Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Ahiska ve Ahiska´lilar
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Per Mar 23, 2006 8:51 am    ileti konusu: Ahiska ve Ahiska´lilar Alıntıyla Cevap Gönder

Ülküdasimizin istegi üzerine... Allah (c.c.) kendisinden razi olsun...

Goykultu demiş ki:
Ahıska ve ahıskalılar

Ahıska Gürcüstanın güney-batısında yerleşen bölgedir. "Dede Qorqud" dastanında Ahıska "Ak-Saka"- yani kiçik yaşayış meskeni adlanır. 481-ci ilden Ahıska adını daşıyır. Ahıska oğuz türklerinin 2700 illik yurdudur. Onlar Qafqazda yaşamış buntürklerin, e.e. 530-cu ilde Arazın üste Kirin başını kesmiş, qan tuluğuna atdırmış Tomris ananın övladlarıdır. Onlar qedimden Ahıskanın sakinleri olmuşlar ("Elm" qezeti, 29 iyul 1989-cu il). B.e.e. 713-cü ilden türkler bu erazide yaşayırlar. Türkler Sakinet (Ahıskada Sakinet adda kend var) şeherini tikdiler. Bu şeherde yaşayanları buntürkler, eyni zamanda qıpçaq da adlandırırdılar.
1849-cu ilde Fransız alimi Brosset terefinden Petroqradda çap edilen "İstoriya za Qeyorgiya za Partiye" kitabında Nuhun nevesi Torqamosun 8 oğlu olduğu gösterilir. Onların ikincisi Kartilos, böyük oğlu ise Mizknetos idi. Mesxet sözü buradan yaranıb, demeli, "mesxet" türk sözüdür. Ahıskaşünas alim, professor Fexreddin Kirzioğlu da Ahıska türklerinin menşeyinin yuxarıda deyilen fikirlerle tam üst-üste düşdüyünü deyir.
Elece de, Q.A.Melikişvili qaynaqlara esaslanaraq qeyd edir ki, qedim gürcü tarixi erazisinden olan toponimler Karqlinin bir sıra yerlerinde türk ehalisinin (buntürk, hun, qıpçaq) olmasını sübut edir, Ahıskalılar türk dilinde danışır, türkdilli xalqlara aiddir.
Onlar ezelden bu dilde danışırlar ve indiki bezi gürcü şovinistlerin dediyi kimi, heç bir dilden dönme deyiller. Onların dediyinin eksine olaraq, türklerin gürcüden dönmesini heç bir tarixi menbe ve arxiv senedleri sübut etmir ve sonralar yazılan senedler da sübut ede bilmez. Gürcü xalqının türk diline yiyelenib türk dilinde danışmasına ne siyasi, ne de iqtisadi, ne de ki, ideoloji şerait olmamışdır.
Ahıska şeherini İstanbulun kilidi hesab edirdiler. Şeher ruslar terefinden zebt olunan vaxt bir xalq şairi bele demişdi:
Ahıska gül idi getdi,
Bir ehli-dil idi getdi.
Söyleyin Sultan Mahmuda,
İstanbulun kilidi getdi.
Rus işğalı zamanı döyüşlerde qadınlar da kişilerle çiyin-çiyine döyüşmüşler. Ruslara esir düşmesinler deye, türk qadınları bir-birini oda atmışlar. Mescidde gizlenen yüzlerle türkü düşmenler odda yandırmışlar.
Bezi gürcü tedqiqatçıları Ahıska türklerine Mesxeti adı qoyurlar. Bu ada heç bir türk razı ola bilmez! Biz ezelden Ahıska türkleriyik! Bu kiçik yaşayış yeri 1828-ci ile qeder Osmanlı imperiyasının Ahıska paşalığına daxil idi. Böyük imperiyalar arasında müharibelerde bu erazi 1828-ci ilden Rusiya imperiyasına, 1921-ci seneden ise Gürcüstan SSR-e daxil edildi. 1920-1930-cu illerden Ahıska mahalında yeni maarif-medeniyyet ocaqları yarandı ve milli kadrlar yetişdi. Onların sırasında Ömer Faiq Nemanzade, Ehmedbey Pepinov, Memmed Zeki Dursunzade, Osman Server Atabey, Mehemmed Elibey, Avzal bey, Eli Sebri, Mehemmed Şeyxzade kimi şexsiyyetler yetişdi. Ahıska - Adıgün teatrları bütün türk dünyasına bu xalqı tanıtdı. Stalinin repressiyası ahıskalılardan da yan keçmedi. Bir sıra ziyalılar, başda Ömer Faiq olmaqla repressiyaların qurbanı oldu. O, az imiş kimi, yaşı 60-70-den yuxarı qoca dindarlar, mollalar Orta Asiyaya, Sibire sürgün edildiler, öldürüldüler.
İkinci Dünya müharibesinde 40 minden artıq ahıskalı döyüş qurbanı oldu. 25 min ahıska uşağı yetim qaldı. Savaşa gedenlerden - Bekir Mustafayev, Ağeli Memmedov, Badir Muradov, Kerim İsmayılov, İbrahim Budçiqal, Mafiz Culyayev ve Murtuz Kareliyev "Sovet İttifaqı Qehremanı" adına layiq görüldüler.
Arxa cebhede qadın ve qocalar seherden axşama qeder çalışır, Borjom demir yolunu tikirdiler. Tikinti 1944-cü ilde başa çatan kimi, çekdikleri demir yolu ile ilk defe özlerini sürgün etdiler. Şaxtalı soyuğa döze bilmeyib yolda helak olanların sayı İkinci Dünya müharibesinde ölen Ahıska türklerinin sayı (25 min) qeder oldu. Sürgünde meqsed o idi ki, Ahıska türkleri Orta Asiyadakı türk soyları arasında eriyib getsinler. Lakin onların düşündüyü kimi, Ahıska türkleri eriyib yox olmadılar, adet-enenelerini, dil ve dinini qoruyub saxladılar.
Ahıska türkleri üç defe yaşayış yerinden sürgüne meruz qalmışlar. İlk defe 1828-1829-cu ilde rus-türk savaşı zamanı, ikinci defe 15 noyabr 1944-cü ilde Sibire ve Orta Asiyaya sürgün edildiler. 120 min ehalinin 25 mine qederi yolda ve meskunlaşdıqları çöllerde helak oldu. Üçüncü defe 1989-cu ilde Özbekistanda Ferqane faciesi baş verdi, 400-den artıq Ahıska türkü bu facienin qurbanı oldu.
menbe: "Bizim Esr" qazetesi internet saytindan


