Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - KALKIŞMA TEHDİDİ
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 4. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pts Arl 07, 2009 5:03 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Nihal Atsiz in TURK ORDUSUNA KARSI DONKİSOTLAR adlı makalesinden alıntıdır.
Alıntı:
Sarhoş keçinin dövüşmek için dağa çıkıp kurt araması gibi banka soyup adam kaçırmakla kendilerini dev aynasında görmeye başlayan Don Kişotlar da çaldıkları silâhlarla dağlarda Türk ordusunu yenmeyi tasarlıyor, bu konuda Amerikalıların Viyetnamdaki başarısızlığından cesaretleniyorlarmış.

Amerikan ordusu Türk ordusuyla ölçüştürülemez. Amerika'nın malik olduğu silâh üstünlüğü ve asker sayısıyla Türk ordusu orada bulunsaydı Viyetnam'ı birkaç ayda hallaç pamuğu gibi atardı. Bu sözümüzün delili şu:

1925 kışında Şeyh Sait isyanı olduğu zaman Türkiye 12 yıllık savaştan çıkıp İmparatorluğunu kaybetmiş, yorgun, parasız, yolsuz, uzmansız bir devletti. Lozan Barışı yapılalı üç yıl olmuştu. Devlet piyade ve süvariyle biraz topçudan kurulu bir orduya malik, tanksız, beş on eski uçağı olan, henüz yerleşmemiş bir cumhuriyetti. Musul meselesinde bize güçlük çıkarmak için İngiliz kışkırtmasıyla başlayan Şeyh Sait isyanında devletin silâh üstünlüğü birkaç uçağı ile makineli tüfeklerinde idi. Kışın o dağlık bölgelerde, o zaman hepsi koşulu olan toplar işe yaramıyordu.

İsyan 13 Şubat 1925'te başladı. Palu, Hani, Genç, Varto, Silvan vesaire asilere katıldı. 30-40 bin kişilik bir kuvvet oldular. Türk ordusu, hazırlıklarını 1 Nisanda tamamlayarak taarruza geçti. 15 Nisanda Şeyh Sait'in yakalanmasıyla isyan söndürüldü.

Sizler kürtçü deniz gezmiş ve ekibinin 70 lerde yaptıkları eylemler ardından gelen 12 mart muhtırası üzerine atsizin kaleme aldıgı bir yazıyı sundum.
Makalenin ilginçliği,gundem de olan kalkışma olaylarına çok benzemesidir.
Peki iktidara soralım.Neden bu olaylar onlenemiyor?
Panzerleriniz mi yok?Helikopterleriniz mi yok?Gece görüş dürbünleriniz mi yok?Merminiz cephaneniz mi yok?Uçaklarınız mı yok?Tanklarınız mı yok?Neyiniz eksik?Neyiniz eksik ki,bu eşkiya ve onun meclisdeki uzantıları ile pazarlıka girişiyorsunuz?
O eli kanlı bebek katilini neden hala daha konuşturuyorsunuz?Neden ayaklanan o yerlerin üzerinden jetlere 3 ihtar sortisi yaptırmak aklınıza gelmiyor?Neden kandil e harekat yapıl mıyor?Neyiniz eksik,neden ve kimden korkuyorsunuz?Türk ordusuna güveniniz mi yok?
Neden özel timleri geri çektiniz?
Çünkü terörü önlmek degil,teröre teslim olmayı düşünüyorsunuz.çÜNKÜ VEKİLLERİNİZ,BAKANLARINIZ,İDARECİLERİNİZ PKK AĞZI İLE KONUŞUYOR.ÇÜNKÜ GEÇMİŞ DE TERÖRLE SAVAŞMIŞ DEVLETİ NEREDEYSE YARGILAYIP MAHKUM ETTİRECEKSİNİZ?
O ZAMAN YAPTIK,BAŞARDIK?BUGUN NEDEN YAPAMIYORUZ?
BİRİLERİ YAPTIRMAYIP ELİNİZİ KOLUNUZU BAĞLIYOR VE AÇIKLARINIZ İÇİN SİZE ŞANTAJ YAPIYOR DEGİL Mİ?İKTİDARDAN BİLE KAÇACAKSINIZ AMA BIRAKMIYORLAR DEGİL Mİ?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Per Arl 10, 2009 12:31 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:
Van'da Orduevi taşlandı Paylaş



VAN, (DHA) 10 Aralık 2009




DTP’nin Van’da düzenlediği ‘Barış ve Demokrasi Yürüyüşü’ olaylı başladı. Öğlen saatlerine doğru Van-Hakkari karayolu üzerinde bulunan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı yakınındaki Sebze Hali önünde toplanan kalabalık, buradan kent merkezine doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş sırasında bir grubun polise taş atmaya başlaması üzerine olaylar çıktı, Orduevi de taşlandı. Polis göstericileri göz yaşartıcı bomba ve basınçlı su kullanarak dağıtmaya çalıştı.



