Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - DAVOS SAÇLAMALIĞI
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cum Oca 30, 2009 11:31 pm    ileti konusu: DAVOS SAÇLAMALIĞI Alıntıyla Cevap Gönder

DAVOS FATİHİ!!!! DÜNYA BAŞBAKAN GÖRSÜN Sloganlarıyla fatihimiz dün geldi.....Yaptığı herşey unutuldu muhteşem Süleymandı artık o....

Peki şunları bir sıralayalım:

1.Bu kadar işsizliğin yükümlüsü kim?
2.Verdiği imtiyazlarla ülkeyi bu duruma getiren kim?
3.Alt kimlik üst kimlik konumuna Türkiye'yi sürükleyen kim?
4.TÜRK kelimesini kullanmayan ve kimliğini unutturmaya çalıştıran kim?
5.En önemlisi de madem bu kadar Fatih 1,5 milyon müslüman öldüğünde Irak'ta sesini çıkarmayan kim?
6.Fatih ama sadece seçimlerde müslümanlığını hatırlayan kim?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 2:33 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bir hakli dava bu kadar rezil savunulur diyoruz baska birsey demiyoruz.

Öncelikle belirtelim ki koyulan son tavira sonuna kadar destek veriyoruz. Hatta iki de tokat atsaydi bir itirazimiz olmazdi. Evet, bizim kaybedecegimiz kadar baskalarinin kaybedecekleri vardir. Hocasi serbakan´in kaddafi´den yedigi azar hala hafizalarimizda. Bu noktada ders aldigini görüyoruz.

Lakin siz Filistin halki yerine Hamas´i savunup bir de Filistin iradesini "öyle yapalim, böyle yapalim" diye hice sayarsaniz bu tüm nezaketin ötesindedir. El Fetih ile Hamas´i baristirarak güclü bir sekilde Israil ile uzlasmasini isteyebilirsiniz. Ama bunun konusulmasi gereken yer orasi degildir. Hamas elbette secilmis iktidardir. Lakin Hamas´in taninmamasindan dogan hakliligini savunacagim diye asil söylenmesi gerekenlerden yüz cevrilmesine müsade edilmemeliydi. Kitle imha silahlari, fosfor bombalari vesaire konular daha cok gündemde tutulmaliydi.


Ama sonrasi? Aman Allah´im (c.c.) sen aklimiza mukayyet ol. Sov basladi. Bu kadar simarik olunur. Medyaya sesleniyor, muhalefete sesleniyor; nerdeyse "Israil´i tutuyorsunuz" diyecek. Hoppaaaa...

Dur efendi dur. Gaza gelme. Anladik en az 15-20 puan götürdün de o tepkinin basbakani olarak birazcik ama birazcik yakisani yap. Yok öyle degil reklam müdürlügü yapiyor; "cok sormayin, biraz da yarina kalsin" deyip asil sov yerine yani acilisa davet ediyor.


Yazacak cok sey var da, neyse...

Son söz; verilen tepki dogru da bunu yapan yanlis.

Bu arada, o cesaret madalyasi var ya! Geri alinir yakinda. Ne söz verip aldiysa...



TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 7:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Her hareketini ;nefretle ve utanç içinde seyrettiğim rte nin bu davranışı üzerine ban bir kaç satır yazmak fırsatı veren ülküdaşımıza bu başlığından dolayı teşekkür ederim.
Nereden nasıl başlamak gerekir bilmiyorum.Çünkü o kadar gaf,saçmalama var ki bu hareket ve sonrası yapılan açıklamalarda;insan dehşet içinde kalıyor.
Kendisine bir kabile reisi gibi davranıldığı gerekçesini iç basına pompalayarak seçim puanı almaya çalışan rte,dış basına yaptığı açıklamada ise;olayın israil devlet başkanına değil,moderatöre yapıldığını söyleyecek kadar iki yüzlülük içerisindedir.Bugün tartışma sonrası perezle yapılan telefon görüşmesinin metnine bir bakalım.
Hürriyet den alıntıdır.
Alıntı:
Alınan bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Peres ile Başbakan Erdoğan arasında geçen telefon konuşması şöyle:
Peres; Dostlar arasında böyle şeyler olur, bugün olanlar için son derece üzgünüm. Her şeyden önce Türkiye Cumhuriyeti'ne ve Başbakan olarak size olan saygım ve takdirim hiçbir zaman değişmedi.

Erdoğan; Tabii her şeyden önce dostlar kendi aralarında şüphesiz ki tartışma yaparlar, ama uluslararası bir toplulukta böyle bir kabile lideriyle değil, Türkiye Cumhuriyeti'nin lideriyle yüksek sesle böyle konuşulmaz.

Peres; Sesimi yükselttim. Zira arkadaşlarım sesimin az çıktığını ve anlaşılamadığını söylerler. Bunun, (sesimin yüksek çıkmasının) Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyla ilişkimle hiçbir ilgisi yoktur. Bugün olanlar için üzgünüm.

