Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - NASIL ÜLKÜCÜSÜN SEN UTANMADIN MI BUNLARI YAZMAYA?
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Ağu 17, 2007 5:38 pm    ileti konusu: NASIL ÜLKÜCÜSÜN SEN UTANMADIN MI BUNLARI YAZMAYA? Alıntıyla Cevap Gönder

SAMAN GAZETESİNDEN ALINTI:
Alıntı:
Ülkücü site: Köşk'e 77 göbekten bir Türk çıkacak


Milliyetçilerin yakından takip ettiği internet sitesi, cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili ilginç bir çıkış yaptı. www.ulkucu.org adlı sitenin Genel Yayın Editörü Dr. İdikut Kadıoğlu, Abdullah Gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesi halinde Türk Silahlı Kuvvetleri'nin başkomutanının "7 göbekten değil; 77 göbekten Türk'üm." diyebilen bir kişi olacağını söyledi.




Atatürk'ten sonra cumhurbaşkanı olanların kökenleriyle ilgili çeşitli iddiaları gündeme getiren Kadıoğlu, Gül'ün Türk olmasına dikkat çekti. Ülkücülerin önde gelen teorisyenlerinden Kadıoğlu, Atatürk döneminde Türkiye'de yaşayan "Romalı'dan çok Romalı"ların, Türk'ten yana görünerek Atatürk'e ve Türklere ait ne varsa onunla örtülü bir mücadele içinde olduklarının altını çizdi. Atatürk'ün "din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması" olarak ortaya koyduğu "laiklik" ilkesinin adeta "dinsizlik" gibi algılanmasının ve devletçe öylece uygulanmaya çalışılmasının sorumlularının bu kesimler olduğunu savundu. Kadıoğlu, Türkçü olduğunu iddia eden bu çevrelerin şimdi de 77 göbekten Türk olan Gül'ün cumhurbaşkanı olmasını istemediğini ileri sürdü. Erkan Acar, İstanbul


17

İhanetin bundan güzel belgesi olmaz.Yahu bu ne haysiyetsizlik,bu ne omurgasızlık,bu ne sürüngenlik?Kaç para aldın lan bu yazıyı yazmak için?
abdullah ın bu güne kadar yaptığı işlerin hangisinde Türk lük adına bir şey buldun da bu yazıyı yazdın?Başını mı bekledin doğarken?
Atatürk den beri gelen cumhurbaşkanlarının köküne bakacağına,bu ülkeye ne yaptıklarına bak.Hangisi bunun yediği herzeleri yedi?
Artık bundan sonra susmak yok.ÜLKÜCÜ GEÇİNEN BU AŞAĞILIK SOYSUZLAR BUNDAN SONRA ŞERRİMİZDEN EMİN OLMASINLAR.
Bu dava sizin gibi sürüngenler yüzünden bu hallere düştü,rezil oldu.
Senin gibi sözde ülkücü ye lanet olsun!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Bozkurt_net
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Mar 24, 2005
İletiler: 166

İletiTarih: Cum Ağu 17, 2007 6:06 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu tip adamların yaptığı hareketlerin sonuçları hep bizler gibi rantçı çıkarcı olmayan sadece vatansever Türklere mâl olacak,olmaya da devam edecektir.Bazen bu ülkeyi satanları şakşaklamak bazen de kendine reis(!) diyen adamların milletin saçına sakalına karışması vs...
Ondan sonra hep beraber düşünelim bakalım ülkücü hareket neden kaybediyor,neyden kaybediyor herkes şapkasını önüne koysun ve düşünsün derim...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
orhan3307
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 03, 2007
İletiler: 241

İletiTarih: Cum Ağu 17, 2007 8:36 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Aşağıda yazının tamamı ve www.ulkucu.org. sitesinde yapılan okur yorumları bulunmaktadır.

Alıntı:

Cumhurbaşkanlığı Tartışmaları: Galyalılarla Romalıların Mücadelesi

Tarihten bir “kıssa” ile söze başlayalım:


Roma, kendine ve gücüne güvenen bir “yerleşik devlet”, koca bir imparatorluk.. Galyalılar ise devlet bile olamamış; orduları düzensiz, göçebe bir topluluk.. Romalılarla Galyalılar arasında savaşlar başlar. Roma’nın düzenli orduları karşısında, göçebe Galyalılar sürekli zafer kazanmaya başlarlar. Roma Senatosu’nda konu defalarca görüşmeye açılır. Roma Senatörlerinden biri ısrarla “Galyalıları kendimize benzetelim” der. Fakat, bu görüş taraftar bulmaz. Her seferinde bir senatörün önerisi üzerinde karar kılınır. Ancak, Roma hiçbir seferinde başarılı olamaz.


Son çare olarak, “Galyalıları Romalılara benzetmek” fikri kalır. Romalılar, Galyalıları kendilerine benzetmek için çalışmalara başlarlar. Roma’nın kapıları, ardına kadar Galyalılara açılır. Galyalılar, Romalılar gibi giyinmeye, yemeye, içmeye ve eğlenmeye başlarlar. Sonuçta, her Galyalı zaman içinde Romalılaşır. Galyalılar arasındaki Romalılaşmak öyle bir hal alır ki; Galyalılar, artık Galyalı olduklarını unuturlar. Roma’nın çıkarlarını ateşli bir şekilde savunmaya başlarlar. Hem de, Romalıları bile şaşırtırcasına!..


İşte, “Romalı’dan çok Romalı” deyimi böyle ortaya çıkmıştır.


