Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Askerler kurtarildi mi?
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Bu başlık kilitlenmiştir; cevap yazamaz, iletileri değiştiremezsiniz 3. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
cCc_OzguR_cCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Sep 16, 2005
İletiler: 260

İletiTarih: Cum Kas 09, 2007 3:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

altaylar Ülküdaşım güzel bir ayrıntıyı yakalamış, ben de dikkatli baktığımda o çadır bozmasında en azından kadaraja giren kimsede silah bulunmadığını gördüm. Üstelik askerimiz(?)in yanında oturan bölücü itin telsizli olmasından en azından orada önemli biri olduğunu düşünüyorum. Fedakar bir asker önündeki çatalla bile Türklüğünü gösterirdi.

İçim biraz olsun rahatladı, çünkü teslim olan gerçek bir Türk askeri değil, bölücünün TSK'ya sızmalarıydı.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Kas 09, 2007 6:56 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

genelkurmay başkanının basın toplantısından:
milliyet den alıntıdır:
Alıntı:
'Asteğmen yaralıyken çatıştı'
"Dağlıca olayı 21.10.2007 günü gece yarısı oldu. Üç koldan saldırılıyor. Çatışma aralıklarla 36 saat sürdü. 12 personeli kaybettik. 8 personelle de irtibatımız kesildi. Sonra bunların terör örgütünün elinde olduğu ortaya çıktı. Birlik Dağlıca'daki normal piyade taburudur. Taburun ilerisinde hududa yakın yerde taburun emniyetini sağlayan unsur ile yine o unsurdan daha ileride emniyet sağlayan ufak bir gruba saldırı yapıldı. Zayiat emniyet grubundadır.
Küçük grubun başında bir asteğmen vardı. Yaralanmasına rağmen çatışmayı sürdürdü. Ve zayiat vermedi. O asteğmene üstün cesaret ve feragat madalyası verilmesini önerdim.

Bir de günneydoğuda çatışmalara yedeksubay gönderilmesin diyenler var.
Mabedin namusunu kurtaran asteğmeni alnından öperim.Sakarya savaşı tarihe yedeksubay savaşı olarak geçmiştir.Kıbrıs harekatında yedeksubaylar başarı ile görevlerini yaptılar.
O sizler için yazılan yedeksubay marşı size helal olsun aslanlar!
TÜRKLÜĞÜN ÖZ CEVHERİ TAŞAR TEMİZ KANINDAN
YEDEKSUBAY ÖLÜR DE DÖNMEZ ER MEYDANINDAN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
emrecetin
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 02, 2006
İletiler: 14
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Cum Kas 09, 2007 8:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu olay, çuval baskınından bile daha kara bir leke. Bir nevi danışıklı dövüş yapıyorlar akıllarınca. Zaten en son ne zaman PKK ile yapılan bir çatışmada yaralanmadan esir alınan asker gördük, bende kötü kokular almıştım. Eğer haklarındaki bilgiler doğruysa gereği yapılmalı.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Kas 11, 2007 6:04 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan gazetesinden alıntı:
Alıntı:
Kaçırılan 8 asker tutuklandı

Hakkari’nin Dağlıca bölgesinde terör örgütü PKK tarafından kaçırılan 8 asker, çıkarıldıkları Van Askeri Mahkemesi tarafından tutuklandı.

Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarılan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" gerekçeleriyle tutuklu yargılanacak.


Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı'nca yapılan soruşturmadan sonra Van'a gönderilen 8 asker, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarıldı. İfadelerine yeniden başvurulan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" suç ve gerekçeleriyle tutuklanma talebiyle Askeri Mahkeme'ye sevk edildi.

Askeri Mahkeme 8 askerin ifadelerini aldıktan sonra, tutuku yargılanmalarına karar verdi. Tutuklanan askerler Van Askeri Cezaevi'ne gönderildi.

Van Barosu tarafından görevlendirilen Av. Ramazan Korkmaz, sanık askerlerin ifadelerinde söz konusu suçlamaları reddettiğini ve emre ittiatsızlık yapmadıklarını belirttiklerini söyledi.





