Dibe vuran yıl
DİBE VURAN YIL
2004 yılını bütünüyle gözlerimin önüne getirdiğim zaman,milletim açısından tam bir ”dibe vurma” dönemi olduğunu ızdırap içinde görüyorum.. Türk muhtevalı bir Türkiyeye, Türkün ağırlık gösterebileceği bir dünya dengesine,kanı pahasına Kıbrısta huzuru ve güven içinde yaşamayı elde etmiş Kıbrıs Türkünün varlığına,Kerküğün Türkmen kimliğine tahammülü olmayan ve bu tavrını da pervasızca ortaya koyan bir Batı, Batının tüm arzularını, koltuklarını muhafaza etmek uğruna yerine getirmeye gayret eden ,Brükselin eşiklerinde sürünüp,Türkiyeye dönünce de bu aşağılanmayı insanımıza, kahramanlık ve başarı olarak ilân eden bir iktidarımız vardı 2004 yılında….
Başbakan olduğu KKTC’nin, hayâli ve uydurma bir devlet olduğunu söyleyebilen ,Türke bey olmayı küçümseyip,Ruma uşaklık için uğraşan bir hilkat garibesi mevcuttu 2004 yılında….
Halka doğru haber vermek,halkı aydınlatmak,asli görevi olduğu halde, halkın gözünü boyamak , köleliği, manda altında yaşamayı,bağımsızlığımızı ipotek etmemizi,milli değerlerimizin dinamitlenmesini, vatanımızın ve milletimizin bölünmesine yol açabilecek tavizlerin verilmesini, Kıbrısın göz göre göre Ruma peşkeş çekilmesini,Anadolu coğrafyasındaki Türk varlığına açılan diplomatik savaşta hep ricat edilmesini, ”çağdaşlık yolunda emin adımlarla ilerleme” olarak halka durmadan pompalayan ,işbirlikçi,mandacı,patron kölesi,kemikçi ,batıdan daha batıcı bir basın izledik 2004 yılında….
Kucaklarına sığmayan göbekleri ,tombul tombul kıllı suratlarıyla her gün bir başka televizyon kanalında endam-ı arz edip, değerlerimize hakaret eden ,milletimize hakaret eden ,Avrupayı ve Avrupalıyı göklere çıkaran ,batıya kuyruk olmanın aslında ne büyük şeref olduğunu anlatan , aşağılık kompleksine batmış ,kişiliksiz,kimliksiz,ruhsuz,işkembeden ibaret ”kitap yüklü merkep” değerindeki ”aydınları” dinledik bol bol 2004 yılında..
Üzerine serpilen ölü toprağını bir türlü atamayan,gözüne çekilen perdeyi sıyıramayan, boş rüyalarla, boş nutuklarla yutturulan afyonun rehavetinden kurtulamayan ,yürüdüğü uçurumu farkedemeyen ve etmemekte direnen, dedelerinin uğruna can verdiği değerlere karşı gittikçe umursuzlaşan insanlarımız vardı 2004 yılında..
Bu kadar tehlike, gizli-açık düşman karşısında tek yumruk, tek ses olması gerekirken, hücum edilmesi gereken hedefleri unutup,birbiriyle sen-ben savaşına girmiş ”ülkücüler” yaraya tuz bastı 2004 yılında…. Daha sayılacak maalesef çok rezalet var, ama burada duralım…
2004 Yılı gerçekten her konuda dibe vurduğumuz yıl oldu..
Ancak biliyoruz ki eşyanın tabiatı gereği ,her dibe vuran ,çarpmadan hemen sonra yükselmeye başlar…
Dualarım 2005 yılının bu yükselmeye sahne olması, tüm saydığımız olumsuzlukların ortadan kaybolması veya düzelme yoluna girmesi….
Takdir Allahtandır ,ancak bize de gayret etmek düşer….
Yeni yılınız kutlu ve bu rezil gidişatın tersine dönmesine vesile olsun…
Hürmetlerimle
İlhan Esen
|
|