Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - kürtler Türkmenleri tutukluyorlar..
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
ALP-TUR
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Apr 14, 2005
İletiler: 277

İletiTarih: Çar Haz 15, 2005 8:47 pm    ileti konusu: kürtler Türkmenleri tutukluyorlar.. Alıntıyla Cevap Gönder

Barzani'nin kürdistan federasyonu başkanı olmasından sonra kürtler iyice azıtmış gözüküyor. Kerkük'te Türkmenleri tutuklamaya başlamışlar. Amaç bir otorite gösterisi. Kerkük'ü kürdistan federasyonunun baş şehri olarak kabul ettirmeye çalışıyorlar.

AKP bu konuya ilgisiz. Medya zaten Türkleri sevmez.. Haber almakta zorlaşıyor. Kuzey Irak'ın kaybedilişi ve Türkiyeninde kürtlerin egemenliğine geçmesi ile ilgili olarak YENİ HAYAT dergisi sahibi Avukat Hanefi Altaş'ın bir makalesini ekliyorum. Çok güzel bir makale..

ÇEKİLME!

Türklerin bugün içinde bulundukları durumu tek bir sözcükle ifade etmek gerekiyorsa eğer ben buna “çekilme” diyorum. Öyle bir durum ki bu; aklıma geldikçe, uykularım kaçıyor; adeta kanım çekiliyor.

Bu ‘çekilme’de her şey var. Ama en başta edilgenlik var. Kadere ve başkalarına boyun eğme var. Başkalarının iradesine tabi olmak var. Gitmek yok, çekilip götürülmek var. Sürüklenmek var. Hiçbir zaman ileriye doğru bir hamle yok; hep geri çekilmek var. Hatta geri çekilme de değil, hiçbir savaş kaybetmediğimiz halde düpedüz bozgun var…

Bütün dünyada iştihaların kabardığı, hırsların azgınlaştığı bir zamanda, her bir milletin kendi küresini inşa etmeye kalkıştığı bir dönemde, istisnasız dünyanın bütün ana karalarında silinmez izler bırakmış görkemli bir tarihe, ufukları ve imkanları sınırsız bir coğrafyaya sahipken, dünyayı yeniden kurmak veya yeni bir dünya kurmak yerine kabuğuna çekilme var. Büyümek ve büyüklük düşüncesi yok, o olmayınca da ufukta ancak küçülme, ufalma ve ufalanma var…

***

Çekilmenin bir de öbür türlüsü var. Türkçesi var, Türk’yaraşanı, yakışanı var. Önce Ergenekon destanı geliyor aklıma. Büyük bir bozgundan sağ kalabilmiş iki kişinin geç** vermez dağların ardına çekilerek Türk’ü yeniden büyük bir ulus haline getirmelerinin destanı geliyor. O ne muhteşem bir çekilmedir. Ve sonrası… Aynı ihtişamla anlatır Ziya Gökalp:

“Ergenekon yurdun adı
Börteçine kurdun adı
Dört yüz sene durdun hadi
Çık ey yüz bin mızrağımız”


O çekilmeyi özlüyorum…

Sonra Sakarya geliyor aklıma. Sakarya gerisine çekilmek de bir çekilmeydi.Üstelik de Eskişehir-Kütahya bozgununun hemen ertesinde, Garp cephesi kumandanı İsmet Paşa’nın “artık her şey bitti, mahvolduk” dediği noktada. Ama o büyük bozgunu düzenli bir geri çekilişe dönüştüren bir irade vardı ve o çekilmek iradesi bizimdi. Orada yol ve yön gösteren bir sarışın kurt vardı. Sakarya yayının gerisine çekildik ve sonra o yay, çekilebileceği en son raddeye kadar çekilmiş olmanın verdiği müthiş enerjiyle Yunan ordusunu darmadağın etti.

İkinci Ergenekon’du bu. Ergenekon, Cumhuriyetin ilk dönemini simgeleştiren sihirli sözcüktü aynı zamanda. O dönemde yapılmış bir Ergenekon tablosu Milli Eğitim Bakanlığının girişini süslerdi. Şimdi böyle bir bakanlık var mı, varsa o tablo duruyor mu, bilmiyorum. Eğer hala varsa on yıl, yirmi yıl sonra yerinde kalır mı, emin değilim. O da çekilir, alınır; atılır; tıpkı şimdilerde tarihimizin tarihlerden çıkarıldığı gibi… Tarih gider de destan kalır mı hiç? Hatta değil destanlarımızı, masallarımızı bile silerler bu gidişle…