Haber: ANKA




Kol kırılırı yen içinde kalır diye açıklama yapılmıyor.Ama başından beri tahmin ettiğimiz gibi bu işin içersinde çok şey var..bu olayın açığa çıkarılmasını ve millet ile paylaşılmasını bekliyoruz.Çünkü bizi deli eden bu olayın iç yüzü ortaya konulmalıdır.Bu işe abd nin de karıştığını düşünüyorum.Bu da millete açıklanmalıdır.!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
emrecetin
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 02, 2006
İletiler: 14
Şehir: Türkiye

İletiTarih: Pzr Kas 11, 2007 6:18 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Eğer düşündüğümüz gibi ise doğru bir karar. İnsanı aklı kurcalanmıyor değil, bu şerefsiz pkk dağlıca'daki çatışmadan önce gabar'da askerlerimiz öldükten sonra yanlarına kadar yaklaşıp kurşun yağdırmadılar mı? Ne oldu da bu bebek katilleri bir anda insafa gelip esir aldılar? Bu işte bir bit yeniği oldu belliydi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
cCcBilgecCc
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 326

İletiTarih: Pzr Kas 11, 2007 6:32 pm    ileti konusu: 8 Asker Tutuklandı.. Alıntıyla Cevap Gönder

Tutuklama kararında "izinsiz olarak başka ülketopraklarına geçmek" ifadesi göze çarpıyor. Kamuoyu bu cümlenin nasıl yorumlanacağını merakla bekliyor...

--------------------------------------------------------------------------------

Hakkari'nin Dağlıca bölgesinden terör örgütü PKK tarafından kaçırılan 8 asker, çıkarıldıkları Van Askeri Mahkemesi tarafından tutuklandı.

Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde terör örgütü PKK tarafından kaçırılan 8 asker, çıkarıldıkları Van Askeri Mahkemesi tarafından tutuklandı. Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarılan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" gerekçeleriyle tutuklu yargılanacak.

Ankara'da Genelkurmay Başkanlığı'nca yapılan soruşturmadan sonra Van'a gönderilen 8 asker, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarıldı. İfadelerine yeniden başvurulan 8 asker, "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek" suç ve gerekçeleriyle tutuklanma talebiyle Askeri Mahkeme'ye sevk edildi.

Askeri Mahkeme 8 askerin ifadelerini aldıktan sonra, tutuku yargılanmalarına karar verdi. Tutuklanan askerler Van Askeri Cezaevi'ne gönderildi.

Van Barosu tarafından görevlendirilen Av. Ramazan Korkmaz, sanık askerlerin ifadelerinde söz konusu suçlamaları reddettiğini ve emre ittiatsızlık yapmadıklarını belirttiklerini söyledi.(



http://www.etikhaber.com/content/view/44813/1/
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Kas 12, 2007 8:30 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan gazetesindenö alıntı:
Alıntı:
Mermimiz bitene kadar çatıştık

PKK’nın rehin aldığı askerler Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde verdikleri ifadelerde, Dağlıca’daki çatışma gecesini detaylarıyla anlattı

Çok yaklaşmışlardı yoğun ateş açtılar

Ben birliğimde tim komutanı olarak görevliydim. Ayrıca komutanlık termal kamerayla gözetleme yapma görevini de bana vermişti. Akşam üzeri karşı tepelerden el feneri görüntüsü aldıklarını söylediler. Ben akşam birkaç kez termal kamera ile gözetleme yaptım. Ancak görüntü alamadım. Dinleme yapan arkadaşlar o saatlerde yoğun telsiz konuşmaları tespit etmişler. Bu konuşmaları da değerlendirmeye çalıştık. Saat 24.00 sıralarında dinleme merkezi olarak kullanılan çadırlar bölgesine uğramıştım. Tekrar gözetleme yerine gitmek için çıktığım sırada hemen döneceğimi düşünerek yanıma silahımı almamıştım. Bir anda etraftan silahla ateş edilmeye başlandı. Silahımı almaya gitmek istedim. Çok yoğun ateş vardı. 81’lik havan mevziinin orada sahipsiz bir silah ve hücum yeleği gördüm. Bunları alarak mevzi aldım. Bir süre elimdeki silahla ateş gelen kısımlara karşılık verdim. Şarjörümdeki mermi bittiğinde hücum yeleğimdeki son şarjörü taktım. Bu sırada teröristler çok yaklaşmışlardı. Sesleri duyuluyordu. İçlerinden birisi çok düzgün Türkçe ile bizim askerlere “Teslim olun” çağrısı yapıyordu. Ben bu kişiyi gördüm. Nişan alarak ateş etmek istedim ancak silahım tutukluk yaptı. Bu arada Ramazan Yüce’nin Kürtçe bildiği için teröristlere Kürtçe bir şeyler söylediğini duydum. Sanırım onlar da teslim olmuştu. Bana iyice yaklaşan teröristlere silahım tutukluk yaptığı için ateş edemedim. Bu sırada bir tanesi bana silahını doğrulttu ve “Teslim ol” dedi. Ben silahımı almasınlar diye kayalığa doğru karanlığa bıraktım. Beni yukarı götürdüler. Termal kameranın yerini sordular. Ben termal kameranın arızalı olduğunu, çalışmadığını söyledim. Daha sonra bizi götürdüler. Teröristlerden de yaralananlar vardı. Çatışma esnasında özellikle ben ve birkaç asker teröristlere karşı yoğun tarama ateşi açmıştık. Teröristler bu tarama ateşini kimin yaptığını sordular. Ben kendimin yaptığını söylemedim. Diğerleri de söylemezler. Ben görevimi yaptığıma inanıyorum.