Ne günlere kaldik yarabbi?Ordu evlerini taşlamak da artık serbest olmuş.Kürtçülere her şey serbest.Lütfedip de su sıkmışlar,gözyaşartıcı bomba atmışlar.
Devlet nerede?Kürtçüler alanlarda.Kürtçüler yakıyor,yıkıyor,taşlıyor;ama ortada devlet yok.
Siz daha açıldıkça açılın,saçıldıkça saçılın.Sizin gücünüz bu vatana bağlı milliyetçilere,şehit ailelerine yetiyor!Biz gidip bir dtp binasını bassak alayımızı içeri alırsınız degil mi?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt May 15, 2010 8:34 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet den alıntı:
Alıntı:

BDP yürüyüşüne 20 bin kişi katıldı

Ramazan YAVUZ-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR / DHA 15 Mayıs 2010



DİYARBAKIR'da BDP il başkanlığı tarafından operasyonların durdurulması, yeni Anayasa paketine karşı durulması ve İran'da 4'ü PJAK'lı 5 kişinin idam edilmesini protesto etmek amacıyla düzenlenen yürüyüşe 20 bin gösterici katıldı. Yürüyüş sonrası tehdit gibi açıklamalar yapan BDP Bitlis Milletvekili Nezir Karabaş “Bu politikalar sürerse Kürt halkı yemin ediyorum sadece gerilla mücadelesiyle kalmayacak yaşamı cehenneme çevirecek" dedi. BDP Diyarbakır İl Başkanı Nijad Yaruk ise, "Kürtler eski Kürtler değil. Diz çöktürmeye çalıştığınız bu halkın önünde diz çökeceğiniz günler yakındır" dedi.


