Bozkurt NET

[kadir45]

yanicag dan sn Altemur Kılıc agabeyimizden alıntıdır.

Alıntı:

Dersim Kürt isyanı hezimetini unutamayanlar Atatürk'e olan kinlerini kusuyor Dersim isyanı devlete oldukça pahalıya mal oldu. Bu isyanın o sırada sürmekte olan Hatay meselesi ile bir ilişiği var mıydı? Daha önce de bildiğimiz gibi ülkemizin dış meselelerinde başta İngiltere olmak üzere, Batılı bir çok devletler tarafından bir iç gaile çıkarılması denenmişti! İçleri devlete ve Mustafa Kemale karşı, ne kadar kin ve hınç doluymuş. Onur Öymen, Erdoğan’ın açılımıma, “Analar ağlamasın” sözlerini nakarat yapması karşısında, ülkemizin, milletimizin, tarihinde de iç ve dış düşmanlara karşı, kurtuluş, bağımsızlık ve varoluş mücadelelerinde ve sonunda 1937-38 “Dersim” Kürt isyanının, “tenkil ve tedip” hareketinde de, Türk ve Kürt “analarının ağladığını hatırlattı.” Bence de eğer, bu son PKK Kürt isyanı da kökten tedip ve tenkil edilmezse, “analarımız” , milletçe çok ağlar. Fakat, “Dersim” denince, nasırlarına basılanlar, TSK karşısındaki hezimelerini unutmayanlar, “Öymen” üzerinden gerçekte Atatürk’e vurmak fırsatını buldular ve gerçekleri tahrif ederek, kinlerini kusuyorlar. Ama “gerçekler” nedir? Bunları Elazığ’ın tarihçisi dostum Günerkan Aydoğmuş’un Kürt sorunu hakkındaki “Şark Çıbanı” kitabından özetle naklediyorum: Bölgenin yapısı “Bu bölgede daha önce de bazı isyanlar meydana gelmişti. Bu bölge arazi yapısı itibari ile oldukça sarp, geçit vermez yüksek Munzur silsilesinin oluşturduğu, yer yer meşe ormanlarıyla kaplı dağlık bir bölgedir. Munzur ve Harçik çaylarının derin vadiler kazdığı bölgede, eski tarihlerden bu yana Alevi aşiretlerinin yaşadığı bilinmektedir. Bu aşiretlerin çoğu Horasan’dan gelmiş Türk boyuna mensup insanlardır. Genellikle hayvancılık yaparak geçimlerini sürdüren, aşiretlerdir. Osmanlı döneminden beri devletin erişemediği bu bölgelerde yaşıyor; çoğu, devlete asker ve vergi bile vermiyordu. Kısaca yarı muhtar bir hayat sürüyorlardı. Uzun yıllar devletin kolluk kuvetlerinin bile giremediği bu dağlarda, kimi zaman devlet kendini göstermeye çalışmışsa da, coğrafya o günkü şartlarda her zaman aşiretler galip gelmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar buralarda aşiret töresi hep kanun olmuş, yöre insanları hep bu törelerle yönetilmişlerdir. Bir isyan bölgesi Batıda Kemaliye ve Ilıç Vadisine, Kuzeyde Erzincan ve Gümüşhane hudutlarına, Doğuda ise, Kiğı ve Bingöl topraklarına dayanan, Güneyini Murat Suyu’nun kestiği geniş bir alana eskiden beri Dersim denilmektedir. Kutu Deresi, Munzur Vadisi, Ali Boğazı, Barasor Boğazı gibi müstahkem yerlerin bulunduğu bu coğrafya her zaman devlete karşı hareketlere müsait bir yer olmuştur. Bölge halkının hayvancılıktan başka bir iş yapmaması, esasen arazinin ziraate elverişli olmaması, bölgeyi ekonomik yönden olumsuz etkilemiştir. Devletin vergilerini alamamasının bir neticesi de budur. 1937 yılında kolluk kuvvetleri burada etkin olabilmek için bazı çalışmalara girdi. Yol ve karakol yapımına hız verdi. Tarihten bu yana kendi başına yaşamaya alışmış yöre halkının bir kısmı bundan rahatsız olmaya başladı. Özellikle bu yörede etkili olan aşiret reisleri kendi hakimiyetlerinin sarsılacağını düşünerek, devletin bu çalışmalarına karşı tavır almaya başladılar. Üstelik bölgenin güçlü aşiretleri ise öteden beri sürdürdükleri çapuculuklara devam ediyorlardı. Bu durum karşısında mağdur duruma düşen ve bu güçlü aşiretlere karşı koyamayan diğer küçük aşiretler buraya devletin gelmesiyle birlikte sığınacak güç bulmuşlardı. Ermeni tehciri sırasında bu coğrafyaya sığınan ve ayrıca Suriye’den gelen bazı Ermeniler yöredeki Haydaran, Demenan, Yusufan ve Kureyşan gibi güçlü aşiretleri devlete karşı kışkırtmaya başladılar. Yukarı Abbasuşağı Aşireti’nin reisi olan Seyit Rıza’yı etkileyerek, bu aşiretler üzerinde bir ittifak sağlamaya muvaffak oldular. Olaylar patlak veriyor İlk olay 20 Mart 1937 tarihinde, Harçik Çayı üzerinde bulunan bir köprü ve telefon tellerinin Demenan ve Haydaran’lar tarafından yıkılıp tahrip edilmesi ile başlamış oldu. Bunun üzerine olayın faillerini yakalamak için çalışmalar yürütülürken, bir yandan da Pülümür’deki 2. ve 3., Mazgirt’teki 9. Seyyar Jandarma Taburu’na ” Harekâta hazır ol “ emri verildi. 9. Seyyar Jandarma Taburu’nun bir bölüğü Pah Bucağı’na gönderildi. Diğer yandan Erzincan ve Elazığ’daki Jandarma Komutanlıklarından bölgeye takviye birlikleri kaydırıldı. 27 Mayıs 1937 günü bazı kişiler tarafından Sin Karakolu ve Bucak arasındaki telefon kabloları kesilerek, gece Sin Bucağı’na silahlı baskın harekatında bulunuldu. Bu olayla birlikte bölgede artık devlete karşı bir başkaldırının başladığı gözleniyordu. Bunun üzerine 17. tümenin takviye edilmesi, gelişmelere karşı bir uçak bölüğünün hazırlanması yoluna gidildi. Ayrıca Elazığ’daki Topçu Taburu, Hozat’a kaydırıldı. Hozat’taki Seyyar Jandarma Taburu şimdiki Tunceli’nin yerinde bulunan Mamike’ye nakledildi. Diyarbakır’dan getirilen Uçak Bölüğü Elazığ’da hazır tutuldu. Bölgede geniş istihbari çalışmalara başlandı. Özellikle silahlı Asi grupların yuvalandığı yerler öğreniliyordu. Bu istihbaratta küçük aşiretler Devlete yardımcı oluyorlardı. Hemen hemen her gün karakolların basılacağı yolunda haberler yayılıyordu. 26 Nisan günü nihayet 100 kadar asi grubu, Sin Bucağı’nda 36 Jandarmadan ibaret olan Akisor Karakolu’nu bastılar. Ertesi günü Uzuntarla bölgesinde toplanan bir başka grup ise, tahminen 80 kişi ile gece Pah’ın kuzeyindeki 9. Jandarma Taburu ve Süvari Bölüğü’ne baskında bulundu. Asiler geri çekiliyor Şiddetli çarpışmalar meydana geliyordu. 9. Seyyar Jandarma Taburu’nun bir kısmı çevrede görevde bulunduğundan asiler az sayıda kalan taburu çembere aldılar. Çarpışmalar çok yakın mesafelerde cereyan etti. Sinantepe’deki makinalı bölüğünün arkadan gelerek, asilere karşılık vermesi üzerine asiler, gerilemek zorunda kaldılar. 27 Nisan 1937 günü bu seferde Şehir Köyü yakınındaki 3. Bölüğe baskın girişiminde bulundular. Aynı gün askerin biribirleri ile irtibatlarını koparabilmek için çevredeki birliklere saldırıya geçtiler. Mazgirt’ten gelen Sabit Jandarma Birlikleri duruma zamanında müdahale ettiler. Bunun üzerine asiler geri çekildiler. Bunların büyük bir kısmı Nohuttepe’de toplanmaya başlamışlardı. Bu durumun tesbit edilmesi üzerine, uçak bölüğüne emir verilerek bu tepeye karşı iki sorti yapılıp, buralar bombalandı. O güne kadar ayaklanmaya katılmayan Yusufanlılar’ın da asilerin yanında yer aldığı öğrenilmişti. Eşkıyanın daha çok Kahmut, Sin ve Mazgirt çevresinde faal olduğu gözleniyordu. Kırklar Dağı ve Zal Dağı kuzeyindeki Keçiseken Köyü’nde Demenan Aşireti’nin reis ve ileri gelenlerinin toplandığı öğrenilince, aralarında pilot Sabiha Gökçen’in de bulunduğu 15 uçaklık bir filo ile burası bombalanarak asilere büyük zaiyat verdirilmiştir. Atatürk - Çakmak görüşmesi 4 Mayıs 1937 tarihinde Ankara’da bizzat Atatürk ve Mareşal Fevzi Çakmak’ın da bulunduğu bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Bu toplantı sonucunda biri Tunceli’deki askeri kuvvetlere, diğeri de bölge halkına olmak üzere iki ayrı bildiri kaleme alındı. Bölge halkına yapılan duyuruda; ” Cumhuriyet Hükümeti; sizleri şefkatle kucaklamak istiyor. İçinizde bunu anlamayan kişiler, sizleri şahsi menfaatleri için kullanıyorlar. Sizler bu kişileri ve kışkırtıcıları derhal teslim ediniz. Aksi halde her tarafınız sarılmış durumdadır. Cumhuriyetin kahredici orduları tarafından mahvedileceksiniz!Cumhuriyet Hükümeti’nin bu bildirisini çoluk çocuğunuzla okuyunuz ve çabuk cevap veriniz. Yoksa hiç istemediğimiz halde sizleri mahvedecek kuvvetler harekâta geçecektir. Devlete itaat gerek “ deniliyordu. Asiler uslanmayınca Bu duyuru Osmanlıca ve Türkçe kaleme alınmıştı. Ne yazık ki bildirinin gereği yapılmayınca askeri birlikler emredilen yerlerden taarruza geçtiler. Asiler ise ancak geceleri askeri birliklere baskın türünde saldırılar yapıyor, pusular kuruyordu. Sürdürülen askeri harekât, alınan istihbaratların ışığında hava saldırılarıyla şiddetli bir şekilde sürdürülüyordu. Hava saldırıları asilere büyük kayıplar verdirdiği gibi, psikolojik etkisini de gösteriyordu! Bu durum karşısında bazı köy ve aşiretler devlete müracaatta bulunarak sadakat bildirmeye başladılar. Artık asi olan aşiretler arasında teslim olmalar başlamıştı. 18. Haziran 1937’de Elazığ’a gelen Başbakan İsmet İnönü burada bir durum değerlendirmesi yaptı. 24 Haziran’dan sonra asker artık bölgede arama tarama faaliyetlerine başladı. Seyit Rıza teslim oluyor Ancak Ali Boğazı’nda Asiler tarafından direnme sürüyordu. Ayaklanmanın önde gelen isimlerinden Seyit Rıza’nın Dijikbaba Dağı’ndaki mağaralarda saklandığı öğrenildi. Bu bölge sarılarak didik didik aranmaya başlandı. Seyit Rıza’nın kurtulamayacağını anlaması üzerine 10 Eylül günü silahsız olarak bizzat Erzincan’da Jandarmaya teslim olduğu öğrenildi. İsyan hareketi tam olarak bitmemişti. Bazı asi grupları bölgenin sarp ve müstahkem yerlerine çekilerek izlerini kaybettirmeye çalışıyorlardı. Sıkıştıkları zaman yine baskın ve pusu girişiminde bulunuyorlardı. 1938 yılında da devam eten temizlik harekatı, bu yılın sonlarına doğru tamamen bitirilmiş oldu. Askeri harekâtın sona ermesi ile birlikte bölge için ıslah harekatına başlandı. Son çırpınışlar... Önce 5000 ile 7000 kişinin bölge dışına nakilleri karara bağlandı. Ayrıca bölgede silah toplama kampanyası başlatıldı. Bazı yerler yasak bölge ilan edildi. Devlet bölgeye hakim olabilmek için yol ve karakol yapımına hız verdi. Artık yörede sulh ve sükûn sağlanmıştı. Devlet tam anlamıyla bölgeye hakim duruma geçti. Dersim İsyanı devlete oldukça pahalıya mal oldu. Bu isyanın o sırada sürmekte olan Hatay meselesi ile bir ilişiği var mıydı? Daha önce de bildiğimiz gibi ülkemizin dış meselelerinde başta İngiltere olmak üzere, Batılı bir çok devletler tarafından bir iç gaile çıkarılması denenmişti! Mehmet Akif Ersoy’un anıları Bu konuda Mehmet Akif Ersoy başından geçen bir olayı şöyle anlatıyor: “Mısır’ın İngilizler tarafından işgâli sırasında bir İngiliz subayına Kahire’de sordum; ‘Siz bu ülkeyi çok az bir askeri birlikle yönetiyorsunuz. Bir başka ülke Mısır’ı işgal etmeye kalksa bu kadar az askerle ne yaparsınız?’Bunun üzerine İngiliz subay bana; ’Hangi ülke işgal edecek?’dedi. Ben de; ’Osmanılılar buraya 40 bin askerle gelseler sizler bin, iki bin askerle bunlara karşı koyabilir misiniz?’deyince İngiliz subay; ’Osmanlı’nın başına içeride öyle gaileler açmışız ki, değil 40 bin asker, 400 askerle bile gelecek durumları yoktur’ dedi. Bütün bunlardan çıkarılacak özet anlam şu: Dersim isyanı da diğer öncek isyanlar gibi iş aş için ve kimlik, kültülerin inkarından dolayı çıkmamış. Yabancı tahrikleriyle özerkliklerini kaybedeceklerinden korkan aşiret ağaları tarafından çıkarılmıştır. Yaşayanların dilinden Günerak Aydoğmuş, Dersim konusunda kişisel anılarını da anlatıyor: “Rahmetli Ninem anlatırdı; Ağın’ın Karasu’ya dönük bir tepesinde 1937-38 yıllarında Ağınlılar bir mevzi yaparak ellerinde silahlarla Dersim’den gelecek eşkıyaya karşı nöbet tutarlarmış. O yıllarda Karasu’yu geçip gelen Dersim eşıkıyaları köyleri basarak soygun yaparlarmış. Bir gün soygun yapan eşkıyaları Ağınlılar silahlarla kovalayarak Karasu’ya kadar götürmüşler. Eşkıyalar Karasu’yu yüzerek Dersim tarafına geçince oradan Ağınlılara silahla ateş etmeye başlamışlar. Dersimlilerin bu eşkıyalıklarıyla ilgili Ağın’da çok hikâyeler anlatılır. Ben de Tunceli’de okurken 1960’lı yıllarda Bizzat Tuncelili yaşlılarla bu konuyu görüştüğümde bana; ” Devletin hiç bir suçu yoktur, suç buradaki büyük aşiretlerindir. Onlar küçük aşiretlere devamlı zulüm yapıyordu. Büyük aşiretlerin adamları küçük aşiretlerin davarlarını çalıyor, onlardan haraç alıyorlardı. Devlet buraya karakollar yapmaya başlayınca bu büyük aşiretler rahatsız olmaya başladılar. Yani onlar otoritelerinin kırılacağını anlayınca devlete karşı isyan ettiler.

