Bozkurt NET

[akrep61]

SAYIN HOCAM BIRAK LUTFEN HIKAYEYI ULKUCUSUN DIYE KIMSE SANA BISEY DEMEZ KOSKOCA CEMAAT BU CEMAATTE SADECE SENMIYDIN ULKUCU? BIRAK HIKAYEYI LUTFEN..! E BIZDE ULKUCUYUZ BIZE NIYE KIMSE BISEY DEMIYOR????

HOCA EFENDINN AC BI VAAZINI DINLE BAKALIM SAFSATAMI, ADAM KURANDA NE YAZIYORSA ONU ANLATIYOR AMA TABI BUNU SEN ANLAMAZSIN ANLAMAN ICIN ONCE ICINDEKI ON YARGIYI YENMEN LAZIM...!

[turhanbey]

birgün hiç unutmam bu adamlardan biri ege de bir destanları hakkında yorum yapıyordu.Neymiş ege oyunları oynamanın öncesi şuna dayanıyormuş.
''Eskiden mağarada kalan efeler (afedersiniz) pisliklerine basmamak için ege oyunlarının figürlerini sergiliyorlarmış''

Bende bunu duyunca tepem attı aynen şu güzel kelimeler döküldü.''Onu diyen it yunan tohumudur dedim''Bunu duyunca bu herifin suratı morardı garibin.Ama haddini bilsin serseri.
Ne olacak tarihsiz adamlar.

[akrep61]

sevgili hocam bir kisinin soyledigini koskoca cemaate yukleyemezsin Cemaat buyuk tabiki boyle kisiler cikacaktir bu gayet normaldir

[turhanbey]

yo yo ben o adamlara karşı sempati duyardım ama görüşlerini görünce anladım neyi ne olduğunu.

[akrep61]

bir kisinn goruslerini ogrenince neyi anladin? butun cemaatte ayni seyi dusundugunumu?

[akrep61]

sayin hocam bu konuyu sizinle tartismak isterim msniniz varsa beni liteye alirsaniz tarisabiliriz adresim

windows2008@hotmail.com


iyi aksamlar

[gazibaba]

Özbeken ve dağdeviren gardaşlarıma teşekkür ederim olayın hem dini boyutunu hem güncel boyutunu açıkladılar.
Bendende bir katkı olsun.
Bakalım Fetullah gülen kimin için konuşuyor siz karar verin.
İşgalci ABD askerlerinin bayram günü Felluce’de camide kıvranan yaralıları kurşuna dizdiği, İmam–ı Azam Camii’nin bombalandığı, namlularına Haç işareti takılmış ABD Haçlı ordusunun “Hareket eden herşeyi vurun “emri doğrultusunda herkesi ve heryeri ateşe verdiği bir ortamda ABD himayesinde yaşayan gözü yaşlı hoşgörü ve diyalog adamından ne beklenirdi?

Eğer sözü geçen kişi, bir gerçek Müslüman din adamı olsaydı İslam alemini kana bulayan bu Haçlı gözü dönmüşlüğüne karşı hiç değilse 3–5 kelam etmesi gerekirdi. Hata hoşgörü ve diyalog misyonu adına, hazır ABD’de bulunmuşken ABD vahşetinin medeniyetler çatışmasına meydan verdiğini, medeniyetler arası diyaloga zarar verdiğini söyleyebilirdi. Ama Fethullah Gülen öyle yapmadı. Kendi medyasında Büyük Ortadoğu Projesi’ne taşeronluk teklifinde bulunarak “eğer Türkiye devleti müsaade ederse eğitim faaliyetlerini BOP çerçevesinde İslam dünyasına da taşıyabileceğini” ilan etti. O eğitim faaliyetlerinin müfredatını merak ediyorsanız size bir ipucu. Yahudi işadamı İshak Alaton, Gülen’in kolejlerini çok beğendiğini, İsrail’de de açılması için ricada bulunduğunu belirtmişti bir keresinde. 13 yaşındaki Müslüman kız çocuğuna 13 kurşun sıkacak kadar gözü dönmüş Şaronist İsrail’in bağrına açtığı kolejin neye hizmet vereceğini siz varın düşünün. Çok enteresandır, Gülen, ABD vahşetiyle ilgili yasak savma kabilinden de olsa tek bir laf etmezken ABD’nin BOP projesine temenna çekiyor. Kendisinin 70’li yıllarda bu projeden haberdar olduğunu, devletin ise geç ayak uydurduğunu söylüyor

