Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1

Önceki Yazıları
Yazar ile iletişime geç


FİTNE ÜSTÜNE...

“Fitne çıkartmak, insanları öldürmekten çok daha kötüdür.” (Ayet)


Cenab-ı Hakk, mukaddes kitabımız Kur`an- Mübin`de şöyle buyuruyor:


“Ey iman edenler! Bir fasık, bir münafık size bir haber getirirse, o haberin doğruluğunu tahkik edin. Aslını esasını anlamadan, düşünmeden hemen inanıp haberi getirenin peşine takılmayın. Sonra bilmeden başka insanlara fenalık yapmış olursunuz. Onları zarara sokarsınız. Daha sonra da pişman olursunuz, ama iş işten geçmiş olur.”


Fitne: Geçimsizlik, karışıklık, kargaşa.


Fitneci: Arabozucu, insanları birbirine katıcı kimse. (Türk Dil Kurumu`nun Türkçe Sözlüğü)


Edebiyatımızda fitneci insana, ikiyüzlü denir. Gerçi dokuz yüzlü kişiler çıktıktan sonra, ikiyüzlü olanları arar olduk. Evet günümüzde, yüzlerde de enflasyon var maalesef. İkiyüzlü olmak, dil ile dost ve iyi görünüp düşmanlığını ve kötü niyetini içine gizlemek demektir.


Böyle bir insana münafık denir. Burada bahsettiğimiz nifak amelde ve ahlaktaki riya halidir. Nifak itikadı konularda olursa, bu küfürden daha kötü durumdur. Çünkü imanda münafık olan kimse, dili ile mümin görünüp kalbinde küfrünü gizler. Bu yüzden onun Müslümanlara zararı kafirden daha büyüktür.


Şanlı peygamberimiz bize münafık kişiyi şöyle tanıtır: “Münafıklığın üç alameti, üç işareti vardır: Konuştuğu vakit yalan söyler, verdiği sözde durmaz, kendine emniyet edildiğinde hıyanet eder. Bu üç kötü huy kimde bulunursa, o adam münafıktır.”


Bir diğer hadi daha vardır, mana ve lafız itibariyle yukarıda verdiğimiz sözlerin aynıdır. Yalnız bir fazlası vardır. Buyuruyorlar ki:


“Dört şey vardır ki, (bunlar) kimde bulunursa halis münafıktır. Kimde bunlardan bir tanesi varsa onu terk edinceye kadar nifaktan bir hasleti vardır. (yani bir parça münafıktır) Bunlar: Konuştuğu vakit yalan söyler, antlaştığı vakit antlaşmayı bozar, söz verdiği vakit sözünde durmaz, husumet ettiği vakit aşırı gider, şirretleştikçe şirretleşir.”


Kişi bunlara tövbe edip bırakmadıkça, münafıklık sıfatı ondan ayrılmaz. “Münafık kelimesinin lügat manası ise; Münafık; çölde yaşayan büyük sıçan nevinden bir hayvanın adıdır. Bu sıçanların yuvalarında iki tane delik bulunur. Birini ihtiyaten kapar, gizli tutar, öbürünü ise açık bırakır. İşte Münafıkların da iki çehresi vardır, birini ne olur ne olmaz diye kapar ve ötekini açar, olduğu gibi görünmez. Dış görünüşüne bakarsanız gayet iyi adamdır, halbuki müfsittir. Baştaki büyüklerine son derece sadık, davasına bağlı, dürüst ve namuslu olarak görünür, fakat bir yoklarsanız içi çıfıt çarşısına benzer. Nasırlı bir yürek taşır, katiyen acımaz ve dere tepe dümdüz gider..... Dost görünür,ama insanca gülmez, sadece sırıtır.... Dürüst görünmeye çalışır ama tam bir kırkayaktır. Çoban gibi görünür, fırsat bulduğunda ciğerini kapar. Size ve davanıza hizmet ediyor sanırsınız, ne var ki içten içe hem sizi hem de şeref ve haysiyetinizi kemirir. Çok iyi bilirsiniz ki, aziz okuyucu; münafıklar apaçık düşmandan çok daha tehlikelidir. Açıktan düşman olduğunu bilir, tedbirinizi ona göre alırsınız. Halbuki münafığın sıçan gibi iki yönlü olduğu için birini örter, ötekini açar, nereden girip nereden çıkacağını bilemezsiniz.”