Not;Sayfa düzenine etkisinden dolayi, haritayi degistirdim... Bilginize... Saygilarimla... Vuslat


En son Vuslatim tarafından Per Mar 23, 2006 3:47 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per Mar 23, 2006 3:36 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ahıska Türkleri

Ahıska Türkleri, Osmanlı zamanında yaklaşık 250 yıl Anadolu'nun doğusundaki Ahıska toprakları olarak anılan bölgede yaşamışlardır. Bu bölge 1829 Edirne Anlaşması ile Ruslara terk edilmiştir. Bunun üzerine soydaşlarımız Ruslar tarafından Orta Asya'nın çeşitli bölgelerine zorla sürülmüşlerdir. Uzun yıllardır vatan hasreti çeken Ahıska Türkleri, kendi topraklarına ya da anavatan olarak gördükleri Türkiye'ye yerleşmek istiyorlar.

Anadolu Türklüğünün ayrılmaz bir parçası olan Ahıska Türkleri'nin asıl vatanı bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti'nin toprakları içinde kalan ve Türkiye ile komşu olan Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgen ve Bogdanovka vilayetleridir. Günümüzde kendi yönetimi olmayan tek Türk topluluğu olarak Orta Asya'daki çeşitli ülkelerde varlığını sürdürmeye çalışan Ahıska Türkleri'nin tarihi oldukça eskiye dayanmaktadır.

