Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Ya Gül'ü güldürün Ya Bu Diyardan Gidin!!!
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
orhan3307
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 03, 2007
İletiler: 241

İletiTarih: Per Ağu 23, 2007 11:15 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:

Yılmaz Özdil
yozdil@hurriyet.com.tr

Urfa’ya bak...


Türkiye’yi gör

LASTİK gibi uzatmayı sevmem aslında mevzuları...

Ama madalyonun iki yüzü varsa, birini yazdık, öbürünü de yazmak boynumuzun borcu.

*

Ne demişti Demirel?

"Başı bağlı okumak isteyen, Arabistan’a gitsin, orada okusun..."

Ne cevap vermişti Erdoğan?

"Bu topraklarda yaşayan insanlara, hangi hakla git diyorsun... Bu yetkiyi sana kim veriyor?"

*

Budur...

*

Dün dündür.

Bugün bugün.

Demirel’in Özal’ın Ecevit’in, Evren’in, Yılmaz’ın Çiller’in hatalarının toplamıdır, mevcut Başbakan.

*

Az geriye gidersek, Menderes’in de benzer açıklamalarını görürsünüz... Ömrünüz varsa, ilerde sahneye çıkacak olan siyasilerin de benzer açıklamalarını duyacaksınız.

*

Çünkü...

Milleti birbirine kırdıran, düşman eden, küstüren, başörtülüyü rencide eden, başörtüsüzü rencide eden... Doğru bildiğini yazan gazeteciler değil, işine geldiği gibi konuşan siyasilerin ta kendisidir!

İşine gelen Atatürk rozeti takar... İşine gelen takke.

Kravat fiks!

*

Bakın...

CHP milletvekili ile AKP milletvekili "BMW’sine" iddiaya girmişler...

BMW dediğin, 100 bin Euro.

"Sen dinsizsin, sen yobazsın" diye birbirine girenlerin ise kıçında donu yok!

*

Futbolcular arkadaş...

Taraftar birbirini yiyor.

O hesap.

Abdullah Gül’e gelince...

Sürekli inkár ediyorlar ama, dini siyasete alet ediyor partisi... IMF’nin AB’nin üçüncü sınıf memurlarının önünde ceket ilikliyorlar. ABD ne derse, onu yapıyorlar. Atatürk’ün izlerini Anayasa’dan çıkarmak isteyen milletvekilleri var. Milletin malını yabancıya satıyorlar. Ermeni tasarılarından Lübnan’a asker göndermeye, Kıbrıs’tan Barzani’ye kadar, her konuda gördük tutumlarını... Amerikan askerlerini yerleştiriyordu az daha bu topraklara; altında imzası var... Bana göre, çok başarısız bir dışişleri bakanı... Dün başka konuşuyor, bugün başka.

Karşıyım...

Başörtüsü bunun neresinde?

*

Ve, uzatmadan...

Türkiye’nin "aile" olduğuna inanıyorsak gerçekten... Gazetelerin iç sayfalarında çok küçük yer alan, alakasız gibi görünen ama, hadiseyi maalesef çok iyi özetleyen şu haberi okumanızı rica ediyorum.

*

Urfa.

Dün.

İki otomobil çarpıştı.

Kafa kafaya...

İki kişi hayatını kaybetti; biri bir otomobili kullanıyordu, öbürü öbür otomobili.

Bir de baktılar ki...

Biri dede.

Öbürü torun.

Kurallarına riayet edilmeyen...

Eğitim vermeyen...

Ehliyetsizlere direksiyon teslim eden başıboş bir sistem, neticede, "aynı aile"nin fertlerini, "aynı yol"da "karşı karşıya" getirmiş, "tokuşturmuş", ikisinin de mahvına sebep olmuştu.

Aile ağlıyor şimdi.