Bu yazı,benim bu konunun basligina yazılmış ilk yazılarımda da aynen yer almıştır.
1970 li yıllarda bir öğretmen iken,Tunceliye sürülen rahmetli Mehmet Bozkurt ağabayimiz de buna benzer şeyler anlatmış,hala daha bölge halkının sulu ziraatı bilmedigini,kendisinin görevli oldugu köyde tarımı köylüye öğrettiğini bizzat anlatmıştır.
Osmanlı,hatta daha önceden beri halkının çapul ve yağmacılıkla geçindigi bir gerçektir.
Devlet 1936 dan sonra bölgede var olmaya başlayınca da ,bu başına buyruk kabileler kalkışmışlardır.
Olay güneydoğu anadolu ile de benzerlik göstermiştir.80 den önce kaçakçılıkla geçinen bölge halkının Özal ile birlikte kaçak yolları kesilip de ithalat tamamen serbest bırakılınca,zor duruma düşmesini,gapın yapılınca feodal yapının çökeceğini ve toprak reformu yapılacağını anlayan agaların,vatandaşı tetiklemesi ile pkk tırmanmaya başlamıştır.
FAKİRLİK YOKLUK EDEBİYATI YAPARLAR,DEVLET ORADA VAROLMAYA BAŞLAYINCADA KALKIŞIRLAR.
AYNİ KAFA;,BİRECİK KÖPRÜSÜNÜ İNŞA EDEN MÜHENDİSİN,KÖPRÜ BAŞINDA İNFAZINI SALCILARI KULLANARAK YAPTIRAN KAFADIR!
DERSİMİ ÇARPTIRAN RTE VE AVANESİ;UTANMADAN TARİHİ TAHRİF ETMEKTEDİR.
SEYYİT RIZA YI KUTSAMAKTADIR.ONU MASUM İLAN ETMEKTEDİR.ONU KERBELA ŞEHİTİ İLAN ETMEKTEDİR.
KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANMIŞTIR.
AMA NE CHP NE DE MHP,BUNU İLERİ SÜREREK HELE HELE OY KAYGISI İLE ;"İSTENMEYEN OLAYLAR OLMUŞTUR"GİBİ LAFLAR EDEMEZLER.
İSTENMEYEN OLAYLARIN SORUMLUSU DERSİMLİDİR!OLAYI BAŞLATAN,GELİŞTİREN ONLARDIR.BURADA DERSİMİN TC YE BİR ÖZÜR BORCU VE BAGLILIK YEMİN BORCU VARDIR!OYSA GÖRÜYORUZ Kİ,BUGUN BAZI TUNCELİLİLER OLAYI KAN DAVASI HALİNE GETİRMEYE KALKIŞIYORLAR.ATATÜRKE RTE İLE BİRLİKTE VURUYORLAR.
BUNU ÜLKÜCÜ BİR VİCDAN ASLA KABUL EDEMEZ!ŞANLI TARİHİ BOYUNCA DEVLETİN YANINDA,SİSTEM DÜŞMANLARINA KARŞI ŞEHİTLER VE GAZİLER VEREREK,KAN VE CAN BORCUNU ÖDEMİŞ ÜLKÜCÜ HAREKET,OY HESAPLARI VE TUNCELİLİLERİ KÜSTÜRMEME ADINA,NE ŞİŞ YANSIN NE DE KEBAP TAVRI İÇİNE GİREMEZLER.KİMSE BU DEVLETE DERSİMLİDEN ÖZÜR DİLETME HAKKINA SAHİP DEGİLDİR!DEVELET YAPILMASI GEREKENİ YAPMIŞTIR.BU GUN DE DOĞU VE GÜNEYDOĞUDAKİ KALKIŞMACILARA YAPILMASI GEREKEN BUNDAN İBARETTTİR!

