Bozkurt NET

[kadir45]

Hürriyet den alıntı:

	Alıntı:
	Yargıtay'tan AKP'ye kapatma davası 14 Mart 2008 Yargıtay Başsavcısı AKP'nin laikliğe aykırı fiillere odak olduğu geerekçesiyle kapatılması istemiyle dava açtı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı AKP'nin kapatalımlsı gerekçesiyle dava açtı... Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya "AKP'nin laiklik karşıtı fiillerin odağı haline geldiği gerekçesiyle" davayı açtı...

[kadir45]

Çok fazla beklenildi ve yeterinden fazla sabırlı davranıldı.
Ne satılacak bir şey kaldı ne de bağımsızlığımız.
Ekonomik kriz ve iflas bugün merkez bankası tarafından adeta ilan edildi.
Deniz bitti ,kara göründü.Akepenin bundan sonra yapabileceği bir şey kalmadı.Bu vatana ne kötülük yapılması gerekiyorsa,fazlası ile yaptılar ve nimetlerinden faydalanarak sayesinde iktidara geldikleri cumhuriyetin de ırzına geçerek,devletin yapı taşları ile oynamaya kalkıştılar.
Belediyeleri ele geçirdiler,ve bunları akepenin birer mali şubesi haline getirdiler.Artık bunların seçim ile gitme şansları yoktur.Son seçimlerde yaptıkları rezaletleri daha unutamadık.Para ile seçim aldılar.
Şimdi ortaya çıkacak bazı dinci ve liboş dallamalar;demokrasi,halk iradesinden falan bahsedecekler.
Başta menderesin demokrat partisi olmak üzere,anap ve devamı olan akepe ile saadetçiler;günümüzün serbest fırkasıdır.
O halde onun başına gelen,bunların da başına gelmelidir.
Ama sadece kapatılmaları yetmez.Bu dönem ibra edilmemeli,ve buna yol açanların alayı yüce divana gönderilip hesap sorulmalıdır.
Şu anda ülkenin başında çok tartışmalı bir de Cumhurbaşkanı vardır.
Mustafa Kemal in Cumhuriyetin de;bir kürt sorunundan bahseden,kendisine böyle söyleyip söylemediği sorulduğunda,gülerek geçiştiren;pkk ya sayın diyen,onu terörist görmeyen teröristlerle(dtp) Çankaya da toplantı yapan,bir cumhurbaşkanı vardır devletin başında.
Bunun da gereği yapılmalıdır.Siyasi çözüm demek,teröre teslim olmak,kürt devletini tanımak,parçalanmayı kabul etmek demektir.
Bu ülkenin başında bunun müzakerelerini yürüten ve teröristlere "bu hükümet bunu çözecektir,sakin olun ve güvenin"diyen ve adeta akepe nin sözcülüğünü yapan bir cumhurbaşkanı bulunmaktadır.Bu ülkenin başkomutanı,böyle özerklik getirecek yaklaşımları,millete demokrasi diye kabul ettiremez.Akepe demokrat partiye dönmüştür.Celal Bayar ın yerini Gül,menderes in yerini rte almıştır.
Böyle bir devlet ile ne terörle mücadele edilir,ne bağımsızlığımız korunabilir.
Çok geç kalındı.Umarım bu iş daha fazla uzatılmaz ve gereği bir an önce yapılır.Artık bu iktidarın;getirdiği tüm değişiklikler de dahil,bir tasfiye süreci başlamalıdır.Ya bu yapılır,ya bir kaç aya kalmaz Türkiye bölünür!

[EgE]

Cok gec kalindi. Ama mutlaka kapatilmali ve kesinlikle tayyipne ve ekibi yüce divanda yargilanmalidir!!!!