Din tüccarları her beceriksizliklerinde konuyu dine, türbana getirip; saf halkımızın duyguları ile oynayıp aradan sıyrılıyorlar.
Bir hadis-i şerifte "Müslüman bir delikten iki kez sokulmaz" buyuruyor peygamberimiz.
Ama bizim müslümanlar ılımlı islamcı oldukları için delik deşikte olsalar problem değil.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Ağu 23, 2007 7:44 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Fehmi koru!Camianın eskileri bilir.Lakabını ben takmadım.Camia da lakabı "3 köşe kafa fehmi"dir.
Şimdi bu gün akepenin tetikçiliğini yapan bu adam;ya sev ya terket muhabbeti üzerine ortalık ayağa kalkmış;sağcısı solcusu atağa kalkmış;bu terbiye ve nezaket sınırlarını aşan sözleri nefretle kınıyor,bildiriler yayınlıyor;boşbakanın basın danışmanları bu sözleri yumuşatıp,o anlamda söylenmedi diye kıvırıyorlar;bu kalkmış Bekir Coşkun a savaş açmış.
Tam bir kelaynak kuşu,türünün de son örneği.
Bu içi kof,boş düşüncelerin sahibi fehmi ye cevap vermeye bile tenezzül etmezdim.Nasıl olsa basın çıkıp bunun cevabını bir şekilde kendisine münasip bir dille verecektir,inşaallah basın kartı da iptal edilir ve meslek odasından atılır!
Ama fehmi ve bunun tipindeki adamların basın ahlakı ve kişiliğine dair sizlere güzel bir örnek verceğim ki;Türk milleti bu gibi tipleri iyi tanısın ve bu adamı okumasın!
Bu adam bir zamanlar milli görüşcü.Hangi gazetede yazıyor o zamanlar hatırlamıyorum.Çok uzun zaman oldu.Cephe hükümetleri sırasında.
Bunlar ap-mhp-milli nizam partisi olarak ortaklar.Bu adam da o gazetede yetki sahibi.
Bir ilin sümerbankında erbakan ın atadığı bir müdür var.Bu adam görüşü bir tarafa iyi şeyler yapıyor.Orayı temziliyor,yolsuzlukları bulup çıkarıyor,kurumu kar ettireyim gayreti içerisnde.Bir punduna getirip bu adamı görevden aldırıyorlar.Şehirde çok sevilen bu adam için kendi partisinin teşkilatları bunu düzeltmek için Ankara ya gidiyorlar.Bu ülkede böyle adamlar görevde kalır mı,ya da bırakılır mı?Beceremiyorlar tabii.
Bunun üzerine ellerinde belgeler gidiyorlar bu 3 köşe kafa fehmi nin gazetesine.Durumu anlatıyorlar.Belgeleri veriyorlar ve bunların yazılmasını istiyorlar.
Tamam diyor,fehmi.
1 ay,3,ay,6 ay fehmi efendiden tıs yok.Bir Ankara ya gidişlerinde tekrar uğrayıp,bu konunun neden deşilmediğini,yayınlanmadığını soruyorlar.
Cevap tarihe geçecek bir ibret ve nitelikte.
"Bu kurum bizim gazeteci arkadaşlara,yılda bir kez,ayakkabı,kumaş,elbise falan yardımı yapıyor.Şimdi biz bunu yayınlarsak bunu keserler,arkadaşların rızkına mani oluruz!"
Bu olayı bana anlatan milli görüşçü,yaşı 80 lere gelmiş bir hacı bey dir.
Anlattığı tarih de 1996 falan.Ortalarda akepe falan da yok!
Buyrun gazeteci!Sarı basın kartı da var herhalde!
Ve bir meslekdaşına yapılan haksızlığa karşı çıkacağına,tetikçilik yapıp Bekir Coşkun a saldırıyor.Hem de insanlığa kötülük yaptığını ve küfürbaz olduğunu söyleyerek!
Bu adamın hala daha bu sarı basın kartı cüzdanında duruyorsa,yuh olsun bu derneğe!Bu adam avrupa da olsaydı,orada meslekten bile men edilirdi!
Bekir Coşkun benim de çok sevdiğim bir adam değil.Ama ona yapılanlara da sonuna kadar karşıyım.Akepe basın sözcüsü bunu düzeltmeye çalışırken,akepenin tetikçisi bu adam o sözcüyü adeta yalanlıyor ve bekirin bunu hakettiğini söylemeye getiriyor.İşte demokrasi hayranı fehmi nin ne mal olduğunu ortaya koydum!Çıksın bunu yalanlasın!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
orhan3307
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 03, 2007
İletiler: 241

İletiTarih: Cum Ağu 24, 2007 7:22 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:

Tayyip Erdoğan, 'Çekin gidin' sözleri ile aslında kimleri kastetti?

İnsanın dili sürçmüyor.
Bazen Allah konuşturuyor.
Tayyip Erdoğan, hasbelkader bindiği ‘demokrasi’ tramvayının ‘ihtiyaç molası’ verdiği ilk durakta, sandıktan çıkan oyların kibiri ile daha fazla dayanamayarak, ‘bilinçaltına’ yerleşmiş olan o korkunç niyeti nihayet açığa vurdu.
Dedi ki:
- “Abdullah Gül benim Cumhurbaşkanım değil diyen insanların önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkması lazım. Git nerede kimi seçiyorsan seç. Sen bu kurumun başını reddedemezsin.”
Peki vatan hainlerine gelince ‘mozayiklikten’, ‘farklılıklardan’ bahseden Tayyip Erdoğan, demokrasi ile hiç de bağdaşmayan bu sözleri ile kimi veya kimleri kastetti?
Hürriyet yazarı Bekir Coşkun’u mu?
Tabii ki hayır.
Nitekim, gelen yoğun tepkiler üzerine kameraların karşısına geçen sözcüsü, aynen şu ifadeyi kullandı:
- “Erdoğan herhangi bir şahsı işaret etmedi, bir anlayışın eleştirisini yaptı.”
Yani?

