Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - AMPUL KARARIYOR, KARARTIYOR
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3, 4  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 1:56 am    ileti konusu: AMPUL KARARIYOR, KARARTIYOR Alıntıyla Cevap Gönder

Nasipse bu akp denen vurgun cuntasinin haberlerini bu baslikta toplamaya gayret edecegim...


Ampul, karartıyor

DPT uyardı: AKP hükümetinin tutarsız politikaları yüzünden Türkiye karanlıkta kalacak

DEVLET Planlama Teşkilatı, yaklaşan elektrik krizine karşı, Enerji Bakanlığı'nı ve ilgili kurumları gerekli önlemleri almamak ve yetersiz kalmakla eleştirdi. DPT, özel sektör yatırımlarının istenilen düzeyde olmadığını belirtti. DPT özelleşecek kuruluşlara yeni yatirim ve anlaşma görevi verilmemesini de istedi.

MÜSTEŞAR Ahmet Tıktık imzasıyla Enerji Bakanlığı'na gönderilen ve "Tereddütlerimiz ciddiyetini koruyor" dediği yazıda, 2008 yılında elektrik arz açığınınortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğu belirtilip Elektrik Piyasasi Kanunu'nun elektrik tekelleri doğmasına yol açtığı vurgulandı.

DPT'den elektrik uyarısı

Devlet Planlama Teşkilatı, yaklaşan elektrik krizine karşı, Enerji Bakanlığı'nı ve ilgili kurumları gerekli önlemleri almamak ve yetersiz kalmakla eleştirdi. DPT, özel sektör yatırımlarının istenilen düzeyde olmadığını belirtti.

Önümüzdeki yıllarda elektrikte başlayacak arz yetersizliği kurumlar arasında tartışmaya yol açtı. Devlet Planlama Teşkilatı, Müsteşar Ahmet Tıktık imzasıyla Enerji Bakanlığı'na gönderdiği yazıda, 2008 yılında elektrik arz açığının ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirtip, kurumları tedbir almakta yetersiz kalmakla suçladı. Yazıda, Elektrik Piyasası Kanunu'nun amaçlarına ulaşamadığı, özel şirketlere üretim, dağıtım ve perakende faaliyetlerinin tümünün verilerek, piyasanın serbestleşmesi hedefinin aksine bölgesel elektrik tekelleri doğmasına yol açıldığı vurgulandı. Bu yanlış yapılanmanın temel nedeni olarak, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) çok sayıda lisans vermesine karşın, bunların büyük bir bölümünün yatırıma dönüşmemesi gösterildi.

Özel sektör yatırımlara yetersiz

Özel şirketlerin bölgesel elektrik talep projeksiyonu yapmadığı, EPDK'nın da bu projeksiyonlar çerçevesinde Elektrik Üretim A.Ş'ye (EÜAŞ) yeni yatirim çagrisinda bulunmadigi belirtildi. Yazida, "Böylece EPDK özel sektör yatırımlarının istenen düzeyde gerçekleştiği izlenimi veriyor" denildi.

DPT "Tereddütlerimiz ciddiyetini koruyor" dediği yazıda, Devlet Su İşleri (DSİ) ve Türkiye Elektrik İletim A.Ş'nin (TEİAŞ) yeni santrallerin işletmeye giriş tarihiyle ilgili tahminlerinin gerçekçi olmadığını vurguladı. Özellikle hidrolik enerjiye yönelik projelerin 2 ila 4 yıl gecikeceğine dikkat çekildi. DSİ'nin enerji ödeneklerini sulama projelerinde kullanması nedeniyle baraj projelerinin sürekli ertelendiği kaydedildi.

Tedbirler alınmıyor

"Bu kötümser gelişmelere karşilik kamu kuruluşlarinca arz açigini kapatacak tedbirler alinmiyor" denilen yazıda, EÜAŞ'ın yeni yatırım önerileri de mevcutları bile tam kapasiteyle çalıştıramadığı gerekçesiyle reddedildi. TEDAŞ'ın kayıp-kaçak önleme ve tahsilatı artırma hedeflerinin çok gerisinde kaldığına da dikkat çekildi. Yazıda son olarak uzun vadeli ve fiyat garantili anlaşmalara girilmemesi ve özelleşecek kuruluşlara yeni yatırım ve anlaşma görevi verilmemesi istendi.

Bu da elektrik vurgunu

Devlet, özel sektöre yaptırıp 1.5 yıldır hiç elektrik almadığı 2 mobil santrala her ay 2.4 milyon dolar ödüyor

Enerjide devlet soyuluyor.Samsun'daki iki mobil santrale, çevreye zarar verdikleri için çalışmaları mahkeme kararıyla durdurulduğu halde her ay 2.4 milyon dolar kira ödeniyor. Devlet iki santrali yapan firmalara şu ana kadar 33.6 milyon dolar ödeme yaptı. CHP Yozgat Milletvekili Emin Koç, Enerji Bakanı Hilmi Güler'in yanıtlaması istemiyle TBMM Baskanlığı'na soru önergesi verdi. Koç, santrallerin hangi şirketlerce kurulduğu, çalıştırılmadığı halde ödenen kira bedeli konusunda bilgi istedi.

Büyük tartışma

Koç'un Meclis gündemine taşıdığı mobil santraller, 2000 yılında yapılan ihale ile Samsun'da kuruldu. Ancak Elektrik Üretim A.Ş. ile santrallerin yapıma firmaları arasındaki sözleşmede santrallere kullandıkları fuel-oil ve ayda 1.2'şer milyon dolarlık kira bedelinin devletçe ödenmesi öngörüldü.
Kızılırmak ve Yeşilırmak'ta toplam 1300 megawatt'lık 4 hidroelektrik santrali olan Samsun'a iki de mobil santral kurulması büyük tartışma yarattı. Tekkeköy ilçesinde inşa edilen santraller çevreye zarar vereceği gerekçesiyle Samsun Barosu tarafından yargıya götürüldü. Baro, ihalenin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle dava açtı. Davanın hangi mahkemede görüleceği belirlenmeye çalışılırken, santraller tamamlanarak 14 Nisan 2003'te deneme üretimine başladı.

Ödemeler sürecek

Deneme üretiminin başlamasından sonra Enerji Bakanlığı tarafından 'enerji ihtiyacı olmadığı' gerekçesiyle, santrallerin faaliyetleri 24 Kasım 2004'te durduruldu. Üretimin durması, devletin fuel-oil bedelinden kurtulmasını sağladı ancak sözleşme uyarınca kira ödemesi devam etti.Santralleri kuran firmalar olan Cengiz Enerji ve AKSA Enerji'ye sözleşme dolayısıyla her ay toplam 2.4 milyon dolar ödendi. Bugüne kadar firmalara ödenen tazminat miktarı 33.6 milyon doları buldu. Sözleşme 5 yıllık olduğu için toplam kira ödemesinin 454 milyon 206 bin doları bulacağı hesaplanıyor.


