Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - TSK Cumhuriyeti koruyup kollamayacak
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Arl 09, 2009 8:38 am    ileti konusu: TSK Cumhuriyeti koruyup kollamayacak Alıntıyla Cevap Gönder

TSK Cumhuriyeti koruyup kollamayacak





'Cumhuriyeti koruma ve kollama' görevini veren vazifeler metni, resmi internet sitesinden kaldırdı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığı, kendisine 'Cumhuriyeti koruma ve kollama' görevini veren vazifeler metnini, resmi internet sitesinden kaldırdı. Böylece her darbe tartışmasında gündeme gelen kritik cümle artık sitede yok

Darbe girişimi iddiaları, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne 'Cumhuriyeti koruma ve kollama' yetkisi tanıyan İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesine ilişkin tartışmaları alevlendirirken, ilginç bir gelişme yaşandı. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın (KKK) resmi internet sitesinde, 'Genel Konular' başlığı altında yer alan ve 'Türkiye Cumhuriyeti'nin korunması ve kollanması' ile ilgili görev tanımını da kapsayan bölüm, siteden kaldırıldı.

HANGİ İFADE VARDI?

Söz konusu bölümde, 'Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın vazifesi, TSK'nın bir unsuru olarak, Türk yurdunun ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin korunması ve kollanması ile ilgili kendisine verilen görevleri yerine getirmektir' ifadesi de bulunuyordu. Kara Kuvvetleri'nin sitesinde,
1 Aralık'ta yapılan son güncelleme sırasında, 'Genel Konular' başlığı altında yer alan 'Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın Görevi' alt başlıklı bölüm siteden çıkarıldı. Değişikliğin ardından 'Genel Konular' başlıklı sayfada sadece, 'Tarihçe' ve 'Barışı Destekleme Harekatı' ile 'Rütbe ve İşaretler' adlı bölümler kaldı.

İÇ HİZMET KANUNU NE DİYOR?

TSK'nIn 'Cumhuriyeti koruma ve kollama' yetkisi, Anayasa'nın 117'nci maddesi doğrultusunda hazırlanan TSK İç Hizmet Kanunu'da yer alıyor. Çok tartışılan söz konusu kanunun, 'Umumi Vazifeler' başlıklı 35'inci maddesi şöyle:

'Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.'

TSK İç Hizmet Kanunu doğrultusunda hazırlanan TSK İç Hizmet Yönetmeliği'nin 85'inci maddesinde de benzer bir hüküm yer alıyor. 85'inci madde şöyle: 'Vazifesi, Türk yurdu ve Cumhuriyetini içe ve dışa karşı lüzumunda silahla korumak olan, Silahlı Kuvvetlerde her asker kendine düşeni öğrenmeğe ve öğrendiğini öğretmeğe ve icabında son kuvvetini sarf ederek yapmaya mecburdur.'

Barkın ŞIK / Akşam
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Arl 09, 2009 7:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Anayasanın kendisine verdigi yetkiyi ,kendi kendisine yururlukten kaldırmıs ve demokrasi acılımına katkıda bulunmus!rte nin anayasa degiştirerek yapmak istedigini,o site bir klavye ile halledivermiş.Peki neydi o geçmişte yapılan;"tsk laik cumhuriyet den yana taraftır "açıklamaları?Bu rte bizi degil ama,belli ki bazılarının gözünü fena korkutmuş.
Anayasanın kendisine verdigi yetkiyi kullanmamak bir tarafa,görevleri arasından çıkarmak;
görevi yapmamak,savsaklamamaktan bile çok daha ağır ve vahim bir cürüm.
Dün bir başlığa yazdığım yazıda aynen şu ifadeleri kullandım.
Alıntı:

Hiç kimse kendini kandırmasın.Bize bir şey olmaz,ordu buna izin vermez,hayatta bunlar olmaz demesin.Bal gibi olur.Türkiye yeni bir filistine dönüştürülmek üzeredir.Çünkü bırakın birlikte olmayı,akepe bütün milleti ve ulusal birliği paramparça etmiştir.Böyle bölük börçük bir milletin;ordusunu bile artık birlik içerisinde tutmak çok kolay degildir.