[EgE]

Alıntı:

Muhsin Yazıcıoğlu: Demokratik değil Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ''Terör ve şiddeti metot olarak benimsememiş siyasi partilerin kapatılması demokratik değildir'' dedi. Yazıcıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından AK Parti'ye açılan kapatma davasına ilişkin şunları kaydetti: ''Savcının hangi eylem ve söylemden dolayı laikliğe aykırı davrandığını belirten gerekçesini henüz bilmiyoruz. Ancak terör ve şiddeti metot olarak benimsememiş siyasi partilerin kapatılması demokratik değildir. Terör ve şiddeti metot olarak benimseyen bir siyasi parti zaten parti olamaz. Siyasi partilerin bu gerekçelerle kapatılmasının ülkeye faydası hiçbir zaman olmamıştır. Partiler kapatıldıkça yeni bir isimle kaldığı yerden devam ediyor.''

Alıntı:

Recai Kutan: Demokratik değil AK Parti'ye eski dost desteği AK Parti'nin kapatılma davasına bir tepki de Recai Kutan'dan geldi. Kutan, "Bu dava ülke imajını zedeler" dedi ve; Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Parti Genel Merkezi’nde yaptığı açıklamada, AK Parti hakkındaki davayı duymalarının ardından konuya önem addetmeleri nedeniyle Başkanlık Divanını acilen topladığını söyledi. Siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğuna işaret eden Kutan, herhangi bir siyasi partiyi birtakım değerlendirme ve yorumlarla ’’kapatma tehdidi altında’’ bulundurmanın demokrasinin gelişip serpilmesine, güçlenmesine engel olma anlamına geldiğini ifade etti. AK Partinin kapatılmasına ilişkin açılan davayı ’’parlamenter demokratik sistem açısından kaygı verici bir gelişme’’ olarak değerlendiren Kutan, şunları kaydetti: ’’Türkiye Cumhuriyeti Devleti, demokratik oligarşinin egemen olduğu, keyfi uygulamaların yapıldığı, basit ve ilkel bir devlet değil, çağdaş bir hukuk devletidir. Çağdaş hukuk devletlerinin en temel vasfı olan milli irade üzerinde hiç bir vesayet veya ipotek kabul etmeme ilkesi, tüm kurum ve kuruluşların özenle koruması gereken en temel değerdir. Bu dava ile bir yandan ülkemizin imajı ciddi bir şekilde zedelenecek, öte yandan zaten çok hassas dengelerle ayakta durmaya çalışan ekonomik yapı daha da zayıflayarak istikrarsızlığa hızla yuvarlanabilecektir.’’ Kutan, Saadet Partisi olarak tüm siyasi partileri, sivil toplum kuruluşlarını, aydınları demokrasiye sahip çıkmaya davet ederek, milli iradenin tecelli yeri olan TBMM’nin de derhal toplanıp bu soruna kalıcı çözümler üretmesini beklediğini sözlerine ekledi.

Vay vay hic sasirmadim Kutan ve Yazicioglu´nun akp´yi savunmalarini!
Sizin demokrasinizi yesinler! Haine hain destegi!

[kadir45]

Recai Kutan ın çağrısı bir kalkışma çağrısıdır.Derhal bunların hakkında da gereği yapılmalıdır.
Ortada darbe yok!Devletin yasal bir kurumu;karşıt laik bir hareketi,anayasa ve cumhuriyet ilkeleri doğrultusunda Anayasa mahkemesine götürüp cezalandırılmalarını istiyor.
Bu ne yaygara bu ne edepsizlik?Bu yargıya bir hakarettir.
Neymiş kalıcı çözüm üretmesi meclisin?Oturacaklar;itlerin salındığı,taşların bağlandığı yasaları çıkartarak,siyasi iktidar üzerindeki denetimi kaldıracaklar!İyi o zaman komünist bir iktidar gelsin;sistemi değiştirsin;ya da bir dinci iktidar gelsin 2.cumhuriyeti ilan edip şeriat yönetimine dönsün;çalsınlar,çırpsınlar,yesinler,içsinler ve denetlenmesinler.Sanki yüksek yargı ,kanunun kendisine verdiği görev ve yetkileri yapmıyor da,kafasına göre hareket ediyor.Bu bağırış,bu kalkışma bir rezalettir.Çakallar havlamaya başladı!
Utanın,utanın!O meclis eğer meclis se;önce o dokunulmazlıkları kaldırıp
İstanbul belediyesinden gelme o çeteleri temizlesinler o yüce çatının altından.O kanun,mahkeme kaçaklarını ayıklasınlar o çatı altından.Milletin meclisinden,milletçe beslenip bir de kürtçülük yapmaya kalkışanları temizlesinler.Liboş muhsin neden dokunulmazlıklar hakkında tek kelime söylemiyor?Bu devleti soyan adamların,haklarında onlarca dava bulunan adamlara bu devletin kasasının teslim edilmesine neden ses etmiyor da,buna konuşuyor?
O recai;önce bosna için toplanan paraları,ağasının nasıl iç ettiğini anlatsın millete.
İstediğiniz kadar bir taraflarınızı yırtın.Bundan sonra artık itler bağlanacak,taşlar serbest bırakılacak.
Devletin savunma rafleksleri sonunda harekete geçtiğine göre,bıçak kemiğe çoktan dayandı.Demek ki durum sandığımızdan daha vahim!