Ergenekonları özlüyorum…

Ne yaman, ne uğursuz bir çekilmedir bu. Karabağ’dan çekildik, yetmedi Laçin’den, Kelbecer’den çekildik. Yetmedi, Fizuli’den, Cebrail’den çekildik? Haydi, orada ordusuz Türklerdik, imdadımıza gelecek Nuri Paşa, Halil Paşa; Enver Paşa neslinden birileri de yoktu diyelim? Peki ya Kıbrıs’tan niye çekiliyoruz? Bir savaş mı kaybettik? Ruslar yeniden Yeşilköy’e kadar mı geldi? Değilse, Kuzey Kıbrıs’ı bir referandumla mı aldık ki, referandumla çekiliyoruz?

Ya Musul-Kerkük? Bakınız bundan tam doksan yıl önce Erbil’den geçen Yüzbaşı Selahattin Beğ (Yurtoğlu), 1915 yılında yani Birinci Dünya savaşı sırasında Irak cephesine görevli olarak giderken uğrayıp bir gece kaldığı Erbil için, -Kürt-Ermeni kırması Özal ve onun işbirlikçisi olduğu Amerikalıların sayesinde bugün Kuzey Irak’taki Kürt eşkıyabaşlarının merkezi konumuna getirilen Erbil şehri için- anılarında bakınız neler söylüyordu: “Erbil pek az Kürt bulunan bir Türk şehridir. Ama çevresindeki Arap, Yezidi; Kürt aşiretleri mütemadiyen kasabaya ve kasabanın ova, bağ ve tarlalarına saldırır. Bağları, tarlaları yağma eder ve şehri soyarlar, insanları öldürürler, zenginlere musallat olurlar. Hükümet bunlarla başa çıkamaz. Halk gece olunca dar surların içine çekilir, kapılar kapanır, can ve mal güvenliği ancak böyle sağlanabilir. Ova zengindir. Ama şehirden uzakta tarla ekmeye, bağ yapmaya imkan yoktur.“

Bugün ise Erbil, içinde pek az Türk’ün yaşadığı bir Kürt şehri haline gelmiştir. Türkler Erbil’de bir iki mahallede yaşama savaşı veren sığıntılar konumuna düşmüşlerdir. Doğrusu Erbil, 1950 yıllarına kadar şehir nüfusu Türkçe’den başka dil konuşmayan, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Hakkari’ye bakarak iyi dayanmıştır. Çünkü Hakkari bugün itibariyle tamamen Kürtleşmiştir.

Öyle anlaşılıyor ki, Kerkük de pek yakında Erbil’in akıbetine uğrayacak, Türkler oradan da çekileceklerdir! Kerkük’ün acıklı hoyratlarından, feryatlarından başka bir şey kalmayacaktır geriye… Ama tabii gökkubede! Evlerinde Kafka’nın hamamböceklerine dönüştürülmüş hemcinslerini büyük bir dikkat ve merakla izleyen sürüler, Amerikan ordusunun koruyucu şemsiyesi altında Kerkük’e dalan çakal sürülerinin yalnızca o şehrin tapu ve nüfus dairelerini yakmakla yetinmediklerini, Türk’e ait mezar taşlarına bile saldırdıklarını hiç bilmeyecekler. Onlar belki bilmeyebilir, bilmemekte de mazur olabilirler. Peki ama ya omuzları luzümsuz derecede kalabalık olan birileri, o kırılan mezar taşlarından birinin de Mustafa Kemal’in en yakın arkadaşlarından Ömer Naci’nin olduğunu görmediler mi? Gördüler de acaba bir yerlere mi not ettiler? Peki ya, Atatürk sağ olsaydı bunlara izin verir miydi, velev ki yapsalar yapanların yanına bırakır mıydı diye hiç düşündüler mi?

Ama bu uyuşuklukla gün gelir, yurt sandıkları yer vahşi bir cangıl, evleri mezarlıkları olur birilerinin ve birileri birilerinin içeceği kahveye zehir koyma gereğini de duymazlar. Başlarına çuvalı geçiriverirler, emirlerine de öyle İmralı Adası filan tahsis etmezler…

Diyarbakır da bundan otuz beş kırk yıl öncesine kadar nüfus bakımından bir Türk şehriydi. Ama ya sonra ne olmuştur? Doğu Devrimci Kültür Ocaklarının kurulmasından ve Kürtçü-bölücülerin içine sızdığı solun Türkiye halkları söylemini benimsemesine paralel olarak günden güne Kürtleştirilmiştir. Akkoyunlu Uzun Hasan’ın başkenti, Ziya Gökalp’leri, Cahit Sıtkıları yetiştirmiş olan Diyarbakır’dır Kürtleştirilen!

