Bozkurt NET

[hilalugruna1]

Evet, dağdan inildi ve eli kanlı teröristler sözde pişmanlık yasası gereğince fakat o yasaya uyulmayarak sorgulandılar ve “o komik soru”da sorulmadan serbest bırakıldılar.

Bu soru olayı da başlı başına bir rezalet bence. Her ne kadar Sayın Erdoğan inkâr etse de adamlar ve kadınlar Apo’nun talimatıyla hatta “Sayın Abdullah Öcalan’ın talimatlarıyla geldik” diye itiraf ettikten sonra “aman biz pişmanız, ne olur bizi affedin diyeceklerini mi sanıyordu acaba o koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti erkânı.”

O elleri kanlı katiller, üstelik şartlarını da belirtilen mektuplarıyla birlikte geliyorlar ve hükümete şartlı geldiklerini söylüyorlar. Bu şatlardan birisi de Bölücü başı, bebek katili Apo çakalının serbest kalması.

Bu insanlar pişman olsalardı yıllardır o dağlarda kalırlar mıydı? Pişman olsalardı o kadınlar, o teröristlere çocuk doğurur muydu? O dağlarda kalmakla teröristlere yataklık ve yardım etmekle zaten o suça iştirak etmiş olmuyorlar mı? Bu insanlar, muzaffer bir edayla 150 bin liralık ciplerle geliyor Türkiye’ye. Binlerce yandaş karşılıyor onları. Türkiye Cumhuriyeti de tam kadro orada hazır bulunuyor. ABD desteğinde, bölücü başının talimatları ve Türkiye cumhuriyetinin istekleri doğrultusunda dağdan inen bu insanlar “biz pişmanız der mi? Ya da oraya Hükümet tarafından atanarak gelen savcılar o insanlara “pişman mısınız” diye sorabilir mi? Adamlar zaten danışıklı dövüş sonucu dağdan iniyor.

Sayın Erdoğan dağdan inenleri karşılanma töreninden duyduğu mutluluğu belirtirken, o PKK’lı grubun üzerinden geçen Askeri helikopterin yuhalanmasına ne diyecek acaba.

İşte Sayın Erdoğan’ın 2002 yılında Türkiye de “Kürt Sorunu vardır. Ben bu sorunu demokratik yollardan çözeceğim” diyerek başlattığı ayrışma hareketinin bir sonucudur bu sözde dağdan inişler. Hazmettirmenin bir başka şekildir. O eli kanlı katiller şimdi evlerindeler ve yakında TBMM’ye gelecekler. Apo’nun talimatlarını Hükümetle görüşecekler.

Bu durum karşısında bizler ne yapıyoruz? Muhalefet ne yapıyor? Bizler ekran karşısında bir kısmımız tırnaklarını yiyip, dişlerimizi sıkarak bu korkunç tabloyu izliyoruz. Sonra günlük işlerimize bakıyoruz. Bir kısmımız da büyük bir mutlulukla hedefe biraz daha yaklaşıldığını görmeden güya Teröristle mücadelenin artık sonuna geldiğini düşünüyoruz. Sonuç itibarıyla hazmettik ve de hazmetmeye de devam ediyoruz. Hadi bizim hazmetmemiz fazla bir değer kaydetmez diyelim. Asıl hazmetmemesi gerekenler bile bu dağdan inişin altında yatanı görmeden onlarda hazmetmiş görünüyorlar. Son MGK’dan teröristlerle mücadeleye devam edileceği vurgulanıyor. Fakat bu dağdan inişin altından çıkabilecek tehlikelere bir atıf da bulunulmamış. Askerin teröristlerle mücadeleye devam kararlılığı şöyle bir tezat çıkarmıyor mu ortaya.

Hükümetimiz teröriste kucak açacak, onu affedip evine yollayacak. TSK’da aynı teröriste silah doğrultacak. Ya savaşırsın, ya da barışırsın. Hem savaşıp, hem de barış yapamazsın. Hele hele ellerinde Apo’nun talimatıyla, yalnızca şartlarının kabulü için dağdan indiklerini söyleyerek, “ya anlaşırız, ya da mücadelemize devam ederiz” diyerek dağdan inenleri barış elçisi olarak görme gafletine düşülüyorsa, haddim olmayarak TSK’ya da naçizane bir teklifim olacak. TSK silah bıraksın. Bıraksın ki artık Mehmetçiklerimiz, o kınalı kuzularımız bir hiç uğruna ölmesinler. Bir hiç uğruna diyorum çünkü şehitlerimizin kanı yerde dururken o eli kanlı katiller evlerine gül yaprakları yağmurlarıyla dönüyorlarsa artık vatanımız bölünmüş demektir. Artık o katiller hedeflerine ulaşmış demektir. Durum böyle olunca da O kınalı kuzuların “şehitler ölmez vatan bölünmez” diyerek canlarını feda edecekleri bir vatan da kalmamıştır ortada. “Şehitler ölmüştür. Vatanda bölünmüştür.”


21.10.2009
Ayla Berkin





Ülküdasim,


Yaziniz forum kurallarina aykiri derecede büyüktü. Cok önemli gördügünüz bölümleri büyütmenizde bir sakinca yoktur. Lakin tüm yazinin büyük boyutlarda olmasi forum kurallarimizla uyusmamaktadir. Yaziniz tarafimizdan normal boyutlara cekilmistir.


Vuslat


TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN

[Bozkurt_34]

ÜLKÜDAŞLAR
ARTIK KARAMSAR KARAMSAR DÜŞÜNME ZAMANI DEĞİLDİR.
ARTIK OLANLARI İZLEMEK ZAMANI DEĞİLDİR.
TÜRK MİLLETİ BU ZAMANA KADAR-VATANINA - BAYRAĞINA NAMUSUNA VE CANINA DOKUNMADIĞI ZAMAN HİÇ KİMSEYE DOKUNMAMIŞTIR.
TÜRKLER,
**1071 MALAZGİRT SAVAŞINDA BU TOPRAKLARI YURT OLARAK GÖRÜP SAVAŞMADIK MI ?
**1453 İSTANBUL FETHİ İÇİN BU TOPRAKLARA KATMAK İÇİN SAVAŞMADIK MI
**1923 VATANIMIZA GÖZ KOYAN DÜŞMANLARLA SAVAŞMADIK MI
** TÜRKLER DEĞİL Mİ 16 DEVLETİ ÇÖKMÜŞ OLAN VE 17. DEVLETİ KURAN
** ULU ÖNDER MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DEMEDİ Mİ BEN TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ TÜRK GENÇLİĞİNE EMANET ETMEDİ Mİ


ÜLKÜDAŞLAR SİLKENİP KENDİME GELME VAKTİDİR.