Tarihte Ahıska Türkleri

Dede Korkut Kitabı'nda "Ak-Sıka" (Ak-Kale), 481 yılında "Akesga" adıyla anılan Eski-Oğuzlar beldesi Ahıska, Gürcüce "Yeni Kale" anlamına gelen "Ahal-Tsihen"in Türkçe şeklidir. Ahıska, bugünkü Gürcistan sınırları içerisinde bulunan bir Osmanlı Toprağı olup, Türkiye sınırına 15 kilometre uzaklıktadır. Elde edilen bulgular, bölgenin, Milattan önce de önemli bir yerleşim bölgesi olduğunu gösteriyor. Evliya Çelebi, 17. yüzyılda Ahıska'ya gittiğinde bölgede taş bir kale, kale içinde bin tane ev, eski cami, pek çok han, hamam ve medrese bulunduğunu tespit etmiştir. Ama bu eserlerden hiçbiri, Kızıl Komünist yönetimin vahşi politikaları sebebiyle günümüze intikal etmemiştir.

Bölge, 642 yılında Hz. Osman döneminde Müslümanların yönetimine girdi. 1068'de Selçuklular, 1268'de Moğollar yönetime hâkim oldular. Kısa süren Moğol hâkimiyetinden sonra, kendi halkından olan Derebeyleri yönetimi ele aldılar. Yarı bağımsız olarak; İlhanlı, Karakoyunlu ve Akkoyunlu devletlerine bağlı olarak kaldılar. Ahıska bölgesi, 1578 yılında Osmanlı Devleti'nin yönetimine geçti ve eyalet merkezi hâline getirildi.

1828 yılında Ahıska'nın 50 bin Türk nüfusu vardı. Bu tarihte Osmanlı'ya saldıran Ruslar önce Kars'ı ele geçirerek büyük bir katliam gerçekleştirdikten sonra Ahıska'ya yöneldiler. 5 Ağustos 1828 günü, yerli halkın koruduğu Ahılkelek Kalesi, toplarla düşürülerek kaybedildi. Destansı bir kurtuluş mücadelesi veren Ahıska Türkleri 28 Ağustos 1828'de kadın ve çocuk demeden büyük bir katliamdan geçirildikten sonra, Ahıska toprakları da Rusların eline geçmiş oldu. 1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda imzalanan Edirne Anlaşması'yla birlikte bu topraklar kesin olarak
Ruslara terk edildi.

Soykırım Politikası

Rusya'nın Türkiye ve İran üzerinden düzenlediği Ermeni göçü Kafkasya'daki etnik dengeleri bozdu ve istikrarı yok etti. Birinci Dünya Savaşı Ahıska Türkleri açısından gerçekten çok zor bir dönemdir. Bölgedeki Türk varlığına son vermek isteyen Gürcü, Ermeni ve Rus milletleri, Ahıska'da binlerce Türk köylüsünü katletmişlerdir. Dünya kamuoyu ise Ahıska Türkleri'ne yapılan mezalim karşısında sessiz kalmıştır.

1930'lu yıllarda dini ve kültürel baskıların dışında, iktisadi ve siyasi baskılara da hedef olan Ahıska Türkleri'ni Rusların içinde eritme politikalarına yoğunluk kazandırıldı. Bu yıllarda çok sayıdaki Ahıska Türk'ü sınırı geçerek Türkiye'ye sığındı. Bu gelişme SSCB'yi rahatsız etti. 1937 yılından itibaren de Ahıskalılar SSCB tarafından "Rejim Düşmanı" ilan edildi. 1937'de doruğa ulaşan Stalin zulmüne Ahıska Türkleri de maruz kaldılar. Aydınların çoğu tutuklandı ve idam edildi. Bu yıllarda SSCB İçişleri Halk Komiserliği Özel Soruşturma Bölümü Başkanı B. Kabulov, Ahıska'ya atanmıştı. B. Kabulov o zaman ihtiyar ve hasta olan Ahıska'lı lider Ömer Faik'i hapse attırmış ve "Türkiye Casusu" olarak çeşitli işkencelere tabi tutturmuştur.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per Mar 23, 2006 3:37 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

İkinci Dünya Savaşı Yılları

Stalin İkinci Dünya Savaşı'nda, 50 bin genç Ahıska Türkü'nü Alman Cephesine gönderdi. Soydaşlarımız, hiçbir askerî eğitim almadan, silâh tutmasını bile öğrenemeden kendilerini savaşın tam ortasında buldular. Otuz bin genç, cepheye gönderildiklerinin ilk günlerinde hayatlarını kaybettiler. Yirmi bin kişi sakat ve yaralı olarak hayatta kalabildi. Bunlardan on bini yurtlarına dönebildi. Günümüzde; Almanya'da, Ukrayna'da, Fransa ve İtalya'da bulunan birçok Ahıska Türkü, işte o vatana dönemeyen sakat-yaralı askerlerin torunlarıdır.

