Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - BU GİDİŞ DİNCİ DİKTA REJİMİNE GİDİŞTİR
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Oca 25, 2008 2:28 pm    ileti konusu: BU GİDİŞ DİNCİ DİKTA REJİMİNE GİDİŞTİR Alıntıyla Cevap Gönder

Hürriyet den alıntı:
Alıntı:
"Bu gidiş dinci dikta rejimine gidiştir" 25 Ocak 2008


Bünyamin YIL / ADANA , DHA



BU HABERİN DETAYI














YARGITAY Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Türkiye'de türban sorunu yaşanmadığını, sorunun dinin siyasete alet edilmesi olduğunu, en büyük sorunun ise 'kişi diktasına doğru gidilmesi olduğunu' söyledi. Kanadoğlu, 'Bu gidiş dinci dikta rejimine gidiştir' derken, siyasi partilerin Anayasa hükümlerine uyması gerektiğini, aksine davrananların kapatılacağını, demokrasinin kendini savunma güvenceleri olduğunu belirtti.


Atatürkçü Düşünce Derneği Adana Şubesi'nin düzenlediği 'Anayasa Üzerine Görüşler' konulu toplantıda konuşan Kanadoğlu, yeni bir Anayasa yapma niyeti olmadığı, kapsamlı değişiklik yapılacağının söylendiğini savunarak şunları söyledi: "Siyasi iktidar daha kolay, daha çabuk sonuca ulaşabilmek için 2 maddelik bir Anayasa değişikliği konusunda bir başka parti ile anlaşarak ortaya küçük bir Anayasa değişikliği teklifi ile çıkma peşinde görünüyor. O zaman sormak gerekir. Siyasi iktidarın amacı sadece türbana özgürlük müdür?"

İHSASI REY

KANADOĞLU, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yargıtay ve Danıştay'ın türban konusundaki uyarıları ile ilgili olarak 'ihsası rey'de bulunuyorlar' dediğini anımsatarak, şunları söyledi:

"İhsası rey şudur. Bakılmakta olan veya bakması olası bir davada oyunu ihsas ettirme yani sezindirme, yani ima yoluyla açıklama demek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı karar yeri değildir, iddia makamıdır yani taraftır. Danıştay Başkanlar Kurulu'nun ihsası rey'de bulunması diye bir olay olamaz. Çünkü, Danıştay, bu konudaki düşüncesini kararlarında göstermiştir.

Danıştay'ın yaptığı bu kararların ne olduğunu anımsatmak ve uygulanmasını istemekten ibaret bir bildiridir. Siz bu bildirileri dikkate almazsanız, bu bildirileri ihsası rey gibi kabul eder ve yargının siyasallaşması yolunda çabalar sarf eden bir siyasi iktidar olarak bu karşı çıkışı ve uyarmayı kendi işinize müdahale olarak görürseniz bundan sonra nelerle karşılayacağınızı da hesap etmeniz gerekir.

Bu ülkede kesinlikle bilinmelidir ki Anayasa dışında, Anayasa'nın laiklik ilkesini ortadan kaldıracak biçimde eylemlerde bulunan siyasi partiler Anayasa'daki yaptırımlarla mutlaka karşı karşıya kalacaklardır. Bunun başka türlü ne açıklaması vardır, ne de başka türlü bir nedene bağlanabilir. Ama, bugün Türkiye'nin en büyük sorunu budur. Bir kişi diktasına doğru gidilmektedir.

Bugün siyasi partilerdeki genel başkanlık sultasının ulaşacağı yer de zaten budur. Bir siyasi parti genel başkanının iktidar olması halinde bütün yasamayı, milletvekillerini teker teker, kimlik olarak ve sıralarıyla tespit ettiğini düşünün. Yasama o kişinin elindedir. Aynı zamanda yürütmenin başıdır. Aynı zamanda kendisine engel olarak gördüğü yargıyı da kendisine bağımlı hale getirmek istemektedir."
Türkiye'nin türban sorunu bulunduğunu bildiren Kanadoğlu, şöyle devam etti:

"Aslında Türkiye'nin sorunu dinin siyasete alet edilmesi sorunudur. Türban bunun bir vesilesidir, bir bahanesidir, özellikle kullanılan bir aracıdır. Bunun adı dinin siyasete alet edilmesidir. Eğer dinin siyasete alet edilmesini, iktidara gidişin tabii bir yolu olarak kabul ediyor isek, o takdirde bu devletin laik niteliğini, bu cumhuriyetin laik niteliğini inkar ederiz ve dinin üzerinden siyaset yapıldığı bir ülkede gerçek görüşlerin ortaya atılabilmesi o toplumun refaha, gönence ulaşması mümkün olmaz.

Bu gidiş hayırlı bir gidiş değildir. Bu gidiş dinci dikta rejimine gidiştir. Bunu önlemek her Türk yurttaşının vazageçilmez görevi olmalıdır. Buna karşı çıkmak zorundayız. Eğer hür, özgür, demokratik hakları sağlanmış, Atatürk ilke ve devrimlerine inançla bağlanmış bir Cumhuriyetin özgür vatandaşı olmak istiyorsak kesinlikle bu çabalara karşı koymak durumundayız. "

YASAL YAPTIRIMI: PARTİ KAPATMA

Dünya işlerini dini siyasete alet ederek çözmeye kalkışmanın, onun karşısındaki düşünceleri ortadan kaldırmaya yönelik en iyi araç olduğunu, ancak dinin siyasete alet edilmesini önlemek için de gerekli önlemlerin alındığını kaydeden Kanadoğlu, parti kapatmayı da dile getirdiğini konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Demokrasiyi yok etme özgürlüğü hiç kimseye tanınanamaz. Anayasımızın 68'inci maddesi siyasi partilerin uymaları gerekli düzenlemeleri net şekilde ortaya koymuş. Bizde bir anlayış var. Siyasi partiler siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Sadece bu kısım söylenmekte, siyasetçilerimizin sadece bu kısım hoşuna gitmekte, ama 'Siyasi partiler, Anayasa ve kanun hükümleri dairesinde faaliyette bulunurlar' hükmü hiç nazari dikkate alınmamaktadır. 68'inci madde siyasi partilerin neleri yapmamaları gerektiği çok açık ortaya koymaktadır. Hiç kuşkusuz millet egemenliği, insan hakları, hukuk devleti ilkeleri ve özellikle laik cumhuriyet ilkesi aleyhine eylemler yapamazlar. Yaparlarsa ne olur? Bu yaptırım 69'uncu maddede siyasi partilerin bu eylemlerin odağı olmaları halinde temelli kapatılacaklarını anlatıyor."

'YA YASAYA UY, YA TERK ET'

Türkiye'nin siyasi parti mezarlığına dönüştüğünü, bugüne kadar 30'dan fazla partinin kapatıldığından bahsedilip, "Türkiye demokratik ülke değil. Bu yönde bir takım önlemler alınması gerekir" denildiğini bildiren Kanadoğlu, herşeyden önce demokrasinin kendisini savunma hakkı bulunduğunu söyledi. "Bir ülkede siyasi partiler demokrasinin olmazsa olmaz unsurlarına saldırıda bulunuyorlarsa, yani laiklik ilkesinin aleyhinde çalışıyorlarsa, devletin bölünmez bütünlüğü aleyhine faaliyette bulunuyorlarsa bu ülkenin, bu demokratik rejimin kendisini koruma hakkı yok mudur?" diye soran Kanadoğlu, bu konuda da şöyle konuştu:

"Sorun bu eylemleri bir kısıtlama altına alan ve buna uygun davranmayan siyasi partilerin kapatılmasını öngören hükümlerde değil, ısrarla Anayasa dışı faaliyette bulunan partilerdir. Kusur ordadır, suç ordadır. Siyasi partiler ya bu ülkenin çağdaş, uygar Atatürk ilke devrimleri doğrultusunda, ekonomik, siyasal, sosyal yönden bir ilerleme vasıtası olacaklardır. Bu kalıp içerisinde siyaset yapacaklardır, ya da bu siyaset alanını terk edeceklerdir. Bugün dinsel bir kimliğe kavuşturulan bir simgenin siyasi yönden çıkar sağlamak için kullanılması durumunda gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse Danıştay Başkanlar Kurulu'nun birer anımsatma ve uyarı niteliğindeki söylemleri bazı iktidar sahipleri tarafından tepkiyle karşılandı. Öylesine tepkiyle karşılandı ki, kimisi haddini bilmekten söz açtı, kimi sadece milli iradenin yasamada TBMM'de toplandığından söz etti.




Sayın Sabih KANADOĞLU nun görüşlerine katılmamak mümkün değil.
HELE ŞU AÇIKLAMAYA
Alıntı:
Anayasımızın 68'inci maddesi siyasi partilerin uymaları gerekli düzenlemeleri net şekilde ortaya koymuş. Bizde bir anlayış var. Siyasi partiler siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Sadece bu kısım söylenmekte, siyasetçilerimizin sadece bu kısım hoşuna gitmekte, ama 'Siyasi partiler, Anayasa ve kanun hükümleri dairesinde faaliyette bulunurlar' hükmü hiç nazari dikkate alınmamaktadır. 68'inci madde siyasi partilerin neleri yapmamaları gerektiği çok açık ortaya koymaktadır. Hiç kuşkusuz millet egemenliği, insan hakları, hukuk devleti ilkeleri ve özellikle laik cumhuriyet ilkesi aleyhine eylemler yapamazlar. Yaparlarsa ne olur? Bu yaptırım 69'uncu maddede siyasi partilerin bu eylemlerin odağı olmaları halinde temelli kapatılacaklarını anlatıyor.

