Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - BÜYÜK TÜRK HAKAN'I ŞANLI YAVUZ SULTAN SELİM.
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Şub 07, 2006 11:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bahse konu kisinin hesabi zamaninda askiya alinmisti...

Su an size cevap verecek durumda degil...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
BasbugAtilla
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 02, 2006
İletiler: 447
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Çar Şub 08, 2006 12:13 am    ileti konusu: Re: BÜYÜK TÜRK HAKAN'I ŞANLI YAVUZ SULTAN SELİM. Alıntıyla Cevap Gönder

asenaturk demiş ki:
kadir21 demiş ki:
Son günlerde,Osmanlıya yoğun eleştiri ve saldırıların yapıldığını,sistematik şekilde,padişahlara dil uzatıldığını görüyorum.Böyle bir gün'de tarihimizin önemli padişahlarından YAVUZ SULTAN SELİM'İ anmak benim için bir borç olmuştur.Hepsi hepsi 8 yıllık bir süre padişahlık yapan bu büyük cihangir,800 yıl yaşayan bir insana nasip olmayacak başarılara imza atmış,devraldığı çok kötü bir mali durumu kısa zamanda düzeltmiş,yaptığı seferlerle,Osmanlının cihan imparatorluğu haline gelmesini sağlamıştır.Daha trabzonda şehzade iken,Şah İsmail'in anadolu hakkındaki niyetlerini iyi kavramış uzağı görmüş,Osmanlı'nın içine düşürülmek istediği kıskacı farkederek,babasını uyarmış,gerekli tedbirlerin alınmadığını,ve anadoluda işin çığrından çıktığını görerek,idareye el koymuştur.Ben onu yaptığı seferleri,askerlik dehasını,kara ordusunda,meydan muharebelerinde ilk kez topları kullanması ,maliye ve siyaset bilgisini,dini bilgisini,ve doktrinlerini uzun uzun yazacak değilim.Bunları tarihten bilirsiniz.Onun kara muharebelerindeki taktikleri bugün west point askeri akademilerinde kurmaylara ders olarak okutulur.İsrailin kör Moşe dayanı'da 73 teki arap israil savaşında,kaybetmek üzere olduğu savaşı,yAVUZ'UN askeri manevrası ile maalesef galibiyete çevirmiştir.Batının dahi takdir ettiği,askeri ve siyasi dehayı , bu padişah'ı böyle bir günde genç kardeşlerime hatırlatmak istedim.O smanlı'nın tam anlamıyla 10 numarasıdır.Biz kendisinden Türk milleti olarak razı olduk.Allah şahit olsun ve kendisinden de razı olsun.Kurtuluşumuz ancak yeni bir yavuz'la mümkün olacaktır.O bir kaosa sürüklenmiş,ve sendeleyen bir ülkeyi ayağa kaldırmış,1 numara yapmıştır.Bugün de aynı durumdadır anadolu.Aziz hatırası önünde minnet ve saygıyla eğiliyor,Allahtan kendisine rahmet diliyorum.


Osmanlı'ya saldıran ben oluyorum galiba. Yavuz'un annesi ne idi? Araştırıp onu da anlatsaydın. Rum kanı taşıyanlar ile gurur duymuyorum. Siz duyuyorsanız devam edin...


Senin o gurur duymadığın adam dünyanın en büyük cihangiridir.Eğer Osmanlıyı arkasından vuran Rum kanı ağır bassaydı Osmanlıyı 3 kıtaya yayarmıydı?Ayrıca dünya harp rekoru da Yavuz'un ordusuna aittir.Dünya harp tarihinde günde 50 km yol yürüyen tek ordu Yavuz'un ordusudur.Lafını bil de konuş
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Şub 08, 2006 12:23 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
o değerli şahsiyet Türkün başının sadece ALLAH cc huzurunda eğileceğini ölümü bahasına tüm dünyaya göstermişdir.Timur a esir düşdüğü zamanlarda timur onu önünde eğmek icin akıl almaz hilelere başvurduğu halde başaramamışdır hatta ve hatta ona hazırlatmış olduğu cadır ıb bile giriş kısmındaki kazıkları söktürerek cadıra eğilerek girmesini böle yapması halinde bile kendi önünde eğilecek miş gibi sayacakdı bunu anlayan YAVUZ SULTAN SELİM HAN cadıra geri geri girerek ve ölümü bile göze alarak Türkün onurunu korumuştur.

