Bozkurt NET

[Kommando]

Konuyla hic alaksi yok ama kendim yeni baslik acamadigim icin buraya sunuyorum

2012 Olimpiyatlarının Türkiye'mizde olması için;

İSTANBUL 2012 OLIMPIYATLARI İÇİN 9 ADAY ŞEHİRDEN BİRİ...

1 DAKİKANIZI AYIRIP OY VERİN, ŞU ANDA İSTANBUL OYLAMADA BİRİNCİ DURUMDA!
.
SADECE İSTANBUL KUTUCUĞUNU SEÇİP VOTE BUTONUNA TIKLAYINIZ.

(BU MESAJI HERKESE YÖNLENDİRİN LÜTFEN!!!..)

OYLAMA ADRESİ

http://www.cnn.com/2004/SPORT/01/16/olympic.bids/

[BasbugAtilla]

Hemde açık ara birinciyiz...

[BasbugAtilla]

	umutt demiş ki:
	kardeşlerim bu kadar saçma meselelerden dolayı birbirinizi kırmanız çok saçma bunlara hiç gerek yok.bence bu son yorum olsun bu konu kapansın inş.

Olayı başka yöne çekmeyin.Kim burda birbirini kırıyor.Forumlarda spor başlığıda var.

[sinan37]

FUTBOL KAPİTALİZMİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

Diktatörlüklerin halkı uyutmak için “beşik” olarak nitelediği futbol, şimdi demokrasilerin (aslında kapitalist ekonominin) “pazar”ı haline gelmiş durumda. Modern çağın futbolla siyasal ilişkisi de bu noktada başlamaktadır. Kitleleri futbolla uyuşturma projesi, dünya üzerinde kurulan “demokrasi” ve “kapitalizm” hakimiyetiyle şekil değiştirmesine rağmen güçlenerek varlığını korumaktadır.

Peki futbol ile modern çağın ekonomi biçimi olan kapitalizmin bu yakın teması nereden kaynaklanıyor?

Diktatörlükle yönetilen rejimler içerisinde de, demokratik rejimlerde de aynı ilgiye maruz kalan futbol, bu rejimler içerisinde değişik şekillerde kullanılarak ve kendisine olan bu ilgiyi arttırarak koruyor. Diktatör Franco, 3F (futbol, fado, fiesta) formulüyle nasıl sistemi ayakta tutmayı başardıysa; İngiliz demokrasisi de farklı araçlarla geniş işçi kesimini (alt sınıfları da diyebiliriz) futbol üzerinden kimliklendirerek futbol tapınaklarında uysallaştırabiliyor.
“Futbol’un afyon olma özelliği” vardır. Halbuki futbolun “uyuşturucu” etkisi, bir spor olarak onun kendisine has özelliklerinden değil; içine doğduğu ortamın (sistemin), ister demokrasi olsun ister diktatörlük, kendisini var etmek ve yeniden üretebilmek için birşeyleri “uyuşturmak” zorunda olmasından kaynaklanır.

Futbol niçin modern çağın demokrasilerinin, kapitalizmin ilgi ve çalışma alanı, “pazarı” haline gelmiştir?
Modern çağın ekonomisi olan kapitalizm, insanların (tüketicilerin) tüketim alışkanlıklarını hem miktar olarak hem de tarz olarak “yenilemek” üzerine kurulmuştur.

Futbol, bu “yenileme” zorunluluğuna dayanan uygarlığın arayıp da bulamadığı sonsuz sayıda “yeni” sunar. Futbol, yani maç, sonsuz kere tekrarlanır, sonsuz kere duyguları değiştirir, sonsuz kere insanlara yeni umutlar sunar. Daha da önemlisi, insanlara sonsuz sayıda kendisini bir şeylerle özdeşleştirme şansı verir, futbolun kahramanları hiç bitmez mesela. İşte bu uçsuz bucaksız bereketli toprak futbol, serbest piyasa ekonomisinin kanunları gereği, Franco’nun diktatörlük rejimindeki gibi sistemin kendisini döndürmesi için bir öğe haline gelmiştir. Futbol; forma satışları, televizyon gelirleri ve markalaştırılmış futbolcularıyla endüstrileşmiş, ayrıca sistemin günah keçisi de olmuştur. Şöyle ki; sistemin “kaybeden” kitlesi, futbol maçlarındaki taşkınlıklarıyla göze çarpar ve bu durum, bazı soğuk kanlı yaklaşımlar dışında genelde futbolun doğasındaki birtakım öğelere bağlanır. Oysa rekabet kültürünün ve bu kültürün-kaybeden kitlelerinin- şiddet eğilimlerinin kaynağı (bu konunun buradaki yüzeysel yorumunu aşabilmek, yeni bir yazının çabasıdır), futbolun içine doğduğu serbest (!) piyasanın belirlediği yaşam tarzıdır.