Münafıklarla ilgili bir başka hadiste ise şöyle buyuruluyor: “Dünyada ikiyüzlü olanların kıyamet günü iki dilleri olacaktır.” Başka bir hadiste de: “Kıyamet günü yaratıklar içinde Allah katında en buza layık olanlar; yalancılar, kibirliler, dostlarına karşı içlerinde kin besleyip de onları gördükleri zaman yüzlerine karşı yaltaklanan ikiyüzlülerdir.” Arkadan konuşup karşı karşıya gelince “yaltaklanmak” aman Allah`ım bir insan bir Müslüman için ne kötü bir davranıştır. Doğrusu, “Ahsen-i takvim üzere yaratılmış olan insanoğluna” böyle bir hareketi asla yakıştıramayız!! Yüce Balık`a malum ya,. Münafıklardan ve onların davranışlarından gerçekten de iğreniyor ve bu kimseler adına son derece üzülüyoruz!


Fıtrat meselesi efendim, fıtrat meselesi..Topuk kanı topuk kanı... Damarlarda dolaşan kanın bozuk olması... Düşünüyorum da, değerli dostlar,dürüst ve namuslu olmak, bir yerde nasip meselesi diyorum. Literatürümüzde güzel bir deyim vardır: “Vermemiş Mabut; ne yapsın Sultan Mahmut.” Bazı insanların, insan dışı hareketlerine şahit oldukça, içimiz kanar, yüreğimin parça parça döküldüğünü hissederiz.. Az evvel ifade ettiğim o muhteşem tespiti tekrarlar dururuz. Evet, “Nasip - Kısmet” meselesi.... Bir de anne, babadan intikal eden kötü huylar.Yani genler yoluyla geçen maddi ve manevi-müspet-menfi- olgular Biliyor musunuz, buna engel olmak çok zor... Eğitimle de düzeltmek de kolay değil. Belki bir miktar törpülemek mümkün. İşte bu durumda, bizim elimizden acımaktan, üzülmekten başka fazla bir şey gelmez,ne yazık ki gelmiyor. Münafıklar, isteseler de kendilerine yardımcı olamazlar. Zira; “Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık doğru dürüst yola dönemezler.”


Şanlı Peygamberimiz bir başka sözlerinde, münafıkları şöyle tanıtırlar:


“Münafık iki sürü arasında dolaşan (yabancı) bir koyun gibidir, bazen bir sürüye, bazen de öteki sürüye gider.”


Evet, iki kişi, iki aile, iki dost, iki grup, iki teşkilat... arasında dolaşıp dururlar. İşleri güçleri, beyin ve gönül iplerini kemirmektir. Bunları yine Peygamber Efendimiz, “İnsanların en kötüsü” olarak tanıtır ve derler ki: “İnsanların en fenası, birine ayrı, diğerine de ayrı görünen iki yüzlü insanlardır.” Çok iyi bilirsiniz sevgili okuyucu, “Şeytan, insanlar ve cinlerdendir."


Nasıl ki, en sağlam vücutlarda, çürük dişler bulunduğu gibi, en mümtaz toplumlarda da maalesef münafıklar vardır. “İnsan şeytanlarının” girmediği hiçbir mekan yoktur. Malum, sahabenin içinde bile bunlara rastlanırdı. Abdullah İbn-i Sebe, bunlardan sadece bir tanesidir. Münafıklara, aşağılarda rastlayamazsınız. Genellikle önemli mekanlarda bulunurlar. Münafıklar, çok zeki insanlardır İnanır mısınız,bunlar, “Şeytana dahi çarığı ters giydirirler.”