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
1453_fatih
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 20, 2006
İletiler: 147
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 1:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu ülkeyi soymak dolandırmak o kadar kolay oldu ki insan duyduklarına artık şaşırmıyor.Bu milletin hakkını elaleme peşkeş çekenlerin Allah belasını versin....Başka ne diyelim?

Kardeşlerim birde önerim olucak.Nereye yazılacağını bilemedim o yüzden buraya yazıyorum kusura bakmayın..

Bildiğiniz gibi 18 Mart Talat Paşa'nın ölüm yıldönümüdür.Almanyada berlinde bir ermeni komitacı tarafından öldürülmüştür.

Bu nedenle 18 Mart-19 Mart 2006 tarihlerinde berlinde büyük bir protesto düzenlenecektir.Bu büyük yalana karşı düzenlenecek miting için Avrupadaki 5000.000 TÜRK BİRARAYA GETİRİLMEK İSTENMEKTEDİR...

Sözde ermeni soykırımına karşı bütün avrupada ki Türk kuvvetlerini toplamak için bu forumdanda destek olunması gerektiğine inanıyorum..

Aralarında Rauf Denktaş.Mehmet Gül,Erol Manisalı gibi insanların da bulunduğu bir grup tarafından düzenlenen bu oluşuma destek olmak durumundayız.

Daha fazla bilgi için;
http://www.buyukproje2006.org
adlı siteye bakılabilir...

Yönetici arkadaşlarımdan ricamdır...(Bir forum açılabilir)

ALLAH TÜRK'Ü KORUSUN!!!!![/quote]
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis_yavuz
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Feb 08, 2006
İletiler: 21
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 1:26 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Allah hepimizin yardımcısı olsun kardeşlerim bu vatanı kolay almadı atalarımız kolay da bırakmaz torunları bizler bütünlüğümüzü koruyalım damarlarında vatan sevgisi dolaşan binlerce ülküdaşım Allahın izniyle bir gün vatanımız refaha kavuşacak
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
FETO
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 25

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 2:02 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ben elektrik ve doğalgaz sorunuyla ilgili birşeyler söylemek istiyorum. Kendi enerjimizi üretecek belki de en büyük potansiyel bizde var ama bazı dış güçler tarafından bu engellenmekte. Bu engellenme devam ettiği sürece ve kendi enerjimizi üretmediğimiz sürece bu tip sorunlarla daha çok karşılaşacağız sanırım.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 5:18 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

1453_fatih demiş ki:

Kardeşlerim birde önerim olucak.Nereye yazılacağını bilemedim o yüzden buraya yazıyorum kusura bakmayın..

Bildiğiniz gibi 18 Mart Talat Paşa'nın ölüm yıldönümüdür.Almanyada berlinde bir ermeni komitacı tarafından öldürülmüştür.

Bu nedenle 18 Mart-19 Mart 2006 tarihlerinde berlinde büyük bir protesto düzenlenecektir.Bu büyük yalana karşı düzenlenecek miting için Avrupadaki 5000.000 TÜRK BİRARAYA GETİRİLMEK İSTENMEKTEDİR...

Sözde ermeni soykırımına karşı bütün avrupada ki Türk kuvvetlerini toplamak için bu forumdanda destek olunması gerektiğine inanıyorum..

Aralarında Rauf Denktaş.Mehmet Gül,Erol Manisalı gibi insanların da bulunduğu bir grup tarafından düzenlenen bu oluşuma destek olmak durumundayız.

Daha fazla bilgi için;
http://www.buyukproje2006.org
adlı siteye bakılabilir...

Yönetici arkadaşlarımdan ricamdır...(Bir forum açılabilir)

ALLAH TÜRK'Ü KORUSUN!!!!!



Yaziniz ile ilgili baslik acilmistir... Bilginize...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 5:20 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Erdoğan ve Unakıtan'a Suç Duyurusu





CHP Grup başkanvekilleri Ali Topuz, Kemal Anadol ve Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında suç duyurusunda bulundular.
CHP Grup başkanvekilleri Ali Topuz, Kemal Anadol ve Haluk Koç, Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık hissesinin satışında "görevlerini kötüye kullandıkları" ve "ihaleye fesat karıştırdıkları" iddiasıyla, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan hakkında suç duyurusunda bulundular.

Topuz, Anadol ve Koç, Ankara Adliye Sarayı'na gelerek, suç duyurusu dilekçesini Müracaat Savcılığı'na teslim ettiler. Topuz, AKP'nin sahip olduğu çoğunluk nedeniyle Meclis'in denetleme mekanizmalarının işletilmesinin mümkün olmadığını söyledi.

Anamuhalefet partisi CHP'nin, Tüpraş'ın hisse satışı konusunda son çözüm yolu olarak yargıya başvurduğunu anlattı. Topuz, "Parlamento'da açamadığımız yargı sürecini, umarım yargı organları yapacaktır. Sayın Başbakan, hangi argo sözcüklerle bize karşılık verecek, merak ediyorum" dedi.

Suç duyurusu dilekçesinde, Erdoğan ve Unakıtan hakkında savcılıkça doğrudan yasal işlem yapılamayacağından, haklarında fezleke düzenlenmesi ve anayasal gereği yapılmak üzere TBMM'ye gönderilmesine karar verilmesi talep edildi.

Kaynak; Etikhaber.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
IHTIYARKURT
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 12, 2006
İletiler: 109
Şehir: Alamanya

İletiTarih: Pts Şub 13, 2006 6:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Recebo nun neden Dokunulmazliklar yasasini kaldirmaya birtürlü yanasmadigi birkez daha cok acik ve net sekilde belli oluyor,fazla söz söylemeye gerek yok sanirim.Ahirette iki elimiz yakasinda Olacak Kuskusuz.
NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Sal Şub 14, 2006 1:17 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Hükümet Ülkeye Yük


MHP Mersin İlçe Kongresi konuşan Mehmet Şandır hükümeti ağır bir dille eleştirdi

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, "Türkiye'yi AKP'den, AKP'yi de iktidar olmak sorumluluğundan bir an önce kurtarmalıyız" dedi.Şandır, Cumhuriyet döneminde milletimizin bin bir emekle oluşturduğu tüm varlıkların satıldığını da vurgulayarak AKP'nin Aldatma ve Kandırma Partisi'ne dörüştüğünü belirtti.

