Bozkurt NET

[yorukhasan]

buarada ALP_TUR bey neden benimle başladığın tartışmayı benimle bitirmiyorsun....... da başkalarına yöndeliyosun dur ben söyleyeyim çünki konuyu saptırdın evirdin çevirdin konuyu saptırdın ve o konuda atıp tutmaya devam ediyosun ve bana sölediklerinin hesabını veremiyosun ve veremezsinde çünki olmayan bir şeyi atarak başta Efendiler Efendisi (s.a.v ) i ondan sonra diğer peygamberler hazeratını ve ondan sonra sahabileri ve ondan sonrada günümüze kadar silsile şeklinde gelmiş milyonlarca Allah ( azze ve celle ) dostunun söylediklerine karşıt ve yannoş bi şey söyledin Allah ( azze ve celle 9 seni kurtarsın kardeşim

kardeşlerim Allah ( azze ve celleye ) emanet olun inş. s.a

[yorukhasan]

GÜZEL İSİMLERİ İLE
ALLAH'TAN YARDIM
İSTEYELİM

Mevlâ'mızın doksan dokuz güzel ism–i şerifi vardır. Bu hususta Mevlâ'mız şöyle buyurmaktadır:
"En güzel isimler (el–esmâü'l–hüsnâ) Allah'ındır. O hâlde O'na o güzel isimlerle dua edin…" (A'raf, 180)
Ebû Hüreyre Radıyallahu Anh'dan rivayet edilen bir hadis–i şerifte de Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:
"Allah'ın doksan dokuz, yüzden bir eksik adı vardır. Kim bunu sayar, ezberler, okur, onlardan örnek alırsa, cennete girer." Bu güzel isimleri her gün okursan cennete girmeni sağlamlaştırmış olursun. Mevlâ Teâlâ'nın doksan dokuz güzel ismi, Mevlâ'mızın zatına delil, yani bizi zatına ulaştırıcı olurlar. Bu güzel isimlerin kimi Mevlâ'mızın zatına ulaştırır, ulaşmak isteyeni. Peki, bu ulaşma nasıl olacak? Her kim doksan dokuz ism–i şerifi rabıta üzerine zikrederse, Mevlâ'mızın zatına ulaşır.
"Esma–i Hüsnâ'nın kimisi de Mevlâ Teâlâ'nın fiillerine delâlet ediyor."
Buna bir örnek verecek olursak, "Rahmân" ismi, Mevlâ Teâlâ'nın doksan dokuz isminden biridir. Kuluna nihayet derecede acıyıcı ve ona rızık verici mânasına gelir.
Şimdi burada bir duralım ve düşünelim! Bir insan görsek ki, üstü başı perişan, elbiseleri tel tel dökülüyor, beti benzi solmuş, oldukça fakir. Bir de üstüne üstlük bu insan yetim olsun. Böyle biri ile karşılaşsak ne yaparız? Önce içimizdeki merhamet duygusu kabarır, bu garibe yardım etme arzusu uyanır ve imkânlarımız ölçüsünde yardım ederiz. Hatta daha da ileri gider ve onu himayemize bile alırız. Bu, bir kulun merhamet ve acımasının neticesidir.
Mevlâ Teâlâ ise, doğrudan doğruya iyilik yapar, o kimsenin ihtiyaçlarını giderir. Bizim o fakire, garibe yardım yapmak için kalbimizde harekete geçen duygularımızı, merhamet ve acıma hislerimizi kim hareket ettirdi? Elbette ki Mevlâ Teâlâ

[yorukhasan]