* * *

Tayyip Erdoğan’ın yaptığı “Beğenmiyorsanız çekin gidin” mealindeki çağrı, aslında Abdullah Gül’ü Çankaya’da görmek istemeyen herkesedir.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk tur oylamasının yapıldığı 27 Nisan gecesi bir bildiri yayınlayarak, ‘Ne mutlu Türküm diyemeyen’ anlayışı ‘Türk düşmanı’ ilan eden Genelkurmay Başkanı’nadır.
O bildirinin altına imza koyan ‘kuvvet komutanlarına’ ve onay veren diğer ordu mensuplarınadır.
‘367 tartışmalarını’ iktidar aleyhine sonuçlandıran ‘Anayasa Mahkemesi’ üyelerinedir.
İktidarı zaman zaman eleştiri yağmuruna tutan ‘yüksek yargı’ mensuplarınadır.
İktidara ‘koltuk değneği’ olmaya yanaşmayan ‘muhalefet’ partilerinedir.
İktidarın politikalarına karşı çıkan bütün ‘sivil toplum’ örgütlerinedir
İktidara seçimlerde ‘oy vermeyen’ bütün vatandaşlaradır.
Erdoğan, açıkça “Kızım, sana söylüyorum, gelinim sen anla” mantığıyla hareket ediyor.
Ama, kimse üzerine alınmıyor.
Hiç kimseden ‘tıs’ yok.

* * *


‘Sevgi’ de, ‘saygı’ da insanlara dayatma ile kabul ettirilebilecek öyle sıradan duygular değildir.
Mesela bir gece yarısı operasyonu ile iktidarı ele geçirip, gençliği ‘nemelazımcılık’ batağına sürükleyen Kenan Evren’i hiç ama hiç sevmedik.
‘Dönüşüm’ projesi kapsamında ‘milli’ ve ‘manevi’ değerlerin bozulma sürecini başlatıp, ‘federasyon’ çağrıları yapan Turgut Özal’a hiç alışamadık.
‘Özlemleri’ üzerine saltanat kurduğu kitleleri 28 Şubat sürecinde bulduğu ilk fırsatta satışa getiren Süleyman Demirel’i hiç kabullenemedik.
‘Türk milliyetçisi’ üniversite rektörlerini görevlerinden uzaklaştırıp, ihanet politikaları karşısında yetkilerini kullanmayan Ahmet Necdet Sezer’i de bir türlü benimseyemedik.
Şimdi sırada Abdullah Gül var.
İsmini her duyduğumuzda, ayaklar altına alınan ‘kırmızı’çizgiler’, Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirildiği gün katıldığı ‘mantı partileri’ aklımıza gelecek.
Asla içimize sindiremeyeceğiz.

* * *


Türkiye Türklerindir.
Bu ülke Türklerin kanları ile yoğruldu.
Ama, dün ‘düşman ile’ elele verip İstiklal mücadelesine karşı çıkanların Atatürk’ün “Ne mutlu Türküm diyene” sözünü dahi içine sindiremeyen torunları, simdi kalkıp dayatmalara karşı çıkan vatanseverlere ‘öz vatanlarında parya’ muamelesi yapmaya kalkışıyorlar.
Memleketi ‘babalarının çiftliği’ zannedip Hitler’in, Mussoli’nin, Stalin’in, Jivkof’un, Saddam’ın dahi akıllarına getirmediği yöntemlere başvuruyor, ülkenin asli sahiplerini ‘kendi topraklarından’ kovmaya çalışıyorlar.
Peki, ‘seçim öncesinde’ mitingler düzenleyip ortalığı ayağa kaldıran sivil toplum kuruluşları nerede?
Neden sesleri solukları çıkmıyor?
‘Harç bitti’, yapı paydos mu yani?
Mustafa Kemal’in oturduğu o koltukta bir teslimiyetçiyi görmek istemeyen bütün sivil toplum kuruluşlarının mensupları, yarın ‘kovulmak’ zorunda kalmak istemiyorlarsa eğer, hiç vakit kaybetmeden ‘gerekli kampanyayı’ mutlaka başlatmalıdırlar.

* * *


İktidar partisi seçimlerde oylarını birkaç puan daha artırdı diye küsüp, kenara çekilip, mücadeleden vaz mı geçeceğiz?
‘Canımızdan aziz’ bildiğimiz bu vatanı sahipsiz mi bırakacağız?
Hayır!
Peki ne yapacağız?
Direneceğiz.
Ölümüne!..


İsrafil Kumbasar-Yeniçağ
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal May 19, 2009 11:31 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntı:
Alıntı:
Dünya bu kararı konuşuyor

Dünya basını 'Abdullah Gül yargılanmalı' kararını böyle anlattı

ANKA
--------------------------------------------------------------------------------


Sincan Ağır Ceza Mahkemesi’nin “Kayıp Trilyon” davasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “evrakta sahtecilikten” yargılanması gerektiği kararı, yurt dışında da yankılandı.