ŞANDIR, "MHP, Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin; birlik ve beraberliğinin, kardeşliğinin teminatıdır.Toplumsal barışı biz sağlarız. Ülkemizde yaşayan herkesi, tüm farklılıklarına hatta aykırılıklarına saygı göstererek kucaklayacağız. Türkiye'nin onurlu geleceğini halkımızla birlikte biz kuracağız" dedi.

Türkiye ne hallere düşürüldü

MHP Mersin Ilçe Kongresi öncesi basin açiklamasi yapan MHP Genel Başkan Yardimcisi Mehmet Şandir: "Türkiye'yi AKP'den, AKP'yi de iktidar olmak sorumlulugundan bir an önce kurtarmaliyiz

Dün yapilan Milliyetçi Hareket Partisi Mersin Merkez Ilçe Kongresi öncesinde MHP Genel Başkan Yardimcisi Mehmet Şandir bir basin açiklamasi yapti. Ülkemizin çok sikintili bir döneme girdigini söyleyen Şandir "Artik, Küresel oyunlar bölgemizde oynanmaktadir. Iç ve diş gelişmeler ülkemiz için büyük tehditler ve tehlikeler taşimaktadir.Türkiye'yi üç yildan bu yana AKP Iktidari yönetmektedir. AKP, Milletimizin oluşturdugu siyasal istikrarin gücü ile ülkeyi muhalefetsiz yönetiyor. Istedigi kanunu çikarabiliyor. Istedigi kişiyi atayabiliyor. Her ülke ile istedigi antlaşmalari yapabiliyor ve istedigi politikalari takip edebiliyor" diye konuştu.

Cumhuriyet döneminde milletimizin bin bir emekle oluşturdugu tüm varliklarin satildigini belirten Şandir "Kapali kapilar arkasinda kayit altina alinmayan görüşmelerde ülkemiz, bizzat Başbakan tarafindan pazarlaniyor. Yolsuzluklar, kanunsuzluklar, haksiz kazançlar şimdi yargidan dönüyor.Ülkenin limanlari, madenleri, sulari ve stratejik degerde fabrikalari hatta topraklari satiliyor." dedi.

Çiftçimiz isyanda

AKP hükümetinin tarim politikasini eleştiren MHP Genel Başkan Yardimcisi Mehmet Şandir "Çiftçilerimiz hallerinden memnun mu? Akdeniz Bölgesi olarak narenciyenizi satabildiniz mi?Pamuk. Bugday, misir üreticileri, ürünlerini 2002 yili fiyatlari ile satabiliyorlar mi? Tarimda kullanilan gübre, ilaç ve sulama elektrigi yaklaşik üç katina ulaşirken çiftçinin malinin degeri yerinde sayiyor, hatta daha da ucuzluyor. Daha da kötüsü mahsul tarlada, dalinda kaliyor! neden? diye sordu.

Esnafimiz da magdur

"Türkiye, AKP döneminde suçlular cehennemi haline gelmiştir." diyen Şandir esnafin durumuna da deginerek "Esnaf ve Küçük Sanayicileri ilgilendiren ekonomik suçlarda yaşanan bu artişlar esnafimizin durumunu göstermektedir. Esnaflar perişan durumdadir.Hükümet tarafindan şehir merkezlerinde kurulmasina müsaade edilen yabanci süper marketler ve ithalati desteklenen yabanci gida ürünleri esnafimizin belini kirmiştir.Söz vermiş olmasina ragmen AKP Hükümeti, süper marketleri şehir dişina taşimamiştir.AKP Iktidari, esnaf ve küçük sanayiciye karşin yabanci marketlerin ve ithal ürünlerin ve yabanci üreticilerin tarafinda yer almiştir" şeklinde konuştu.

"Bölücü faaliyetler AKP döneminde artmiştir"

Bölücü örgüt faaliyetlerinin AKP hükümeti döneminde arttigini iddia eden MHP Genel Başkan Yardimcisi Şandir "AKP Iktidari döneminde maalesef bölücü terör yeniden kanli eylemlere başladi. 35.000 insanimizin canina ve büyük maddi kayiplara mal olan PKK bölücü terörü,15 yil süren bir mücadeleden sonra Türk Güvenlik Güçleri tarafindan maglup edilmiştir. Bebek katili, vatan haini, Türkiye'yi ve Türk Milleti'ni parçalamaya çalişan, yabancilarin uşagi Apo, yakalanmiş, yargilanmiş ve hapse atilmiştir. Silah zoruyla ülkeyi parçalamak isteyen bölücü niyetlerin başariya ulaşmasi önlenmiştir. Ancak AKP Iktidari ve özellikle Sayin Başbakan, Avrupalilarin hoşuna gidecegiz hevesiyle bölücülük hesaplari yapanlara cesaret vermiştir. Avrupa Birligi Uyum Yasalari ile bölücülük, maalesef yasal koruma ve zemin kazanmiştir" dedi.

Aldatma ve Kandirma Partisi: AKP, Türkiye'ye yakişmamaktadir!

MHP Genel Başkan Yardimcisi Mehmet Şandir mevcut hükümeti eleştirerek basin mensuplarina "Başbakanin mal varligini tartişmaya mecbur muyuz? Maliye Bakaninin kaçak villalarini tartişmaya mecbur muyuz? Başbakanin sokak agzi ile hakaretlerini dinlemeye mecbur muyuz? Tüm bu yaşananlar ortada iken Başbakanin masallarini dinlemeye mecbur muyuz?AKP iktidarina mecbur muyuz?" diye sorarak "AKP, Türk Milletini aldatti ve kandirdi" sözlerine yer verdi. "Türkiye'yi AKP'den AKP'yi de iktidar olmak sorumlulugundan bir an önce kurtarmaliyiz" diyen MHP Genel Baüşkan Yardimcisi Şandir açiklamasinin sonunda şunlari kaydetti: "MHP, Türkiye'nin ve Türk Milleti'nin; birlik ve beraberliginin, kardeşliginin teminatidir.Toplumsal barişi biz saglariz.Ülkemizde yaşayan herkesi, tüm farkliliklarina hatta aykiriliklarina saygi göstererek kucaklayacagiz. Türkiye'nin onurlu gelecegini halkimizla birlikte biz kuracagiz"


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Sal Şub 14, 2006 1:24 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

O Bunu Hep Yapıyor

Başbakan Erdoğan, hakkını arayan işçiyi, memuru, emekliyi, çiftçiyi, esnafı azarlamayı, başbakanlık koltuğuna oturduğu günden beri sürdürüyor...