Anlamamakta ısrar edenlerin defalarca okuması gereken bir bölüm.
Demek ki menderes efendinin ortaya çıkıp"siz dilerseniz bu ülkeye hilafeti bile getirirsiniz diye gurubuna hitap etmesiyle;rte nin "yeter karar milletindir,millet ne isterse o olur.Turban çıkacaktır.Yasa ise yasa,anayasa değişiklliği ise anayasa değişikliği"demesiyle,çok acıdır ki bizim mhp li gurup sözcülerinin çıkıp da "karar yeri meclis dir"demesiyle;bu işler olmuyor.BU MECLİS LAİKLİK İLKESİNE KARŞI HİÇBİR KARAR ALAMAZ.
BU MECLİS ÖZGÜRLÜK ADI ALTINDA,LAİK SİSTEMİ YIKMAYA YÖNELİK HİÇBİR ANAYASA YA DA KANUN YAPAMAZ.BU MECLİSin oluştuğu ya da dışında kalan partiler HİÇBİR ŞEKİLDE LAİKLİK KARŞITI BİR SİYASET İZLEYEMEZLER.AKSİ TAKTİRDE KAPATILIRLAR.
Sayın Kanadoğlu bunu şahsi yorum olarak da söylemiyor.Bununla ilgili anayasa maddelerini tek tek söylüyor.Çok acıdır ki,mhp bu sorunu çözeceğim diye kendi ayağının bağlanmasının faturasını,ülkeyi geldiği ilk günden beri doğrultusundan saptırmaya kalkışan ve yaptıkları belgeleri ile belli olan akepenin peşine takılarak,davamıza ödetiyor.Sayın Kanadoğlunu bu sözleri ile,sicilimize konulan,hem de akepe den önce konulan evrağın ne anlama geldiğini galiba mhp yönetimi anlamakta zorluk çekiyor.EĞER PARTİ BU YÜZDEN KAPATILIRSA,BU GEÇMİŞ YILLARDAKİ KAPATILMA İLE ZERRE KADAR ALAKASIZ,HİÇBİR ŞEKİLDE ONA BENZEMEYEN,YERSİZ BİR İNATIN SONUCU OLACAKTIR.
TURBANA SADECE BİR ÖRTÜ VE DİNİ BİR EMRİN GEREĞİ OLDUĞU İÇİN KARŞI ÇIKMAYAN ,AMA ONU HİÇBİR ZAMAN BİR ARAÇ GÖRMEYEN BİZLERİN;ONUN BU ÜLKE İÇİN NASIL BİR FİTNE ODAĞI HALİNE GETİRİLDİĞİNİ ANAYASADA YAPILMAK İSTENİLEN DEĞİŞİKLİKLERE BAKARAK ANLAMASI GEREKİR.YOK EĞER BU KONUDA BİZ DE AKEPE GİBİ DÜŞÜNÜYORSAK,BİZ O ZAMAN BU DAVAYI YA YANLIŞ ANLADIK,YA DA BİZE YANLIŞ ÖĞRETTİLER.AMA BİZ ÇOK İYİ BİLİYORUZ Kİ,İNSANLARIN NE İÇKİSİ,NE BAŞÖRTÜSÜ,NE DE ÖZEL HAYATLARI HİÇBİR ZAMAN BİZİM MÜDAHİL OLMADIĞIMIZ MESELELERDİR.
İÇKİYE KARŞI ÇIKACAKSIN,HERKESİ ÖRTÜNMEYE ZORLAYACAKSIN AMA HAYVANLAR GİBİ ÇALIP ÇIRPAN ADAMLARIN İKTİDARDA RAHAT HAREKET ETMELERİ İÇİN ÖNLERİNİ AÇACAKSIN.BÖYLE BİR DİN VE AHLAK ANLAYIŞI OLAMAZ!BUNUN TAKTİĞİ BİLMEMNESİ FALAN OLMAZ.
ÜLKENİN DİNAMİKLERİNİ YERLE BİR EDEN SİYASET ANLAYIŞI DA OLMAZ.
NE DEMEK TEK YETKİLİ MECLİS DİR?BUNDAN DAHA CAHİLCE BİR LAF OLUR MU?O ZAMAN BU ANAYASADA NEDENM KUVVETLERİN AYRILIĞI İLKESİ VAR?DENETLEMEK İÇİN DEĞİL Mİ?O ZAMAN TOPLAYIN YETKİYİ TEK ELDE ;VEKALETLERİNİZİ DE VERİN;RTE Yİ DE PADİŞAH İLAN EDİN BİTSİN BU İŞ!
İŞTE ZAMANINDA ABDULLAH GÜL ÜN CUMHURBAŞKANLIĞININ DESTEKLENMESİNE BUNUN İÇİN KARŞI ÇIKTIK.YASAMA ONLARDA,YÜRÜTME ONLARDA;İLERİDE MÜSLÜMAN CUMHURBAŞKANLARI SAYESİNDE YARGI DA ONLARDA.ADAMLARINI ORDUYA YERLEŞTİRİRLERSE O DA ONLARDA!PEKİ YA SONRA!
İŞTE ONDAN SONRA NE OLACAĞINI ,DİNİ YÖNETİMLERDE GÖRÜYORUZ.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kozenir
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 25, 2007
İletiler: 58

İletiTarih: Cum Oca 25, 2008 2:55 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ülkücü Türk Milliyetçileri olarak,bizler İslam’a gönülden bağlıyız ve İslam’ı hayat tarzı olarak benimsemişizdir.İslam’ı ve Türk Töresini her işimizde ölçü alırız.Olaylara bakışımızı da bu kriterler şekillendirir.Ülkücü Hareketin İslam’ın hiçbir kabulüne itirazı olamaz ve olmamıştır.
Ülkücü Türk Milliyetçileri olarak,kesin ve net bir şekilde diyoruz ki;Bizler Allah (C.C)’ın tesettür konusunda emrettiği her emire inanıyor ve iman ediyoruz.Allah (C.C)’ın emir ve yasaklarını da inandığı için yerine getiren ve getirmeye çalışan tüm kadınlarımızı ve kızlarımıza inanıyor ve yanında olduğumuzu ve daima da yanlarında olacağımızı ilan ediyoruz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Oca 25, 2008 4:58 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Nasıl oluyor da zorunlu kaldığı zaman KAN,LEŞ VE DOMUZ eti ni ölmeyecek kadar yemeye izin veren bir dine inandığını kabul edenler;"ben ya turbanlı okurum,ya da başımı açmam bu haktan mahrum kalırım "seçenekleri arasında ,inatlaşıp,geleceğini karartıyor?
Bu kafa;size soruyorum,aç ve çaresiz kaldığında,en kutsal emanet olan canını korumak için bu iğrenç şeylerden nasıl yiyebilecek?Yemem ölürüm daha iyi diyecektir.Bu Allah ın emrine karşı çıkmak değil midir?
Dinden,dini çok kullananlardan çeken bir ülkede devlet bunu bir korunma refleksi olarak yasaya bağlamışsa;siz hangi hakla Allah ın size verdiği aklı kullanmıyor da başımı açmam da açmam diyorsunuz ve rızkınızı tehlikeye atıyorsunuz?Böyle bir şartlanmış kafa ancak ve ancak;bu olayı bir dava ve çatışma haline getirmek isteyen militan kafaların işidir.Ortada bir zorunluluk var ise,herkes yaşamak için çalışmak zorunda olduğuna göre,bunu bir sorumluluğu varsa,bu o kararı alanları bağlar!Senin bunda ne suçun var?Tek sorun turban mı?Arkasından içki gelecek,faiz gelecek,ne varsa beğenmediğin hepsi gelecek?Faiz başlı başına ilahiyatçıların arasında dahi bir sorundur.Kimileri enflasyon oranında ve altında alınan faiz değildir diyor.Kimisi arttığına gör faizdir diyor.Versen korkuyorsun.Vermesen paran değer kaybediyor enayi durumuna düşüyorsun.Banka günah,para yatırmak
günah,o günah,bu günah.Yahu ben yurt dışında okuyan çocuğuma havale masrafsız buradaki hesabımdan orada bankamatikten çekme fırsat ı verebiliyorum.Ne yapayım başka?Bankaya parayı vadesiz olarak da yatırıyorum.Peki o benim paramı kullanmıyor mu?Ya da bana sağladığı havale,kredi bilmem ne gibi masrafları banka bedava mı yapacak?
Kalkıyoe dallamalar,islami banka diyor.Ulan bankanın islamı bilmem nesi olur mu?Banka bankadır.Belli bi kar amacıyla çalışan bir hizmet kuruluşudur.BUNUN NASIL İSLAMİSİ,YAHUDİSİ OLUR?
O kadar çok adamın kafasını karıştıran ve işin içinden çıkamadığı sorunlar var ki;kalkmış kozenir islamı yaşamaktan bahsediyor.Bugün konu para olunca,ne iranda,ne abd de,ne bilmem nerde yaşayan adamın ne kurumları,ne yönetimleri ne de amaçları farklı.İslamı hayat tarzı edinmiş.
Neye göre,kimin emirlerine göre?Kuran göre mi?Kuranda hepsi yok.Bugüne uymayan çok olay var.Ne yapacaksın,gerisi yoruma kalmış.
Bir dinin aslı;kurucusu Allaha kavuştuğundan 1400 yıl sonra ayni saf ve temizliğinde yaşanabilir mi?Şurada yüz yıl olmamış Cumhuriyeti duman ettik.Yaşamıyorsun.Aslını falan yaşamıyorsun.Hiçbir şeyini yaşamıyorsun.
Sadece yorumlar,ve bu işin bugünkü şeyhlerine uyarak ne yaşarsan onu yaşıyorsun.Bana göre o yobaz.Ona göre ben inançsız.Bir başkasına göre ikimiz de yolundan çıkmış.Yahu bu işin doğrusu ne?
Kim kimi düzeltecek,kim kimi doğrultacak?İŞTE BU İŞİN ALTINDAN KALKAMAMANIN,SAPLA SAMANIN BU KADAR BİRBİRİNE KARIŞMASININ ÇÖZÜMÜ ANCAK LAİKLİKTE BULUNMUŞTUR.HERKES NEYE İNANIYORSA,BİRBİRİNE KARIŞMADAN,DAYATMADAN ONA İNANSIN!
BANA GÖRE DE BAŞKA ÇÖZÜMÜ YOK.YA ALLAH YENİ BİR PEYGAMBER GÖNDERİP DİNİ DOĞRULTACAK,YA DA HERKES LAİK YAŞAYACAK VE BİRBİRİNE KARIŞMAYACAK.BAZEN ZÜZLEREK DİYORUM Kİ,ARTIK ŞU VAAD EDİLEN KIYAMET GELSİN VE KİM HAKLI KİM HAKSIZ BİR AN ÖNCE GÖRELİM!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Oca 25, 2008 9:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

YENİÇAĞDAN ALINTI:
Alıntı:
Türkiye iç savaşın içindedir...


Küçük, “Hem Başsavcı’nın hem Danıştay’ın yapmış olduğu açıklamada bir iç savaş işareti gördüm” dedi.