Akşam üzeri şifreli konuşmalar kaydettik

Ben birliğimde havan nişancısı olarak görevliydim. Ancak ben Kürtçe bildiğim için komutanımız beni dinleme kestirme cihazının başında görevlendirmişti. Gündüz ben, gece Fuat duruyordu orada. Çatışma günü akşam üzeri bazı şifreli konuşmaları kaydettik. Türkçeye çevirerek, komutanımıza bildirdim. Daha sonra görevi teslim ettim ve istirahata çekildim. Saat 24:00 sıralarında çatışma başlayınca silahımı alarak kestirme cihazının olduğu mevziiye gittim. O bölgede çok yoğun el bombası ve silah atışı vardı. Fuat arkadaşım ve Halil uzman çavuş o mevzideydiler. Ben de kayaların arkasına siper aldım. Bir şarjör silahla ateş ettim. İkinci şarjörü taktığımda tutukluk yaptı. Silahım teröristlerin eline geçmesin diye kayaların arkasına sakladım. Şehit olan Mustafa uzman çavuş beni 81’lik havan mevzisine çağırdı. Üç sefer Mustafa uzman çavuş ile havan atışı yaptık. Bu sırada yakınımızdaki mevzilere sızma oldu ve yoğun olarak mermi ve el bombası gelmeye başladı. Halis Uzman ve Özhan teröristlere yoğun tarama atışı yaptı. Mustafa uzman çavuş da birisinin silahını alarak teröristlere ateş etmişti. Benim bulunduğum yere düşen bir el bombasıyla elimden ve başımdan yaralandım. Bize iyice yaklaşan bir bayan terörist “Beni vurdular, beni bu tarafa atın” diye Kürtçe bağırıyordu. İçlerinde bize Türkçe olarak “teslim olun” diye bağıranlar vardı. Ben yaralandığım için ve karşılık verecek silahım da olmadığı için teröristlere Kürtçe olarak “Teslim oluyorum” diye cevap verdim. Beni yanlarına aldılar. Kod adını daha sonra öğrendiğim Cemşid kod adlı Türkçe konuşan terörist beni silahla tehdit ederek, “Diğer askerlere söyle teslim olsunlar” dedi. Ben bunun zoruyla tepelere doğru 2-3 kez söyledim..

Etrafımız sarılmıştı başka şansım yoktu

Ben birliğimde MG- 3 nişancısı olarak görev yapmaktaydım. Çatışma başlayınca mevzilerimizde yerlerimizi aldık. Etrafımız çok sayıda terörist tarafından sarılmıştı. Ben mühimmatım bitinceye kadar üzerime düşen görevi yaptım. Ve mühimmatım bitince, çevremizi saran teröristlere teslim olmak zorunda kaldım. Benimle aynı mevzide İrfan Beyaz vardı. Ateş azalınca bizim arkadaşlardan Cüneyt Ömür, ’Tepe düştü, komutanlar bizi çağırıyor’dedi. Biz de gerideki mevziiye doğru gitmek için kalktığımızda teröristler etrafımızı tamamen sarmıştı. Ben görevimizi yaptığımıza inanıyorum.

Mevziilerimize el bombaları attılar

Ben çatışma başladığında 81’lik havan mermisinde tek başınaydım. Daha sonra şehit olan Mustafa uzman çavuş ile Özhan Şabanoğlu benim bulunduğum mevziiye geldiler. Teröristlere 20 civarında havan mermisi attık. Mustafa uzmanın yanında piyade tüfeği yoktu. Benim tüfeğimi alarak teröristlere ateş etti. Bir ara kendisi bizim yanımızdan ayrıldı. Benim tüfeğimi de götürmüştü. Bu sırada bizim mevziiye el bombası atılmaya başlayınca, Özhan ve ben kayaların arkasında siper aldık. Onun piyade tüfeği yanındaydı. Özhan bir süre teröristlere ateş etti. Mermimiz bitince teröristler bizim etrafımızı sardı. Biz de mermimiz olmadığı için teslim olmak zorunda kaldık. Komutanlarımız ya da arkadaşlarımız yönünden teslim olmamız yönünde çağrı gelmedi.