Erdoğan'dan inciler

MERSİNDE yaşanan "Lan" lı, "Ananı al git" sözleri, Erdoğan tarafından yakın geçmişte kullanılan kimi ifadeleri yeniden anımsattı. İşte Erdoğan'dan İnciler:

28 Kasım 2004 Çiftçiye:

"Çiftçinin durumu ne olacak" diye bağıran köylüye: Yahu bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak?

24 Eylül 2005 YÖK ve üniversitelere:

Erdoğan YÖK Başkanı Teziç'i eleştirirken kafasını göstererek: Burası basmıyor. Hayatta iki koyun bile güdemez.

22 Ekim 2005:

CHP'ye: Müttedi iddiasını ispatlamakla mükelleftir. İddiasını ispatlayamayan...Oraya üç tane nokta koyuyorum.

10 Ekim 2005 DOKTOR ve iş isteyen vatandaşa:

Doktoru getirip de çivi ile çakacak halimiz yok. Ben iş bulma kurumu da değilim.Yok öyle avantaya alıştınız.

1 Nisan 2005 Satılık böbrek dövizi açan hastaya:

Bak! "Satılık böbrek var" diye ilan vermiş. Kusura bakma hemşehrim, burası sakatatçı dükkanı değil.

5 Şubat 2006 Eğitim politikalarını eleştirenlere:

Bizde yüzde 30 meslek lisesi, yüzde 3'ü imam hatip. Etmeyin ya! Sanki hepsi imam hatip 'anasını satayım'.

Uzmanın görüşü

"Sözcük hazinesi kısır"

DİL Derneği Başkanı Sevgi Özel, Erdoğan'ın zaman zaman, hatta Meclis çatısı altında bile "argo" konuştuğunu belirterek, "Benim kanım Başbakan'ın sözcük hazinesi kısır. Doğaçlama konuşurken, söz varlığının kısıtlılığı ortaya çıkıyor. Basın danışmanları metin hazırlayıp verdiğinde biraz daha düzgün konuşuyor" dedi.

Erdoğan bunu hep yapıyor

Erdoğan'ın Mersin'deki "lan" lı tavrı büyük tepki topladı.Erdoğan'ın bu tavrı yeni değil. Erdoğan, hakkını arayan işçiyi, memuru, emekliyi, çiftçiyi, esnafı azarlamayı başbakanlık koltuğuna oturduğu günden beri sürdürüyor.

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Mersin'deki merkez ilçe kongresi öncesinde, çiftçi olduğunu söyleyen bir vatandaş tarafından protesto edilmesi sonrası yaşananlar dün de gündem maddelerinin ana konusu oldu. Yapılan eleştirilerde Başbakan'ın sık sık bu tavırları sergilediği ve bu söz ve tavırların bir yöneticiye yakışmadığı yönündeydi. ''Değil Başbakan, bir vatandaşın "Lan" lı, "Ananı al git" sözleri bir TV'de yayınlasa okuruluş RTÜK tarafından kapatılır " diye Erdoğan eleştirildi.

Geçmişte yaşananlar

Erdoğan, dert yanan vatandaşın sorunları dinleneceğine ağıza alınmadık sözler söylemeyi tercih. etti. Erdoğan'ın bu tavrı yeni değil. Erdoğan, hakkını arayan işçiyi, memuru, emekliyi, çiftçiyi, esnafı azarlamayı başbakanlık koltuğuna oturduğu günden beri sürdürüyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, daha önce de bölgelerinin geri kaldığını söyleyen bir vatandaşa " Devlet yatıp kalkıp, seni mi kalkındıracak? " diyerek azarlamıştı.

İş isteyen ber gence ise " Ben İş Bulma kurumu muyum " diye cevap vermişti. Gübre ve mazaot fiyatlarının attığını, ürünlerinin para etmediğini belirten çiftçiyi ise " Yok öyle avantaya alıştınız " diye azarlamıştı. Pancar üreticisinin " Pancar fiatlari ne olacak? " sorusuna " Pancari birak medeniyete bak " diyerek pancar üreticilerini şehirli olmamakla suçlamıştı. Basın da sık sık Erdoğan'ın paylamalarından nasibini alıyor. Eleştirel bir soru sorulması durumunda Erdoğan'ın verdiği cevap" Haddinizi bileceksiniz oluyor.

Neler yaşandı?

Son olay ise Mersin'de yaşandı. Mersin'de öfkeli bir çiftçinin tepkisiyle karşılaşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çiftçiyi önce yanına çağırdı, ardından "lan terbiyesizlik yapma" diyerek yanından uzaklaştırdı. Erdoğan, AKP Merkez İlçe Kongresi'nin yapıldığı Edip Buran Spor Salonu'na gelişinde Kuyluk beldesinde çiftçilik yapan 43 yaşındaki Kemal Öncel'in protestosuyla karşılaştı.

"Anamızı ağlattınız be. Aşk olsun size aşk olsun. Tarım Bakanı anayasayı ihlal ediyor. Yetmedi mi? Öldük, bittik sayın Başbakan'ım. Hangi yüzle geldin buraya?" diye bağıran çiftçi, korumalar tarafından engellenip uzaklaştırılmak istendi. Sol kolunun ameliyatlı olduğunu söyleyen çiftçi, kendini engelleyen korumalara da bağırdı.

Önce yanına çağırdı

Başbakan Erdoğan, polislere, "Bırakın yanıma gelsin. Derdini bana anlatsın" diyerek engel oldu. Çiftçi üzeri aranırken, "Bende bir şey yok. Rahat olun" dedikten sonra, yanına gittiği Erdoğan'a "Devletimin Başbakanı" diye hitap etti. Daha sonra çiftçiyle Başbakan arasında şu konuşmalar geçti:

Başbakan: Böyle bağırılmaz ki, terbiyesizlik yapma.

Çiftçi: Terbiyesizlik yapmıyorum. Lütfen bana hakaret etmeyin.

Başbakan: Artistlik yapma.

Çiftçi: Artistlik yapmıyorum, ben sanatçı değilim.

Başbakan: İyi bir sanatçısın.

Çiftçi: Tarım Bakanımızın anayasayı ihlal ettiğini biliyor musunuz?

Başbakan: Lan terbiyesizlik yapma.

Çiftçi: Lan mı?

Başbakan: Evet

Çiftçi: Lan mı? Canın sağolsun.

Başbakan: Şu anda çiftçiye ne verildiğinin farkında mısın?

Çiftçi: Ne zaman?

Başbakan: Şimdi.

Çiftçi: Benim mahsulüm öldükten sonra mı? İki senedir anamız ağlıyor.