Atatürk dönemi Türkiye’sinde devlet kadrolarının tepe noktalarında yer alanlar “yedi göbek”ten Türk’tüler. Türk olmayanlar ise, Türklerin hizmetine amadeydiler. Türk devletine ve Türk milletine “ihanet” ihtimaline karşı, “devşirmeler” sürekli denetim ve gözetim altında tutulurlardı.


Devlet Türkündü. Devleti kuran irade, Türk iradesiydi. Devletin kuruluşunu Türk milletinin “asil kan” taşıyan evlatları sağladığı için, 29 isyanı unutturmaya çalışarak “kurucu ortak” olmak isteyenlere gerekli cevap verilmişti. Türk olmak; günümüzdeki gibi “ben Türk’üm diyen herkes Türk’tür” gibi hiçbir ilmi dayanağı olmayan bir görüşle ortaya konulmuyordu. Türk olmak; sosyologların ve diğer bilim dallarındaki uzmanların da ortaya koyduğu gibi, “soy ağacı da Türk olmak” manasına geliyordu.


O nedenle, binlerce yıl sonra kurulan yeni devlette Türk adına yer verilmişti. Türkiye, “Türklerin ülkesi” manasına geliyordu. Ya da, “Türkiye, Türklerindir.”


Atatürk dönemi Türkiye’sinde de, “Romalı’dan çok Romalı” görünen “Galyalı”lar vardı. Onlar, Atatürk’ün her düşüncesini bilimin kabul etmediği derecede ileri boyutlara taşıyarak, Atatürk’ün fikirlerinin toplum nazarında itibar görmemesi için örtülü bir gayret içindeydiler. “Dünya’nın tüm dilleri Türkçe’den türemiştir” şeklinde özetlenebilecek; Türkçüleri bile gülümseten görüşler, Atatürk’ün görüşleri değildi. Atatürk, bu görüşlere karşı bilime karşı saygılı olduğundan tavır almamıştı. Atatürk, Türklerin kafatası ölçülerinin ortaya çıkartılması için çalışmalar yapılmasını da istemişti. Ancak, Hitler ırkçılığına sempati duymayacak kadar kendine özgüydü. Çünkü, Atatürk, İmam Maturidi felsefesine inanır ve “akıl”ı esas alırdı.


Atatürk döneminde Türkiye’de yaşayan “Romalı’dan çok Romalı” görünen “Galyalılar”, Türk’ten yana görünerek Atatürk’e ve Türklere ait ne varsa onunla örtülü bir mücadele içinde oldular. Atatürk’ün “din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması” olarak ortaya koyduğu “laiklik” ilkesinin, Atatürk’ün ölümünden sonra, adeta “dinsizlik” gibi algılanmasının ve devletçe öylece uygulanmaya çalışılmasının sorumluları da, Türkiye’de yaşayan ve “Romalı’dan çok Romalı” görünen “Galyalılar”dı!


Türkiye’de yaşayan "Galyalılar", Atatürk’ün ölümünden sonra devlet kadrolarında hızla kadrolaştılar. Atatürk’ün ölümünden hemen sonra Milli Eğitim Bakanlığı’na “çöreklenen” ABD’li sözde uzmanlar, “Galyalılar"ın ilk icraatlarıydı!


Atatürk, Türklerin bilinen en eski tarihini daha derinlere taşımak üzere Türk Tarih Kurumu’nu kurmuştu. Türk Dili’nin Arapça ve Farsça’nın tesirinden kurtarılması; Batılı dillerin etkisinde kalmaması için Türk Dil Kurumu’nu kurmuştu.


Ancak, Atatürk’ün ölümünden hemen sonra kontrolü ele alan “Galyalılar”, Türklerin bilinen en eski tarihini daha derinlere taşımak yerine, Türkleri “Anadolu’da tarih öncesinde yaşamış kavimlerin kırması olan bir millet” olarak tanımlama çabasına girdiler.


Önde gelen dil bilginleri “Türkçeleşmiş Türkçedir” görüşünü savunurken, “Romalı’dan çok Romalı” görünen “Galyalılar”, Türk dilini sadeleştirme adı altında Türkçeyi fakirleştirme çabasına girdiler. Türkçe’ye Doğu dillerinden giren kelimelere karşı “kelime ırkçılığı” yapılırken, başta Fransızca ve İngilizce olmak üzere, Batı dillerinden Türkçeye giren kelimelere karşı hiçbir tedbir almadılar.


Atatürk’ün ölümünden hemen sonra kontrolü ele alan “Romalı’dan çok Romalı” görünen “Galyalılar”, devletin en etkili noktalarını sürekli ellerinde tuttular. “Romalı’dan çok Romalı” görünen Galyalılar, zaman içinde “Galyalı” olduklarını hatırladılar. Devlet kadrolarındaki Galyalıları korumaya, kollamaya; ölenlerin veya görevden ayrılanların yerine başka bir Galyalı “atayabilmek” için “kriterler” koymaya başladılar. Bir zamanların YÖK Başkanı, “Türkçe bilim dili değildir” derken, artık aslına rücu etmiş bir Galyalı idi. “Türkiye, Türklere bırakılamayacak kadar büyük ve önemli bir ülkedir” diyen Ülsever de, aslına dönen bir Galyalı idi. “Türklerin yüzde 70’i aptaldır” diyen zihniyetle, “Türkler tarih boyunca yakıp-yıkmaktan başka bir şey yapmadılar” diyen zihniyet de Galyalıların zihniyetinin tezahürüydü!


Atatürk döneminde “Romalı’dan çok Romalı” olan Galyalılar, Atatürk’ün ölümünden sonra, Atatürk’ün kapattığı gizli cemiyetlerden Mason locası, Rotary, Lions ve benzerleri gibi kökü dışarıda örgütlerin faaliyetlerine izin verdiler.


