Bozkurt NET

[funda3307]

16.05.2006 Tarihinde Şişli Adliyesinde,Türklüğü aşağılamayı alışkanlık haline getiren ve Türk milletine küfreden Hrank DİNK ve Agos Gazetesi yazarlarının duruşmasına Türk Milletini müdahil olmaya davet ediyoruz.

YER: Şişli Adliyesi
2.Asl.Ceza Mahkemesi.

TARİH:16. 05.2006

Bilgi için:
www.milligucplatformu.org
________________________Büyük Hukukçular Birliği Başkanı
................................................Av.Kemal KERİNÇSİZ

[Vuslatim]

funda3307 demiş ki:

16.05.2006 Tarihinde Şişli Adliyesinde,Türklüğü aşağılamayı alışkanlık haline getiren ve Türk milletine küfreden Hrank DİNK ve Agos Gazetesi yazarlarının duruşmasına Türk Milletini müdahil olmaya davet ediyoruz. YER: Şişli Adliyesi 2.Asl.Ceza Mahkemesi. TARİH:16. 05.2006 Bilgi için: www.milligucplatformu.org ________________________Büyük Hukukçular Birliği Başkanı ................................................Av.Kemal KERİNÇSİZ

Allah (c.c.) razi olsun....

Konu hakkinda detayli bilgim olmadigindan sormak istiyorum; Ocak Genel Merkezimizin ve Partimizin konuya yaklasimi ne sekildir?

Bizler basi bagli insanlariz, kendi kafamiza göre is yapmayiz.

Bu konu hakkinda detayli bilgisi olan Ülküdaslarimizdan rica ediyoruz, lütfen bizi aydinlatsinlar...

[sinan37]

iSTANBULDA olan ÜLKÜDAŞLARIMIZIN bu eyleme katılıp TÜRKün varlığını hissettirmeleri gerekir.Bu ermeni şerefsizlerine hadleri bildirilmelidir.

akp iktidarında bölücü ve hainlere yumuşak olan polislerimiz çok sert tepki gösterebilir malum içişleri bakanıda onlardan ama artık TÜRKün sesinin bir an önce duyulması gerekir.

şişli adliyesi önünde yüzbinler toplanmalıki hainler korksun haydi istanbuldaki BOZKURT kardeşlerim size görev düşüyor......

[kaganos]

Değerli kardeşim,


Ümit ederimki böyle bir eyleme katılım olur..

Ben bu milletin %80'inin aptal olduğuna artık iyice inanmaya başladım...

Bir futbol maçı yüzünden birbirini öldüren bu insanların gerçek bir savaşta

kaçacak delik arayacaklarına inanıyorum..

Haberlerde izliyoruz..

hakem penaltı veriyor.. şampiyonluk kaçıyor .. diye..

Takım taraftarları birbirlerine düşman gibi saldırıyorlar..

ülke satılıyor...ÇIT yok....

Bayrak yakılıyor ..ÇIT yok...

TV ,FUTBOL bu milletin beynini iyi yıkamış...

Bu milleti yönlendiren unsur ..

Ne yazık ki! Vatan ,millet ,Bayrak değil...


FUTBOL'dur...

Bakın Ankaranın bile otuziki dişi meydanda birbirlerine kutlama mesajları gönderiyorlar..


Millet Futbol ile yatıyor... futbol ile kalkıyor....

Allah sonumuzu hayır etsin....

[EgE]

Size katilmamak mümkün degil. Insallah bu eyleme katilim olur! Artik TÜRKÜN uyanma zamani. TÜRK uyandi ise sesini duyurmali!

FB sampiyonlugu kacirdi diye kadini erkegi, kizi oglani, yaslisi genci, colugu cocugu sokaklara dökülüp AGLADILAR bugün! Ama hergün sehit haberleri geldiginde sokaga dökülüpte onlar icin birtek damla GÖZ yasi dökmez, dökemez bunlar! Birakin göz yasi dökmeyi AGZINI ACAN YOK MÜBAREK!!!

YAZIK YAZIK!!!!!!!!!!!

Misal fanatik FB taraftari birisi, rakip taraftari takimini savunmak icin dövüyor, öldürebiliyor ama vatan millet bayrak icin bir pkk´liya karsi GIK cikarmiyor cikaramiyor, vatanini topragini, milletini SAVUNMUYOR!!!!!

Yaziklar olsun be sizin futbol fanatikliginize!!!!!!!

Ben TÜRKIYEMIN fanatigiyim!!!!!!!