Değerli ülküdaşımızın yorumu konusunda bir düzeltme yapmak istiyorum.
Bir karıştırma yapmış,izniyle düzeltiyorum.Yavuz Han;Timur Han'a esir düşmemiştir.Ankara savaşını kaybederek esir düşen padişahımız Yıldırım Bayezit Han'dır.Yavuz Han,ondan hayli sonra görev yapmıştır.Padişah olarak hiçbir savaş kaybetmemiştir.Bidiğiniz gibi Yıldırım Han bu esarete dayanamıyarak vefat etmiş,halbuki Yavuz Han şirpençe denilen bir illet yüzünden Hakka kavuşmuştur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
oflu_reis61
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 20, 2006
İletiler: 47
Şehir: turan

İletiTarih: Çar Şub 08, 2006 12:41 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

değerli ülküdaşım benim hatamı düzeltdiğin icin teşekkür ediyorum olayları karışdırmışım herkesden özür diler birdahaki bu tip tarih olaylarında hafızamla değil araştırmalarımla görüş bildirmeye calışacağım ama bir kardeşimizin yorumu cok ağrıma gittiğinden acele bir yorum yazdım YILDIRIM BEYAZİT HAN IN OLAYINI YAVUZ SULTAN SELİM HAN ın olayıymış gibi söyledim bunu icinde bütün ülküdaşlardan tekrar özür dilerim
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
tugrul_61
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 06, 2006
İletiler: 3

İletiTarih: Çar Şub 08, 2006 3:17 pm    ileti konusu: Re: BÜYÜK TÜRK HAKAN'I ŞANLI YAVUZ SULTAN SELİM. Alıntıyla Cevap Gönder

oflu_reis61 demiş ki:
asenaturk demiş ki:


Osmanlı'ya saldıran ben oluyorum galiba. Yavuz'un annesi ne idi? Araştırıp onu da anlatsaydın. Rum kanı taşıyanlar ile gurur duymuyorum. Siz duyuyorsanız devam edin...



selamun aleyküm değerli ülküdaşlarım osmanlı imparatorluğunun önde gelen padişahlarından halife YAVUZ SULTAN SELİM HAN ı danımayanlar bilip bilmeden hakkında yorumlarda bulunmasınlar o değerli şahsiyet Türkün başının sadece ALLAH cc huzurunda eğileceğini ölümü bahasına tüm dünyaya göstermişdir.Timur a esir düşdüğü zamanlarda timur onu önünde eğmek icin akıl almaz hilelere başvurduğu halde başaramamışdır hatta ve hatta ona hazırlatmış olduğu cadır ıb bile giriş kısmındaki kazıkları söktürerek cadıra eğilerek girmesini böle yapması halinde bile kendi önünde eğilecek miş gibi sayacakdı bunu anlayan YAVUZ SULTAN SELİM HAN cadıra geri geri girerek ve ölümü bile göze alarak Türkün onurunu korumuştur.Tarihimizdeki bu değerli şahsiyeti yalan yanlış bilgilere dayanarak karalamaya calışanların damarındaki kanın Türk kanı olduğundan şüphe ederim.güvendiğiniz kaynaklar şu an daki TÜRKİYEN CUMHURİYETİ elindeki bulunan OSMANLI İMPARATORLUĞU belgelerin sadece %10 acılmışdır.Acılmayanlarda kanlarını düşmanlarımıza satan vatan hainlerinin uydurduğudur.

asenaturk arkadaşımızı yazısından dolayı kınıyor Ahıret günü iki elimin yakasında olacağını bilmesini istiyorum.

Allah' a, Kur' an' a, Vatana ,Bayrağa ve Silaha Yemin Olsun Müslüman Türk Gençliği Olarak;Mücadelemiz Sürecektir.[/quote]


sevgilibozkurt_reis_61 onu savunduğun için teşekkür ederim ama o senin dediğin yıldırım beyazıd olcaktı
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
aksu61
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 228
Şehir: ankara

İletiTarih: Çar Şub 08, 2006 4:38 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ya arkadaşlar kimileri çıkıp Yavuz Sultan Selime laf atacak kadar ileriye gidebiliyor ve ben hala ülkücüyüm diyor.Sıef bir rum annesi olduğu için ondan gurur duymayacaksan sen ırkçıdan başka birşey değilsin asla ben ülkücüyüm filan diye gezme.