Erdoğan; Biraz sonra bir basın toplantısı yapacağınızı duydum.

Peres; Bugün değil, yarın.

Erdoğan; Yarın yapacağınız basın toplantısında şu anki samimi duygularınızı açıklayabilirseniz, öyle zannediyorum ki bu sıkıntı bir ölçüde giderilmiş olur.

Peres; Elbette bu söylediklerimi basına da (Publicly) aynen ifade ederim.

Erdoğan; Telefonunuz için teşekkür ederim Sayın Cumhurbaşkanı.

Peres; Ben de size teşekkür ediyorum iyi yolculuklar dilerim.



Şu konuşma;kimin devlet adamı ,kimini se başbakan ama kabile reisi bile olamıyacak bir kişinin arasındaki farkı gösteren çok güzel bir örnektir.
Neden katil israilin devlet başkanı için devlet adamı dedim de,bizimkine kabile reisi bile olamaz diyorum?
Perez;kişisel duygularını bir taraf bırakıp;israil devletinin çıkarları doğrultusunda;kendisine yapılan hakaretleri sineye çekmiş;ve siyaset ilmi açısından doğru olanı yaparak özür dilemiştir.Oysa ab nin,abd nin ,yahudi lobilerinin karşısında el pençe divan duran rte,böyle kaba saba bir görüntü vermiş,ikiyüzlülüğün de en büyüğünü sergilemiştir.
rte eğer bu davranışını ikili bir görüşme sırasında yapsaydı,hatta fundanın da dediği gibi iki tokat atsaydı;buna bir itirazım benim de olmazdı.
Atatürk ve devrimlerini ortadan kaldırmak,ve onu eleştirmek için hiçbir fırsatı kaçırmayan rte,yaptığı ucuz davranışın faturasını da Atatürk e çıkaracak kadar iki yüzlüdür.Neymiş;Ondan öğrenmiş!
Hayır rte!O böyle bir örnek sergilemeyecek kadar büyük bir adamdır.Devlet adamıdır!
O ;kişisel yazışmalarda,ikili görüşmelerde hasımlarını gerektiğinde tehdit ederken;dünya kamuoyu önünde,barışçı bir tavır sergilemiştir.
O savaş meydanlarında yendiği katil hasımlarına dahi;yüzlerine iltifatlarda ve onlara iyi davranışlarda bulunabilen gerçek bir liderdir.Sen kimsin,o kim?sıkıştığında onun kalkanına sığınmaya çalışan adam delikanlı falan değildir.Çünkü senin Hocan o değildir.
Yine rte o sinir içersinde;davranışını haklı çıkarmaya kalkışırken;"ben o monşerler gibi davranamam"diyerek;tüm dışişleri memur ve görevlilerine hakaret etmiştir.Bizim dışişleri memurlarından şikayetimiz olabilir;onların sergilediklerini beğenmeyebiliriz.
Ama dışişleri görevlilerinden monşerler diye bahsetmek;Tc nin başbakanının değil;bir afrika kabilesinin bile liderine yakışmaz.
Dışişlerinin bir takım kuralları vardır.Diplomatik gelenekler vardır.
Kasaba aksanı ile diplomasi yapılmaz.Tüm dünya da en yaygın dilin ingilizce olmasına karşın,diplomatik dilin fransızca olmasının bir anlamı vardır.Bu da ,kabul etsek de etmesek de fransız kibarlığı ve dilinin diğer avrupa dilleri yanında çok daha nazik ve zarif ve etkileyici bir dil olmasındandır.
Sen orada Türkiyeyi temsil ediyorsan,monşerler gibi davranamam demek hakkına sahip değilsin.Sen efendi olmaya mecbursun!
Orada bilek güreşi yapılmıyor,devlet temsil ediliyor!
Emine erdoğan dahi,olayın farkına varmış ve eşinin devirdiği çam üzerine gözyaşlarına boğulmuş,ama rte hala daha meseleyi kavrayamamıştır.
Gene Cumhurbaşkanının rte ye koltuk çıkmasından ve açıklamalarından büyük utanç duydum.Dışişleri bakanlığı yapmış ve hala yapmaya çalışan bir Cumhurbaşkanının da bu ilkel davranışı onaylaması akıl alır gibi değildir!
Böyle ikiyüzlü siyasetçiler bizi dış dünyada rezil etmiştir.Çünkü olaya kişisel dostluk olarak bakacak kadar dar görüşlüdür bizim siyasetçimiz.
Oysa devletlerin dostlukları değil,çıkar ilişkileri vardır.Siyasiler arasındaki dostluklar,devletler arasındaki ilişkilerin gelişmesine yardımcı olmak için vardır.
Peki mağrur görüntü vermeye çalışan rte ye şunu sorayım!
Sen askerimin başına çuval geçirildiğinde;hangi yüzle sokağa çıkabildin;o uluslararası siyasilerin karşısında hangi yüzle durabildin?
Sana kanunlarını değiştirtiler,anayasanı deldirdiler;o tavrını neden o zaman koymayıp da kuzu kuzu itaat ettin onlara?
O israil suriyeyi senin üzerinden geçip de bombaladığında,yakıt tanklarını da hakaret olarak topraklarına sallayıp meydan okuduğunda;neden telefona sarılıp da o peresin canına okumadın?
Neden hala daha dünyanın önünde Kuran ı kullandığın yetmiyormuş gibi,şimdi de tevratı kullanmaya kalkışıyorsun?Orası din forumu mu?
Ne alakası var o perese hitap ederken tevratı kullanıyorsun?
Böyle rezalet olmaz.saymakla da bitmez.
Delikanlı ol,ikiyüzlülüğü bir tarafa bırak.GAVURUN EKMEĞİNİ YEYEN KILICINI SALLAR.derler.Bugüne kadar onların ekmeğini yedin,onlarla kapalı kapılar ardında görüşüp onlara güvence verdin,onların mali destekleriyle(Türkiyeye verilen kredi ve fonları kastediyorum;akepeye para aldı mı onu bilemem) bugüne kadar iktidarda kalabildin,dolar ve euro kurlarını düşük gösterebildin;o halde o kılıcı sonuna kadar salla.
Hiç olmazsa,ihanetinin hakkını ver karşı tarafa.Ki biz de bilelim.
Ama Türkiyeye böyle delikanlı görünüp,onların kılıcını sallama ikiyüzlülüğünü gösterme!
Bunun adı delikanlılık falan değildir.Delikanlılık,kasımpaşa kahvehanelerinde öğrenilmiyor rte!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 2:08 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bahçeli'den Davos yorumu: Tepki lafta kalmasın



