Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - TÜRKÇE'DE İMLA KURALLARI
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: « Önceki  1, 2  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
tatvanbozkurt
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 11, 2005
İletiler: 512
Şehir: ....

İletiTarih: Cum Şub 17, 2006 2:02 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Not; sakin Ülküdasin "ü" harfi kücük yazilmali deme... :))



Ağbim Ülküdaş'ın olcaktı :))))))
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM YIM MSNM
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cum Şub 17, 2006 5:42 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

tatvanbozkurt demiş ki:
Not; sakin Ülküdasin "ü" harfi kücük yazilmali deme... :))



Ağbim Ülküdaş'ın olcaktı :))))))



Aman tatvanbozkurt Ülküdaş'ım,

Alıntı:
Ağbim
değil ağabeyim...

:)))
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Şub 17, 2006 6:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli Kardeşim,

Dün akşam internetten kaynaklanan bir sorun nedeniyle sayfalar açılamıyordu..

Dolayısıyla bu iletini ancak görebildim..

İşte bu siteye yakışanda budur...

Burası bizler için bildiklerimizi paylaşma ..bilmediklerimizi öğrenme yeridir..

Öğrenmenin yaşı yoktur...

Bilgi edinmede sonsuzdur..

Yaşamda herşey hakkında bilgi sahibi olmalıyız..

Bu vesile ile bu güzel ve bence hayati önem taşıyan bu konuyu açan

''gelibolulu'' kardeşimi kutlar...gözlerinden öperim....


Saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 8:16 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kagonos ağabeyim; övgü dolu sözleriniz için teşekkür ediyorum...

Sanırım genç Ülküdaş'larım bu konuya yeteri kadar ilgi göstermiyor...

İmla kurallarını da bilmiyorlar yada uygulamıyorlar...

Hatalı gördüğüm her iletinin altına, uyarı mesajı yazmak istemiyorum. Ukalalık olarak algılanır. Oysa dost acı söyler...

Noktalama işaretlerini, soru cümlelerini geçtim. Özellikle Türk, Türkiye, Türkçe gibi kelimeleri mutlaka büyük harfle başlamalıyız.



Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 8:19 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Belki bir ülküdaşımın, bilgi haznesine, bir kelime daha aktarabiliriz umuduyla :


KISALTMALAR
Kısaltmalarda herkesçe uyulan, genel bir sistem bulunmamakla birlikte dilimizde bazı esasların yerleştiği de görülmektedir. Kısaltmalarla ilgili bu esasları şöyle gösterebiliriz:

1. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır: TBMM, TDK (Türk Dil Kurumu), TK (Türk Kültürü), GD (güneydoğu).

Ancak bazı kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime türetme amacıyla bazen özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı görülür:İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), SEKA (Selüloz ve Kâğıt Sanayii Kurumu), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi.

Büyük harflerle yapılan kısaltmalarda genellikle nokta kullanılmaz. Ancak bazı örneklerde nokta konulması gelenekleşmiştir:M.Ö., P.K.(Posta Kutusu), T.C.(Türkiye Cumhuriyeti)

2. Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler (genellikle ünsüzler) dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu, özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins ismi ise ilk harf küçük olur: İng.(İngilizce), Alb. (Albay), Kocatepe Mah.,kim. (kimya), sf. (sıfat), çev. (çeviren).

Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin oku­nuşu; büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın son har­finin okunuşu esas alınır: kg'dan, cm'yi, THY'de, TV'den.

Ancak kısaltması büyük harfle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde bu okunuş esas alınır: ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.

Sık kullanılan kısaltmalardan bazıları

AB Avrupa Birliği Gön. Gönderen
age. Adı geçen eser Hst. Hastahane
Apt. Apartman hzl. Hazırlayan
Arş. Gör. Araştırma Görevlisi kg Kilogram
Asb. Astsubay km Kilometre
Asist. Asistan krş. Karşılaştırınız
Atğm. Asteğmen LPG Likit petrol gazı
B. Bay Ltd. Limitet
belgeç Belgegeçer (faks) mad. Madde
bk. Bakınız Md. Müdür
Bn. Bayan Mür. Müracaat
Böl. Bölüm No.,Nr., Nu. Numara
bs. Baskı, basım Opr. Operatör
Bşk. Başkan, Başkanlık Öğ. Öğretmen
C. Cilt ör. Örnek
Cad. Cadde S. Sayı
çev. Çeviren s. Sayfa
dk Dakika Sn. Sayın
Doç. Doçent sn Saniye
drl. Derleyen tlf. Telefon
Ens. Enstitü Yard.Doç. Yardımcı Doçent
g Gram Yay. Yayın
gn. Genel yy. Yüzyıl
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 11:12 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
Noktalı virgül ( ; )




1. Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayır­mak için konur

Burada dikkat edilmesi gereken ; işaretinin anlamı ne kadar değiştirebildiğidirİşte çok sık verilen bir örnek:
1-Oku;Baba'n gibi cahil olma.
2-Oku Baba'n gibi;cahil olma.
Burada kelimeler iki cümlede de birebir ayni olmasına rağmen;anlamın ne kadar değiştiği ortadadır.
NOT:1-Öğrenmek her zaman çok sıkıcıdır.Bazı insanlar bundan keyif almayabilir.Bu nedenle uzun yazılar şeklinde değil de bir başlıkta bir konu incelenirse,konuların birbirine karışmayacağına ve daha faydalı olacağına inanıyorum.Mesela noktalı virgül ayrı bir bölüm olarak işlenirse,takibi ve anlaşılması kolay olacaktır.Tüm işaretler ayni iletide verilirse kavramlar birbirine karışıyor.
2-Halkımızın çoğu dilekçe yazmasını bilmiyor.Bu konunun da işlenmesini rica ediyorum.Maksadını anlatamamak çok büyük bir eksikliktir.Vakit bulabilirsem bu konuda da bir yazı yazacağım.
Selam ve saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 3:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli Kadir21 Kardeşim,


Özelikle ,''dilekçe yazma '' konusundaki hassasiyetinizi çok önemsiyorum..

Ne yazık ki ,ülkemizde bir sürü insan hakkını aramasını bu dilekçe yüzünden beceremiyor..

Memuriyetteyken başıma gelen bir haksızlık yüzünden ...

Derdimi nasıl anlatırım .hakkımı nasıl savunurum diye düşünürken..

Kitap ,gazete ve dergi okumanın kazandırdığı bir yetenek ile oldukça güzel bir dilekçe yazmıştım..

İnanırmısın... o güzel ve etkili dilekçeme cevap verebilmek için..

O zamanın üst düzey yetkilileri 2-3 gün toplantı yapmak zorunda kalmışlardı...

Bunu övünmek için değil...

Kardeşlerime örnek olması için söylüyorum..

Kelimeleri ne kadar etkili kullanabilirseniz...

Yazım kurallarına ne kadar dikkat ederseniz ..

O kadar kazanırsınız..

''gelibolulu'' kardeşime bu konuyu dile getirdiği için tekrar teşekkür ederim.

Bazı şeyleri başarabilmemiz için...

İYİ KONUŞACAĞIZ...

İYİ OKUYACAĞIZ...

İYİ YAZACAĞIZ...

Saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 4:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gercekten mükemmel ve cok önemli bir baslik acmissin gelibolulu kardesim. Böyle faydali bir konuyu buraya tasidigin icin tesekkür ederim sana. Bilindigi gibi ögrenmenin yasi yoktur. Sayende senin iletilerinden herkez faydalanacaktir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
tatvanbozkurt
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 11, 2005
İletiler: 512
Şehir: ....

İletiTarih: Pzr Şub 19, 2006 4:19 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gelibolu'lu Ağabeyim :))

senin rumuzunda da hata var.. Gelibolu'lu olacak :)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et AIM YIM MSNM
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Pzr Şub 19, 2006 4:43 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Haklısın kardeşim...

Seninki de "Tatvan Bozkurt" olmalıydı...

:)))
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Çar Şub 22, 2006 3:56 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Nasıl yazacağım?
Yazmaya başlarken bunu sorarız kendi kendimize. Çok basit kurallar, iyi yazmanızı sağlar. En azından yazdıklarınızın iyi görünmesini, iyi okunmasını sağlar. Bu iyi okunma ve görünme, kuşkusuz içerikle ilgili değil. Burada kastedilen biçimsellik. Yazarken biçimle ilgili uymamız gereken belli başlı bazı kurallar var. Bunları şöyle sıralayabiliriz:

BUNLARI YAPIN


Mutlaka sık sık paragraf yapın. Paragrafsız bir yazı upuzun ve ürkütücü bir duvara benzer. Böyle bir duvarı kimse görmek istemez. Yazınızı da kimse okumak istemez.