[EgE]

Kutan ile Yazicioglu tutturmuslar demokrasiye aykiri falan filan! Hele hele Yazicioglu terörü desteklemeyen partiler kapatilmamali diyor! Yahu zaten akp´nin terörü destekliyenlerle is birliginde oldugu acik ortada hadi onu gecelim, devleti soyup, ülkeyi satan, ceplerini dolduran, ülkeyi kaosa sürükleyen ülkeyi bölen bir parti diyelim sirf teröre destek vermiyor diye kapatilmasin yani. Oh iyi vallaha Muhcin amca icin her türlü ihanet ve hainlik serbest sirf terörü desteklemedikten sonra. Hadi lan Muhcin git isine ne mal oldugun belli Kutanida al yanina nere gideceksen git! Umarim sizin hakkinizda da dava acilirda bu Ülke artik cakallardan kurtulur. Ah birde su dtp kapatilsa insallah o günleride görürüz.

[Turkmeneli]

Faydasi olacagini hic sanmiyorum.

[kadir45]

Kapatma davasına gelen tepkilere bakın.Bir tek Cihan Paçacı;
"sonucu saygı ile beklemek gerekir"dedi.
Kendisini yürekten kutlarım.Söylenecek tek söz budur.
Ordu ve yargı yeteri kadar yıpratıldı.Bu ülkede kanunlar vatandaşlarının hak ve hukuklarını korumak için olduğu kadar,ayni derecede devleti de koruma altına almak için vardır.Kişisel özgürlükler bahane edilerek;
Türklüğe hakaret den tutun;bu devletin yönetim şeklini değiştirmeye kalkışmak,kürtçülük yapmaya kadar bir sürü rezalet;hayasızca,pervasızca yapılmıştır.
Şimdi bağırıp çağırmalara abd de katılmıştır.Çok yakında ab ülkeleri de katılacaktır.Densiz fırat;boyundan büyük laflarla adalete ve yargıçlara saldırmaktadır.Çakallar korosunun bütün feryatları,"demokrasi gidiyor"boş laflarıdır.Çıksın bir tanesi biz bu iddialarda belirtilenleri yapmadık desin erkekse.Hepsini yaptılar!İşte buyrun:

Alıntı:

İşte iddianamedeki çarpıcı deliller LAİKLİK KARŞITI GÖRÜLEN SÖZLER ‘Üç çocuk yapın’ sözü de delil oldu VATAN’In edindiği bilgiye göre, kapatma davasını başlatan süreç Başbakan Erdoğan’ın İspanya’da türbanla ilgili sözleri oldu. İddianamedeki Erdoğan’ın birçok sözü delil olarak gösterildi: * VELEV Kİ: Erdoğan’ın, 14 Ocak’ta İspanya’da bir gazetecinin türbanla ilgili sorusunu yanıtlarken “Velev ki siyasi simge olsun. Siyasi simge olarak türban takmak suç mu? Simgelere, sembollere bir yasak getirebilir misiniz?” yanıtı. * 3 ÇOCUKKONUŞMASI: Erdoğan Uşak’ta söylediği “Bunlar Türk milletinin kökünü kazımak istiyorlar, yaptıkları şey bu. Eğer nüfusunuzun azalmasını istemiyorsanız, bir ailenin 3 tane çocuğu olmalı. Takdir sizindir, o ayrı bir mesele” sözleri. * AF AÇIKLAMASI: Erdoğan’ın yine Uşak’ta söylediği “Af yok.Suç işleyen cezasını çeker. Devlet katili affetme yetkisine sahip değildir. Katili affetme yetkisi aslında maktulün varislerine aittir, öyle olması lazım” sözleri. * ULEMAYA SORUN: Erdoğan’ın AİHM’in türban yasağı kararını yorumlarken söylediği “AİHM’nin verdiği bu karara ben yargı kararı olarak uyarım, ama haklar, özgürlükler noktasında doğru bakmam. Mahkemenin de bu konuda söz söyleme hakkı yoktur. Söz söyleme hakkı din ulemasınındır. Açarsın o dinin mensubuna sorarsın, bunun dinde gerçekten emredici bir hükmü var mı?” sözleri. KURMAYLARIN SÖZLERİ DE DELİL ‘TSE’li türban modeli gelsin’ İddianamede AKP kurmaylarının bazı açıklamaları da delil olarak yer aldı ve bu isimlerin siyasi yasaklı olması talep edildi. Siyasi yaşamı boyunca tüm partileri kapanan Bülen Arınt için de yasak istendi. Arınç’ın “TSE olmazsa, YÖK o zaman 5 tane türban modeli oluştursun. İsteyen öğrenci birini kullansın”, ”Ben laikliğe inanmıyorum, en azından bizdeki uygulanış biçimine“ sözleri iddianamede yer aldı. Egemen Bağış da iddianamede BAŞBAKAN Erdoğan’ın danışmanı ve İstanbul milletvekili Egemen Bağış’ın ”Türban, kamusal alan ve üniversitelerin dışında Meclis’te de geçerli olmalıdır“ sözleri iddianamede delil sayıldı. Türban-don benzetmesi AKP’Lİ Cüneyt Zapsu’nun ”Türbanını çıkar demek, sokaktaki bir kadına donunu çıkar demekten farksızdır“ sözleri laiklik karşıtı sayıldı. Çelik’in 19 Mayıs açıklaması YALÇINKAYA, iddianamede Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in açıklamalarına da yer verdi. Bunlardan biri 19 Mayıs kutlamalarının “lise öğrencilerinin milliyetçilik duygularını sömürmek için yapıldığını” söylemesiydi. ‘Hamdolsun yangın mevsimine ulaştık’ ORMAN Genel Müdürlüğü Yangın Harekât Merkezi’nin bölge müdürlüklerine gönderdiği resmi yazı da deliller arasında yer aldı. Bu genelge dini ibarelerle süslenmişti. Resmi yazıda şöyle denilmişti: ”Hamdolsun ki bu yıl da yangın mevsimine ulaştık. Arkadaşlarımızın bir bölümü ulaşamadı. Rahmetullahi aleyhim ecmeıyn (Allahın rahmeti hepimizin üzerinde olsun). Allah korktuğumuzdan emin eylesin.” VATAN dan alıntıdır.