[tamerr]

Saat kaçta? Bilgisi olan varsa lütfen yazsın....

[hasan1299]

hrant dink in yargılandığı mahkemenin önünü türk bayraklarıyla süslemeliyiz.hrant dink ve çevresindeki hainler türkiyenin sahipsiz olmadığını görmelidir.artık milli konulara duyarlı olmanın zamanı gelmiştir fb,gs ,bjk,ts için kırıp dökenler adam öldürenler birazda milli konulara sahip çıksınlar .şampiyonluk herzaman kazanılır ama türkiyeyi kaybedersek geri dönüş imkansız olur.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[thegreen_wolf]

umarımk istenilen katılım olur sayın vuslatımın dedıgı gıbı

teşkilat ve ocakların bu konu ile ilgili karaları ve görüşleri ne acaba?

Ama böyle bir davette ilgili olan en azından ŞİŞLİ ÜLKÜ OCAGI yada güzel İSTANBUL'umun OCAKLARI orada olurlar bilgileri vardır mutlaka




HALKIMIZDA SU MANTIK BULUNMAKTADIR
'' BANA DOKUNMAYAN YILAN BİN YASASIN ''
AMA BILMEZLER Kİ O YILAN YAVAS YAVAS ZEHİRLİYOR FARKINA VARDIGINDA ÖLMÜŞ OLACAGINI

hersey gıbı futbolun da adabı uslubu vardır ama .....................
ANLAYANA ..................

[funda3307]

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINDAN
Gönderilmek Üzere
BERGAMA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

ŞİKAYET EDEN : Av.Kemal KERİNÇSİZ
(Büyük Hukukçular Birliği Başkanı)
Vatan Cad..................

ŞÜPHELİ : 1) Dimitri (Barthalomeos) Arhondoni
Fener Rum Patriği
Balat/Eyüp/İst

2) Yuannis Ziziulas
Bergama Metropoliti
(Yunan vatandaşıdır.Atina’da ikamet
etmesine rağmen, Bergama Metropoliti olarak
Patrik tarafından atanmıştır ve aynı zamanda
Atina’daki Rum Patrikhanesi bürosunun da
sorumludur.)
Fener Rum Patrikhanesi
Balat/Eyüp/İst


3) Germanos Havyaropulos
(Taksim Metropoliti)
Fener Rum Patrikhanesi
Balat/Eyüp/İst


4) Yani Lambriniadis
(Sen Sinod Başkatibi)
Fener Rum Patrikhanesi
Balar/Eyüp/İst

5) Teodoros Meimaris
(Yunan Vatandaşı)
Türkiye’de turistik vize ile ikamet etmekte
olan bir Yunan vatandaşıdır ve ayinlere
katılması yasal olarak mümkün olmamasına
rağmen Patrikhanede çalışmakta ve tüm
ayinlere katılmaktadır.

6) Abdulkadir Aksu
(T.C.İçişleri Bakanı)
Ankara

7) Oğuz Kağan Köksal
(İzmir Valisi)
İzmir

8) Hüseyin Eren
(Bergama Kaymakamı)
Bergama/İzmir
SUÇ : * Lozan Antlaşmasının 37-44 mad. ihlali.
*Yunan ve Türk Halkarının Mübadelesine
İlişkin “Sözleşme ve Protokol”ün
(23.08.1923 tarih, 340 sayılı yasa ile TBMM
tarafından onanmıştır) 1,2,3,8,9 ve 16.mad.
ihlali.
* Anayasanın 2.maddesindeki Laik devlet
ilkesinin ihlali.
* TCK 257.mad; görevi kötüye kullanma
suçunun ihlali.
1934 Tarihli Bazı Dini Kisvelerin
Giyilmesinin Mennine İlişkin Yasanın
İhlali.
* Yabancıların Türkiye’de izinsiz çalışma
yasağının ihlali.

SUÇ TARİHİ : 8.5.2006

SUÇ YERİ : Bergama Yuhanne Kilisesi.



OLAYLAR :

1) Fener Rum Patriği Barthalomeos önderliğinde, Yuannis Ziziulas, Germanos Havyaropulos, Yani Lambriniadis,Teodoros Meimaris isimli din adamlarının katılımı ile 8.5.2006 tarihinde Bergama’daki ören ve harabe bir şekilde olan Yuhannes kilisesindeki ayin Türk milletinin göstermiş olduğu bütün tepkilere rağmen maalesef anayasa ve yasalar ihlal edilerek yapılmıştır.