YÜRÜYÜŞTEN KARELER



Bu nasıl bir ağır kışkırtma,nasıl bir hesapsız kitapsız laf dır?
Bir ülkeyi ayrıştırmak,parçalamak bir iç savaş çıkartmak için için bundan daha etkili laflar edilemez.
Türk ve diz çökmek!Bu lafları ancak Türk milletini hiç tanımayan odun kafalı insanlar edebilir.
Tabiidir ki;söyleyene değil söyletenlere bakmak lazım.Kimdir bu lafları söyletenler.? terör yığınına her türlü desteği veren başta abd ve israil olmak üzere emperyalist devletler;içeride de onların taşaronluğunu yapan işbirlikçi akepe iktidarı.
Hayır bu demokrasi falan değil.Bu rezaletin son perdesi.Böyle bir siyasi parti olamaz,böyle bir siyasi parti yaşatılamaz.Böyle bir siyasi partinin çalışmalarına ve meclis de temsiline izin verilemez..Ortada böyle konuşan bir siyasi çete dolaşıyorken açılım falan yapılamaz.Bu; apaçık milletimize karşı bir tehditdir.Bu şartlar altında yapılacak bir açılım,demokrasi falan değil;bu tehdit ve kışkırtmalardan tırsmak,teslim olmak anlamına gelir.mhp bu konudaki çok doğru ve haklı görüşünü defalarca dile getirdi.Bu çete kayıtsız şartsız teslim olacak,silahını bırakacak ve devletin adaletine sığınacaktır.
Türkiye de etnik bir açılıma ve iyileştirmeye değil,genel olarak millete karşı bir açılım,bir iyileştirme,gelir dağılımındaki uçurumu ortadan kaldırmaya ve vatandaşlarımızı iş sahibi yapmaya yönelik bir açılıma ihtiyaç vardır.
Bu milleti bir lokma ekmeğe muhtaç ederek;işsiz güçsüz bırakarak,kendi yandaş ve sosyeteni yaratarak,ülkedeki en büyük makamdan en küçük kadroya kadar yandaşlarla doldurmaya devam ederek daha fazla demokrasi falan diyerek kandırmaya kalkışmayın.Aç insan bitmiş mahvolmuştur.Gözü hiç bir şey görmez.
Devletin bekasının önündeki en büyük tehdit ne kürt,ne demokrasi ne şu ne de budur.Yoksulluktur,fakirliktir,çaresizliktir,açlıktır.Çaresiz ve aç insanları kandırarak,muhtaç ederek,seçim zamanları bir koli erzak ile yönlendirip,iktidarını sürdürmek;en büyük alçaklık,namussuzluk ve şerefsizliktir!En yüksek makamdan en küçük kadroya kadar "benden olacak"düşünce yapısı en büyük alçaklık ve adiliktir.Bu; rızkı ben veririm mantığıdır.Hiçbir şekilde kabulü mümkün değildir.
Bu devleti böyle mahkum ve yabancı milletlere muhtaç eden;idare sistemi değil;devleti yabancıların emir ve talimatları doğrultusunda idare ettiklerini sanan alçalmış siyasetçilerdir.
abd ye şuna buna güvenerek böyle saçma sapan laflar eden bu ayrılıkçı kürtlere şunu hatırlatırım.Bu kafa ile siz;temsil ettiğinizi iddia ettiğiniz insanları ancak felakete sürüklersiniz.Tarihe bakın,kimin kaç kez Türklerin önünde diz çöktüğünü,el öptüğünü görürsünüz.Baştaki iktidarın size dokunmamasına güvenerek böyle konuşmalar yapmanız çok fazla devam etmez.Bir gün ortam değişir,o yılan ,çatal dillerinizi size yedirirler!Aklınızı başınıza toplayın.
Akepe ve arkasındaki dış güçlere güvenerek atıp tutmanız fazla uzun sürmez.Sizden önce bu topraklardan ne kürtçüler geldi geçti.Onların akibetlerine bakmanız,ileride başınıza gelecekler hakkında size yeterli bilgiyi verir.Türk milleti sabırlıdır.Türk sıkıya geldiğinde kimse ile kıyaslanmayacak derecede değişir ve bir savaş makinası haline gelir.Yıllardır şer ittifaklarının tarih sahnesinden silmeye muvaffak olamadığı bir millete diz çöktürmeyi düşünmek;hayalden de öte bir ahmaklık ve dangalaklıktır.Bu şekilde konuşmaya devam ederseniz,asıl sokaklara çıkamıyacak olanlar kendinizsiniz.
Sizler gibi tasmalı itleri susturmak bizim için çok kolay.Aklınızı başınıza devşirin ve bu işleri bırakın.Bu ülkede bir gün yeniden sizin gibilerin sehpaları alanlara kurulacak.Ne sizin,ne de ağababalarınızın gayretleri;Tanrının bu millete verdiği seçkin görevi engellemeye yetmez.Gücünüz o programı engellemeye yetmez.Bugüne kadar sizlere verilmemiş görevi;kendilerini tanrının yerine koyan güçlerin vaatlerine kanarak almaya istekli olmayın.Sonunuz yine ,sizen önce ki kürtçülerden farklı olmayacaktır!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Pzr May 16, 2010 4:19 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu nasıl bir söz okurken şok yaşadım ve hala ellerim titriyor sinirden zorlanarak yazıyorum şerefsiz İnşallah verdiğim cevabı okumak nasip olur....Diz çöktürdük öyle mi ?

1) Ekmağimi mi paylaşmadım!!!
2) Seni meclisime mi sokmadım!!!
3) Yoksa senden başbakan yahut cumhur başkanı mı olmadı!!!!


Sizin onca yaptığınız şeyi sineye çektiğimiz halde neler mi?

1) Toprağım bölünürken düşmanıma değil bana silah tuttun!!!
2) En çok isyan çıkaran sen oldun!!!
3) Yetmedi yıllarca çocukların okusun diye ben kampanyalar düzenlerken
sen bizim çocuklarımızı yetim bıraktın!!!!

HEYYYY!!! Bu maddelerden 50 tane daha rahat dizerim de sen ve senin gibi yediği çanağa pisleyenler yüzsüzdür ne diyeyim daha NANKÖRSÜN!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Pzr Haz 27, 2010 12:53 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

vatan dan alıntı:
Alıntı:

Diyarbakır'da Şeyh Said anılacak!