Yavuz Sultan Selim sonuna kadar Türktür.Annesinin ne olduğu bizi ilgilendirmiyor bu bir Osmanlı geleneğidir ve alınan eşler rum dahi olsalar müslümandırlar.

Aslında hiçbirşey yazmaya gerek yok sen eğer sırf annesi rum kanı taşıyor diye gurur duymuyorum diyebiliiyorsan sen IRKÇI dan başka bişey değilsin.Git kendine ona göre bir site bul lütfen
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
mirzabey38
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 02, 2006
İletiler: 3
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Çar Şub 08, 2006 5:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

DEDEM HER ZAMAN TARLAYA NE EKERSEN O BİTER DER. BU KABA YORUMU HEPİNİZDEN ÖZÜR DİLEYEREK OLAYI ACIKLAMASI HASEBİYLE KULLANIYORUM. BİYOLOJİK OLARAK DEDİĞİNİZ BELKİ DOĞRU OLABİLİR TABİ MATERYALİST DÜSÜNÜRSENİZ. AMA BİZİM BU HALE GELMEMİZDE BİRAZDA MATERYALİZMİN MADDECİ BATININ ETKİSİ OLMAMISMIDIR. YAPTIĞI İŞ KİŞİNİN AYNASIDIR. SEN OSMANLI HANEDANINI KABUL ETMİYORSAN BU GÜNKÜ DEVLETİ NASIL KABUL EDECEKSİN. O İNSANLAR CİHANA ADALET YAYMAK İÇİN ÇABALAMIŞLARDIR. KENDİLERİNİ EFENDİ OLARAK GORMEMİSLERDİR. TARİHTE BAŞKA HİÇ BİR KRAL YOKTUR Kİ TÜRK SULTANLARI GİBİ KAPISINDA GÜNDE 3 NOVBET VURDURUP: "MAĞRURLANMA PADİSAHIM SENDEN BÜYÜK ALLAH VAR" DEDİRTSİN. BU TÜRK ALİCENAPLIĞININ BİR GÖSTERGESİ DEĞİLMİDİR. TÜRK ULUSUNUN BU GÜNE GELMESİNDE HERKESDEN COK ONLARIN EMEKLERİ VARDIR. BATIDA EN KOTÜ KRALLARINA HAKARET DAHİ EDİLMEZKEN NE OLUYOR BİZEDE KENDİ SANLI ECDADIMIZA RUM DEME CÜRETİNİ KENDİMİZDE BULUYORUZ. EFENDİLER SIRF İŞGÜZERLIK YAPMAK İÇİN ŞAŞIRMAYIN. BÜTÜN OSMANLI SULTANLARI TÜRK MİLLETİNİN BASININ TACIDIR. AKLINIZDAN CIKARMAYIN BUNU. EN AZINDAN TÜRK İSLAM ÜLKÜSÜNE GÖNÜL VERDİĞİNİZİ SOYLUYORSANIZ BUNU YAPMAYIN. NACİZANE SAYGILARIMLA... ALLAHA EMANET OLUN.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
kkurt53
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 14
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 11:02 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

turkefesi demiş ki:
Alıntı:
kendininkinden nasıl bu kadar eminsin orası ilginç ama


Son günlerde ortaya atılan Türkiye de "saf Türk kanı yoktur, Anadolu göç yolları üzerinde olduğu için karışmıştır."şeklindeki asılsız ve saçma iddialar kafa karıştırmış gibi sanki.

Kimsenin kanından şüphesi olmasın. Dün Attila'da hangi kan varsa bizde de o kan vARDIR.

>Osmanlı bizim atamızdır. Bunun reddi düşünülemez bile. Ancak tartışılacak asıl konu bence Osmanlı zamanında güdülen ve Türk kanına önem verilmeyen politikadır. O zamanlarda zengin olan devşirmelerüst düzey sonradan olma Türkler bi şekilde hakettiklerinden daha fazla değer almış. Ancak Cephelerde savaşan köylü has Türkler Osmanlı devletinin küllerinden Gazi Mustafa Kemal Paşa sayesinde Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır.