Başbakan: Hadi ananı al git buradan.



Yumurtalı protesto

Ancak Başbakan'a tepkiler bununla da sınırlı kalmadı. Cumhuriyet Meydanı'nda Başbakan'ı bu kez yumurtalı protestocular bekliyordu. Hükümetin tarım politikasına karşı sloganlar atan protestoculardan dokuzu gözaltına alındı. Eylemcilerin Mersin Halkevleri üyesi oldukları öğrenildi.

Korumaların tavrı

Çiftçi Öncel, Başbakan'ın bu sözünden sonra korumaların da kendisini uzaklaştırması üzerine "suya muhtaç olduk. Lan diye hitap etme. Ayıp be" diyerek Erdoğan'ın yanından ayrıldı.

Mersin'de Başbakan Erdogan tarafindan azarlanan protestocu çiftçi Kemal Öncel, Skytürk kanalina konuştu ve Başbakanin iki korumasi tarafindan dövüldügünü öne sürdü. Televizyon görüntülerinde Başbakan'in korumalari tarafindan arabaya bindirilip görütüldügü görülen Kemal Öncel, korumalarin kendisini bölgenin karakoluna degil, başka bir karakola götürdügünü; bir odaya kapatip agir hakaretler eşliginde darp ettigini öne sürdü.

Doktor raporu aldigini, yürüme güçlügü çektigini söyleyen Öncelsavciliga şikayette bulundugunu açikladi. Öncel, korumalar tarafindan göz altina alindiktan sonra savcilik tarafindan tutuksuz yargilanmak üzere serbest birakilmişti. Öncel, dört yıl önce de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dönemin DYP lideri Tansu Çiller, Meclis Grubu'nda konuşurken "Sayın Başbakan Kuyuluk Belediye Başkanı'nı lütfen görevinden alın" diye bağırmıştı. Öncel, Şık'ın yolsuzluk yaptığını kendisinin ekmeğiyle oynadığını öne sürmüştü.

Erdoğan'ın öfkesi Meclis'te

CHP'li Sevigen: "Çiftçinin anasına ne demek istediniz?" dedi.

CHP Istanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Başbakan Recep Tayyip Erdogan'ın Mersin'de protestocu bir çiftçiyle diyaloglarını bir soru önergesiyle Meclis'e taşiyarak, "Sayin Başbakan 'lan'ne anlama geliyor?" sorusunu yöneltti. Sevigen, Erdoğan'a "Yoksullaştık anamız alıyor" diyen çiftçiye "Hadi ananı al git buradan" demekle çiftçinin anasına ne demek istediğini sordu.

Sevigen, TBMM Başkanlığına'na verdiği soru önergesinde, siyaset yapan insanların tahammüllü olması gerekirken Başbakan Erdoğan'da "son günlerde ortaya çıkan kişilik değişikliğinin had safhaya çıktığını" belirterek, "Herşeye kızan, bağıran, hakaret eden konumdadır. Kendisini seçen, Başbakan olmasını sağlayan, maaşını veren, sağlık giderlerini karşılayan vatandaşlara (kısaca siyasetçinin patronu olan) halka saldırması, hakaret etmesi, halkın tahammül sınırlarını zorlamaktadır" dedi.

Lan ne anlama geliyor

"Psikologlar bile Başbakandaki bu sık kişilik değişikliklerini açıklayamamaktadırlar" diyen Sevigen, Başbakan Erdoğan'a, "Sayın Başbakan 'lan'ne anlama geliyor? Siz ailenize kızdığınız zaman (kardeşinize, oğlunuza) lan gibi kelimeler kullanır mısınız? Atatürk, 'Köylü milletin efendisidir" diyor. Siz ise Atatürk'ün milletin efendisi dediği köylüye 'lan'diyorsunuz. Bunu hangi mantıkla açıklıyorsunuz? " diye sordu. Sevigen, daha önce milletvekilleri ile yaptığı kapalı bir toplantıda, kendisine yanıt verdiği için bir milletvekiline " lan " dediği iddialarını da sordu. Başbakan Erdoğan'a, " Sizce Ana ne anlama geliyor? " sorusunu yönelten Sevigen, Erdoğan'a sorularını şöyle sürdürdü:

" Ana kutsal mıdır? Size 'Yoksullaştik anamiz agliyor'diyen çiftçiye 'Hadi ananı al git buradan'demekle çiftçinin anasına ne demek istediniz? Size birisi böyle hitap etse hoşunuza gider miydi? Sizin için hangi değerler önemlidir? Örneğin ana önemli midir? Peygamberimiz Hz. Muhammed'i terörist gibi gösteren karikatür bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Çünkü bu büyük bir suç ve günahtı. Oysa bütün dinlerde ve İslamiyet'te analarda peygamberler kadar kutsaldır. Sizinde çok iyi bildiğiniz gibi 'Cennet anaların ayakları altındadır'. Karşinizdaki kim olursa olsun, hangi suçu işlemiş olursa olsun, o şahisin anasina hakaret etmek suç ve günah degil mi? Bu hitaptan dolayi başta kendi anneniz olmak üzere bütün annelerden özür dilemeyi düşünüyor musunuz? " CHP'li Sevigen, Başbakan Erdogan'a, " İnsanlara hakaret etmek sizi rahatlatıyor mu? " diye sorarken, " Bütün bu davranışlarınızdan, sözlerinizden rahatsızlık duyuyor musunuz? Eğer rahatsızlık duyuyorsanız kurtulmak için bir psikologa baş vurmayı düşünüyor musunuz? " sorusunu da yöneltti.

Erdoğan diline egemen olamıyor

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan'ın, Mersin'de bağırarak protesto eden ve "Anamızı ağlattınız" diyen bir kişiyi, "Lan terbiyesizlik yapma" diyerek azarlaması, Erdoğan tarafından yakın geçmişte kullanılan kimi ifadeleri yeniden anımsattı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genel Kurul'da bütçe üzerinde yaptığı konuşmada, CHP Lideri Deniz Baykal ile muhalefet milletvekillerine verdiği yanıtlarda da argo cümleler kurmuştu. Başbakan Erdoğan'ın TBMM tutanaklarına geçen sözlerinden ilgi çekici bölümler, konuşmanın akışına uygun sıralamayla, özetle şöyle:

"-Eğer, bu fotokopileri ben çıkarmaya başlarsam, cemaziyülevveliniz çok kötü, çok kötü!..

-Kaldı ki 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol'ifadesi benim ifadem değil; bu ifade Mevlana'ya ait bir ifadedir ve 'yarası olan gocunur', niye gocunuyorsun. Niye gocunuyorsun...