İlâhî Kanunlardan Kurtuluş Yok

"(Onlara) Göklerde ve yerde olanlar kimindir? diye sor. "Allah'ındır" de. O, merhamet etmeyi kendi zatına farz kıldı. Sizi, varlığında şüphe olmayan kıyamet gününde elbette toplayacaktır. Kendilerini ziyana sokanlar var ya, işte onlar inanmazlar." (En'am, 12)
Bir kısım insanlar diyorlar ki: "Hocam! Biz sabahtan akşama kadar dünya işleri için koşmaktan, koşuşturmaktan anamız ağlıyor, en küçük bir vaktimiz dahi olmuyor. Şimdi sen de başımıza İslâmiyet'i çıkarıyorsun."
Bir başka kısmı da diyor ki: "Biz "ilâhî buyruk" dediğiniz şeyleri terk edeli çok oldu, onlardan kurtulduk. Şimdi bizim çağdaş kanunlarımız, yasalarımız var. Biz bin dört yüz sene önce gelen bir kitaba tâbi olacak kadar cahil değiliz." Bunlar demek istiyorlar ki, biz Allah'tan gelen emirlerden kurtulduk, şeytanın emrine girdik. Bunu söylerken adamda utanma sıkılma, arlanma olur, bunlarda o da yok. Üstüne üstlük iftihar edercesine söylüyorlar. Bir de herkesi şahit tutarak bunu yapıyorlar, bu tavırlarını bütün kâinat görüyor ve duyuyor.
Bu dünyanın bir de öbür tarafı var. Yarın âhirette Allahu Teâlâ onlara soracak:
"Sen dünyada şöyle şöyle söylemiştin. Benim emirlerimden kurtulduğunu sana kim söylemişti?" Ne demek ilâhî emirlerden kurtulmak?! Kim derse ki, "Ben bin dört yüz sene öncesinin kuralları ile iş yapmam, ilâhî emirler beni bağlamaz." Bunu diyenin, yediği ve içtiği yiyecekleri kendisinin yaratması gerekir. İşitmen için gerekli olan kulağını, konuşmak için dilini, tutmak için elini, yürümek için ayağını sen yaratacaksın ki, o zaman ben ilâhî kanun bilmem diyebilesin. Bir de semâya bakalım: Güneşi, ayı, yıldızları sen yaratmalısın ki, ilâhî kanundan kurtuldum diyebilesin. Teneffüs ettiğin havayı yarattığın zaman, işte ilâhî kanunlardan kurtuldun demektir.
Yoksa öyle kuru kuru "Biz ilâhî kanundan kurtulduk, hocaefendi siz başınızın çaresine bakın." demekle, ilâhî kanundan kurtulunmuyor.




ALLAH( AZZE VE CELLEYE ) EMANET OLUN İNŞ. S.A

[zafergizlenci]

Bismillahirrahmanirrahim,
"BU GOKLERi KALDIRANIN,
DONATARAK DOLDURANIN,
OL DEYiNCE OLDURANIN,
DOKSANDOKUZ ADI iLE"

SELAMUN ALEYKUM ! DAVAMIZ TURK MiLLETiNi YUCELTME DAVASIDIR! BU DAVADA BiZE KATILANLARA SELAM OLSUN ! iTTiFAKIMIZ MiLLETiMiZLEDiR ! 40 YILLIK DAVAYI UNUTAN "UYUM VE iSTiKRAR" SEVDALILARINI DEFEDiP YOLUMUZA DEVAM EDECEGiZ. BRUKSEL SEVDALILARINA KARSI TURKiYE SEVDALILARI ZAFER KAZANMAYA MECBURDUR ! ALLAH(CC) YUCE TURK MiLLETiNE YARDIMCIDIR!

[hilal_asena]

ALP-TUR bu kadar insan sana kızıyor yada birşeyleri anlatma çabasına giriyor ama sen hala birşey ANLAMIYORSUN!Yada anladın ve özür dilemeyi küçük düşürücü bulup konuyu çevirmeye çalışıyorsun!Umarım şunun farkındasındır; iyice battın!Ben sana çoğunluğun dediği doğrudur demiyorum ama bu kadar insan bir çaba içine girdiyse mutlaka birşey vardır.Tartışmayı isim yönüne çekip durma adam gibi sorulana yanıt , suçlamalara izahat ver!

