Sizlerle önce başımdan geçen bir olayı ve o olayın vesile olması sayesinde elime geçen bir şiiri sizlerle paylaşacağım.
Sene 2004 yerel seçimlere 5 var, LİDERİMİZ DEVLET BAHÇELİ,İSTANBUL Kadıköy meydanına gelecek saat 14:00 ve Türk Milliyetçilerine seslenecekti.
Ben dayanamayıp sabah 10:00 da gittiğimde bir çok ülküdaşımız orada gerekli hazırlıkları yaparken bende bir köşede oturmuş,yanımdaki 3 hilalli bayrağımı düzeltiyor ve kendi kendime konuşuyordum.Derken yanıma birisi geldi yaşı 50-55 civarında bana doğru eğilerek şöyle dedi:
-Al bunu gardaşım,al bunu oku,okut. İlerde bir gün bakar hatırlarsın,bir İsimsiz OZAN geldiydi bana bunu verdiydi dersin bunu sakın kaybetme oku,bu ülkenin değerini bilelim,O'nu yaban ellere bırakmayalım " dedi.
Çok ilginçti hiç tanımadığım birisi gelip benimle şiirini paylaşıyordu,ismini sordum "-İSİMSİZ OZAN dersin" dedi(oradaki Türk Milliyetçilerinden birisiydi bu ağabeyde,bunu anlamak zor değildi zaten fizikinden ve konuşmalarından daha sonra mitinge de iştirak etti)
Ben o şiiri kaybetmiştim,bulamamıştım ve çok üzülüyordum ama bugün tesadüf işte aramadığım halde gözüme ilişti ,bende sizinle paylaşmak için gecenin 00:00'ında kolları sıvadım,işte buyurun 2004 yerel seçimleri öncesi yazılmış İSİMSİZ OZAN imzalı şiir :
RECEBO
Beyinsiz kafalar vurdukça vurdu,
Mazlum ayağına yattı Recebo
Şeyhinin başına çorabı ördü,
Ölmeden mirası yuttu Recebo
***************************
Sünnet,düğün deyip yükünü tuttu
Kızını Newyork'ta beleş okuttu,
Değirmene bol bol dolar akıttı
Yine de bembeyaz süttü,Recebo
***************************
İcazet kapınca girişti işe,
Lobilere selam durdu peşpeşe
Ampulü sonunda geçirdi başa,
İktidar zevkini tattı Recebo
***************************
Koca memleketi İstanbul sandı,
Fırıldak misali döndükçe döndü,
Meclis'i Batı'nın emrine sundu
Pentagon'da nöbet tuttu,Recebo
***************************
Denktaş'a yüklendi çözüm diyerek,
Kıbrıs'ta -Nemize bizim, diyerek
Sirtaki çalmalı sazım diyerek,
Rum düdüğü gibi öttü,Recebo
***************************
Kürtler din kardeşi,TÜRKMEN'de bizim
Kırmızı çizgiyle uyutmak lazım,
Diyerek bekledi düşmandan çözüm
TÜRKMEN'e ihanet etti Recebo
***************************
O geldi okullar sütliman oldu,
Ne başörtüsü,ne de coplama kaldı
Çözümü karısız gezmede buldu,
Bu yükü de kenara itti Recebo
***************************
Düşmanı sevindirdi,dostları üzdü
Bu ülke TÜRK YURDU diyene kızdı
Vatan haini ile kol kola gezdi,
Vatanseverler'e çattı Recebo
***************************
Unuttu gazi ve şehit olanı,
Yetimi,öksüzü,sakat kalanı
Affetmek istedi katil yılanı,
Kırdığın cevizler yetti Recebo
***************************
Mazlum bildi millet, sana oy verdi
Sayende köpekler epeyce ürdü
Ama artık herkes mayanı gördü,
Tükendin be,pilin bitti Recebo
***************************
Zannetme işimi görür,giderim
Tutarım yükümü, rahat ederim,
Şu sıra çok insan tahmin ederim,
Elini beline attı Recebo
>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> İSİMSİZ OZAN
şiiri yazan kardeşimize çok teşekkür ediyorum ellerine saglık çok güzel bir şiir olmuş.
Bedii Özel Üye
Kayıt: Aug 22, 2003
İletiler: 119
Tarih: Cmt Şub 04, 2006 6:38 pm ileti konusu: Bu her iki şiir doğrusu atomdan çok daha güçlü
Rahmanın Adıyla ve Rahmanın Selamıyla.