Bir zamanlar adı bile anılamazken, artık posterleri caddelere asılıyor

Ramazan YAVUZ / DHA
--------------------------------------------------------------------------------


CUMHURİYET'in kuruluşundan sonra Güneydoğu'daki en büyük isyanı başlatan ve yakalandıktan sonra 47 arkadaşı ile birlikte Diyarbakır'da idam edilen, 4- 5 yıl öncesine kadar adının bile anılmasından korkulan Şeyh Said ve arkadaşları için Diyarbakır'da anma etkinliği düzenleniyor. Yarın başlayacak etkinlik nedeniyle Şeyh Said'in fotoğrafları bulunan dev pankartlar Diyarbakır caddelerine asılıyor, fotoğrafları duvarlara yapıştırılıyor.

Diyarbakır'ın Dicle İlçesi'nde 1925 yılında başlatılan ve kısa sürede bölgenin bir çok yerine sıçrayan isyanın liderliğini yapan ve isyan bastırılıp yakalandıktan sonra 47 arkadaşı ile birlikte Diyarbakır'ın Dağkapı semtinde idam edilen Şeyh Said ve arkadaşları için bir dizi anma etkinliği düzenleniyor. Her yıl sadece kentteki İlami Kürt dernekleri tarafından düzenlenen etkinliklere geçmiş yıllarda pek katılmayan Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Demokratik Toplum Kongresi (DTK), bu yıl destek verme kararı aldı.

Kendilerine Dicle Fırat Diyalog Grubu adını veren bir oluşum tarafından organize edilen anma etkinliklerine BDP ile DTK'nin yanı sıra, Kürtçe yayınlanan Nubihar dergisi, Çıra Kültür Merkezi ile Din Alimleri Yardımlışma ve Dayanışma Derneği (Diay-Der) de destek veriyor.

OLUMLU KARŞILANDI

Birkaç yıl öncesine kadar insanların adını bile ağzına almaktan çekindiği Şeyh Said ve arkadaşlarının anma töreni için hazırlanan pankartlar artık rahatlıkla caddelere asılarak insanlar etkinliklere davet ediliyor. Üzerinde Şeyh Said'in fotoğrafı bulunan, `Şeyh Said efendi ve 47 arkadaşının idamının 85'inci yıl dönümünde düzenleyeceğimiz panel ve mevlide tüm halkımız davetlidir' yazılı pankartları ilk kez gören vatandaşlar, "Daha önce değil fotoğraflarının asılması, adını bile kimse korkudan telafüz edemiyordu. Şimdi ise caddelere, sokakları afişleri asılıyor. Bu gelişmeler çok iyi. Yasaklar kalktığı sürece bölgeye barış gelir" dedi.

Şeyh Said'in pankartlarının yanı sıra aynı duyuruların yer aldığı fotoğraflı afişler, elektrik direkleri ile boş bulunan duvarlara yapıştırıldı.

ASILDIKLARI ALANDA ANILACAKLAR

28 Haziran günü tarihi Ulu Cami önünde Şeyh Said ve arkadaşları için basın açıklamasıyla başlayacak etkinlikler, 29 Haziran saat 14.00'te Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Cegerxwin Kültür Merkezi'nde düzenlenecek panelden sonra Şeyh Said ve arkadaşlarının 1925 yılında asıldığı Dağkapı meydanında basın açıklaması yapılarak, mevlit okunmasıyla sona erecek.

Etkinliklere BDP ile DTK'den yetkililerin yanı sıra Şeyh Said'in torunları Abdillulah Fırat, Diyadin Fırat, Bedri Fırat, Samed Bilgin, Felat Özsoy ile Tahsin Sever de katılıyor.