-...Yattınız kalktınız, sadece, Bakanıma belden aşağı vurmaktan başka bir iş yapmadınız... ve aynı şeyleri konuştunuz, aynı ifadeleri kullandınız. Oğlundan başladınız, eşinden çıktınız. Bir edep var, adap var ya!..

Nasıl bunu yaparsınız ya?! Nasıl yaparsınız?!

-Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. İddiasını ispatlayamayan... Oraya işte ben üç tane nokta koyuyorum... Üç tane nokta koyuyorum.

-Sizlerin yaptırdığı kamuoyu araştırmaları da bana geliyor, onları da görüyorum ve durumunuz felaket, felaket!.. Rahat ola, rahat... El kol hareketi yapma... El kol hareketleriyle bir yere varamazsınız. Bu millet el kol hareketleri yapanları hep sandığa gömdü, sizi yine gömecek.

-Bak ben hep bütçeyi konuşuyorum... Hep ben bütçeyi konuşuyorum dikkat edin, bütçenin dışında konuşmuyorum; ama, biraz sonra o dille de konuşabiliriz!

-(CHP Balıkesir Milletvekili Ali Kemal Deveciler'e): Biraz sabırlı ol, biraz sabırlı ol... Canım gülüm benim, biraz sabırlı ol, onu da söyleyeceğim.

-(CHP Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek'e) Bak, Mustafa Bey, Sayın Özyürek, çok ileri gittin; sana burada şimdi bir şey söyleyeceğim, şimdi bir şey göstereceğim sana... Sayın Özyürek, bu ayağa kalkma, bu tür hareketler, bunlar çirkin.

-Biz sizin iktidarınızda bazı kurumları nasıl dejenere ettiğinizi çok iyi biliriz; beni konuşturmayın!"

"Anasını satayım"

Başbakan Erdoğan, geçen İstanbul'da Zeytinburnu İlçe Teşkilatı'nın kongresinde meslek liselerine ilişkin yaptığı konuşmada da, "Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde yüzde 70'i meslek lisesi mezunu. Bizde ise meslek lisesine geçit yok.

Bizde yüzde 30 meslek lisesi, yüzde 3'ü imam hatip. Etmeyin ya! Sanki hepsi imam hatip 'anasını satayım'... Etmeyin ya!

Türkiye'de kendine ait bir güç var ve bunlara 'istemezük'diyorlar" demişti.

"Sözcük hazinesi kısır"

Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel, Erdoğan'ın zaman zaman, hatta Meclis çatısı altında bile "argo" konuştuğunu belirterek, "Benim kanım Başbakan'ın sözcük hazinesi kısır.

Öfkelenince diline egemen olamayabiliyor ve en iyi bildiği sözcükleri söylüyor. Sert argo sözcükler söylediği için, genellikle benzer tepkiler alıyor" dedi. Özel, yıllardır siyasileri izlediğini, argonun bu kadar yoğun kullanıldığı politik dile bu dönemde rastladığını kaydetti. Başbakan'ın çok öfkelendiği zaman amacı aştığını söyleyen Özel, bunu ise söz varlığının kısıtlı olmasına bağladı. Özel, "Aynı sözcüklerle konuşuyor ya da çok eski sözcüklere yaslanıyor.

Doğaçlama konuşurken, söz varlığının kısıtlılığı ortaya çıkıyor. Basın danışmanları metin hazırlayıp verdiğinde biraz daha düzgün konuşuyor" dedi.


Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Çar Şub 15, 2006 8:30 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

'YAŞAR TOPÇU NEDEN YÜCE DİVAN'DA, BİZİMKİLER DAHA BETER'

AKP'li vekilden şok çıkış


AKP grup toplantısında Sinop Milletvekili Cahit Can, "Yaşar Topçu'yu boşuna Yüce Divan'a göndermişiz. Bizimkiler daha beter" deyince Erdoğan, "Ne biçim konuşuyorsun" dedi



Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında dün yapılan AKP grup toplantısının basına kapalı bölümünde yolsuzluk kavgası yaşandı. Teşkilatlarda yolsuzluk olaylarına karışanların arttığını söyleyen Sinop Milletvekili Cahit Can, "İki yıldır hiçbir tedbir alınmıyor. Biz Yaşar Topçu'yu boşuna Yüce Divan'a göndermişiz. Bizimkiler onlardan daha beter" dedi. Can'ın çıkışı karşısında şaşıran Erdoğan ise, "Ne biçim konuşuyorsun, duygusal konuşma, CHP'nin oyununa gelme. Yaşar Topçu'yu biz değil, Meclis Yüce Divan'a gönderdi" dedi.
Duygusal olmadığını vurgulayan Can da, "Bazı teşkilatlar mafyaya teslim olmuş. Arkadaşlarımızı topuklarından vuruyorlar" yanıtını verdi. Antakya Doğumevi Müdürü'ne, el yazısıyla AKP il yöneticilerine ihale vermesi talebinde bulunduğu iddia edilen Grup Başkan Vekili Sadullah Ergin de, toplantıda kendini savundu. İddiaların, siyasi rakiplerince hazırlandığını öne süren Ergin, şöyle devam etti:
"Ben teşkilata 'Ya siyaseti ya ticareti tercih edin' dedim. Ama milletvekilleri buna karşı çıkıyor. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, 'Olmaz böyle şey' diyor. Memurlar zaten olamıyor. 'Ticaretle uğraşanları da uzaklaştırırsak partiler yönetici bulamaz' deniyor. Yolsuzluk olup olmadığı çok önemli."
Başbakan Erdoğan da Çelik'e katıldığını belirterek, "Ticaret erbabı siyasete küstürülmemeli" dedi.

Kaynak; Haberturk.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cum Şub 17, 2006 3:06 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türkiye’nin geçen yıl ihracat, turizm, taşımacılık, müteahhitlik ve benzeri yollarda kazandığı toplam döviz gelirleri tek başına ithalat harcamalarını karşılayamadı.

AKP, Türk Ekonomisini Perişan Etti!