Tarihin her döneminde zulme uğramış ve vatanlarından uzak yaşamaya mahkum edilmiş tek Türk topluluğu, Ahıska Türkleri'dir. Kırım ve Kazan Türkleri, Çeçenler ve diğerleri... Hepsi kötü şartlarda da olsa eski vatanlarına döndüler. Bu hak yalnızca Ahıska Türkleri'ne verilmedi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per Mar 23, 2006 3:40 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Soydaşlarımızın Vatan Hasreti



Ahıskalı kardeşlerimiz, Erzurum şivesi ile konuşurlar. Evlerinde tam bir Anadolu kültürü yaşanır. Türk örf ve âdetlerine, Müslümanlığa sıkı sıkıya bağlıdırlar. 1968 yılında, Sovyet yönetimi, Ahıska Türkleri'nin SSCB'nin herhangi bir bölgesine yerleşebileceklerine dair bir karar aldı. Ama "herhangi bir bölge" tarifi içinde, vatan olarak benimsedikleri Gürcistan toprakları yoktu. Ahıska Türkleri, bu dönemde Stalin zulmünden sığındıkları yerlerde hep vatan özlemi çekiyorlardı. Son 70 yılda 3 defa sürgüne uğrayan ve 1944 yılında kanlı diktatör Stalin tarafından sürgüne tabi tutulan Ahıska Türkleri bu dönemde binlerce şehit vermişlerdir.

Ahıska Türkleri bugün 13 Cumhuriyetin 264 değişik bölgelerinde yaşamaktadırlar. Rusya Federasyonu'nun 28 yerleşim biriminde 70 bin, Kazakistan'da 145 bin, Azerbaycan'da 106 bin, Kırgızistan'da 57 bin, Özbekistan'da 30 bin, Ukrayna'da 18 bin, Türkiye'de 200 bin, çeşitli ülkelerde 3 bin olmak üzere 629 bin Ahıska Türk'ü yaşamaktadır. Bunların sosyal, kültürel ve eğitimle ilgili pek çok problemleri mevcuttur.

Türk toplulukları içerisinde kendi yönetimi olmayan tek Türk topluluğu olan Ahıska Türkleri'nin kendi okulları ve yayın organları da yoktur. Yeni yeni kültür merkezleri, dernek veya cemiyet kurmaya başlamışlardır. Geniş bir alana sürüldükleri halde Türklüklerinden hiçbir şey kaybetmemişler, bugüne kadar Türk adını şan ve şerefle yaşatmışlardır.

Soydaşlarımız, 1991'den bu yana, kısmen iyi şartlarda yaşıyorlar. Fakat onların hedefi ata yurtları olan Ahıska'ya dönmek veya Türkiye'ye yerleşmek...


Ahıska Türkleri'nin Türkiye'ye Kabulüne Dair Kanun

Kanun Numarası: 3835
Kabul Tarihi: 2/7/1992

Eski Sovyetler Birliği'ni oluşturan cumhuriyetlerde dağınık halde yaşayan ve "Ahıska" Türkleri olarak adlandırılan soydaşlarımızdan Türkiye'ye gelmek isteyenler, en zor durumda bulunanlardan başlamak üzere, Bakanlar Kurulunca belirlenecek yıllık sayıyı aşmamak kaydıyla, serbest veya iskanlı göçmen olarak kabul olunabilirler. Bunların kabulleri ve iskanları, bu Kanun ile 2510 sayılı İskan Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Gayrimenkul verilerek yapılacak iskanda vali ve kaymakamlar temlikle yetkilidir. Temlik cetvelinde, ailenin bütün fertleri eşit hisselerde belirtilir ve tapuya da temlikteki gibi tescil edilir.