Öbür yandan ABD’nin duygularına ‘Tercüman’ bir başka gazetede ise Gülen “şok iddialarda” bulunarak Türkiye’yi karıştırıyor. Gülen, üst düzey görev yapmış bir önemli dostuna atfen (Önümüzdeki günlerde Türkiye’de yine faili meçhul cinayetler olabilir. Türkiye’de seri cinayetler işlenecek, kan gövdeyi götürecek” diyor. Fethullah Gülen üst seviyede vazife görmüş birinin “Yine kan gövdeyi götürecek falan simalar Türkiye’de bulunmasa iyi olur” dediğini iddia ederek ilginç bir mesaj veriyor. Gülen bu mesajı ile bir yandan Türkiye’ye dönme sinyali, diğer yandan kendisine yönelik suikast imasında bulunuyor. Gülen suikast odağı olarak iç ve dış gizli güç odaklarını gösteriyor. Ancak Gülen, Pensilvanya’da CIA gözetiminde bu mesajları verdiğine göre ve de MOSSAD ve CIA ikiz kardeş olduğuna göre “dış gizli güç odaklarından yana bir sıkıntısı yok” demektir

Gülen, devlet inkar etse de varlığı bilinen JİTEM diyerek aslında korkuttuğu gücü mü deşifre ediyor.

1991’deki Körfez Savaşı’nda Saddam’ın Kudüs’e attığı Skud füzesinin ardından, “Masum Yahudi çocukları için ağlıyorum” diyen (İnanmayanlar 23.09.2002 tarihli Zaman gazetesindeki top sakallı, İsrail’de ikamet eden Zaman yazarının yazısına bakabilir.) CIA’nın kucağında himaye edilen Gülen’in kim adına konuştuğu yeterince anlaşılmıyor mu?

“En nefret ettiğim kişi Bin Ladin” diyen, Beslan’da Çeçenlere yıkılan katliamla ilgili “Yarabbi bu saldırıdan beriyiz” diyen Gülen’in BuŞaronizm’in vahşetine tek satır itirazının olmaması kim adına konuştuğunun bir başka ispatı.

Hadi bakim ABD’yi hoşgörüye, hadi bakım ABD’yi diyaloga ve barışa çağırın da görelim.

Gülen’in korkusu İslam alemini kana bulayan Siyonist BuŞaronizm’in ABD’de mukim suç ortağı olmaklığı olmasın.

Dershaneleri, okulları, yurtları, şirketleri, medyası, finans kurumları, iktidarı harıl harıl faaliyette olmasına rağmen Gülen’in Türkiye’ye gelmekten korkmasının özel sebebi bu uluslararası istihbarat tutkusu olmasın.

[gazibaba]

Şimdi de Fetullah gülen (Rabbin aciz kulu)in Papa vatikan ziyaretinde vermiş olduğu dinimize ve vatanımaza ihanet mektupu aktarıyorum.
İşte o mektup:

Pek muhterem Papa cenapları,

Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıalilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.

İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak bir diyalog imkanını bağrına basacaktır.

Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır. O halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloğa yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.

Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli Hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığını acizane ifade etmek isteriz. Amacımız bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir araya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.

Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetlerarası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağları güçlendirmeye yönelik olarak dinler arası diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.

Yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz. Yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. Hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlikler önermek istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarının ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabiliriz. Bu ziyaret bu mübarek şehri Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksızın serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.

Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile, ilki Washington DC'de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz. İsa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.

Bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesi'ndeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şumullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.

Önerilen programlar aşırı büyük işler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. Toplum bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onları yarattığı için Rabb'e şükürler olsun.