Kıbrıs’tan çekilmekle, Musul ve Kerkük’te Amerikalılardan çekinerek kırmızı çizgilerimizden çekilmekle kalacak mıyız peki? Bu gidişle sıra Hatay’dan, daha sonra da Anadolu’dan büsbütün çekilmeye gelmeyecek mi?

Çekilme çoktan başlamıştır bile…

Çok değerli arkadaşım, Muharrem Kılıç’ın, kendi köyü olan Ankara’nın hemen dibindeki Gölbaşı’nın bir Türk köyü ile yanıbaşındaki bir Kürt köyünün son otuz yıllık süre zarfında geçirdiği nüfus değişimini anlattığı dehşetengiz yazısının başlığı “Türkiye’de Türkler Asimile Ediliyor” idi. Ben bu yazıyı Yeni Hayat’ta biraz da merak uyandırsın diye bir “mi” ekleyerek “Türkiye’de Türkler mi Asimile Ediliyor” diye yayınladım. Ama aslında o mi’nin hiç de gerekli olmadığını bile bile, içim kan ağlayarak…

Ben de Muharrem Beğ’e memleketim olan Kırşehir’in Köpekli köyünü örnek vermiştim. Köpekli köyünde Türk’ün köpeği dahi kalmamıştır bugün.

Osmanlı 19. yüzyılın hasta adamıydı. Türkiye ise yirmi birinci yüzyılın kanserli hastasıdır. Kanser bütün vücudu sarmak üzeredir. Trakya’dan tutunuz, İzmir’e, Aydın’a, Marmaris’e, Antalya’ya; Mersin’e kadar…

Mikro kozmos’u görerek, makro kozmos hakkında fikir edinmek mümkündür. Yeni Hayat’ın daha ikinci sayısında, “Kürtçü-Bölücü Hareket Üzerine” başlığıyla yazdığım bir yazıda aynı konuyu işlemiş ve Gaziantep’te Türklerin nasıl sürekli olarak Kürt istilası karşısında evlerini ve mahallelerini bırakarak geri çekilmekte olduklarını örnek diye vermiştim. Yıl 1994’tü.

Ne var ki Kerkük’ün ebediyen yitimi anlamına gelecek bir istilaya seyirci kalmak demek, bu coğrafyada en eski Türk yerleşimine sahne olan Kerkük’ten çekilmek demek, iddiayı yitirmek, sahneden çekilmek demektir. İddiası olmayanların ise yaşama şansı da, yaşama hakkı da yoktur. Kerkük’ten çekilmek; sonrasında Antep’ten de, Maraş’tan da, sonra sonra bütün Anadolu’dan da çekilmek demektir!

Tarih sahnesinden çekilmek demektir!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Çar Haz 15, 2005 10:04 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu güzel yazıya yapacak hiçbir yorum yok.Adam içinde bulunduğumuz durumu aynen yazmış.Ben bu kadar güzel anlatamadım ama,aynı konuyu bir kaç kere vurguladım.Bu halimiz,varolma yok olma savaşını yapmış,kaybetmiş,mütareke imzalamış,ordusu terhis edilmiş bir milletin haidir.İşte benim de içime sindiremediğim bu.Osmanlı gitti ama giderken,emperyalist devletleri de başta ingiltere olmak üzere götürdü.Bizim hiçbir şey yapmadan,karşı tarafa bırak götürmeyi en küçük bir zarar verip bedel ödetmeden,teslim bayrağını çekmemiz bana çok dokunuyor.Hala buna seyirci kalan insanlara Türk diyebilmek mümkün mü?Bunlar neden bizim duyduğumuz utancı duymuyorlar?Nasıl rahat uyuyorlar?Vicdanları nasıl bunu kabul ediyor.Anlamak mümkün değil.Şu eli ayağı titreyen,bu haliyle bir yerleri uyarmaya çalışan,bu ilerlemiş yaşında durumun gittiği vahameti anlatmaya çalışan 80 lerdeki ecevitten de utanmıyorlarmı bunlar?Yahu bunun akılcılıkla ne alakası kaldı?Irak savaşmadı ne oldu?Şimdi savaşan küçük bir gurup,abd ye nasıl başağrısı oldu ortada değil mi?Yoksa bizi idare edenler,bu ülkenin ordusunun bizi koruyacağından şüpheliler mi?Gerekirse,tüm vatanseverlerin bu orduya katılarak,canımızla malımızla onu destekleyeceğimizden şüpheleri mi var?Bu ne akıldıur,bu ne siyasettir?Gerçekten anlamıyorum.Bu korkaklık değilse,ihanetin ta kendisi.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
PusaT_KurT
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jun 10, 2005
İletiler: 162
Şehir: Görele/Giresun

İletiTarih: Çar Haz 15, 2005 10:20 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

BAŞIMIZ BAŞ DEĞİL Kİ GÖVDE SABİT DURSUN...