Türkiye karanlığa sürükleniyor
SKY Türk Tv’deki “Kalemler- Kılıçlar” adlı programı hükümet baskısıyla sona erdirilen Prof. Dr. Yalçın Küçük, YENİÇAĞ TV’ye konuştu. Türban tartışmaları ile ilgili açıklamalarda bulunan Küçük, yargı cephesinden yapılan açıklamaları hatırlatarak şunları kaydetti: “Hem Başsavcının hem Danıştay’ın yapmış olduğu açıklamada bir iç savaş işareti gördüm. Türkiye bir iç savaşın içindedir. Bana göre bu iç savaş, Danıştay’ın ve Başsavcı’nın açıklamasıyla hukuken de işaret edilmiştir. Türkiye bölünme ve sert bir iç savaşa girmiş durumdadır.” TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yargıya yönelik sözlerini de eleştiren Küçük, “ Toptan’ın özellikle Danıştay’a yönelik sözleri hukuk bilgisinin olmadığını göstermektedir. Hanginiz ön seçimle geldiniz ki oralara? Sizleri tayin ettiler” dedi. Türkiye’de ülkeyi karanlığa sürüklemek isteyen dalgaya karşı kurtuluş mücadelesi verildiğini vurgulayan Küçük, “ Bu karanlıktan kurtulacağız. Hiç bir konuda çözümü olmayan hükümet bu kurtuluş mücadelesinden çok rahatsız” ifadelerini kullandı. Küçük SKY Tv’deki “Kalemler- Kılıçlar” adlı programının kaldırılması konusunda ise şunları söyledi: “Bu programın yayından kaldırılmasına şaşmamak lazım. Bu programın bu kadar uzun sürmesine şaşıyorum. Benim programım herkesi rahatsız etti. Aydın Doğan’ı çok rahatsız etti. Türkiye’deki İsrail ’i çok rahatsız etti, dolayısıyla AKP’nin en rahatsız olduğu programlardan biriydi, bunu da söylüyorlardı.”




Bu da bir başka görüş.Görüş sahibini hiç tanımam programını da hiç izlemedim.Ama bir iddiası var.Sorumluları çıkıp buna bir cevap versinler.
Sadece bireysel bir özgürlük kavramı turban için havada kalıyor.Akepenin asıl amacı bu ilk bölümü kazandıktan sonra,genelleme yapmak ve hizmet verenler diye uydurulan bir kavramı da bu işin içine dahil etmek.Biz o noktada nerede olacağız,henüz ben de bilmiyorum.
Şu habere bakalım:
Alıntı:
AKP'li vekilden türban itirafı

KONYA'da Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret eden AKP milletvekilleri, ilginç açıklamalarda bulundu.

TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi Konya Milletvekili Avukat Hüsnü Tuna, türban yasağıyla ilgili açıklama yaparken, "İnşallah hedefimiz kamu hizmetlerinde de, yani kamu hizmeti veren personellerde de böyle bir yasağın olmamasıdır. Bu utanç verici bir şey diye düşünüyorum."dedi.


vatan dan alıntı:

Bu da hürriyet den bir haber:
Alıntı:
İşte türbanı erteleyen gerekçe 25 Ocak 2008






Üniversitelerde türbana serbestlik konusunda prensipte anlaşan AKP-MHP, ortak çalışmayı gelecek hafta başına erteledi. Ertelemeye iki partinin hukukçularının yaptığı uyarının neden olduğu ortaya çıktı.

DOLMABAHÇE'DE TÜRBAN TRAFİĞİ

Başbakan Erdoğan, Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde MHP ile türban konusunda varılan uzlaşmanın ardından AK Parti adına görüşmeleri sürdüren isimlerle görüştü.

Anayasa taslağını hazırlayan ekibin başında bulunan Prof. Dr. Ergun Özbudun ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Necati Çetinkaya Başbakan Erdoğan ile bir süre başbaşa görüştü. Özbudun ve Çetinkaya çıkışta herhangi bir açıklama yapmadı. Başbakan Erdoğan'ı çalışma ofisinde ziyaret edenler arasında AK Parti Grup Başkanvekillerinden Sadullah Ergin'in de olduğu öğrenildi. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyespor Başkanı Göksel Gümüşdağ, Futbol Federasyonu eski asbaşkanı Hasan Doğan'ın da Erdoğan ile görüştüğü kaydedildi. Çırağan Sarayı'ndaki Türk-Yunan İş Formuna sabah saatlerinde katılan Başbakan Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Kostas Karamanlis ile toplantıdan ayrıldığı sırada Cuma namazı için ezan okunmuştu. Başbakan Erdoğan, Cuma Namazına gitmeyerek Dolmabahçe'deki çalışma ofisine geçti. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'in de akşam saatlerinde Başbakan Erdoğan ile çalışma ofisinde biraraya gelmesi bekleniyor.

AKP ve MHP'li vekiller bugün bir araya gelip türbana üniversitelerde serbestlik getiren düzenlemeye son şeklini verecekti. Ancak son anda bu buluşma ertelendi.
Erteleme talebinin AKP'den geldiği öğrenildi. AKP'li hukukçuların "Düzenlemeye bu haliyle geçerse kapsamı geniş olur" uyarısında bulunduğu belirtildi.
AKP'nin şu an “düzenleme sadece üniversitelerle mi sınırlı kalacak, orta öğretimde de olacak mı, kapsam genişleyecek mi” ve "Türbanın dışında siyasal simgeler de serbest kalır mı" sorularına yanıt aradığı öğrenildi. MHP’nin ısrarı kapsamın geniş tutulması, ancak AKP’de bu konuda tereddüt yaşanıyor. Bunun üzerine AKP kanadı çalışmaların hafta sonu iki parti heyetleriyle birlikte değil, ayrı ayrı yeniden değerlendirilmesi kararı alındı.

TÜRBAN DÜZENLEMESİNE SON ŞEKLİ İSTANBUL’DA VERİLECEK

Çalışmalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları tarafından İstanbul’da yeniden değerlendirilecek. AKP’den TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve Grup Başkanvekili Sadullah Ergin Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmalara İstanbul’da devam edecek.

Türban konusunda ”genel çerçevede” mutabakata varan AKP ve MHP bugün için planlanan ikinci görüşmeyi hafta başına erteledi. Erteleme AKP’nin isteği üzerine yapılırken, çalışmalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları tarafından İstanbul’da yeniden değerlendirilecek. Anayasa değişikliğine ilişkin düzenleme 10 ve 42. maddeler üzerinde yapılacak. AKP’den TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu ve Grup Başkanvekili Sadullah Ergin Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmalara İstanbul’da devam edecek.

MİNİ ZİRVE

Erdoğan’ın, İstanbul’da partili hukukçu milletvekilleri ve kurmaylarıyla mini bir zirve yapacağı öğrenildi. Erdoğan’ın, türbanın çözümüne ilişkin Anayasa değişikliğini kamuoyunda fazla tartıştırılmasını istemediği belirtiliyor. MHP’nin, “Kapsam geniş tutulsun” yönündeki ısrarın parti içinde sıkıntı yaratacağı endişeleri tartışılıyor. AKP’de, türban sorununu çözerken Cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan benzer bir sıkıntının yaşanmaması için Anayasa’nın 10 ve 42. maddesinde yaşanacak tüm sıkıntıların sorunsuz çözümünün sağlanması için İstanbul’da detaylı çalışılacak.

KUZU’NUN YASAYA GEREK YOK ÖNERİSİ

Bu arada AKP’li kurmaylar İstanbul’a donanımlı gidiyor. Türbanla ilgili bugüne kadar çıkan Mahkeme kararlarından, gazete haberlerine kurum ve kuruluşların açıklamalarına tüm arşiv taraması da yapıldı. Bu arada Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu’nun, “Anayasa değişikliği olmadan da türban sorunu çözülebilir” önerisinin masaya yatırılacağı kaydediliyor.

MHP HAZIR

Bu arada MHP ise yükseköğretimde türbanın serbest bırakılmasına imkan tanıyacak Anayasa değişikliği ile ilgili çalışmalarını tamamladı. MHP, AKP‘yi bekliyor.

Bu arada haftasonu MHP’li kurmayların da İstanbul’a gidecekleri belirtiliyor. MHP ve AKP’li kurmayların Pazar günü İstanbul’da bir araya gelebilecekleri bildirildi. İhtiyaç olması halinde gerçekleşecek ikili görüşmeye MHP’den Genel Başkan Yardımcısı Faruk Bal, İstanbul Milletvekili Deniz Bölükbaşı’nın katılması bekleniyor.

SON KARARI LİDERLER VERECEK

Bu arada AKP ve MHP’nin çalışmalarından ortaya çıkacak metin her iki liderin onayına sunulacak. Ardından Meclis’e ortak teklif olarak sunulacak. Değişikliğe ilişkin düzenlemenin önümüzdeki hafta içinde netleşmesi bekleniyor.

Sayın Kanadoğlu,Danıştay ve yargıtay başkanlarının ve prof.dr.Yalçın Küçük ün söyledikleri var ortada.Hepsinin de ortak noktası,bunun bir iç çatışmaya götüreceği.
Silahlı kuvvetlerin görüşü henüz açıklanmadı sessizlik devam ediyor.
Hürriyetin haberine bakılırsa,bizim bu konuda akepe den de hızlı olduğumuz ortaya çıkıyor.Güya onlar fren koyuyorlar.Doğrudur.Onlar alıştıra alıştıra böyle işleri yapmayı severler.Yavaş yavaş.Fazla tepki almadan.
Bu haberlerin işığı altında açıkça görülüyor ki tarafsız yorum yapmak gerekiyorsa ;mhp bu konuda bir taraftır artık.Çünkü çıkıp da mahkeme başkanlarının,yapmayın etmeyin uyarısını dinlemeyip,bu işin çözüm yeri meclis demiş ve kendisini bağlamıştır.Çalışmalarını da kesmemiş ve devam etmektedir.
Artık burada bir savaş olmadığını söylemek mümkün değildir.Çünkü iş,biz biliriz,biz yaparız,biz ne dersek o olur noktasına gelmiştir.Bu saatten sonra geri dönemezsin,aponun asılmaması gibi fatura bize çıkar.İleri gitsen ,bu kez akepe ile ayni safta oluyor ve hukuken onun eylemine ortak oluyorsun.
Artık söylenecek fazla bir şey yok.Bu iş bir şekilde bitecek ama nasıl bitecek,kestirmesi çok güç!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kozenir
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 25, 2007
İletiler: 58