Peki nedir “kaybedenler”i futbola çeken? Futbolda vücut bulan geniş kalabalıklar, kapitalist olan sistemin kaybedenleri olarak yine aynı sistemin sosyal, siyasi ve ekonomik kokuşmuşluk, adaletsizlik ve güvenilmezliğinden (liste uzayabilir, kişiseldir) kaçarak kendilerini futbolun “adil düzen”i içine bırakmışlardır. Futbol; beyaz çizgileri, önceden cetvelle çizilmiş sınırları, dünyanın her yerinde geçerli olan evrensel dili, sizi hiçbir zaman terketmeyeceğini bildiğiniz “meşin” yuvarlağı, sonsuz kere tekrar ve taklit edilebilirliğiyle bir adil yaşam similasyonudur. Sistemin içinde var olmaktan fazlasını ifade eden, milyonlarca insanın her sabah aynı “adil düzen” arzusuyla aşık olduğu bir yaşam mücadelesidir futbol.

Fakat bunun yanı sıra, diktatörlüklerin ve kapitalizmin futbola yüklediği tarihsel misyon nedeniyle çoğu zaman adı para, şike ve afyonla anılacak olan bir aşktır da.

Evren ışık

[BasbugAtilla]

Futbol bir spor dalıdır.Futbola bu kadar düşman olmanın sebebini anlamıyorum.Bütün kitleler siyaset peşinde koşacak değil ya.Ülkede zaten siyasetçiden bol ne var?

[GENC-ULKUCU]

SEVGILI Kardeslerım spor bır kardeslık ve dostluk ortamında olması gereken bır konumdur bıreyler demokratık ortamlarda ozgur olundugundan herkes kendıne yakın bır futbol takımını tutmakta serbestır ama kı sporun kerdeslık ve dostluk ol dugunuda asla unutmamalıyız bızlere basarıyı getıren her ne olursa olsun her zaman destekcısı olmalıyız bu rakıp ol sa bıle unutmayalı kı galatasaray belkı turkıyenın uzun zamanlar belkı goremeyecegı ustun basarılara ımza atmıstır bır ulus olarak bızlerede dusen en buyuk gorev hangı takım olursa olsun yeterkı turkıyeyı ve turk ınsanının sesını dunyaya duyuruyorsa ne mutlu bıze ben bır FENERBAHCELI olarak GALATASARAYA bu basarılarından dolayı cok tesekkur ederım ve herkesınde bu sekılde dusunmesını ısterım BIZLER MILLIYETCI INSANLAR OLARAKTA BU SEKILDE OLMASINI CANI GONULDEN ISTIYORUZ

[sinan37]

Sevgili kardeşim yıllarca bizim bilet paralarımızı elin yabancı futbolcularına veren yöneticileri ,ülkesine gittiğinde bizlere söven gavur futbolcuları ,MİLLİ TAKIMDAN BİR CİP ALAMADI DİYE K....nı YIRTAN HAKAN ŞÜKÜRÜ,Onun bunun suratına tüküren bülent korkmazı,bir yıllık aldıkları paralar 300 ailenin bir yıllık geçim parası olduğu halde bir iki ay para alamadı diye antremana çıkmayan küstahların sporu olmamalıdır futbol ve SPOR FUTBOLDAN İBARET DEĞİLDİR.