MHP Genel Başkanı Bahçeli açıklamasında "Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin onurunu korumak için gösterdiğini belirttiği tavır ve tepkinin, toplantıyı terk etmekle sınırlı, anlık ve geçici bir hareket olarak kalması düşünülmemelidir." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Davos'ta yaşanan gerilimle alakalı olarak bir yazılı açıklama yaptı.

Açıklamasında "Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin onurunu korumak için gösterdiğini belirttiği tavır ve tepkinin, toplantıyı terk etmekle sınırlı, anlık ve geçici bir hareket olarak kalması düşünülmemelidir." diyen Bahçeli ayrıca, "Türk Milleti Başbakan Erdoğan'dan Davos'ta başlattığı ve kendisi için bir ilk olan bu duruşunu, kendi eseri olan önümüzdeki ağır sorunlar karşısında da sergilemesini beklemektedir." sözlerine yer verdi.

Bahçeli'nin yazılı açıklamasının tam metni şu şekilde:

İsviçre Davos'ta düzenlenen "Dünya Ekonomik Forumu" kapsamında "Gazze: Ortadoğu'da Barış için Yeni Model" konulu panelde, Başbakan Erdoğan ve katılımcılar arasında yaşanan tartışmalar kamuoyunu yakından ilgilendirmiş ve gündemin ilk maddesini oluşturmuştur.

OTURUM BAŞKANI VE İSRAİL CUMHURBAŞKANI'NIN TAVRI KÜSTAHLIK

Toplantıda, Türkiye Cumhuriyeti'ni temsilen bulunan Sayın Başbakan'a hitaben oturum yöneticisi ile İsrail Cumhurbaşkanı'nın üslup ve yaklaşımı aziz milletimizin asla kabul edemeyeceği bir küstahlık örneği olmuştur.

ERDOĞAN'IN TAVRI HAKLI VE YERİNDEDİR

Tartışma esnasında taşıdığı sorumluluk ve makama yönelik olarak aşağılayıcı ve nezaketsiz tavırlara maruz kalan Başbakan Erdoğan'ın aziz milletimiz adına gösterdiğini düşündüğümüz tepkileri, yöntemleri tartışılsa bile haklı, meşru ve yerindedir.

ERDOĞAN'IN SONRAKİ AÇIKLAMALARI KAFA KARIŞTIRMIŞTIR

Ne var ki, Başbakan Erdoğan'ın paneli terk ettikten sonraki basın toplantısında, tepkisinin panel yöneticisine yönelik olduğunu; kimsenin hedef saptırmaması gerektiğini; İsrail Cumhurbaşkanı'na, İsrail halkına ve Musevilere karşı bir tepki ve tavır olmadığını açıklama telaşı gösterilen tepkileri zayıflatmış ve kafaları karıştırmıştır.