Her noktalama işaretinden sonra, (yani virgül, nokta, üst üste iki nokta, soru ve ünlem işaretleri gibi) bir boşluk (yani espas) bırakın. Bunu yapmazsanız cümleleriniz ve sözcükleriniz karmakarışık bir koyun sürüsüne benzer. Hiç birini diğerinden ayıramazsınız.

Ne kadar sade yazarsanız o kadar güzel görüneceğinden emin olun. Yani mümkün olduğu kadar az noktalama işareti kullanın. Gereksiz tırnaklardan, parantezlerden, çizgilerden, şapkalardan kaçının. Noktalama işaretlerini sadece gerektiğinde ve zorunlu olduğunuzda kullanın ki onların da kıymeti bilinsin.

İmla kurallarına mutlaka uyun. O kurallar dilin birliğini ve düzenini sağlar. Yazdıklarınızın okuyan herkes tarafından anlaşılmasını sağlar. Bilmediğiniz bir imla kuralı olursa diye, yanınızda bir "imla kılavuzu" bulundurmanız sizi küçük düşürmez.

Kısa cümleler okunma açısından büyük avantaj sağlar. Tamam, uzun cümleler kurup ne kadar usta yazar olduğunuzu göstermek isteyebilirsiniz. Ama art arda sıralanmış onlarca sözcüğün insan beynine anlamlı bir mesaj göndermesi, birkaç sözcüğün göndermesinden daha zordur.

Artık çoğumuz bilgisayarlarda, klavyeleri kullanarak yazıyoruz. Yazı büyüklüğünüzün (yani punto) ve yazı karakterinizin (yani font), kullandığınız dile uygun olmasına özen gösterin. Çok küçük de olmasınlar, çok büyük de. Unutmayın yazınız binlerce bilgisayarda açılacak. Her yerde aynı düzenlilikte görünmesi, sık kullanılan yazı tipleri (font) ve normal ölçülerde bir punto seçmenizle mümkün olabilir.

Boşluklar çok önemlidir. Yukarıda her noktalama işaretinden sonra boşluk bırakmanız önerildi. Yazınızın bütününün biçimsel olarak sıcak görünmesi için, yanlardan, alt ve üstten de uygun boşluklar bırakmalısınız. Derli toplu bir görüntü, karmaşa karşısından her zaman avantajlıdır.

Yazıda bazı durumlarda başlık (yani belirleyici, vurgulayıcı sözcük ya da sözcükler) kullanırız. Bunların dikkat çekmesi için yazının bütününden farklı bir font ve punto ile yazılmaları gerekir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 6:42 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Efendiler,

TÜRKÇE konuşacak yazacak aydınlar arıyorum!!!

> Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum.
> Göreniniz, bileniniz duyanınız var mı?
> Bir ferman yayınlanmıştı
>
> "Bu günden sonra, divanda, dergâhta bârgâhta,
>mecliste,
> meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya" diye
> hatırlayanınız var mı?
>
> Dolanın yurdun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü,
> şehri, fermana uyanınız var mı?
> Nutkum tutuldu, şaşırdım merak ettim, dolandığınız
> yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, gördüklerine,
> duyduklarına üzüleniniz var mı?
>
> Tanıtımın demo, sunucunun spiker,
> Gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun diskjokey,
> Hanım ağanın, firstlady olduğuna şaşıranınız var mı?
> Dükkanın store, bakkalın market, torbanın poşet,
> Mağazanın süper, hiper, gross market,
> Ucuzluğun, damping olduğuna kananınız var mı?
> Ilan tahtasının billboard, sayı tablosunun skorboard,
> Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
> Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?
> Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
> Beldelerin girişinde welcome, çıkışında goodbye
> okuyanınız var mı?
>
> Korumanın, muhafızın, body guard,
> Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
> Itibarın, saygınlığın, prestij olduğunu bileniniz var
>mı?
> Sekinin, alanın platform, merkezin center,
> Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
> Özlemin hasretin, nostalji olduğunu öğreneniz var mı?
> Iş hanımızın plaza, bedestenimizin galeria,
> Sergi yerlerimizi, center room, show room,
> Büyük şehirlerimizi, mega kent diye gezeniniz var mı?
> Yol üstü lokantamızın fast food,
> Yemek çeşitlerimizin menü,
> Hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?
>
> Iki katlı evinizı dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,
> Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
> Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?
> Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
> Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,
> Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, sponsluk
>diyeniniz var mı?
> Mesireyi, kır gezisini picnic,
> Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,
> Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, okey diye
>konuşanınız
> var mı?
>
> Çarpıcı önemli haberler, flash haber,
> Yaşa, varol sevinçleri, oley oley,
> Yıldızları, star diye seyredeniniz var mı?
> Virvirik dağının tepesindeki köyde,
> Cafe show levhasının altında,
> Acının da acısı kahve içeniniz var mı?
> Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım
> derken,
> Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,
> Özün el diline özendiğine, içi yananınız var mı?
>
> Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk,
> Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik,
> Türkçe'miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?
> Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
> Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
> Bir ferman yayınlamıştı .
> Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?