Atatürk, Türkçe’nin bilim dili olarak gelişmesi ve güçlenmesi için Türk Dil Kurumu’nu kurdurmuşken, içimizdeki Galyalılar; Türkçe’nin bilim dili olarak gelişmemesi için “yabancı dilde eğitim”e izin verdiler.


Atatürk döneminde “Romalı’dan çok Romalı” olan Galyalılar, Atatürk’ün “Türk, Öğün, Çalış, Güven” vecizesindeki “Türk” kelimesine bile tahammül edemediler. Çeşitli devlet kurumlarında bu vecizeyi “Öğün, Çalış, Güven” şeklinde kullanmalarına rağmen, Atatürkçülük nutukları atmaya devam ettiler.


Atatürk döneminde “Ordu”ya girmek isteyenlerin “soy ağacı”na son derece dikkat edilir, “yedi göbekten Türk” olmasına özen gösterilirdi. Atatürk döneminde “Romalı’dan çok Romalı” olan Galyalılar, Atatürk’ün ölümünden sonra, Ordu’ya girecek gençlerde “yedi göbekten Türk” olması şartını sessizce ortadan kaldırdılar.


Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin soy bakımdan tek Türk devlet adamıydı. İnönü’den Özal’a kadar Cumhurbaşkanlığı makamında bulunanlar, tahmin edilebilecek gerekçelerle, soy bakımından Türk oluşlarına değil; yerel kimliklerine vurgu yapmışlardı. Örneğin Özal, bir tarafının Kürt olduğunu dile getirmişti. Diğer devlet adamlarının “soy ağacı” ile ilgili olarak, çeşitli internet sitelerinde çok çeşitli iddialar vardı.


Türkiye’de devletin tepe kadrolarına “soy ağacı” bakımından Türklerin özellikle getirilmediği, devlet yönetiminin “dönme ve devşirmeler”in elinde olduğu şeklindeki görüşler; çeşitli aydınların ve özellikle Türkçülerin dile getirdiği “komplo teorileri” arasında yer alıyordu.


Türkiye, bu gün de devletin “tepe kadrosu”na kimin geleceği ile ilgili tartışmalar yaşıyor. İşin ilginci, Türk Milliyetçisi ve Türkçü olduğunu iddia eden bazı kimselerin, “devleti Türkler yönetmiyor” iddialarını unutarak, Cumhurbaşkanlığı makamına Abdullah Gül’ün oturmaması için “Galyalı”ların kampanyalarında “Galyalı’dan çok Galyalı” olarak ortaya çıkmalarıdır.


Türkiye’deki etnik köken ve soy ağacına dayalı karalama kampanyalarının mazisi çok eskidir. Rahmetli Türkeş ve Bahçeli’nin yanında; devletimize “Türk” adını vererek, bizlere milli bir devlet armağan eden Atatürk hakkında bile “Türk değildir” anlamına gelecek yayınlar, maalesef yapılmıştır. Gül hakkında da, bu tarz, yoğun iddialar mevcuttur.


Bir gerçeği teslim edelim: Abdullah Gül “ben Türk’üm” diyerek Türk olan değil; soy ağacı bakımından Türk olan bir devlet adamıdır. En samimi Türkçüler bile, Abdullah Gül’ün “7 göbekten değil; 77 göbekten Türk’üm” dediğini bizzat duyduklarını ifade etmektedirler. Abdullah Gül’ün babası, Kayseri’deki uçak fabrikasında işçilik yapmıştır. Türkiye’deki Ermenilerin ‘işçi’ olarak çalışmadıkları dikkate alındığında, Gül’e ilişkin ortaya atılan “aslı Ermeni’dir” iddialarının hiçbir geçerli tarafı yoktur. Kaldı ki, Gül’ün ailesini tanıyanlar, “inançlı, köklü bir Türk ailesi” olduğunu özellikle ifade etmektedirler.


Abdullah Gül, “milli görüş” geleneğinden gelmekle birlikte, MTTB(Milli Türk Talebe Birliği) ekolüne sahiptir. Milli Türk Talebe Birliği(MTTB)’nin tarihçesini anlatan “Bozkurt’tan Kur'an’a” adlı eserde belirtildiğine göre Zeki Alasya, Metin Akpınar, Nurettin Sözen gibi tanınan simalar da, bir dönem MTTB içinde yer almışlardır. Milli görüş içinde yer alan MTTB(Milli Türk Talebe Birliği) ekolü ise “millet” gerçeğini reddetmez. Gururla “Türk’üm” der ama, bu “gurur”un diğer milletleri aşağılamak manasına gelmediğini; “üstünlüğün ancak ve ancak takva ile olabileceğini” özellikle vurgular. Ayrıca, MTTB(Milli Türk Talebe Birliği) ekolünde İslam Birliği savunulur ama; Türklerin İslam’a yaptığı hizmetler hatırlatılarak, “İslam Birliği’nin ancak Türk Milleti önderliğinde başarıya ulaşabileceğine” vurgu yapılır.


Bu açıdan bakıldığında, Türk-İslam Sentezi geleneğinden beslenen Türk Milliyetçilerinin savunduğu fikirlerle, Abdullah Gül’ün savunduğu fikirler arasında benzerlikler olduğu kolaylıkla görülebilir.