M. Fethullah Gülen / Rabb'in aciz kulu / 9 Şubat 1998

Link : http://arsiv.aksiyon.com.tr/arsiv/167


bu mektup 1998 yılında yazılıp papaya verildi. aradan geçen altı yıl içinde neler oldu bir bakınız mektuptakiler bir bir gerçekleşiyor değil mi?
Nedense hep Müslümanların zulum gördüğü bu dünyada gavura gösterilen merhamet! Müslümana gösterilmemektedir.
Nedense hep kazığı Müslümanlar yemektedir.
bir dahaki yazımda akpebin sorduğu (sizin fetullah gülenin kitablarını okudunuzmu) soruya fetullah gülenin kitaplarındaki makalelerinden noktasına virgülüne dokunmadan cevap vereceğim...

[akrep61]

gazibaba sevgili dostum hocaefendi her yaptigi duada butun muslumanlar icin islam alemi icin dua etmistir..!


arkadaslar suursuzca yaziyorsunuz onun icin ne yazdiginzi bulmiyorsunuz size tavsiyem

www.fethullahgulen.com
www.herkul.org

adreslerindeki hoca efendinin yazilarini okumaniz sohbetlerinden yararlanmaniz..! size ne desek bos Sizin kafanizdaki fethulla gulenle gercek fethullah gulen arasinda daglar kadar fark var..! Sacma sapan yerlerden aldiginiz haberlere inanip hoca efendiye dusman olmussunuz..!

herkese selamlar

[akrep61]

mektuba gelince cok guzel bir mektup ben bir sakinca gormedim Islam aleminin icinde bulundugu kotu imaji bir az olsun Hoca efendi gidermeye calismis ne var bunda? rahatsizmi oluyorsunuz?

[fakulte]

Selamun aleykum sevgili kardeslerim,

bozkurt.net sayfasini ve forumlarini gezerken konu dikkatimi cekti.

bendeniz acizane vatani ve milletini seven nur talebesiyim, yasanti bazinda talebe olamasakta dusunce bazinda en azindan olmaya calisiyoruz.

Buraya yazi yazmamin sebebi ise bazin yanlis anlasilmalarin duzeltilmesi gayesi iledir.

Nur talebeleri ve Fethullah Gulen Cemaati ayri cemaatlerdir. yapmis olduklari icraatlar veya demecler nur talebelerini baglamaz. dolayisi ile konu basligini olan fethullah gulen ve nurculuk kismindan nurculugun cikartilmasini istirham ediyorum. zira Fethullah gulen cemaati nur talebeligininin dusturlarini uygulamamakta ve yanistmamaktadir. Forumda yazi yazan katilimci kardeslerin ve ozellikle forum yoneticilerin hassasiyetimize saygi gosterecegini ve yanlisligin duzeltilecegini umud ediyorum.

Bir ikinci husus forumdaki avami usluptan rahatsiz oldugumu belirtmek istiyorum. saygi cervecesinde medeni bir sekilde her seyin tartisilmaya acik olmasi bilgi birikimimizi artirir kanisindayim.

Saygi ve sevgilerimle efendim

Allah a Emanet olun

[gazibaba]

Değerli arkadaşlar yukarıda eklemiş olduğum mektup itikadi ve fıkhi açıdan çok sakıncalıdır. Amaa maalesef akrep bunu anlayamamış. Olabilir herkesin dini hassasiyeti farklıdır. Ama akrep kardeş Allahın emri tektir. "Mümünler kendi aralarınnda müsamalı kafire karşi ceddittir"
Sana mektup örnekleri sunuyorum.Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Allah'ın kulu ve Peygamberi Muhammed (as)'dan Rumların büyüğü Herakl'e:

"Hidayete uyup doğru yola gidene selam olsun. Sizi islam'a davet ediyorum. Müslüman olunuz, selamet bulursunuz. Allah ecrinizi iki kat verir. Bundan yüz çevirirseniz dalalette kalan bütün halkın vebali size yüklenir. Ey Ehl-i Kitap! Geliniz, sizinle aramızda ölçü olan kelime üzerinde birleşelim ki, Allah'tan gayrisine kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım, birbirimizi Allah'tan gayri Rab edinmeyelim. Şayet bundan yüz çevirecek olurlarsa de ki, hepiniz şahit olun, biz işte Müslümanız." (Al-i İmran, 3/64).