Havan tutukluk yaptı tüfekle karşılık verdik

Ben birliğimde havan nişancısı olarak görev yapmaktaydım. Saat 24:00 sıralarında 106’lık havan mevziinde görevdeydim. Yanımda şehit olan Mustafa uzman çavuş vardı. 106’lık havan ile iki mermi attıktan sonra havan tutukluk yaptı. Mustafa Uzman “81’lik havan mevzisine geçelim” dedi. Bu mevzide Fatih Atakul vardı. 81’lik havan ile teröristlere 20 civarında mermi attık. Bu sırada Mustafa uzman çavuş başka bir mevziiye geçti. Bizim bulunduğumuz mevziiye teröristler tarafından el bombası atılmaya başlanınca yan taraftaki kayaların arkasında mevzi aldık. Bende HK-33 piyade tüfeği vardı. Fatih’te yoktu. Ben iki şarjör mermi bitinceye kadar teröristlere karşılık vermeye devam ettim. Mermi bittikten sonra teröristlerden “Teslim olun” çağrısı geldi. Bu çağrıyı yapanların kim olduğunu bilmiyordum. Bizim arkadaşlardan ya da komutanlarımızdan “Teslim olun” diyen görmedim. Ben mermimiz kalmadığı için karşılık vermedim. Teslim olmak zorunda kaldım.

‘Tepe düştü teslim olun’ dediler, olduk

Ben MG- 3 nişancısıydım. Çatışma süresince teröristlere karşılık verdim. Silahımız birkaç kez tutukluk yaptı ve tutukluğunu giderdim. Atış etmeye devam ettim. En son namlu şiştikten sonra ateş edemedim. Bu esnada Cüneyt Ömür, bir an yanımıza geldi ve bizden şarjör istedi. Bizde bu sırada şarjör yoktu. Hasan Hüseyin Karabağ geldi, “Geri çekiliyoruz” dedi. Ve ben de “Biz de gelecek miyiz?” diye sordum. Hüseyin, “Geride kimse kalmadı” dedi. Ben ve İlhami ayağa kalktık ve bir iki adım atmıştık ki, teröristler geldi. Birisi üzerimizi aradı. Cebimde el bombası vardı. Bunu alarak aşağıya attı. Ben üzerime düşen görevi yaptığıma inanıyorum.

İFADESİ OLMAYAN ERLER

Er Fuat Başoda

Emre itaatsizlikte ısrar ve yurt dışına firardan 22 yıla kadar hapsi istenebilir.

Er Mehmet Şenkul

Emre itaatsizlikte ısrardan 15 yıla hapsi istenebilir.






Allah belanızı versin yüz karaları.Şu ifadelerin rezaletine bakın!Ağız birliği etmişler.Ulan hepinizin silahları mı tutukluk yaptı?O şehit olanlar nasıl oldu?O yaralı asteğmen zayiat verdirmeden nasıl dayandı?Kimden yardım bekliyordunuz?O kücük birlik asteğmen komutasında kendini korudu da siz neden korumadınız?Bu ordu bozuk silahla mı savaşa gidiyor yani?
Makinalı tutukluk yaptı,havan tutukluk yaptı,silah tutukluk yaptı!Başka ne oldu?Görevinizi böyle mi yaptınız siz?Adamı çıldırtmayın lan.50 yaşında bir gönüllü birliği kursam,sizin yaptığınız rezaleti yapmazlar kime yutturuyorsunuz?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Kas 12, 2007 2:00 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

DTP'linin Dağlıca'da İşi Ne?

Memet AKBAŞ


Dağlıca baskınında hainler tarafından kaçırılan 8 askerle ilgili yürütülen soruşturma derinleştirilerek devam ediyor.
Dün ajanslara düşen haberde erlerin tutuklandığı belirtildi. Haber basın organlarında yer almaya başlayınca gerekçeye baktım.

Askeri mahkemenin tutuklama gerekçesi şu: "Suçun vasıf ve mahiyeti askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması, büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması ve izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek".

Burada özellikle "izinsiz olarak başka ülke topraklarına geçmek" ifadesi ilginçti ve haberi yapan Etik Haber'in editörünün de dikkatini çekmişti.

Bugün medya bu suçlama üzerine eğilmiş analizler yapıyor...

"Emre itaatsizlik ve yurtdışına firar" suçlamaları ne anlama geliyor?

Bunu anlamlandırmak için tutuklu 8 erin geçmişine ve faaliyetlerine bakmak gerekiyor..

İddialara göre Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı'nın yaptığı araştırma sonucuna göre 5 askerin DTP ile bağlantıları olduğu saptandı. Kimi basın organlarına göre bu sayı altı.