Atatürk’ten sonra, Türkiye’deki devlet kadroları “Galyalılar” tarafından bir bir ele geçirilmiştir. Bu gün Türkiye’de, devletin kilit kadrolarını elde tutanlar “Galyalılar”dır. Eğer öyle olmasaydı, “ben Türk’üm” diyemeyen rektör Yüceltilirmiydi! Bir zamanların YÖK Başkanı, “Türkçe bilim dili değildir” diyebilir miydi? Ulus-devletin tepe noktasında yer alan ve görevi ulus-devleti iç ve dış tehditlere karşı korumak olan Özal ve diğerleri “federasyonu tartışmalıyız” diyebilir miydi? Devletin kilit kadrolarını “Galyalılar” ellerinde tutmasalardı, ilkokuldan üniversiteye kadar Türkçe eğitim yerine yabancı dilde eğitim veren kurumlara yasal izin verilir miydi?


Türk Milliyetçilerinin öncelikli görevi, devletin Türkleşmesini sağlamaktır. Abdullah Gül, “Türk” olduğuna göre; devletin kilit kadrolarını ele geçirerek “etnik milliyetçilik” yapan “Galyalılar”ı görmezden gelmek, “Galyalılar’dan çok Galyalı” olmak anlamına gelir.


ulkucu.org sitesinin 2006 yılında yaptığı anketlerde “en çok okunan yazar” olarak değer verilen Arslan Bulut’un “Gül'e yol açan Bahçeli, tarihe nasıl geçecek?” sorusunun cevabı gayet açıktır.


Genelkurmay Başkanlığı, Atatürk döneminde “Romalı’dan çok Romalı”; Atatürk’ün ölümünden sonra “Galyalı” olduğunu hatırlayan çevrelere karşı, özellikle son yıllarda, ciddi bir tavır içindedir. Genelkurmay Başkanlığı’nın “atama ve yükselmelerde Türkçe bilgisinin de değerlendirmeye alınacağı”nın açıklanması bu örneklerden sadece biridir. Türkiye’nin “tek bayrak, tek devlet, tek dil, tek millet” olarak varlığını sürdürebilmesi, içimizdeki Galyalıları tanımamıza bağlıdır.


Genelkurmay Başkanlığı’nın 27 Nisan bildirisinde “Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün, ’Ne mutlu Türk’üm diyene!’ anlayışına karşı çıkan herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin düşmanıdır ve öyle kalacaktır” denilmişti. Türkiye’de devlet kurumları, devletin yapısı konusunda hassastır. Türk insanı da hassastır.


1976 yılında İtalya’da, İtalyan Komünist Partisi yüzde 37 oy alarak hükümet kurmak istediğinde bir “toplumsal uzlaşma bildirisi” yayınlamak zorunda kalmıştı. Bu bildiride, “öncelikle Enternasyonal’i okumak yerine İtalyan Milli Marşı’nı okumak”, “seçimleri kaybetmesi durumunda hükümeti devretmek”, “Ordu’nun yapısında hiçbir değişiklik yapmamak”, “devlet kurumlarına yapılacak atamalarla ilgili kanun değişikliği yapmamak”, “istihbarat kurumlarına Komünist Parti ile organik ilişkileri bulunan kişileri atamamak” gibi önemli maddeler yer alıyordu.


Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı adayı olduktan sonra adeta bir “toplumsal uzlaşma bildirisi” ifade etmeye çalışıyor. “Anayasa’da yer alan hususlara bağlı kalacağım. Tam tarafsızlık ilkesine uyacağım. Laiklik ilkesi konusunda hassasiyet taşıyacağım...” diyor. Aslında bunlar, zaten olması gerekenler.. Galiba Abdullah Gül, “toplumsal uzlaşma bildirisi”nde yapması gerekenlerden çok; yapmaması gerekenleri de ifade etmek zorunda.. Toplumsal duyarlık, laiklik ve ulus-devlet konusunda zirveye çıkıyor. Bana göre Gül, yazılı bir “toplumsal uzlaşma bildirisi” ile, laiklik ve ulus-devlet konusunda yoğunlaşan endişeleri giderebilir.


Abdullah Gül’ün “7 göbekten değil; 77 göbekten Türk’üm” ifadesini görmezden gelmeyi anlamak mümkün değildir. Gül, Cumhurbaşkanlığına seçilirse, sadece Cumhurbaşkanlığına değil; Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başkomutanlığına da “7 göbekten değil; 77 göbekten Türk’üm” diyebilen bir kişi seçilmiş olacak! MHP’nin adayı cumhurbaşkanı seçilirse, “dönme” ve “devşirme” suçlamalarına maruz kalmayacak, Hüseyin Nihal Atsız’ın ifadeleriyle “yüzde yüz Türk” biri yüce makama oturacak. Ancak, görünen o ki; Gül, cumhurbaşkanı seçilecek.


CHP’nin ısrarla üstünde durduğu “Türklük” kavramı soy ve “kan” bakımından Türk olmayı içermemekte, “Galyalılar”ın da Türklüğünü ifade etmektedir. CHP ulus-devlet konusunda “hassas” bir noktaya gelmiştir ama; “Romalı’dan çok Romalı” görünerek devlet kadrolarını ele geçiren Galyalılar konusunda CHP’nin yeterli hassasiyeti yoktur. Türk Milliyetçilerinin konuyu bir de bu tarafından düşünmesinde fayda vardır!


Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, “Romalılar”la “Galyalılar”ın mücadelesinin sadece bir boyutudur. Abdullah Gül seçilse de, seçilmese de; bu mücadele devam edecektir.




