Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Türkiye'de kaç vatan haini var?
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Arl 06, 2005 3:00 am    ileti konusu: Türkiye'de kaç vatan haini var? Alıntıyla Cevap Gönder

Eski bakanlardan Kamran İnan ilginç bir tartışma başlattı. Ceviz Kabuğu'na konuk olan İnan, görevde olduğu dönemde MİT'in kendisine sunduğu sakıncalı listeyi açıkladı.
Kanal Türk'te her cuma yayınlanan ve Hulki Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu programına katılan eski bakanlardan Kamran İnan'dan ilginç açıklamalar.

İnan hain tartışmalarının yaşandığı şu günlerde görevde olduğu dönemde devlet aleyhine çalışanların sayısını açıkladı. Ancak İnan, MİT'in bu vatandaşları nasıltespit ettiği ve neye göre bu kriterleri belirlediğini açıklamadı. Eski bakanlardan İnan, programda şunları söyledi:

"Bakanlar Kurulu'nda o zaman verilen rakam şu. Türkiye devleti aleyhine faaliyet gösteren insanların sayısının 205 bin olduğu çünkü dedim ya, Türkiye de haini bol olan memlekettir. Bu çok acı bir hadisedir. Yani kendi devletimizi dışarıya karşı gammazlamak, kendi devletimizi yabancı kamçısıyla dövmeye kalkmak. Ben isim vermem, İsim, Milli İstihbarat'da (MİT) vardır."
Yorum

Kaynak; Etikhaber.com


Herhalde simdi bu cok daha fazladir... Onlarin kökünü kurutmak ta bizim isimiz...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Delikanli66
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2004
İletiler: 1042

İletiTarih: Sal Arl 06, 2005 6:13 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Turkiyedeki hain hic biryerde yok dogru demis.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mkayhan33
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Oct 14, 2005
İletiler: 74
Şehir: TÜRKİYE/MERSİN

İletiTarih: Sal Arl 06, 2005 2:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kamran inan hain sayısını açıklarken bu kriterleri vermemiş.peki tüm arkadaşlara bir çağrı o zaman .bize göre hainlik kriterleri nelerdir ve bu kriterlere kimler uyuyor.isterseniz bir düşünelim de sayıyı bir hesap edelim.haydi kolay gelsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
neden_siz
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 16, 2005
İletiler: 13

İletiTarih: Çar Arl 07, 2005 12:26 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Hain yahut düşman veya asi olsun bunların hiçbir önemi yok ister 100 tane olsun isterse 1 milyon olsun bunları önemi yoktur.Sorun kendimizdedir Fatih Sultan Mehmet yaptırdığı surların üstten görünümde yazan bir kelime vardır o kelime Allah dır.İşte bizimde sorunumuz budur günden güne imanımızdan inançlarımızda uzaklaşıyor olmamamızdır.
Size kısadan bir hisse aktarayım. Zamana ve zemine uygun bir şekilde nerede nasıl hareket edeceğini gayet mükemmel hesap eden ve plânlı bir strateji uygulayan Hz. Muhammed (s.a.v.), yirmi üç yıl gibi kısa bir sürede tarihte eşine rastlanılmayacak büyük bir inkılâbı gerçekleştirmişti. Kırk yaşında peygamberlik görevine başladığı zaman yapayalnızdı,. güçsüzdü, maddi imkânları yoktu. Buna mukâbil, mücâdeleye giriştiği toplum, tasawur edilebilecek en aşağı seviyede bulunuyordu. Müşriklerin inanç ve ibadetleri son derece mantıksıı ve gülünçtür; ahlâk telâkkileri müptezeldi; hak, adâlet anlayışları zulmün göstergesiydi; menfaatler her şeyin üstünde tutuluyordu. Böyle bir ortamda Hz. Peygamber'in yılmadan yorulmadan, büyük bir azim ve iştiyakla yürüttüğü İslâm daveti, yirmiüç senede öyle bir sonuç verdi ki; artık o dönemden "Asr-ı Saâdet" "Saâdet asrı" diye bahsetmek gerekecekti. Hz. Peygamber gerçekleştirdiği bu büyük inkılâbın heyecanı ve görevini lâyıkıyla yapmış olmanın huzur ve mutluluğu içerisinde kendisine iman edenleri hicrî onuncu senenin hac mevsiminde hac yapmak üzere Mekke'de topladığı zaman, genellikle kabul edildiğine göre, etrafında 114.000 sahâbi vardı. Bu hac, Hz. Peygamber'in son haccı olduğu için ve yaptıkları konuşmalarında bir bakıma ashâbına vedâ ettiğinden "veda haccı" diye adlandırılmıştır. Bu haccın yerine getirilişi sırasında Peygamber Efendimiz, muhtelif ibadet yerlerinde yaptığı konuşmalarında başlangıcından o güne kadar tebliğ ettiği hak dinin temel esas ve prensiplerini öz ve veciz ifadelerle, etrafım çevreleyen ashâbının şahsında bütün ümmetine son bir kez daha takdim ediyor ve Rabbinden "dinin artık tamam olduğu" mesajını alıyordu (el-Maide, 5/3).