Acaba şu an Türkiye'de düşülen hatalar bu hataya benziyormu?

sana katılmıyorum ağabey çunku bence saf mıllet dıye bırşey yoktur saf mıllet yanı ırk hıtlerın koyduğu bir hayal urunudur
yanlışım varsa duzeltın
saygılar
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
gencosman34
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 06, 2006
İletiler: 55

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 11:33 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Degerli Ülküdaşlarım,

Yavuz Sultan Selim (1470 - 1520)



Yavuz Sultan Selim 10 Ekim 1470 günü doğdu. Babası Sultan İkinci Bayezid, annesi Gülbahar Hatun'dur. Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir. Yavuz Sultan Selim, uzun boylu, geniş omuzlu, kalın kemikli, omuzlarının arası geniş, yuvarlak başlı, kırmızı yüzlü, uzun bıyıklı ve yiğit bir padişahtı. Sert tabiatlı ve cesurdu. Kuvvetli bir ilim tahsili yapmıştı.

Babası Sultan İkinci Bayezid, padişah olduktan sonra, askeri sevk ve devlet idareciliğini öğrenmesi için, Şehzade Selim'i Trabzon Sancağı'na tayin etti. Şehzade Selim, Trabzon'da devlet işlerinin yanında, ilimle uğraşır ve büyük alim Mevlana Abdülhalim Efendi'nin derslerini takip ederdi. Trabzon'u çok güzel idare eden Şehzade Selim'in bu arada komşu devletler de ilişkisi oldu. Valiliği sırasında Trabzon halkını rahat bırakmayan Gürcüler üzerine üç sefer yaptı. En önemlisi olan Kütayis seferinde Kars, Erzurum, Artvin illeri ile birçok yeri fethederek Osmanlı topraklarına kattı (1508). Buralarda yaşayan Gürcülerin hepsi müslüman oldular.

Çok güzel ata biniyor, devrin en meşhur silahşörlerini alt edecek kadar iyi kılıç kullanıyordu. Güreşmekte, ok ve yay yapmada üstüne yoktu. Harpten hoşlanmakla beraber çok ince bir ruha da sahipti. Çok mütevazi bir kişiliğe sahip olan Yavuz Sultan Selim, her öğün yemekte tek çeşit yemek yerdi ve ağaçtan tabaklar kullanırdı. Gösterişten hoşlanmaz, devlet malını israf etmezdi. Babasından devraldığı tatminkar hazineyi ağzına kadar doldurdu. Hazinenin kapısını mühürledikten sonra, söyle vasiyet etti: "Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Humayun benim mührümle mühürlensin." Bu vasiyet tutuldu. O tarihten sonra gelen padişahların hiçbiri hazineyi dolduramadığından, hazinenin kapısı daima Yavuz'un mührüyle mühürlendi. Yavuz Sultan Selim, ataları hep sakal uzattıkları halde sakalını keserdi. Bunun sebebini soranlara "Sakalımı ele vermemek için kesiyorum" dediği rivayet edilir. Bir kulağına da küpe takardı. 22 Eylül 1520'de "Aslan Pençesi" denilen bir çıban yüzünden henüz 50 yaşında iken vefat etti. Hayatının son dakikalarında Yasin-i Şerif okuyordu. Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Camii'nde babasının cenaze namazını kıldıktan sonra, onu Sultan Selim Camii avlusundaki türbeye defnettirdi. Tarihçiler, Yavuz Sultan Selim'i sekiz yıla seksen yıllık iş sığdırmış büyük bir padişah olarak değerlendirdiler.