Biz beşe göre bakalım meseleye. İşte beş erin "siyasi" bağlantıları: Er Ramazan Yüce Mardin DTP Gençlik Kolları üyesi, İrfan Beyaz Gaziantep DTP Gençlik Kolları Başkanı, İlhami Demir Ağrı-Patnos DTP Gençlik Kolları üyesi, Özhan Şabanoğlu Hatay DTP Gençlik Kolları üyesi, Halis Çağan'ın ise Adana DTP Gençlik Kolları üyesi.

İstihbarat sonuçları bununla bitmiyor. Er Ramazan Yüce'nin 2002'de Nevruz kutlamalarında çıkan olaylar sırasında tutuklandığı iddia ediliyor. Ramazan Yüce'nin 170 arkadaşı ile birlikte gözaltına alındığı ve olayları sırasında bayrak yaktığı iddia ediliyor. Yüce'nin 3 ay cezaevinde kalmış. Ayrıca ailesinden bazı kişiler örgütün dağ kadrosunda olduğu iddialar arasında.

Eğer bu bilgiler doğruysa, askerlerin hiç kurşun harcamadan teslim olmaları ve "esaret günleri"nde mutlu ve mesut görüntüler vermeleri anlam kazanıyor...

Tabii ki bunların hepsi iddia...

Lakin kafamı karıştıran bazı şeyler var..

MİT ve askeri istihbarat tarafından büyük bir titizlikle yürüttüğü araştırma sonunda elde ettiği ve kamuoyuna "bir şekilde" sızan bu bilgiler daha önce bu birimlerin elinde değil miydi?

Eğer ellerindeyse, neden DTP üyesi, PKK eyleminden içerde yatan biri veya birileri sınırın en stratejik mevkiinde eline silah verilerek mevziye yatırılmıştır?

Böyle bir geçmişe sahip kimse veya kimselerin eline silah vermeyi bırakın, daha geri bir göreve verilmesi gerekmez miydi?

Ve eğer doğruysa bu iddialar, Dağlıca'daki facianın bu denli büyük olmasında bu "vahim" hatanın katkısı yok mudur?

Son sorum şu; eğer iddialar doğru çıkarsa, yani eksik istihbarat söz konusuysa eksik istihbaratın sorumluları hakkında bir şeyler yapılacak mı?...



Etikhaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Pts Kas 12, 2007 9:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ÜLKÜDAŞLARIMIN DİKKATİNE 8 askerle ilgili haberler ve yorumlar yasaklandı

Van'daki Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi, tutuklanan 8 askerle ilgili olarak,Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığının talebi üzerine ''Soruşturmayla ilgili olarak soruşturmanın amacından saptırılmaması, kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi ve yanlış anlamalara sebebiyet verilmemesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması'' amacıyla ''Tüm yazılı ve görsel basın ve medya kuruluşlarına; Soruşturma konusuyla ilgili olarak bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama faaliyetlerinin kısıtlanarak, soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yapma yasağı konulmasına''karar verdi
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Sal Kas 13, 2007 9:01 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yarbay ve üsteğmen tutuklandı

13 Kasım 2007 Salı 09:01

Dağlıca soruşturması genişledi.. Bir yarbay ve üsteğmen tutuklandı..


Van Askeri Mahkemesi, PKK’nın Dağlıca saldırısı sırasında kaçırılan 8 erle ilgili tutuklama kararından sonra Dağlıca Piyade Tabur Komutanı Yarbay Onur Dirik ile bir üsteğmenin de tutuklanmasına karar verdi. Star gazetesinden Zafer Kütük ve Şeyhmus Çakan'ın haberine göre iki komutan, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak Van Askeri Cezaevi’ne gönderildi.

YARBAY’A ÜÇ AYRI SUÇLAMA

Mahkemenin, Yarbay Dirik hakkında ‘yönetim zaafı gösterdiği’, ‘askeri disiplini tesis edemediği’ ve ‘muhtemel saldırılara karşı gerekli önlemleri almadığı’ gerekçeleriyle tutuklama kararı verdiği belirtildi.

ÜSTEĞMEN HİÇ ÇATIŞMAMIŞ

Tutuklu üsteğmenin çatışma esnasında olay yerinde olduğu ancak çatışma sonuna kadar bir kayayı siper ederek çatışan erlere yardım etmediği iddia edildi. Askerliğini asteğmen olarak yapan ve teskere bırakarak TSK bünyesinde kalmayı tercih eden tutuklu üsteğmenin, çatışma boyunca teröristlere hiç ateş etmediği, çatışma bittikten ve PKK’lı teröristlerin bölgeden ayrılmasından sonra ortaya çıktığı öne sürüldü.