[kadir45]

vatan dan alıntı:

Alıntı:

PKK eylemine Hizbullah bayraklı kınama Hizbullah ve şeriatı simgeleyen bayrakların açıldığı eylemde, Kuran-ı Kerim taşıyanlar tekbir getirip, saldırıyı gerçekleştirenleri kınadı. Cem EMİR - Bayram BULUT/ DHA -------------------------------------------------------------------------------- DİYARBAKIR'daki, `İslami dernekler' ve bazı sendika üyelerinden oluşan yaklaşık 1000 kişi, terör örgütü PKK'nın 31'inci kuruluş yıldönümünde izinsiz gösteri yapıp, AK Parti'nin yanı sıra Şura-Der Derneği binasına molotof kokteyli atılmasını protesto etti. Hizbullah ve şeriatı simgeleyen bayrakların açıldığı eylemde, Kuran-ı Kerim taşıyanlar tekbir getirip, saldırıyı gerçekleştirenleri kınadı. PKK eylemine Hizbullah bayraklı kınama Foto galeri için tıklayın Diyarbakır'da önceki gün korsan gösteri yapan bir grubun, Şura-Der'e molotofkokteyli saldırıda bulunması `İslami dernekler' ve aralarında Enerji Bir Sen, Sağlık Sen'in de bulunduğu sendikalar tarafından protesto edildi. Dernek binası önünde toplanan yaklaşık 1000 kişi, tekbir getirip, Hizbullah bayrakları açtı. Kuran-ı Kerim taşıyan protestocular, `Zalimler için yaşasın cehennem', `Ey alçak sabrımızı taşırma' ve `Kuran'a uzanan eller kırılsın' sloganları attı. Şeriatı simgeleyen bayrak ve flamaların açıldığı eylemde, kadın ve erkekler yaklaşık 2 metrelik uzaklıkta durarak protestolarını sürdürdü. Çocukların da yer aldığı eylemde konuşan Şura-Der Başkanı Abdulhakim Demir, İslam ve Müslüman halkına yaptıkları hizmetlerden rahatsızlık duyanların derneklerine saldırıyı gerçekleştirdiklerini söyledi. `Necis' olarak nitelendirdiği bira şişeleri ile hazırlanan molotof kokteyli saldırıda, dernek birasında bulunan Kuran-ı Kerimler ve İslami kitapların yandığını, dernek binasının kullanılamaz hale getirildiğini belirten Demir, "Müslümanlar'ın kutsal günlerine hürmeti olmayanların İslam ve Müslümanlık'la bağı olamaz. Bunlar olsa olsa insanlıktan nasibini almamış İslami ve insani hizmetlerimizi hazmedemeyen karanlık güçlerin taşeronu olan zavallılardır" dedi. Demir, saldırının çalışma azim ve şevkini artırdığını, Kürtler'in gelenek ve töresinde ibadet mekanlarına ve hizmet mekanlarına saldırının olmadığını söyledi. Demir, şöyle konuştu: "Derneğimize saldıran provokatör zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Bunlar, alimlerimizi, şeyhlerimizi asan zihniyeti alkışlayanlardır. Şeyh Said'e `hain' deyip katillerini övenlerdir, ajan oldukları halde Şeyh Said'e `İngiliz ajanı' diyenlerdir. Camilerimizi ahıra çevirip ezanı susturan zihniyeti benimseyerek, camilerde Müslümanlar'ı katleden, namussuzluğu yaymaya çalışanlardır. `Kabe Arab'ın olsun Çankaya bize yeter' diyen zihniyetin mirasçılarıdır. Toplumdaki İslami gelişmeleri, İslami kurumu ve kuruluşların çalışmalarını hazmedemeyip derin devlet ve karanlık güçler ile birlikte hareket edenlerdir." Dernek üyeleri tarafından yakalanıp güvenlik güçlerine teslim edilen saldırganların serbest bırakıldığını ileri süren Şura-Der Başkanı Abdulhakim Demir, güvenlik güçlerinin alarmda olduğu bir günde saldırganların yakalanmamasının manidar olduğunu söyledi. Demir, AK Parti binasına da aynı grup tarafından saldırı yapıldığını hatırlatarak, "Devlet yetkilileri ve milletvekilleri derneğimize uğrama zahmetinde bulunmamışlardır. Bu ayrımcı tavırlarını kınıyor ve kamuoyuna şikayet ediyoruz" dedi. Açıklamanın ardından, grupta bulunanlar tekbir getirerek dağıldı

At izi ile it izinin iyice birbirine girdigi bir ortam daha.
Haberin başlıgına bakın,kim kınanmış pkk!Peki haberin içerigine bakın acaba kınanan pkk mı?Kınayanların sözlerinin pkk dan ne farkı var?Şu cümleyi lütfen dikkatle okuyun.

