Bozkurt NET

[mustafayaman]

Bugün deprem konutlarında yaşamlarini sürdüren depremzedeler, MHP'nin çalişmalarini unutmadiklarini söylüyorlar

ATATÜRK'ün 1924 büyük Erzurum depremi sonrası bölgeyi 37 günde nasıl esk haline getirdiği haberimiz üzerine gazetemizi arayan 1999 büyük Marmara depremzedeleri. kendilerinden örnekler verip yapılanları anlatttılar. Büyük Marmara Depremi sonrasında, vatandaşlarımız için MHP'nin büyük gayretleri ile haberleşmeden içme suyuna, kanalizasyondan ısınma sistemlerine kadar bütün ihtiyaçların karşılandığı kalıcı konutlar yaptırılmıştı. Bugün o konutlarda yaşamlarını sürdüren depremzedeler, MHP'nin çalışmalarını unutmadıklarını söylüyorlar.

DEPREM bölgesinde toplam 37 bin 783 kalıcı konut yaptırılmış. Bu konutlardan 23 bin 110'u MHP'li Koray Aydın'ın başında bulunduğu Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca, 11 bin 502'si Dünya Bankası kredisiyle Başbakanlık Proje Uygulama Birimi'nce ve 2 bin 612'si de gönüllü kuruluşlarca hibe olarak yaptırıldı.Proje Uygulama Birimi ve gönüllü kuruluşların yaptırdığı konutların altyapı inşaatları da yine bakanlık tarafından gerçekleştirildi. Koray Aydın ayrıca, İstanbul'daki hak sahipleri için yaptırılacak bin 209 konutun 559'unu Emlak Konut'tan hazır konut olarak satın alındığını belirtti.

3 ayda gerçekleşen mucize

Yüzyılın en büyük depremi olan Marmara Depremi'nde 57. Hükümet döneminin MHP'li Bayındırlık Bakanı Koray Aydın yapmış olduğu çalışmalarla yaraları sarmuştı. Özellikle kurmuş olduğu kalıcı konutların 2 Ekim 2000 tarihli fiziki gerçekleşme yüzdeleri Bolu'da yüzde 47, Düzce'de yüzde 25, Kocaeli'de yüzde 35, İstanbul'da yüzde 25, Yalova'da yüzde 30 ve Sakarya'da yüzde 33 olarak açıklanmıştı. Koray Aydın o dönemde kamuoyunun ve kameraların önünde gayet açık ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilen ihalelerle yaptırılan kalıcı konutların 15 bin 460'ı Avrupa Konseyi Kalkınma Bankası'nca finanse edildiğini, 7 bin 652'sinin finansmanı ise Milli Bütçe'den karşılandığını söyledi.

Yalova, Kocaeli, Sakarya ve Bolu illerini kapsayan 15 bin 460 konutluk ihale 9 Haziran 2000, Düzce ve İstanbul'u kapsayan 7 bin 650 konutluk ihale ise 21 Temmuz 2000 tarihinde gerçekleştirilmişti. Düzce'de 8 bin 4, Bolu'da bin 458, Sakarya'da 6 bin 404, Kocaeli'de 15 bin 300, Yalova'da 5 bin 408 ve İstanbul'da da bin 209 olmak üzere bölgede toplam 37 bin 783 kalıcı konut yaptırılmaktadır. Bu konutlardan 23 bin 110'u Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca, 11 bin 502'si Dünya Bankası kredisiyle Başbakanlık Proje Uygulama Birimi'nce ve 2 bin 612'si de gönüllü kuruluşlarca hibe olarak yaptırıldı.Proje Uygulama Birimi ve gönüllü kuruluşların yaptırdığı konutların altyapı inşaatları da yine bakanlık tarafından gerçekleştirildi. Koray Aydın ayrıca, İstanbul'daki hak sahipleri için yaptırılacak bin 209 konutun 559'unu Emlak Konut'tan hazır konut olarak satın alındığını belirtti.

Hak sahiplerine ödemeler yapıldı

" Hükümetimizin sağladığı imkan çerçevesinde kendi evini, kendi bulduğu arsa üzerine yapmak isteyen hak sahiplerine yönelik olarak işleyen, Evini Yapana Yardım (EYY) sistemi kapsamında 18 bin 737 konut inşa edildi" diyen Koray Aydın " Belediyelik yerleşim birimlerinde yapılacak 13 bin 68 konut için hak sahiplerine 6'şar milyar, köylerde yapılacak 5 bin 669 konut için ise 500'er milyon lira ödendi. Yine hükümetimizin sağladığı hazır konut alanlara yapılan 6 milyarlık yardımdan yararlanan 2 bin 708 hak sahibine de 16 trilyon 708 bin TL ödeme yapılmıştır. Depremzede vatandaşlarımız adeta depremin etki sahasını belli edercesine hemen hemen bütün illerden hazır konut alma tercihinde bulunmuşlardır" şeklinde konuştu.