İFADELER ETKİLİ OLDU

Tutuklanan sekiz askerin ifadelerinde ‘Etrafımızda komutanlarımız yoktu. Geri dönüp baktığımızda kimseyi göremedik, yalnızdık’ sözlerinin de iki komutanla ilgili kararda etkili olduğu kaydedildi.


http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=113378

-----------------------------------------------------------------------------------------------


Acaba bu haber dogru mu?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Kas 13, 2007 9:50 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

genelkurmay basın açıklaması:
Alıntı:
TARIH : 13 Kasım 2007

NO : BA - 31 / 07



13 Kasım 2007 tarihli bazı basın ve yayın organlarında, Dağlıca Tabur Komutanı ile bir üsteğmenin tutuklandıklarını belirten bir haber yer almıştır.

Söz konusu haber tamamen gerçek dışıdır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Genelkurmay sitesinden alıntıdır.
DEĞERLİ ÜLKÜDAŞLARIM GÖREVLERİNİ YAPMAYANLARIN BU ÇAMURLARI ATMASI DOĞALDIR.ORADA ŞEHİT OLAN ASLANLARIMIZ DA AYNİ ŞARTLARDA İDİ!ORTADA KOMUTAN YOKSA ÇAVUŞ,O DA YOKSA ONBAŞI,O DA YOKSA EN KIDEMLİ ER KOMUTANDIR!askerlik yapan bunu bilir.TÜRK BİRLİĞİ BAŞSIZ KALMAZ,TA Kİ SON ER DÜŞENE DEK!
KONU ADLİYEYE İNTİKAL ETMİŞTİR.BU NEDENLE BAŞLIĞI ARTIK KİLİTLİYORUM.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Oca 12, 2008 2:45 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Herkes konuşuyor daha fazla dayanamadım ve ben de bir iki laf edeceğim.Bu nedenle kısa bir süre için olsa da başlık kilitini açıyorum.
vatan gazetesinden alıntı:
Alıntı:

Er Yüce'nin komutanından şok iddia

Dağlıca baskınında kaçırılan askerlerin komutanı Yarbay Onur Dirik, o gece yaşanan herşeyi anlattı.

Gülay ÖZEK/VAN, DHA)
--------------------------------------------------------------------------------


HAKKARİ'nin Yüksekova İlçesi'ne bağlı sınırın sıfır noktasındaki Dağlıca'da geçen 21 Ekim gecesi 12 askerin şehit olduğu ve 16 askerin yaralandığı PKK baskınında kaçırılan ve daha sonra Türkiye'ye getirilen 8 askerle ilgili yaklaşık bin sayfalık dava dosyası hazırlandı. Dosyada yer alan Dağlıca Piyade Taburu Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik'in değerlendirme raporunda, "Er Ramazan Yüce teröristlerle bilikte `teslim ol' çağrısı yapmış, vatanına ve birliğine ihanet etmiştir" ifadesi yer aldı.

Dava dosyasındaki belgelere göre Dağlıca Taburu'na yapılan saldırı sonrası 8 askerin PKK terör örgütü tarafından kaçırılmasından sonra İdari Tahkik Heyeti'ne ifade veren Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik, baskın gecesini ve sonrası yaşananları anlattı. Yarbay Dirik, ifadesinde, 20 Ekim günü saat 23.55'te termal kamera ile bölgede 5-6 kişilik terörist grubun görüntülendiğini, bunun üzerine `kırmızı alarm' verdiğini belirterek şöyle dedi:

"Tespit edilen bu terörist unsurları ateş altına aldırdım. Bu tepelerdeki unsurlarımızın ateş istekleri havan ve topçu ateşleri ile karşılanmaya başlandı. Bu aşamada bir saldırıya uğramakla birlikte ilk ateşi bizim açmamız nedeniyle baskının önlendiği ve terör örgütü üyeleri sızma yerlerini alamadan saldırının başlatıldığını değerlendiriyorum. Ayrıca o gün bölge genelinde oluşan yoğun sis saldırı hazırlıklarının örtülmesine katkı sağladığını düşünüyorum."

Sadece Keri Tepe kesiminden teröristlerin sızmasını tüm çabalarına karşın önleyemediklerini ve kayıp verildiğini kaydeden Yarbay Onur Dirik, "Keri Tepe'deki personelin büyük çoğunluğu bölgesini terk etmeyerek göğüs göğüse muharebe ettiği, tepenin tamamen teröristler tarafından kontrol altına alınması üzerine sağ kalan personelin büyük çoğunluğu gizlenerek `teslim ol' çağrılarına uymadığı bir kısmı ise örgüt üyelerine teslim olmuştur" dedi.