İletiTarih: Cmt Oca 26, 2008 9:12 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kadir21 demiş ki:
Nasıl oluyor da zorunlu kaldığı zaman KAN,LEŞ VE DOMUZ eti ni ölmeyecek kadar yemeye izin veren bir dine inandığını kabul edenler;"ben ya turbanlı okurum,ya da başımı açmam bu haktan mahrum kalırım "seçenekleri arasında ,inatlaşıp,geleceğini karartıyor?
Bu kafa;size soruyorum,aç ve çaresiz kaldığında,en kutsal emanet olan canını korumak için bu iğrenç şeylerden nasıl yiyebilecek?Yemem ölürüm daha iyi diyecektir.Bu Allah ın emrine karşı çıkmak değil midir?
Dinden,dini çok kullananlardan çeken bir ülkede devlet bunu bir korunma refleksi olarak yasaya bağlamışsa;siz hangi hakla Allah ın size verdiği aklı kullanmıyor da başımı açmam da açmam diyorsunuz ve rızkınızı tehlikeye atıyorsunuz?Böyle bir şartlanmış kafa ancak ve ancak;bu olayı bir dava ve çatışma haline getirmek isteyen militan kafaların işidir.Ortada bir zorunluluk var ise,herkes yaşamak için çalışmak zorunda olduğuna göre,bunu bir sorumluluğu varsa,bu o kararı alanları bağlar!Senin bunda ne suçun var?Tek sorun turban mı?Arkasından içki gelecek,faiz gelecek,ne varsa beğenmediğin hepsi gelecek?Faiz başlı başına ilahiyatçıların arasında dahi bir sorundur.Kimileri enflasyon oranında ve altında alınan faiz değildir diyor.Kimisi arttığına gör faizdir diyor.Versen korkuyorsun.Vermesen paran değer kaybediyor enayi durumuna düşüyorsun.Banka günah,para yatırmak
günah,o günah,bu günah.Yahu ben yurt dışında okuyan çocuğuma havale masrafsız buradaki hesabımdan orada bankamatikten çekme fırsat ı verebiliyorum.Ne yapayım başka?Bankaya parayı vadesiz olarak da yatırıyorum.Peki o benim paramı kullanmıyor mu?Ya da bana sağladığı havale,kredi bilmem ne gibi masrafları banka bedava mı yapacak?
Kalkıyoe dallamalar,islami banka diyor.Ulan bankanın islamı bilmem nesi olur mu?Banka bankadır.Belli bi kar amacıyla çalışan bir hizmet kuruluşudur.BUNUN NASIL İSLAMİSİ,YAHUDİSİ OLUR?
O kadar çok adamın kafasını karıştıran ve işin içinden çıkamadığı sorunlar var ki;kalkmış kozenir islamı yaşamaktan bahsediyor.Bugün konu para olunca,ne iranda,ne abd de,ne bilmem nerde yaşayan adamın ne kurumları,ne yönetimleri ne de amaçları farklı.İslamı hayat tarzı edinmiş.
Neye göre,kimin emirlerine göre?Kuran göre mi?Kuranda hepsi yok.Bugüne uymayan çok olay var.Ne yapacaksın,gerisi yoruma kalmış.
Bir dinin aslı;kurucusu Allaha kavuştuğundan 1400 yıl sonra ayni saf ve temizliğinde yaşanabilir mi?Şurada yüz yıl olmamış Cumhuriyeti duman ettik.Yaşamıyorsun.Aslını falan yaşamıyorsun.Hiçbir şeyini yaşamıyorsun.
Sadece yorumlar,ve bu işin bugünkü şeyhlerine uyarak ne yaşarsan onu yaşıyorsun.Bana göre o yobaz.Ona göre ben inançsız.Bir başkasına göre ikimiz de yolundan çıkmış.Yahu bu işin doğrusu ne?
Kim kimi düzeltecek,kim kimi doğrultacak?İŞTE BU İŞİN ALTINDAN KALKAMAMANIN,SAPLA SAMANIN BU KADAR BİRBİRİNE KARIŞMASININ ÇÖZÜMÜ ANCAK LAİKLİKTE BULUNMUŞTUR.HERKES NEYE İNANIYORSA,BİRBİRİNE KARIŞMADAN,DAYATMADAN ONA İNANSIN!
BANA GÖRE DE BAŞKA ÇÖZÜMÜ YOK.YA ALLAH YENİ BİR PEYGAMBER GÖNDERİP DİNİ DOĞRULTACAK,YA DA HERKES LAİK YAŞAYACAK VE BİRBİRİNE KARIŞMAYACAK.BAZEN ZÜZLEREK DİYORUM Kİ,ARTIK ŞU VAAD EDİLEN KIYAMET GELSİN VE KİM HAKLI KİM HAKSIZ BİR AN ÖNCE GÖRELİM!


SAYGIDEĞER KADİR BEY!
TABİİ Kİ AÇ KALINCA YERİZ ÖLMEMEK İÇİN.
BU KONUDA BİR SIKINTI OLAMAZ.
YEMEM DİYENİNDE KIL KADAR AKLI YOKTUR.
FAKAT BEN DİNİMİN EMRİNİ YERİNE GETİRMEK İÇİN BAŞÖRTÜSÜNÜ KULLANIYORUM DİYEN BİR MÜSLÜMAN TÜRK GENCİNİN NE HAKLA BAŞÖRTÜSÜNÜ AÇ DA OKU DEMEK DENSİZLİĞİNİ ORTAYA ATANLARI KINAMAK YERİNE AÇ DA OKU DEMEK DENSİZLİĞİNE DÜŞÜLÜYOR ANLAMIŞ DEĞİLİZ.
ORTADAKİ SORUNU YA BİRİLERİ ANLAMIYOR YADA ANLAMAMAKTAN GELİYOR.
BANA KİM İLLA BAŞIMI AÇMAM KARDEŞİM DEYİP ÖĞRETMENLİK YAPMAYA ÇALIŞAN VAR?
ORADA 657 VE KANUNLAR VAR DEĞİL Mİ?
EVET .
VAR.
VEYA İLLADA BAŞIMI AÇMAM DA AÇMAM AMA MİLLETVEKİLİ OLACAM DİYEN VAR?
VAR MI?
VARSA KİM?
BAKIN...
YOK.
MESELE HAKKI OLDUĞU HALDE DESPOTÇA EĞİTİM HAKKI ENGELLENMEK İSTENENLERİN DRAMI VAR ORTADA!
DOĞRU MU?
DOĞRU!!!
KIZLARIMIZI HATTA VE HATTA SINAV ESNASINDA KAMPÜSE(ÖRNEK:9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİNİN YAKIN BİR ZAMANDA YAPMIŞ OLDUĞU ÖZEL VE SEVİYE BELİRLEME SINAVI-TUDEM SINAVI) KAMPÜSLERE DAHİ ALMAYAN O KAFA VAR MI?
VAR.
E DAHA NE OLSUN!!!
ADAM ELİNDEN GELSE BAŞÖRTÜSÜ GÖRÜNCE CİNLERİ TEPESİNE ÇIKIYOR!!!
ÜNİVERSİTELERDE BAŞÖRTÜSÜNDEN DOLAYI EĞİTİMİNE DEVAM EDEMEYENLERİN DERDİNİ BİTİRMEK GEREKMİYOR MU?
NE DEMEK AÇIN DA GİRİN!!!
BU NASIL BİR YAKLAŞIM!!!
KİMSE İLLA DA BAŞI KAPALI ÖĞRETMENLİK YAPSIN DİYEN Mİ VAR ŞU AN?
YOK.
MESELEYİ DOĞRU ANLAMAYANLARLA BU MESELE ZATEN ÇÖZÜLEMEZ!
MHP VE DEVLET BAHÇELİYİ BU KONUDA TEBRİK ETMEK LAZIM.
DİK DURUŞU İÇİN...
İNŞAALLAH HER ÜLKÜCÜ ANLAYACAKTIR Kİ BAŞÖRTÜSÜ BU DAVANIN SAVUNMASI GEREKEN BİR ÖNEMLİ MEVZUSUDUR.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.