ÇALDIRAN SAVAŞI
Yavuz Sultan Selim, babası Sultan İkinci Bayezid ve kardeşleri ile taht mücadeleleri vererek tahta çıktığında, Osmanlı Devleti sıkıntılı bir dönem yaşıyordu. Bu bunalımlı dönemin en büyük sebebi Doğu'daki Şii-Safevi Devletiydi. Bu devletin ortadan kalkmasıyla huzur sağlanacak ve Türkistan yolu Osmanlılara açılacaktı. Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Yavuz Sultan Selim, 1514 yılı baharında ordusuyla birlikte İran seferine çıktı. Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e doğru yürüyüşüne devam etti. Çaldıran'da 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Osmanlı kuvvetleri büyük bir zafer kazanırken, Safeviler bozguna uğradılar. Şah, kaçarak hayatını zor kurtardı. Yavuz yoluna devam ederek Tebriz'e girdi. Şehirdeki birçok sanatçı ve ilim adamı İstanbul'a gönderildi. Bu zafer sonucunda Şah İsmail eski prestijini kaybetti. Bu sayede Doğu Anadolu'da Osmanlılar için bir tehlike kalmamış oldu. 15 Eylül 1514'te de Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Yavuz'un amacı, kışı orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle almaktı. Ancak şartlar müsait olmadığı için Amasya'ya gidildi. Çaldıran Zaferi'nden sonra, Erzincan, Bayburt kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçti. Kemah kalesi alındı. 12 Haziran 1515'de kazanılan Turnadağ zaferi ile Dulkadiroğlu beyliğine son verildi. Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı hakimiyetine girdi. Böylece Anadolu'da Türk birliği sağlanmış oldu.

MERCİDABIK ZAFERİ
Fatih Sultan Mehmed devrinden kalan anlaşmazlık ve İran Seferi, Mısırlıların ve Safevilerin ittifak yapmalarına neden oldu. Yavuz Sultan Selim, bu ittifakın yapılacağını öğrenince Mısır seferine karar verdi. Yavuz Sultan Selim, 5 Haziran 1516'da Mısır seferine çıktı. 27 Temmuz günü Osmanlı Ordusu Mısır sınırına dayanmıştı. Mısır Sultanlığına bağlı Antep (18 Ağustos 1516) ve Besni (19 Ağustos 1516) kaleleri birer gün arayla teslim oldular. Ancak asıl savaş 24 Ağustos 1516'da Mercidabık'da oldu. Mısır Ordusu Osmanlıların ezici top ateşi karşısında fazla dayanamadı. Mısır hükümdarı Gansu Gavri ölü olarak bulundu. Kazanılan Mercidabık zaferi sonunda Suriye'nin kapıları Osmanlılara açılmış oldu.

MEMLÜKLER VE RİDANİYE ZAFERİ
28 Ağustos 1516'da Halep'e giren Yavuz Sultan Selim hiçbir direnmeyle karşılaşmadan şehri teslim aldı. Hama (19 Eylül 1516), Humus (21 Eylül 1516) ve Şam (27 Eylül 1516) aynı şekilde teslim olurken, Lübnan emirleri de Osmanlı hakimiyetini kabul ettiler. Yoluna devam eden Yavuz 30 Aralık 1516'da Kudüs'e, 2 Ocak 1517'de Gazze'ye girdi. Mercidabık Savaşı'ndan sonra Mısır'ın başına Tumanbay geçti. Tumanbay Osmanlı hakimiyetini kabul etmediği gibi, barış teklifi için gelen Osmanlı elçisini öldürmüş ve Venediklilerden top ve silah alarak Ridaniye'de kuvvetli bir savunma hattı kurmuştu. Yavuz Sultan Selim, ordusuyla birlikte, ilkçağdan beri hiçbir komutanın cebren geçemediği Sina çölünü 13 günde geçerek, Ridaniye'de Mısır Ordusu ile karşılaştı. Mısır Ordusu'na, El-Mukaddam Dağının etrafını dolaşarak güneyden saldıran Yavuz Sultan Selim, bu manevra sayesinde Mısır Ordusunun yönleri sabit olan toplarını etkisiz hale getirdi. 22 Ocak 1517'de Ridaniye Zaferi kazanıldı. Bu zaferle birlikte Memlük Devleti tarihe karıştı.