[zafergizlenci]

İŞTE ÜLKÜCÜ GARDAŞLARIM TÜRKLÜK BUDUR:

ŞEYH EDEBALİ'DEN OSMAN GAZİYE NASİHAT
"Ey Oğul!
Beysin! Bundan sonra öfke bize; uysallık sana... Güceniklik bize; gönül almak sana.. Suçlamak bize; katlanmak sana.. Acizlik bize, yanılgı bize; hoş görmek sana.. Geçimsizlikler, çatışmalar, uyumsuzluklar, anlaşmazlıklar bize; adalet sana.. Kötü göz, şom ağız, haksız yorum bize; bağışlama sana... Bundan sonra bölmek bize; bütünlemek sana.. Üşengeçlik bize; uyarmak, gayretlendirmek, şekillendirmek sana..
Ey Oğul!
Yükün ağır, işin çetin, gücün kıla bağlı, Allah Teala yardımcın olsun. Beyliğini mübarek kılsın. Hak yoluna yararlı etsin. Işığını parıldatsın. Uzaklara iletsin. Sana yükünü taşıyacak güç, ayağını sürçtürmeyecek akıl ve kalp versin. Sen ve arkadaşlarınız kılıçla, bizim gibi dervişler de düşünce, fikir ve dualarla bize va'dedilenin önünü açmalıyız. Tıkanıklığı temizlemeliyiz.
Oğul!
Güçlü, kuvvetli, akıllı ve kelamlısın. Ama bunları nerede ve nasıl kullanacağını bilmezsen sabah rüzgarlarında savrulur gidersin.. Öfken ve nefsin bir olup aklını mağlup eder. Bunun için daima sabırlı, sebatkar ve iradene sahip olasın!.. Sabır çok önemlidir. Bir bey sabretmesini bilmelidir. Vaktinden önce çiçek açmaz. Ham armut yenmez; yense bile bağrında kalır. Bilgisiz kılıç da tıpkı ham armut gibidir. Milletin, kendi irfanın içinde yaşasın. Ona sırt çevirme. Her zaman duy varlığını. Toplumu yöneten de, diri tutan da bu irfandır.
İnsanlar vardır, şafak vaktinde doğar, akşam ezanında ölürler. Dünya, senin gözlerinin gördüğü gibi büyük değildir. Bütün fethedilmemiş gizlilikler, bilinmeyenler, ancak senin fazilet ve adaletinle gün ışığına çıkacaktır. Ananı ve atanı say! Bil ki bereket, büyüklerle beraberdir. Bu dünyada inancını kaybedersen, yeşilken çorak olur, çöllere dönersin. Açık sözlü ol! Her sözü üstüne alma! Gördün, söyleme; bildin deme! Sevildiğin yere sık gidip gelme; muhabbet ve itibarın zedelenir...
Şu üç kişiye; yani cahiller arasındaki alime, zengin iken fakir düşene ve hatırlı iken, itibarını kaybedene acı! Unutma ki, yüksekte yer tutanlar, aşağıdakiler kadar emniyette değildir.
Haklı olduğun mücadeleden korkma! Bilesin ki atın iyisine doru, yiğidin iyisine deli (korkusuz, pervasız, kahraman, gözüpek) derler.
En büyük zafer nefsini tanımaktır. Düşman, insanın kendisidir. Dost ise, nefsi tanıyanın kendisidir. Ülke, idare edenin, oğulları ve kardeşleriyle bölüştüğü ortak malı değildir. Ülke sadece idare edene aittir. Ölünce, yerine kim geçerse, ülkenin idaresi onun olur. Vaktiyle yanılan atalarımız, sağlıklarında devletlerini oğulları ve kardeşleri arasında bölüştüler. Bunun içindir ki, yaşayamadılar.. (Bu nasihat Osmanlı'yı 600 sene yaşatmıştır.) İnsan bir kere oturdu mu, yerinden kolay kolay kalkmaz. Kişi kıpırdamayınca uyuşur. Uyuşunca laflamaya başlar. Laf dedikoduya dönüşür. Dedikodu başlayınca da gayri iflah etmez. Dost, düşman olur; düşman, canavar kesilir!..
Kişinin gücü, günün birinde tükenir, ama bilgi yaşar. Bilginin ışığı, kapalı gözlerden bile içeri sızar, aydınlığa kavuşturur. Hayvan ölür, semeri kalır; insan ölür eseri kalır. Gidenin değil, bırakmayanın ardından ağlamalı... Bırakanın da bıraktığı yerden devam etmeli. Savaşı sevmem. Kan akıtmaktan hoşlanmam. Yine de, bilirim ki, kılıç kalkıp inmelidir. Fakat bu kalkıp-iniş yaşatmak için olmalıdır. Hele kişinin kişiye kılıç indirmesi bir cinayettir. Bey memleketten öte değildir. Bir savaş, yalnızca bey için yapılmaz. Durmaya, dinlenmeye hakkımız yok. Çünkü, zaman yok, süre az!..
Yalnızlık korkanadır. Toprağın ekim zamanını bilen çiftçi, başkasına danışmaz. Yalnız başına kalsa da! Yeter ki, toprağın tavda olduğunu bilebilsin. Sevgi davanın esası olmalıdır. Sevmek ise, sessizliktedir. Bağırarak sevilmez. Görünerek de sevilmez!.. Geçmişini bilmeyen, geleceğini de bilemez.
Osman! Geçmişini iyi bil ki, geleceğe sağlam basasın.
Nereden geldiğini unutma ki, nereye gideceğini unutmayasın..."