Engelliler unutulmadı

Kalıcı konutlarda Bakanlık olarak birçok "ilk" e de imza atılan dönemde, Kalıcı konut alanları ilk kez kılı kırk yararak jeoteknik, jeolojik ve her türlü etütler yapılarak belirlenmiş, planlamalar şehirlerin gelişme akslarına uygun şekilde gerçekleştirilmiş, en önemlisi depremden ders çıkaran bir anlayış sergilenerek yeni yerleşim birimleri eskiden tekrarlanan kolaycı bir anlayışla çürük zeminlere değil, bilimsel ölçülere göre belirlenen sağlam zeminlere kuruldu. Kalıcı konutlar MHP'li Bakanlıkça yayınlanan ısı yalıtım yönetmeliğine uygun şekilde projelendirilerek, yüzde 40'a varan ısı tasarrufu sağlanması hedeflenmiş, yine özellikle depremin üzücü bir sonucu olan engelli vatandaşlarımız düşünülerek sosyal donatılar inşa edileceği gibi konutların yüzde 5'inin giriş, banyo, lavabo ve ilgili diğer mekanları da engellilere hitap edecek şekilde inşa edilmiştir.

İşte MHP farkı

Milliyetçi Hareket Partisi'nin farkını ortaya koyan konutların geniş caddeleri, yeşil alanları, parkları, spor sahaları ve her türlü sosyal donatılarıyla, ulaşımdan enerjiye, haberleşmeden içme suyuna, kanalizasyondan ısınma sistemlerine kadar bütün ihtiyaçları düşünülerek planlanmış. Kalıcı konutlarda ikamet eden vatandaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde depremzeler bu denli büyük bir yatırım ve organizasyondan memnuniyetlerini belirterek MHP'nin Türk Milleti'ni hiç bir zaman unutmadığını, devleti ve milleti için çalışan tek parti olduğunu söylüyor.
ORTADOĞU GAZETESİ

[hasan1299]

mhp bu hizmetleri hiçbirkarşılık beklemeden vatanı milleti için yapmıştır.türk milliyetçileri bu vatanı karşılıksız sevdikleri ortaya çıkmıştır.mhp isteseydi bu hizmetleri seçim kozu olarak kullanabilirdi ama vatan sevgisi bu tür yanlış davranışı mhp yöneticilerine yaptırmamıştır.bu hizmetlerin tekrarı için yeniden iktidarolmalıyız ,iktidar olmak için daha çok çalışmalıyız.ALLAH TÜRK ü korusun ve yüceltsin

[BasbugAtilla]

Bazıları Koray Aydın'ın 17 ağustos depremi sonrası yaptğı birtakım çalışmaları ''çıkarcılık'' gibi gösteriyor.Fakat hasan arkadaşımında dediği gibi mhp bunu hiç bir zaman koz olarak kullanmamıştır hatta çoğu kişinin bundan haberi bile yoktur.Öyle olsaydı mhp şimdi çok daha yükseklerdeydi...

[kocakurt_adil]

depremdeki yapılan GEÇİCİ KONUTLAR zamanında süper bir çalışmanın
eseri idi sonrası KALICI KONUTLARDA EN KISA EN AZ MALİYETLE KALİTE
Lİ OLARAK YAPILMIŞTIR. bunda MHP'nin ve KORAY AYDIN BEYİN üstün
çalışma gayretiyle olmuştur ÜLKÜCÜLERİN NEYİ BAŞARACAĞINI İSPAT
ETMİŞLERDİR ALLAH ONLARDAN RAZI OLSUN.tabi sadece bayındırlıkda
değil sağlık bakanı OSMAN DURMUŞ'DA yaralı,vefat edenleri PERİŞAN
ETMEMİŞ ÜLKÜCÜLERİNİN YÜZ AKI OLMUŞTUR.heriki sinin YAPTIKLARINI
SOLCU VEYA DİNCİ BİRİ YAPMIŞ OLSA İDİ ONLARI BİRER KAHRAMAN
İLAN EDERLERDİ . ÜLKÜCÜLER OLARAK KENDİ DEĞERLERİMİZİ MİLLETİ
MİZE MALESEF ANLATAMIYORUZ.