BAŞI KAYBAK GÖRENLER VÜCUDA VURUP DURUYOR.

AMAA,O BAŞIN KATLİ YAKINDIR.

TÜRKMEN KANDAŞLARIM NE HALLERE DÜŞTÜ YARABBİM.HİÇ Mİ ŞU BAŞDAKİLERDE TÜRKLÜK BİLİNCİ YOK.GERÇİ BAŞIMIZDA TÜRK YOK...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reisim25
Özel Üye
Özel Üye



Kayıt: Mar 25, 2005
İletiler: 779
Şehir: TR

İletiTarih: Per Haz 16, 2005 6:35 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ALP-TUR Kardeşimi yazısından dolayı kutluyorum.
Duygulandım.

Biz aksiyon üretemiyen, şu anda gerçekten sahipsiz, hükümetsiz, kötü bir halde hissettim kendimi.

Kürtler bizim gibi değiller.

Eylem planlıyor ve ne bahasına olursa olsun yapıyorlar. Onları kullananlar, sürükleyenler ve koruyanlar var. Devlet TV si bile bölücülerden "aydınlar" diye söz ediyor.
Hedef çizmişler, özgüvenleri var. Bizim başbakanımızı biz kınıyoruz, ermeniler kınıyor kısacası milliyetini açıkça ifade edip ortaya koyamadığı için hep kınanıyor.

TSK hep susuyor.
Niye susuyor?
Her hükümet kararı karşısında susuyor.
Acilen AB'nin kapısından çekilmeliyiz.
ABD müttefik falan değil, bunu yüzlerine söylemeliyiz.
Kapılarımızı gerekirse sadece Türk cumhuriyetlerine açıp, vatanımızı korumalıyız. Vatan toprağının hiç bir kısmından ve hiç bir diğer yerlerdeki menfaatlerimizden asla ve kat'i vazgeçmemeliyiz. Gerekirse bu yolda 70 milyon ölmeliyiz.
Pısırıklık ve korkaklıkla kimse bir kazanım elde edemez.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Per Haz 16, 2005 7:28 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

simdi biz hukumetten vaz gectik, Ataturk'un emaneti ASKER nerde?...nerde...nerde, diye diye hepimiz olecegiz, hergun sehitler veriyoruz 2 seneden beri, geliyorlar erkekleri hepsini sorgusuz sualsiz goturuyorlar sonra goren olmuyor.
Kerkuk Ataturk'un vasiyeti, Turk ordusu simdi cok guclu ama...
birsey diyemiyorum sadece hayal kirikligi...2 sene once ne kadar sevincliydiler turkmenler Turkiyenin onlara sahip cikacagini zannetmislerdi..
belki bir gun insallah
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
lodoslu07
Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Apr 15, 2005
İletiler: 18

İletiTarih: Per Haz 16, 2005 8:06 am    ileti konusu: slm Alıntıyla Cevap Gönder

bugün türkmen kardeşlerimizi tutukluyorlar.dün ise askerlerimizin başına çuval geçirmişlerdi.bu ülkeyi bu hale getirenler kahrolsun.bu ülkeyi galiba sahipsiz sanıyorlar.artık kaba altından sopa gösterme zamanı geldi sanırım
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
kurtoglu1919
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Dec 03, 2004
İletiler: 940
Şehir: AVUSTURYA/VIYANA

İletiTarih: Per Haz 16, 2005 9:20 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

REISIM21 Kardesime

Ben Bunu burada defalarca söyledim ve hala söylemekteyim,reisim21 senin tesbit,in dogru adam,lar adim adim planlarini teker teker gercege dönüstürmekte,ve ben bizim halimize bakiyorum ,ivir sivir islerle burda meskul uz !!!
Buna inanmaktayim sorunlarin cogu kismini kendimiz yaratiyoruz,veya bir birimize kiziyoruz küsüyoruz NE BU HALIMIZ ?!

EYLEM EYLEM EYLEM ZAMANI GELMIS ARTIK !!!