TEPKİ ANLIK, SINIRLI VE GEÇİCİ OLARAK KALMAMALIDIR

Uluslararası ilişkilerde özenle seçilerek sarf edilmesi gereken sözlerin bağlayıcılığı yalnızca özürle geçiştirilemeyeceğine göre; Sayın Başbakan'ın özellikle İsrail politikalarına ve İsrail Cumhurbaşkanı'na yönelik doğrudan itham ve eleştirileri, bundan sonra Türkiye-İsrail arasında yeni bir ilişkiler sürecinin başlatılmasını gerektirecek kadar önemli ve ciddi sonuçlar doğuracaktır.

Bu bakımdan Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin onurunu korumak için gösterdiğini belirttiği tavır ve tepkinin, toplantıyı terk etmekle sınırlı, anlık ve geçici bir hareket olarak kalması düşünülmemelidir.

TESLİMİYETÇİ BAŞBAKAN İÇİN BİR İLK

Teslimiyetçi siyasi geçmişinde rastlanmayan bir hassasiyetle; mazlum Filistinliler'in haklarının savunulmasında gösterdiği tutumun, dik durmaya devam edeceğine dair sözlerinin ve akabinde Atatürk'ün mücadelesine atıfta bulunmasının, Başbakanın şahsında olumlu bir değişim ve dönüşüm sürecini yaşadığına dair iyimser bir işaret olması temennimizdir.

Yöntemi ve yeri, yoruma açık olsa bile gösterilen kararlılık ve sonrasındaki gelişmeler milletimize ümit vermiş; yıllardır tam bir teslimiyetle sürdürülen uluslararası ilişkilerin artık son bulacağı konusunda bütün yurtta heyecan uyandırmıştır.

AYNI TAVRI KENDİ ESERİ OLAN AĞIR SORUNLARDA DA GÖSTERSİN

Türk milleti, "Ben kabile reisi değilim. T.C. Başbakanıyım. Ülkemin saygınlığını ve onurunu korumam için ne gerektiyse onu yaptım" diyen Başbakan Erdoğan'dan Davos'ta başlattığı ve kendisi için bir ilk olan bu duruşunu, kendi eseri olan önümüzdeki ağır sorunlar karşısında da sergilemesini beklemektedir.

DİK DURMA VE ONURLU TAVIR SIRASI ORTADOĞU'DAN TÜRKİYE'NİN MESELELERİNE GELMELİ

Dik durma ve onurlu tavır gösterme sırası, artık Ortadoğu'dan ülkemizin gerçeklerine bir an önce gelmeli, yıllardır hükümet tarafından tek taraflı tavizler verilerek onurumuzun zedelendiği milli meselelerimiz sürüklendiği darboğazdan acilen çıkartılmalıdır.

Bu nedenle milli bir duruş göstermek için sıra;

√ Terörle mücadele ve Türkmenlere sahip çıkılması konusunda Barzani;
√ Sözde soykırım iddialarına karşı Ermenistan;
√ Kıbrıs Türklüğünün mücadelesinde Rum Yönetimi ve Yunanistan;
√ Taviz ve dayatma listelerine karşı Avrupa Birliği;
√ Bölgesel tehdit ve zorlamalar için ise ABD ile olan ilişkilere gelmiştir.

ERDOĞAN İÇİN GERÇEK HAYSİYET SINAVI BUNDAN SONRA

Türk milletinin, İsrail'e bu sözleri söylemiş bir Başbakan'dan, bundan sonra sürdüreceği uluslararası ilişkiler için Davos'ta söyledikleri ile tutarlı, yaptıkları ile uyumlu bir politika, açık ve somut bir tavır gösterilmesini artık beklemek hakkıdır.

Türkiye'nin her meselesinde onurunu ve itibarını koruma konusunda Başbakan Erdoğan'ın önündeki gerçek haysiyet sınavı bundan sonraki süreçte belli olacaktır.

Başbakan ve hükümeti bu aşamada, ya Türkiye'nin milli tezlerini; baskı, dayatma, taviz ve hakaretlere maruz bırakmadan ısrarla savunarak yeni bir sayfa açacaktır.

Ya da Davos'ta gösterilen duruş, şuurlu bir tepkinin ve samimi bir sorumluluğun eseri olmaktan çıkacak, anlık bir öfkenin gelip geçici esintisi olarak teslimiyet devam edecektir. Bundan sonraki gelişmeler bu gerçekler ışığında takip edilmeli ve Başbakan'ın samimiyeti sorgulanmalıdır.

Milliyetçi Hareket Partisi milli meselelerde gösterilecek onurlu duruşu ve milli menfaatlerdeki atılacak dengeli adımları uygun üslup ve adap içinde olmak koşuluyla bundan sonra da tam olarak destekleyecektir.



EtikHaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
aybuke83
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 14, 2005
İletiler: 74

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 2:10 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli ülküdaşlarım,

Aslında sayın Başbakanın ve milletimizin Filistin konusundaki duyarlılığı yadsınmaz..Belki de Başbakanın tek tutarlı davranışı bu oldu şimdiye kadarki süreçte!...