[turkuaz51]

VATAN İÇİN" SEFERBERLİK ÇAĞRISI


Kutsal vatanımız adım adım satılırken!,
her gün al bayrağa sarılı tabutlar gelirken!,
bir avuç terörist devletimizi tehdit ederken!,
belediye başkanları terörist olmuşken!,
hükümet ordumuzun ve polisimizin elini kolunu bağlamışken!,
emniyet güçleri teröristlere sapanla taş atarken!,
komutanlarımız teröristlerle el sıkışmak mecburiyetine düşürülmüşken!,
yaratılan terörü yok etmek için teröriste af isteniyorken!,
hükümet teröre boyun eğmişken!,
dinler arası diyalog derken dinimize küfredilirken!,
vatan "demokrasi gereği" diye paylaştırılıyorken!,
"Türk" vatanında azınlıklar yaratılıyorken!,
AB emretti diye yasalar dayatılıyorken!,
egemenliğimiz AB'ye devredilmişken!,
Avrupa'nın korkusundan APO'lar! besleniyorken!,
IMF emretti diye devletimiz soyuluyorken!,
dindarız diyenler bizi kandırıyorken!,
dilimizden Türkçe, gönlümüzden Atatürk çıkarılıyorken!,
doktorumuz ithal ediliyorken!,

VARLIĞIMIZ YOK EDİLİRKEN!,
DUVARDA "HİTABE" ASILI DURURKEN!,
HER GÜN ATA'YLA GÖZ GÖZE GELİRKEN
VATANIMIZIN BAGIMSIZLIGI
MİLLETİMİZİN ONURU SÖZ KONUSU DEĞİLKEN;
TURKUM DEMEYE
VE HALA SUSMAYA
UTANIYOR MUSUNUZ ? !!!



BÜTÜN TÜRK MİLLETİ
TEK YÜREK
TEK MİLLET
TEK BAYRAK ALTINDA
VE SONSUZA KADAR
HÜR OLARAK YAŞAMAK İÇİN
"MİLLİ EGEMENLİK VE BAĞIMSIZ TÜRKİYE "
AMACINA ULAŞANA KADAR
"YA İSTİKLAL YA ÖLÜM"

TEK ALTERNATİF
60. HUKUMET MİLLİYETÇİ HAREKET OLMASIDIR. BASKA ÇAREMİZ YOK....

[Bedii]

Turkuaz51

Bu güzel şiiriniz için ve Türk İslam davasına yürek veren insanların yegane siyasi misyonu olan MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ için yazı yazan beyin üreten, birtakım güzel temennilerde bulunan Ülküdaşlarıma teşekkür ediyorum.
Dostlar, kat'i kanaatimdir. Hiç mübalağa etmeden ifade etmek isterim. Yeryüzünün(özelikle de İslam Aleminin) belkemiği, TÜRK MİLLETİ'dir. Türk Milleti'nin can damarı ve emniyet sübabı da ÜLKÜCÜLER dir. Ve onları, siyasi arenada temsil eden MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ'dir. Bu itibarla, Türk Milleti gökteki güneşe ne kadar ihtiyaç hissediyorlarsa, en az o kadar, güneş kadar da MHP'lilere ve MHP'lilerin iktidarına muhtaçtır.
Bunu bilerek, bunu anlayarak ve bunu "hayat memat" meselesi kabul ederek çalışır ve çalışıyoruz. yeter ki bizi ANKARA'da temsil eden DAVA dostlarımız bunu bilsinler, bunun idrakinde olsunlar yani milyonların davaları ile ilgili sevdalarına layık olmak için nasıl hareket etmek gerekiyorsa öyle davransınlar; ne yapmaları icap ediyorsa onu yapsınlar...
Hepsi bu mu...
Evet, evet hepsi bu....
Vallahi derim, gerisi çok kolay, çok!...
Sevgisiz, aşksız, sevdasız olmaz kardeşim, olmaz!!!
Bir diğer ifadeyle;
Beyinler ve yürekler yanıp tutuşmadan çiçekçilik bile yapmak mümkün değil!
Bırakın Ülkücülüğü....
El yordamı ile, olursa olur, olmazsa olmaz..mantığı içinde, yapılsa yapılsa ancak Ülkücülük değil; Türkücülük de değil....belki odunculuk yapılır, odunculuk...
Biz bu gerçeği, sudaki balıklara; toprakta hayat süren solucanlara; havada uçan kargalara anlattık ve onlar da bu gerçeği anladılar ve dolayısıyla kabul ettiler. Fakat....kutsal hareketin vitrinlerinde her ne hikmetse(!) yer almış bazı dostlarımıza, ne yapsak, ne etsek bir türlü anlatamadık vesselam!!!
Evet..bunun için müteessiriz...Hem de nasıl.....
ALLAH yardımcımız olsun.
Başaracağız....
Herşeye ve herkese rağmen ve (DAVA simsarlarına da rağmen) MHP'yi mutlaka iktidara taşıyacağız!!
ALLAH'ın yardımıyla, eren ve ermişlerin duasıyla bunu mutlaka ama mutlaka başaracağız...!!
Bunu, şunun-bunun için değil....(Onlar için,-bazıları için- bir çay dahi içersem, namerdim) ALLAH için ve Hz.Muhammed aşkına yapacağız.
Türk Millletinin birliği ve dirliği; vatanın bölünmez bütünlüğü ve Türk Devletinin bekası için yapacağız!!! Evet, aynen öyle;MHP'yi iktidara taşıyacağız...
Bunu bizden;
Damarımızdaki kan, yüreğimizdeki iman,kalbimizdeki Ülkü, toprağın altında kefensiz yatan, beş yüz bin şehidimiz istiyor.
Bu durumda;
Gerisi-ilerisi bizi fazla ilgilendirmedi ve ilgilendirmiyor.
Oldu mu can, kan ve iman kardeşlerim!
Bu yolda, TÜRK MİLLETİ'NE HİZMET YOLUNDA, CENAB-I MEVLA BİZE GÜÇ, BİZE SABIR VE BİZE METANET VERSİN...Gönül SEVDAMIZI da eksik etmesin.(Âmin!...)
Bütün Ülküdaşlarıma selam.