Bu ülkede kalkışma yapmış,muhakeme edilip asılmış birisi kutsanıyor.
Yarın seyyit rıza için de bu eylem yapılacak,daha öbür gün menemen olayı failleri için bunlar yapılacak,deniz gezmişler için yapılacak,yapılacak oğlu yapılacak!
Peki bu nereye gider.Nasıl olur da cumhuriyet kanunlarına göre idam cezasına çarptırılmış bu mücrimler kutsanır?Buna nasıl izin verilir?
Buradan en başta başkomutan makamında oturan ve onun askeri forsunu kullanan Abdullah Gül başta olmak üzere,rte ye;yüksek mahkemelere,cumhuriyet savcılarına,tsk yı yönetenlere,emniyet müdürlerine,alayına birden soruyorum!
BU ÜLKEDE GEÇMİŞİN TÜM MAHKEME KARARLARI İLE Mİ HESAPLAŞILACAK?BU DENSİZLİKLER NEREYE KADAR GİDECEK?SAYIN CUMHURİYET SAVCILARI,BU NE İŞTİR?BUNU ENGELLEMEK İÇİN KİMDEN EMİR BEKLİYORSUNUZ?SİZ CUMHURİYETİN SAVCILARI MISINIZ YOKSA BAŞKA BİRİLERİNİN Mİ?
TUM YETKİ VE SORUMLULARA SORUYORUM BURADAN!
BU ÜLKENİN SAHİBİ KİM?BU ÜLKEYE SAHİP ÇIKMIYORSANIZ,BU VATANIN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAK UĞRUNA ACABA BİZİM Mİ DURUMA EL KOYMAMIZ GEREKİYOR.YANİ DAHA AÇIK SORUYORUM,TÜRKLERİN KALKIŞMASI MI GEREKİYOR SİZLERİN KIMILDAYIP DA GÖREVLERİNİZİ YERİNE GETİRMENİZ İÇİN?
BU ÜLKE;CUMHURİYET KANUNLARINA GÖRE Mİ İDARE EDİLİYOR YOKSA BEN ŞU KADAR OY ALDIM,KAFAMA GÖRE TAKILIR İSTEDİĞİM GİBİ YÖNETİRİM DİYENLERİN KEYFİNE GÖRE Mİ?BU REZALETİ KİM ÖNLEYECEK SİZCE?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Haz 28, 2010 8:27 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kafamizi duvarlara da vursaniz, prangalar da cekseniz IKNA OLMAYACAGIZ...


Tanri ikna olmayan Türkleri korusun...





Alıntı:
Mesele Türkleri ikna etmek…



Demokratik açılımda gözden kaçan bir yaklaşım yanlışı...




KÜRŞAD OĞUZ



Başbakan Erdoğan, son günlerde üst üste gelen karakol baskınları, şehit haberlerinin ardından yine de açılımdan taviz verilmeyeceğini söyledi; farklı kesimlerden de bunun doğru olduğu yönünde açıklamalar yapıldı, destek geldi.

Evet bu doğru, çünkü Türkiye bu yoldan dönemez.

Ama açılımın içeriğinde gözden kaçan, ayrıntı gibi görünse de sonuca ulaşmakta çok önemli olan felsefi bir yanlış var…

Üstelik çözüm istemeyen PKK’nın bile gördüğü ve ona göre hareket ettiği bir yanlış:

Mesele, demokratik sistemdeki iyileştirmelerle Kürtler’i ikna etmek gibi görünse de, aslında mesele bu iyileştirmelerin yapılması gerektiğine dair Türkler’i ikna etmek.

Özellikle de “genç Türkler”i…



İKİ TÜRK’TEN BİRİ MUTLAKA…



A&G araştırma şirketinden Adil Gür, bir süre önce verdiği röportajda, bugüne kadar yaptıkları oy dağılımı anketlerinin genel bir sonucunu şöyle açıkladı: “Ülkede her iki kişiden biri hayatında en az bir kez MHP’ye oy veriyor ve bunu da daha çok gençken yapıyor.”

Bu şu demek: İlerde fikirleri değişip yumuşayabilir ama gençlerin en az yarısı, Kürt sorununa karşı daha sert önlemleri savunuyor –en azından açılımı savunmuyor.

Siyasetin bir kamuoyu yaratma faaliyeti olduğu açıksa, bu bilgi çok önemli.

AÇILIM BAŞLARKEN BİR KOMUTANLIKTA...
Kısa süre önce bitirdiğim kısa dönem geç askerlik günlerimde bunu doğrulayan pek çok örnekle karşılaştım.

Ankara’da, yani merkezi bir komutanlıkta bir ay boyunca birlikte yaşadığım, ülkenin değişik yerlerinden gelen 400’ün üzerinde üniversite mezunu, üstelik neredeyse yarısı öğretmen olan gençler İstanbul’da konuşulandan çok farklı şeyler düşünüyordu çözüm için.

O günler, tam da İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın açılım için farklı kesimleri turladığı günlerdi ve çok basit kelimelerle söylersem, açılım hiç de olumlu algılanmıyor, er gazinosunda haber bültenlerinde konu açılırsa bir süre sonra kanal değiştiriliyordu.



KİM SAVUNMUŞ OLABİLİR?



Size daha şaşırtıcısını söyleyim. Orada açılımı kim savunuyordu biliyor musunuz?