Türkiye’nin geçen yıl ihracat, turizm, taşımacılık, müteahhitlik ve benzeri yollarda kazandığı toplam döviz gelirleri tek başına ithalat harcamalarını karşılayamadı.
Türkiye hem ithalatın karşılayamadığı bölümü hem de faiz ödemeleri ve benzeri diğer tüm döviz harcamalarını dışarıdan borçlanarak finanse etmek zorunda kaldı.
Merkez Bankası verilerine göre, geçen yıl Türkiye’nin toplam döviz gelirleri yüzde 14.8 oranında artarak 107.8 milyar dolara kadar yükseldi. Türkiye ilk kez 100 milyar doların üzerinde yıllık döviz geliri rakamına ulaştı. Türkiye ekonomisinin döviz gelirlerini 13.8 milyar dolar artırabildiği 2005 yılında döviz harcamaları ise 21.1 milyar dolarlık artış kaydedildi. Yüzde 19.3 oranında artan döviz gelirleri 130.5 milyar dolara kadar çıktı.
Türkiye’nin geçen yılki toplam döviz gelir giderleri hacmi 2004 yılına göre yüzde 17.2 artarak 238.1 milyar dolara kadar
yükselirken, döviz gelirlerinin döviz harcamalarını karşılama oranı ise yüzde 82.5’e kadar indi. Bu oran 2004 yılında yüzde 85.7 düzeyinde oluşmuştu. Türkiye’nin 2005 yılındaki döviz gelirlerinin 76.6 milyar dolarını bir önceki yıla göre yüzde 14.2 oranında artan bavul ticareti de dahil ihracat gelirleri oluşturdu. Turizm gelirlerinin de ihracat gibi yüzde 14.2 artarak 18.2 milyar dolara çıktığı geçen yıl faiz gelirleri ise yüzde 44.2’lik büyümeyle 1 milyar doları aştı. Türkiye geçen yıl taşımacılıktan 4 milyar dolar yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinden 874 milyon dolar gelir sağladı. Diğer döviz gelirleri ise 6.1 milyar dolar oldu. 2005 yılındaki döviz giderlerinin 109.2 milyar dolarını ithalat(FOB) harcamaları meydana getirdi. Türkiye’nin toplam döviz gelirleri ilk kez ithalat harcamalarını karşılamaya yetmedi ve 1.6 milyar dolar altında kaldı. Geçen yıl döviz gelirlerinin yüzde 101.5’i kadar bir büyüklük oluşturan ithalat, 2004 yılında döviz gelirlerinin yüzde 97’si düzeyinde olmuştu. İthalat harcamalarının yüzde 20 büyüdüğü 2005 yılında hızlı artan bir diğer gider de yine ithalata bağlı olarak taşımacılıkta yaşandı. Taşımacılık giderleri yüzde 22.7 büyüyerek 5.3 milyar dolara çıktı. Faiz ödemelerinin yüzde 11.4 artarak 8 milyar dolara kadar yükselirken. diğer döviz harcamaları ise yüzde 15.9 artarak 5.3 milyar dolar oldu. Türkiye geçen yıl döviz gelirlerinin yüzde 7.4’ünü sadece faiz ödemeleri için kullandı. Dış borç faiz ödemeleri ihracat gelirlerinin yüzde 10.4’ünü aldı. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 70.2’ye kadar indi.

Kaynak; Ülkücü.org
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cum Şub 17, 2006 3:35 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

tayyip erdoğan kendisini bulunmaz hint kumaşı zannediyor ve ona muhalefet eden herkesi çocuğu gibi azarlıyor.tayyip ve ekibi 3 yıldır türkiyeyi karanlığa sürüklemiştir.topraklarımızı karış karış satılığa çıkardı,kıbrısı satmak istedi,kuzey ırak elimizden gitti,devletin en önemli gelirgetiren yerlerini bedavaya sattılar,işsizlik arttı,tarımı bitirdiler çiftçi kan kustu.ama ona bunları söylediğimiz takdirde azına ne geliyorsa söylemeye başlıyor.tayyipte o koltuktan ineccek indiğinde görecek ceza nasıl çekilir.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 4:52 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

AKP'yi Eleştirmenin Cezası Afaroz


AKP'li Beykoz Belediyesi, AKP'ye yakın olduğu halde hükümeti eleştiren Çamurcu'nun görevine son verdi. Çamurcu, "Taşgetiren uyarısı doğru çıktı. Aforozla cezalandırıldım" dedi

AKP hükümetini sert bir şekilde eleştiren Bilgi ve Hikmet sitesinin editörü Kenan Çamurcu, AKP'li Beykoz Belediyesi'nde yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü danışmanlık görevine son verildiğini açıkladı. Çamurcu, "Ahmet Taşgetiren'in medyada yaşadığını ben yerel yönetimlerde yaşadım" dedi.

Son günlerde AKP'ye yönelik eleştirileriyle dikkat çeken Ali Bulaç ve Kenan Çamurcu, AKP'nin yakın çevresinde yer alıyorlardı. Beykoz Belediyesi'nde siyasi ve kültürel danışmanlık görevi yürüten Çamurcu, Başkan Yardımcısı Ali Bilir'in kendisini pazar akşamı arayarak, "Başkan sizinle devam etmek istemiyor" dediğini belirtti.

Çamurcu, "Başkan yurtdışındaydı. Pazar akşamı döner dönmez apar topar bunu bana tebliğ ettirdi. Tarzı çok kaba buldum. Benim için sürpriz değil, AKP'lilerin bu tarzını zaten biliyorum. Bu halkın rızkıyla oynamaktır" diye konuştu.

Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, Çamurcu'nun sürekli danışmanlık yapmadığını, proje bazlı çalıştığını ve çalıştığı projenin de bittiğini söyledi. Ergül, işten çıkarmak gibi bir durumun söz konusu olamayacağını belirtti.

Çamurcu, Bilgi ve Hikmet'teki yazısında kovulmasını şöyle anlattı:
"AKP, beni işten atma hızıyla sorunlara eğilse ülke gülistan olur! Ali Bulaç 'Ahmet Taşgetiren sendromu' uyarısında bulunmakta haklı çıktı. bilgihikmet.com'da yayımlanan yazılarımdan yola çıkılarak yapılan haberler gerekçe gösterildi ve görevime bir telefon tebliğiyle son verildi!

AKP'ye yönelik en küçük bir eleştirinin parti yönetimi tarafından aforoz/tekfir ile cezalandırıldığı böylelikle doğrulanmış oldu. AKP'nin, farklılıklarla birlikte çalışma övünmesinin içinin nasıl boş olduğunu, ya da o farklılıklar içine benim gibi işinin ehli ama eleştirel bakanların girmediğini anlamış oluyoruz."

Kaynak: Milliyet
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Cmt Şub 18, 2006 5:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

AKP çiftçiyi bitirdi


ORTADOĞU'yu ziyaret eden MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir ve Merkez İlçe Başkanı Mehmet Açık, AKP hükümetinin çiftçiyi perişan ettiğini rakamlar vererek ortaya koldular. MHP'li başkanlar "Çiftçinin en son kalan tavuğunu da Maliye Bakanımız ve hükümet aldı" diyerek durumu özetlediler.