ALLAH(c.c.)'a emanet olunuz.

Tanrı Türk'ü Korusun ve Yüceltsin!...

[Sebas]

Mucizenin adi MHP'dir !
MHP tarihi yeniden yazacaktir ve Ülkeye Yön verecektir !!

Yasasin Milliyetçi kadrolasma !!

[tatvanbozkurt]

herşey VATAN için

[mustafayaman]

MHP Genel Başkanı Bahçeli, yeni siyasi yapılanma ve ittifak arayışları konusunda yaptığı yazılı açıklamada "Milliyetçi Hareket Partisi, siyasi birlik ve ittifak arayışlarının içinde yer almayacak, bu yöndeki çabaların tarafı ve muhatabı olmayacaktır" dedi. Bahçeli'nin yazılı açıklamasının tam metni:


* * *

Siyasi hayatımızda kimlik arayışlarının ve yeni siyasi yapılanma ve ittifak çabalarının yoğunlaştığı ilginç bir dönemden geçilmektedir.

Solda birlik adına başlatılan bu yöndeki girişimler kısa zamanda yön değiştirmiş ve merkez sağ ve solu içine alacak geniş bir cephede “çatı oluşumları” modelleri tartışılmaya başlanmıştır.

Siyasi kurtarıcılık misyonu taliplilerinin çoğaldığı ve siyasi birlik ve ittifak çağrılarının birbirine karıştığı bu süreci Aziz Milletimiz dikkatle ve ibretle izlemektedir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu konulardaki temel görüşü ve ilkeli duruşu çok açıktır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi içinde bir muhalefet boşluğu olduğu doğrudur. Ancak, AKP iktidarına karşı bir siyasi alternatif boşluğu bulunmamaktadır.

Bugün iktidarın tek alternatifi Milliyetçi Harekettir.

Siyasi gücüne güvenemeyen partilerin yeni oluşum ve ittifak arayışlarına yönelmeleri anlaşılabilir bir olgudur.

Ancak, siyasi inançları, ülkü ve idealleri çok ağır şartların imtihanından şerefle geçmiş olan Milliyetçi Hareket’in böyle bir sorunu ve ihtiyacı bulunmamaktadır.

Türkiye bugün maalesef temel çelişkilerin ve kavram kargaşalarının had safhaya ulaştığı bir garabetler ülkesi haline gelmiştir. Cumhuriyet ve demokratik rejim ilişkisi konusundaki anlayışlar bunun çarpıcı bir örneğidir.