Yazarı: Sn. Yusuf YANÇ, MEB Ders Aletleri Müdürü,
Beşevler, ANKARA
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cmt Mar 11, 2006 8:00 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

[quote="gelibolulu"]Efendiler,

TÜRKÇE konuşacak yazacak aydınlar arıyorum!!!

> Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum.
> Göreniniz, bileniniz duyanınız var mı?
> Bir ferman yayınlanmıştı
>
> "Bu günden sonra, divanda, dergâhta bârgâhta,
>mecliste,
> meydanda Türkçe'den başka dil konuşulmaya" diye
> hatırlayanınız var mı?
>
> Dolanın yurdun dört bir yanını, çarşıyı, pazarı, köyü,
> şehri, fermana uyanınız var mı?
> Nutkum tutuldu, şaşırdım merak ettim, dolandığınız
> yerlerdeki Türkçe olmayan isimlere, gördüklerine,
> duyduklarına üzüleniniz var mı?
>
> Tanıtımın demo, sunucunun spiker,
> Gösteri adamının showmen, radyo sunucusunun diskjokey,
> Hanım ağanın, firstlady olduğuna şaşıranınız var mı?
> Dükkanın store, bakkalın market, torbanın poşet,
> Mağazanın süper, hiper, gross market,
> Ucuzluğun, damping olduğuna kananınız var mı?
> Ilan tahtasının billboard, sayı tablosunun skorboard,
> Bilgi alışının brifing, bildirgenin deklarasyon,
> Merakın, uğraşın hobby olduğuna güleniniz var mı?
> Bırakın eli, özün bile seyrek uğradığı,
> Beldelerin girişinde welcome, çıkışında goodbye
> okuyanınız var mı?
>
> Korumanın, muhafızın, body guard,
> Sanat ve meslek pirlerinin duayen,
> Itibarın, saygınlığın, prestij olduğunu bileniniz var
>mı?
> Sekinin, alanın platform, merkezin center,
> Büyüğün mega, küçüğün mikro, sonun final,
> Özlemin hasretin, nostalji olduğunu öğreneniz var mı?
> Iş hanımızın plaza, bedestenimizin galeria,
> Sergi yerlerimizi, center room, show room,
> Büyük şehirlerimizi, mega kent diye gezeniniz var mı?
> Yol üstü lokantamızın fast food,
> Yemek çeşitlerimizin menü,
> Hesabını, adisyon diye ödeyeniniz var mı?
>
> Iki katlı evinizı dubleks, üç katlı komşu evini tripleks,
> Köşklerimizi villa, eşiğimizi antre,
> Bahçe çiçeklerini flora diye koklayanınız var mı?
> Sevimlinin sempatik, sevimsizin antipatik,
> Vurguncunun spekülatör, eşkiyanın mafya,
> Desteğe, bilemediniz koltuk çıkmağa, sponsluk
>diyeniniz var mı?
> Mesireyi, kır gezisini picnic,
> Bilgisayarı computer, hava yastığını air bag,
> Eh pek olasıcalar, oluru, pekalayı, okey diye
>konuşanınız
> var mı?
>
> Çarpıcı önemli haberler, flash haber,
> Yaşa, varol sevinçleri, oley oley,
> Yıldızları, star diye seyredeniniz var mı?
> Virvirik dağının tepesindeki köyde,
> Cafe show levhasının altında,
> Acının da acısı kahve içeniniz var mı?
> Toprağımızı, bayrağımızı, inancımızı çaldırmayalım
> derken,
> Dilimizin çalındığını, talan edildiğini,
> Özün el diline özendiğine, içi yananınız var mı?
>
> Masallarımızı, tekerlemelerimizi, atasözlerimizi unuttuk,
> Şarkılarımızı, türkülerimizi, ninnilerimizi kaybettik,
> Türkçe'miz elden gidiyor, dizini döveniniz var mı?
> Karamanoğlu Mehmet Bey'i arıyorum,
> Göreniniz, bileniniz, duyanınız var mı?
> Bir ferman yayınlamıştı .
> Hayal meyal hatırlayıp da, sahip çıkanınız var mı?