Bunlar yaptıklarının sadece çok az bir kısmı.Bu iddialara cevap vermesi gereken çakallar;
millet iradesi,demokrasi,insan hakları,düşünce özgürlüğü"gibi yuvarlak kavramların arkasına sığınarak devam etmeye ve milleti tahrik etmeye kalkışıyorlar.
Oysa Türklüğe hakareti gündeme getirecek 301 i önümüzdeki hafta
meclise taşımaya çalışıyorlardı.
Ayrıca dün işçi sendikalarının yaptığı yurt çapındaki büyük eylem;
%47 değil,%100 bile olsalar;istedikleri gibi at oynatamıyacaklarını onlara göstermiştir.
Kendilerine girip çıktığı zaman feryat edenler;
6 YILDIR;emekliye,işçiye,memura,esnafa,köylüye yaptıklarını unutuyorlar.
Bunun neresi insan hakları?Milleti ezip,sürüm sürüm süründüren,1 torba kömür,bir paket erzağa muhtaç ederlerken;neredeydi insan hakları?
Hayvanlar gibi yediler içtiler.Yandaşlarını semiz domuz gibi besleyip palazlandırdılar.Oğullarına şirketler kurup,iş adamları yapıp teşvikler verdiler.Cumhurbaşkanının bacak kadar ,daha sakalı bitmemiş çocuğunun
bilgisayar şirketinin ortağı olduğu,bir tanesinin siyasete gireceğim diyerek,padişahlık dönemini ihya etmeye kalkıştıklarını bu ülkede gazeteler yazdı,sağır sultan duydu!
Bütün güçleri ile siyasi çözüm adı altında federasyon pazarlıklşarı yapıyorlar.Çıksınlar bunları yapmadık desinler!
Demokrasiyi tramvay sanıp,inilecek durağa geldiklerini düşünerek,bu treni raydan çıkarmaya kalkıştılar.
Ben defalarca Deniz Gezmiş in idamının asıl nedeninin kürtçülük yapmak olduğunu yazdım.Bu devletin savunma reflekslerinin buna izin vermeyeceğini söyledim.Savunma refleksleri biraz daha dayanabilirlerdi.Ama başta cumhurbaşkanı olmak üzere(geçmişinde kürt meselesine nasıl baktığı çok iyi biliniyor) bu ülkede akepe son operasyonun ardından,bu işin silahla değil barış ile çözüleceğini söyleyerek;kürtçülüğü destekleyecek ve hayata geçirecek temaslar yapmakta oldukları apaçık ortadadır.Mesele akepenin Türkiye idare etmemesi değildir.Mesele akepe nin ülkeyi federasyona götürmeye kalkışması,başkomutanın da bunu seyretmesi,kılını kımıldatmamamasıdır.
Geçmişte şeyhleri şıhları başbakanlığa davet edenler,bugün kütçüleri Çankaya da kabul ediyorlar.Gerekçesi de herkesin Cumhurbaşkanı olmak mış.
Peki o zaman sayın Cumhurbaşkanına soruyorum.
Emekliler,memurlar,işçiler ezilirken siz neredesiniz?Bu ülkenin dağı taşı satılırken siz neredesiniz?301 gündeme geliyor,siz neredesiniz?
Bu devletin idare sistemini değiştirecek yasalar,anayasalar hazırlanıyor siz neredesiniz?Bu pervasız milli eğitim bakanı okullarda ne numaralar çeviriyor,siz neredesiniz?
Bu mu herkesin cumhurbaşkanı olmak?
Neden Türk milleti adına,Türk ordusu adına bu pervasız gidişata dur demeyip de ,bu iktidarın önünüze getirdiği her şeyi onaylıyorsunuz?
Çapulcu ve teröristleri muhatap alıyorsunuz?
Bu güne kadar Türk milleti için ne yaptınız?Siz de sonuna kadar tarafsınız.
Sizden önce ,yargının içinden gelmiş,anayasa uzmanı bir cumhurbaşkanı kanunları ve Türk milletinin çıkarlarını bilmiyor da siz mi biliyorsunuz ki;onun veto ettiği tüm kanunları anında onayladınız?
Bu işin suyu çıkmıştır.Devlet dört bir taraftan kuşatılmıştır.
Yök başkanı olayında da görüyoruz ki,üniversiteler ve yargı da kadrolaşılarak iş tamamlanmaya çalışılmaktadır.
Bugün utanmadan,karar vercek olan anayasa mahkemesini Sezer in atadığı adamlar olarak basına yazdıran akepe,önce o kukla yök başkanının haline bi baksın.Kendi atamalarını da görüyoruz.

	Alıntı:
	Hamdolsun ki bu yıl da yangın mevsimine ulaştık. Arkadaşlarımızın bir bölümü ulaşamadı. Rahmetullahi aleyhim ecmeıyn (Allahın rahmeti hepimizin üzerinde olsun). Allah korktuğumuzdan emin eylesin.”