Adaletin guvenmeyip,suçlu buldugu Gül ün cumhurbaşkanı olmaması gerektiğini,aksi taktirde çok tartışılacagını zamanında söyledik.Akepe dinlemedi,dediğim dedik dedi,ve kendi parti programı doğrultusunda her şeye %100 onay verecek bir ismi cumhurbaşkanı olarak seçti.
Şimdi yakışıyor mu bu olup bitenler?Basta Abdullah Gül olmak üzere;kimin bu yüce makamı bu kadar tartışmalı hale getirmeye hakkı var?
Cemil çicek,Burhan kuzu efendiler,ahkam kesiyorlar.Cumhurbaşkanını korumak amacıyla saçma sapan açıklamalar yapıyorlar!Onların görevi cumhurbaşkanı savunmak,avukatlığını yapmak mı?Böyle bir rezalet olur mu ya?
%100 beraat eder ne demek?Mahkemeyi vesayet altına mı alacaksınız da,yapılıp yapılmayacağı belli bile olmayan bir mahkemenin sonucunu şimdiden ilan ediyorsun?
Peki ya köşkün olaya tepkisi?İkide bir ağzından hukuk devleti adını düşürmeyen Cumhurbaşkanının nasıl bir hukuk anlayışı var ki;karara tepki gösteriyor?
Neden dokunulmazım ben demeye getiriyor.Türk anayasası,evrakta sahtecilik yapan bir kişinin cumhurbaşkanı olacağını akla hayale getirmemiş ki bir madde koyup gerektiğinde cumhurbaşkanını da yargılatabilsin.
Cumhurbaşkanı,bu mahkeme ile artık orada oturamaz.yAPTIĞI İCRAATLARLA ZATEN TARTIŞMALI OLAN,TARAFSIZLIK GÖRÜNTÜSÜ VEREMEYEN VE TURBAN DA DAHİL TAM BİR TARAF OLAN CUMHURBASKANI,BU MAHKEME KARARI İLE NASIL HALA ORADA OTURACAK?
Kendisine düşen,bu makamı yıpratmaması,daha fazla zarar vermemesi ve istifa ederek;hakkındaki suçlmalara cevap vermek üzere adaletin önüne çıkmasıdır.İşte o zaman O nun hukuka saygılı bir kişi olduğunu düşünebiliriz.Ergenekon diye bir dava icat edip,
önünen geleni içeri alan bir iktidar,madem hukuka bağlı;Gül bunu yapmıyorsa,değiştirsin anayasayı ve onu mahkemeye çıkartsın.Avukatlığını yapmasın!Mahkeme kararını siyasi bir karar gibi göstermeye çalışıyorlar.Ama Ergenekon adını verdikleri olayda;adaleti sapına kadar siyasete alet etmesini iyi biliyorlar.Bu ikiyüzlülüktür.İşine gelince adalete güven;işine gelmediğinde güvenme,dokunulmazlığın arkasına tabanları yağla.
Adaletin kararlarına uymak,yanlız milletin değil Cumhurbaşkanının da görevidir.Bikaç yüz parmak kalktı diye gelinen makamda;adaleti reddetme mümkün değildir!
Burada asıl görev Gül e düşmektedir.Hükümete kapatın çenenizi diyecek,ve çıkıp aslanlar gibi istifa ederek,adaletin karşısına çıkıp hesap verecek.Bunun başka yolu yok!
Ben devletin başında adı böyle bir olaya ve mahkeme kararına karışmış bir cumhurbaşkanından çok rahatsız oluyorum!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar May 27, 2009 9:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
"Gecikirsek sorun daha da büyür"



27 Mayıs 2009




Cumhurbaşkanı Gül, Kürt sorunuyla ilgili önemli bir çıkış daha yaptı ve zaman kaybetmenin sorunu daha da büyüteceği uyarısında bulundu.


Kırgızistan gezisini sürdüren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kürt meselesiyle ilgili olarak “Bu soruna ister Kürt sorunu ister Güneydoğu sorunu deyin, bu Türkiye’nin en önemli sorunudur. Bu sorunu çözmekte ne kadar gecikirsek sorunda o kadar büyür” dedi.


Gül, DTP’liler de dahil bütün partilerin yapıcı davranması ve çözüme katkı vermesi gerektiğini de söyledi.

Gül, Türkiye-Suriye sınırındaki mayınların temizlenmesi konusundaki tartışmalarla ilgili, “Bu konularda, herkes işin aslı nedir, çok bilgilenerek konuşmalı. Hükümet tarafı belki daha çok bilgilendirebilir. Bu işin üzerinden yine kutuplaşmalar çıkarsa orada bir şey yapılmaz. Eğer sorun çözülürse Türkiye adeta toprak kazanacaktır” dedi.