NOT:
SAYIN KADİR21 KUSURA BAKMAZSANIZ İSLAMDA BU KONULARDA O KADAR DA SIKINTI YOKTUR.
EĞER İLAHİYATIN DEĞERLİ VE ÖNEMLİ İLİM ADAMLARINA (DİYANET BAŞKANLIĞINA DA OLABİLİR) GİDER VE ESERLERİNE BAKARSANIZ O BAHSETTİĞİNİZ KONULARA EMİNİM Kİ NET VE DOĞRU AÇIKLAMALAR ALABİLİRSİNİZ.BİZİM ŞAHSİ GÖRÜŞÜMÜZE GELİNCE,İSLAMDA BİR MESELE İÇİN SİZİN KALBİNİZLE ALDIĞINIZ KARAR EĞER VİZDANINIZI RAHATSIZ ETMİYORSA YAPMANIZ NOKTASINDADIR.MESELA KOZENİR PARASINI BANKAYA YATIRMAMAKTADIR.MİLLİ PİYANGO ALMAMAKTADIR.İDDİA OYNAMAMAKTADIR.KALBİ BUNLARI YAPMAYINCA HUZURLUDUR.YAPAN DA HUZURLUYSA BİZE BİR LAF DÜŞMEZ.HEM YATIRIP,HEM DE OYNAYANLARA VE KALBİ HUZURSUZ OLANLARA DA SAYGI DUYARIZ.
FAİZ HAKSIZ KAZANÇ YOLLARINDSAN BİRİSİDİR.
SİZİ PARA,FAİZ VE BANKA KONULARINDA ÇOK SORU İŞARETLİ GÖRDÜM.ASLINDA BU KADAR DA KAFALARI KARIŞTIRMANIZA GEREK YOK.
TARTIŞILACAK NEDİR SİZE GÖRE?
İHTİYACI OLANA,FAİZ HARAM OLMAZ DEMEK KURANIMIZIN EMİRLERİNİ DEĞİŞTİRMEK DEĞİL MİDİR?
”Halbuki Allah,alışverişi helal,ribayı (faiz) haram kılmıştır.”[KURAN-I KERİM.EL-BAKARA SÜRESİ.AYET:275 ]
“Ey,iman edenler ,ribayı öyle kat kat arttırılmış olarak yemeyin,allah2dan korkun.”[AL-İ İMRAN SURESİ.AYET:130]
DİNİMİZDE ASLOLAN PARAYI PİYASADAN ÇEKMEK DEĞİLDİR ELBETTE ÖNGÖRÜLEN.MESELE İSRAFTAN SAKINMAKTIR.PARAYI YENİ İŞ İMKANLARI OLUŞTURACAK ŞEKİLDE DEĞERLENDİRMEKTİR.
İSLAMDA ZEKAT GİBİ MUHTŞEM YOLLAR VARDIR.
YETERKİ İNANILSIN VE UYGULANSIN.
İÇKİ HARAMDIR.
HEMFİKİRİZ SANIRIM.
KEŞKE ORTADAN TAMAMEN YOK EDİLSE.
DEĞİL Mİ?
FAİZ KEŞKE HİÇ BİR MÜSLÜMAN TARAFINDAN ALINMASA?
YATIRIMLARA YAPILSA,TEŞEBBÜSLER ARTTIRILSA,ZEKAT MÜESSESESİ İŞLESE...
HAKSIZ MIYIM?
“O kadar çok adamın kafasını karıştıran ve işin içinden çıkamadığı sorunlar var ki;kalkmış kozenir islamı yaşamaktan bahsediyor”
YAHU NERESİNDEN RAHATSIZ OLDUNUZ BU LAFIMIZIN.
YAŞAMAK İSTEYENLER YAŞIYOR.
NESİ ZOR.
DİNİMİZİN EMİRLERİNİ YAPIYORUZ.
NAMAZIMIZI KILMAKTA,İÇKİ KULLANMAMAKTA,KUMAR OYNAMAMAKTA,HARAMA EL UZATMAMAKTA,KÜFRE BULAŞMAMAKTAYIZ DAVAMIZI YAŞAMAKTA VE SAVUNMAKTAYIZ.HER SAĞLAM ÜLKÜCÜ GİBİ!BU KONUDA NEDEN TEPKİLİSİNİZ ANLAYAMADIK DOĞRUSU?
İSLAMIN ÜLKÜCÜLERİN HAYAT TARZI OLDUĞUNU BİZ BAŞBUĞUMUZDAN ÖĞRENDİK.BU KONUDA HER ÜLKÜCÜ RAHATTIR VE İNANAIR.NEDİR MESELE?
“Neye göre,kimin emirlerine göre?Kuran göre mi?Kuranda hepsi yok.Bugüne uymayan çok olay var.Ne yapacaksın,gerisi yoruma kalmış.”
Sayın Kadir21!
Namaz kuranda tarif edilmiş mi?
Nasıl kılınacağı nerede tam olarak ifade edilmiş?
İslamda muallakta hiçbir mesele yoktur.Yeterki öğren ve yaşa!
Yorumu yapacak insanlar gereken yorumları yapar.
Bende yaparım diyenleri de iyi biliriz.
İmamı Rabbani vardır.
Bizim Ahmet Yesevilerimiz,Mevlanamız,Elmalı Hamdi M.Yazırlarımız ve bir çok ilim adamımız varken bu şüphe nedir?
“Bir dinin aslı;kurucusu Allah’a kavuştuğundan 1400 yıl sonra ayni saf ve temizliğinde yaşanabilir mi?Şurada yüz yıl olmamış Cumhuriyeti duman ettik.Yaşamıyorsun.Aslını falan yaşamıyorsun.Hiçbir şeyini yaşamıyorsun.
Sadece yorumlar,ve bu işin bugünkü şeyhlerine uyarak ne yaşarsan onu yaşıyorsun.Bana göre o yobaz.Ona göre ben inançsız.Bir başkasına göre ikimiz de yolundan çıkmış.Yahu bu işin doğrusu ne?
Kim kimi düzeltecek,kim kimi doğrultacak?”
Evet!
Bakın,kimse o günkü gibi otursun,giyinsin,gezsin demiyor.Günümüz şartlarında Uyabildiğimiz kadar uyacağımızı kendimize söz vermek meseledir.yaşamak kişiye kalmıştır.
Gül bahçesinde olmayı istemek meseledir.
Yaşamaya çalışanların çoğalmasını temenni etmez mi siniz?
Yaşamayı teşvik etmezmisiniz?
Ameller niyetlere göredir.
Bu kadar da karamsar olmayın Allah aşkına?
Laiklik şu an düsturumuzdur elbette!
Buna itirazımız yoktur.
Yüce Allah Hz. Adem ile başlayan peygamberler zincirini Hz. Muhammet (s.a.v) ile sona erdirmiştir.
Artik başka din, başka peygamber gelmeyecek; kiyamete kadar bütün dünyada Islâmiyet geçerli olacaktir.
ALLAHA EMNAET OLUN.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN.
AMİN.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Oca 26, 2008 10:29 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Yazında hak verdiğim bir çok taraf var.İçki başta olmak üzere,şans oyunları gibi şeylerde de ben de senin yöntemini izliyorum.16 kasım 1980 tarihinden beri de alkolü iyice araştırdıktan sonra terkettim.Eğer en küçük bir açık kapı bulsaydım terketmezdim onu da söyleyeyim.Hiçkimse içki husunda benim kadar araştırma yapıp bir açık kapı aramış olsun.Ama yok.O zaman başım gözüm üstüne.27 yıl bitti ki ağzıma koymuyorum.
Dinin gereklerini de elimden geldiği kadar yapmaya ve gözetmeye çalışıyorum.Bunları yaşayan insanların da artmasını elbette isterim.
Çünkü inançsızlık bir hastalıktır.İnsanların din tarafını boş bırakırsanız,insanlar onu dolduracak bir takım zararlı şeylerin peşinde koşmaya başlarlar ki,bu dinin geliş gayesi de zaten budur.Din nedi,öncelikle yüksek bir ahlak anlayışı.Ülkücülüğün temeli nedir?O da öyle.O halde ülkücü dinsiz olamaz!Yaratılış nedenlerini ve dünyadaki görevlerini bilmeyen insanları ,yüksek düşünceler içerisinde bulunması zaten ham bir hayaldir.bunlar hep doğru ortak düşüncelerimiz.AMA?
iŞTE O AMA NOKTASINDA GÖRÜŞ AYRILIKLARI BAŞLIYOR.
Hepimiz biliyoruz ki,Kuran-ı Kerimin bir kesinkes yapılmasını ya da yapılmamasını istediği işler var.Bunlara muhkem ayetler diyoruz.Bir de yoruma açık ayetleri var.Ki bunu yüce Allah da zaten söylüyor.
Ve diyor ki;"Onlar açık emirleri bırakıp,yoruma açık olanların peşinden koşarlar"Bu ne demek?Bu din in olmazsa olmazları gün gelecek bırakılacak,tartışmaların peşinde koşulacak ve sapmalar başlayacak.
O dediyse olur,olacaktır,hatta olmuştur.
Yanlız islamda değil,diğer tek tanrılı dinlerde de insanlar çeşitli mezheplere ayrılarak birbirlerini gırtlaklamışlar,meydanlarda diri diri yakmışlar,ya da bizde olduğu gibi etlerini parça parça doğramışlardır.
İnsanlık tarihi bunun çok acı örnekleri ile doludur.Bundan islamın nasibini almadığını söylemek;geçmişi,tarihi inkar etmek ve olayların üzerini örtmek demektir.Senin yerine olsam bu konuda diyanete de çok fazla güvenmem.Çünkü bana göre diyanet görevini yapmıyor!
Laik sistemede bu gırtlaklaşmanın önünü alabilmek için,insanların birbirinin inançlarına karışmaması esas alınır.Bu;"Senin dinin sana,benimki bana"ayetinin bir açılımıdır ayni zamanda.İslam düşmanları Türk milletinin kılıç zoruyla bu dini kabul ettiğini söylerler.Bu alçakça bir yalandır.