***


Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Allah'ın kulu ve Resulü Muhammed (as)'dan Fars'ın ulusu Kisra'ya:

"Doğru yola gidenlere Allah ve Resulüne iman edenlere bir Allah'tan başka hiçbir mabut olmayıp O'nun şeriki bulunmadığına Muhammed'in O'nun kulu ve peygamberi olduğuna şahadet edenlere selam olsun.

Ey Kisra! Allah dini Müslümanlığa davet ediyorum. Çünkü Ben bütün insanlara peygamber gönderildim. Hayatta olanları inzar etmek/korkutmak ve kafirler üzerinde ihkak-ı hak etmek için.

Ey Kisra! Müslüman ol ki, selamete eresin. Olmazsan Mecusi kavminin günahı boynuna olsun".

***

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Allah'ın Peygamberi Muhammed (as)'dan Habeş Meliki Necaşi'ye:

"Ey Melik! Müslüman olmanı dilerim. Ben senin namına Allah'a hamd-ü sena ederim. Ve şahadet ederim ki, Meryem oğlu İsa Allah'ın kulu ve kelimesidir. Allah o kelimeyi ve ruhu Meryem'e nefhetti. Ve bu surette Meryem İsa'ya hamile kaldı. Ve böylece Allah ruhuyla ve nefhasıyla İsa'yı yarattı. Nasıl ki, Adem'i de Allah kudret eliyle yaratmıştı.

Ey Melik! Seni eşi ve ortağı olmayan bir Allah'a imana ve O'na ibadete ve Bana uymaya ve Allah'tan gelen şeylere imana davet ediyorum. Çünkü Ben, Allah'ın bunları tebliğe memur resulüyüm; seni ve askerini Aziz ve Celil olan Allah'a davet ediyorum. Şimdi Ben size (İslami esasları) tebliğ ettim ve nasihat eyledim. Siz de nasihatimi kabul ediniz. Doğru yola gidenlere selam olsun".

***

Rahman ve Rahîm olan Allah'ın adıyla
Allah'ın kulu ve Resulü Muhammed (as)'dan Kıbt milletinin ulusu Mukavkıs'a:

"Selam hidayet yoluna giden kimselere olsun. Bu dua ve temenniden sonra derim ki; seni İslam camiasına ve dinine davet ediyorum. Müslüman ol ki, selamete eresin ve Müslüman ol ki, Allah ecir ve mükafatını iki kat versin eğer bu davetimden yüz çevirirsen Kıbt kavminin günahı boynuna olsun.
Ey Ehl-i Kitap! Bizimle sizin aranızda müşterek olan bir söze (Tevhid kelimesine) geliniz. Birleşip Allah'tan başkasına ibadet etmeyelim. Ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ı bırakıp da birbirimizi Rab edinmeyelim. Eğer Kıbt kavmi bu tevhide yüz çevirirse, ey Müslümanlar! Siz de onlara: "Şahit olunuz ki, biz Müslümanlanız" deyiniz".

Mukayese edesiniz diye, Hz. Muhammed (as)'m çoğu Hıristiyan devlet başkanlarına gönderdiği mektupları size sundum.

Nüfuz ve saltanat açısından Papa cenaplarından çok daha güçlü kimselere gönderilen bu mektupların muhtevasını, sayın Gülen tarafından Papa'ya sunulan mektubun muhtevasıyla bir kıyaslayın lütfen.

Bazı "kardeşlerin" iddia ettiği gibi, Papa cenapları bu mektupla Müslümanlığı kabul eder mi? Onu da düşünün.

"Papa başta olma üzere bir çok papaz çoktan Müslüman olmuş, ama gizliyorlar" yalanını inşallah bundan sonra iddia etmezler.