Okur yorumları

Alıntı:

Halit KÜÇÜKKAYA

Selamün aleyküm.Sevgili ülküdaşlar özetle güzel yazmışlar.Birde sevgili Özcan YENİÇERİ'den alıntı gönderiyorum."Şimdi şu soruları soralım: Kıbrıs milli davasında “evet” demeye dünden hazır dış politika sapmasının mucidi Abdullah Gül değil midir? Telafer ve Kerkük’te Türkmenler imha edilerek geriletilirken, olanı biteni yalnızca seyreden dış politikanın başında Abdullah Gül yok muydu? Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığında Türkiye, bütün milli davalarında geriletilmemiş midir? Barzani ve Talabani, Abdullah Gül’ün gevşek tutumu olmasaydı her fırsatta Türkiye’yi tehdit etmeye cesaret edebilir miydi?
Milliyet’in ABD’deki muhabiri Amerika yönetiminin Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığını desteklediğini yazıyor. Elbette destekleyeceklerdir. Siz, ABD olsaydınız, Türkiye’de Gül’den başkasını destekler miydiniz? Hazır Türk halkının önemli bir kısmı da Gül’ü desteklerken!"17.08.2007-Yeniçağ

BİLGE YILMAZ

Fikirlerinizi gerçekten çok ilginç..
Madem bu kadar Abdullah Gül'e güveniyordunuz seçimlerden önce MHP AKP ile birleşsin diye çağrı yapsaydınız.
Bu kadar insan neden farklı partilere oy verdi o zaman ?
Türklük ağızda sakız değildir.Türklük Türk için Türk'e göre düşünüp Büyük Türk Devleti için gönülden çalışanların gurur duyabileceği bir olgudur.
Yani bu yazınızla siz AKP'ninde tüm dış politikasını onamış oluyorsunuz..
Helal olsun,gerçekten tebrikler..

Açıklama: Ben AKP'ye karşı en şiddetli eleştirilerde bulunan biriyim. Yazılarım sitede mevcuttur. Meraklıları okuyabilir.
Yazımiın hiç bir kelimesinde 'Gül, mükemmel bir Dışişleri Bakanı idi' demedim. Sadece, soy ağacına bağlı olarak eleştiri getirenlere cevap verdim o kadar..
AKP'ye karşıyız diye, Mason, Lions, Rotary ve benzeri kökü dışarda örgütlerin mensuplarıyla aynı çizgiye gelebiliyorsak, o zaman kandimizi sorgulamamız gerekiyor. Buna dikkat çekmek istedim o kadar..

ismail yıldızdoğan

Türk soyundan gelmek o kadar da önemli değil.Önemli olan Kendisini Türk hisebelmektir."Ne mutlu türküm diyene" sözü ile dalga geçen Abdullah Gül'ün soy ağacının tamamı türk olsa ne yazar.

KEMAL USTA

merhaba;
sayın hocam bir yazı yazmış ama kaynakçası olmayan bir yazı akademik ünvanı olan biri için çok tezat bir yaklaşım.Kusura bakmasınlar lütfen ama Gül 7 kuşak değil 0.007 kuşak bile oteden Türk değildir. Babası uçak fabrıkasında çalışmış doğru ama soy olarak siirten kayseriye yerleşmiş bir ailenin çocuğudur. Aslı siirte nereden rücü etti onu bilmiyorum musanın gülü adluı kitabı okusaydınız sanırım size abdullah gülün türklüğü ile ilgli ip uçları verebilirdi. Kaldı ki, sayın gülün türk olduğunu belgeleriyle ortaya koymalısınız.

Bir insanın dedesinin bir yerden diğerine göç etmesi, etnik kökenini saklamak istediği manasına gelmez. Siirt Arap kolonisi değildir. Bir Türk şehridir. Siirt'te de Türkler vardır.
Ben olayları değerlendirirken, klasik şablonlara bağlı değilim. Olmak zorunda da değilim. Bana göre hiç bir geçerliği olmayan komplo teorilerine de inanmak zorunda da değilim. Sizler de..
Türk Milliyetçileri, ellerinde sağlıklı belgeler olmadan, uydurma şeylerle bir insana "Türk değildir" dememelidir. Bu ülkücü ahlakına sığmaz.
Saygıyla...

CAN KANAL

Sorunlara çok güzel değinmişsiniz. Teşekkür ederim. Galyalı konusu 1670 li yıllardan beri yapılmaktadır. o zamandan beri içimizdeki yahudiler asıl kimliklerini gizleyerek, kendilerini Müslüman ve Türk olarak tanıtmışlardır. Bunlar (Sabetaylar, içlerinde yahudi, dışa karşı Müslüman Türk ) şu anda Türkiye'nin altını oymakla meşguldürler. Siyasette, Yargıda, Orduda, Basında, ne kadar önemli yer varsa yer almaktadırlar. Bu insanların Türkiyemize fayda mı zarar mı verdikleri gözlemlenerek deşifre edilmelidirler. Bu cennet ülke hepimizin. Başka bir vatanımız yok. Bizi bölmeye çalışacaklardır. Aramızda Bukalemunlar var. Ayrım nasıl olacak. Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz, Ben ülkücüyüm diyeceksiniz, cebinizde abd doları varsa, ben Müslümanım diyeceksiniz, iyi ahlak sahibi olmayacaksınız, dininizi, tarihinizi öğrenmeyeceksiniz. Sloganlarla olmaz bu işler. Davranışlarla olur. İnsanın önce kendisine faydası olacak, sonra çevresine, milletine, devletine ve insanlığa. Günümüze bakıyoruz. Var mı dünya çapında mimarımız, Mevlanamız, Yunus Emre'miz, Ahi Evranımız, İbni Sina'mız. vs. vs. Kendimize ait bir uçak sanayimiz, bir teknolojimiz. Bunlar için uğraşmalıyız. Yoksa ben de derim. Ben Müslümanım, ben Türküm. Kıstas ne? Sadece söylemek yetiyor mu? Bir konu için bir ülkeyi protesto etmek istedik geçen yıllarda. Gördük ki bize ait hiçbir şey yok, kendimize ait. Slogan güzel ama icraat daha güzel. Ülkemizi, insanımızı sevelim ama aynı zamanda çalışalım, üretelim, ekonomimiz güçlü olsun. Dünyada sözümüz geçsin. Yoksa el-aleme muhtaç olmaya devam edeceğiz. Saygılarımla... Sayın Abdullah Gül Bizden biridir. Son beş yıllık icraat ortadadır. Bir beş yıl sonra bizi Amerika bizi tutamayacak, Avrupa bize yalvaracaktır. Ama ayrılığa düşersek, bu işten kim karlı çıkar?