"ER RAMAZAN YÜCE BİRİLĞİNİ SATTI"

Kurmay Yarbay Onur Dirik, olayla ilgili kanaat raporunda, tutukla 8 askerden er Ramazan Yüce'nin olaydaki en belirgin şüphelilerden biri olduğunu anlattı. Yarbay Dirik, `Vatanını ve birliğini sattı" dediği er Yüce için kanaat raporunda şunları yazdı:

"Olay anındaki davranış ve hareketleri incelendiğinde bu işi kasıtlı olarak yaptığı, hiçbir baskı altında kalmadan kendi rızası ile silahını da yanına alarak teröristlere teslim olmuştur. Bununla da yetinmeyip kendi arkadaşlarına `slim olun' çağrısı yaptığı anlaşılmıştır. Yüce'nin bu teslim olun çağrısı birliğin moralini bozmuştur. Olayı kasıtlı yapmasının diğer bir kanıtı ise, olay öncesinde arkadaşları ile yaptığı konuşmalardır. Kendisinin, `PKK bizden daha iyi', `Benim yerim burası değil, dağlardır', `Ben onları çok seviyorum' yönündeki sözleridir. Aynı şekilde olaydan bir gün önce terhis olan 4 askerin tabur merkezine indikleri esnada arkalarından `İnşallah gidemezsiniz, havaya uçarsınız' demiş."

UZMAN ÇAVUŞ KARŞILIK VERMEMİŞ

Yarbay Dirik raporunda, Piyade Uzman Çavuş Halis Çağan için de "Bazı personelin teröristlerin teslim ol çağrılarına uymasının ardından, mevzi değiştirme veya geri çekilme şansı bulmasına rağmen örgüt mensuplarına karşılık vermeyi bırakmış ve onlarla birlikte gitmiştir" dedi.

Yarbay Dirik, kaçırılan askerlerden Fatih Atakul için, "Bulunduğu mevzide ve çevresindeki tüm askerlerin şehit olması nedeniyle yalnız kalmış olması ve sessiz, sakin saf bir yapıda olması Ramazan Yüce tarafından kıymetlendirilmektedir" ifadesine yer verdi.

Erlerden Fuat Başoda için de olumsuz görüş belirten Yarbay Dirik, onun da teröristlere karşılık vermeyip gönüllü olarak `teslim ol' çağrısına uyduğunu vurguladı.

FARKLI TELSİZ KODLARI

Dağlıca Taburu Komutanı Kurmay Yarbay Onur Dirik, değerlendirme raporunda baskından 3- 4 gün önce sınırı 9- 10 katırın geçtiğinin görüntülendiğini ve bunun üzerine bölgeye topçu atışı yapıldığını anlattı.

Olay öncesinde telsiz dinlemelerinde çok sayıda yeni telsiz kodunun kullanıldığı ve yeni grupların bölgeye girmeye çalıştığının saptandığını kaydeden Yarbay Dirik, "Bunu bir eylem veya toplantı hazırlığına ilişkin emareler olarak tespit ettik. 10 ayrı hedef bölgesine 10 havan ve 2 obüs ile olay gecesi 237 havan ve 168 obüs, ikinci geceyle birlikte toplam 375 havan ve 246 obüsün atımı yapıldı" dedi.


Altı suçtan yargılanıyorlar

IRAK ınırının sıfır noktasındaki Dağlıca Piyade Taburu'na 21 Ekim 2007'de PKK'lı teröristlerin saldırısı sonucu çıkan çatışmalarda 12 asker şehit olurken, 16 asker yaralanmış, 8 asker de teröristlerce kaçırılmıştı.

PKK'lı teröristlerin kaçırdığı askerler 4 Kasım 2007'de de Kuzey Irak'ta serbest bırakılmıştı. Diyarbakır'dan sonra Van'a getirilen askerler 10 Kasım 2007'de Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı'na çıkarıldı. Uzman Çavuş Halis Çağan, çavuş Mehmet Şenkul, erler Ramazan Yüce, Fatih Atakul, Fuat Başoda, İlhami Demir, İrfan Beyaz ve Özhan Şabanoğlu, `suçun vasıf ve mahiyetinin askeri disiplini aşırı derecede sarsmış olması' `büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar suçunun işlendiğini gösteren kuvvetli delilerin bulunması' ve `izinsiz olarak başka ülkenin topraklarına geçmek' suzlamasıyla tutuklandı.

Halen Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan askerler şu 6 suçtan yargılanıyor:

* Suç ve suçluyu alenen övmek.

* Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar.

* Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek.

* Yurt dışına firar.

* Zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak.