Şu orman genel müdürlüğünün bir haline bakın!Şu rezalete bir bakın!
Başka bir şeye bakmaya gerek yok.
Yüce Türk adaletinin,yüksek adaletine sığınıyor,Türk milletini korumasını istiyor,ve bu davaya bir Türk olarak müdahil olduğumu ve arkalarında olduğumu belirtiyorum.KOLAY DEĞİL BİR İKTİDARA BÖYLE BİR DAVA AÇABİLMEK.YÜREK İSTER,HELE DANIŞTAY SALDIRININ ARDINDAN.
TANRI BU CESUR İNSANLARI VE TÜRK MİLLETİNİ KORUSUN

[kadir45]

hürriyet den alıntı:

Alıntı:

Başbakan Erdoğan Batman'da yaptığı konuşmasında Araf suresi'nden alıntı sözler kullandı. BATMAN'DAN İLK GÖRÜNTÜLER Başbakan Erdoğan konuşmasında; "Kulakları vardır duymazlar, gözleri vardır görmezler, dilleri vardır gerçekleri söyleyemezler" dedi. İşte Başbakan Erdoğan'ın alıntı yaptığı A'raf Suresi; A'RAF Suresi 179. ayet; Andolsun, biz cinler ve insanlardan birçoğunu cehennem için yaratmışızdır. Onların kalpleri vardır, onlarla kavramazlar; gözleri vardır, onlarla görmezler; kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir; hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.

rte siyasi hayatının sonuna geliyor.Bu dava kapatma ile sonuçlanırsa,arkasından işlediği suçlardan yargının önüne çıkacak.
Bu gidişatı hazırlayan suçlarına hala daha devam ediyor,hala daha dini kullanıyor,hala daha dincilik ile insanları tahrik edip yandaş toplamaya çalışıyor.Halk önünde Kuran-ı Kerim ayetleri ile konuşmanın manası ne?
Sen hutbe mi veriyorsun?Vaiz misin,din dersi öğretmeni misin,imam mısın,yoksa başbakan mı?rte dincilikten hala daha vazgeçmiyor.
Lailkiği çiğnemeyi hala daha katlayarak sürdürüyor.
İki kişilik kalabalık gördüğü zaman,kim olduğunu görevlerini unutup;din konuşmaya başlıyor.Ama yaptıkları,dinin tam karşıtı şeyler.
Hayretleri içerisindeyim.Kendisine Al-i İmran suresinin bir ayeti ile cevap vermem mümkün ama,laikliği çiğnemeyelim.Ben en iyisi Nef-i için arkasından söylenen bir beyit ile cevap vereyim.
GÖKTEN NAZİRE İNDİ SİHAM-I KAZASINA
NEF İ DİLİ İLE UĞRADI HAKK IN BELASINA!

[polat_38]

akp kapatilmayi coktan hak etdi ama gereceksi bu olmamaliydi
bence bu karar kutuplasmalari gruplasmalari körükleyecek
akp gider saadet gelir sadece oy kazandiriyorlar bence kapatmayacaklarda
bu olaylardan akp gene cok iyi yararlanir ve maduriyet rolune gene soguunurlar




saygilarimla






NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

[Turkmeneli]

MHP beklenen açıklamayı yaptı


MHP: Anayasal düzeni ve dayandığı ilkeleri korurken, Türkiye’yi bir siyasi kaosun içine sürüklemekten ve çok ağır siyasi sorunlar yaratmaktan kaçınmak da herkes için bir yükümlülük olarak görülmelidir.
15 Mart 2008 16:46
Yazı boyutunu büyütmek için
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin AKP’nin kapatılması için açılan dava hakkında yaptıkları yazılı basın açıklaması partinin internet sitesinde yayınlandı. Açıklamada şöyle deniyor:

Yargıtay Başsavcısının laikliğe aykırı fiillerin odağı olduğu gerekçesiyle açtığı kapatma davası, bütün yönleriyle tartışılacak çok ciddi bir gelişme olmuştur.

Siyasi partilerin uymaları gereken esaslar, partilerin kapatılma nedenleri ve bu sürecin tabi olacağı usuller Anayasa’da belirlenmiştir.

Hukuki süreç başlatılmıştır. Bu nedenle konunun hukuki yönleri üzerinde bir yorum ve değerlendirme yapmak doğru olmadığı gibi, yersiz ve gereksizdir.