SAMİ ESEN

Atatürk'e ait olan "Ne mutlu Türküm diyene" sözünün her tarafa yazılmış olmasından rahatsızlık duyan Abdullah Gül,77 değil, 777777............7777 göbekten bu yana Türk olduğunu söylese de, Başbuğ Atatürk'ün kurduğu Türk devletinde, O Bozkurt'un makamına asla layık olamaz. Sayın yazar sizde birdaha bu nazik konuyu fazla zorlamayın ki, samimiyetinize olan inancımızı sarsmayın.

KAGAN ŞAFAK

Abdullah gül'ün dedesinin siirtli olduğunu siirt ticaret odası başkanı söyledi ve gül de inkar etmedi. Siirtde arab vatandaşların çoğunlukta olduğuda bilinir. Gül birçok geçmiş konuşmasında T.C'nin türk ulusunu esas alan bir devlet olduğunu söylemiş ve bundan nasıl gocunduğunu göstermiştir. Bunlar 77 göbekten türk olduğuna apaçık yalanlamadır.

Açıklama: Siirt Türkiye'de Arap kolonisi değil. Bir kişinin dedesinin Siirt'li olması onun Arap olduğunu göstermez. Siirt'te hiç mi Türk yok? Siirt ne zamandan beri Türk değil?
Kişilerin soy ağacı ile ilgili olarak söylediklerine değil; komplo teorilerine mi inanacağız?

nedim kiriş

yazıyı hangi tarihihte yazdığınızı bilmiyorum. 17 ağustos günü Zaman gazetesinde ABDullah Gülü(Musanın Gülünü) destekleyen röportajınızı okudum. "Milliyetçilerden Gül'e büyük destek"diye verilen haberi okuyunca milleytçi biri olarak tabiki şaşırdım ve üzüldüm.adamın hakkında kitaplar çıkıyor. "Musa'nın Gülü" diye internet sitelerinde soy kütüğü yayınlanıyor. En iyi ihtimalle ana tarafı Ermeni dönmesi baba tarafı Siirtli Arap. Bizim Hazret çıkmış 77 göbekten Türk diyor. O zaman Muhsin bey elindeki belgeleri yayınlasın. Abdullah gül ne zamandan beri Türklüğü kabul ediyor.
Saygılarımla

Açıklama: Komplo yeorileriyle bir yere varılamaz. Abdullah Gül'ün Türk olup olmadığını anlamak için, Kayseri'den biriyle konuşmanız yeter. Ayrıca, "7 göbekten değil; 77 göbekten Türk'üm" diyen Abdullah Gül'ün kendisi..
Bazı Türk milliyetçilerinin Abdullah Gül'e gösterilen tepkiyi, bir tarafının Kürt olduğunu övünerek söyleyen Özal'a neden göstermediklerini sorgulamak gerekiyor.
Türk Milliyetçiliği fikri, kendi fikri mecrasında akmalı.. Yoksa, milli devletten görünerek, milli devletin burçlarından her gün yeni bir kaya sökmeye çalışanların fikri mecrasında değil..
Ayrıca, soy kütüğüne ilişkin asılsız iddialar her devrede ortaya atılmıştır. Önemli olan gerçeklerdir.
Saygıyla..

Umur Erk

Devlet Bahçeli'nin seçim sonrasındaki üç kritik hatasından birisini aklamaya dönük zorlama bir yazı. Kurduğu kapan, kendi ayağına dolanan Devlet Bahçeli'yi kurtaramazsınız. Milyonlarca ülkücü; Kıbrıs, Kerkük satıldı, Ege'de "casus belli" kaldırılmak isteniyor, her tür milli değer AB'ye taviz diye verildi, dünyada Ermeni soykırımını tanımayan ülke kalmadı diye hane hane propaganda yaparken ve bunlar hakikatken, şimdi bu politikaların yürütücüsünü mü öveceğiz? O zaman, niye adı ak, kendi kara partiye oy vermedik hep birlikte. Yalan üzerine mi siyaset yaptık hepimiz. Devlet Bahçeli'yi savundukça batıyorsunuz...

MEHMET SORAL

Sayın Hocam,
Abdullah Gül için yapmış olduğunuz tesbit ve yorumlara keşke Abdullah Gül de inansa. İnşallah başta siz olmak üzere hiç bir Türk milliyetçisi mahcup olmayız. Ben Türk'üm diyemeyen bir insanın alıp zirveye taşıdığı bir insanın 77 göbek Türk olması Türk'ün bekası için bence yeterli bir kiriter değildir. Ancak şu bir gerçek bu aralar Ülkücülerin rahatlamaları için, içinde bulundukları gelecekle ilgili endişelerden sıyrılmaları için yapmış olduğunuz terapiye ihtiyacımız vardı. Bu anlamda teşekkür ederim.
saygılarımla,