"Pek muhterem Papa cenapları,

Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların, dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekan kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zat-ı alilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız.

Papa 6. Paul Cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz Ur şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik.

İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır. Uygun bir yerdeki vakitli bir gayret, bu yanlış anlamanın büyük oranda azalmasına katkı sağlayabilir. Müslüman dünyası, İslam'ın asırlarla ölçülen yanlış algılanmasını silip atacak Ur diyalog imkanını bağrına basacaktır. Beşeriyet, çelişen görüşler ortaya koydukları gerekçesiyle, zaman zaman bilim adına dini, din adına da bilimi inkar etmiştir. Bilginin tamamı Allah'a aittir ve din Allah'tandır, O halde bu ikisi nasıl çelişebilir? İnsanlar arasında anlayışı ve hoşgörüyü artırmaya yönelik dinlerarası diyaloga yönelik ortak gayretlerimiz çok iş görebilir.

Kendi memleketimizde şimdiye kadar çeşitli Hıristiyan mezheplerinin liderleriyle diyalog içinde olduk. Bu naçiz gayretlerin boşa çıkmadığım acizane ifade etmek isteriz. Amacımız; bu üç büyük dinin inananları arasında hoşgörü ve anlayış yoluyla bir kardeşlik tesis etmektir. Bizler bir a-raya gelmek suretiyle sözde medeniyetler çatışmasının gerçekleşmesini görmek isteyen yolunu şaşırmış ve şüpheci kimselere karşı dalgakıranlar gibi, isterseniz bariyerler gibi deyin, karşı durabiliriz.

Geçen yıl bazı ünlü uluslararası bilim adamlarının katıldığı medeniyetler arası barış ve diyalog konulu bir sempozyum düzenledik. Bu gayretin başarısından aldığımız teşvikle bu tür etkinlikleri tekrarlamak istiyoruz. Halihazırda üç büyük dinin bağlıları arasındaki bağlan güçlendirmeye yönelik olarak dinlerarası diyalog konusunda Vatikan'ın da temsil edileceğini ümit ettiğimiz bir konferans düzenleme sürecinde bulunuyoruz.

'Yeni fikirlerimiz varmış iddiasında bulunmuyoruz.' Yine müsamahanıza sığınarak, bu misyonun hedeflerine yakından hizmet etmek için üstlenmek istediğimiz birkaç teklifte bulunmayı arzu ediyoruz. Hıristiyanlığın üçüncü bin yılına girişi münasebetiyle yapılacak kutlamalar vesilesiyle Ortadoğu'daki Antakya, Tarsus, Efes ve Kudüs gibi bazı kutsal yerlere müşterek ziyaretleri içeren birçok etkinlik önermek istiyoruz. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız Demirel'in, cenaplarınızın ülkemizi ziyaretine ve mezkur kutsal mekanları göstermeye davetini tekrarlamak için bir fırsat addediyoruz. Anadolu halkı size misafirperverliğini göstermeyi ve şevkle selamlamayı hararetle beklemektedir. Filistinli liderlerle diyalog kurmak suretiyle Kudüs'ü birlikte ziyaret etmemize davetiye çıkarabili-
riz. Bu ziyaret bu mübarek şehri Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanların, hiçbir kısıtlama, hatta vize dahi olmaksınız serbestçe ziyaret edebileceği uluslararası bir bölge olarak ilan etme gayretlerine yönelik dev bir adım teşkil edebilir.
Üç büyük dinden liderlerin işbirliği ile ilki Washington DC de olmak üzere muhtelif dünya başkentlerinde bir konferanslar serisinin gerçekleştirilmesini teklif ediyoruz. İkinci serinin zamanı için Hz. İsa'nın doğumunun 2000. yıldönümü ideal olabilir.