Dostlar,
Ülküdaşlar;
Bir mütefekkir, şiir deyip geçemezsiniz... Öyle şiirler vardır ki; yerleri göklere çıkarırken, gökleri de yerlere indirirler, der.
Yukarda takdim edilen her iki muhteşem şiir herhalde bunlardan sadece ikisi.
Kaleme alanların ve TÜRK yüreklerine sunanların beyinlerine ve kalplerine sağlık. Bize ulaştıran, okumamıza vesile olan dostlarımıza da sonsuz teşekkürler.
Bilirmisiniz(tabii ki biliyorsunuz!) bizim şairlerimizÜlkücü şairler...(her şair değil mutlaka...) yürekten yüreklere sevgi, aşk ve vecd.....taşıyan mukaddes birer kervandırlar. İlhan ESEN Bey(Danımarka Türk Federasyon Başkanı) bu kervan içinde sessiz-sedasız( büyük bir gayret ve heyecan içinde) Türk beyinlerine ve Türk yüreklerine bilgi, ilgi ,ve sevgi taşıyan bir değerli insandır.
Uzun yıllardır, şiir okumayı unutmuştuk.
lhan Bey, bir kez daha bize şiirin değer ve ve kıymetini ; sık sık şiir okumakla gönül ışıklarımızı yakmanın önemini anlattı ve hatırlattı.
Çok teşekürler sevgideğer Başkanım
Çok teşekkürler....
Biz Türk Ülkücüleri olarak şairlerimizi (ve özellikle de Ülkücü şairlerimizi)çok çok seviyoruz.
Onlar bizim:SES BAYRAĞIMIZ, YÜREK IŞIĞIMIZ VE KALP ATIŞLARIMIZ GÖNÜL HAYKIRIŞLARIMIZDIR!!
Hepsine bütünTürk şairlerine bir defa daha minnet ve şükranlarımızı bildirmek istiyoruz.
Genç dostlarımız.
Ülkücüler;
Fırsat buldukça, lütfen siz de şiiir yazınız!.. Çok çok şiir okuyunuz ... okuduklarınızdan bazılarını da mümkünse ezberleyiniz....
İşte onlardan ezberlememiz gerekenlerden biri, merhum Hocamız Atsız Bey'in"ADALAR DENİZİNDEN ALTAYLARIN DAHA ÖTESİNE KADAR BÜTÜN TÜRK GENÇİĞİNE)"isimli muhteşem şiiridir.(Not:Aşağıda,"O'nun Türk Beyinlerinde ve Türk Yüreklerinde Hakkı vardır" başlı altında intişar eden eserin sonunda, bu harika şiire yer verilmiştir...) Evet, bu şiiri okumak yetmiyor, isterseniz doksan dokuz kez okuyunuz. Yine de size yetmeyecek, gönül tatminine ulaşamayaçaksınız...Ancak ezberlemek suretiyle yürek huzuruna kavuşabilirsiniz.
İşte adı geçen muhteşem şiirden sadece bir kıta:
KIZIL ELMA UĞRUNDA KILIÇ ÇEKİNCE KINDAN,
BAHDİYARLIK DENEN ŞEY ARTIK GEÇMEZ YAKINDAN;
MESUT OLUP GÜLMEYİ SÖK, ÇIKAR HATIRINDAN,
BELKİ ÖLDÜKTEN SONRA BİR PARÇA GÜLECEKSİN.
Dostlar,
Bir ehlibeyin ve ehlkalp aynen şöyle der:
fikirsiz heyecan yetim, heyecansız fikir ise öksüzdür.
Ülkücü; her ikisini birden sinesinde bir araya getirmiş; yerine ve zamana göre her iki mukaddes kavramı kullanan insan demektir.Malum; bunlardan biri beyin gücüdür ve diğeri de kalp.....
Beyinler beyinleri beslerken, kalpler de gönülleri fetheder.
HAMASİ duygular mı dediniz....
En az su, hava ve ateş kadar buna hamasi (iç-gönül-kalp...) duygularına ihtiyacımız vardır.
Şiir,kalpleri, gönülleri besleyen kavramların başında gelmeketdir.
İşte bunun için dostlar:
Lütfen şiir yazınız...Şiir okuyunuz..ve şiir ezberleyiniz....