Aynı zamanda da müthiş kurnazdırlar. Son derece de onursuz kişilerdir!.. Kapıdan kovarsanız pencereden girerler, pencereden de kovarsanız bu defa bacadan Öyle zaman olur ki, İğnenin deliğinden girip çıkacak kadar da kıllaşırlar. Kısaca aziz okuyucu, bunlardan korunmak, bu insanların şerrinden emin olmak inanın ki çok zor!. Ancak Cenab-ı Hakk`a sığınmak sureti ile zulümlerinden uzakta kalabilirsiniz. Ayrıca münafıkların tek bir gıdası vardır, o da insan etidir.zamanlarının bir çoğunu gıybet ve dedikodu...yapmakla geçirirler. Onursuz hayatlarını ,dürüst ve namuslu insanların şeref ve haysiyetleri üzerine inşa etmişlerdir.


İşleri güçleri onların şerefiyle, onuruyla ve rızklarıyla oynamaktır. Kısaca, Münafıklar, başkalarının elem ve kederi üzerine mutluluklarını kurmuş (!..) alçak insanlardır.Azevvel ifade ettiğimiz gibi, bu adamların tek bir misyonu vardır, o da; gıybet, dedikodu, fitne ve dalkavukluktur. Dışları gibi,. İçlerini de insanlaştırmış olan basiret ehli az bir dikkatle bunları isterse tanıyabilirler.. Gerçek müminler dava ve gaye sahipleri,fesatçılara karşı fevkalade dikkatli olmak durumundadırlar.Yüreklerindeki İmanlarının ve damarlarında dolaşan asil kanlarının gereğidir aynı zamanda bu... İki cihan nebisi sevgili efendimizin şu yürekleri yakan ikazlarıyla yazımı bitirmek istiyorum:


“Ey ashabım!.. Ey insanlar!.. Birbirinizi ithamlardan çekininiz. Birbiriniz hakkında kötü zanda bulunmayınız, çünkü zan sözlerin en yalanıdır. Birbirinizin ayıbını, kusur ve noksanını görmeye, işitmeye çalışmayınız. Birbirinizin hususi ve mahrem hayatını araştırmayınız. Birbirinizi kıskanmayınız.” Kulu ibadallahi ihvana!..” yani “Ey Allah`ın kulları!.. Birbirinizle kardeş olunuz, birbirinizi seviniz.”


Biz de diyoruz ki, ey Allah`ın sevgili kulu olan ülküdaşlarım!.. Şanlı Türk milletinin onurlu evlatları!..Dini bir, dili bir, tarihi bir, vatan ve milleti, devlet ve diyaneti bir olan gönül dostlarım! Sizlerden istirham ediyoruz;. Lütfen, beyinde bir, yürekte bir ve dolayısıyla sevinçte ve tasada bir ve beraber olunuz!.. İçinizde, aranızda, yanınızda, özellikle de kutsal davamızın vitrininde sakın ola ki” tarla farelerine” yer vermeyiniz!.. Eğer ölümden sonraki hayata inanıyorsanız, (ki, elbette inanıyoruz!) bunu mutlaka ama mutlaka yapınız!.. Bu insanların, şunun bunun haysiyet ve izzetine uzanan kanlı ve kirli dillerine de mutlaka engel olunuz. Gerekirse de o dilleri kesiniz!..


Yaratana malum,Münafıklık gibi, aşağılık bir huyu,bir davranışı hiçbir insana(hatta hiçbir canlıya) katiyken yakıştıramıyoruz! Hele hele mukaddes davanın şanlı mensuplarına....Ve bilhassa da” genç” TÜRK Ülkücülerine!!....


Ne yapalım ki, atalarımız;”tuvaletsiz saray olmaz” demişlerdir. Evet,(affedersiniz) muhteşem binalarda , tuvalet ; en sağlam vücutlarda da bir çürük diş ne yazık ki mevcuttur! Çürük dişlerin, aramızda-davamızın içinde- yok denecek kadar az sayıda bulunmaları ise;en büyük tesellimizdir...


Yüce Mevlam, münafıkların taşlaşmış kalplerinden ve kanlı dillerinden sizi, bizi ve tüm”iyi” insanları korusun.( Amin!..)


S. Tekizoğlu


stekizoglu@hotmail.com










Copyright © Bozkurt NET Tüm hakları saklıdır.

Yayınlanma:: 2003-07-27 (2592 okuma)

[ Geri Dön ]
Content ©
alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1