Bir öğrenci değişim programı da çok faydalı olacaktır. İnançlı genç insanların birlikte eğitim görmesi birbirlerine yakınlıklarını artıracaktır. Öğrenci değişim programı çerçevesinde üç büyük dinin babası olduğu ikrar edilen Hazreti İbrahim'in doğum yeri olarak bilinen Urfa şehrindeki Harran'da bir ilahiyat okulu kurulabilir. Bu, ya Harran Üniversitesindeki programların genişletilmesi suretiyle ya da üç dinin ihtiyaçlarını da temin edecek şümullü bir müfredata sahip bağımsız bir üniversite şeklinde gerçekleştirilebilir.

Önerilen programlar, aşırı büyük isler gibi algılanabilir; ama bunlar erişilmez değildir. Dünyada iki tip insan vardır. Bazıları kendilerini topluma adapte etmeye çalışır. Diğer bazıları ise topluma uymaktansa toplumu kendi değerlerine adapte etmek ister. Toplum, bütün ilerlemeleri bu ikinci tip insanlara borçludur. Onları yarattığı için Rabb'e şükürler olsun."

(M. Fethullah Gülen/Rabb'in aciz kulu/9 Şubat 1998).






Fakülte isimli arkadaşın Nur talebeleri ve Fetullah gülen farklıdir! ifadesinide yerinde bulmamaktayız.
Sebebleri şöyledir. "Fetullah gülenin ekibi ve Diğer nur talebeliri arkadaşlar Cehennemin ebedi olmadığına (böylelikle gayri müslimlerin dahi mutlaka cennete gireceklerine inanırlar. Cennete girmek için Allaha iman yeterlidir. Ve gene yapmış oldukları sempozyumlarda gayrimüslim konuşmacıları davet edip "bizler ibrahim peygamberin çocuklarıyız, ibrahimi dinde buluşalım. Kur'anı kerimdeki yahudi ve hristiyanlar hakkınde azarlayıcı sert ayetler peygamber zamanındaki peygambere düşmanlık eden yahudi ve hristiyanı kapsar günümüzdeki yahudi ve hristiyanları kapsamaz o günkü düşmanlık şimdi yok düşüncesindeler.
Ve gene Müslüman hanımla gayri müslim erkeğin evlenmesini teşvik etmişlerdir. Ehli kitapta amentümüz birdir diyerek hristiyanların teslis inancı, yahudilerin Üzeyir Yahovanın oğludur inancıyla İslamın tevhid inancını bir tutmaktadırlar. Bunların hepside şu kuruluşların öncülüğünde yapılmaktadır.
Fetullah gülenin Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı
Mehmet Kutluların Yeniasya vakfı
O Demircinin Suffa Vakfı vs.

[fakulte]

Selamun aleykum ,

Sevgili gazi baba kardesim, nur talebeliginin dusturlari vardir, tipki ulkuculugun dusturlari oldugu gibi. dusunce yapisina sekil veren bu dusturlara uyulmadikca isin etiketinden ote gidilmez. Bizler Fethullah gulen nur talebesi degil derken ufak tefek farkliliklar veyahut nefsi cekismelerden dolayi demiyoruz. temelde nur talebeliginin dusturlarina zit yapilanmalar ve icraatlar oldugu icin karsi cikiyoruz. Burada bu farkliliklari acik ve detayli izah etmeye meslegimiz musade etmiyor. bediuzzamanin ifadesi ile ` elimizde nur var topuz yok ` . Benim aslinda bu foruma yazi eklememin gayesi konu basligidir , yazilanlari okudum uslubu begenmesemde fikirlerinizin coguna katilmaktayim. Risale-i nur talebeliginde hiyerarsik bir yapilanma yoktur. yine bediuzzamanin ifadesi ile ` kardes kardese mursid vazifesi takinamaz ` bu acidan hiyerarsik yapilanmayi tesis etmis Fethullah gulen cemaatin bu dusturu ihlal etttigini dusunuyoruz. bir ikincisi ve en onemli husus ise. risale-i nur cemaatinde sahsi manevi onemlidir sahis a endeksli ve sahis eksenli bir dusunce yapisinda degildir. yine bediuzzamanin ifadesi ile ` ben kendimi begenmiyorum beni begenenleri de begenmiyorum ` . yine bu acidan Fethullah gulen merkezli cemaat bir dusturlari ihlal ediyor ve daha cok tarikat vari bir yapilanma diyoruz.