Yazarı: Sn. Yusuf YANÇ, MEB Ders Aletleri Müdürü,
Beşevler, ANKARA[/quote



Değerli Kardeşim,

Yine çok güzel bir yazı bulmuşsun ellerine sağlık...

Bunu yazanı da tebrik ederim...

Yüz kelimelik haznesi olanlar..

TV isteriz.. radyo isteriz.. diye ayaklanırken...

Bir dünyaya bedel olan güzel dilimizi kendi elimizle yok ediyoruz.....

Bu hakikaten acı bir gerçek...

Umarım bundan sonra bilinçli kardeşlerimizle hep beraber buna dikkat edeceğiz...

Sadece DİL değil...


Şu kaybolmakta olan ÖRF ve ADETLERİMİZİDE en kısa zamanda..

canlandırmalıyız....


Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Bedii
Özel Üye
Özel Üye



Kayıt: Aug 22, 2003
İletiler: 119

İletiTarih: Pzr Mar 12, 2006 1:00 am    ileti konusu: KUTSAL DİLİMİZ TÜRKÇE... Alıntıyla Cevap Gönder

Rahman ve Rahim Olan ALLAH'ın Adıyla

Gelibolulu ve Gakanos Ülküdaşlarım,

Yürek lisanımız, gönül bayrağımız ve hayat iksirimiz Türkçemiz'e gösterdiğiniz ilgi için bir defa daha size teşekkür etmek istiyorum.
Ben de her bir Ülküdaşım gibi, dilimizle ilgili bu değerli çalışmanın sık sık vitrine çıkmasını arzu etmekteyim.
Tabii ki takdir Dost kardeşlerimize aiittir.
Dostlar,
Dilin ehemmiyeti ile alakalı bir iki cümle takdim ettikkten sonra, sözümü, farklı bir husua getirmek istiyorum.
Napoyon'un çok güzel bir sözü vardır:"KELİMELERİN GİRDİĞİ YERDE SİLAH PATLATMAYA LÜZUM YOKTUR" Bu münakaşa götürmez bir hakikattir.
Tarihte en uzun ömürlü fetihlerin dayandığı nokta silah değil, daima dil olmuştur.
Zaman, bize, DİL denilen bir ABİDEYİ asırlar süren bir çalışmadan sonra emanet etmiştir. Bu abidenin her taşı iyice törpülenmiş, cialanmış ve sonra duvardaki yerine oturtulmuştur Ama biz ne yapıyoruz? Abideyi ören taşların hepsini değiştirmeye çalışıyoruz. Netice meydanda: Her taşı yerinden oynattıkça tamiri imkansız bir delik açılıyor ve o delikten içeri sinsi kuvvetler giriveriyor...
Arkadaşlar,
Bir zamanlar kıymetli dergilerimizden birinde(eğer hafızam beni yanıltmıyorsa;KÜLTÜR DÜNYASI adlı dergi idi) emek mahsülü bir çalışma okumuştum.
Burada, yazar, yeni çıkan "İmla Kılavuzu" isimli bir kitabın tahlilini yapıyor ve bu eserin, "önsözünde" yedi yerde imla hatası yapılmış olduğunu söylüyordu.
Lütfen düşünür müsnüz...
Doğru Türkçe yazmak ve doğru Türkçe konuşmak için bir kılavuz hazırlanıyor. Gelin görün ki; bu rehberin başında, eserin takdiminde altı yedi yerde Türkçe hatası yapılıyor.