2) Bu kanunsuz ve hukuk dışı ayine izin veren, göz yuman idarecilerde, ayine katılanlar kadar aynen sorumludur.
Ayine izin veren başta İçişleri Bakanı, İzmir Valisi ve Bergama Kaymakamı anayasal suç işlemişlerdir. Şöyle ki;
1923 Yılında Lozan Konferansı sürerken, Türkiye ile Yunanistan arasında “ Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine İlişkin Sözleşme ve Protokol” imzalanmıştır.
Bu protokol Lozan antlaşması ile birlikte 23.8.1923 tarihinde 340 sayılı yasa ile onaylanmış ve yürürlüğe girmiştir.
Bu sözleşmenin 1.maddesine göre;

“ Türk topraklarında yerleşmiş Rum Ortodoks dininden Türk uyruklarıyla, Yunan topraklarında yerleşmiş Müslüman dininden Yunan uyruklarının, 1 Mayıs 1923 tarihinden başlayarak, zorunlu mübadelesine girişilecektir.
Bu kimselerden hiçbiri, Türk Hükümetinin izni olmadıkça Türkiye’ye yada Yunan Hükümetinin izni olmadıkça Yunanistan’a dönerek orada yerleşmeyecektir.”

2.Maddesine göre;
Birinci maddede öngörülen mübadele;
a) İstanbul’da oturan Rumları (İstanbul’un Rum ahalisini):
b) Batı Trakya’da oturan Müslümanları (Batı Trakya Müslüman
ahalisini) kapsamayacaktır.”



3.Maddesine göre;
“ Karşılıklı olarak Rum ve Türk nüfusu mübadele edilecek olan toprakları, 18 Ekim 1912 tarihinden sonra bırakıp gitmiş olan Rumlar ve Müslümanlar, 1.maddede öngörülen mübadelenin kapsamına girer sayılacaklardır.
İş bu sözleşmede kullanılan “göçmenler” terimi, 18 Ekim 1912 tarihinden sonra göç etmesi gereken ve göç etmiş bulunan bütün gerçek yada tüzel kişileri kapsamaktadır.”

8.Maddesine göre;
“ Göçmenler her çeşit taşınır mallarını yanlarında götürmekte ya da bunları taşıttırmakta serbest olacaklar ve bu yüzden kendilerinden çıkış ya da giriş vergisi alınmayacaktır.
Bunun gibi, iş bu sözleşme uyarınca, bağıtlı Devletlerden birinin ülkesini bırakıp gidecek her topluluk (cemaat) üyesinin (camiler, tekkeler,medreseler, kiliseler, manastırlar,okullar,hastaneler, ortaklıklar, dernekler, tüzel kişiler ya da ne çeşit olursa olsun başka tesisler personelini de kapsamak üzere) kendi topluluklarına ait taşınır malları yanlarından serbestçe götürmek yada taşıttırmak hakkı olacaktır.”

9.Maddesine göre;
“ 8.Maddede öngörülen göçmenlerin (yani İstanbul’da oturan Rumlar ve Batı Trakya’da oturan Türkler dışında kalanların) ve toplulukların kent ve köylerdeki taşınmaz mallarıyla, bu göçmenlerin ya da toplulukların bırakmış oldukları taşınır mallar, 11.madde de öngörülen karma komisyonca aşağıdaki hükümler uyarınca tasfiye edilecektir.”

“ Zorunlu mübadele uygulanacak bölgelerde bulunan ve mübadele uygulanmayacak bir bölgede yerleşmiş toplulukların dini ya da hayır kurumlarına ait mallar da aynı şartlar altında tasfiye edilecektir.”
Bugün Avrupa Birliğinin dayattığı “Azınlık hakları” nedeniyle “Sözleşme ve Protokol’un 8 ve 9.maddeleri güncellik kazanmıştır. Bir kez daha dikkatle okunmasında yarar olduğunu düşünüyorum.