MESELA ÜLKÜCÜ,NÜN 5 Vakit Namaz kilmanin Sarti var mi?!
BEN SAHSEN KIlAN ILE KILMAYANA KIZMAM DA HOR GÖRMEM;DE!!!
ALLAH KATINDA HERKESIN GÜNAHI KENDI BOYNUNDA !!!

AMA BIZ BIR BASÖRTÜ DAVASINDA BILE SORUN YASIYORUZ ;NASIL YOL ALACAGIZ OZAMAN ???!!!

YOKSA DELILER GIBI KENDIN CAL KENDIN OYNA MISALI GIBI MIYIZ???!!
BENCE BAZI KONULARI ASIP GERIDE BIRAKIRSAK BAYA YOL ALIRIZ GIBI GELIYOR BANA !!!

ONUN ICIN BENCE BÜYÜK BASBUG ATATÜRK ÜMÜZ BIZE GÖSTERMIS OLDUGU YOLDAN GIDERSEK TARTISMA DA FAZLA CIKMAZ SORUN DA ???
!!!

NE SEN BEN DEN NE BEN SEN DEN VAZGECEBILRIM BU BÜTÜN ÜLKÜCÜLER ICIN GECERLIDIR BIRBIRIMIZDEN VAZGECEMEGIZ !!!

BUBÖYLE KALACAK !!!

AMA BANA KALSA FAZLA EYLEM TÜRÜ KONULARA DEGINSEK DAHA IYI OLUR GIBI SI BU SITE DE HERKES BUNA KATILIR GIBI BANA GELIYOR!!

NE DERSINIZ ÜLKÜCÜ KARDESLERIM ???

DÜSMANIMIZ SINSI ISE BIZDE SINSI IYIZ HAIN SA BIZDE HAIN;IZ
ZEKI ISE BIZ DE ZEKI;IZ AKILI ISE BIZ DE AKIL;LIYIZ

DISE DIS KANA KAN
HER SEY VATAN ICIN
ÜLKÜCÜLER SANA KURBAN !!!
saygilar
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Per Haz 16, 2005 9:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Muzaffer Arslan, çok sayıda Türkmenin Erbil ve Süleymaniye cezaevlerinde tutulduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Arslan bununla birlikte bu gibi olaylarda gözaltına alınan kişilerin kesin sayısını henüz bilmediklerini, yetkililerden de bu sorularına henüz net bir cevap almadıklarını kaydetti.

Son altı yedi ayda "bahane" olarak nitelediği gerekçelerle tutuklanan kişlerin sayısının arttığını belirten Arslan, tutuklama nedeni olarak daha çok "teröristlerle işbirliği yapma" veya "El Kaide'ye mensup olma"nın karşılarına çıktığını belirtti.

Arslan "Bir kaç aile çocuklarını ziyaret ettiklerinde akli dengelerini bozacak şekilde kötü muameleye tabi tutulduklarını görmüş" diyor.

"Bunalım içinde oldukları anlaşıldı çünkü aylarca tek kişilik hücrelerde tutulmuşlar ve baskı altına alınmışlar."

Muzaffer Arslan'ın yanıtı şöyle:

"Özellikle Telafer'de olan hadiselerde Kürtlerin Amerikalıların himayesinde olduğu açıkça belli, görülüyor. Çünkü biliyorsunuz Kürtler yaptıkları tüm girişimlerde Amerikalıların yanlarında olmasının cesaretiyle bu girişimlerde bulunuyorlar ve maalesef çok uygarca davranmama gibi bir tespitimiz var. Kerkük'te de zaman zaman gergin hava olmasının nedeni budur."


Muzaffer arslan- irak cumhurbaskanligi turkmen islerinden solumlu mustesar ( ITC kurucularindandir )
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
turk_neferi
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 08, 2005
İletiler: 869
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per Haz 16, 2005 10:30 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

BİZ TARİH SAHNESİNDE HEP BAŞROL OYNADIK.BUNDAN BÖYLEDE HEP BÖYLE OLACAK.ŞU ANDA ESKİ FİGÜRANLAR BAŞROL OYUNCUSUYMUŞ GİBİ DAVRANIYOR.AMA BİZİM DAHA SAHNE SIRAMIZ GELMEDİKİ.GELİNCE BİZDE ROLÜMÜZÜN GEREĞİNİ YAPARIZ ELBET.
TARİH SAHNESİNDEN CEKİLMEMİZ SÖZ KONUSU BİLE OLAMAZ.BİZ TARİHTEN CEKİLMEYİZ ANCAK BİRİLERİNİ SİLERİZ.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1