Değerli şair Faruk Nafız Çamlıbel'in (Şair) isimli güzel şiiriye sözlerimi bağlıyorum.
ONLAR Kİ BEŞER HAYATINA DOĞMUŞ, YAŞAMIŞLAR.
ONLARDAN ESERDİR BU DUYUŞLAR, BU DALIŞLAR....
ONLAR Kİ ŞAFAKLARDA YANAN DAĞDA, DENİZDE....
HER MANZARA ONLARDAN AKİSTİR İÇİMİZDE...
ONLAR Kİ BUGÜN GÖKTE BİRER KASRA ÇEKİLDİ,
DEVRİNDE FAKAT HANGİSİ MES'UT OLABİLDİ?
VARSIN SENİ ÖMRÜNCE ATEŞ ÇEMBERİ SARSIN,
ŞAİR!! SEN ÜZÜLDÜKÇE VE ÖLDÜKÇE YAŞARSIN.
Şiir yazan, şiir oköuyanve şiir ezberleyen dostlar!.....
Selam sizlere.
Cenab-ı HAK yar ve yardımcınıoz olsun.
ALLLAH(c.c.)'a emanet olunuz.
oflu_reis61 Yeni Üye
Kayıt: Jan 20, 2006
İletiler: 47
Şehir: turan
Tarih: Cmt Şub 04, 2006 10:25 pm ileti konusu:
değerli ülküdaşlarım bu ayıp türk milletinin sırtında kambur olarak kalmaya devam edecektir secimlere kadar inanıyorumki milletim yapmış olduğu yanlışın farkına varacaktır ab köpekliği icin oy verildiyse bu recebo şerefsizine bişey diyemem türk halkına saygı duyarım ama eğer cözüm olarak düşünülerek sorunlarına verildiyse oy inşallah bir daha bu hataya gidmezler onlarda anlamışlardır yapmış oldukları hatanın bedelini ımarım saygılarımla
Vuslatim Forum Yöneticisi
Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya
Tarih: Pzr Şub 05, 2006 2:16 am ileti konusu: Re: Bu her iki şiir doğrusu atomdan çok daha güçlü
Bedii demiş ki:
Rahmanın Adıyla ve Rahmanın Selamıyla.
Dostlar,
Ülküdaşlar;
Bir mütefekkir, şiir deyip geçemezsiniz... Öyle şiirler vardır ki; yerleri göklere çıkarırken, gökleri de yerlere indirirler, der.
Yukarda takdim edilen her iki muhteşem şiir herhalde bunlardan sadece ikisi.
Kaleme alanların ve TÜRK yüreklerine sunanların beyinlerine ve kalplerine sağlık. Bize ulaştıran, okumamıza vesile olan dostlarımıza da sonsuz teşekkürler.
Bilirmisiniz(tabii ki biliyorsunuz!) bizim şairlerimizÜlkücü şairler...(her şair değil mutlaka...) yürekten yüreklere sevgi, aşk ve vecd.....taşıyan mukaddes birer kervandırlar. İlhan ESEN Bey(Danımarka Türk Federasyon Başkanı) bu kervan içinde sessiz-sedasız( büyük bir gayret ve heyecan içinde) Türk beyinlerine ve Türk yüreklerine bilgi, ilgi ,ve sevgi taşıyan bir değerli insandır.
Uzun yıllardır, şiir okumayı unutmuştuk.
lhan Bey, bir kez daha bize şiirin değer ve ve kıymetini ; sık sık şiir okumakla gönül ışıklarımızı yakmanın önemini anlattı ve hatırlattı.
Çok teşekürler sevgideğer Başkanım
Çok teşekkürler....
Biz Türk Ülkücüleri olarak şairlerimizi (ve özellikle de Ülkücü şairlerimizi)çok çok seviyoruz.
Onlar bizim:SES BAYRAĞIMIZ, YÜREK IŞIĞIMIZ VE KALP ATIŞLARIMIZ GÖNÜL HAYKIRIŞLARIMIZDIR!!
Hepsine bütünTürk şairlerine bir defa daha minnet ve şükranlarımızı bildirmek istiyoruz.
Genç dostlarımız.
Ülkücüler;
Fırsat buldukça, lütfen siz de şiiir yazınız!.. Çok çok şiir okuyunuz ... okuduklarınızdan bazılarını da mümkünse ezberleyiniz....