Bu nasıl iş...
Değerli dostlar, bana öyle geliyor ki; şanlı lisanımız, kutsal dilimiz bugün(dün de öyleydi..) yazar ve çizerlerin beyninde ve yüreğinde sanki son sözünü söylememiştir.
Şunu anlatmak istiyorum: Birinin nokta koyduğu yere, bir başkası virgül bırakıyor; bir başkasının noktalı virgül bıraktığı yere öbürü sadece virgül koymakla yetiniyor.
Bu nasıl iştir böyle....
Bu sahada "İMLA" sahası öyle bir karışık ki canlar, içinden çıkana aşkolsun!!
Zaman zman sormuşumdur: Acaba imla konusu da mı sosyal kavramlar içine giriyor. Malum, sosyla kavramlar izafidiri Herkes orada ,sosyal muhtevalı meselelerde söze"bana göre" diye başlar.
Ben; Dilde, Türkçe yazmak ve Türkçe konuışmakta "bana göre-size göre"-ona göre"diye bir şey olmamalıdır diye düşünüyorum.
Aslında herkes bizim gibi düşünüyor...Ne var ki kimsenin elinden bir şey gelmiyor.
Öyle insan var ki Ülküdaşlarım, adam otuz yıldan beri köşe yazarlığı yapıyor. Yazılarında "ünlem" yok denecek kadar azdır.
Mutlaka dikkat etmişsinizdir. "Noktalı virgül" kullanan yazarlar da çok azdır.
Ünlem koymaya ihtiyaç hissetmeden yazı mı yazılır ALLAH aşkına!!
İyi güzel de, bu insan hiç mi kızmaz?!..Neden bir kez olsun sesini yükseltme ihtiyacı hissetmez!..Eder etmesine de ne hikmetse ünlem koymayı düşünmez.
Az önce ifade ettiğim gibi, bu meselede kimin ne yaptığını, ne ettiğini anlamak mümklün değil. İtiraf edeyim; ne yapsam, ne etsem ben bu meselenin içinden çıkamadım.... Sahanın uzmanları ile de bu mevzu ile alakalı sohbetimiz oldu. Sıkıntılarımızı paylaştık.. O insanların da aynı şeyden muzdarip olduklarını gördüm.
Herkes, her kalemi eline alan istediği gibi yazıyor...
Lütfen siz söyleyin: böyle değil mi?...
Kan, can ve iman lisanımız mukaddes Türkçemiz, bin bir yara-bere içinde kaldı.
ALLAH'ım ne olur Sen bize yardım et!
Herşeyimiz karışık bizim...
Çünkü; bizim beynimiz, bizim kalbimiz ve bizim fiziğimiz sağlam değil.
İnsan, fikren, ruhen ve bedenen "SAĞLAM" olmayınca; o insanla ilgili olan her şey ortaya bozuk olarak çıkmaktadır.
Haydi buyurun: Bir defa daha tekrar edelim.
Kıyametin sabahuına kadar da edeceğiz ve de edmek mecburiyetindeyiz!
MESELELERİN MESELESİ İNSAN MESELESİDİR. İNSAN MESELESİNİ HALLETMEDEN HİÇ BİR MESELENİZİ HALLEDEMEZSİNİZ!!

HALLEDEBİLDİK Mİ?!