Alıntı:

Derneğimize saldıran provokatör zihniyeti çok iyi tanıyoruz. Bunlar, alimlerimizi, şeyhlerimizi asan zihniyeti alkışlayanlardır. Şeyh Said'e `hain' deyip katillerini övenlerdir, ajan oldukları halde Şeyh Said'e `İngiliz ajanı' diyenlerdir. Camilerimizi ahıra çevirip ezanı susturan zihniyeti benimseyerek, camilerde Müslümanlar'ı katleden, namussuzluğu yaymaya çalışanlardır. `Kabe Arab'ın olsun Çankaya bize yeter' diyen zihniyetin mirasçılarıdır. Toplumdaki İslami gelişmeleri, İslami kurumu ve kuruluşların çalışmalarını hazmedemeyip derin devlet ve karanlık güçler ile birlikte hareket edenlerdir."

Ben mi yanlış anlıyorum,haber de mi terslik var?Burada kınanan pkk falan degil,açık seçik chp dir.Olayı pkk gerçekleştirmesine pkk gerçekleştirmiştir.Diyarbakırda böyle bir olayı kim yapabilir?Ancak pkk!Ama görüyoruz ki tepki gösterisi pkk ya falan degil.Doğrudan chp ye,Atatürke.Allahsız kızıl kürtlerin pkk sı degil,chp kınanmıştır.Geçmiş ile hesaplaşılmıştır.
Geçmişte yani Cumhuriyeti kuranlara ingiliz ajanı denilmiştir.Alimlerinin ,şeyhlerini idamları kınanmıştır,şeyh sait gene yüceltilmiştir.Yani bunlara göre sait vatan haini falan degil,onların şeyhi ve islamın diregidir.Bu da yetmemiş,şeriat bayrakları açılmıştır.
ÇOK İLGİNÇ.BURADA KURANLARI YAKAN,SALDIRIYI GERÇEKLEŞTİREN PKK NIN TA KENDİSİDİR AMA,ŞU AÇIKLAMADA TEK PKK YI KINYAN KELİME YOKTUR.KİM KINANMIŞTIR;PROVAKATOR İLAN ETTİKLERİ CHP.YANİ BU SALDIRIYI CHP YE MAL ETMİŞLERDİR.
iŞTE MENEMEN,DERSİM,KÜRT SAİT ,AĞRI İSYANLARININ ELEBAŞLARININ TORUNLARI GENE İŞ BAŞINDA!
Neden pkk ya saldırsınlar ki?Ayni yolun yolcuları.Gözleri; Menemen de,dersim de,diyarbakır da,ağrı da karardığında ;pkk gibi vahşet uygulayacaklarını göstermediler mi geçmiş de?Kubilay ın kafasını kesip de sırığa geçirmediler mi?Türk askerine pusu kurup ateşe etmediler mi?Askerlik yapmayız,vergi vermeyiz,yol ve okul istemezuk demediler mi?
Bunları şeyhlerinden birisi degil mi ki bana;seçimlerde mhp ye gece gunduz çalıştığım için;
DÜNYASINI DA UKBASINI DA KAYBETTİ.MAHVOLANLARDAN OLDU.MHP LİLER NAMAZ KILMAZ,ORUÇ TUTMAZ,İÇKİ İÇERLER!BU DA CEHENNEME BİR ODUN OLDU"diyerek beni afaroz edenler?
Kışkırtma saldırısın yapan Allahsız kitapsız pkk!Sözde saldırıyı bahane ederek,cumhuriyete kinin kusanlar meydanlarda karşıt gösteride.
Dersim de olanalrı,devlet haklıydı diyen bizler ingiliz casusu.
Ne güzel memleket?Biri kışkırtma yapıyor,biri çıkıp sözde onu protesto adı altında Cumhuriyete saldırı da bulunuyor.
At izinin iti izine nasıl karıştığını bundan iyi ne gösterebilir?
Elbet de bu ülkenin başbakanı çıkıp da,seyyit rızayı kutsar sa,taifesi de bunu yapar.İmanına bak,cemaatının halini gör.Başka ne denilebilir?

[mustafa1995]

Projeyi biraz gerilere götürelim.Akp iktidar yapılmadan önce meclis te itin idam edilip edilmemesi tartışılıyor (bu arada adama it dedim diye yargılanırsam şaşırmam çünkü biz 1994 yılında şırnak ta arkadaşlarla sohbet ederken bu günleri görüp,terörle mücadele ettiğimiz için vatan haini gibi yargılanabileceğimiz hususunda aramızda konuşurduk zira bu gün bunlar gerçekleşti,onlar kahraman biz vatan haini) o gün tayyip balkonda A.Gül ve 42 şahsiyet idamın kaldırılması konusubda oy kullanıyor ve tek başına kalan MHP idamın kalkmasını engelleyemiyor.Ayak oyunları devam ediyor 2002 seçiminden öncede gazete manşetleri aynen şöyle şu amerikada ne varmış gidelim birde biz icazet alalım bakalım.Abd ye gidilir yaklaşık 2-3 ay yanlış hatırlamıyorsam efendileri olan yahudilerden icazet alınır ve TÜRKİYE ye dönülerek seçime girilir,ve seçim kazanılır.orada bunlara icazet veren yahudi efendileri burada da boş durmamışlar ve açılım saçılım öncesi önce halkın gözünü açmışlardır,yeşil dolarcıklarla ve paracıklarla,seçimde kendilerine oy vermeleri için paranını gözünün yaşına bakmamışlardır.Ve zamanla baklada ağızdan kaçıvermiştir 'Ben bop un eş başkanıyım diye ve böylece müslüman ülkelerin sınırlarınını israilin lehine değişmesi demek olan büyük oyununun sonlarına gelindiği açığa çıkmıştır,son kürt açılımı ilede benim VATANIMIN sınırlarını değiştirecek senaryonun uygulanmasına gelmiştir sıra.Burada da kürt açılımı demokrasi diyerek benim cahil kardeşlerimkandırılarak oyuna devam edilmektedir.Bu günlerde de efendilerine verdikleri başka bir söz olan apocuklarını açma çabası içerisindedirler.Hani arkadaşlar müslüman ya zulmet meyi sevmezler ya bunun için Allah,Kitap,Din.Müslüman ve İnsan düşmanı gözü dönmüş cani köpeği bile affedebilirler.Ama bunlar ne hikmetse vatanını böldürmek istemeyen bir askeri,bir de ülkücüyü affedemiyorlar.neden acaba.Bu arada bir şey dikkatinizi çektimi,bunların uğraştığı paşaların yüz de doksab dokuzu amerikan uşağı olmayan,vatanını milletini seven,milletin baş örtüsü ile uğraşmayan paşalar,bunların arasında amerikan paşası çevik bir ve ekibi,baş örtüsü düşmanı olan,ordudaki başı kapalı personelle uğraşan paşalar yok ilginç değilmi.Adamlar vatanını sevenleri ergenekoncu diye suçluyor,ama asıl gladyocu,natocular yok piyasada bu durum bile bunların amacını çok iyi açıklıyor.Bu arada polislerede iki çift laf,gösteri yapan şehit ailelerine müdahale ettiniz onları bir kez daha yıktınız,onlar sadece ağladılar ama onlar size asla taş atmaz,pkk lı köpekler gibi onun için kime nasıl davranacağınıza iyi bakın.ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN

[mustafa1995]

AÇILIMA DEVAM.TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN BÖLÜNMESİ OLAN AÇILIM SENARYOSUNUN BU GÜNKÜ KURBANLARI TOKAT REŞADİYE-SAZAK J.KARAKOLUNUN 7 MEHMETCİĞİ PLDU.BU KURBANLAR İLK OLMAYACAK ARKASI GELECEK.SENELERDİR DÜŞMANLARIMIZIN YAPAMADIĞI AYRIMCILIĞI NİHAYET BAŞBAKAN YAPTI.ŞU AN ÜLKENİN DOĞUSUNDA VE BATISINDA BİR BİRİNE KOLLAYAN İKİ KARDEŞ VAR FIRSATINI BULUNCA BİR Bİ RİNE ÇÖKECEK.ÜLKEDEKİ PKK SORUNU OLDU KÜRT SORUNU.ŞEHİTLERİMİZE YÜCE YARADANDAN RAHMET,KEDERLİ AİLELERİNE SABIR VE BAŞ SAĞLOĞI DİLERİM.YÜCE ALLAH İNŞALLAH GAFLET UYKUSUNDA Kİ TÜM TÜRK ALEMİNİ GAFLET UYKUSUNDAN UYANMASINI NASİP EDER İNŞALLAH

[IHTIYARKURT]

Bizim kasimpasali ne zaman okyanusun öbürtarafina ucsa arkasindan mahakkak bir seyler
oluyor, buna tesadüf mü demeli acaba.
Acilimin (dagilim) bas aktörleri acilim perdesinin son rötuslarini yapmak icin oval ofise davet
edilmis bulunmaktadir.
Amcamiz bakalim bize yilbasi hediyesi olarak ne getirecek conilerden beklicez görecez!!!

NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

[mustafa1995]

Bu iş benim kafamı kurcalıyor.Bizim baş bakan abd ye gidiyor,barış nobel ödüllü hayudi uşağı göz boyamacı obama ile görüşecek görüşeceği konu,kürt açılımı,iran a müdahale,afganistan a asker gönderme,musul ve kerkük ün statüsü (kurulan kürt devletine mi bırakılacak,ne olacak yani ırak ın bölünmesi yani eşbaşkanlığını bizim baş bakanımzıb yaptığı müslüman devletlerinin sınırlarınının değişmesi büyük israil in kurulması olan büyük ortadoğu projesi kapsamında görüşme olacak,bında bizim sınırlarımızın değişmeside var)bu konular normal zamanda görüşülse Türkiye de ortalık ayağa kalkar ama biz ne ile rayağa kalktık Tokat daki hain saldırıda şehit olan 7 Mehmetciğimizle ayağa kalktık,yani bana göre bizim eşbaşkanımızla bop a 7 şehit verdik.Oraya davet edilme tarihine bir bakın 29 Ekim günü ve bu tarihi yani şu anki sınırlarımızı kabul etmeyen ve mutlaka değişecek diyen abd tarafından davet edildi.İşte sevgili ÜLKÜDAŞLARIM sizlerin bu olgulara dikkatinizi çekmek istiyorum.Ben bir komplo teorisyeni değilim,ama olay olduğu günden beri bu hususlar benim beynimi kemiriyor ve sizlerle de paylaşmak istedim.ALALH A EMANET OLUN .NE MUTLU İNADINA TÜRKÜM DİYEBİLENE

[kadir45]

hürriyet den alıntı:

Alıntı:

Fırat Haber Ajansı’nın internet sitesindeki habere göre, PKK'nın fedaileri olarak gösterilen Halk Savunma Güçleri (HPG), Tokat’ta 1’i uzman çavuş 7 askerin şehit olduğu, 3 askerin de yaralandığı eylemi üstlendi. Açıklamada, Anakarargah Komutanlığı tarafından herhangi bir talimat verilmemesine rağmen, Dersim eyaletine bağlı bir birimin kendi inisiyatifiyle 7 Aralık günü Tokat iline bağlı Reşadiye’nin Sazak alanında saldırıyı gerçekleştirdiği belirtildi.

Değerli ülküdaşım;
rte ile obama nın ne görüştüğünü;onların ikisi ile tercüman dan başkası(rte yabanci dil bilmiyor)bilmiyor.Büyükelçimizin görüşmeye alınıp alınmadiğini da kimse bilmiyor.Büyükelçinin istifası da ayrı bir soru işareti.Millet bunların ne konuştuğunu bilmiyor ki ayağa kalksın.Yurda dönecek,bir takım paketleri ortam uygun oldugunda ortaya açacak.
O zaman işin şekli belli olacak.Zaten ne yapacağı,ne açacağı üç aşağı beş yukarı belli.
Zaten rte bunalımda.Meksikaya da kafa dağıtmaya geçti.Orda düşünmüştür bunları Türk milletine nasıl yedireceğini.
Çıkıp da açıkça ben Türkiyeyi böleceğim dese,elbet de karşısına millet dikilecek.Ama kenarından ucundan,hazmettire hazmettire yapmaya çalıştığı için,akepeye ard niyeti olmadan oy vermiş safdiller durumum kavrayamıyorlar.Tabiii bölücüleri bunun dışında tutuyorum.Onların zaten niyetleri besbelli.
Tokat olayına gelince;pkk olayı üstlenmek için neden bugünü bekledi?Bana göre bu pkk nın işi degil.Yalan söylüyorlar.Ülke abd ve israil ajanları kaynıyor.Bu işi ya yasa dışı komünist örgütlere ihale ettiler,ya da abd nin içerideki ajanları bu işi yaptı.Başta Ahmet Kürt olmak üzere,Arınç ın ve hasan huseyin çelik in imaları; belli basının orduya çamur atması,açılımın sabote edildiği iddiaları havada kalıyor.Mit de ele geçirilmiştir.Orada da tasfiyeler var.Bu bakımdan ayni ırak öncesi işgal hareketi gibi;ajanlar içeride cirit atıyor.Amaç milletin moralini bozmaktır.Dü akepelilerin ve kürt ahmetin iddialarından sonra;milletin kafası karıştı.Askere çocuklarını yollayacak insanlar büyük huzursuzluk içine düştü.
Amaç tsk nın acziyetini göstermektir.Milletin ordusuna güvenini yıkmaktır.Bu olursa gerisi kolaylıkla gelir.
Bakın yeniçağ gazetesi bir kaç gün önce başlık attı.Abd lillerin ırak harekatı öncesi;generalleri dinleyip şantaj yaptıklarını açıkladı.Kimseden bir ses yok.
Yine dün iddiaların ordu üzerine çamur atmaya ve bu işin ordunun tezgahı olduğu imalarına karşı ne yapıldı?
Kara kuvvetleri acilen internet sitesinden iç hizmet kanununun ilgili maddesini kaldırdı.Ve bu anında büyük gazetelere kapak oldu.Var mı genelkurmay dan bir açıklama yok!
Ordumuz bizim canımızdır.Ordunun içerisinde yamuk adamlar olabilir.Eger bu sessizlikleri şantaj ile alakalı ise;istifa diye bir müessese var!Şerefiyle adalete teslim olsunlar.
Daha da acı olaylar var.pkk ile daglarda çarpışmış aslan gibi albaylarımız,kafalarına sıkılıyor,silahları ellerine verilip intihar etti diyorlar.Neler oluyor bu ülkede?
Yaşar Paşa neden dolmabahçe görüşmesini açıklamıyor da fenerbahçe maçlarında taraftarlık yapıyor?Herr şey den pis kokular geliyor.Yahu dünyanın 6.güçlü ordusunu bu hale düşürmeye kimin ne hakkı var?Kafaların karıştığı bir günde neden o internet sitesinden o yazı kalktı?Bundan basının nasıl haberi oldu anında?Var mı bir açıklama yok!
Biz olanı bitni üç aşağı beş yukarı biliyoruz.Ama milletin çoğu bilmiyor.
Ordu kendisine olan güveni her gün biraz daha yitiriyor.
TÜRKİYEYİ İŞGAL ETMEK ÜZERELER!BU ÜLKEYİ KORUYAMIYACAK,ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMAYACAK,SİVİL ASKER HANGİ SORUMLU VARSA ÇEKİP GİTSİN!YETER ARTIK!
NE DEMEK ORDUEVİ TAŞLAMAK?YÜRÜDÜĞÜ ZAMAN ETRAFINDA EZEMİYECEĞİ GÜÇ OLMAYAN BİR ORDUYU BU HALE GETİRMEK KİMİN HADDİ,KİMİN HARCI?