İşte kaygılarımın nedeni bugun kanıtlandı.O mgk da konuşulanlar,daha bu millete tam olarak anlatılmıyor.O anlatıldığı taktirde pek çok şey ortaya çıkacak.
Goruluyor ki;cumhuriyet ortadan kaldırılsa,şeriat idaresi getirilse,kürt açılımı sonuna kadar uygulanarak ülke kürtlere teslim edilse,iç savaş da çıksa;gözbebegimiz,gururumuz,namus ve şerefimiz olan tsk,demokratik kalma adına"millet böyle istedi,millet bunlara oy verdi,o halde bunların dedikleri olacak"diyerek sessiz kalmak konusunda"oldukça kararlı bir duruş gösteriyor.
İşte bunun için dün dedim ki;bu işe artık millet el koyacak;gaflet,dalalet,hiyanet içerisinde bulunanlar uyarılacaktır.Yanlız şu iyi bilinsin ki;bu akepe götürüldüğü taktirde operasyonun
bununla sınrla kalmaması;ve bugunün gelişmelerini seyirci gibi seyreden yetkili ve sorumluların da yüce divanda yargılanması gerekir.
Türkiye de yanlız devletin degil,kurumların alayının da çürüdüğü artık ortaya çıkmıştır.
İşte kaygımın dayanağı da budur.
Biz 1974 de harp kararı alan meclisin kararını komutanlara tebligi esnasında hala tereddüt geçirmekte olan ecevit e;rahmetli mekanı cennet olsun oramiral Kemal Kayacan paşa nın;
"ben bu orduyu kıbrısa kayıkla da çıkartırım.ama siz kararlı olun.bizi bu defa da yoldan çevirirseniz,ne siz başbakan,ne biz komutan olarak kalabiliriz"diyerek,teredddütleri bir anda yok eden PAŞALARI GÖRDÜKTEN SONRA BUNLAR BİZE ÇOK AĞIR GELİYOR KUSURA BAKMASIN HİÇ KİMSE!KIBRIS BEŞPARMAK DAĞLARINDA YANINDA SADECE 2 KORUMASI,ELİNDE THOMPSONU ;SÜLEYMAN TUNCEL PAŞALARI GÖRDÜKTEN SONRA BUNLAR BİZE ÇOK AĞIR GELİYOR!
daha geri gidelim;mareşal çakmakları,fahrettin altayları,karabekir kazımları,deli halitleri,bekir sami beyleri,yakup şevkileri duyup da dinledikten sonra;bunlar bize çok ağır geliyor.HEPSİNİN DE MEKANI CENNET OLSUN.KABİRLERİ NUR OLSUN!KALKSINLAR VE GÖRSÜNLER GÖREVİ KİMLERE TESLİM ETMİŞLER!YERLERİNE KİMLER GELMİŞ!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Arl 27, 2009 12:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kendisine darbe yapılacak parayonasına kapılmış ve surekli mağdur rolu oynayan iktidar,
yandaşlarının kabulunun aksine olarak tsk ya darbe uzerine darbe yapmaktadır.
Bulent Arınç gibi ciddiye alınmayacak,degmeyecek birisi uzerinden yeni bir soruşturma başlatmış bulunmaktadır.İddiaların ortaya atıldıgı gun rte;yargıyı etkilecek şu sözleri açıkça söyleyerek suç işlemiş ve demiştir ki;"bu vahim bir süreçtir.Umarız ki yargı bu konuda gerçeklerin üstünü kapatmasın ve ortaya çıkarsın!"EVET RTE BU ANLAMA GELECEK SÖZLER SÖYLEMİŞTİR.
Olaylara baktığımızda,durumun bununla sınırlı kalmadığı,polisin ağır silahları satın alabilmesine imkan verecek yasayı çıkarmaya çalışmaktadır.Bunlar gösteriyor ki,akepe kendi ordusunu kurmaya hazırlanmaktadır.Bu ordu resmi polis gucu ile sivil milislerden oluşacak bir guçtur.Yani tsk artık tasfiyeye hazırlanmaktadır.
Olur mu hiç öylşey denilemeyecek kadar acı bir gerçektir bu durum.
Anlaşılıyor ki akepe başka guçlerin nam-ı hesabına,onların hiç kayıp vermeyeceği bir işgal hareketini hazırlamaktadır.Bu işgal belli ki polis ve milis guçler kullanılarak gerçekleştirilecektir.Bu nasıl olur diyenlere;tarihde bunun pek çok kez olduğu gerçeğini hatırlatırız.
Metal fırtına gibi işgal senaryolarında dikkat ederseniz,Irak da da gorduk ki;yabancı işgal guçleri ordu ile çatışmaya girmemekte,doğrudan başkente bir yıldırım harekatı yapmaktadır.Meclis,başkanlık,radyo ve tv ler ele geçirilmekte,genelkurmay komuta heyeti tutuklanmakta,ordu karşı koyacak komuta heyetinden yoksun bırakılmaktadır.gerisi çok kolaydır zaten.Başsız bir ordu yerine çakılıp kalacaktır.
Bu arada ilan edilecek bir sözde sivil hukumet,ordunun terhis edildigini,silahlarını bırakmasını,uymayanların asi ilan edileceğini bildirdiği anda,o tanklar,toplar,zırhlı araçlar yerine çakılacaktır.bu oyunu bozabilecek hava kuvvetleri de usler işgal edildigi taktirde
kimse yerinden kımıldayamayacaktır.Herhalde onbaşılar çavuşlar harekete geçecek degil.
Akepenin bu cüreti artık o noktaya kadar gelmiştir.Bir gece herkes uyurken,genelkurmay,ordu,kolordu,tumen ve alay karargahları evlerinden alınıp tutuklanırsa bu iş biter.
Artık rezaletin son perdesi oynanmaktadır.
Tum bu tehlike ve tehditler ufukta belirmeye başlamış iken;bakıyoruz genelkurmay Trabzon da bir zırhlı gemide seferi kıyafetler içerisinde ;bilmece bildirmece dil üstünde kaydırmaca şeklinde bir açıklama yapıyorlar.Sen açıklama mı yaptın.Al sana bir icraat bir darbe daha.Bülent Arınç ın meselesi patlıyor ve derinleştiriliyor.Patalmakla da kalmıyor,
özel kuvvetler seferberlik karargahı hala daha olmak uzere 2 kez basılıyor,aranıyor,ve tutuklamalar başlıyor.
2 gun önce de genelkurmay başkanı geleceğe dair umutlu olduğundan bahsediyor.
Ben kendilerini tebrik ediyorum.Böyle bir ortamda ileriye donuk böyle bir umut besledikleri için!
Dun gene kapalı kapılar ardında ordu üst düzeyi başbakan görüşmeleri,millete bir açıklama yok.Hava kurşun gibi ağır,ordu suçlu kedi durumunda sessiz,rte ise konuştukça konuşuyor.
Derken akepe den 2 milletvekilinde arka arkaya yapılan açıklamalr geliyor ortaya.Zehir zemberek açıklamalar hem de.
Kendi ordusu ile harp eden bir iktidar!Gorulmus sey degil.Anlaşılıyor ki,akepe orduyu ne takıyor,ne kullanmayı düşünüyor,ne de varlığını surdurmek istiyor.
Akepe başka bir silahlı güç peşinde.Bunlar artık devrim muhafızı mı olur,ss kıtaları mı,milis başıbozuklar mı,eşkinci alayları mı,orasını pek bilmiyorum.
Size şaka gibi gelen bu senaryo yakın bir zamanda gerçekleşirse,bir sabah uyandığınızda
bunların oldugunu görürseniz sakın şaşırmayın.
Tsk ya ,bu vatanı canından çok seven ve bu devlete bağlı olan birisi olarak rica ediyorum.
Allahınızı severseniz,bu akepe seçimle mi gidecek ne ile gidecekse o tarihe kadar orduyu kırmızı alarmda tutun!Yoksa hem kendinizi hem de Türk milletini yakacaksınız bu gidişle!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Arl 27, 2009 1:36 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Aklimizda iki soru var;


1. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin refleksi var midir, yok mudur? Müstevlilerin siyasi emelleriyle kendi cikarlarini tevhid edecek bir hükümete karsi meydan bos mudur? Orduyu terhis etmek, is yapamaz hale getirmek bu kadar kolay midir? Bu devlet bu kadar aciz midir?

2. Devlet kendi refleksini olusturamamissa yada var olan refleks zaafiyet gösteriyorsa mevcut gelismeler -bu dönem atlatilabilinirse- vücudun mikroba karsi kendini hazirlamasi gibi bir hayra dönüsebilir mi?


Biz elbet hayra yormak istiyoruz. Her ne kadar hayir gibi görünmese de...


Türk Milleti; kutlu bir tarih sürecinin ortaya cikardigi muhtesem destanin adidir. Biz bunlari elbet asacagiz. Türk olanlar burda kalacak, hainler ve kahpeler silinip gidecektir. Türk Milleti son sözünü söylememistir.


Türkiye Cumhuriyeti Devleti her alanda savas yasiyor görünmektedir. Ki biz bu savasi da alnimizin akiyla kazanacagiz. Önemli olan reflekslerimizin ne kadar saglam oldugudur.


Her buhranin ardindan müthis yükselmeler yasanmistir. Türkiye kendisiyle hesaplasmasini bitirdiginde parlayan yildizin adi Türkiye olacak diye inaniyoruz.


Biz bunlari asacagiz. Ihanet ne kadar büyük olursa olsun.



UDCI TURKE BUDUN ERTEZ ÖKÜN


TÜRK IRKI SAGOLSUN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Arl 27, 2009 1:51 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Vuslatim demiş ki:
Aklimizda iki soru var;


1. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin refleksi var , yok mudur? Müstevlilerin siyasi emelleriyle kendi cikarlarini tevhid edecek bir hükümete karsi meydan bos mudur? Orduyu terhis etmek, is yapamaz hale getirmek bu kadar kolay midir? Bu devlet bu kadar aciz midir?