HALİFE YAVUZ SULTAN SELİM
24 Ocak 1517'de Kahire alındı. 4 Şubat 1517'de Yavuz büyük bir törenle Kahire'ye girdi ve Mısır Memlüklerine bağlı Abbasi halifeliğine son verdi. Yakalanan Tumanbay idam edildi. Mısır Seferi sonunda Suriye, Filistin ve Mısır Osmanlı hakimiyetine girdi. Ayrıca Hicaz ve yöresi de Osmanlı topraklarına katıldı. Doğu ticaret yolları tamamen Osmanlıların eline geçti. Elde edilen ganimetler ve alınan vergilerle Osmanlı Hazinesi doldu. 6 Temmuz 1517'de Emanet-i Mukaddese (Mukaddes Emanetler) denilen ve aralarında Hz.Muhammed'in (S.A.V) hırkası, dişi, sancağı ve kılıcı da bulunan eşyaları, Hicaz'dan Yavuz Sultan Selim'e gönderildi. 29 Ağustos 1516'da Hilafet Abbasi soyundan Osmanlı Soyuna geçti. Yavuz Sultan Selim, Ayasofya Camii'nde yapılan bir törenle, son Abbasi halifesi Üçüncü Mütevekkil'den (kendi deyimiyle Hadim-i Haremeyn-i Şerifeyn) Haremeyn-i Şerifeyn, yani Mekke ve Medine'nin hizmetkarı ünvanını devraldı ve böylece bütün Müslümanların dini ve siyasi lideri oldu. Rivayete göre, Üçüncü Mütevekkil kürsüye çıkıp, Halifeliği Osmanlı Padişahı Sultan Selim Han'a devrettiğini açıkladı. Sırtındaki cübbeyi Yavuz'a elleriyle giydirdi. Halifelik nişanlarından sayılan kılıcı elleriyle Yavuz'un beline bağladı. Yavuz Sultan Selim, o andan itibaren Müslümanların dini ve dünyevi lideri oldu. Artık yalnız padişah olarak değil, "halife" olarak da anılacaktı ve ondan sonra gelen tüm padişahlar aynı zamanda halife de olacaklardı. Yavuz Sultan Selim, tahtı devraldığında 2.375.000 km.kare olan Osmanlı topraklarını sekiz yıl gibi kısa bir sürede 6.557.000 km.kareye çıkarmayı başardı. Devletin gelişmesi için de bir çok faaliyeti oldu. Çok düzenli çalışan bir casus teşkilatı vardı. Bu sayede ülke içinden ve dışından istediği bilgileri alan Yavuz Sultan Selim'in adam seçiminde büyük bir isabet yeteneği vardı.

İMAR ÇALIŞMALARI (MİMARİ)
Yavuz Sultan Selim, dedesi Fatih Sultan Mehmed zamanında yapılan Haliç Tersanesini kapasite olarak arttırdı. Medreselerin yanında, sosyal ve ticari alanda hizmet verecek birçok bina inşa ettirdi. Hayatı yoğun savaşlarla geçen Yavuz Sultan Selim, Diyarbakır Fatih Paşa, Elbistan Ulu Camii, Şam Salihiye'de Muhyiddini Arabi'ye Camii, İmaret ve Türbesi gibi hayır eserleri de yaptırmaya fırsat bulmuştur. Ayrıca temelini attırdığı İstanbul Sultan Selim Camii'ni bitirmeye ömrü yetmemiş, bu eser oğlu Kanuni Sultan Süleyman tarafından tamamlanmıştır.



kaynak forsnet

bilmeyenler öğrensin...

Allah Türk'ü korusun ve yüceltsin!..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
MeRsİnLi
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 15, 2005
İletiler: 186
Şehir: TÜRKİYE (MERSİN)

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 1:11 pm    ileti konusu: Re: BÜYÜK TÜRK HAKAN'I ŞANLI YAVUZ SULTAN SELİM. Alıntıyla Cevap Gönder