HALKIN Güneydoğu'da MHP'ye göstermiş olduğu ilginin giderek arttığını vurgulayan Bedrettin Demir, "AKP geldi ç iftçi yüzdeyüz fakirleşti. Kimisi traktörünü sattı kimisi evini sattı. Bu AKP'nin tamamiyle Türk çiftçisini bitirip Amerikan çiftisini zenginleştiren bir harekettir" şeklinde konuştu.

"Milliyetçi Hareketin neferleriyiz"

Güneydoğu'da son günlerde yüzlerce kişinin MHP'ne katılmasını açıklayan MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir "Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin Güneydoğu ile ilgili vermiş olduğu mesajlar çok olumlu tepkiler aldı. Bu nedenlerden ötürü de Güneydoğu'da MHP olarak çok büyük bir patlama yapacağımızın inancındayız" dedi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP)Batman İl Başkanı Bedrettin Demir ve Merkez İlçe Başkanı Mehmet Açık gazetemiz Ortadoğu'yu ziyaret etti. Ortadoğu gazetesinin sorularını cevaplandıran başkanlar, AKP hükümetinin ülkeyi getirmiş olduğu zor durumdan ve bölücü faaliyatlerden söz ederek halkımızın Güneydoğu'da Milliyetçi Hareket Partisi'ne göstermiş olduğu yoğun ilgiyi anlattılar. MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir ülkemizde yaşanan bölücü faaliyetlerle ilgili olarak " Güneydoğu'da atalarımız 1974'te gönüllü bir şekilde Türk Milleti olarak Rumlara karşı savaşmıştır.

Şimdi torunları kalkmış şuyuz buyuz deyip terör estirip, başkalarının oyunlarına gelip, birliğimizi bozmaya kalkışıyor. Bunun bu boyutlara gelmesinde Başbakanın da payı var. Olmayan bir kürt sorununa vardır diyerek terör örgütleri kadar Türkiye'ye zarar vermiştir." diye konuştu. Türkiye'de ekonomik sıkıntıların arttığına dikkat çekip özellikle çitçinin zor günler geçirdiği ile ilgili görüşlerini sorduğumuz MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir kendisininde çitçi olduğunu belirterek "2003 yılında pamuğun tonunu 1 milyar 100 milyona sattım AKP hükümeti geldikten sonra pamuğum 550 bin liraya indi. Çiftçi yüzdeyüz fakirleşti. Kimisi traktörünü sattı kimisi evini sattı.Güneydoğu bölgesinin yüzde ellisi altmışının geliri çiftçilik ve hayvancılıktır. Bizim insanımız AKP döneminde ekonomiden maddi ve manevi etkilendi. Dolayısıyla çiftçimizle beraber esnafımızda sanayicimizde etkilendi" diye konuştu. Yaşanan sorunların yalnız Güneydoğu'da değil tüm Türkiye'de yaşandığını ifade eden Demir "bu sorunlar sadece Güneydoğu'da değil Çukurova'ya da gidiyoruz. Oranın çiftçiside aynı dertten yakınıyor, trakya çiftçiside. Bu ülke genelinde olan bir sorun. Bu AKP'nin tamamiyle Türk çiftçisini bitirip Amerikan çiftisini zenginleştiren bir harekettir" şeklinde konuştu.

"Genel Başkanımızın mesajları üye sayımızı arttırdı"

2006 yılında olası muhtemel bir eken seçime değinen MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir " Milliyetçi Hareketin mensupları bir ordunun neferleri gibidir. Bir ordu nasıl her zaman savaşa hazırsa MHP'de her zaman seçime hazırdır. Bugün ülkeyi içerisinde bulunduğu kötü ortamdan tek kurtarıcı MHP'dir. İktidarın tek alternetifi olduğumuzu halkımız söylüyor biz değil. Kahvede, pastanede, yolda konuşulanlar gösteriyorki Milliyetçi Hareket tek başına iktidara geliyor" dedi. Son dönemlerde Güneydoğu'da yüzlerce kişinin Milliyetçi Hareket Partisi'ne katılmasının nedenlerini sorduğumuz Demir şu cevabı verdi: "2002 seçimlerinde Diyarbakır'da milletvekili adayı idim, halkımıza partimizi anlatmaya çalışıyorduk. Şimdi halkımız kendi iradesiyle partimize gelip, daha önce başka partilere oylar vermişken artık bizi tercih ediyor ise ciddi anlamda başarı gösteriyoruz demektir. Tabiki başta Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli'nin Güneydoğu ile ilgili vermiş olduğu mesajlar çok olumlu tepkiler aldı. Bu nedenlerden ötürü de Güneydoğu'da MHP olarak çok büyük bir patlama yapacağımızın inancındayız" dedi.

"Güneydoğu'nun kurtlarıyız"

Yapılan kongre sonucu MHP Merkez İlçe Başkanlığı'na seçilen Mehmet Açık'ta AKP hükümetini eleştirerek çiftçinin haline ilginç bir yorum getirdi. "Çiftçinin en son kalan tavuğunu da Maliye Bakanımız ve hükümet aldı. 3-5 tane fakir fukaranın tavuğu vardı nihayet onuda aldılar" diyen Açık Batmanlılara seslenerek "Bu ülke hepimizin. Aşa, ekmeğe muhtaç olan halkımız terörle siyaset yapılmadığını bilsin. Hepimiz müslümanız, hepimiz Türk'üz oyunlara alet olmadan gelin bu ülkeye sahip çıkalım." dedi. MHP olarak her zaman seçime hazır olduklarını belirten MHP Merkez İlçe Başkanı Mehmet Açık "Kendine güvenenlere işte halk işte sandık diyoruz. Ak mı kara mı olanlar gelsinler, halk kararını verecek. 'Lanla lunla'bir ülke asla yönetilmez. O Kasımpaşalı ise biz de Güneydoğu'nun kurtlarıyız. Milletin efendisine kimse lan diyemez. Benim halkıma hakaret edip lan diyebilenlerden MHP hesabını soracaktır." diye konuştu. AKP hükümetinin bitmiş olduğunu ifade eden Açık "MHP tüm milletimize, ülkemize hayırlı olsun. Batman halkı ihtiyacı olan iş imkanlarına iktidarımız döneminde sahip olacaktır" dedi. MHP Batman İl Başkanı Bedrettin Demir ve İlçe Başkanı Mehmet Açık'ın son olarak dilekleri şöyleydi: "Allah memleketimizi dış düşmanlardan ve iç hainlarden korusun ve kurtarsın"



Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3, 4  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1