Kılıç zoruna baş eğen çok az bir Türk olmuştur.Ama Türklerin asıl islama toplu olarak geçmeleri,araplarla komşu olup yaşamaya başladıktan sonra,islamın pek çok tarafıının Türk inanışlarına,tevhid(birleme)inancına uygun olduğunu görmüşlerdir.İşin ahlaki kısmına zaten bayılmışlar ve bu nedenle severeek islama girmişlerdir.Bunun araştırmasını yaptım.Bu konudaki uzmanları dinledim,ayrıca eşim tarih öğretmenidir,onun tez ve kitaplarından da araştırdım.Bizim üniversitelerde fen edebiyat fakültelerinde değerli ülküdaşlarımız var.Bunlarla bu konuları da çok uzu uzun konuşuruz.
Lafı oaradan alıp oraya getiriyoruz,bu konuda çok uzun şeyler söylemek mümkün.Çünkü mesele çok derin.Bazı kabullerle işin içinden çıkılmıyor.
Bir kere islamın kesin olarak emrettiği şeylerden bir tanesini bile inkar,insanın dinden çıkması demektir.Bu işin yorumu falan olmaz.
Ama buna uymayan insanları da kafir ilan etmek kimsenin ne haddi ne harcıdır.Yaratılış gereği günahkar da,iyi ve emirlere uyan insanlar da,inkar eden insanlar da olacaktır.Çünkü sınavın gayesi budur.
Yaratan dilemiş olsaydı,dünyada tek kafir kalmayacaktı.
O halde insanların birbirine dayatması,kılıç zoru,ya da tehditi bilmemnesi geçerli değildir,mantıklı da değildir.Bilsen ki bir binada değil bir aziz nesin,binlerce ebucehil,ebu lehep olsa;gidip o binayı yakma tutuşturma hakkına kimse sahip değildir.Haaa diyeceksin ki,onları samimi müslümanlar yapmadı.Doğrudur,yapmamıştır.Menemende olanları da samimi müslüman yapmadı.Ama müslüman bu pislikleri arasında yaşatmayacak,saklayıp gizlemeyecek,hatta ve hatta onu cezalandırcaktır.
Bak bakalım o zaman bu ülkede ,veya bir islam ülkesinde kışkırtma olabilir mi?Menemen hadisesinde ben olsaydım,menemen halkı gibi olayı seyredeceğime,çıkar bunu yapanlarla son kurşunuma kadar yetmediği yerde yumruklarım ile vuruşurdum ve şehit düşerdim.Bunun tereddütü olmaz,çünkü durum kontroldan çıkmış,kalkışma başlamış!Sessizlik,kabul etmenin ta kendisidir!
Samimi bir müslüman,din adına sergilenen azgınlıklara sessiz ve kayıtsız kalamaz.
Diyanetin oluşturulması laik sistemin dine verdiği önemi gösterir.Din öğretmeyi anayasa ;devlete bir görev olarak vermiştir.Bunu devlet öğretecek.Siz bu görevi adam gibi yapmazsanız,bu boşluğu birileri doldurur ve ortaya fethullah gülenler çıkar,ya da şunlar bunlar.
Ama nedense anayasanın bu emrine hep şüphe ile bakılmış,ellerinden cukkaları gideceği belli olan bilinen çevreler,devlet dini kontrol altına alıyor,dini sulandıracak diye yaygaraya başlamışlardır.Bugün git bir ilköğretim okulunda ,ya da imam hatip okulunda bir derse gir.Bu devletin maaş ödediği memur din öğretmenleri çocuklara neler anlatıyor?Sen devletsin,bunu kabul edebilir misin?Bu gün bu turban olayını mesele haline getiren adamlar kimler?Kimin arka bahçeleri?Kimi oylarıyla besliyorlar.Biz Alpaslan Türkeş Başbuğumuzun ruhu için okunacak merkez camii deki bir mevlite,bırak o camiiinin iamm müezzini,koca ilde bir hoca bulamadık,kozenir ülküdaş!Bir ülkücü imam kardeşimiz,yıllardır şehrin ıssız bir mescidinde sürgün üzerine sürgün yiyen bir dava arkadaşımız imam,bu şerefli görevi yaptı.Biz camii de siyaset mi yapacaktık ya da yaptık?Öğleyi kıldık,mevlit dinledik,dua ettik,fatihalarımızı okuduk,çıkışta ocaktan çocuklar insanlara gelen geçenler karılmış helva dağıttı.TEK BİR NYOK!NEDEN GÖREVİNİ YAPMADI BU HERİF?NEDEN KAÇTI?PARA DA VERECEKTİK AYRICA,O KADAR GÖRGÜSÜZ DE DEĞİLİZ!işte diyanetin hali bu!
Bu diyanetin hocalarının yüzde 90 ı,o mubarek gecelerde;ne ordumuza zafer,ne şehit gazilerimize dua ve niyaz ediyor.Ama yedi kat göbekten hocaefendiler indirilen hatimler armağan ediliyor.
DİYANET BU ÜLKEDE DİN İŞLERİNİ DEĞİL SİYASET İŞLERİNE KARIŞIYOR!HEM AÇIKTAN KARIŞIYOR!BÜTÜN AZGINLIKLARI DA DURUN BU OLMAZ DİYE ÖNLEMEYE YANAŞMIYOR!
Bunlar o kadar derin konular ve içimiz yanık ki;ben senin gibi karamsar olmamak için pek haklı bir neden görmüyorum.
Bugün din üzerinden açıkça siyaset yapan bir iktidar,bir görüş var.Bu görüş olmaktan da çıkmış olup şu anda devlet yönetiyor.
BENİM İTİRAZIM O NOKTADADIR!BUNLARIN ÖNÜ KESİLMELİDİR!NE PAHASINA OLURSA OLSUN BUNLARIN ÖNÜ ALINMALIDIR!
BEN NE CHP YE NE DE AKEPEYE BASTON OLMAYI KABUL ETMİYORUM.
BEN ÇANKAYA DA BU GÖRÜŞLERE SAHİP BİR CUMHURBAŞKANI İSTEMİYORUM.BİZİM ATAKLARIMIZA BAKTIĞIMIZ ZAMAN,BEN YANLIŞ DÜŞÜNEBİLİRİM,AMA BUNLARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜLDÜĞÜNÜ,İŞLERİNİN KOLAYLAŞTIRILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
BEN DAVAMIZA İHANET EDİLDİĞİNİ DE ASLA DÜŞÜNMÜYORUM.AMA KORKUNÇ SİYASİ HATALAR YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
BİZİM DİN ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN BİR PARTİ İLE MÜŞTEREK BİR NOKTAMIZ OLAMAZ.GEÇMİŞTE KOMÜNİZMİ ÖNLEMEK İÇİN YAPMIŞ OLDUĞUMUZ İŞBİRLİĞİ BUGÜNE ÖRNEK TEŞKİL EDEMEZ!
TEHDİT DEĞİŞMİŞTİR.O ZAMAN BEN YENİ TEHDİTE GÖRE KENDİMİ HAZIRLAMALIYIM.KEŞKE SENİN DEDİKLERİN ÇIKSA.KEŞKE 60 LARA DEĞİL 90 LARA ÇIKSAK,KİM İSTEMEZ?
TARIK BUĞRA NIN KÜÇÜK AĞA SINI DEFALARCA OKU.HALA DAHA İSTANBULLU HOCANIN AÇMAZLARI İÇERİSİNDE ÇIRPINIP,YA YANARSAM MANTIĞIYLA BU DİNCİLERİN OYUNLARINA AYAK UYDURMAYIN.BAKIN İSTANBULLU HOCA ANLADI,DİNİ SENDEN DE BENDEN DE ÇOK İYİ BİLEN DİN PROFESÖRÜ ŞEREFLİ İNSAN BÜYÜK MÜCAHİT İBRAHİM DEMİRALAY BUNLARI ANLADI.DEFALARCA YA BEŞ YA 6 KEZ DEMİRALAY ATATÜRK ÜN MECLİSİNDE MİLLETVEKİLLİĞİ YAPTI.LAF EBESİ DEĞİL,ALAY KURUP MECLİSTEN İZİNLİ SAYILARAK DENİZLİ CEPHESİNDE YUNANLA ÇARPIŞAN İBRAHİM DEMİRALAY ABABEYİM BU DİNCİLERİN KİM OLDUĞUNU ÇOK İYİ ANLADI VE SAFINI BELLİ ETTİ.
BU ÜLKENİN , O GÜNLERDEKİ ÜLKÜCÜLERİ KELLEYİ KOLTUĞA ALIP,MANDAYA İSYAN ETTİKLERİ GÜNLERDE;BEN DİNİMİ YAŞIYORUM,İSLAMI ÖLÇÜ ALIYORUM DİYEN BİR ÇOK İNSANI PADİŞAH HALİFE TARAFINDA YER ALDI.YER ALMAKLA KALMADI,İÇ SAVAŞ VE KALKIŞMA BAŞLATARAK 1 YILDA DEFETECEĞİMİZ YUNANIN BU ÜLKEYİ 2 YIL DAHA EZMESİNE NEDEN OLDU.BU YÜZDEN SAKARYADA O KADAR KAYIP VERDİK.BUNLARI İYİ DÜŞÜNMEK LAZIM.
BENİM AKEPE GİBİ BİR PARTİYE,KAFASINDA BÖYLE KIRK TİLKİ DOLAŞIP KUYRUĞU BİRBİRİNE DEĞMEYEN HERİFLERLE,YAPICI BİR MUHALEFETİM VE İŞBİRLİĞİM OLAMAZ!BEN VATANI SATAN ADAMLA ANLADIĞI DİLDEN KONUŞURUM.HEPSİ BU!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kozenir
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 25, 2007
İletiler: 58