VEDÂ HUTBESİ

Hz.Peygamberimiz Muhammed'ül Mustafa (S.A.V.) Efendimiz Hazretlerinin bindörtyüz küsür sene evvel, son haclarında îrad buyurdukları bu hutbesi [4] , insanlık târihinin en ûlvi konuşmasını teşkil etmektedir. Cihânın en muazzam inkılâbının ana hatlarını ihtivâ etmektedir. İnsan haklarını yükseltmekte, insan şeref ve haysiyetini belirtmekte, gerçek hürriyeti îlan etmektedir. Her türlü istismarcılığa, fâizciliğe, ahlâksızlığa son vermekte, beşeriyet için sûlh, sükûn, huzur ve saâdet yollarını göstermektedir. Her insan, bunu öğrenmeli, bellemeli, buna uymalı ve yaymalıdır. Kurtuluş ancak bu yoldadır.

Mevlâ-i Zülcelâl'ın beşeriyete en son ve en büyük bir hidâyet meş'alesi, bir necat rehberi olarak göndermiş olduğu Hz.Muhammed (S.A.V) Efendimiz Hazretleri, saâdet ve selâmet yollarının anahtarlarını, son olarak bir defâ daha insanlığa tebliğ ve teslim eden, cihanşumûl, bu târihî hitâbelerinde, Allâhü Teâlâ'ya hamdü senâdan sonra buyurmuşlardır ki:

Ey insanlar!

Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada bir daha buluşamayacağım.

Ey İnsanlar!

Bugünleriniz nasıl mukaddes bir gün ise, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay ise, bu beldeniz nasıl mukaddes bir belde ise, Rabbinize kavuşuncaya kadar kanlarınız, mallarınız, ırzlarınız da öylece mukaddesdir, her türlü taaddî ve tecâvüzden masun, birbirinize haramdır.

Ey Eshâbım!

Yarın Rabbinize kavuşacaksınız ve bugünkü her hâl ve hareketinizden muhakkak sorulacaksınız. Sakın, Benden sonra, eski dalâletlere dönüp de birbirinizin boynunu vurmayınız!... Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara tebliğ etsin. Olabilir ki bildirilen kimse, burada bulunup da işitenden daha iyi anlayarak muhâfaza etmiş olur.

Ey Eshâbım!

Kimin yanında bir emânet varsa onu sâhibine versin. Borç mutlaka yerine verilecektir. Kiralanan şey sâhibine iâde edilecektir. Hediyeler, hediye ile karşılanır. Başkalarına kefil olanlar, kefâletin mes'ûliyetini de üzerine almış olur.

Câhiliyet devrine âit fâizin her çeşidi mülgâdır, ayağımın altındadır. Lâkin, borcunuzun aslını vermek gerektir. Ne zulmediniz, ne de zulm olununuz. Allâh'ın emri ile fâizcilik, artık yasaktır. Câhiliyyetten kalma bu çirkin âdetin her türlüsü ayağımın altındadır. İlk kaldırdığım fâiz; Abdülmuttalib'in oğlu amcam Abbas'ın fâizidir.

Ey Eshâbım!