İşte onlardan ezberlememiz gerekenlerden biri, merhum Hocamız Atsız Bey'in"ADALAR DENİZİNDEN ALTAYLARIN DAHA ÖTESİNE KADAR BÜTÜN TÜRK GENÇİĞİNE)"isimli muhteşem şiiridir.(Not:Aşağıda,"O'nun Türk Beyinlerinde ve Türk Yüreklerinde Hakkı vardır" başlı altında intişar eden eserin sonunda, bu harika şiire yer verilmiştir...) Evet, bu şiiri okumak yetmiyor, isterseniz doksan dokuz kez okuyunuz. Yine de size yetmeyecek, gönül tatminine ulaşamayaçaksınız...Ancak ezberlemek suretiyle yürek huzuruna kavuşabilirsiniz.
İşte adı geçen muhteşem şiirden sadece bir kıta:
KIZIL ELMA UĞRUNDA KILIÇ ÇEKİNCE KINDAN,
BAHDİYARLIK DENEN ŞEY ARTIK GEÇMEZ YAKINDAN;
MESUT OLUP GÜLMEYİ SÖK, ÇIKAR HATIRINDAN,
BELKİ ÖLDÜKTEN SONRA BİR PARÇA GÜLECEKSİN.
Dostlar,
Bir ehlibeyin ve ehlkalp aynen şöyle der:
fikirsiz heyecan yetim, heyecansız fikir ise öksüzdür.
Ülkücü; her ikisini birden sinesinde bir araya getirmiş; yerine ve zamana göre her iki mukaddes kavramı kullanan insan demektir.Malum; bunlardan biri beyin gücüdür ve diğeri de kalp.....
Beyinler beyinleri beslerken, kalpler de gönülleri fetheder.
HAMASİ duygular mı dediniz....
En az su, hava ve ateş kadar buna hamasi (iç-gönül-kalp...) duygularına ihtiyacımız vardır.
Şiir,kalpleri, gönülleri besleyen kavramların başında gelmeketdir.
İşte bunun için dostlar:
Lütfen şiir yazınız...Şiir okuyunuz..ve şiir ezberleyiniz....
Değerli şair Faruk Nafız Çamlıbel'in (Şair) isimli güzel şiiriye sözlerimi bağlıyorum.
ONLAR Kİ BEŞER HAYATINA DOĞMUŞ, YAŞAMIŞLAR.
ONLARDAN ESERDİR BU DUYUŞLAR, BU DALIŞLAR....
ONLAR Kİ ŞAFAKLARDA YANAN DAĞDA, DENİZDE....
HER MANZARA ONLARDAN AKİSTİR İÇİMİZDE...
ONLAR Kİ BUGÜN GÖKTE BİRER KASRA ÇEKİLDİ,
DEVRİNDE FAKAT HANGİSİ MES'UT OLABİLDİ?
VARSIN SENİ ÖMRÜNCE ATEŞ ÇEMBERİ SARSIN,
ŞAİR!! SEN ÜZÜLDÜKÇE VE ÖLDÜKÇE YAŞARSIN.
Şiir yazan, şiir oköuyanve şiir ezberleyen dostlar!.....
Selam sizlere.
Cenab-ı HAK yar ve yardımcınıoz olsun.
Bu arada Mehmet Eröz'ün bir nakli de Atsız'ın ruh halini yansıtması bakımından ilgi çekicidir.
Atsız'a soruyorlar:
- Bir daha dünyaya gelmiş olsaydın, ne olmak isterdin?
Atsız'ın cevabı çok nettir....
- Ayasofya'da imam olmak isterdim..
Atsız, Ülküsünü tanıtmada ve yaymada ulaşmış olduğu yüce mevkinin farkındadır.
"SONA DOĞRU" şiirinde bu duyguları şöyle dile getirmiştir:
"Bilsin cihan ki, ben bu cihanın nesindeyim:
Bir Ülkünün muhabbetinin zirvesindeyim.
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen;
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.
Herkes bir özleyişle yaşar....Ben de öylece.
Altaylar ve Tanrı Dağı çevresindeyim.
Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara,
Son menzilin hüzün dolu kaşanesindeyim.
Artık veda zamanına pek fazla kalmadı;
Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim...."
Büyük Türk Milliyetçisi Hüseyin Nihal Atsız'ın, ölümünün. 30. yıldönümü münasebetiyle bir defa daha minnet ve şükranlarımızla anıyor, onun hatırası önünde saygı ve sevgilerimizle eğiliyoruz.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
İşte O... Muhteşem Şiir!!!