Arkadaşları güneydoğuda şehit düşen ve kendileri de bir dönem o coğrafyada görev yapmış uzman çavuşlar…

Bu gençlerin küçük bir kısmını empati kurmaya, meseleye daha akılcı ve sakin yaklaşmaya ikna edebildim ama çoğunluğu, sadece bir büyüklerine saygı göstermek zorunda oldukları için dinlediler beni.

Çoğuna bunu anlatmak mümkün olmadı.

Belli bir yaşa gelene kadar da fikirlerinin değişeceğini sanmıyorum.

Oysa onlar, onların bu sorunu algılayışı gelecek için çok önemli. Çünkü onlar “delikanlı” ve parlamaya, süzüp tartmadan harekete geçmeye çok müsait.




HASSA’DAN KİM MUTLU?



Askere gitmeden, yani Haziran 2009’da Newsweek Türkiye’de yaptığımız bir haberde, farklı alanlardan akademisyenlerle iki tarafın da “korkularının” –bölünme, parçalanma, kandırılma, vb.- çözümü nasıl sekteye uğrattığını konuşmuştuk.

Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi, sosyal antropolog Tayfun Atay şöyle diyordu: “Evet, Kürt sorununun çözümünde Kürtler’i ikna etmek zordur ama Türkler’i ikna etmek kadar zor değildir. Sadece gecikildikçe çok daha zor olacağı düşünülebilir. Ama Türkler’i ikna etmek de imkânsız değil ve buna inanmak zorundayız. Çözüme yaklaştıkça buna muhalif eylemler de, terör de artar. Sürekli kanayan bir yaraya neşter vuruyorsunuz çünkü.”

Bugünlerde PKK da buna oynuyor; çözüm isteyen Türkleri bu işin çözülmeyeceğine ikna etmek istiyor.

Bu yüzden Hatay Hassa’da iki köylünün “yanlışlıkla” vurulması, onların arayıp da bulamadığı şey.




ÇOĞUNLUK İKNA EDİLMELİ




Ama çözüm her zaman var.

Açılımın bir dönem olduğu gibi çok kapsamlı bir proje olduğunu ve ülkede yaşayan herkesin temel hak ve özgürlüklerini kapsadığını vurgulamak, ve bunun için gerekli yasal düzenlemelerde ısrarcı olmak akılcı bir yol olabilir.

Aynı haberde, Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi, iktisat doktoru ve sosyoloji profesörü Çağlar Keyder meselenin çözümünde Türkleri ikna etmenin daha zor olduğuna katılıyor ama çözümü de söylüyordu: “Bunları düşünmesi gerekenler siyasiler, devlet kesimi, elitler, medya. Böyle bir çözümün herkesin işine yarayacağını, herkesin menfaatlerine cevap vereceğini bir şekilde insanlara anlatmak gerekiyor. Hakim taraf olduğu için Türkler’in çoğunluğunun ikna edilmesi gerekiyor.”

Çoğunluk, bahsettiğim genç kuşak olabilir ve bu kuşağın gelecekte siyaset yapacağını düşünürsek, onları ikna etmek şimdi çok daha önemli…