Ama benim kabullenemediğim bir nokta var.Neden Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı milli meselelerde bu kadar cesur olamıyor?Neden milletimiz her şeye sessiz kalırken Filistin'e sessiz kalmıyor?Yanlış anlaşılmasın Filistin'deki müslüman kardeşlerimizin yaşadığı şeyleri aşağılıyor ya da onları haksız buluyor değilim.Aksine onlar için çok üzülüyorum.

Burada belirtmek istediğim,bir şehit cenazesi geldiğinde kimse tepki göstermezken,Filistin için mitingler düzenlenip,Filistin bayraklarıyla meydanlar dolup taşıyor...

Irak'ta Türkmen kardeşlerimiz katledilirken kimsenin sesi çıkmadı.Türkmen Cephesinin düzenlediği mitinglerde bir avuç insan vardı...Bugün hala Kerkük,Telafer bizlerden yardım beklerken,burnumuzun dibindeki insanları görmezden geldiler de,Filistin için müzakerelere katıldılar,sözde rest çektiler!..

Doğu Türkistan'daki zulmü,Karabağ'ı hepsini unuttular,gözleri kör,kulakları sağır oldu da tepki göstermediler.

Kıbrıs'ı kendi elleriyle Rumlara bırakırken kimsenin sesi çıkmadı.Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanlığı makamında yer alan haritada Kıbrıs'ı Rum bölgesi olarak gösterdiler,Cumhurbaşkanı "Google böyle göstermiş!" dedi ve geri çekildi...Bunlara da seslerini çıkarmadılar...

Ne oldu da bir anda Filistin'deki faciada tepki vermek akıllarına geldi?!

Benim gördüğüm ve kendime izah edebildiğim tek şey; ne yazık ki Ümmetçilik kavramını kutsayıp,bir hukuk devletinin Başbakanını Halife ünvanıyla sokaklarda karşılayanlar apaçık Devlet ve Millet düşmanlığı yapmaktadır!Ne yazık ki bugün dünyanın her neresinde olursa olsun,zulme uğrayan tüm Türklerin görmezden gelinmesi,milli meselelere duyarsız kalınmasının da tek izahı budur!

Biz Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak önce kendi vatandaşımıza,kandaşımıza sahip çıkalım...Irak'ta Türkmenler kan ağlarken Filistin'in yasını tutmak ne kadar inandırıcı?

Ben sayın Başbakandan önce milli meselelere duyarlı olmasını temenni ediyorum..Filistin için gösterilen tepkinin daha fazlasını milli meselelerde de beklemek bizler için en doğal haktır,sanıyorum...

Unutmayalım ki Millet olmadan ne Devlet olur ne de Din!

Saygılarımla...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 2:12 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ne mutlu Hamaslıyım diyene...



Uzatmayayım... Kıskandım. Ömrüm boyunca özlemini çektim. Hamas'a nasip oldu.

Ne mutlu Hamaslıyım diyene...


Vallahi kıskandım... Hep böyle altı

okka bi başbakanım olsun isterdim.

*

Evlatlarımız kahpe pusularda şakır şakır şehit edilirken, açsın telefonu Barzani'ye, "eksküzmi" desin mesela... "Bundan böyle sınırdan kedi bile geçerse, çadırına F16 yağdırırım, nerden geldiğini şaşırırsın" desin... İsterdim.

*

Kafamıza çuval geçirdiklerinde, isterdim ki, toplasın kabineyi acilen, "İncirlik'e kilit vurdum" desin... Çağırsın ABD Büyükelçisi'ni, "Bak arkadaş, ya çıkıp özür dileyeceksiniz, ya da topla tasını tarağını Nebraska'ya kadar yolun var, anca gidersin" desin...

İsterdim.

*

Annan Planı'nı burnumuza dayadıklarında, kaldırsın telefonu, "Bizde güzel bir laf vardır dostum Kosta, senin anan güzel mi?" desin, şakayla karışık... Gitsin Kıbrıs'a, "Biz burdayız kardeşim, santim kımıldamayız, çok rahatsızsan ananı da al git" desin...

İsterdim.

*

Bize turistik vize bile verirken bin dereden su getiren ülkelerde bölücüler cirit atıyor, AB çatısı altında konferans filan düzenliyor... İsterdim ki, çıksın Meclis kürsüsüne, "Toprağıma, milletime yönelik bu husumet bitene kadar, AB ile ilişkilerimizi askıya alıyorum" desin... "Benim için bitmiştir, daha gelmem Brüksel'e" desin... İsterdim.

*

Uzatmayayım...

Kıskandım.

Ömrüm boyunca özlemini çektim.

Hamas'a nasip oldu.

*

Ne mutlu Hamaslıyım diyene.