Daha iki sene öncesine kadar maçlara alınmayacak kadar fanatik olan ben artık futbolun bir para kapısı bir sektör olduğunu gördüm.
Vatan elden giderken sesi çıkmayan taraftarların statlarda yine kendi kanından TÜRK olan taraftarlara nasıl ana avrat küfrettiklerini sanki vatanı kurtarmış gibi ,Trilyon alan futbolcular gol attığında nasıl insanların bir yerlerini yırtar gibi bağırdıklarını hatırladıkça kimse kusura bakmasın yıllarca verdiğim bilet paralarına acıyorum ve düşünüyorum ben ne kadar aptalmışım bizim verdiğimiz paralarla nouma,hagi,ortega gibi sülükler ülkelerinde krallar gibi yaşarken sokaklarda binlerce insan aç geziyor.
Daha bundan birkaç ay önce pkklılara ,bölücülere ve bilumum kanı bozuklara ses çıkarmayan taraftarların gençlerbirliği kulübünü bastığını tvden izleyince vay be dedim biz bu olamayız..

[Ogul50]

ilk önce Aleykümselam alperen3775 kardesim. Seni bu dogru sözlerinden dolayi tebrik ederim. Kardesler ne derseniz deyin Spor dedigimiz sey simdiki devrimizde gördügümüz olay degildir! Spor birlik ve beraberlik, terbiye ve ahlak düzenine uyarak gerceklestirilmelidir. Ayrica sporlarin artik kapitalist milyonerlerin bir ürünü haline geldigide alperen3775 kardesimin belirttigi gibi dogrudur. Para icin ve sadece kendi menfaatini düsünen sahislar Sporcu olamaz!

[Cirkan]

selamunaleyküm söyle bir selam vereyim dedim, malesef cimbom luyum ama su an biraz zor gözüyorki sampion olmamis, gerce allah tan hic ümit kesilmes

hosca kalin

[kadir45]

İlklerin takımı galatasaray;dün tarihi bir başarıya daha imza atarak hepimizi gururlandırdı.Galatasaray bayan basketbol takımı;tarihimizde ilk olarak avrupa kupasını Türkiye ye kazandırarak geçmişi ve tarihine yakışır görevini bir kez daha başarıya yerine getirdi.
Bu zaferin forumlara girmesinin nedeni,sadece bir galatasaraylı olmanın sevinç ve gururundan ibaret değildir.Kendisinden boy,fizik gücü,teknik kapasite olarak güçlü italyanlar önünde(daha önce italyanlar karşısında bayanlarımız 2 kez daha final oynadılar ama hep kaybettiler),umudumu kestiğim kabus gibi bir 3.devreye rağmen;başarısızlığı kabul etmeyen,oyunu hiç bırakmayan,sürekli saldıran ve galatasaraylılık ruhunu
son ana kadar başarı ile sahaya döken aslanların,çelik gibi bir irade ile savaşarak
sonunda hakettiği başarıya ulaşmasıdır.Takımın yabancı oyuncularını
galatasaraylılık ruhuna eriştirerek elde edilen bu başarı yanında;teknik kapasiteleri sınırlı Türk oyuncularımızın,özellikle savunmada gösterdikleri
savaşçılık,ve o kadar uzun italyanlara nefes aldırmamaları gerçekten de beni çok etkiledi.Resmen savaştılar,ellerinden geldikleri kadar da sayı ürettiler Türk kızlarımız.
Bu başarının devamlı olmasını,ve günün birinde tamamen Türk oyunculardan kurulu takımımızın bu başarıları katlayarak mutlu sona erişmesi en büyük dileğimdir.
İkinci gurur tablomuz da ;halterci kızlarımızın elde ettiği büyük başarılar ve avrupa şampiyonluklarıdır.Eğitildiği takdirde Türk kadınının nelere muktedir olduklarını bu 2 olay fevkalade güzel göstermektedir.
Bu büyük başarılarda emeği geçenleri kutlluyor;çağımızın en büyük özendirmesi olan spordaki başarılarımızın %100 Türk kadrolarla artmasını diliyorum.