Câhiliyet devrinde güdülen kan dâvâları da kaldırılmıştır. Kaldırdığım ilk kan dâvâsı; Abdulmuttalib'in torunu Rebîa'nın kan dâvâsıdır. Câhiliyyetten kalan örf ve âdetler de kaldırılmıştır. Ancak, Kâbe'ye dâir sidânet (hizmetçilik) ve hacca gelenlere sâkilik yapma âdetleri bâkidir.

Kasıtla öldürülen, kısas edilecektir. Sopa ve taşla öldürülen ise kasten öldürülmüşe benzer. Sopa ve taşla öldürülenin yüz deve diyet hakkı vardır. Bunu arttıran câhiliyyet devrinin insanı gibidir.

Ey İnsanlar!

Artık şeytan, sizin şu topraklarınızda nüfuz ve saltanatını kurmak kudretini ebediyyen kaybetmiştir. Fakat, size bu saydığım şeyler haricinde, küçük gördüğünüz işlerde ona uyarsanız, onu memnun edecektir. Dîninizi korumak için bunlardan hazer ediniz.

Ey İnsanlar!

Haram ayların yerlerini değiştirip ertelemek, inkarcılıkta gerçekten ileri gitmektir. Kâfirler böylece sapıyorlar. Allâh'ın haram kıldığı ayların sayısına uydurmak için onu bir yıl haram, bir yıl helâl sayıyorlar. Böylece, Allâh'ın haram kıldığını helâl saymış oluyorlar.

Zaman, Allah (C.C.)'nün gökleri ve yeri yarattığı günden bu yana aynı şekilde devam ediyor. Hakîkatte, Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günden bu yana 12 aydır. Bu hakîkat, Allâh'ın kitâbında mevcuttur. Bu aylardan dördü, harem aylarıdır. Bunlardan üçü, birbirini tâkip ederler. Yalnız biri tekdir. Birbirini tâkip edenler; Zilkâde, Zilhicce ve Muharrem'dir. Cemaziyel-Âhir ile Şaban arasında bulunan Recep ayı ise tek olan harem aydır.

Ey İnsanlar!

Kadınlara hayırla muâmele etmenizi ve Allah'dan korkmanızı tavsiye ederim. Çünkü onlar emriniz altındadır. Siz kadınları Allah emâneti olarak aldınız ve onların nâmuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz. Şunu biliniz ki; Sizin kadınlar üzerinde haklarınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.

Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız; yatağınızı yabancılardan korumaları ve müsâadeniz olmadıkça, hoşlanmadığınız bir kimsenin evinize girip, oturmasına müsâade etmemeleridir. Hiçbir kadın erkeğinin izni olmaksızın evinden bir şey harcayamaz! (Eshâbdan bâzıları; «Yemek de mi veremez?» deyince, Rasûlullah (S.A.V.) şöyle buyurdu: «Yemek insanların en üstün malıdır».) Şâyet kadınlarınız, bu yasaklardan birini yaparlarsa; onlardan ayrı yatın ve yaralamadan, berelemeden dövüp vazgeçirin. Eğer size itaat ederlerse, onların aleyhine yürümek için başka yol aramayın, daha ilerisine geçmeyin.

Kadınlarınızın da sizin üzerinizdeki hakları; mağruf olan şekliyle (şer'i ahkama göre), her türlü yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir.

Kölelerinize [5] gelince; onlara yediğinizden yedirmeğe, giydiğinizden giydirmeğe dikkat ediniz. Affedemeyeceğiniz bir hata yaparlarsa asla eziyet etmeyiniz! Onları satılığa çıkarınız. Çünkü onlar da Allâh'ın kullarıdır.

Ey Mü'minler!

Sözümü iyi dinleyiniz, iyi anlayınız ve iyi muhafaza ediniz! Muhakkak ki Rabbiniz birdir. Babalarınız da birdir. Hepiniz Âdem'densiniz, Âdem (A.S) da topraktandır. Müslüman Müslümanın kardeşidir ve böylece bütün Müslümanlar kardeştirler. Allah katında en hayırlınız, Allah'dan en çok korkanınızdır. Arabın Aceme, Acemin de Arapa, sarı ırkın siyah ırka, siyah ırkın da sarı ırka üstünlüğü yoktur. Üstünlük ancak takvâ iledir. Din kardeşlerinize âit olan herhangi bir hakka tecâvüz, başkasına helâl değildir. Meğer ki gönül hoşluğu ile kendisi vermiş olsun.