İletiTarih: Cmt Oca 26, 2008 12:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kadir21 demiş ki:
Yazında hak verdiğim bir çok taraf var.İçki başta olmak üzere,şans oyunları gibi şeylerde de ben de senin yöntemini izliyorum.16 kasım 1980 tarihinden beri de alkolü iyice araştırdıktan sonra terkettim.Eğer en küçük bir açık kapı bulsaydım terketmezdim onu da söyleyeyim.Hiçkimse içki husunda benim kadar araştırma yapıp bir açık kapı aramış olsun.Ama yok.O zaman başım gözüm üstüne.27 yıl bitti ki ağzıma koymuyorum.
Dinin gereklerini de elimden geldiği kadar yapmaya ve gözetmeye çalışıyorum.Bunları yaşayan insanların da artmasını elbette isterim.
Çünkü inançsızlık bir hastalıktır.İnsanların din tarafını boş bırakırsanız,insanlar onu dolduracak bir takım zararlı şeylerin peşinde koşmaya başlarlar ki,bu dinin geliş gayesi de zaten budur.Din nedi,öncelikle yüksek bir ahlak anlayışı.Ülkücülüğün temeli nedir?O da öyle.O halde ülkücü dinsiz olamaz!Yaratılış nedenlerini ve dünyadaki görevlerini bilmeyen insanları ,yüksek düşünceler içerisinde bulunması zaten ham bir hayaldir.bunlar hep doğru ortak düşüncelerimiz.AMA?
iŞTE O AMA NOKTASINDA GÖRÜŞ AYRILIKLARI BAŞLIYOR.
Hepimiz biliyoruz ki,Kuran-ı Kerimin bir kesinkes yapılmasını ya da yapılmamasını istediği işler var.Bunlara muhkem ayetler diyoruz.Bir de yoruma açık ayetleri var.Ki bunu yüce Allah da zaten söylüyor.
Ve diyor ki;"Onlar açık emirleri bırakıp,yoruma açık olanların peşinden koşarlar"Bu ne demek?Bu din in olmazsa olmazları gün gelecek bırakılacak,tartışmaların peşinde koşulacak ve sapmalar başlayacak.
O dediyse olur,olacaktır,hatta olmuştur.
Yanlız islamda değil,diğer tek tanrılı dinlerde de insanlar çeşitli mezheplere ayrılarak birbirlerini gırtlaklamışlar,meydanlarda diri diri yakmışlar,ya da bizde olduğu gibi etlerini parça parça doğramışlardır.
İnsanlık tarihi bunun çok acı örnekleri ile doludur.Bundan islamın nasibini almadığını söylemek;geçmişi,tarihi inkar etmek ve olayların üzerini örtmek demektir.Senin yerine olsam bu konuda diyanete de çok fazla güvenmem.Çünkü bana göre diyanet görevini yapmıyor!
Laik sistemede bu gırtlaklaşmanın önünü alabilmek için,insanların birbirinin inançlarına karışmaması esas alınır.Bu;"Senin dinin sana,benimki bana"ayetinin bir açılımıdır ayni zamanda.İslam düşmanları Türk milletinin kılıç zoruyla bu dini kabul ettiğini söylerler.Bu alçakça bir yalandır.
Kılıç zoruna baş eğen çok az bir Türk olmuştur.Ama Türklerin asıl islama toplu olarak geçmeleri,araplarla komşu olup yaşamaya başladıktan sonra,islamın pek çok tarafıının Türk inanışlarına,tevhid(birleme)inancına uygun olduğunu görmüşlerdir.İşin ahlaki kısmına zaten bayılmışlar ve bu nedenle severeek islama girmişlerdir.Bunun araştırmasını yaptım.Bu konudaki uzmanları dinledim,ayrıca eşim tarih öğretmenidir,onun tez ve kitaplarından da araştırdım.Bizim üniversitelerde fen edebiyat fakültelerinde değerli ülküdaşlarımız var.Bunlarla bu konuları da çok uzu uzun konuşuruz.
Lafı oaradan alıp oraya getiriyoruz,bu konuda çok uzun şeyler söylemek mümkün.Çünkü mesele çok derin.Bazı kabullerle işin içinden çıkılmıyor.
Bir kere islamın kesin olarak emrettiği şeylerden bir tanesini bile inkar,insanın dinden çıkması demektir.Bu işin yorumu falan olmaz.
Ama buna uymayan insanları da kafir ilan etmek kimsenin ne haddi ne harcıdır.Yaratılış gereği günahkar da,iyi ve emirlere uyan insanlar da,inkar eden insanlar da olacaktır.Çünkü sınavın gayesi budur.
Yaratan dilemiş olsaydı,dünyada tek kafir kalmayacaktı.
O halde insanların birbirine dayatması,kılıç zoru,ya da tehditi bilmemnesi geçerli değildir,mantıklı da değildir.Bilsen ki bir binada değil bir aziz nesin,binlerce ebucehil,ebu lehep olsa;gidip o binayı yakma tutuşturma hakkına kimse sahip değildir.Haaa diyeceksin ki,onları samimi müslümanlar yapmadı.Doğrudur,yapmamıştır.Menemende olanları da samimi müslüman yapmadı.Ama müslüman bu pislikleri arasında yaşatmayacak,saklayıp gizlemeyecek,hatta ve hatta onu cezalandırcaktır.
Bak bakalım o zaman bu ülkede ,veya bir islam ülkesinde kışkırtma olabilir mi?Menemen hadisesinde ben olsaydım,menemen halkı gibi olayı seyredeceğime,çıkar bunu yapanlarla son kurşunuma kadar yetmediği yerde yumruklarım ile vuruşurdum ve şehit düşerdim.Bunun tereddütü olmaz,çünkü durum kontroldan çıkmış,kalkışma başlamış!Sessizlik,kabul etmenin ta kendisidir!
Samimi bir müslüman,din adına sergilenen azgınlıklara sessiz ve kayıtsız kalamaz.
Diyanetin oluşturulması laik sistemin dine verdiği önemi gösterir.Din öğretmeyi anayasa ;devlete bir görev olarak vermiştir.Bunu devlet öğretecek.Siz bu görevi adam gibi yapmazsanız,bu boşluğu birileri doldurur ve ortaya fethullah gülenler çıkar,ya da şunlar bunlar.
Ama nedense anayasanın bu emrine hep şüphe ile bakılmış,ellerinden cukkaları gideceği belli olan bilinen çevreler,devlet dini kontrol altına alıyor,dini sulandıracak diye yaygaraya başlamışlardır.Bugün git bir ilköğretim okulunda ,ya da imam hatip okulunda bir derse gir.Bu devletin maaş ödediği memur din öğretmenleri çocuklara neler anlatıyor?Sen devletsin,bunu kabul edebilir misin?Bu gün bu turban olayını mesele haline getiren adamlar kimler?Kimin arka bahçeleri?Kimi oylarıyla besliyorlar.Biz Alpaslan Türkeş Başbuğumuzun ruhu için okunacak merkez camii deki bir mevlite,bırak o camiiinin iamm müezzini,koca ilde bir hoca bulamadık,kozenir ülküdaş!Bir ülkücü imam kardeşimiz,yıllardır şehrin ıssız bir mescidinde sürgün üzerine sürgün yiyen bir dava arkadaşımız imam,bu şerefli görevi yaptı.Biz camii de siyaset mi yapacaktık ya da yaptık?Öğleyi kıldık,mevlit dinledik,dua ettik,fatihalarımızı okuduk,çıkışta ocaktan çocuklar insanlara gelen geçenler karılmış helva dağıttı.TEK BİR NYOK!NEDEN GÖREVİNİ YAPMADI BU HERİF?NEDEN KAÇTI?PARA DA VERECEKTİK AYRICA,O KADAR GÖRGÜSÜZ DE DEĞİLİZ!işte diyanetin hali bu!
Bu diyanetin hocalarının yüzde 90 ı,o mubarek gecelerde;ne ordumuza zafer,ne şehit gazilerimize dua ve niyaz ediyor.Ama yedi kat göbekten hocaefendiler indirilen hatimler armağan ediliyor.
DİYANET BU ÜLKEDE DİN İŞLERİNİ DEĞİL SİYASET İŞLERİNE KARIŞIYOR!HEM AÇIKTAN KARIŞIYOR!BÜTÜN AZGINLIKLARI DA DURUN BU OLMAZ DİYE ÖNLEMEYE YANAŞMIYOR!
Bunlar o kadar derin konular ve içimiz yanık ki;ben senin gibi karamsar olmamak için pek haklı bir neden görmüyorum.
Bugün din üzerinden açıkça siyaset yapan bir iktidar,bir görüş var.Bu görüş olmaktan da çıkmış olup şu anda devlet yönetiyor.
BENİM İTİRAZIM O NOKTADADIR!BUNLARIN ÖNÜ KESİLMELİDİR!NE PAHASINA OLURSA OLSUN BUNLARIN ÖNÜ ALINMALIDIR!
BEN NE CHP YE NE DE AKEPEYE BASTON OLMAYI KABUL ETMİYORUM.
BEN ÇANKAYA DA BU GÖRÜŞLERE SAHİP BİR CUMHURBAŞKANI İSTEMİYORUM.BİZİM ATAKLARIMIZA BAKTIĞIMIZ ZAMAN,BEN YANLIŞ DÜŞÜNEBİLİRİM,AMA BUNLARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜLDÜĞÜNÜ,İŞLERİNİN KOLAYLAŞTIRILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
BEN DAVAMIZA İHANET EDİLDİĞİNİ DE ASLA DÜŞÜNMÜYORUM.AMA KORKUNÇ SİYASİ HATALAR YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM.
BİZİM DİN ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN BİR PARTİ İLE MÜŞTEREK BİR NOKTAMIZ OLAMAZ.GEÇMİŞTE KOMÜNİZMİ ÖNLEMEK İÇİN YAPMIŞ OLDUĞUMUZ İŞBİRLİĞİ BUGÜNE ÖRNEK TEŞKİL EDEMEZ!
TEHDİT DEĞİŞMİŞTİR.O ZAMAN BEN YENİ TEHDİTE GÖRE KENDİMİ HAZIRLAMALIYIM.KEŞKE SENİN DEDİKLERİN ÇIKSA.KEŞKE 60 LARA DEĞİL 90 LARA ÇIKSAK,KİM İSTEMEZ?
TARIK BUĞRA NIN KÜÇÜK AĞA SINI DEFALARCA OKU.HALA DAHA İSTANBULLU HOCANIN AÇMAZLARI İÇERİSİNDE ÇIRPINIP,YA YANARSAM MANTIĞIYLA BU DİNCİLERİN OYUNLARINA AYAK UYDURMAYIN.BAKIN İSTANBULLU HOCA ANLADI,DİNİ SENDEN DE BENDEN DE ÇOK İYİ BİLEN DİN PROFESÖRÜ ŞEREFLİ İNSAN BÜYÜK MÜCAHİT İBRAHİM DEMİRALAY BUNLARI ANLADI.DEFALARCA YA BEŞ YA 6 KEZ DEMİRALAY ATATÜRK ÜN MECLİSİNDE MİLLETVEKİLLİĞİ YAPTI.LAF EBESİ DEĞİL,ALAY KURUP MECLİSTEN İZİNLİ SAYILARAK DENİZLİ CEPHESİNDE YUNANLA ÇARPIŞAN İBRAHİM DEMİRALAY ABABEYİM BU DİNCİLERİN KİM OLDUĞUNU ÇOK İYİ ANLADI VE SAFINI BELLİ ETTİ.
BU ÜLKENİN , O GÜNLERDEKİ ÜLKÜCÜLERİ KELLEYİ KOLTUĞA ALIP,MANDAYA İSYAN ETTİKLERİ GÜNLERDE;BEN DİNİMİ YAŞIYORUM,İSLAMI ÖLÇÜ ALIYORUM DİYEN BİR ÇOK İNSANI PADİŞAH HALİFE TARAFINDA YER ALDI.YER ALMAKLA KALMADI,İÇ SAVAŞ VE KALKIŞMA BAŞLATARAK 1 YILDA DEFETECEĞİMİZ YUNANIN BU ÜLKEYİ 2 YIL DAHA EZMESİNE NEDEN OLDU.BU YÜZDEN SAKARYADA O KADAR KAYIP VERDİK.BUNLARI İYİ DÜŞÜNMEK LAZIM.
BENİM AKEPE GİBİ BİR PARTİYE,KAFASINDA BÖYLE KIRK TİLKİ DOLAŞIP KUYRUĞU BİRBİRİNE DEĞMEYEN HERİFLERLE,YAPICI BİR MUHALEFETİM VE İŞBİRLİĞİM OLAMAZ!BEN VATANI SATAN ADAMLA ANLADIĞI DİLDEN KONUŞURUM.HEPSİ BU!
DOYURUCU OLDU.
TEŞEKKÜRLER.
SİZLERLE ORTAK PAYDALARIMIZ ÇOK.
OLMAYANLARIDA FAZLA BÜYÜTMNİN ANLAMI YOK.
TÜRKÜZ.
MÜSLÜMANIZ.
ÜLKÜCÜYÜZ.
TÜRK-İSLAM ÜLKÜSÜNE GÖNÜL VERMİŞİZ.
TÜRKEŞİN BOZKURTLARIYIZ.
TÜRKEŞÇİYİZ.
TURAN HEDEFİMİZ.
İLAY-I KELİMETULLAH DAVAMIZ.
ÜLKÜCÜ HAREKETE BAĞLIYIZ.
MHP'LİYİZ.
DAHA NE OLSUN...
SELAMLARIMLA.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cmt Oca 26, 2008 2:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Son günlerde üzücü olaylar yaşanmakta...