Cumhurbaşkanı nın açıklamaları insanı dehşete düşürüyor.Şu sözlere bakınca,Türkiyeyi yönetenlerin;bu oyunun arkasındaki ele adeta bir tarih verdiğini sanmamak mümkün değil.
Cumhurbaşkanının da çok acelesinin olduğu belli.Yüzyılların sorununu hangi sihirli degnek ile 3-5 günde çözeceklerini doğrusu merak ediyorum.Bu sorun çözmek degil,sorun yaratmaktır.Cumhurbaşkanının ifadelerinden;kendisinin kürt sorunu oldugunu kabul ettiği anlaşılmaktadır.Bunu gizlemek için de adını ne koyarsanız koyun demektedir.
Cumhurbaşkanı;muhalefet partilerini de katılımıyla bir teslimiyet arzu etmektedir,bu besbelli.
Çünkü yüzyılların sorunu 3-5 gunde ancak ve ancak;kürtçülüğü kabul etmek ve ona boyun egmek,ve her istediklerini vererek çözülebilir.Cumhurbaşkanı,tek devlet ,tek dil,tek bayrak sisteminin yokedilmesinin suç ortaklığına muhalefeti de katmak istemektedir.
Neredeyse buna yanaşmayan herkesi vatan hainliği ve vatana ihanet ile suçlayacaktır.Her zaman oldugu gibi,bu açıklamaları yine yurt dışından yapıyor.
Mayınlı araziler konusundaki açıklamaları da çok düşündürücüdür.Bu işi,neredeyse iktidardan fazla savunmaktadır.Goruluyor ki,bu tutum ve davranışları ile cumhurbaşkanı partiler üstü bir konumda degil,taraf izlenimi uyandırmaktadır.
Artık yolun sonuna geliyoruz.Bir gün cumhurbaşkanı çıkar da,teslimiyet ve Türkiye cumhuriyetinin iflas ve yıkılma tarihini verirse hiç şaşırmam.
Öyle gorunuyor ki,2011 tarihine kadar bu işi,yani Türkiyenin işini bitirecekler.
Bu oyunu arkasındaki el ile,iktidarın heabı.Karşı hesap ne olur,onu zaman gösterecek...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Haz 16, 2009 9:18 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntıdır.
Alıntı:
Gül'den 'Mayınlı Arazi' yasasına onay


A.A 16 Haziran 2009



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 5903 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile Suriye Arap Cumhuriyeti Devleti Arasındaki Kara Sınırı Boyunca Yapılacak Mayın Temizleme Faaliyetleri ile İhale İşlemleri Hakkında Kanun”u onayladı.

Fırtına gibi bir onaylama geldi yine Köşk den!
Bir siyasi parti genel başkanı başbakan olur,siyaseten hareket eder.Kendisini göreve getirenlere diyet borcunu öder.Bunu çok gördük.Ama bir Cumhurbaşkanı nın ,yasaları onalaymasında ana ölçek nedir?Tarafsız Cumhurbaşkanı tarafsızlığını bozamaz.Bir durum hariç.O da yüce Türk milletinin çıkarları.Yani Cumhurbaşkanı Türk milletinden yanadır ve onun çıkarları doğrultusunda taraftır.
Şimdi mayın temizleme ne alaka,arazi kullanım hakkı ne alaka?Şu kanun da Türk milletinin bir çıkarı var mı?Ayni 2b orman kanunu gibi,bu kanun da Türk milletinin aleyhinde.
Ama goruyoruz ki Cumhurbaşkanı,akepenin her getirdigi yasayı;Türk milletinin çıkarına uygunmuş,değilmiş;hiç bakmadan onaylayıp geçiyor.
Peki hakları gasbedilmiş Türk milletini kim koruyacak?Freni patlak iktidarı kim sakinleştirip durduracak?İşte böyle bir Cumhurbaşkanı olacagını bildigimiz için zamanında Abdullah Gül e şiddetle itiraz ettik.Olayı Çankaya ya turbanın çıkması olarak gören kaaflar;asıl bunu vurgulamalı idiler zamanında!
Başbakan memnun diledigi oldu.Ordu(komutanlar) memnun risk ve sorumluluk altına girmedi ateşi maşa ile tuttu.Cumhurbaşkanı da bu ne saçmalık demeyip;hem akepeyi hem orduyu(komutanları) mutlu etti.Herkes mutlu!
Ama yüce Türk milleti neler kaybettigini yakında görecek.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
sinan37
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 17, 2006
İletiler: 558
Şehir: Kastamonu

İletiTarih: Çar Haz 17, 2009 7:04 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türk Milletinin değil Sadece Akepenin cumhurbaşkanı olduğunu bir kez daha kanıtladı.


BİR NEVİ NOTER MAKAMI ARTIK ÇANKAYA..

ÇANKAYA YOKUŞUNDA ASYANIN BOZKURTLARININ OTURDUĞU ZAMAN TAM BAĞIMSIZ BİR TÜRKİYE HAYAL OLMAYACAKTIR...

NE MUTLU TÜRK OLANA,NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Ekm 15, 2009 9:02 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

14.10.2009 tarihli hurriyet den alinti:
Alıntı:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan'la Almira Otel'de yaptığı ikili görüşmede şu ifadeyi kullandı: “Tarih yapıyoruz”


İki Cumhurbaşkanı Türkiye ile Ermenistan arasındaki milli maçı izlemeden önce Bursa'daki Almira Oteli'nde yaklaşık 1 saat süren heyetlerarası görüşmelere başkanlık etti, daha sonra da başbaşa görüştü.

Gül'ün Sarkisyan onuruna otelde verdiği yemeğin ardından da, iki cumhurbaşkanı ve beraberindekiler maçı izlemek için Atatürk Stadı'na gitti. Diplomatik kaynaklar, görüşmenin fevkalade bir ortamda geçtiğini belirterek, iki cumhurbaşkanının “Önce Gül'ün Erivan'a gitmesi, Sarkisyan'ın da buna Bursa ziyaretiyle karşılık vermesini büyük liderlik adımı” olarak değerlendirdiklerini söylediler. İki Cumhurbaşkanı bu ziyaretler ve atılan adımlarla “Halkların önünü açtıklarını” da vurguladılar.