Cumhuriyet ve demokrasi, birbirlerini tamamlayan değerler manzumesidir. Bir bütünün ayrılmaz parçaları olan Cumhuriyet ve demokrasi, tıpkı eşitlik ve hürriyet ilişkisinde olduğu gibi, birbirlerinin can yoldaşı ve teminatıdır. Cumhuriyet olmadan demokrasinin yaşayıp gelişmesi mümkün değildir. Demokrasiden mahrum bir Cumhuriyet idaresinin tasavvur edilemeyeceği de bir gerçektir.

Bu bakımdan, Cumhuriyetin korunması için demokratik kurallardan sapılması, hem Cumhuriyetin hem de demokratik rejimin sonunu hazırlayacaktır.

Türkiye, Cumhuriyeti ve demokrasiyi birlikte yaşatmaya ve yüceltmeye mecburdur.

Milliyetçi Hareket Partisi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin temel ilkelerinin ve Türk Milletinin ortak değerlerinin bir cepheleşmenin bayrağı ve adresi olamayacağına, bu değer ve ilkelerin bu amaçla kullanılmaması gerektiğine samimiyetle inanmaktadır.

Cumhuriyetin değerlerinin en büyük teminatı, Türk Milleti’nin bunlara sahip çıkma bilinci, azmi ve kararlılığıdır. Bu konuda başka adresler aranmamalıdır.

Türkiye çok ağır bir bunalımdan geçmektedir. Sürekli kriz tahrikçiliği yapan AKP hükümeti, gemlenemeyen siyasi ihtirasları uğruna Türk milletini husumet kamplara bölerek bir gerginlik ortamına çekmeye çalışmaktadır.

Böyle bir bunalım ortamında, hangi amaç ve niyetle olursa olsun AKP’ye karşı suni ittifak arayışlarına girilmesi, AKP’ye hak etmediği bir güç vehmetmek ve paye vermek olacaktır.

Böyle bir yaklaşım, gerginlik ortamından beslenen AKP’nin değirmenine su taşımak anlamına da gelecektir.

Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu çok ağır sorunların çözümü ancak milli birlik ve dayanışma ruhunun şaha kaldırılmasıyla mümkündür.

Bu sorunların, hangi amaç ve niyetle olursa olsun, cepheleşme ve kutuplaşma çağrışımı yapacak anlayış ve yaklaşımlarla aşılamayacağı ortadadır.

Toplumumuzdaki gerginlik ve gerilimleri daha da ağırlaştıracak cepheleşme ve kutuplaşmalar, ortak değerlerimizi hedef alan tahrikler için çok müsait bir ortam hazırlayacaktır.

Türkiye’nin siyasi, sosyal ve ekonomik alanlardaki temel sorunlarının böyle bir gerilim ve çatışma ortamında çözülemeyeceğini, aksine bunun topyekûn bir krize davetiye çıkarma sonucu doğuracağını herkes çok iyi bilmelidir.

Demokratik rejimin vazgeçilmez unsuru olan siyasi partilerin varlık sebebi, ülke sorunlarına çare ve çözüm üretmek ve Türk milletinin geleceğe güvenle bakacağı şartları hazırlamaktır.

Bu bakımdan, siyasi boşluk ve AKP’ye karşı alternatif oluşturmak sloganı ile yola çıkarak mevcut siyasi partileri yok saymak ve sıfıra indirgemek, demokratik rejime olan inancın ve saygının asgari icaplarıyla da bağdaşmayacaktır.

Kıymeti kendinden menkul sözde siyaset mühendislerinin, masa başında sıfırlar üzerinden yeni bir oluşum meydana getirmeye çalışmaları, fiiliyatta demokrasinin sıfırlanması anlamı taşıyacaktır.

Bu konuda başlatılan girişimlerin yöntem ve vasıtalarını da yadırgadığımızı bu vesileyle belirtmek isteriz.

Siyasi birlik ve ittifak arayışlarının siyasi sorumluluk mevkiinde bulunmayan şahsiyetler aracılığıyla yürütülmesinin siyasi geleneğimizde pek rastlanmayan bir yöntem olduğu açıktır.

Bu girişimlerin arkasındaki niyetlerin halisane olması, bu arayışların öz ve yöntem itibariyle yanlış ve sakat olduğu gerçeğini değiştirmeyecektir.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu konulardaki tutum ve yaklaşımına yön veren temel düşünce ve mülahazalar bunlardır.

Milliyetçi Hareket Partisi, siyasi birlik ve ittifak arayışlarının içinde yer almayacak, bu yöndeki çabaların tarafı ve muhatabı olmayacaktır.