[ALP-TUR]

	drmfk demiş ki:
	Resulullah Efendimiz ne zaman kürt olduda sen onun evladını kürtçülükle suçluyorsun.Kusura bakma ama sana ağzını topla demekten başka bir şey bulamıyorum!!!

Sanırım manyaksın. Abdulhakim Arvasi şeriatçı ve kürtçüdür dedim. Bunun Hz. Muhammed ile ne alakası var.. Dünyada seyid olduğunu iddia eden çoğu Arap milyonlarca insan var. Bunların arasında kürtçü olamaz mı?

Alın size en güncel örnek.. ANAP Diyarbakır mileltvekikli Sıpgatullah Seydaoğlu kürttür ve kürtçüdür. O da seyid olduğunu iddia ediyor. Namık Kemal Zeybek ismindeki Bahçeli karşıtı ülkücü vatandaşta televizyonda canlı yayında bu kürdün seyid olduğunu ve ona büyük saygı duyduğunu söyledi. Namık Kemal Zeybek denen kürt aşığı pkk lı kürtçünün soyuna bile saygı duyacak kadar kürt aşığı olmuş...

[ALP-TUR]

	yorukhasan demiş ki:
	ALP_TUR musun nesin bak kardaş sen islama dil uzatarak ne ülkücü olabilirsin nede bir şeye yararsın

tekrar ediyorum. İslama veya başka bir dine dil uzattığım tek bir yazımı gösterin ben özür dileyerek bu siteden ayrılacağım. Gösteremezseniz bana iftira atıyorsunuz demektir.

Necip Fazıl'ın dersimdeki kürt isyancıları mazlum gösteren makalesini ortaya çıkardım diye hemen beni din düşmanı ilan etmeye başladınız..

[ALP-TUR]

Tartışmada sık sık konusu geçtiği için size Arvasi aşirei hakkında bilgi vermek istiyorum.

Arvasi ve aşireti aslen araptır, fakat bölgedeki kürt unsurlarla karışması sonucu tamamen kürtleşmiş durumdadır.