Burada tarih yapıyoruz

Edinilen bilgiye göre Gül, görüşmede özetle şu değerlendirmede bulundu:

“Biz burada tarih yazmıyoruz, tarih yapıyoruz. Bir yılda büyük adımlar attık. Protokollerin imzalanmasıyla hukuki zemini yarattık. Önümüzdeki dönem, hukuki zeminle hazırlanan bu süreci hayata geçirmek olacaktır. Büyük zorluklarla karşılaştık. Bu zor meselelerin üzerinden geleceğiz. Bu sadece, bölgemizin, komşularımızın değil tüm dünyanın gözünü dikkatle diktiği ve olumlu bulduğu bir süreçtir. Tüm dünyanın gözü bizim üzerimizde. Tarih yapmak bir süreçtir. Bir günde yapılmaz.”


Su sozleri soyleyen ;Türkiye Cumhuriyetin başı,Silahlı kuvvetlerin Baskomutani olmasa;kahkahalarla gulecegim.Oysa simdi icim kanıyor,kararıyor,ve kahroluyorum.
Tarih yapmak ve Abdullah Gul!
Sayın Abdullah Gul;
siz akepenin oyları ile o makama getirilmis,meclisin uzerinde anlasamadıgı,uzlasamadıgı bir Cumhurbaskanısınız.
Size oy vermeyen milletvekillerinin ne kadar haklı oldugunu;tarafsızlıgınızı zedeleyerek,tamamen siyaset kokan konusmalarınızla zaten her fırsat da gosteriyorsunuz.
Tarih yapmak ve siz!
Şaşkınlık ve dehşet içerisindeyim.Doğrusu çok alçakgonullusunuz.
Neden ileride bu konuda bir basarınız varsa,bunu yazmayı tarihe bırakmıyorsunuz?
Sizin soylemenizle tarih mi yapılmıs olacak?
Sayın Abdullah Gul.
Bu ülkenin en son tarihini yazan iki lider vardir.Birisi Mustafa Kemal ATATURK,ikincisi Basbug Alpaslan Turkes dir.Nasıl tarih yaptıklarını ogrenmek istiyoranız,bu iki liderin ,devlet adamının lutfen hayatlarını ve yaptıkları işleri okuyun.
Elinde buyuk imkanlar,ve devlet destegi oldugu halde;Ataturk un mirası Türkiye Cumhuriyetinin yonetimine varis olmus ve sizin yasınızdan fazla siyasi hayatı bulunan
İsmet Pasa bile;ancak iki kere tarih yazabilmis(Birincisi kıbrıs olaylarında johnson un tehdit mektubuna cesaretle mukabelesi,ikincisi Kıbrısa 64 jet gondererek rum mevzilerini bombalatmasıdır)iken;siz hangi siyasi birikim ve basarinizla kendinize bunu yakıştırabiliyorsunuz;ben çok hayret ediyorum.
Siz tarihi tersinden yaptınız sayın Gul!
Siz o çok basarısız dışişleri bakanlığınızda iken;abd ile gizli anlaşma imzalayıp 2 milyar dolar gibi komik bir bedele karsiligi abd ye bu ülkede üsler vermeye,Turk ordusunu Irak da tasaron olarak kullandırmaya kalkıştınız;bunu yalanladınız,ama sonra da basının karsısına gecip imzaladık ama uygulamaya sokmadık diyebildiniz.
Yine sizin doneminizde;şanlı ordumuz kafasına cuval giydi,ve tum dunyaya rezil kepaze olduk.
Yaptıgınız tarih iste budur.
Ab gorusmelerinde,Kıbrıs gorusmelerinde de siz tarih yaptınız sayın Gul!Onları da biliyoruz.
Sayın Gul;
tarih yapmak o kadar kolay olsaydı;ortalık kahramandan ve liderden geçilmezdi.
Tarih yapmak o kadar kolay olsaydı;bir asırlık bir insan icin cok uzun zaman diliminde; ancak 3-5 tane onemli olay meydana gelmezdi.
Tarih kitapları masal kitaplarına ,hatta gunluk magazin dergilerine donerdi.
Bu kadar alçakgonullu olmayın!Bırakın sizi tarih yazsın.Siz tarihçileri yonlendirmeyin.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Ekm 17, 2009 6:01 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Sanki sayın Gul;ermenileri topraklarımıza goz dikmekten vazgecirdi.Soykırım tezini yalanlattı.
Sanki sayın Gul;yunanlıları enosis ve topraklarımızdan vazgecirdi.
Sanki sayın gul abd ve avrupayı bizi parçalayıp bolme ve yutma niyetinden vazgecirdi.
Hayır bunların hiçbirini yapamadı.
Ermeni cumhurbaskanı ile oturup maç seyretti.Yaptıgı tum is budur.
Ve şimdi çıkıyor,bırakın tarih yazmayı,tarih yapmaktan bahsediyor.
Ait oldugu parti,kendisinin de gerek dışişleri bakanı,gerekse cumhurbaşkanı olduktan sonraki katılım ve onayları ile;sahip oldugu dunyanın sayılı ordusuna,yetismis beyin gucune,tarımı ogrenmis,sanayiide ter akıtmayı becerebillen arkasındaki millete rağmen;
bu ülkenin sahip oldugu kaynak ve zenginlikleri peşkeş çekerken,ulkeyi bir somurge haline getirirken,cumhuriyeti v e binlerce yıllık Turk devlet gelenegini darmadagın ederken,devraldıgı borçları 3 e katlarken,tarih yazmaktan bahsediyor.
Hayır sayın Gul!
Bunları basbakan soylerse,hadi siyaset yapıyor,oy ugruna millete yalan soyluyor deriz.
Ama bunları devletin başı,başkomutan derse;dışişleri bakanlığından kalma alışkanlıklarını ve akepe temsilcisi gibi konusmanızı;biz o yuce makam ile bagdastiramaz ve sizi hoş goremeyiz.
Sizin ait oldugunuz siyasi gorus kim,tarih yapmak kim?
Bu ülkenin tarihini;
vatanın her santimetrekaresi işgal edilmiş iken;"ya istiklal ya olum "diye kelleyi koltuga alarak başkaldıranlar yaptı.
Bu ülkeyi 1 tane keşif uçağı bile olmadan;derme catma donanım ile;İnonuleri,Sakaryaları zafere çevirenler yaptı.
Osmanlıdan devraldıgı topu topu 300 kusur hekim ile,sıtmayı,veremi,frengiyi,tifusu yenenler yaptı.
Bir Turk makinisti bile olmamasına rağmen,cepheye tren seferlerini aksatmayan,başlıklı top mermilerini tornalayayan bir avuç turk muhendis ve teknik personeli yaptı.
Cephede savasan,kadını colugu cocugu ile topyekun savasan Yuce Turk milleti yaptı.
Sırf kaptulasyonlarda kurtulalım,gelecegimizi satmayalım diye;belki çok kan dokuldu;ama sonunda serefli bir barış yapıldı ve tam bağımsız olduk.
İzmire giren,çarıkları patlamış delinmis,sırtında doğru durust elbisesi kalmamış o askerden,o ordudan tum dunya korktu.Saygı duydu.
Siz ve ve basbakan;boyle bir imkana sahip Turk ordusunun basına cuval giymesine seyirci kaldınız,bizi alemlere rezil ettiniz!
Siz hangi tarihi yaptınız sayın Gul Allahaşkına?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Şub 25, 2010 7:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:

Köşk’te üçlü ‘Balyoz’ zirvesi








25 Şubat 2010



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bugün Başbakan Tayyip Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile ayrı ayrı yapacağı haftalık olağan görüşmelerini, Balyoz operasyonu sonrasında doğan gerginlik üzerine “Üçlü zirve”ye dönüştürdü.


Türk milletini uyutmaya devam eden basın,Türkiye nin bu görüşmeye kilitlendiğini yazıp duruyor.Türkiye nin bu görüşmeye kilitlendiği militlendiği falan yok.Bu görüşmeden hiçbir şey çıkmaz,çıkmayacak.Çünkü ahenk içerisinde paslaşarak süreci akepe lehine gayet iyi yöneten bu üçlü ;birlikte çay içerler,çörek,börek falan yerler,ama bu mesele hallolmaz.
rte nin niyeti zaten belli.Tutumu da.Bu bakımdan onu konuşmaya bile değmez.
Gelelim sayın Cumhurbaşkanı ile Genelkurmay Başkanına;
Bu ülkenin yasalarına göre seçilmiş ve o makama meclis tarafından atanmış sayın Gül ün;
son zamanlardaki hukuk katliamlarına karşı belirttiği tek görüş;ACİL YARGI REFORMU DUR!
Birbirinden degerli profesör hukukçuları,yargıtay onursal başsavcıları sn Kanadoğlu ve sayın Vural savaş ı günlerdir tv lerden izliyoruz.Erzincan başsavcısının tutuklanmasından tutun,silivri ve balyozdaki tutuklamalara bir sürü konuda işlenen hukuk cinayetlerini anlatıp duruyorlar.Adalaet bakanının nasıl yalan söyledigini,meseleyi çarpıttığını.hakimler ve savcılar yüksek kurulunun aldığı kararların doğruluğunu tek tek ispatladılar.Adamlar kanun maddeleri ile konuşuyorlar.
Diyelim ki Cumhurbaşkanı hukuk bilmiyor.Peki danışmanları ne iş yapar bu makamın?
Yürütme -yargı arasındaki kavganın faili belli iken,yürütmenin yargıyı ele geçirme istek ve arzuları açıkça ortada iken;rte nin sırtını sıvazlıyarak,altlarına kendi zırhlı araçlarını vererek,memleketin düşünen beyinlerinin üzerine saldığı savcılar ortada iken;yetksi kaldırılmış savcı osman şanal ın,göstere göstere dosya kaçırarak kanunları çiğneyip,yargıya 90 dan takarken;cumhurbaşkanı kalkıp da"ey iktidar,Bak çok ileri gidiyorsun.Her şeyi sen yönetemezsin,yargı burada haklı "dediğini duyan var mı?Olmadığı bir tarafa o da rte gibi acil yargı reformundan bahsediyor.Sözde tarafsızlık Görüntüsünü bozmayacak olsa,neredeyse,"yargı taraflıdır,hükümetin önüne engeldir falan diyecek!
Yani açıkça rte ile ayni görüş ve niyet içerisinde.Bu niyet okuma falan degil.Duruşu zaten meseleyi gösteriyor.rte ile ayni ağızı kullanıp acil yargı reformu istemesi ne demek?Resmen yargıyı haksız bulmak demek.Ondan sonra da ağabey gibi yargıyı köşke davet edip yargı reformu hakkında görüşlerini soruyor.Bu yargı ile resmen dalga geçmektir.
Bunu geçtik.rte iktidarı bir sürü yalan yanlış,ülke için zararlı kanun çıkardı.Yüksek mahkemeden tek tek geri döndü.Nene bunların bir tanesi köşk ten dönmüyor?Danışmanları yetersiz ise bu da kendilerini suçudur.İyi bir kadro kurmalı.Yok onlarda sorun yoksa;bu iktidar ile birebir görüş ve düşünce o makama yakışıyor mu?