Yılmaz Özdil / Hürriyet
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 2:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Büyükelçiler ayağa kalktı



"Monşerlerin âdetini pek bilmem" diyen Erdoğan'a tepki gösteren emekli büyükelçiler, "Bu tutumun tamiri yine mesleklerinin icabını yerine getiren monşerlere düşüyor" dedi

İstanbul'da, "O diplomatların, hele hele monşerlerin adetini pek bilmem. Bilmek de istemem" diyen Erdoğan, tepki çekti.

Eski Dışişleri Bakanı İlter Türkmen ve emekli büyükelçiler Ahmet İsmet Birsel, İnal Batu, Uluç Özülker, Onur Öymen,Yalım Eralp ve Mustafa Akşin'in yorumları şöyle:

Birsel: Erdoğan'ın çıkışı diplomasiye sığmayan bir tavır. Ama, asıl mesele Batı ne diyecek? Siyasetten gelenler, dış ilişkilerde bazı sorunlar yaratabiliyor. Ama, bu tür tutumların tamiri yine monşerlere düşüyor. Diplomatlar da bazen sinirlenebilir, toplantıyı terk edebilir. Dünyada artık imajı bu şekilde yer edecek. Bu çıkışla Türkiye, tarafsız arabuluculuk rolünü kaybetmiştir.

Batu: Başbakan'da fevri davranışlar, herkesi azarlama eğilimi var. Ciddi bir üslup sorunu var. Diplomat olmak utanılacak bir şey değil. Onlar kriz yaratıyor, biz çözmeye çalışıyoruz. Monşer lafı eğer halktan kopuk anlamına geliyorsa, bütün diplomatlar orta halli halk çocuklarıdır. Cumhuriyet diplomatlarının monşerlikle ilgisi yok.


Türkmen: Eskiden monşer kelimesi kullanılırdı, şimdi kullanılmıyor. ‘Daha sosyetik, çok kibar, hafif züppe', herhalde bunlar kastediliyor. Dışişleri'nin dili de eskiden Fransızcaydı. O dönem ‘azizim' anlamında kullanılırdı. ‘Ben çıtkırıldım değilim. Böyle gürlerim. Diplomatlar herşeyi yutabilir, ben yutmam. Ben tepki gösteririm' demek istiyor. Oysa, diplomatlar sinirlenmez diye bir şey yok. Ben BM'de Daimi Temsilci'ydim. Sık sık ya Yunanlıyla, ya Rumla dalaşıyorduk.Erdoğan'ın ciddi üslup sıkıntısı var. Beni güldürdü.

Akşin: İsrailli başbakanlarla ilgili sözleri çok münasip kaçmadı. Erdoğan, adeta Milli Görüş günlerini hatırlatıyordu. Monşer kelimesini ağzına almaması lazım, bir takım kişilerin hassasiyetini okşayacağım diye, hariciyecilerini harcaması gereksizdi.

Özülker: Peres'in haşin konuşması ve moderatörün yaptığı doğru değil. Başbakan'ın üslubu da doğru değildi. Bize bakanlıkta ilk öğretilen şey, ‘müzakerede ilk sinirlenen kaybedendir.' Monşerler, mesleklerinin icabını yerine getirir.

Eralp: Beni monşerlik rahatsız etmedi, çünkü, kendimi öyle addetmiyorum. Ama, acaba Sayın Başbakan bundan böyle Dışişleri kadrolarıyla çalışmayacağını mı söylüyor? Ben Başbakan'dan çok, daha fazla uluslararası toplantılarda Türkiye'nin haklarını savunmuşumdur. Dışişleri memurları monşer değil mi? Yanındaki insanlar monşer değil mi? Onlar uzaydan gelmedi.

Öymen: Başbakan'a yakışmayan bir söz. O küçümsediği diplomatlar, Başbakan bisküvi ticareti yaparken, Türkiye'yi temsil ediyorlardı, hayatlarını tehlikeye atarak mücadele ediyorlardı.

Erdoğan ne demişti?

Başbakan Erdoğan, Davos dönüşünde Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, "Gazze: Orta Doğu'da Barış Modeli" oturumunda yaşanan gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Erdoğan'ın diplomatların tepkisini çeken sözleri şöyle:

"Ben bazı emekli diplomatların anladığı dilden konuşmam. Ben diplomasiden gelmiş birisi değilim. Ben siyasetten gelmiş birisiyim. O diplomatların, hele hele monşerlerin adetini pek bilmem. Bilmek de istemem. Sadece ben Türkiye Cumhuriyeti'nin, Türk milletinin onurunu A'dan Z'ye sonuna kadar korumakla mükellef olduğumu bilirim. Ben bir kabile reisi değilim. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'yım. Yapmam gereken neyse onu yaparım, onu yaptım. Bundan sonra da onu yapmaya devam ederim. Bu benim karakterimdir."

Etikhaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 2:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:
BÜTÜN HADİYESİ BEĞENMİYORUM

“İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in tavrını nasıl bulduğu” sorusuna da Demirel, “Ben bütün hadiseyi beğenmiyorum. Davos'ta bir Gazze toplantısı yapmak ve buna Türkiye ve İsrail'i oturtmak yanlıştır. Çünkü tarafların tavırları bellidir. Bu toplantı adeta hadise çıkarmak için yapılmıştır” diye yanıtladı. Demirel, “olayın sonuçlarını ortadan kaldırmak için soğukkanlı düşünmek gerektiğini” de söyledi



Demirel kurt politikaci olarak güzel bir noktaya isabet etmis. Acaba hepsi bir kurgu mu? rte efendiye yani Türkiye´ye bir tuzak mi?

rte efendi esti, küstü de bunun öncesinde acilan bir kuyuya mi düstü?

Herkesten herseyi bekliyoruz acikcasi... Alem kahpe dolmus.



TANRI TÜRK´Ü KORUSUN VE YÜCELTSIN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 3:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

değerli ülküdaşlarımızın,elçilerimizin,Yılmaz Özdil in;hatta sn Demirel in
değerlendirmelerinin hepsini de çok beğendim.Tamamen haklıdırlar.
Ama bir ülküdaşımızın yorumu var ki muhteşem olmuş.Bunu vurgulamadan geçemiyeceğim.Benim anlatmak istedilerimi çok kısa olarak gayet güzel bir şekilde açıklamış.
aybuke83 demiş ki;
Alıntı:
Benim gördüğüm ve kendime izah edebildiğim tek şey; ne yazık ki Ümmetçilik kavramını kutsayıp,bir hukuk devletinin Başbakanını Halife ünvanıyla sokaklarda karşılayanlar apaçık Devlet ve Millet düşmanlığı yapmaktadır!Ne yazık ki bugün dünyanın her neresinde olursa olsun,zulme uğrayan tüm Türklerin görmezden gelinmesi,milli meselelere duyarsız kalınmasının da tek izahı budur!

İşte şu harika tesbit den bahsediyorum.O gece saat 03 de rte yi karşılayanlar bu hareketin siyasi gösterisini yaparken,yani halife hazretlerini!!!!! karşılarken;dün bir toplantıda
BURSUMUZ ÖDENMİYOR! diye haykıran son derece haklı bir genç kızımıza ve onu görüntüleyen basına da;militan gösterilerini yapmışlardır.
rte kabalığını bu olayda da göstermiş,bırakın çocuğu demesi gerekirken;
"başka şeyle ilgilenmeyin,ne için geldiyseniz onunla ilgilenin"gibi abuk subuk görünen,ama aslında gizli bir amaca yönelik seslenmiştir.
Sözün özü;bu iktidar tutkusu;rte ye epey bol gelmiştir.
rte 70 milyonun başbakanı olmadığını,ve kimleri temsil ettiğini açıkça göstermiştir.
Bugüne kadar pek çok uygulamalarıyla,hal ve hareketleri ile Türk milletini rezil eden rte;
böyle mahalle kabadayılığı ile siyaset yapılamıyacağını öğrenmeli.
Buna hak veren Cumhurbaşkanını da ayıplıyorum.Oysa makama çekip rte yi fırçalaması gerekirdi.Ben olsaydım öyle yapardım çünkü!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 3:39 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Meselenin bir başka boyutu daha var ki onu en sona sakladım.
rte nin aşağılamaya ve hakarete uğradığı doğrudur.
Ama yıllardır hiçbir Türk Başbakanı ve Cumhurbaşkanına yapılmaya cüret edilememiş bu muamele;neden milyarların gözü önünde rte ye yapıldı?
Önemli olan,dik duruşun ve kişiliğin ile;sna bu muamelenin yapılmamasına sağlayabilmektir.Yoksa buna maruz kaldıktan sonra geçmiş olsun.Peres ilk yumruğu yapıştırdı ya sen ona bak!
peresin bu cüreti nereden aldığı;rte den böyle bir karşı davranışı beklemediği;salonu terkeden rte ye dehşetengiz gözlerle bakarken çok belli idi.Şaşırmıştı adeta bu harekete.
Bu da batının gözünde rte nin nasıl görüldüğünü ve çapını ortaya koyuyor.
İşte emine erdoğan ın ağlamasının nedeni de budur.
ORADA AŞAĞILANAN VE AZARLANAN TÜRK MİLLETİ DEĞİL RTE dir;"ALDIĞIN DESTEĞİN KARŞILIĞINI NEDEN ÖDEMİYORSUN,NEDEN BÖYLE HAMAS AĞZIYLA KONUŞUYORSUN"DEMEK İSTİYORDU PERES.
İşte emine erdoğan ın ağlamasının nedeni bu idi.
Oysa sesi ile,boyu ile alay ettikleri Atatürk;o fiziği ile karşısındakini adeta ipnotize edecek derecede etkiliyor,düşmanlarında saygı uyandırıyordu.
Seni bu israilliler neden adam yerine koymadılar acaba rte?
İsrail Türk milletinden özür dilemiştir senden değil!Çünkü sen nasıl olsa kafeste keklik,elde var bir sin!
İsraili asıl korkutan,ülkemizdeki yahudi düşmanlığıdır.
Çünkü onlar Türk milletinin köşeye sıkıştırıldığında neler yapabileceğini;
senden çok daha iyi biliyorlar!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
funda3307
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jul 20, 2004
İletiler: 712
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cmt Oca 31, 2009 10:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Arkadaşlarımın bu muhteşem görüşlerine katılmamak mümkün değil düşüncelerimin aynası olduğunuz için teşekkür ederim....Ama kafama takılan bir nokta daha var ki bahsetmeden geçemeyeceğim...