Haksızlık da yapmayın! Haksızlığa boyun da eğmeyin!

Ey Eshâbım!

Nefislerinize de zulmetmeyiniz. Nefislerinizin de üzerinizde hakkı vardır.

Ey İnsanlar!

Allah'dan korkun. Halîfe olarak başınıza; burnu kulağı kesik bir köle dâhi seçilmiş olsa, Allâh'ın Kitâbı'yla hükmettiği müddetçe onu dinleyin ve ona itaat edin.

Ey İnsanlar!

Allah, her hak sâhibine hakkını Kur'ân'da vermiştir. Vâris için vasiyyete lüzum yoktur. Mirasçının haricinde olanlara vasiyyetse, terekenin (geride bıraktığının) sâdece üçte biri hududunda caizdir.

Çocuk kimin döşeğinde doğmuş ise, ona âittir. Zinâ eden için mahrûmiyyet vardır. Bunların hesapları Allâh'a âittir. Babasından başkasına neseb iddiâ eden soysuz veya efendisinden başkasına intisâba kalkan nankör, Allâh'ın gazâbına, meleklerin ve bütün insanların lânetine uğrasın! Cenâb-u Hakk, bu gibi insanların ne tövbelerini, ne de adâlet ve şehâdetlerini kabul eder. Böyle bir kişiden ne mal, ne de can fedâkârlığı kabul edilemez!

Ey İnsanlar!

Her suçlu kendi suçundan bizzat kendisi mes'ûldür. Hiçbir babanın işlediği suçun cezâsını evlâdı çekemez. Hiçbir evlâdın suçundan da babası mes'ûl edilemez.

Ey İnsanlar!

Size bir emânet bırakıyorum ki siz ona sıkı sarıldıkça yolunuzu hiç şaşırmazsınız! O emânet, Allâh'ın Kitâbı Kur'ân ve O'nun Elçisinin Sünnetleridir.

Ey Mü'minler!

Allah'dan korkun! Beş vakit namâzınızı kılın! Ramazan ayındaki oruçlarınızı tutun! Mallarınızın zekâtını verin! Sizden olan emirlerinize itâat edin ki Rabbinizin cennetine giresiniz.

Ey İnsanlar!

Ben, hepinizden önce Kevser Havuzu'na varacağım. Sizin çokluğunuzla diğer ümmetlere iftihar edeceğim. Benim yüzümü kara etmeyin. Ben birtakım insanları kurtaracağım. Bir takımları da benim kendilerini kurtarmamı isteyecekler,

Ben; "Yâ Râb! Bunlar, Benim Eshâbımdandır, bunlar da «ÜMMETİM» diyeceğim.

Allâhü Teâlâ ise; "Sen, onların Senden sonra ne yaptıklarını bilmezsin!" diyecek.

Ey Nas!

Aşırı gitmekten sakının. Geçmiş ümmetlerin mahvolmalarının sebebi; dinde aşırı gitmeleri idi. Hac usullerini benden öğrenin!

Bundan sonra Rasûlülllah, uzunca DECCAL'ı anlattı. Nihâyet şöyle buyurdu:

Allâh'ın gönderdiği her peygamber, ümmetini bu Deccal ile korkuttu. Nuh ve O'ndan sonra gelen peygamberler de bu Deccal ile ümmetlerini korkuttular. Deccal sizin devrinizde çıkacak. Şâyet Deccal'ın alâmetlerinden bir kısmını bilmiyorsanız, Rabbinizi de bilmiyor değilsiniz. (Rasûlüllah bu sözü üç kere tekrar buyurdular.)

Sizce mâlûmdur ki Rabbiniz'in bir gözü kör değildir. Halbûki Deccal'ın bir gözü kördür. Onun kör olan gözü üzüm tanesi gibi dışarı fırlamıştır.

Ey Nâs!