Ben bu yazıyla ilgili yorumumu ayrıca yapacağım.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Ağu 17, 2007 9:48 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu yazı lamı cimi yok,para ile yazdırılmış,iğrenç bir yazıdır.
Geçmişte Atatürk ün etrafını kuşatan güruh bahane edilerek,abdullah ı bu makama layık görmeyenlerin galyalılara benzetilmesi;bunu yazanın kendisinin galyalı olduğunu gösterir.Geçmişin hataları,abdullah ı bu millete yedirmeye gerekçe olamaz.Hiçbir bilimsel değeri olmayan,abuk subuk yazılmış bir yazı.Zaten önce tüsiad başta,tüm odalar çark edip;peş peşe abdullahı sindirmek üzere bugün çeşitli açıklamalar yaptılar.Sözde ulusalcı sinan ı da gördük,rıfat ı da bilmem neyi de!Ama ülkücü geçinen bir site bu yazıya hem de bir sorumlusu tarafından yazılıp yer vermek suretiyle,nasıl bir truva atı olduğunu zaten ispatlamıştır.Mhp nin adayının suyu mu çıktı sen abdullahı istemeyenleri abuk subuk bir tarif çizip de devşirme sınıfına koyuyorsun?Asıl devşirmenin kralı sensin bu yazdıklarınla!
77 kat göbekten Türk olduğu iddia edilen adamın soy ağacıyla uğraşacak değilim.Ama nedir bu özel gayret;babasının çalıştığı fabrika örnek gösterilerek,ermeni olmadığını ispatlamak gayretleri?
77 kat göbekten Türk abdullah;ırak da Türkmen kardeşlerimiz boğazlanırken,askerimizin kafasına çuval geçirilirken,Kıbrıs da ordumuz işgalci ilan edilip genelkurmay başkanımıza dil uzatırken;kahraman Rauf Bey devrilip tescilli solcu çerkes talat başa getirilirken,ab ile o rezil anlaşmalar yapılırken neredeydi?Türkiye bölündüğü takdirde ab müzakerelerinin her bir parça devlet ile tek tek yapılacağının altına imza atarken neredeydi bu Türk oğlu Türk?
Değil ülkücü geçinen bir site,benim partim kalkıp bu lafları söylese ona da rest çekerim ve karşı çıkarım.
Kimse abdullaha karşı çıkanları galyalıkla falan suçlayamaz;bu çapsızlıktır,edepsizliktir,ihanettir!
Ülkücü camia abdullah ı çok iyi ve yeteri kadar tanıyor.Onun yahudi lobileriyle olan uyumunu da çok iyi biliyor.Adam gibi ülkücülük yapacaklarsa yapsınlar,yoksa kapatsınlar çenelerini.Ülkücü camia da böyle satılık kalem olmaz.Abdullah ı yedirmek size mi kaldı?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cum Ağu 17, 2007 10:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu ülkede bir kaç adam dışında hiçbir vatanını milletini seven adam,ırk ayrımı güderek ya da onunu Türk olmadığına iftira ederek abdullah a karşı çıkmamaktadır.Abdullah cumhuriyet düşmaı olduğu için istenilmiyor.Sen Atatürk ü sözde bir tarafa ayırıp ,diğerlerini suçlarken;abdullah a inanmak gerektiğini onun Türklüğünden şüphe etmediğini hararetle savunurken;abdullah ın partisinin daha gelir gelmez,Atatürkçülüğün bu devletin anayasasından çıkarılması gerektiği hakkındaki düşünceleri konusunda,taslağı hazırlanmış sözde anayasa konusunda neden tek kelime etmiyorsun??Konuş ki ben senin gerçek Türk çü olduğunu göreyim!Sen burada Atatürk e sözde hiç dokunmadan utanmadan cemaatçilik ve arap ümmetçiliği yapıyorsun!
Alıntı:
Bu açıdan bakıldığında, Türk-İslam Sentezi geleneğinden beslenen Türk Milliyetçilerinin savunduğu fikirlerle, Abdullah Gül’ün savunduğu fikirler arasında benzerlikler olduğu kolaylıkla görülebilir

Sen bir ülkücü olarak bu fikirdeysen,git onlara katıl ,ne işin var ülkücü ile?
Mttb liğini bilmemneyi ne diye karışıtırıyorsun.Bu benzerlikler vardı da ,neden parçalandı o zaman bu mttb?Bu parçalanmanın akıncılar gurubunu kim organize etti?Türk kavramını tamamen silerek din üzerinden birlik sağlamayı hedef alan görüş,Türk_islam ülküsü müdür,yoksa ümmetçilik kavramı mı?Sır şu yukarıdaki yazdığı cümle dahi tam bir rezalettir.Benim görüşüm ile abdullah ın görüşü arasındaki paralellik.Hadi be sen de!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Ağu 18, 2007 5:10 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bence az yazmis Ülkücü.org yazari. Hem de cok az yazmis.

Kadir Agabeyim kizacak ama bu kadarcik yazi yetmez aslinda. Kitaplar yazmasi gerekir.

Efendim anlatayim; Sözde ermeni soykirimini dünyaya tanitmak icin ermeniler 330 000 civarinda eser(!) yani yalan üretmistir. Buna karsi biz bildigim kadari ile 3 000 civarinda cevap niteliginde belgelerle tarihi hakikati anlatmisiz. Sonuca baktiginizda yalan gercek ile yer degistirmis, dünyaca kabullenilmistir. Hatta o kadar ki cahillerimiz bile "acaba" noktasindadir.


Yazar(!) kücük bir yazi ile olmayan birseyi oldu diye gösteremez. Hele Ülkücülere hic yutturamaz. Öyleyse biraz daha ugrasmasi lazim. Biraz parayi bol verseler, az daha zaman olsa Papua Yeni Gine ile akraba cikariz.