Ahmet Seyid Arvasi'nin babası Şeyh Abdülhakim Arvasi Nakşibendi tarikatının önde gelen isimlerinden biriydi. Bütünüyle Nakşi olan bu aşiret Türkiye Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğü ve laik rejimi aleyhine faaliyet gösteren birçok kürtçü - şeriatçı yetiştirdi. Adlarının başında "Seyyid" lakabı bulunan Fehim Arvasi, Ali Arvasi, Abdülbaki Arvasi, Abdülhakim Arvasi gibi tarikatçılar devletin anayasal düzenini yıkarak islami esaslara dayanan bir sistem oluşturma özlemindeydiler; Şefik Arvasi ise kürtçülük üzerine kitap yazan bir kürtçüydü. Birkaç yıl önce Diyarbakır'da infaz edilen kürtçü ideolog Musa Anter'in "Hatıralarım" adlı kitabında Şefik Arvasi'den "değerli bir kürt milliyetçisi" diye bahsedilir. Adı geçen kişilerin hepsi ülkücü Ahmet Arvasi'nin akrabalarıdır. Nitekim Ahmet Arvasi'nin kendisi de koyu bir şeriatçıdır.

Bir kürt ayaklanmacısı olan Sıbgatullah Arvasi ülkücü Ahmet.S Arvasi'nin tam anlamıyla dedesi, yani babasının babası değildir fakat bunların ikisi de Van ve Ağrı illerinde yerleşik bulunan Arvasi aşiretinin mensubu olup birbirleriyle yakın akrabadır. Sıbgatullah efendi 1913'de İngilizlerden aldığı para karşılığında bölgedeki kürtleri kışkırtarak isyan etmelerini sağlamış ama bu ihanetin cezasını ağır ödemişti.

S.Arvasi akrabaları ve aşireti gibi bir köktendincidir, siyasal islamcıdır. Türk milliyetçiliği diye adlandırdığı irticai fikirler milliyetçiliğin gerçek anlamına tamamen ters düşer. müslüman olmayan Türkleri dışladığı gibi, müslüman Türkleri de mezheplerine göre ayırır. Türklük kavramını nasıl tanımladığını da tahmin ediyorsunuzdur herhalde. Türkiyede yaşayan tüm sünnileri Türk kabul eder, sünni olmayan safkan bir Türk bile onun gözünde 2. plandadır. Müslüman olmayan Türkün Arvasinin gözünde hiç değeri yoktur. ama kendi soyundan olan arapları kürtleri çok sever... Laik düzene karşı çıkarak islam şeriatını savunur, ülküsü islam birliğidir. yazdığı kitapları tarafsız bakış açısıyla okuyan herkes, üstü örtülü bir şekilde Atatürk ve devrim düşmanlığı yaptığını kolayca görür.

kendisi Türk olmadığı için yaptığı ülkücü tarifinde TÜRK adı bile geçmez. Bakınız Türk-İslam Ülküsü adlı kitabında "ülkücü"yü nasıl tanımlıyor. Tek kelimesini değiştirmeden aynen aktarıyorum:

"Kendini Allah ve Resulü'nün davasına adamış, sırf Allah rızası için canını, malını ve mevkiini, din ve devleti, müllk ve milleti için fedaya hazır, şanlı, mukaddes, ay yıldızlı bayrağın gölgesinde döğüşen, nefsini düşünmeyen ve ülküsüne fani olmuş yiğitlerdir. Onlar büyük ve şanlı tarihimizin doğurduğu, Allah ve Resulü'nün hizmetine sunulmuş ve küfrün bütün oyunlarını bozan, cesaretini kıran, yolunu kesen kadrolardır. Bunlar Mümin'lere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı onurlu ve zorlu, Allah yolunda savaşanları kınayanların kınamasına aldırmayan yiğitlerdir. Bu nesil Allah'ın İslam alemine ihsanıdır."

Bu tanımlamada "TÜRK" adı geçiyor mu?.. Geçmiyor...


NETİCE İTİBARİYLE ARVASİ AÇIKÇA ÜMMETÇİDİR.

Ayrıca Ahmet Arvasi Özal döneminde kürt Özal'ı yazılarıyla desteklemiştir. Çünkü Özal'da kendisi gibi nakşi ve kürttür. Yaşı 40'ın üzerinde olan her ülkücü bunu bilir.