2. Devlet kendi refleksini olusturamamissa yada var olan refleks zaafiyet gösteriyorsa mevcut gelismeler -bu dönem atlatilabilinirse- vücudun mikroba karsi kendini hazirlamasi gibi bir hayra dönüsebilir mi?


Biz elbet hayra yormak istiyoruz. Her ne kadar hayir gibi görünmese de...


Türk Milleti; kutlu bir tarih sürecinin ortaya cikardigi muhtesem destanin adidir. Biz bunlari elbet asacagiz. Türk olanlar burda kalacak, hainler ve kahpeler silinip gidecektir. Türk Milleti son sözünü söylememistir.


Türkiye Cumhuriyeti Devleti her alanda savas yasiyor görünmektedir. Ki biz bu savasi da alnimizin akiyla kazanacagiz. Önemli olan reflekslerimizin ne kadar saglam oldugudur.


Her buhranin ardindan müthis yükselmeler yasanmistir. Türkiye kendisiyle hesaplasmasini bitirdiginde parlayan yildizin adi Türkiye olacak diye inaniyoruz.


Biz bunlari asacagiz. Ihanet ne kadar büyük olursa olsun.



UDCI TURKE BUDUN ERTEZ ÖKÜN


TÜRK IRKI SAGOLSUN



Malesef birilerinin bizimle nasil oynadigini az cok görmeye basladik. Refleks her cagirilan yere gitmekten öteye tuzagi görebilmektir... Göremeyenler acik secik beceriksizdir.


Kendisini hic tasvip etmeyiz lakin Fatih Altay´linin bu konudaki su haberini yayimlamakta yarar var diye düsünüyoruz...



Arınç'a suikast olayında müthiş iddia




Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast tartışmalarında çok tartışılacak bir iddia da Fatih Altaylı'dan geldi.


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiasıyla ilgili sis perdesi henüz aralanmadı. Polis ve askerin açıklamaları birbiriyle çelişirken Habertürk Gazetesi yazarı Fatih Altaylı kulislerde konuşulan, ama çok dile getirilmeyen bir başka iddiayı yazdı. Altaylı'nın bugünkü köşesinde yer alan yazıya göre, Arınç'ın evinin yanında yakalanan askerler Arınç'a suikast için değil, TSK'dan Arınç'a bilgi sızdıran askeri takip ediyordu.

İşte Altaylı'nın o yazısı:

Köstebek ihbarı!

Çok güvenilir bir kaynaktan aldığım bir bilgiyi doğrulatmak için çok uğraştım.
Kaynağıma güvenmediğimden değil. “Double check” yapmak için.
Doğrusu “double check”i başaramadım ama kaynağıma güvendiğim için bunu yazmak gerek diye düşünüyorum.
Bülent Arınç’ın oturduğu sitenin önünde yakalanan iki subayı ve ardından ortaya atılan “Arınç’a suikast girişimi” iddialarını hepiniz biliyorsunuz.
Benim anlatacaklarım ise o gece “aslında ne olduğu” ile ilgili.O gece Genelkurmay Özel Kuvvetler’i arayan bir kişi, “Genelkurmay’ın askeri bilgilerini sızdıran üst düzey subay, şu anda Bülent Arınç’ın evinde, AKP’lilerle buluştu” istihbaratını verir.
Bunun üzerine o iki subay, Arınç’ın evini gözetlemek ve “köstebek subayı” belirlemek üzere Arınç’ın evinin bulunduğu sitenin önüne giderler.
Aynı anda, numarası ve yeri daha sonra tespit edilen ankesörlü bir telefondan Ankara Emniyeti aranır ve kimliği meçhul bir kişi, “İki subay şu anda Bülent Arınç’ın evinin önünde Arınç’a suikast yapmak üzere” ihbarında bulunur.
Alarma geçen polis, güvenlik önlemlerinin zaten yoğun olduğu bölgede hemen operasyon düzenler ve içinde iki askerin bulunduğu otomobil yakalanır.
Bu arada olay yerinin hemen yakınında bulunan bir başka otomobil vardır ancak operasyon sırasında bu otomobil kaçar ve yakalanamaz.
Kaynağım, “Ortada ne bir suikast var ne de başka bir şey. Zaten savcılık da bu görüşte. Yakalanan subayların ne üzerlerinde, ne otomobillerinde, ne de
evlerinde bir suç unsuruna rastlandı. Kâğıtta adres olduğu
doğru ama amaç köstebek yakalamaktı” diyor.
Olabilir mi?


Internethaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Arl 28, 2009 6:30 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

rte demis ki;
Alıntı:
Herkes görevi neyse yapacak

Ülkede bir kaos varmış, sokaklar çatışma alanıymış, TV’de döndüre döndüre bunları gösteriyorlar. Öyle anlar geliyor ki, kurumlar birbirine girmiş sanıyorsun. Kim girmiş birbirine canım. Beşeri, insani şeylerden kaynaklanan yaklaşımlar olur. Bu devletin bir tanımı var. Bu tanım içerisinde her kurum, Anayasa ne tanım yapmışsa nereye oturtmuşsa herkes onu yapacaktır. Güvenlik güçlerimiz de yargımız da tanım ne ise görevini yapacaktır.
Hatalar eksikler yok mudur? Vardır. Ama bir yerden yakalayıp kurumlar arasında sorun varmış gibi göstermenin yararı olmaz. Her türlü iddia soruşturuluyor. Suç işleyen ayrım gözetilmeden yargının önüne çıkarılıyor. Ak ile kara ortaya çıkarıyor. Siyasetçiler olarak biz de sorumluluğumuzu, hukuk çerçevesinde üzerimize düşeni yapıyoruz. Kurumlar içinde hata yapan varsa asla ve asla tüm kuruma mal edilemez. Herkesin sorumlu davranması gerekiyor. İddialarla, dedikodularla, söylentilerle ülkenin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur.

Ucuz gösteri yapmaya devam eden cesur yurek!!! rte; milletin gözünün içine baka baka yalanları bağırmaya devam ediyor.
Asli görevlerini bir tarafa bırakarak emrindeki birimlere ;adalet başta olmak uzere kritik görevlerde bulunanları dinletme emri verdigi ortaya çıktığı halde,o makamda oturmaya devam eden rte;hem ortalığı birbirine geçirip ülkeyi kavga ve kaos ortamına sürüklüyor,ondan sonra da kurumlar arasında bir çatışma yok diyor.
Her ne iş ise bu ülkede araştırılan hep ya yargı ya da ordu oluyor.Bunlara saldırttığı birimlerin görevini yaptığını iddia ediyor,ve işinizi daha da iyi yapın bulun bir şeyler diyor.
rte yalnızca irticanın degil,kanunsuz eylemlerin de odak noktası haline gelmiş durumda.
Gazete patronlarına şantajlar,millete korkutmalar,küfürler,iş adamlarına tehditler gırla.
Peki ,yasal görevlerini kurumlara ihtar eden rte neler yapmıyor?
1-Denizfeneri olayını pas geçiyor.Soruşturma emri vermiyor.
2-Dibine kadar pisliğe batmış zahit akman ı hala daha görevde tutabiliyor.
3-Boğazına kadar pisliğe batmış akepeli belediyelerin yolsuzlukları hakkında sayıştay ve mülkiye müfettişlerinin verdiği raporlar üzerine alınmış lüzum-u muhakeme kararlarına rağmen,zanlıları koruyor,içişleri bakanlığı vasıtası ile bunların mahkemeye çıkarılması için gerekli emirleri vermiyor.
4-Dokunulmazlara dokunuyorum diye hava atarken;meclise taşıdığı ve çoğunu bakan yaptığı eski teşkilat elemanlarına ve kendisine dokunulmasın diye,dokunulmazlıkları kaldırmıyor.
5-Ortalıkta dolaşmaktan,seyahat etmekten deveti idare edecek zamanı kalmıyor.Zaten ne gerek var ki,her şey kendi haline bırakılmış.Yapılan şey,bir korku ,kaos ortamı yaratmaktan başka bir şey degil.Şimdi de eczacılara taktı kafayı!
Bunlar saymakla da yazmak la da bitmez.
Peki bu rte neler yapıyor bir de ona bakalım.
1-Kritik görev icra eden personeli,kgb,cia gibi dinletiyor.İzin falan önemli degil.
2-Adalete karışıyor,yönlendiriyor.Olmasa da bulun bir şeyler anlamına gelecek konuşmalarla kolluk kuvvetleri ve yargıyı yönlendiriyor.
3-Bu ülkenin millet tarifine uymayan yeni tanımlar ortaya koyarak,bu tanımların anayasaya uymaması üzerine anayasa degiştirmeye kalkışıyor.Anayasayı ilga suçunu meclisi kullanarak gerçekleştirmeye çalışıyor.
4-Sınırlarda terörist af seyyar mahkemeleri kurduruyor,pişman degilim diyen eli kanlı şerefsizleri,pişmanlık yasasından yararlandırıp serbest bırakıyor.
5-millete sürekli yalan söylüyor.Ülkeyi olduğundan farklı gösteriyor.
Bunlar da yazmak la bitmez.
TÜM BUNLARI YAPIYOR,YA DA YAPMASI GEREKENLERİ YAPMIYOR.
Ondan sonra da hukuk,anayasa,demokrasi,özgürlük diye diye bunların hepsini tepeliyor.
Sonra da geçiyor ekranlara,konuşmaktan başka bir şey yapmıyor.Attığı zaman d mangalda kül bırakmıyor.
Sanıyorum ki siyasi tarih böyle bir başbakanı bugune kadar hiç görmedi,bir daha da görmeyecek.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Arl 28, 2009 6:53 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

yenicag sayın Altemur KILIC dan alıntıdır:
Alıntı:

Çukurlar vadisinde pusu
Son saatlerde Ankara’da öylesine olaylar yaşandı ki, itiraf edeyim benim havsalam almıyor... Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a suikast iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında Seferberlik Tetkik Kurulu’nda, “Mühürlü” kozmik evrak odalarında ve bilgisayarlarında savcıların talebi ve mahkeme kararıyla üst üste aramalar yapıldı... “Suikast” planı ile bağlantılı olduğu düşünülen 8 askeri personel tutuklandı!
Sisler dağılıncaya kadar yorum yapmamak, kesin bir hükme varmamak isterdim... Bu olanlar herhalde bir kâbustu, “uyanacağız” derdim... Daha gerçekçi olarak, “Olamaz dediğimiz çok şeyler oldu, bunlar da oldu” diye ya sabır der sonucu, açıklamaları beklerdim.
Fakat şimdiki zamanda olayların gelişmesi kimseyi beklemiyor; uçurumum kenarındayız. Ve maazallah, bir iç çatışmanın ayak sesleri geliyor! Ordumuza en fazla muhtaç olduğumuz bir zamandayız!
Ve olaylar o kadar çabuk gelişiyor ki, beklemeye, tevekküle, sabra vakit yok...
Sonunda olamaz denen olmaması gereken oldu... Savcılar polislerle, askerlerle çatışmak pahasına Genelkurmayın hassas, gizli bir birimine, tabir caizse, Ordunun “harimi ismetine” girdiler!
Bu, belki şeklen, yasalara göre caiz olsa da, gerçek dünyada, geleneklere göre çok vahim bir ilk! “Sakalın üzerinden bir defa fareler geçerse, yol olur” ve sonra neler olmaz! Genelkurmay Başkanının makam odası, Başkanlığın çok kozmik bölgelerine de ulaşılır ve hatta Genelkurmay Başkanı da tutuklanır...
En demokratik ülkelerde, özellikle savunma hususunda yasalarda belirtilmese de, bazı “olamazlar” yapılmayacaklar vardır... Mesela, Amerika’da FBI’ın, CIA’nın Pentagon’a baskın yapacağını, İngiltere’de, Scotland Yard’ın, Savunma Bakanlığında böyle araştırmalar yapacağını düşünür müsünüz!...
Tabii ki yargıya, yargıçlara, savcılara “güven” ve saygı lazım. “Onlar da nihayet Devletin unsurları” diyeceksiniz ama, acı duyarak, açıkça söylemeliyim; son yıllarda yaşananlardan sonra hukuk ve güven mi kaldı..? En azından “arayalım” derken bilgisayarlara, “köstebekler” ve “düzmece” bilgiler yerleştirilmeyeceği ne malum!
Aslında yargıya ve polise güven kalmamış olması çok acı, vahim bir durum; Kim, kimler sebep oldu buna?
Ben açık söylemeliyim; bu olayda da bir fesat, komplo, Orduya karşı öteden beri sürdürülmekte olan “topyekûn” tersine orantılı bir saldırı olduğundan şüpheleniyorum! Birileri, ülkenin, bu kargaşalı döneminde, ilk ve son savunma hattımız olacak Türk Ordusunu saf dışı bırakmak, pasifize etmek istiyorlar!

Sonuç
Durumun, olayların, dalgalanmaya bırakılmasına tahammülü kalmadı... Herkes, ama herkes, imalı, cinaslı sözde “açıklamaları bırakıp, açık konuşmalı” ve olayları oluruna bırakmamalıdırlar!
Bunu asıl yapması gereken Başbakan... Bugünkü MGK toplantısından sonra yayınlanacak sonuç belgesi de herhalde, açıkladıklarından fazla “açıklamadıklarından” ibaret olacak!
Sözüm asıl, haddim olmayarak, Orgeneral İlker Başbuğ’a! Bu puslu hava dağıtılmaz ve her türlü iddiaya ve şayiaya açık bırakılırsa, halkın Ordusuna karşı güveni kalmaz.. Oysa, bütün kurumlara güvenin kalmadığı ortamda, Türkiye’nin varoluşunu sağlayacak ve devam ettirecek tek dayanağımız Türk Ordusudur!