[mustafa1995]

Sevgili Ülküdaşım ben bunların zaten farkındayım,Tokat daki eylemi sadece pkk icraate geçirmiştir,fakat planlaması falan kesinlikle o nun işi değildir.Çünlü onlar bu kadar zeki değiller.Zeki olsalar salak gibi bu gerçeği yansıtmayan amacı Türkiye yi bölüp büyük israil in son noktası olan bu olayın piyonu olmazlar.Ama benim hala midem bulanıyor,düşündükce sinirden elim ayağım kesiliyor,çünkü biliyorum ki ülkemin üzerine oynanan oyunda adamlar çok büyük mesafe kaydettiler.Ve kamuoyunun,insanlarımızın büyük çoğunluğunun bundan haberi yok,olanlarda yahudi atasözü olan 'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' zihniyeti ile hareket ediyor,Atatürk ün Gençliğe hitabesin de belirtmiş olduğu oluşumların nerede ise hepsi gerçekleimiş durumda.Ve bizden tık yok.Ayın 13 ün de MHP nin Ankarada mitingi var balkalım kaç kişi olacak,100-200 bin kişide katılsa bana göre başarısızlıktır.Çünkü ülkemizin bir sabun gibi bağımsızlığımızın elimizden kayıp gittiği bu günler de en az milyonlara yaklaşması lazım ki düşmanımz ne oluyor diyebilsin ve ya hükümet yanlışını görebilsin.Ve bu mitinge her görüşe sahip insanların karılması lazım.Bu dava sadece Mhp nin davası değildir.Pazar günü bu konu ile ilgili görüşlerimi tekrar yazacağım.Ama vakit geçiyor bir an önce uyanmamız lazım.NE MUTLU İNADINA NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE (CUMANIZ MÜBAREK OLSUN)

[kadir45]

Sizin de belirttiğiniz gibi kaygılarımız nedensiz degil.İşte kanıtı.
hürriyet den alıntı:

Alıntı:

TSK'dan polise 'Ajan' uyarısı Genelkurmay'dan İçişleri Bakanlığı'na kriptolu uyarı. Bakanlığa gönderilen yazıda ABD'li ajanlara karşı polisin dikkat etmesi istendi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD'de ABD Başkanı Barack Obama ile bir araya geldiği günlerde Genelkurmay Başkanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na 'çok gizli' ibareli ve kriptolu yazı gönderildiği ve Türkiye'de görev yapan ABD'li ajanlara karşı polisin uyarılmasının istendiği öğrenildi. Genelkurmay Başkanlığı'nın endişesinin dile getirildiği yazıda, Türkiye'deki üslerde görevli ABD askerlerinin denetiminden sorumlu olan, ABD Hava Kuvvetleri Özel Tahkikat Bürosu (AFOSİ)'nin elemanlarının, görevlerinin dışına çıktığı kaydedildi. Genelkurmay Başkanlığı yazısında, polisin gerekli izinler alınmadan AFOSİ personeli ile temas kurmaması önemle istedi. Yazıda, AFOSİ personelinin görev ve sorumluluk alanının ABD askeri personelinin faaliyetlerinin takip edilmesiyle sınırlı olduğunun altı çizildi. Genelkurmay Başkanlığı, Nisan 2009'da ABD Başkanı Barack Obama'nın Türkiye ziyareti öncesinde de aynı uyarıyı yapmıştı. Yazıda Türkiye'de görevli ABD'li görevlilerin özellikle yerel belediye yöneticileriyle bir araya geldiklerine dikkat çekmişti. Bakanlık olası kriz çıkabileceğini göz önüne alarak Obama'nın Türkiye'den ayrılmasının ardından 81 ili uyarmıştı. Sabıkası çok AFOSİ'nin görev dışında faaliyet yaptığına yönelik iddialar 2004 yılında da gündeme gelmişti. ABD'li görevlilerin yetki sınırlarını aşarak Türkiye'nin değişik bölgelerinde kimlik araştırması yaptığı, bilgi topladığı, üst düzey kamu görevlileri ve vatandaşlarla görüşmelerde bulunduğu kaydedilmişti. Yine, Adana İncirlik Üssü'nde görevli bir AFOSI personelinin Giresun ve Trabzon'da da bazı kişi ve kişilerle ilgili araştırma yaptıkları gündeme gelmişti. AFOSİ'nin adı son alarak AKŞAM'ın haberiyle gündeme geldi. ABD'li görevlilerin Irak'ta kaybolan ve Türkiye'de birçok faili meçhul ve suikastta kullanılan kayıp silahlarla ilgili araştırma yaptıkları öğrenilmişti. Akşam

Bu iş komplo teoremi olmaktan çoktan çıktı.Tsk endişeleri dile getiriyor ve polisi göreve davet ediyor.
Bildigimiz bazı şeyleri burada açıkça yazamıyoruz.Ama bizim 2 yıl önce dediklerimizi bugün silahlı kuvvetler doğruluyor.
Şu rezalete bakın.İnsanın kanı beynine çıkıyor.Ne demek bu itlerin,bu alçakların yerel yöneticilerle konuşmaları,toplantı yapmaları,bilgi toplamaya çalışmaları?Biz sömürge miyiz?
O şerefsiz yerel yöneticiler hangileri,kim ise,sömürge eyalet valileri mi ki,bunları kabul edip bunlarla konuşuyorlar?

Tüm bunların sorumlusu iktidardır.
Sen kurumları böyle siyasallaştırır da ya işten anlamayan salakları,ya da hainleri göreve getirirsen;olacağı budur.Polisin fethoş tarikatının eline geçmesi,ülkeyi işte bu durumlara düşürmüştür.Baas partisi gibi milleti dinleyeceklerine;görevlerini yapsınlar,bu ajanları bulup
ya kafalarına sıksınlar,ya da içeri tıksınlar!Bizim ceza kanunumuza göre ülke de yabancı milletler nam hesabına casusluk yapmak suç olmaktan çıkarıldı galiba.
Şu tsk nın başvurusunu duyup da kaygılanmamAk mümkün mü?
Ülküdaşlarım!yıkıcı kol faaliyeti tüm hzıyla devam ediyor.Ordunuz ne kadar güçlü olursa olsun,bu iş yıkılışa kadar gider.Böyle kuşatılmış bir devlet daha fazla dayanamaz.
YA BU AKEPE GİDECEK,YA BU ÜLKE BİTECEK!
ZAMAN VE ÇEMBER DARALIYOR!YUIKIM İÇİN DÜĞMEYE BASILDI,BUNU GERİ DÖNÜŞÜ YOK!
YA ZİLLET VE MESKENETİ KABUL EDECEĞİZ,YA DA BUNA KARŞI DİRENECEĞİZ.HERKES YERİNİ VE SAFINI ONA GÖRE BELİRLESİN!

[mustafa1995]