Bu aşamada herkesin yapması gereken bu sürecin sonuçlanmasını beklemek ve Anayasa Mahkemesi’ni etkileyecek davranışlardan özenle kaçınmaktır.

Bununla birlikte bu son gelişmeyi ve sonuçlarını değerlendirirken şu hususları herkesin çok iyi düşünmesi gerekir.

Altmışbeş aydır iktidarda olan bir siyasi partinin kapatılması için dava açılması, hukuki yönleri bir tarafa bırakılsa da, çok vahim siyasi sonuçları olacak bir durumdur.

Büyük bir Meclis çoğunluğuna dayanarak iktidar olan bir siyasi partinin kapatılması için başlatılan sürecin siyasi sonuçlarının yapacağı tahribat, bunun hukuki sonuçlarından çok daha önemli ve öncelikli bir konu olarak görülmelidir.
- Anayasa Mahkemesindeki dava sürecinin ne kadar zaman alacağını bugünden kestirmek mümkün değildir.

- Dava sürecinde iktidar olarak siyasi yetkililerini kullanmayı sürdürecek olan AKP’nin TBMM ve hükümet düzeyindeki tasarruflarının tümü tartışmalı ve şaibeli hale gelecektir.

- Çok ciddi iç ve dış güvenlik sorunları ile karşı karşıya olan Türkiye kritik bir dönemden geçmektedir. Bu sancılı süreçte; terörle mücadele, etnik bölücülük, uluslararası çalkantılar ve krize dönüşme işaretleri veren ekonomik ve sosyal sorunlar hayati önem taşımaktadır.

Açıkça belirtmek isterim ki; böyle bir ortamda Yargıtay Başsavcısının bu süreci başlatırken bunun siyasi sonuçlarını ve yapacağı tahribatın niteliği ve boyutlarını çok daha dikkatli olarak değerlendirmiş olması gerekirdi.
- Bu çerçevede, kapatma davası açmak yerine laikliğe aykırı fiillerden sorumlu olan parti üyeleri, yöneticileri ve milletvekilleri hakkında bireysel soruşturma süreçleri başlatılması daha uygun bir yöntem olabilirdi.

Parti kapatma konusundaki siyasi tecrübelerimizin de bu kapsamda çok iyi değerlendirilmesi yerinde olacaktır.
- Çok partili siyasi hayata geçtiğimiz dönemden bugüne kadar 28 siyasi parti kapatılmıştır. Anayasa Mahkemesinin kuruluşundan bu yana kapatılan siyasi parti sayısı 24 olmuştur.

- 12 Eylül darbesi sonrası ara rejim döneminde de bütün siyasi partiler kapatılmıştır. Ancak, bu partiler yeniden kurulmuş ve bugün de farklı isimlerle de olsa siyasi misyonlarını sürdürmektedirler.

- Demokratik rejimin ve siyasi hayatımızın istikrar kazanamamasının temel nedenlerinin başında, bu müdahaleler sonucunda siyasi partilerin kurumsallaşma ve kökleşme süreçlerinin sekteye uğraması gelmektedir.

- Türkiye’de demokrasinin bütün kurum ve kurallarıyla gelişememesinde ve gerçek anlamda kök salamamasında en büyük etken bu olmuştur.

Yasama, Yürütme ve Yargı’nın görev ve sorumlulukları Anayasa’da açıkça belirtilmiştir. Her kurum bu çerçevede görev ve sorumluluklarının gereğini yerine getirmek durumundadır. Ancak Anayasal düzeni ve dayandığı ilkeleri korurken, Türkiye’yi bir siyasi kaosun içine sürüklemekten ve çok ağır siyasi sorunlar yaratmaktan kaçınmak da herkes için bir yükümlülük olarak görülmelidir.
Bunun yanı sıra, Anayasa’nın dayandığı temel ilkelerin, siyasi partilerin kapatılması yoluyla korunamayacağı da Türk demokrasisinin bu alandaki talihsiz tecrübesiyle sabittir.
- Bu yöndeki zorlamaların Türk siyasi hayatında fiiliyatta doğurduğu sonuçlar bütün açıklığıyla ortadadır.