HaberTürk
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Arl 17, 2010 7:47 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Akepe Türkiye de gerçekten ilk lerin partisi.Ama rezaletler bakımından!
Bu ülke;tarihinde çok kalkışma gördü.Ama tarihinde ilk kez bu kalkışmanın,ülkenin yönetim merkezine sıçradığını görüyoruz.İstiklal harbini yapmış ve başarmış gazi meclisin kürsüsü çakalların istilasına uğramış.Dokunulmazlık zırhı ardına saklanmış pkk lılar "isteseniz de istemeseniz de,kabul etseniz de etmeseniz de...."diyerek,ikinci bir dili bu devletin resmi dili olan Türkçe ye şirk koşarak yerel yönetimlere sokacaklarını,eğitimi bununla yapacaklarını,iş yeri ve sokak tabelalarında bu ilkel lehçeyi kullanacaklarını açık açık söylüyorlar.Bülent Arınç ismi ile tanınan bir kişi de çıkıp o meclis kürsüsünden o ilkel lehçe ile bunları selamlıyor.Bu da yetmiyor,meclis kürsüsünden imralı canisi diye seslenen mhp milletvekiline tepki gösterip
"sayın" denilmesini istemek cüretinde buluyorlar.Meclis mikrofonu kapatılıyor.
3 -5 tane zavallı öğrenciyi kendilerini protesto ediyor diye ezip geçen,ezdigi yetmiyormuş gibi
mahkemelere sevkettirip yargılatan iktidar,bunu yapan savcılar,o özel yetkili savcılar dut yemiş bülbül gibi bu rezaleti seyredip duruyorlar.Yargının bu kadar siyasallallaştığı,çığrından çıktığı bir dönemi ilk kez yaşıyoruz.Bunca rezaleti seyreden meclisteki milletvekili kılığına bürünmüş o iktidar yığını;Kamer Genç in Menderes hakkında söylediği evli kadınlarla açıkça ilişki kuran birisi olduğuna dair sözler üzerine ayağa kalkarken,mahallenin namus bekçiliğine kalkışırken;meclis kürsüsünden pkk lıların yaptıkları rezalete en küçük bir tepki dahi koymuyorlar!Çünkü sömürerek oy devşirdikleri menderesin bilmem nesi dokunulmaz;ama vatanın namus ocagı olan meclisin namusu hiç önemli degil bunlar için.
Tüm bunlar kadar,hatta bunlardan da tehlikeli bir gelişme var dikkatlerden kaçan.Dün gazetelerde okuduk.Muhafazakar kesimde boşanmaların %30 oranında arttığı,İstanbul da toki nin yaptığı sitelerden birisinin ikinci eşlere yani metres ve kapatmalara(bunlara eş diyemiyoruz,çünkü bunlar ilansız nikahlardır,gizli ilişkilerdir)ev sahipliği yapıyor olması.
Halkının çoğunluğunun muhafazakar olduğu iddia edilen bir ülkede bu tür olayların artması,gazete haberlerindeki türlü çeşitli bir islam ülkesinde yaşanmaması gereken olayların günlük olaylar haline gelmiş olması,toplumsal çürümenin,ve tarihinde hiçbir zaman ahlaksız olmamış bir milletin içine sürüklendiği bir ahlak bunalımını göstermesi bakımından çok önemlidir.Diger mesleleler degil ama işte bu devletimizi yıkmaya yeter de artar.Saglam aile yapısı olmayan bir millet yıkılmaya mahkumdur.
Bu kadar soygunun,haksız kazancın vurgunun getirisi olan haram paranın şımarıklık ve yaşam tarzını degiştiren züppelik özentilerine;ülkeyi pençesine alan işsizlik ve açlık eklenildiginde milli ahlakımızın zaafiyet uğraması kaçınılmazdır.Ahlaksız bir toplumun da ne dini kalır,ne diyaneti ne de devleti!
Böyle bir ortamda yapılan milli birlik ve beraberlik çağrıları saçmadır.
Açlık insana her türlü ahlaksızlığı yaptırır ve bunu ona meşru gösterir.Devletin sosyal yönünü çizip atarak,tüccar devlet haline dönüştüren zihniyet aslında kendisinin degil,devletimizin iflasını hazırlamaktadır.
BUNU ÖNLEMENİN TEK YOLU DA BU İKTİDARIN BİR AN ÖNCE MİLLETİN BAŞINDAN DEFEDİLMESİDİR!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Sal Şub 15, 2011 3:16 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hürriyet eden alıntı:
Alıntı:

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir aleyhinde, BDP Diyarbakır İl Binası önündeki basın açıklamasında, “kişilik haklarına saldırıda bulunduğu” iddiasıyla açtığı davada, 30 bin TL manevi tazminat kazandı.

rte düşük bulduğu başbakanlık maaşını yükseltmenin yolunu bulmuş da haberimiz yok.
Ordu komutanlarına "sen memursun"diye fırça atan rte;bir kıçıkırık belediye başkanından HASTİR!lafını yiyecek,ondan sonra da mahkemeye gidip ağlayacak bana hakaret edildi diye!
Demek Kasımpaşa delikanlılığı işte böylesine bir çakma delikanlılıkmış.Ne görevden alabiliyor,ne de onu çağırıp haddini bildiremiyor.Bildirmez de.Çünkü pkk ile paslaşmalarını bu belediye başkanı çok iyi biliyor da ondan.Açıklayıverir ha!Bu çakma delikanlı başbakan bugün de genel başkanımıza saldırmış,esmiş gürlemiş.Milliyetçi hareket seni,kinle,nefretle izliyor rte!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 4. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2, 3, 4  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1