Merhaba Sevgili Ülküdaşlarım, En son yazımda MHP nin 13 Aralıkta yapacağı mitingle ilgili yorumlarımı belirteceğim demiştim.Evet o gün beklediğimden güzel bir görüntü vardı.Neden beklediğiden fazla dedim?Çünkü şu an insanlarımızın beyinleri öyle bir karıştırıldıki,onlarda neye inanacaklarını,ekmek kavgasından ve çoluğuna çocuğuna aş götürme telaşından,işsizliketen,açlıktan veya takıyyecilerin eyyamından ne yapacağını bilemez durumdalar.Tabi bu Toplum Mühendislerinin yani düşmanlarımızın senelerdir uyguladığı psikolojik harekat neticesinde oluşmuş bir durum.By arada aklıma gelmişken Devlet BAHÇELİ ve Deniz BAYKAL ın açılıma karşı eleştirileri karşısında aslan kesilen Başbakan ermeni papazına nden aynı şekilde cevap vermiyor?.Bu arada dtp liler ve apo köpeği son günlerde o kadar masum gösterildiki,sanki ülkeyi bölmeye çalışan TSK durumuna getirildi.33 askeri bile onlar şehit etmiş oldular.Bu da abd li lerin Irak ı işgal etmeden önce ırak ordusuna uyguladığı harekatla örtüşmeye başladı.Sanki ülkenin tek kurşun atılmadan abd ye peşkeşe hazırlanır gibi bir durumu var gibi.Ayrıca hemen her kanalda sanki savaş varmışcasına bir barış türküsü tutturulmuş gidiyor.Savaş iki ülke arasında yapılan silahlı,toplu tüfekli bir muharebedir.Bizim karşımızda bir ülkemi var da barış yapacağız.Demokrasi diyorlar bu pkk lı ermeni uşağı köpekler en çok kürt kardeşlerimizin köylerini yakıp onları öldürmedilermi,örneğin Mardinli toprak ağası olan ahmet türk vesin topraklarını köylülere demokrasi görelim.Bu demıkrasi diyen şahsın köyüne gidin şato gibi kalın duvarlarla evinin kırunduğunu söylüyor oralarda askerliğini yapmış olan arkadaşlarım.Bir şeyden mi veya oradaki köylülerindenmi korkuyor bu dmokrasi aşığı beyfendi.
2002 seçimlerinden önce bu ülkede şehit kelle değildi,apoda sayın değildi,barzani,talabani ise bizim bir mehemetciğimize bile yalvaracak durumda kapı uşağımız idi.Fakat maalesef şimdi ŞEHİDİM kelle apocuk sayın,barzani adam,talabani kırmızı halılarla karşılanan beyfendi.Durmak yok açılıma ve bölünmeye devam.
Kürt açılımndan sonra arkada Kıbrıs var.Belkide gitti elimizden.Arkasından ruhban okulu ve ermeni açılımları var.İşin ilginç tarafı patriğin abd de aylar önce yaptığı konuşma neden şimdi yayınlandı ve kamuoyu bu yöne kanalize edildi,intihar eden yarbay.papazın konuşması acaba ne gidiyor yine.Kıprısın son durumu ne.dtp kapatılınca ah canım vah canımlar
İnşallah TÜRK ulusu bir an önce kendine geilr NE MUTLU İNADINA TÜRKÜM DİYEBİLENE

[mustafa1995]

Açılım devam çalışmasında TSK ya karşı yürütülen faaliyetlere dikkat.Evet sevgili gönüldaşlarım medya ya yeni yeni sızdığına göre abd Irak ı işgal etmeden önce yoğun bir şekilde dinleme faaliyeti yürüterek ordunun işlemez hale gelmesini sağlamış ve nerede ise tek kurşun bile atmadan işgal etmiştir.Aynı benzer faaliyetini şu anda hükümetin eli ile bizim Ülkemizde gerçekleştiriyor.Dinleme,asılsız suç isnatları ve daha bir sürü faaliyetle ordumuza saldırıyor,pkk lı köpeklerin kalleş ce şehit ettikleri 33 askerimizin Şehit edilmesi olayını bile ordumuzun üzerine atarak.2-3 gündür de Genel Kurmay ın Özel kuvvetler komutanlığına dadan dılar.Arkalarında da polisi alarak.bu işi jandarma ilede yapabilirlerdi ama yapmadılar.neden?bu gün artık fetullah gülennin emniyet de tam teşekküllü teikilatlandığıda ortada ve bunlarda askerleri sevmiyor.Emniyet ile askerler birbirlerine düşman edilmeye çalışılıyor.İnşallah 2 teşkilatımızda bu oyuna gelmez.Çünkü bu sadece en büyük düşmanımız yahudi ve abd nin işine yarar.YÜCE YARADAN YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN.NE MUTLU TÜRKÜM DİYEBİLENE
i

[Gokcebala]

Öcalan Türkiye'yi Faşizm Almanyasına benzetti.

Müebbet hapis cezasına çarptırılan terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan, İtalya'da günlük yayınlanan, komünistlerin en önemli yayın organlarından Il Manifesto'da köşe yazmaya başladı.

'İTALYA BENİM İÇİN ÖZEL ANLAM TAŞIYOR'
Öcalan'ın bugün yayınlanmaya başlayan ilk yazısı, “Biz Kürtler için sadece barış' başlığını taşıyor. Gazetenin tam sayfa yer verdiği Öcalan yazısına İtalya'ya olan özel ilgisini anlatarak şöyle başlıyor: “İtalya benim için özel anlam taşıyan bir ülke. Bu sadece Kasım 1998'de Roma'da Kürt sorununa demokratik bir çözüm arandığı için değil aynı zamanda İtalyan tarihi ve özgürlük mücadeleleri karşısında yürütülenlere büyük bir saygı besliyorum.

Uluslar arası komplonun kendisini Roma'dan alarak İmralı Adası'na getirdiğini ama bu konu hakkında daha sonra konuşmak istediğini belirten Abdullah Öcalan, Atina, Moskova ve Roma'ya olan 3 aylık yolculuğun ona çok şey öğrettiğini belirtiyor.

VARLIĞIMIZ İÇİN SAVAŞTIM
Yazısına modern kapitalizmden bahsederek devam eden Öcalan, şunları kaleme aldı: “Kürt halkıyla sadece kimliğimiz için savaşmadım varlığımız için savaştım. Bizim mücadelemiz, modern kapitalizmin baskıcılığına karşı insanlığın beşiği Mezopotamya'da “modern demokratik ruh dediğimiz yeni alternatif bir yaratmak. Tüm dünya terörizm konusunda bir paranoya içinde, Türk devleti demokratik mücadele veren bizleri “terörist diye etiketliyor, bu bizim için eski tanıdık bir propaganda.

TÜRKİYE'Yİ FAŞİZM ALMANYASI VE FAŞİZM İTALYASIYLA BİR TUTTU
“Bugüne kadar Türk Devleti'nin mantığı, Kürt halkının temel insan haklarını reddetti, bu otorite 20. yüzyılda Almanya ve İtalya'da görülen faşizmle eşittir. Türk Devleti halen politik, ekonomik ve kültürel anlamda Kürtlere karşı bir soykırım politikası üretmektedir. Kürt halkı buna karşı sert bir direnç gösteriyor. Bu milliyetçi şovenist ve faşist tutum kürt halkına karşı devam ederken, barış ve demokrasi için çözüm aramaya devam ediyorum.

AKP HÜKÜMETİ ASLINDA ÇÖZÜMLE İLGİLİ BİRŞEY YAPMIYOR
Sadece Kürt halkının barış istediğini öne süren Öcalan makalesini şöyle sürdürüyor: 1993'ten beri gerçek önerilerde bulunarak, somut adımlar attım. Saldırılara karşın 1999'da tek taraflı aldığımız ateşkes kararımızı sürdürdük, gerillanın bölgeden çekilmesiyle ilgili Türkiye ve Kandil arasında Avrupa'dan sembolik barış grupları geldi, ben bu barış çabalarının sadece bir parçasıyım.

TÜRK DEVLETİNİN TUTUMU DEĞİŞMEDİ
2009'da da silahlar tek taraflı sessiz kaldı ve gerilladan oluşan bir grup barış elçisi Kandil'den Türkiye'ye gitti Barış çabalarına sürdürme inancım dikkate alınmalı. Tüm bunlara rağmen Türk Devletinin tutumu değişmedi. Barış yönündeki süren çabalarımız küçümsenmemeli ve zayıflık gösterdiğimiz düşünülmemeli. Askerler halkımıza karşı operasyonlara devam ediyor.