Gelelim orduya yapılan saldırılara.Sen başkomutan olarak paşalarını korumayacaksın,orduya bu kadar ağır taaruz edilmesini seyredeceksin.Orduya güven yüz puanlardan 70 e lere düşerken krize müdahale etmeyeceksin;
ordu-yargı-iktidar birbirlerine ağızlarına geleni söyleyip itekleşirken,iç ve dış gezilerine devam edip,kriz yönetme yerine dışişleri bakanlığı ,ticaret bakanlığını yürüteceksin:ülke birbirine girecek,tozduman olacak,vatandaş bölünecek;ses yok.
Ondan sonra devreye gireceksin.Vallahi de billahi de bu cumhurbaşkanı,bu rte ve bu genel kurmay başkanı ile bu ülkede kriz mıriz çözülmez,işler arap saçına döner büsbütün.
Gelelim genelkurmay başkanı na.
Bu nasıl taktik öğretisidir,bu nasıl metanet dir ki;bozguna uğramış bir ordunun komutanı gibi?Feryat ediyor bana savaş var diye.İyi ya komutan.Savaş ilan edilsin sana.
Sen içerideki savaş ile başedemiyorsan,taktik olarak onu parçalayıp yenemiyorsan;elin oğlu sana savaş açtığında ne yapacaksın?Onlar sanki belden yukarı mı vuracak?.
İlk gezini komutan olarak Diyarbakıra yapmakla!!!!!!!?????????,açılımcı olduğunu,demokrat olduğunu kanıtladın.Silah arkadaşların tek tek içeri alındı,gene demokratsın.Ben senin başkanlığın döneminde pkk ya tek bir harekatını görmedim.pkk ya bir balyozunu darbeni işitmedim.Teslim mi olduk pkk ya sayın Paşam?
"Aman şöyle etmeyelim,bize faşist derler,aman böyle demeyelim darbeci derler,aman pkk ya harekat yapmayalım,barışı bozuyor,açılım düşmanı derler,aman kozmik odaya nah girersin demeyelim,sonra bizi suikastçı zannederler?Bir çekinceler manzumesi!
Böyle siyasi mülahazalarla askerlik mi olur allahaşkına,bunlar askerin işi mi?Bu ülkenin harp akademilerinde artık politikacı mı yetiştiriliyor savaşacak asker mi?Bu anlayan var mı?
Şimdi,kendisine bağlı kurumları bırak iyi yönetmeyi İŞLERİ berbat eden 3 kişinin ;bırakın Çankaya mankaya zirvesini,EVEREST TEPELERİNDE ZİRVE YAPMASI NE ANLAM İFADE EDER?ZİRVE RAKIM DEGİLDİR.ZİRVE YÜKSEK VE ÖNEMLİ İNSANLARIN TOPLANTILARI VE KARARLARIDIR.
Bu gün zirve yapılıyormuş da,kritikmiş de,millet de bundan bir şeyler çıkacağını umuyor da falan da filan da.Geçin beyler,akıllı olun Türk milleti.
Yıkım ekiplerinin programları bütün hızı ile devam etmektedir.Cambaza bak oyununa ,kayıkçı kavgasına,gaza gelmeyin.7 yıldır;iktidar,köşk ve orduyu yöneten komuta kademesinin birlikte oynadığı bu oyun,bize bağımsızlığımıza mal oldu.rte ye seçim kazandıran yaşar paşa;"bu bir muhtıra değildi"diyerek;ya Türk milleti ile dalga geçiyor,ya da sıra bana gelir beni de içeri alırlar sonra ben filiz hanım ile nasıl dans ederim,nasıl fenerbahçe maçlarına giderim diye mi böyle söylüyor?
Bugün Türkiyeyi yöneten üst düzey kadroya bakarsanız,57.hukumetin neden götürüldüğünü daha iyi anlarsınız.Asıl balyoz işte o gün vuruldu.Bugün dalgasını geçiyorlar!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1