Dun ben de bu kaygılar icerinde o yazıyı kaleme aldım.Altemur Agabeyle tamamen ayni görüşteyim.Bu iş bununla sınırlı kalmayacak,genelkurmay başkanına kadar da gidecek.
Hatta iddia ediyorum,bununla da kalmayacak,silahlı kuvvetler terhis edilecek.
rte nin ikide bir ağzında geveleyip durduğu budur.Dur yeter artık!denilmedigi sürece,bu iş o noktalara doğru hızla gidiyor.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Arl 29, 2009 10:30 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hurriyet den alıntı:
Alıntı:
Güreş: TSK'nın itibarını zedeliyorlar










Saygı ÖZTÜRK/ ANKARA 29 Aralık 2009




“Özel Harp Dairesi”ni kaldırıp yerine “Özel Kuvvetler Komutanlığı”nı kuran dönemin Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral Doğan Güreş, “Bu kuvvetin yaptığı işler gizlinin de gizlisidir. Takdir edileceğine yasadışı bir kuruluş gibi gösterilmesi TSK’yı rahatsız ediyor, itibarını sarsıyor” dedi.


ÖZEL Harp Dairesi’ni kapatıp yerine Amerika ve İngiltere’deki örnekleri alınarak Özel Kuvvetler Komutanlığını kuran dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, bu komutanlığın görevlerinin “gizlinin gizlisi” olduğunu belirtti, “Ancak hiçbir yasadışı işleri olmak, onlara kimse yasadışı emir de veremez” dedi. Güreş, Seferberlik Tetkik Kurulu’nun aranması da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin itibarını sarsıcı nitelikte olduğunu söyledi.

Seferberlik Tetkik Kurulu’nun görevinin Türkiye’nin işgal edilmesi, düşman kuvvetlerinin topraklarıma girmesi halinde, halkı örgütlemek ve düşman kuvvetlerine karşı mücadele etmekle görevli olduğunu belirten Güreş, Hürriyet’e şunları söyledi:
Seferberlik Tetkik Kurulu’nda kimlerin görev alacağı isim isim bellidir. İnsanlar gizli değil ama kimin ne yapacağı gizlidir. Burası Özel Harp Dairesi’nin bir birimi olarak kurulmuştu.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın kurucusuyum

Özel Harp Dairesi’ni, Genelkurmay Başkanlığım dönemimde kaldırdım. Çünkü, değişen askeri koşullara göre görev talimatı çok basitti. Oysa aynı konuda dünyadaki değişik ordular değişik sistemler uyguluyorlardı. İngiltere’ye, ABD’ye gittim. Orada kişisel dostluklarımla da çok özel bilgiler aldım. Özel Harp Dairesi’nin yerine kurulacak Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın fiili bir güç olması lazımdı. Dönemin çok kıymetli generalleri ve subaylarıyla birlikte Özel Harp Dairesi’ni kapatıp Özel Kuvvetler Komutanlığı’na dönüştürdük. Silah, araç gereçlerini de ona göre aldık.
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın görev şekli değişince, Seferberlik Tetkik Dairesi de normal bir ünite olarak tutuldu.

Yasadışı emir veremez

Özel Kuvvetler, özel hallerde savaşan kimselerdir. Orada terhis olacak kimse yoktur. Hepsi muvazzaf subay ve astsubaylardan oluşur. Genelkurmay Başkanlığım döneminde fevkalade işler yaptılar. Bu kuvvetlerin takdir edileceğine suikast iddialarıyla gündeme getirilmesi Türk Silahlı Kuvvetleri’ni rahatsız eder, itibarını sarsar.

Özel Kuvvetler Komutanlığı’na yasadışı emir vermenizin imkanı yok. Ona yasadışı bir emir vermek suç. Suçlar da hiçbir zaman gizli kalmaz. Bu suçun duyulmamasına imkan yok. Ayrıca, yasadışı emri yerine getirmek de suçtur.




Özel kuvvetle komutanlıgını kuran sayın Güreş paşa böyle diyor.
Peki genelkurmay bugun yapılan açıklamada bakalım ne diyor?
hurriyet den alıntı:

Alıntı:

TSK'dan arama açıklaması














29 Aralık 2009




Arınç'a suikast iddialarının ardından gözaltına alınan 8 subayın bürolarında yapılan arama ile ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir açıklama geldi. Kozmik odada cuma gününden beri süren aramayla ilgili açıklamla şöyle:


DÖRDÜNCÜ ARAMA

Ankara Seferberlik Bölge Müdürlüğü'nde cuma günü başlayan aramalara dün gece verilen ara bu sabah sona erdi.
Sabah 11.00 sularında arama bir kez daha başladı.
"Yürütülmekte olan bir soruşturma kapsamında, Ankara Seferberlik Bölge Başkanlığında 26 Aralık 2009 günü içeriği Devlet sırrı niteliğindeki belgeleri kapsayan bölümde başlatılan arama faaliyeti, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 125'inci maddesi uyarınca ilgili Hakim tarafından bizzat yapılmaktadır.

Tek Hakim tarafından yapılmakta olan bu inceleme sürecinde, doğal olarak dinlenme ve idari işler için aralar verilmekte, bu nedenle inceleme süresi uzamaktadır.