Tüm devlet kurumları hep bir ağızdan bu sorunun bitmesi için bağırdı. AKP hükümeti Avrupa'yı bu sorunu çözeceğine dair inandırıyor aslında hiçbir şey yapmıyor. Aynı hükümet Kürt çocukları hapse atmak için yasalar çıkardı ve sonunda Şırnak'ta 5 çocuk suçlu bulunarak, 305 yıl hapse mahkum edildi. Teşekkürler bu hükümete ki Demokratik Toplum Partisi'ni (DTP) yasakladı. Kürt halkı asla mücadeleyi bırakmayacak
ALİNTİ HASÜLKÜ.COM

[mustafa1995]

Merhaba sevgili Ülkücü Dostlarım
Bildiğiniz gibi şu an ülkenin gündemine çok yoğun bir bombardıman var ve çok şeyi ustalıka gizleyip faaliyetlerini sürdürüyorlar.Hiç dikkat ettinizmi aylardır Kıbrıs gündemde yok ve yine uzun zamandır açılım da gündemde yok.Ne oldu bir sihirbazmı çıktı veya bir mucizemi oldu da her şey düzeldi ve süt liman oldu.Kıbrıs ta ne olup bitiyor,ya kürt açılımı yani BOP projesine ne oldu.Tabiki sevgili Ülküdaşlarım adamlar profesyonelce bu iki biyik olayı ustalıkla kamufle ettiler satılık basınla.Gazeteler,tv.ler her gün değişik darbeler yapıyor,öszüm ona ergenekon davasında savcılık,hakimlik,avukatlık yapıyorlar,ne ekonmiden ne işsizlikten,nede peşkeş çekilen kutsal vatan topraklarından bahsedenler var.Şu an tüm halkımızın kafaları değişik değişik meşgalelerle meşgul edilmektedir.Arkadaşlar bu günler çok daha uyanık olma zamanıdır.YÜCE YARADAN UYUYAN TÜM TÜRKLERİN UYANARAK KENDİNE DÖNMESİNİ NASİP ETSİN (AMİN) ' NE MUTLU' İNADINATÜRKÜM 'DİYEBİLENE

[kadir45]

vatan dan alıntıdır:

Alıntı:

Prof. Ortaylı'dan şaşırtan iddia 'Doğudaki ÖSS sınavında kopya çekenler var. Bunu önleyin' Üniversite sınavlarında Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da açıkça kopya çekildiğini öne süren Topkapı Müzesi Müdürü tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Böylece ehil olmayan öğrenciler iyi üniversitelerde okuyor. Bunu Galatasaray’da görüyorum” dedi. Topkapı Müzesi Müdürü tarihçi Prof. Dr. Ortaylı, MHP’nin Siyaset ve Liderlik Okulu eğitim faaliyetleri çerçevesinde, parti genel merkezinde düzenlenen “Türk Devleti’nin Tarihi Temelleri” konulu söyleşiye katıldı. Ortaylı, burada yaptığı konuşmada Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yapılan üniversite sınavlarında kopya çekildiğini ve ‘ehil olmayan’ öğrencilerin iyi üniversiteleri kazandığını öne sürdü. Ortaylı, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki üniversiteye giriş sınavlarında açık şekilde kopya çekiliyor” diyerek, “Böylelikle iyi okullara ehil olmayan öğrenciler geliyor. Bunun açtığı gediği Galatasaray Üniversitesinde ben hissediyorum. İmtihanların asayişini iyi kontrol etmeliyiz” dedi. ‘Tarih şuurumuz noksan’ Ortaylı, Batı toplumlarında büyük heyecanlar yaratan buluşların Türk toplumunda sıradan kabul edildiğini ifade ederek, bunun “Türklerdeki tarih şuurunun noksanlığından” kaynaklandığını öne sürdü. Her milletin kendine göre vasıfları bulunduğunu, Türklerin de birinci vasfının asker millet olması ve tarih yapması olduğunu anlatan Ortaylı, “Türkleri sevmek için dünyanın en mükemmel vasfına sahi olmamız gerekmiyor. Bizim en önemli vasfımız da tarih yapmamız, teşkilatçı bir yapıya sahip olmamız” diye konuştu. ‘Bizde filozof yok, resim, musiki yok, ölmeyen tek vasıf askerlik’ İlber Ortaylı, MHP’deki konuşmasında son yıllarda Türkiye’de milliyetinden utanma duygusunun, antimilitarist, asker düşmanı bir topluma doğru gidişin körüklendiğini de iddia etti. “Burada aynı vasfa sahip olmayan Avrupa devletlerinin kışkırtmasının olmadığını söyleyemeyiz” diyen Ortaylı, şöyle konuştu: “Türk toplumunun militarist olmasından Belçika’nın, İsviçre’nin ne zararı olabilir? Resim sanatı Fransa’da öldüyse, Fransa bu sanatın bütün dünyada da ölmesini ister, mimari İtalya’da öldüyse, İtalyanlar bütün dünyada mimarinin yok olmasını ister. Hiçbir kavim kendi kaybettiği vasfın başka bir kavimde devam etmesini istemez. Türk askeri sanatından, askeri toplum özelliğinden insanlar rahatsız oluyor ama ne yapalım bu Türklerin en önemli vasfı. Bizde de resim, heykel sanatı yok, musikiyle uğraşılmaz, filozof yoktur, fakat ölmeyen sanatımız, vasfımız askerliktir.”

Vatan gazetesinin başlığı son derece şaşırtıcıdır.))))Benim oturduğum yerden bildiklerimi sizler bilmiyor ve hayret ediyorsaniz,kapatin o gazeteyi de gazetecelik falan yapmayın.
İddia degil bir gerçeği dile getrirmiş Sayın Hocam.Ağzına sağlık.Kendisini çok eski yıllardan beri ilgi ile izliyorum.Osmanlı tarihinin kanlı olduğunu iddia eden solculara(sanki ingiliz,fransiz,ispanyol tarihi farklı imiş gibi)verdiği tokat gibi cevaplarını bilirim.
Hocam az bile söylemiş.Ben iki yıldır ;kps de bile kürtler lehine hile yapıldığını,fethullahçılara üniversite kadrolarının nasıl peşkeş çekildigini yazıyorum.
Bu gün Türkiyeyi kürtleştirme operasyonu ve Türkiye nin idaresini kürtlere teslim ettirme amacı tüm hızıyla devam ediyor.KÜRT AÇILIMI İŞTE BUDUR BAŞKA BİR ŞEY DEGİL!
Genetik ırkçılık yapmak istemiyorum.Biz Atsız Ata nın da dedigi gibi;
evlerinde Türkçe konuşulan,bilinç altında başka bir ırkın hayranlığını taşımayan insana Türk diyoruz.
Oysa bugun gelinen noktada;güneydoğu ve Doğu da yıllarca çalışmış,oraları ve insanlarını iyi bilen biri olarak;bilinç altında böyle bir düşünce taşımayan insanların yönlendirilip kendi ırklarına aidiyetlerini pekiştirecek ataklar yapıldığını,ve adeta uyandırıldığını görüyoruz.
Bu gün oranın insanının kürtçe üniversite,kürdoloji bölümü gibi falan şeyler istediğini söyleyenler salaktır,art niyetlidir!Amaç nüfus olarak kürt sayısını hızla çoğaltarak,idareyi onlara teslim etmektir.
Denmesin ki azınlık çoğunluğa tahakküm ediyor.Bunun için onların nüfus artışı hem de parasal olarak desteklenmektedir.Bütün davaları Türkiye yi,kürtlere yönettirmektir.
İşin bir acı gerçeği daha var.Bundan 50 yıl sonra artık dürüst ve namuslu tarihçi bulamıyacaksınız.Edebiyatçı,şair,Türkolog,mühendis,doktor,öğretmen hiçbir şey bulamıyacaksınız Türk olarak!
Türk çocukları,dünyanın orasına burasına;sömürge askerleri olarak gönderilip;kapitalist devletlerin asayiş güçleri haline getirilecek ve savaştırılacak.
Açıklasın çıkıp içişleri bakanı.Son 8 yılda,kps yi kazanıp da memur olan kaç Türk;kaç Kürt çocuğu var!
Son olarak şunu demek istiyorum.Tamam 1000 yıllık kardeşilik bilmem ne eyvallah.
Ama kim ki,Türk olamyı reddediyor,ne mutlu Türk üm diyene diyemiyor,ısrar ve inat ile Türkçe dışında bir dili kullanmaya kalkıyor,bilinç altında başka ırklara hayranlık duyuyor ve onlara ait aidiyet duygusu ile kıpraşıyorsa;BEN ONU HASIM GÖRÜRÜM,İÇİNE TÜKÜRÜRÜM BÖYLE KARDEŞLİĞİN!BU TİPLER BENİM EZELİ VE EBEDİ HASMIMDIR!KİMSE BİZİ ENAYİ YERİNE KOYUP DA UYUDUĞUMUZU SANMASIN!