Neyin ne olduğu.. kavramlar birbirine karışmış durumda..

Bir sıkıntı var bu bir gerçek..

Bu konuda sanırım çok demokratik bir yol bulmak gerekiyor..

Bakınız benim eşim partide kadın kollarında çalışmakta..

sosyal hayatında başı açık.. mütevazi giyinen bir kişi..

sadece hanımların toplu toplantılarında (dini amaçlı) başörtüsü örter ,duasını okur.. ibadetini yapar..

Geçenlerde hanımlar arası olan bir tartışma kendisini üzmüş..

Bir hanım ''Kinayeli '' olarak.. Dinimin gereği.. Allahın Emri.. olarak örtünüyorum.. demiş..

Bu laf ; eşime bir ''Taciz '' değilmidir..

Sen İslam dininden olamazsın... Sen Allahın emrine uymuyorsun...

Sen başka bir dinin üyesisin... demek değilmidir?...

Sanırım ülke buna sürüklenmekte....

Saçının tamamı gözükenler.. birkaç teli bile gözükenler İslam dininden

değildir mi! denmek istiyor...

Burada Partimize çok görev düşmekte..

Parti resmi olarak hangi söylemi kabul ediyor..

Bunu açıklaması gerekiyor.. Halk tereddütde

kalmıştır... Hangi islamı yaşayacak halk ...Kimin yorumladığı islamı yaşayacak... İslamı AKP 'nin hegamonyasında mı göreceğiz.. ve kabul edeceğiz...

Bunlar çok ince çizgiler... Bu çizgileri çok hassas olarak değerlendirmek gerekiyor...kendi içinde bile ''Kinayeli '' konuşmalar ile kırılabilecek.. çizgilerin...

Halk içinde daha derin ve daha kalın kırılmalara neden olabileceğini düşünüyorum...

Ve herkesin aklı selim ile hareket etmesini diliyorum...

Din çok hassas bir konudur... sosyal hayatın işleyişine Dini tamamen sokarsanız... bazı konularda işin içinden çıkılmaz hale gelebilir...

Kozenir Kardeşim, ne olduğumuzu güzel açıklamış...

Ancak şu da unutulmamalıdır ki, seçim öncesi..

Üniter devlet yapısına ...Ulus devlet yapısına.. Atatürk ilke ve devrimlerine....Cumhuriyete sahip çıkan bir parti olarak insanlardan oy istedik...

Oy verenlerin teredütleri var.. bunlara da saygı göstermek gerek..

Verdilerse verdiler.. bir daha ki seçim vermesinler ..biz buyuz.. demek olmaz gibime geliyor..

İnsanlar yolda yürürken bizleri durdurup..

Ne oldu.. biz den oyumuzu aldınız.. Şimde de bu Arap Aşığı ,ümmetçi ,Dinci oylarına mı talipsiniz? diye sormaktalar... Cevap vermekte zorlanıyoruz...
ne diyelim..ee. verdiniz se verdiniz vermeseydiniz efendim.. biz buyuz..mu diyelim...

Bu zihniyetin.. 1994-1996 'da yaptığı konuşmaları lütfen bir hatırlayalım..

''Hem Müslüman Hem Laik olunmaz..

'' Ya laik olacaksın Ya müslüman'' ...

Bu dayatma değilmidir... Laik olan bir kişiye sen bizden olamazsın.. sen müslüman olamazsın ..demek değilmidir?

Bunun gibi daha bir çok cümleleri vardır..

Bu cümlelerinden bazılarında ''Kemalizme son vereceğiz '' anlamına kadar giden cümleler vardır..

Bize güvenip oy veren , 2-3 milyon kişi 'ye ..vermeseydin kardeşim ! deme hakıkımız var mı?

Bu yaptığım eleştiri kesinlikle yıpratıcı bir eleştiri değil tam aksine.. Halkın hergün içinde olmamız sebebi ile Bize oy veren insanların yakınmalarıdır... Partinin tüm bu düşünceleri değerlendireceğine inanıyorum.. zaten siyasal açıdan bölünmüşleri oynayan bir ülkenin..

Din açısından da bölük pörçük olmasından .. insanların birbirlerinden keskin ayrılmalarından kuşkulanmaktayım...


saygı ve sevgi ile.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kozenir
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Aug 25, 2007
İletiler: 58

İletiTarih: Cmt Oca 26, 2008 3:18 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kaganos demiş ki:
Son günlerde üzücü olaylar yaşanmakta...

Neyin ne olduğu.. kavramlar birbirine karışmış durumda..

Bir sıkıntı var bu bir gerçek..

Bu konuda sanırım çok demokratik bir yol bulmak gerekiyor..

Bakınız benim eşim partide kadın kollarında çalışmakta..

sosyal hayatında başı açık.. mütevazi giyinen bir kişi..

sadece hanımların toplu toplantılarında (dini amaçlı) başörtüsü örter ,duasını okur.. ibadetini yapar..

Geçenlerde hanımlar arası olan bir tartışma kendisini üzmüş..

Bir hanım ''Kinayeli '' olarak.. Dinimin gereği.. Allahın Emri.. olarak örtünüyorum.. demiş..

Bu laf ; eşime bir ''Taciz '' değilmidir..

Sen İslam dininden olamazsın... Sen Allahın emrine uymuyorsun...

Sen başka bir dinin üyesisin... demek değilmidir?...

Sanırım ülke buna sürüklenmekte....

Saçının tamamı gözükenler.. birkaç teli bile gözükenler İslam dininden

değildir mi! denmek istiyor...

Burada Partimize çok görev düşmekte..

Parti resmi olarak hangi söylemi kabul ediyor..

Bunu açıklaması gerekiyor.. Halk tereddütde

kalmıştır... Hangi islamı yaşayacak halk ...Kimin yorumladığı islamı yaşayacak... İslamı AKP 'nin hegamonyasında mı göreceğiz.. ve kabul edeceğiz...

Bunlar çok ince çizgiler... Bu çizgileri çok hassas olarak değerlendirmek gerekiyor...kendi içinde bile ''Kinayeli '' konuşmalar ile kırılabilecek.. çizgilerin...

Halk içinde daha derin ve daha kalın kırılmalara neden olabileceğini düşünüyorum...

Ve herkesin aklı selim ile hareket etmesini diliyorum...

Din çok hassas bir konudur... sosyal hayatın işleyişine Dini tamamen sokarsanız... bazı konularda işin içinden çıkılmaz hale gelebilir...

Kozenir Kardeşim, ne olduğumuzu güzel açıklamış...

Ancak şu da unutulmamalıdır ki, seçim öncesi..

Üniter devlet yapısına ...Ulus devlet yapısına.. Atatürk ilke ve devrimlerine....Cumhuriyete sahip çıkan bir parti olarak insanlardan oy istedik...

Oy verenlerin teredütleri var.. bunlara da saygı göstermek gerek..

Verdilerse verdiler.. bir daha ki seçim vermesinler ..biz buyuz.. demek olmaz gibime geliyor..

İnsanlar yolda yürürken bizleri durdurup..

Ne oldu.. biz den oyumuzu aldınız.. Şimde de bu Arap Aşığı ,ümmetçi ,Dinci oylarına mı talipsiniz? diye sormaktalar... Cevap vermekte zorlanıyoruz...
ne diyelim..ee. verdiniz se verdiniz vermeseydiniz efendim.. biz buyuz..mu diyelim...

Bu zihniyetin.. 1994-1996 'da yaptığı konuşmaları lütfen bir hatırlayalım..

''Hem Müslüman Hem Laik olunmaz..

'' Ya laik olacaksın Ya müslüman'' ...

Bu dayatma değilmidir... Laik olan bir kişiye sen bizden olamazsın.. sen müslüman olamazsın ..demek değilmidir?

Bunun gibi daha bir çok cümleleri vardır..

Bu cümlelerinden bazılarında ''Kemalizme son vereceğiz '' anlamına kadar giden cümleler vardır..

Bize güvenip oy veren , 2-3 milyon kişi 'ye ..vermeseydin kardeşim ! deme hakıkımız var mı?

Bu yaptığım eleştiri kesinlikle yıpratıcı bir eleştiri değil tam aksine.. Halkın hergün içinde olmamız sebebi ile Bize oy veren insanların yakınmalarıdır... Partinin tüm bu düşünceleri değerlendireceğine inanıyorum.. zaten siyasal açıdan bölünmüşleri oynayan bir ülkenin..

Din açısından da bölük pörçük olmasından .. insanların birbirlerinden keskin ayrılmalarından kuşkulanmaktayım...


saygı ve sevgi ile.

Değerli kaganos!
Benim eşimde MHP'de ilçe kadın kolları başkanıdır.
Ve başörtülüdür.
Kadın kollarında yaklaşık yarısından fazlasınında başı açıktır.
Son derece demokrat ve hoşgörülüdürler.Ülkücülere yakışan bir şekilde faaliyetlerine devam etmektedirler.
kim ki bu konularda ayrımcılık yapıyorsa bölücüdür.
Evet!
Kesinlikle bölücüdür.
Ve MHP de yeri yoktur.
O kafa, o zihniyet çoktan MHP yi terketmiştir.
MHP görüşleri belli olan bir siyasi teşekküldür.
Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına uyarak hareket eder.
Tıpkı diğer tüm partiler gibi.
Üyelerinin,ilçe,il başkanlarının ve diğer çalışanlarının bireysel tercihleri farklı farklı olabilir.
Bu da son derece normaldir.
Bir kere İslamda farz olan ve her müslümanın kabul etmesi ve yapmakla mükellef oldukları şeyler vardır.
Bunları önce kabul edersiniz.
Yaparsınız veya yapmazsınız o kişinin tercihidir.
Zina haramdır.
Kabul mü?
Kabul!
İçki haramdır.
Kabul mü?
Kabul!
Namaz farzdır.
Kabul mü?
Kabul.
Başörtüsü islamda vardır ve dinimizin emridir.
Kabul mü?
Kabul!
Yani örtmeyenler siz kalkıp ne diyeceksiniz?
Kabul edecek ve Allahın emri olduğunu belireteceksiniz.
Örter veye örtmez.
Bilmem anlatabiliyormuyum?
Bu konuda elbette kişi hürdür ve kararını kendisi vereir.
Zorlma olmaz.
Ve inkarda olmamalı!!!
Örtenler örtmeyenlere,örtmeyenler de örtenlere karışmamalı!!!
Saygılarımla...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cmt Oca 26, 2008 5:11 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

aslına millet endişelerinde haklı çünkü iktidarda akp diye hangi fikirleri savunduğu belli olamayn bir grup var.açık ve net söylüyorum devletin yasama,yürütme,yargı organalrının tümü akp de olsa TÜRKİYEYİ dinci bir devlet yaparlar.ama ben bunların islam adına birşey yapacakalrına inanmadığım için bu endişeleri yersiz görüyorum.çünkü bunlar zamanında kiliseler açıldı,kiliseler onarıldı,kuran kursları yıkıldı.hutbeden LAİLAHEİLLALLAH MUHAMMEDEN RESULLULLAH ibaresi çıkartıldı,ruhban okulu açılmasına yeşil ışık yakıldı bunlar gibi onlarca olay oldu,bu ülke dinci bir ülke değil hristiyanlığa yönelen bir devlet olur.ama mecliste MHP var ve akp ye bu şansları vermeyecektir.başörtü yasağı kalkarsa bile mhp orda olduğu için yalnızca üniversitelerd egeçerli olacak..mhp nin takındığı tavır yapıcı muhalefet sayesinde işler dahada kötüye gitmeyecek ALLAH ın izniyle.temennimiz bu yönde.ama ipleri yalnızca akp ye bırakırlarsa herşey değişir.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1