Tamamen yasal çerçeve kapsamında yürütülmekte olan bu incelemenin bir müddet daha devam edebileceği anlaşılmaktadır."



Bu açıklamada bir üzüntü,bir esef,bir kaygı var mı?Hayır yok.
Bir rahatsızlık belirtisi var mı?Hayır yok!
Devletin çok gizli sırları bir hakimin sütüne havale.Peki bu hakim ne kadar guven ve guvencede?Bu hakimden herşeyin öğrenilip de basina bir kursun sıkılmayacağının sonra da eline silah verilmeyeceginin garantisi ne?
MAŞAALLAH MAŞAALLAH KIRKBİR KERE MAŞAALLAH!
Karargahlar basılıyor.Yazı ile tsk dan istenilecek belgelere polis ve savcı zorlaması ile ulaşılıyor.İktidar tsk yı suç çetesi ilan etti edecek.GENELKURMAY OLAYI ÇOK SIRADAN BİR İŞLEM OLARAK GÖSTERECEK AÇIKLAMALARDA BULUNUYOR.NEYE GÖRE?
DIŞARIDAN YAPILDIĞI İDDİA EDİLEN BİR İHBAR TELEFONA GÖRE!
Biz rte nin bu ülkeyi sattığını,peşkeş çektiğini ihbar degil,gerekçeleri ile birlikte söylüyoruz.
Ama ona kimse dokunamıyor.
Tsk yı yöntenler kusura bakmasın,artık ben acizane falan degil,işin sonunu göremeyen paşalara açıktan uyarıda bulunuyorum.
Lütfen kırmızı alarma geçin;sizler karagahlarınızda,birlik yöneten komutanlar da kışlalarında yatıp kalkmaya başlasın.İnanın orada evlerinizdeki sıcak yataklardan çok daha fazla guvence içerisinde olursunuz.Yoksa yakında toplanmadık paşa bırakılmayacak evinden!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Arl 30, 2009 1:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:




İşte her şeyi bilen adamın şeceresi





Kozmik odaya o girdi, devletin sırlarını öğrendi. Bir anda Türkiye'nin en çok merak edilen ismi oldu.


Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a suikast iddiaları üzerine Seferberlik Tetkik Kurulu'nda yaptığı dört arama ile adı, "Her şeyi bilen adama" dönüştü.

Hakim Kadir Kayan önemli davaların adamı olarak da dikkat çekiyor.

DGM’ler kaldırıldıktan sonra 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde üye olarak görevlendirilen Kayan, Danıştay’a saldırı başta olmak üzere “Atabeyler Çetesi”, Sauna Çetesi, Vatanseverler Güç Birliği gibi pek çok davada yer aldı. Bu davaların ortak özelliği tamamının Ergenekon soruşturması ile ilişkilendirilmesi.

Hakim Kayan Danıştay ile Ergenekon davasının birleştirilmesi yönünde oy veren hakimlerden biri.

GÜLEN’E BERAAT VERDİ

Hakim Kayan’ın baktığı önemli davalardan biri de Savcı Nuh Mete Yüksel tarafından Fethullah Gülen’e açılan dava. Kayan, Yüksel’in 2000 yılında, “laik devlet yapısını değiştirerek yerine dini kurallara göre devlet kurmak için yasadışı örgüt kurduğu” suçlamasıyla açtığı davada üç kişilik mahkeme heyetinde yer aldı. Suç unsuru oluşmadığı için Gülen’in beraati yönünde oy kullandı.

Internethaber



MHP´nin aciklamalari ve hakimin seceresini üst üste koydugunuzda mesele anlasilmistir. Burdaki amaci görmek icin dagdaki coban gözüyle bakmak dahi yeterli olacaktir.

Gül´ün de TSK´ya sahip ciktigi falan yoktur. Köyde iki kisi kavga ederken seyreden cocuklar basparmaklarinin tirnaklarini kavga daha da kizissin diye birbirine sürterdi. Yapilan aciklamalarin altinda bu hareketi rahatca görebiliyoruz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cum Oca 08, 2010 10:37 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Korunağımızın çatısını ayakta tutan direklerden biri daha, hızla yıpratılıyor...

"Fettullahçı gladyo" yapılanmasının önündeki enbüyük engel olan TSK, hızla yıpratılmaya çalışılıyor...

Bir damat veya gelin ailenin ne kadar içindedir ? Sadece gerektiği kadar. Onların benim "babam" onlarınsa "kayınbabası" olan insan hakkındaki karalamalarına ne kadar inanılır ???

Buradan bakacak olursak; TSK bizim babamız, RTE ve fetoş da dışarıdan aile içine sokulmuş damatlardır...

Bu kadarı bile konuyu özetliyor aslında...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1