asenaturk demiş ki:
kadir21 demiş ki:
Son günlerde,Osmanlıya yoğun eleştiri ve saldırıların yapıldığını,sistematik şekilde,padişahlara dil uzatıldığını görüyorum.Böyle bir gün'de tarihimizin önemli padişahlarından YAVUZ SULTAN SELİM'İ anmak benim için bir borç olmuştur.Hepsi hepsi 8 yıllık bir süre padişahlık yapan bu büyük cihangir,800 yıl yaşayan bir insana nasip olmayacak başarılara imza atmış,devraldığı çok kötü bir mali durumu kısa zamanda düzeltmiş,yaptığı seferlerle,Osmanlının cihan imparatorluğu haline gelmesini sağlamıştır.Daha trabzonda şehzade iken,Şah İsmail'in anadolu hakkındaki niyetlerini iyi kavramış uzağı görmüş,Osmanlı'nın içine düşürülmek istediği kıskacı farkederek,babasını uyarmış,gerekli tedbirlerin alınmadığını,ve anadoluda işin çığrından çıktığını görerek,idareye el koymuştur.Ben onu yaptığı seferleri,askerlik dehasını,kara ordusunda,meydan muharebelerinde ilk kez topları kullanması ,maliye ve siyaset bilgisini,dini bilgisini,ve doktrinlerini uzun uzun yazacak değilim.Bunları tarihten bilirsiniz.Onun kara muharebelerindeki taktikleri bugün west point askeri akademilerinde kurmaylara ders olarak okutulur.İsrailin kör Moşe dayanı'da 73 teki arap israil savaşında,kaybetmek üzere olduğu savaşı,yAVUZ'UN askeri manevrası ile maalesef galibiyete çevirmiştir.Batının dahi takdir ettiği,askeri ve siyasi dehayı , bu padişah'ı böyle bir günde genç kardeşlerime hatırlatmak istedim.O smanlı'nın tam anlamıyla 10 numarasıdır.Biz kendisinden Türk milleti olarak razı olduk.Allah şahit olsun ve kendisinden de razı olsun.Kurtuluşumuz ancak yeni bir yavuz'la mümkün olacaktır.O bir kaosa sürüklenmiş,ve sendeleyen bir ülkeyi ayağa kaldırmış,1 numara yapmıştır.Bugün de aynı durumdadır anadolu.Aziz hatırası önünde minnet ve saygıyla eğiliyor,Allahtan kendisine rahmet diliyorum.


Osmanlı'ya saldıran ben oluyorum galiba. Yavuz'un annesi ne idi? Araştırıp onu da anlatsaydın. Rum kanı taşıyanlar ile gurur duymuyorum. Siz duyuyorsanız devam edin...


bu yazıya bu kadar niye tepki gösterdin anlamıyorum kadir ağbim

ne güzel yazmış ellerine sağlık onu eleştireceğinize bi teşekkür etmelisin

allah razı olsun kadir ağbi
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
BasbugAtilla
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 02, 2006
İletiler: 447
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 1:28 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yavuz Sultan Selim dünyadaki bütün Türk-İslam birliğini biraraya toplamış tek hükümdardır.Yani bizim şu an ki TURAN davamızı gerçekleştirmiştir.Onu laf atan,onu sevmeyen ülkücü değildir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Sebas
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 18, 2003
İletiler: 510
Şehir: Bordeaux / KahramanMaras

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 1:44 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

1299 - 1922 fazla söze gerek yok

6 asir boyunca avrupa Osmanli çizmeleri altinda boyun eymistire ve hüküm sürmüsüz !
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
aksu61
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 228
Şehir: ankara

İletiTarih: Cmt Nis 29, 2006 10:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Arkadaşlar alevilerin Yavuza duydukları kini bilmeyenimiz yok heralde. O dönemde Türklüğün aşağılandığı sonra Dopu Anadoludaki Türk eğemenliğinin onun zamanında kırıldığı ve Kürtlere bölgennin ırakıldığı yönünde korkunç iddialar var. Ben bunların doğru olmadığına inanıyorum.
Çünkü o muhteşem mısraların sahibi(Ya Rab kürde fırsat verme.....) bir padişahın bunları yapmış olmasını anlayamam ma o dönemde şairlerin filan Türkler için deikleri v.s. pek çok iddia var.Eğer GERÇEKTEN BU KONUDA BİLGİ SAHİBİ BİR ARKADAŞIMIZ VARSA BANA YARDIMCI OLURSA SEVİNİRİM.ÇÜNKÜ KİMSE TÜRKLÜĞÜN EN BÜYÜK HAKANLARINDAN OLAN PADİŞAHIMIZA LAF ATAMAZ.

YARDIMLARINIZI BEKLİYORUM BENİ BİLGİLENDİRME AÇISINDAN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
BasbugAtilla
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 02, 2006
İletiler: 447
Şehir: İstanbul

İletiTarih: Cmt Nis 29, 2006 2:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

"Padişah-ı alem olmak bir kuru kavga imiş-Bir veliye bende olmak cümleden ala imiş."(Yavuz Sultan Selim)

Anlayana sivri sinek saz,anlamayana davul zurna az...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 3. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1