Aynı protokolün
16.Maddesine göre;
“...... 2.madde uyarınca mübadele dışı bırakılacak bölgelerde oturanların, bu bölgelerde kalmak yada oralara yeniden dönme hakları, Türkiye ve Yunanistan’da özgürlüklerinden ve mülkiyet haklarından serbestçe yararlanmalarına hiçbir engel çıkartılmayacaktır. Bu hüküm, mübadele dışı bırakılacak söz konusu bölgelerde oturanların mallarını başkalarına geçirmelerine ve bu kimselerden Türkiye’yi ya da Yunanistan’ı kendi istekleriyle bırakıp gitmek isteyeceklerin gidişine engel olmak vesilesi olarak öne sürülmeyecektir.”
İmzalanan bu sözleşme ve protokolle amaçlanan, İstanbul dışındaki yerlerin bütün yabancı unsurlardan arındırılması ve emperyalizmin içişlerimize müdahale bahanelerinin tümüyle ortadan kaldırılmasıdır. Bu nedenle mübadele kapsamına girmeyen kişilerin, mübadele kapsamına giren yerlerdeki mallarının da tasfiye kapsamına girmesi doğru bir düzenlemedir.
Bilinmesi gerekir ki; 9.maddenin ikinci fıkrası kabul ettirilmesiydi, mübadele dışında bırakılmış İstanbul’daki Rum gerçek ve tüzel kişilere ait olup, zorunlu mübadele uygulanacak Anadolu ve Trakya’daki malları tasfiye dışı kılacak, böylece İstanbul’daki Rum gerçek ve tüzel kişilikleri vasıtasıyla sözleşmenin 1.maddesi hükmü tamamen işlevsiz kılınabilecekti.
Çünkü, gelecekte mübadele uygulanmayan yerdeki gerçek ve tüzel kişilerin mallarının bulunduğu bölgelerde yeni koloniler oluşturması ve mübadele ile elde etmek istenen mütecanis (homojen) yapının bozulması olasılığı her zaman vardır.
Nitekim: Lozan’daki hasımlarımızın, orada alamadıklarını, yitirdiklerini, şimdilerde Avrupa Birliğine yamanma sevdalısı aymazlardan aldıkları cüretle, dinsel hoşgörü, inanç özgürlüğü medeniyetler buluşması, inanç turizmi aldatmaca ve safsataları ile elde etmeye çalıştıklarını, yıkık ve kullanılmaz durumdaki kalıntıların orada ayinler düzenlemeye izin verilmesi karşılığında restore edilmek istendiğini, iktidar adamlarının da bunu olumlu karşıladıklarını ibret ve tiksinti ile görüyoruz. Bu gün bu oyunlarda birer figüran olan yöneticileri ve özellikle de Diyanet işleri başkanını uyarıyoruz. Yüce Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti “ Laik” bir devlettir. Bizans özlemi içindeki entrikacı papazların yurdumuzun hiçbir yerinde ayin düzenlenmesini istemiyoruz.
Gayrimüslim azınlıklara, Anadolu ve Trakya’da taşınmaz mal edinme olanağı sağlayacak düzenlemeler Lozan Antlaşmasına aykırıdır. Yurt hainliği suçu oluşturur.
Zorunlu müdahaleye ilişkin “ sözleşme ve protokol”un kapsamına giren yurt topraklarındaki kilise, bazilika, şapel gibi tapınak yıkıntılarının restore edilmesine ve bu yerlerde ayinler düzenlenmesine asla izin verilemez. Lozan Barış Antlaşmasının eki olan “ Türk ve Rum Ahalisinin mübadelesine dair sözleşme ve protokol”e göre o tarihte saptanan İstanbul sınırları dışında kalan yurt topraklarında yeniden Rum azınlıklar ve dönme kolonileri oluşmasına ve Lozan’dan önceki duruma dönülmesine olanak sağlayacak her düzenleme ve ödün, DEVLETİMİZİN KURULUŞ BELGESİ OLAN LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASININ TEMELİNE YERLEŞTİRİLMİŞ BİR DİNAMİT OLACAKTIR.

3) Şüphelilerden Dimitri (Barthhalomeos) Arhondoni, Yuannis Ziziulas, Germanos Havyaropulos, Yani Lambriniadis, ve Teodoros Meimaris ibadethanenin veya mabedin dışında ayin yaptıklarından suç işlemişlerdir.
Yasamız mabedin dışında, kamuya açık alanda ibadet yapılmasını yasaklamıştır.
Ayrıca 1934 tarihli bazı kisvelerin giyilmesi hakkında ki yasa uyarınca, cemaat liderinin dışındaki din adamlarının, dini kisvelerle kamuya açık alanda dolaşmaları da suç teşkil edici eylem olup, 1934 tarihli yasaya ve 1935 tarihli nizamnameye aykırıdır.
Anayasanın 174.mad. göre 1934 tarihli yasa devrim yasası olarak kabul edilmiş olup, bu yasadan yapılacak yargılamaların ve soruşturmaların ivedilikle takip edilmesi, Adalet Bakanlığının ilk beş genelgesinin gereğidir.
Bartholemeos ve yanındaki papazlar mabedin dışında ayin yaptıklarından, Bartholemeos’un dışındaki din adamları, dini kisvelerle dolaştığından 1934 tarihli yasayı ihlal etmişlerdir. Bu sebeple de cezalandırılmaları gerekir.