Yarın Beni sizden soracaklar. Ne diyeceksiniz? Risâletimi tebliğ ettim mi? İlâhi vazîfemi yaptım mı?"

Bütün Eshâbı Kirâm; "Evet, yemin ederiz, Allâh'ın risâletini tebliğ ettin, vazîfeni yaptın. Bize vasiyyet ve nasîhatte bulundun. Böylece şehâdette bulunuruz." dediler.

(Bunun üzerine Rasûlü Ekrem (S.A.V.) mübârek şehâdet parmağını göğe kaldırıp sonra da cemâat üzerine çevirip indirerek;)

ŞÂHİD OL YÂ RAB! ŞÂHİD OL YÂ RAB! ŞÂHİD OL YÂ RAB!

Peygamber Efendimiz'in Veda Hutbesi'ni, aynen nakletmeğe çalıştık. İşte fertler ve cemiyetler için salâh, sükûn ve huzur; Rasûlüllah Efendimiz'in son Vedâ Hutbesinde beyân ettiği, bu insan haklarının hakîki anayasasındaki prensiplere bağlı olmakladır.

Târihle de sabit olmuştur ki; O büyük Peygamberin vâ'z ettiği, bu pek ûlvi düstûrlara râbıtâsını muhâfaza eden cemiyetler, fertler, Müslüman milletler mes'ud ve müreffah bir hayat yaşamışlardır. Bu prensiplere sırt çevirenler, felâket ve huzursuzluğa gömülmüş ve gömülmektedirler. Bugün, milletçe özlenen gerçek huzurdan mahrum olmamız; bu prensiplere bağlılığımızın zayıflaması ve sarsılması ile izâh edilebilir. Huzur! huzur! diyenler, evvela huzûrun ne ile kazanılabileceğini bilmelidirler. Şurası muhakkaktır ki huzur, dünyâ ve âhirette mes'ud yaşamak, bu İslam umdelerine bağlı kalmak ve bağlılığımızı kuvvetleştirmekle mümkindir. Kurtuluş ancak bu yoldadır.

Selâm bu yolda olanlara, yazık bu kûdsi yolun dışında kalanlara
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder ICQ
neden_siz
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 16, 2005
İletiler: 13

İletiTarih: Çar Arl 07, 2005 12:42 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Herkes bilsin ki konulara bakış açımız farklı olabilir ama kurtuluş yolumuz Yüce Rabbimiz Allahdır.

Ertuğrul Gâzi, bir gece Söğüt'te Şeyh Edebâli'ye müsâfir olduğunda, kendisine i'zaz, izzet ve ikram edildikten sonra istirahat etmesi için hazırlanan odasına götürüldü. Odanın raflarındaki kitapları görünce, ümmî bir aşîret reîsi olan Ertuğrul Gâzi, bu kitapların ne olduğunu sordu.

Kendisine; "Bunlar Allâhü Teâlâ'nın, Peygamber Efendimiz Hazretlerine semâdan indirdiği Kur'ân-ı Kerim ve tefsirleridir. Cenâb-u Hak bütün şer'i emirlerini O'nda beyân etmiştir. İçinde, Cenâb-u Hakk'ın kullarına emirleri, yasakları, hükümleri olan Allah Kelâmıdır." diye cevap verildi.

İstirahat etmesi için yanından ayrılındığında, Ertuğrul Gâzi, Allah Kelâmı'nın bulunduğu bir odada uzanıp yatmaktan hicab duyarak uyumadı. Abdest alıp namaz kıldıktan sonra el bağlayıp Kur'ân-ı Kerîm'e yönelerek, hürmeten sabaha kadar ayakta durdu. Uzun gecenin seherinde ayakta uyuklayınca bir rü'yâ gördü.

Rü'yasında «Bağrında bir ağacın bittiğini, kısa zamanda dallanıp, yeşerip gölgesinin bütün dünyâyı kapladığını görmüş, âlem-i mânâda kendisine Mevlâi Zülcelâl tarafından; "Sen benim kitâbıma bu kadar ihtiram ve ta'zimde bulundun, Ben de senin evlâdını kıyâmete kadar dâim olacak bir saltanat ile tekrim ettim." diye hitap gelmişti.» Böylece kendisine, o gece Cenâb-u Hak tarafından dünyâya ilim, irfan ve medeniyet saçacak bir saltanatın anahtarı verilmişti. Kendisi ve ayrıca oğlu Osman Gâzi de bu ve buna benzer daha bir çok rü'yâlarla tebşir edilmişlerdir.