Türkiye’de siyasetin geleceği üzerinde yapılan kadastro planlamaları, Parlamento aritmetiğini değiştirme hesapları, hayali siyasi senaryolar ve siyasi koltuk değneği arayışları Milliyetçi Hareket’e yabancıdır. Bütün bunlar bizim dışımızdadır.

Biz kendilerine sadece iyi şanslar ve başarılar dileriz.

Milliyetçi Hareket, Türk Milletinin yegâne gelecek ümididir. Ortak değerlerimizin, milli birlik ve beraberliğimizin korunmasının yegâne teminatıdır.

Türkiye’nin çıkarlarına yönelik tehditlere karşı dik ve kararlı duruş sergileyen yegâne siyasi irade olan Milliyetçi Hareket, bu hüviyetiyle toplumsal siyasetin merkezidir. Türkiye’nin kurtuluşu sürecinin siyasi adresi Milliyetçi Harekettir. Bizim yegâne gücümüz, sağlam inançlarımız ve sarsılmaz ilke ve ideallerimizdir. Yegâne güvencemiz de Büyük Türk Milletinin şaşmaz sağduyusudur.

Milliyetçi Hareket bugünkü seçim sistemiyle ve temiz, dürüst ve vatansever çoğunluğun desteğiyle tek başına iktidara gelecektir.

[bozkurt_1312]

Ittıfak ıstıyorlarmıs.Hıc gulecegım yoktu.Sartsız gelsınler oylrını mhp ye versınler .Bunu yapmazlarsa hıcbır sekılde bır ııttfak olmaz.Bunun acısını MHP-dsp-anap kolaısyonunda gorduk.Artık daha tecrubelıyız ve daha buyuyuguz.ALLAH TURKU KORUSUN VE YUCELTSIN

[thegreen_wolf]

Sevgili dava arkadaslarım Ülküdaslarım
sizi saygılarla selamlarım


Yüce RAB'imin izniyle

Bu milletin yeniden dirilmesi, tarihin geçmiş sahifelerinde kalan o şanlı maziyi gölgede bırakacak bir hayat seviyesine ulasılması, yasatma zevkiyle yasamaktan vazgeçen ÜLKÜCÜ ister.

Fedakarlık , hasbilik ve diğergamlık duyguları ile gönlü dopdolu olan fertler olmadığı müddetçe, saadet dolu yarınlardan bahsetmek hayalden öteye geçmez.

Bakın ALLAH Rasulu (s.a.s) geride bıraktıgı ailelerine dünya mal ve mülkü adına ne bıraktı? Hz Ebu Bekir'in taksim mirası var mıydı.... ?
Ve Hz Ömer hançerlendiği zaman '' Bakın bakalım malım borcumu ödeyecek mi? Ödemezse Adiyy Ogulları'ndan, onlarda da yoksa Kureyş'ten borç alıp ödeyin'' diyordu.

Evet bir milleti ihya, ancak bu duygu ve düşüncede ki gibi fertlerle olur.
çalışıp, çabalayıp üretmekte herkezi geride bırakacak ve elde ettiklerine asla kalben bağlanmayacak herkezi şaşırtacak fertlerle .....

Bu fertler içte bu çatı altında

MHP MHP MHP

Sevgi ve Saygılarımla

[aksu61]

	BasbugAtilla demiş ki:
	Bazıları Koray Aydın'ın 17 ağustos depremi sonrası yaptğı birtakım çalışmaları ''çıkarcılık'' gibi gösteriyor.Fakat hasan arkadaşımında dediği gibi mhp bunu hiç bir zaman koz olarak kullanmamıştır hatta çoğu kişinin bundan haberi bile yoktur.Öyle olsaydı mhp şimdi çok daha yükseklerdeydi...

Koray Aydın bakanlığı döneminde usülsüzlük yaptığı ve makamını kullanarak möal edindiği gibi bazı iftiralarla karşı karşıya kalmıştır ama mahkeme onu aklamış ve hatta deprem konutlarının bu kadar erken bitmesininn ve teslimnin onun başarısı olduğunu dile getirmiştir.

Ama bazı ziihniyettekiler tıpkı bir Fransız atasözünün dediği gibi:"Atabildiğiniz kadar iftira atın temizlense bile kalanlar onlara yeter" gibi bir atasözündeki gibi çamöur at izi kalsın zihniyetiyle hareket etmektedirler.

Allah ülkücüleri iftiradan korusun ve hak yoldan ayırmasın.

[Bozkurt-68]

Gümbür gümbür geliyor MHP...