Yargı organlarının verecekleri hükümler hukuki bakımdan tartışılmazdır. Ancak, bunların Türk milletinin vicdanında karşılık bulması ve kabul görmesi de göz ardı edilemeyecek sosyal ve siyasi bir gerçektir.
- AKP’nin siyasi tasfiyesini ancak Türk milleti yapabilecektir.

- Bunun yeri, yolu ve yöntemi de, milli iradenin tecelli edeceği seçim sandığıdır.

AKP’nin kapatılması için hukuki sürecin başlatılmış olması karşısında, Türkiye’nin çok ağır bir siyasi kaosa sürüklenmesinin önüne geçilmesi için şu hususları siyasi partilerin değerlendirmesine sunmak isteriz:
- Anayasa’nın 68. ve 69. maddelerinin gözden geçirilerek, siyasi partilerin 68. maddenin 4. fıkrasına aykırı eylemlerinden ötürü temelli kapatılması yerine, bu fiilleri işleyen parti üyeleri, yöneticileri ve milletvekillerinin bireysel olarak sorumlu tutulmasını ve bunlar hakkında cezai soruşturma ve yaptırım uygulanmasını öngören yeni bir düzenleme yapılması üzerinde durulabilecektir.

Terörle organik bağı ve eylem birliği olan ve terörü bölücü amaçlar için bir vasıta olarak gören siyasi partilerin durumu ayrı bir değerlendirme konusu olabilecektir.

- Milliyetçi Hareket Partisi bu hususların kamuoyunda tartışmaya açılmasının yararlı olacağını düşünmektedir.

Haber7

[Altaylardan-T]

	polat_38 demiş ki:
	akp kapatilmayi coktan hak etdi ama gereceksi bu olmamaliydi bence bu karar kutuplasmalari gruplasmalari körükleyecek akp gider saadet gelir sadece oy kazandiriyorlar bence kapatmayacaklarda bu olaylardan akp gene cok iyi yararlanir ve maduriyet rolune gene soguunurlar saygilarimla NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE

Tamamen katiliyorum. Akp bunu cok iyi kullanacak. Daha önce magdur edebiyatina yatip kullandigi gibi.
Insallah akp kapatildiktan sonra baska bir isim altinda %70 ile iktidara tekrar gelmezler.

[Vuslatim]

Fireni patlamis, direksiyon hakimiyetinin sorgulandigi bir Türkiye gercegi...

Allah (c.c.) sonumuzu hayir etsin...

%47 az geldi... %60-70 isteniyor galiba...

Her müdehale 15-20 puan olarak akp´ye yariyor...

Müdehalecilere sormak istiyoruz; akp´ye karsitlik adi altinda akp´ye hizmet ettiginizin farkinda misiniz?

Tabiki bu ihanet partisi ve benzerleri etkisiz kilinsin. Ama bu biraz daha akilci olmali.

akp gider saadet gelir... Ve bosu bosuna hakli görünürler...

Keske kapatma islemi, bu noktalara gelmeden gerceklesseydi. Bizim bildiklerimizi siz bilmiyor muydunuz? Yillardir bagiriyoruz...

Insallah karisiklik, kargasa ve Allah korusun ic savas önümüzdeki günlerde gündemimizde olmaz...

Toplum tansiyonu hep yüksek mi olmali? Bu kadar yüksek tansiyona kalp dayanir mi? Ayrismalar, taraftar toplamaya yönelik olursa sonu ne olur?

Abdüllatif Sener´i takip etmekte yarar var. Milletvekili adayi olmamasinin nedeni ne olabilir? Aydin Menderes yine FP icin kapatma dilekcesinin verildigi günün hemen öncesinde partiden ayrilmasi sizce benzerlik tasiyor mu?

Bir yazimizda akp bölünecek demistik. Herhalde gülmüstünüz. Sener´in iliskileri bize ip ucu verecektir.

TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN...

[Delikanli66]

A ke pe yine magdur rôlünü oynamaya basladi.
Millet artik gözünü acsin ve gercegi görsün.Kanmasinlar artik rte'nin ve digerleri'nin sözleri'ne!
Bir iki gida'ya,bir iki torba kömüre kanmasinlar yeter artik!