4) Söz konusu yasal olmayan ayinin yapılmasına izin verilmemesi eğer izin verilmişse iptal edilmesi için İzmir Valiliğine ve Bergama Kaymakamlığına müracaat edilmiş, ancak bütün bu gayretlerimize rağmen, söz konusu hukuk dışı toplantı İçişleri Bakanlığının yasal olmayan izni ile 8.5.2006 tarihinde gerçekleşmiş bulunmaktadır.
Bu durum karşısında yasaları ihlal ederek, bu toplantıya izin veren Bergama Kaymakamı, İzmir Valisi, İçişleri Bakanı da sorumlu olup, TCK 257.mad. uyarınca görevlerini kötüye kullanmışlardır. Bu kişilerinde haklarında tahkikat yapılarak haklarında kamu davası açılmasını talep etmekteyiz.

5) Şüphelilerden Yuannis Ziziulas Yunan vatandaşıdır.Atina’da ikamet etmesine rağmen, Bergama Metropoliti olarak,Patrik tarafından atanmıştır ve aynı zamanda Atina’daki Rum Patrikhanesi bürosunun da sorumlusudur. Teodoros Meimaris Yunan Vatandaşı olup,Türkiye’de turistik vize ile ikamet etmekte olan bir Yunan vatandaşıdır ve ayinlere katılması yasal olarak mümkün olmamasına rağmen, Patrikhanede çalışmakta ve tüm ayinlere katılmaktadır. Yabancıların izin almaksızın ülkede din adamı olarak çalışmaları da suç teşkil etmektedir. Bu iki din adamı hakkında çalışma yasağının ihlal edilmesi sebebi ile de soruşturmanın açılması gerekir.

6) Lozan antlaşmasının tutanaklarına, gizli celselerine ve mutabakatlarına göre, ayrıca yine 1094 sayılı 1923 tarihli İstanbul Valiliği Kararnamesine göre metropolitlerin ve sen sinod meclis üyelerinin mutlaka Türk vatandaşı olması zaruridir. Ancak patrikhane bu sözleşme ve mevzuatı da ihlal etmiştir. Tahkikatın bu yönden de yapılması gerekir.

HUKUKİ SEBEPLER: Lozan Antlaşması, Anayasa,TCK ve diğer
hukuki mevzuat.
DELİLLER : Bant kayıtları, Kanal D,Avrasya TV, Haber Türk’ün 7 ve 8 Mayıs haber programında gösterilen bant kayıtları, şahitler, CD kayıtları, fotoğraflar ve bilcümle kanuni deliller.

TALEBİMİZ : Yukarıda arz ve izah edildiği üzere şüphelilerden;
* Dimitri (Barthalomeos) Arhondoni
* Yuannis Ziziulas
* Germanos Havyaropulos
* Yani Lambriniadis
* Teodoros Meimaris’in

a) Lozan antlaşmasının 38-43 mad’nin,
b) Yunan ve Türk Halklarının Mübadelesine ilişkin 1923
tarihli Sözleşme ve Protokolün 1,2,3,8,9,16 Mad’nin,
c) Anayasanın 2.mad. Laiklik ilkesini,
d) 1934 Tarihli Bazı Dini Kisvelerin Giyilmesinin
mennine ilişkin yasa ile 1935 tarihli nizamname hükümlerini,
e) Yabancıların Türkiye’de izinsiz çalışma yasağına ilişkin hükümleri,
f) Mabetlerin ve İbadethanelerin dışında ayin yapma yasağına ilişkin mevzuatı ihlal etmiş olduklarından,

Şüphelilerden;
* Abdulkadir Aksu
* Oğuz Kağan Köksal
* Hüseyin Eren
Kanunsuz ayine izin vermiş olduklarından TCK 257.mad. uyarınca cezalandırılmaları amacı ile haklarında tahkikat açılmasına, yapılacak soruşturma sonunda şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. 11.05.2006
Ek: Deliller Müşteki
Av.Kemal KERİNÇSİZ

[bozkurt1992]

ben katilamiyacagim gidenlerden allah razi olsun TÜRKÜN VE TÜRK MILLETININ GÜCÜNÜ GÖRSÜNLER