[mus25]

ARKADAŞLAR BEN ÜLKÜCÜYÜM DEYİPTE HER FIRSATTA BAZI İSLAMI YAZILARA
LAF YETİŞTİRİP YETMEDİ NECİP FAZIL GİBİ BİR ÜSTADADA YOK KÜRTLERİ MAZLUM ÇIKARDIĞI MAKALEYİ BÜYÜK BİR GURURLA ANLATAN HİÇ ÜLKÜCÜYE RASTLAMADIM.ŞAŞKINLIKLA ONUN YAZILARINI OKUYORUM.ACABA O AZİZ NESİN GİBİ BİR ŞEREFSİZİN VATANINA HİYANET ETTİĞİNİ YAZMIYORDA NEDEN NECİP FAZILA SUİ ATIYOR BUNU KENDİNE SORMAK LAZIM.BU DAVANIN YAPILANMASINDA ÖRNEK OLMUŞ KİŞİLER BU SİTEDE HEMDE ÜLKÜCÜLER ARASINDA NASIL SUÇLANIR OLMUŞ.KARDEŞİM ALP TUR DEDİĞİM GİBİ SİZE BU SİTEDE BİR FIRSAT VERİLMİŞ ONU İYİ KULLANIN.BUNU BİZLERE MAL OLMUŞ KİŞİLERİ KARALAYARAK YAPMAYIN.SİZİN ŞİMDİ ORTAYA ÇIKARDIM DEDİĞİNİZ BU MAKALEYİ SENDEN ÖNCE VAR OLUP 5000 ŞEHİT VEREN O ALPERENLER FARK EDEMEMİŞMİ.SÖZ VE KELİMELERİNE DİKKAT ET.

[ALP-TUR]

mus25,

Aziz Nesin, Nazım Hikmet gibi komünistler Türkün düşmanıdırlar. O kişiler hakkında bir konu açılsa derhal fikrimi yazarım. Hatta Nazım Hikmet hakkında fikrimi yazdımda daha önce. İşte bağlantısı..

http://www.bozkurt.net/modules.php?name=Forums&file=viewtopic&t=2719


Necip Fazıl konusu açıldı ve bende necip fazılın dersimdeki kürt isyancıları mazlum gösteren yazısını size gösterdim. Ne yani, hata mı ettim?

[mus25]

BENDE SANA DEDİMKİ KARDEŞİM BUNDAN ÖNCE BU DAVAYA CAN VERMİŞ KİŞİLER BUNU FARK ETMEDİLERMİDE BUNU SORGULAMAK BİZE KALDI.BİZ NECŞP FAZIL GİBİ ÜSTADLARI KORUMALIYIZ.ONA SAHİP ÇIKMALIYIZ.ÇIKMAZSAK DAVAMIZA SADIK ERLER OLAMAYIZ.BENİM AMACIM SENİ KÖTÜLEMEK DEĞİL SADECE GENÇSİZ AKTİİN AMA BUNU YARARLI YÖLERDE KULLANMAN İÇİN ABİ TAVSİYESİNDE BULUNUYORUM.

[ALP-TUR]

mus25,

ben sana kaynak gösteriyorum. Necip Fazıl'ın yazdıklarını gösteriyorum. Sen diyorsun ki, bunu sorgulamak bize mi kaldı? İyide o zaman bir burada neden yazı yazıyoruz, neden fikir tartışmasına giriyoruz. Her şeyi genel başkan bilir, biz karışmayız, o ne derse doğrudur diye düşünelim ve yazı yazmayalım o zaman.

Senin hür düşüncen yokmu? Sen aklını kullanamıyormusun?

[mus25]

kardeş haddini aşma ben aklımı gerektiğinde en iyi şekilde kullanmasını bilirim.kaynak göstermen neyi değiştirir.ne diyelim üstad bunu yaptığı için ona farklımı bakalım.tabi genel başkanını sen seçiyorsun onun yaptıklarını sorgulamak sana düşmez.sana bir görev verildiğinde sen ben alamam diyebilirmisin diyemezsin çünkü bizde görev alınmaz verilir.ve seni altların sorgulayamaz.asıl aklını sen kullan ve kelimelerine dikkat et.ben sana kardeşim dedikçe sen farklı davranıyorsun.