[kadir45]

İlklerin takımı galatasaray;dün tarihi bir başarıya daha imza atarak hepimizi gururlandırdı.Galatasaray bayan basketbol takımı;tarihimizde ilk olarak avrupa kupasını Türkiye ye kazandırarak geçmişi ve tarihine yakışır görevini bir kez daha başarıya yerine getirdi.
Bu zaferin forumlara girmesinin nedeni,sadece bir galatasaraylı olmanın sevinç ve gururundan ibaret değildir.Kendisinden boy,fizik gücü,teknik kapasite olarak güçlü italyanlar önünde(daha önce italyanlar karşısında bayanlarımız 2 kez daha final oynadılar ama hep kaybettiler),umudumu kestiğim kabus gibi bir 3.devreye rağmen;başarısızlığı kabul etmeyen,oyunu hiç bırakmayan,sürekli saldıran ve galatasaraylılık ruhunu
son ana kadar başarı ile sahaya döken aslanların,çelik gibi bir irade ile savaşarak
sonunda hakettiği başarıya ulaşmasıdır.Takımın yabancı oyuncularını
galatasaraylılık ruhuna eriştirerek elde edilen bu başarı yanında;teknik kapasiteleri sınırlı Türk oyuncularımızın,özellikle savunmada gösterdikleri
savaşçılık,ve o kadar uzun italyanlara nefes aldırmamaları gerçekten de beni çok etkiledi.Resmen savaştılar,ellerinden geldikleri kadar da sayı ürettiler Türk kızlarımız.
Bu başarının devamlı olmasını,ve günün birinde tamamen Türk oyunculardan kurulu takımımızın bu başarıları katlayarak mutlu sona erişmesi en büyük dileğimdir.
İkinci gurur tablomuz da ;halterci kızlarımızın elde ettiği büyük başarılar ve avrupa şampiyonluklarıdır.Eğitildiği takdirde Türk kadınının nelere muktedir olduklarını bu 2 olay fevkalade güzel göstermektedir.
Bu büyük başarılarda emeği geçenleri kutlluyor;çağımızın en büyük özendirmesi olan spordaki başarılarımızın %100 Türk kadrolarla artmasını diliyorum.

[kadir45]

İlklerin takımı galatasaray;dün tarihi bir başarıya daha imza atarak hepimizi gururlandırdı.Galatasaray bayan basketbol takımı;tarihimizde ilk olarak avrupa kupasını Türkiye ye kazandırarak geçmişi ve tarihine yakışır görevini bir kez daha başarıya yerine getirdi.
Bu zaferin forumlara girmesinin nedeni,sadece bir galatasaraylı olmanın sevinç ve gururundan ibaret değildir.Kendisinden boy,fizik gücü,teknik kapasite olarak güçlü italyanlar önünde(daha önce italyanlar karşısında bayanlarımız 2 kez daha final oynadılar ama hep kaybettiler),umudumu kestiğim kabus gibi bir 3.devreye rağmen;başarısızlığı kabul etmeyen,oyunu hiç bırakmayan,sürekli saldıran ve galatasaraylılık ruhunu
son ana kadar başarı ile sahaya döken aslanların,çelik gibi bir irade ile savaşarak
sonunda hakettiği başarıya ulaşmasıdır.Takımın yabancı oyuncularını
galatasaraylılık ruhuna eriştirerek elde edilen bu başarı yanında;teknik kapasiteleri sınırlı Türk oyuncularımızın,özellikle savunmada gösterdikleri
savaşçılık,ve o kadar uzun italyanlara nefes aldırmamaları gerçekten de beni çok etkiledi.Resmen savaştılar,ellerinden geldikleri kadar da sayı ürettiler Türk kızlarımız.
Bu başarının devamlı olmasını,ve günün birinde tamamen Türk oyunculardan kurulu takımımızın bu başarıları katlayarak mutlu sona erişmesi en büyük dileğimdir.
İkinci gurur tablomuz da ;halterci kızlarımızın elde ettiği büyük başarılar ve avrupa şampiyonluklarıdır.Eğitildiği takdirde Türk kadınının nelere muktedir olduklarını bu 2 olay fevkalade güzel göstermektedir.
Bu büyük başarılarda emeği geçenleri kutlluyor;çağımızın en büyük özendirmesi olan spordaki başarılarımızın %100 Türk kadrolarla artmasını diliyorum.