* Basın ve yayın yoluyla halkı askerlik hizmetinden soğutacak beyanlarda, telkinlerde bulunmak, propaganda yapmak.

Biz olayın başından beri bu işin bir tezgah olduğunu ve ihanet olduğunu yazdık.Çünkü Türk olan birisinin bunu anlamak için ortalama bir zeka düzeyine sahip olması ve Türk ordusunu tanıması yeterlidir.
Ne yazık ki,başta o ramazan mıdır nedir,denen asker olmak üzere bir kısım askerin ihanet ettikleri anlaşılıyor.Çünkü bunların tek mermi sıkmadıkları gibi,bir de silah ve donanımları için üstlerini suçladıkları ortadadır.İfadelerinde bir erkeğe yakışmayacak şekilde mırmırlanmışlar ve sudan gerekçeler göstermişlerdir.Ne teçhizatı ulan!Her şeyin bitti ise,kasaturan da mı yok?Utanmadınız mı ,o üzerinizde taşıdığınız ünüforma ile o çapulculara teslim olup sılah bırakmaya?
Şu olay,verilen ifadeler tam bir rezalettir.Bu ramazan denilen yaratık,bu kadar haltı yerken,yok muydu bunun kafasına sıkacak biri?Bu pislik herifle operasyona gidilir ml?Bu herife insan sırtını döner mi?Bu pisliğin iğrenç sözlerini komutanlarına aktarmak için,bu kadar şehit verildikten,dünyaya rezil olduktan,sonra soruşturma açılmasına mı gerek vardı?Bu durumu komutanlarına bildirmeyen,bunu saklayan,böyle herifleri operasyonda en öne sürüp de,geri dönmeye ya da bozguncuk yapmaya kalkıştığında önce bu tür yaratıkların kafasına sıkmayanlar;bu rezaletin ve bunca şehitin kanını nasıl ödeyecekler?Bu lafların bir kısmı kime?Terhiscilere.Bunlar da mı bu konuyu komutanlara aktaramamışlar.Ya bu ne laçkalık,bu gevşeklik?Bu yaratığın bir gün,kendi arkadaşlarına sıkacağı belli değil miydi?Ben de artık bu ihanet eden şerefsizlerin,bozgunculuk yapmakla yetinmediklerini,ve arkadaşlarına sıktıklarına inanıyorum!Bunlara müebbet falan verilmez.Bunlar suçları kesinlik kazandığı taktirde asılmalıdır!İdam cezası derhal yeniden konulmalıdır.Vermeyin bu admalara silah.Bunları sürün mayın eşekleri gibi en önde,hiç olmazsa bombalar bunlara patlasın!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
mustafa1995
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 12, 2006
İletiler: 151
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cmt Oca 12, 2008 10:10 pm    ileti konusu: ŞANLI TSK Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli kardeşlerim bu ülkenin er den generaline tüm rütbe ve mevkiindeki personeli vatanını milletini,bayrağını ve ezanını asla satmaz.(tabii milyarda bir de olsa kanı bozuk çıkar,o nada zaten diğerleri müsaade etmez.)Kualğınıza bununla ilgili duyumlar gelsede kaale alıp tartışma konusu yapmayın zira,bu kurumu yıpratmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmüş olursunuz.Yüce rabbim onları başımızdan eksik etmesin.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Altaylardan-T
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 04, 2006
İletiler: 103
Şehir: Almanya

İletiTarih: Pts Oca 14, 2008 1:33 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Askerlerin kacirildigi haberlerinin ertesi günü herkes bu iste bir is oldugunu anlamisti. Bazi kimseler daha temkinli olup bu konuda yorum yapmak istemediler cünkü böyle bir olayi TSK'ya yakistiramadilar.Bazi kisiler de bu olayin icinde bir is oldugunu ve ihanetin kokulari oldugunu söylediler. Yani herkes bu iste bir ihanet olabilecegi kanaatinde idi. Cünkü bu bizim askerlik anlayisimiza ters bir hareket. Türk askeri ölür yine de teslim olmazdi.
Neticede herkes hakli cikti. Simdi akillara takilan soru su, madem bu Ramazan denen kani bozuk serefsiz diger kisiler tarafindan biliniyor ve hatta daha önceden pkk sempatizani oldugu ve tutuklandigi da gün gibi asikar iken nasil olur da böyle kritik bir bölgede askerlik yapmasina müsade edilir.Kadir Reisin dedigi gibi böyle serefsizlere silah verilmemeli. Ya mayin essegi olarak kullanilmali ya da diger birliklerde b.k temizlettirmeli.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Bu başlık kilitlenmiştir; cevap yazamaz, iletileri değiştiremezsiniz 3. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1