MHP adayi degerli Devlet adami sn. Sabahattin Cakmakoglu kendinden emin "TÜRK MILLETINDENIM" demis. Kendini Türk bilenlerden oy istemis. Azinlik olmadigimizi söylemis.

Olay budur. Digerleri biraz daha yirtinmali. (ab+d)ullah gül´ü Türklestirmek icin KIMIZ icirmelerini tavsiye ediyoruz. Belki inanan ücbes kisi bulurlar.

Aslinda merak ettigimiz sey baska; (ab+d)ullah gül TÜRK OLDUGUNU ÖGRENINCE NASIL TEPKI VERMIS önemli olan o... Aklimiza gelen tasvir; "YA SU POLITIKA NE BELALI SEY, SIMDI DE TÜRK OLDUK IYI MI?" halidir...

Saygilarimla....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Cmt Ağu 18, 2007 9:23 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Siteyi az önce inceledim ve açıkça söyleyeyim samimi bulmadım, neden
derseniz madem siz bir davayı anlatacaksınız, haberler için neden üyelik
istiyorsunuz? Davanın adamımısınız ? Yoksa paranın adamımı? İkinci
olarakta izlenimim "ne kadar Ülkücüsünüz?" testi. Buda başlı başına bir
komedi zaten, hatırlarsanız seçimden önce elektronik posta
yoluyla "hangi partiye yakınsınız" diye bir elektronik posta dolaşıyordu
ortalıkta, kime sorsam, hep ilk parti Mhp çıkıyor diyorlardı, e bildiğim
kadarıyla adamların Mhp yle uzaktan yakından alakası yoktu, şimdide bu site böyle birşey yapmış ne kadar Ülkücüsünüz? artık işimiz testleremi kaldı? Testi doldurursam %10 oran çıkarsa ben Ülkücü değilmiyim? Bu ne ya? Öss sınavımı? Testemi tabi tutacaksınız Milleti?
Bu yazıyı yazan şahıs birde hocaymış? hiçbir dayanağı olmayan, sadece yağcılık peşinde koşan bir yazıyla, akademik kariyerinide alt üst etmiştir, peşinede bir kaç kişiyi takmıştır, şunu sormak istiyorum bu şahsa;

Bu yazıyı yazmak için AKEPE den kaç para aldın, yoksa sanadamı bir çuval un verdiler???

Yada bu yazı için sitene reklam vaadimi aldın???

ABDullah ın savunuculuğu sanamı kaldı???

Cehaletten öte bir yazı olarak düşünemiyorum yazılanları ve burdan yine Ülküdaşlarıma sesleniyorum, Abdullahın ne olduğunu, nerden geldiğini, nereye gittiğini, amaçlarının ne olduğunu, daha iyi anlayabilmek için, cengiz özakıncı isimli yazarın iblisin kıblesi kitabını tavsiye ediyorum....


Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
hasan1299
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Oct 25, 2005
İletiler: 806

İletiTarih: Cmt Ağu 18, 2007 11:01 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ben çok şaşırdım.www.ulkucu.org adlı site bugüne kadar yanlış yazılar yazmamıştı takip ettiğim sitelerden birisiidir.bu yazıyı nasıl yazmışlar anlayamadım.abdullah gül ün dedelerinin TÜRK olması hiçbirşeyi değiştirmez.bundan 10-15 yıl önce mecliste ve verdiği konferanslarda TÜRK lük için neler söylediğini biliyoruz.bu adamı nasıl TÜRK diye tanıtırlar ve yazı yazarlar anlamış değilim.kendi değerlerimizden çok şeyler yitirmeye başladık,bu yolun sonu iyi görünmüyor.ALLAH TÜRK ükorusun ve yüceltsin
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Ağu 18, 2007 3:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

hasan1299 demiş ki:
ben çok şaşırdım.www.ulkucu.org adlı site bugüne kadar yanlış yazılar yazmamıştı takip ettiğim sitelerden birisiidir.bu yazıyı nasıl yazmışlar anlayamadım.abdullah gül ün dedelerinin TÜRK olması hiçbirşeyi değiştirmez.bundan 10-15 yıl önce mecliste ve verdiği konferanslarda TÜRK lük için neler söylediğini biliyoruz.bu adamı nasıl TÜRK diye tanıtırlar ve yazı yazarlar anlamış değilim.kendi değerlerimizden çok şeyler yitirmeye başladık,bu yolun sonu iyi görünmüyor.ALLAH TÜRK ükorusun ve yüceltsin


Bahsettiginiz siteyi biz de takip ederdik. Muhaliflerin yazilarina ve bbp haberlerine genis yer verildigine cok sahit olmusuz...

Burdan cikardigimiz aci gercek sudur; ülkücü.org gibi bir site, potansiyel gücünü maddi enerjiye cevrimede kullanilabilirmis... Yazik hem de cok yazik.

Adi gecen yazarin (!) yazilarini zaman zaman buraya tasimis olmak dogruyu söyledigine inandigimiz icin idi. Bu saatten sonra tavrimiz S. Abdulhakim Arvasi Hz. buyurdugu "KIRLI BORUDAN TEMIZ SU AKMAZ" isaretidir.

Haksizlik olmamasi acisindan sitede verilen test benim icin 2004-2005 yillarinda yararli olmustur. Üzerinde calisma yapip genc kardeslerime de iletmistim. Bilmedigimiz noktalari arastirmamiza vesile olarak düsündüm. Tabiki kimsenin Ülkücülügüne ipotek yoktur. Lakin Ülkücülügün temelleri de BILGIDIR...Tanimadan, bilmeden sevemezsiniz...

Olmazsa olmaz bilgileri ögrenmeye vesile oluyor ise güzel degil mi?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1