ADALAR DENİZİNDEN ALTAYLARIN DAHA ÖTESİNE KADAR
BÜTÜN TÜRK GENÇİĞİNE
Yer bulmasın gönlünde ne ihtiras, ne haset.
Sen bütün varlığınla yurdumuzun malısın.
Sen bir insan değilsin; ne kemiksin, ne de et;
Tunçtan bir heykel gibi ebedî kalmalısın.
Istırap çek, inleme... Ses çıkarmadan aşın.
Bir damlacık aksa da, bir acizdir göz yaşın;
Yarı yolda ölse de en yürekten yoldaşın
Tek başına dileğe doğru at salmalısın.
Ezilmekten çekinme... Gerilemekten sakın!
İradenle olmalı bütün uzaklar yakın,
Dolu dizgin yaparken ülküne doğru akın
Ateşe atılmalı, denize dalmalısın.
Ölümlerden sakınma, meyus olmaktan utan!
Bir kere düşün nedir seni dünyada tutan?
Mefkuresinden başka her varlığı unutan
Kahramanlar gibi sen, ebedî kalmalısın...
Sen ne elde ve dilde gezen billur bir sağrak,
Ne de sıska bir göğse takılan bir çiçeksin;
Senin de bu dünyada nasibin var: Savaşmak!..
Kayalarla güreşip dağlarda öleceksin.
Yoldaşlık ederekten gökte güneşle, ayla
Aşarsın tepe, ırmak; yürürsün ova, yayla...
Hayata ne biçimde geldinse bir borayla
Daha sert bir kasırga içinde biteceksin.
KIZIL ELMA uğrunda kılıç çekince kından
Bahtiyarlık denen şey artık geçmez yakından;
Mesut olup gülmeyi sök, çıkar hatırından.
Belki öldükten sonra bir parça güleceksin.
Yüz paralık 'kurşunla gider «HAYAT» dediğin;
«Tanrı yolu» uzaktır; erken kalk, sıkı giyin.
Yazık, bütün ömrünce o kadar özlediğin
Güzel Kızıl Elma'na varmadan öleceksin.
Belki bir gün çöllerde kaybedersin eşini,
Belki bir gün ağlarsın kaçtı diye karına.
Işıksız kulübende boranın esişini.
Dinleyerek çıkarsın bir ümitsiz yarına.
Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca;
Nâmert bir el arkandan seni vurur kadınca;
Bir gün sabrın tükenir... Silahını kapınca
Haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına...
Hayatın kamçısıyla sızar derinden kanlar,
Senin büyük derdinden başkaları ne anlar?
Vicdanını «Paris'e, «Moskova»'ya satanlar
Küfür diye bakarlar senin dualarına.
Hey arkadaş!.. Bu yolda ben de coşkun bir selim,
Beraberiz seninle, işte elinde elim.
Seninle bu hayatta gel beraber gülelim
Ölümüne, gamına, tipisine, karına...
Atandan kalmış olan kılıcı iyi bile,
Onu bütün gücünle vuracaksın çağında.
Savaş... Bunun tadını ey Türk sen bulamazsın
Ne sevgili yanında, ne baba ocağında...
Savaşmaktan kaçınır, kim varsa alnı kara;
Kan dökmeyi bilenler hükmeder topraklara...
Kazanmanın sırrını bilmiyorsan git, ara
«Çanakkale» ufkunda, «Sakarya» toprağında.
Siyasette muhabbet... Hepsi yalan, palavra...
Doğru sözü «Kül Tegin» kitabesinde ara...
Lenin'den bahsederse karşında bir maskara
Bir tebessüm belirsin sadece dudağında.
Yatağında ölmeyi hatırından sök, çıkar!
Döşeğin kara toprak, yorganındır belki karşı kar.
Sen gurbette kalırsan, ben ölürsem ne çıkar?
Ruhlarımız buluşur elbet «Tanrıdağı»nda...
Mukadderat isterse seni yoldan çevirsin,
Sen hele bu yollarda yıpranarak aşın da,
Varsın bütün ömrünce bir an nasip olmasın
Yorgunluğu gidermek serin bir su başında.
Bir gülüşten ne çıkar, ne çıkar ağlamaktan?