Lütfen bana, ilahi ölçülere uygun olarak yaptığımız tek bir şey(evet sadece tek bir şey)gösterebilirmisiniz?...
Şu namaz kılanların haline bir bakarmısınız...
Sanki adamın arkasında düşmanlar var onu kovalıyorlar...
Harıl harıl... eli ayağı birbirine karışıyor.
Dört rekatı kılıncaya kadar nefes nefese kalıyor.Ondan sonra etrafa bön bön bakıyor....
Eli bir yerde, ayağı öbür tarafta.. Öksürük-pıskırıp birbirine karışıyor..
Müslüman insan savaşı bile bu kadar kötü yapmaz!!
Sen namaz kılıyorsunuz...Seni yoktan var eden ALLAH(c.c.) ile konuşuıyorsun.(Not:Namaz; bila vasıta,(vasıtasız) vela tercüman(tercimansız) Cenab-ı HAKK ile konuşmak demektir.)İyi güzel de böyle sohbet mi yapılır...
Şu namaz sonrası, dua eden şu zavallı insanlara bir göz atın ne olur.
İstek ve arzuları, bir iki dakika dahi sürmüyor...
Çünkü bu insanların, herşeyleri var. İhtiyaçları yok..Onun için adet yerini bulsun diye -sözde-elerini açaıyorlar. Hayır açmıyorlar..Açar gibi yapıyorlar.
Adam, namaz kılmıyor, düpedüz çevresindeki insanlara eziyet ediyor.Bunu ayaklarıyla, elleriyle, kollarıyla herşeyi ile ve her bir davranışıyla yapıyor.
Ya o etrafına pompaladığı havaya ne demeli...
Namaza gelmiş..Ne büyük iş yapmış...Gurur ve kibirinden geçilmiyor...Çünkü, başkalarının yapmadığını, yapamadığını yapmış ya...Bunun için burnundan kıl aldırmıyor...
Zavallı zavallı zavallı....
Madem zahmet ettin, camiye geldin..
Ne olur, biraz daha dikkkatli, rikkatli ve ölçülü haraket etmiş olsan!!
Bir çoğunun ayğındaki çorap, fabrikadan çıktıktan sonra su ile tanışmamıştır.
Su ve sabun kokusunun dışında, her türlü pis kokuya rastlamak mümkün.
Halbuki her birerleri, lüks güzel dairelerde oturmaktadırlar. Bu dairelerin tefrişine, milyarlarca lira harçamışlardır. Fakat hiç birinin evinde, aklı başında, işe yarayan bir güzel koku yoktur.
Siz kullanmak istediğinizde, bazıları sizi yadırgıyacaklardır.
Güzel kokudan maksat, sadece esans mıdır?...
Üzgünüm; bunu böyle billenler ve böyle anlayanlar var. Hem de sayıları sanıldığından çok daha fazladır bu insanların.
Güzel koku...kavramı, mutlaktır; mıkayyet değildir ki..
Konuşmmamız, gereken ve sohbetini yapmamız icap eden şeyler oldukça çok.
Nereden, nasıl başlayacağımızı bilemiyoruz...
Beni affediniz....
Doğrusu, Şaşaırdık kaldık...
ALLAH daha fazla şaşaırtmasın...
Namaz kılmamız böyle de yemek yememiz çok mu farklı bizim...
Biz yemek yemeyiz dostlar..Adeta yemekle savaşırız!..
Ondan sonra da mide hastalıklarından bir türlü kurtulamayız.
Yemek, yemek bir insanlık sanatıdır. Bu sanaat; Hem iyi ve hem de güzel yapılmalıdır.
Diğer bütün işlerimiz -üç aşağı-beş yukarı -aynen böyledir. Karışıktır...ölçüsüzdür..estedik değildir.
Namaz kılarken bile her şeyi bir birine karıştırıyorsak; lütfen gerisini siz düşününüz...

Dedim ya dostlar, ne maddi ne de manevi hiç bir işimizde kalite ve seviye yok... Öyle de olur, böyle de olur...Rast gele..gelişi güzel...
Evet..evet..Şu insan meslesini mutlaka halletmeliyiz!
Tabii ki Eğitimden bahsediyorum..
Eğitimin öneminden söz ediyorum..
Her zaman olduğu gibi, bir kez daha;
Beynin, kalbin ve midenin "FITRATA UYGUN" olarak beslenilmeden İNSAN--bile- olunamayacağının altını kalın çizgilerle çizmeye çalışıyorum.
İlla insan...İlla insan....
İnsanın insanlaşması; Müslüman'ın Müslümanlaşması ve Türk'ün de Türrkleşmesi...
Meslelelerin meslesi...işte bu...
Bunun da tek bir yolu var; o da "EĞİTİM!!"
Niçin bu gerçeği biz; BENİM HARİKALAR HARİKASI, ZAVALLILAR ZAVALLISI KARDEŞİM İNSANA ANLATAMIYORUZ VE ONUN KALBİNE BEYNİNE- VİCDANINA KAZIMIYORUZ, KAZIYAMIYORUZ ALLAH'IM!!!
Okumdan alim; yazmadan katip olanlar kulaklarınız çınlasın e mi?!...
Bütün ÜLKÜDAŞLARIMA ve DAVA dostlarıma bizden selam olsun!
ALLAH(c.c.)'a emanet olunuz!

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin!
Bedii Edipoğlu
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 2. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: « Önceki  1, 2  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1