...İllerde kurulacak alt komisyonlar, üst komisyonun vereceği görevleri yapar.
Üst komisyonun görevleri şunlardır:

a) Türkiye'ye göçmen olarak gelecek Ahıska Türkleri'nin kabul şartlarını, geçici ve kati iskan yerlerini belirlemek,

b) Yerleştirme ve iskan programlarını hazırlamak,

c) Göçmenleri üretici duruma getirmek için gerekli tedbirleri almak,

d) Ahıska Türkleri'nden Türkiye'ye gelmek isteyenleri tespit ve bulundukları yerler ile Türkiye'ye hareket edecekleri bölgelerden toplanmalarını temin etmek, hareket sırasında iaşe ve sağlık konularında yapılacak işlemleri planlamak, bulundukları yer ülke yetkilileri ile koordinasyonu sağlayacak ön heyet oluşturmak,

e) Ön heyetin yapacağı giderler ile göçmenlerin bulundukları yerlerden nakil, barındırma ve iskan masrafları için sağlanan ödeneğin miktarını belirlemek,

f) Başbakanlık ve Bakanlar Kurulunca verilecek diğer görevleri yapmak. Üst komisyonun kararları görevli Bakanın onayı ile kesinleşir.

- Göçmenlerin kendilerine ait zati ve ev eşyalarının tamamı ile mülkiyetinin kendilerine ait olduğu belgelenen her türlü eşya ve damızlık hayvan, bir defada Türkiye'ye getirilmek koşuluyla her türlü vergi, rüsum ve harçtan muaftır.

- Gerek Türkiye'de iskan edilecek ve gerekse Türkiye dışında, eski Sovyetler hudutları dahilinde halen bulundukları yeni devletlerde kalacak "Ahıska" Türkleri'nden Bakanlar Kurulunca tespit edileceklere çifte vatandaşlık statüsü sağlanır.




.(www.bilimarastirmavakfi.org)

ALLAH(cc) TÜRK'ü KORUSUN ve YÜCELTSİN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Per Mar 23, 2006 4:09 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

türkiyenin hiçbirzaman türk politikası olmadığından dünyanın çeşitli bölgelerindeki türklere hiç birzaman somut bir yardımımız olmadı.hepsini kaderine terkettik.ahıska türkleride bunlara örnektir.ve şuanki iktidar ülkeyi yönetmeyi devam ederse türkiyenin uzun bir süre daha türk politikası olmayacaktır.yine kardeşlerimizi çaresiz bir başlarına bırakacağız.bunlara sebeb olanları ALLAH kahretsin.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Ogul50
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 11, 2006
İletiler: 211
Şehir: Almanya

İletiTarih: Per Mar 23, 2006 9:32 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Sayin Ülküdaslarim ve Gönüldaslarim,
Bizler bu sevda yolunda niye yürümekteyiz. Bir nedeni bu kayinatta yasayan türk kardeslerimizi refaha, huzura kavusturmak ve hür yasamalarini saglamaktir. Bu adaletsiz dünyada ozanimizin dedigi gibi yamyam bile hür yasamakta, ama türk kardeslerimize hürriyet degil kölelik verilmekte. Zalimler tarafindan bu dünya yönetilmekte ve bizler onlarin maalesef yaninda durmaktayiz bu akp politikasi ile. Evet dogru demis bir kardesim TÜRKIYE TÜRKLER TARAFINDAN YÖNETILMEDIGI ICIN asyadaki ve bu kayinattaki kardeslerimize, soydaslarimiza ve kandaslarimiza zulüm edilmekte. Onlar kucaklanmaliydi büyük abisi Türkiye tarafindan. Ama maalesef hayal kirikligina ugradik bizler hersey güzel olacak derken daha kötüye gitti. Simdiye dek BOABAKAN olanlar sagolsun bizler kardesimizi hürriyet ile bulustugunda kol, kanat olamadik. Artik gec demeyelim ama, cünkü hersey halen bizim elimizde. Allah bize bu gücü vermsi ülküdaslarimiz, yigidin en cesuru, merti ve heybetlisi sabirlisidir. Unutmayalim ki bu cetin dava yolumuzda yeri geldiginde pamuk kadar yumsak ve zamani geldiginde kilic kadar keskin olmaliyiz. ALLAH TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSIN!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1