İnşallah bu aktardıklarımdan bir ders çıkaranlar vardır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder ICQ
REiSiM
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Oct 18, 2005
İletiler: 28
Şehir: TÜRKİYE--BAFRA

İletiTarih: Çar Arl 07, 2005 4:41 pm    ileti konusu: HAİNLER HERYERDE; Alıntıyla Cevap Gönder

HAİNLER İNANIN HERYERDE.. ÜLKÜCÜ GEÇİNİP BUNU RANT KAPISI OLARAK KULLANNAN BİRSÜRÜ ADAM VAR.... BANA GÖRE MEMLEKETİNİN ALEYHİNDE BİR MENFAAT SAĞLAYAN HERKES HAİNDİR....
AÇIKCASI BU VATAN HEPİMİZİN...BAŞKA VATAN YOK...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
cemersever
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: May 01, 2005
İletiler: 224
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Arl 09, 2005 2:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

her köse basında provakatorlerin bulunduğu tek ülke?
cevap=TÜRKYE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et YIM MSNM ICQ
izmirli90
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 03, 2006
İletiler: 20

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 7:53 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

SADECE DİNLEMEKLE YETİNEBİLİYORUZ YAZIK.............


ALLAH TÜRK'E KUVVET VERSİN.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
dagbozkurtu
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 04, 2006
İletiler: 7
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 8:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

gardaşlarım bence vatanını en çok seven yaptığı işin en iyisi olmaya çalışandır , bu gün devletin içinde rüşvet alan bir sürü memur var , bence en büyük vatan hainleri bunlardır...........




ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN!!!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
_kendim
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 03, 2006
İletiler: 130
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 9:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Vergisini vermeyen kişi ve şirketleri de hain sayarsak (ki sayılmalıdır) bu sayı oldukça kabaracaktır...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
burhanettin
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: May 19, 2005
İletiler: 10
Şehir: Türkiye/gelibolu

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 9:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

arkadaşlar bir öz eleştiri yaparsak hayatta rant peşinde koşan insanlarla dolu çevremiz, bunlara göz yumarsak biz de hayin sayılmaz mıyız???
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 11:04 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

türkiyeyi şuanda bile hainler yönetiyor hainler sanıldığı kadar az zannedilmesin aydınından sporcusuna siyasetçisinden bürokratına kadar ülkemiz ne yazıkki hain dolu.bu hainlerle yalnızca türk milliyetçileri baş etmeye çalışıyor bu yolda yalnızız ama hiç bir engel bizi yolumuzdan geri çekemez sonuna kadar savaşacağız bu hainlerden.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
onur18
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 05, 2006
İletiler: 9
Şehir: almanya

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 11:31 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yoldaslarim birakin memurun rüsvetyemesini,türkiyede hangi is rüsvetsiz oluyor?aman bosver isimiz görülsün yeterki diyen bazi bilgi sahibi olmayan vatandaslarimiz sahlandirdi memurlarimizi BURADAN MEMURLARIMIZA SESLENMEK ISTIYORUM,hepimiz bu vatanin evlatlariyiz biraz düsünelim ve devlet bize nasil maas veriyorsa onunla yetinelim BU VATAN DA HIC KIMSE AC KALMAZ SEN YETERKI DÜRÜST OL CÜNKÜ HER SEY VATAN ICIN COK CANINI FEDA EDEN VAR BU VATAN ICIN SIZDE BU RÜSVETI FEDA EDIN SELAMLAR
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
onur18
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 05, 2006
İletiler: 9
Şehir: almanya

İletiTarih: Cum Oca 06, 2006 11:36 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

HASAN KARDESIM SANA KATILIYORUM AMA NEYAZIKKI DOGRU SÖYLEYENI HALLA DOKUZ KÖYDEN KOVUYORLAR AFFINIZA SIGINARAK KÖR BUNLAR KÖR KÖR
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1