bir onceki yazinizda sempozyumlardan bir rahmetli osman demirci hoca ve su an yeni asya cemaatinin basinda olan mehmed kutlular dan bahsetmisinizdir. mehmed kutlulari sahsen tanimam rahmedli demirci hocayi tanirdim. tanimadigim sahislar hakkinda konusmayi kendime dustur edinmedigimden mehmed kutlular hakkinda aciklama yapmayi yeni asya cemaatine birakmayi daha uygun goruyorum. demirci hoca ve suffa vakfi ise nur talebeliginde baska fertlerini nazara alan bir davranis ve yasanti icinde olmamislardir. suffa vakfinin yapmis oldugu icraatlar ise takdir edersiniz ki kendilerini baglar biraz oncede belirttigim gibi nur talebeliginde hiyerarsik bir yapilanma ozde yoktur. keyfiyetin kemiyete onem arz ettigini belirten risale-i nur cemaati uc bes kisi ile bile bir cemaat teskil edebilir ki ornekleri binlercedir.

bediuzzamani, nurlari dusurlari anlatmaya inanin ne bu forum sayfalari ve vaktimiz yeterli gelmez. benimde o tarz bir dusuncem yok. tekrar ifademle burada yazi yazmam yanlis anlasilmalar meydan vermemek ve bir yanlisligin duzultilmesi icindir yoksa dusunce ve fikirlerinize her zaman saygiliyim.

yine bir onceki yazinizdaki sempozum bahsinde bence yanlis veyahut eksik anlamimizdan kaynaklanan bir hususu yine risale-i nurdan 13 sozden konu ile alakali bir alinti yaparak sizleri ve butun forum kullancisi arkadaslari Allah a Emaned ediyorum efendim.

Birinci yol: O kabir, ehl-i îmân için bu dünyadan daha güzel bir âlemin kapýsýdýr.

Ýkinci yol: Âhireti tasdik eden, fakat sefahet ve dalâlette gidenlere, bir haps-i ebedî ve bütün dostlarýndan bir tecrid içinde bir haps-i münferid, yalnýz baþýna bir hapis kapýsýdýr. Öyle gördüðü ve îtikad ettiði ve inandýðý gibi hareket etmediði için öyle muamele görecek.

Üçüncü yol: Âhirete inanmayan ehl-i inkâr ve dalâlet için bir idam-ý ebedî kapýsý... Yâni; Hem kendisini, hem bütün sevdiklerini îdam edecek bir daraðacýdýr. Öyle bildiði için, cezasý olarak aynýný görecek. Bu iki þýk bedihîdir, delil istemiyor; göz ile görünür. Mâdem ecel gizlidir; her vakit ölüm, baþýný kesmek için gelebiliyor ve genç ihtiyar farký yoktur. Elbette daima gözü önünde öyle büyük dehþetli bir mes'ele karþýsýnda bîçare insân; o îdam-ý ebedî, o dipsiz, nihayetsiz haps-i münferidden kurtulmak çaresini aramak ve kabir kapýsýný bir âlem-i bâkîye, bir saadet-i ebediyyeye ve âlem-i nura açýlan bir kapýya kendi hakkýnda çevirmek hâdisesi; o insânýn dünya kadar büyük bir mes'elesidir.

[liselim]

Fakülte senin gibi tartışma adabını bilen fikirlere saygılı ve bilgili insanlara bu forumda ihtiyaç var. akrep gibi akrep zehirini yutmuş insanlarla biz fikirlerimizi paylaşamayız. neyse yazacak çok şey var aslında ama vaktim olunca.
Ayrıca özbeken abim selamlarımı iletiyorum bi kaç hususta fikrine ihtiyacım var. Sana özelden ulaşabileceğim bi mail adresi-msn daha iyi olur- verirsen bir kaç husus danışabilirim.
Allah'a emanet olun.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN VE YÜCELTSİN.