Kullar kancıklık eder, belâ bulursun Hak'tan.
Gün olur ki bir yudum su ararsın bataktan,
Gün olur ki bir tutam tuz bulunmaz aşında.
Bir çığ gibi yürürsün bir lâhza durmaksızın,
Bir ilâhi kaynaktan geliyor çünkü hızın.
Duyguların ölmüştür... Tapınılan bir kızın
Bir füsun bulamazsın gözlerinde, kaşında.
Istırabı kanına kat da göz kırpmadan iç!
Varsın gülsün ardından, ne çıkar, bir iki piç...
Bu varlık dünyasında yalnız senin hiç mi hiç
Bir şeyin olmayacak... hattâ mezar taşın da....
Sayın erdoğan Fırsat buldukça iktidar dönemlerinde yapılanları anlatıyor ekonomimizin fevkalade iyi oldugunu özelleştirmenin doludizgin surdugunu borsadada rekorların kırıldığını
seçimlerde söz verdiği yoksulluk ve yolsuzlukla mücadele edecegını dokunulmazlıklarında kalkacagını soyledıgı hepımızın malumudur
Bu kadar sure gecmesine ragmen yoksulluk dahada artmış sadece akpli olanlara iş imkanı sağlanmıştır özelleştirmelerden gelen paralarla hiç bir yatırım yapılmadığı gibi bir çok fabrikada kapatılarak insanlar sefalete düşürülmüşlerdir başbakanımıa göre dış politikamızda başarı ile yurutulmektedir Avrupa birliği yolunda dev adımlarla ulke adeta gulluk gulistanlıktır
Artık YETER Sn. Başbakan
Adalet diyorsunuz kendiniz adaletten kaçıyorsunuz hala mal beyanında bulunamadınız yoksa mallarınızın hesabınıdamı bılmıyorsunuz kundakta çocugun bile borçlu oldugu ulkemızde çagresizlikten dag başına gecekondu yapanların evlerini başına yıkarken bir maliye bakanı tartışılıyor sn. unakıtan sizin tercihiniz devlet arazisindeki villaların sahibi maliyenin başı 'MALI'YE gibisinden
utanarak ifade etmek zorunda kaldıgım dış politikamız ise tam bir rezalet Ab ye yalvaran bir Türkiye imajı 70 milyonluk nufusuyla gumbur gumbur gençleri ile bitmiş Avrupayı sırtlayacak gucumuze ragmen ırakta tarıhımızın kara sayfasını yazdınız Secılmeden once başkan bush'a topraklarımızdan ırak işgal edilebilir sözü verdiniz Abd askerleri gunlerce limanlarımızda beklediler Başbakan olunca siyasetle futbolu birbirine karıştırarak Bush'a müthiş bir bacak arası attınız bir hayli keyiflenmişsinizdir herhalde varlığıyla hep övündüğümüz gurur duyduğumuz Dünyanında saygı duyduğu mehmetçiğimizin başına çuval geçirilmesinde en buyuk rolu siz oynadınız bu Abdnin intikamıydı Bush rövanşşı çok kötü aldı
Sonuç Hezimet
Ya söz verilmeyecekti Yada kararlılıkla sözün arkasında durulacaktı
Ve bir katkıda kuzey ıraktaki kürt Devletine yaptınız
Size minnettar kaldıklarından eminim
Günlerdir Ab basınında bir dinin temsilcisi allahın resülü bizimde peygamberimiz hz. muhammedin karikatürleri çizilerek alay ediliyor Başbakınımız sessiz Dış işleri bakanımız sn. Gül ise bunlar bir kaç kendinibilmez diye geçiştiriyor olayı siz yapında görün Avrupanın gerçek yüzünü
işte devlet yönetmek kararlılık,cesaret ister gerektiğinde masaya yumruğu vurabilecek yürek ister sokaktaki vatandaşa sorun akp hukumetını sayın başbakan
Ampül Söndü Başbakan Geçmiş Olsun
bozkurt_47 Amatör Üye
Kayıt: Jan 13, 2006
İletiler: 115
Şehir: türkiye cumhuriyeti
Tarih: Pzr Şub 05, 2006 1:38 pm ileti konusu:
duygularını o kadar muthıs bır sekılde yazıya dokmus kı anlatamam...bu tur ınsanlarımıza sahıp cıkmamız lazım.MARDINDEN SAYGILAR.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
Ana sayfa