Paneli yöneten şahış ABD li ve tesadüf ki ortadoğu uzmanı oyunlarıyla nam salmış ABD nin elemanı yani,sizce perese uzun konuşma süresi vermesi ile tartışma olacağını düşünememiş miydi?...Ve bu durumda en çok sinirli haliyle meşhur rte nin bu şekilde tepki vereceği düşünülmemiş miydi?
Acaba amaç ABD düşmalığını birazda olsun artık gölgede bırakmak ve İsraili öne sürmek olamaz mı?...Kaldı ki ABD DE BİR TORBA KÖMÜRLE İŞLER YÜRÜMÜYOR......ABD İslam dünyasında büyük kan kaybı olan bir ülke.... şimdi elde ki verilere bakıcak olursak bu tuzak değil de ne ?...Hazır ümmetçi hamas yanlısı rte yi de bulmuşken kaçırılmaz bir fırsattı bu onlar için ....tabii seçimler yaklaşırken rte nin ekmeğine de yağ sürülmemiş değil....Tek üzüldüğüm nokta TÜRK kimliği yerine ümmet kimliği bu sözüm yanlış anlaşılmasın tabii ki müslümanım ve bununla da gurur duyuyorum hatta öyle bir müslümanım ki bunu ne şöhret ne oy için insanların duygularını sömürme aracı olarak değil, Allah'a kulluk etmek için kullanıyorum , benim burda ki ümmetçilikten kastım çok başka... başına çuval geçirilen benim askerimdi,dağlarda dolaşan ve şehit haberi gelen,Türk'üm dedikçe ırkçı diye suçlanan alt üst kimlik çıkmaması adına savaşan ama adı teröriste çıkan ve intihar eden şeref madalyasıyla gömülen bizdendi...bunlar önemli değil önemli olan ÜMMETÇİLİK SEÇİM GELİYOR DOSTLAR ŞİMDİ KÖMÜR SATMA VE DİN PAZARLAMA ZAMANI!!!!.....
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
tamerr
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 27, 2006
İletiler: 416

İletiTarih: Pzr Şub 01, 2009 1:21 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bir notda ben ekleyeyim;

Davos dönüşü Başbakanı karşılayan tayfanın büyük bir çoğunluğunun birbirini tanıdığını , sanki buna hazırmış gibi pankartların hazırlanmış olduğunu, ibb nin sanki buna hazırmış gibi gece 3 e kadar ek otobüs seferleri koyduğunu biliyormuydunuz?


Saygılarımla
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Şub 01, 2009 10:05 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Çakma Kahraman ve Reklam Kokan Hareketler



Cihan TÜRKER



Bizde de seçimler var İsrail'de de...

Tribünler müsait. İsrailli siyasetçiler, Gazze'yi bombalayarak yaptı "en güzel hareketlerini"...

Öncesinde malum Türkiye'de idiler ve Erdoğan ile görüştüler. Bu görüşme esnasında yapacakları harekatı Türkiye'ye bildirdiklerini ağızlarından kaçırdılar. Türkiye'de muhalefet ve özellikle MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, bu hususu gündeme taşıdı, net ve samimi bir cevap alamadı. İktidar partisi tarafından iş geçiştirildi...

Sonrasında televizyonlarda günlerce süren canlı yayınlarda Gazze'ye yardım programları düzenlendi. Deniz Feneri meselesi ile gardı düşen AKP yanlısı sivil toplum kuruluşları yeniden keselerini şişirdiler bu yayınlar vesilesiyle...

Sonrasında büyük atraksiyona sıra geldi. Başbakan Davos'ta Peres'e rest çekti... Görüşmeyi yarıda bıraktı, dolayısıyla büyük bir kahraman!...

Sanırım "yemezler". Başından sonuna reklam kokuyor bu hareketler...

Danışıklı dövüş gibi... Gibisi fazla. Zavallı Filistinliler, bir yandan İsrail seçimlerinin diğer yandan Türkiye seçimlerinin garnitürü haline geliyor...

Geçenlerde bu sütunlarda Türk Musevi Cemaati Bensiyon Pinto'nun "Yazmasam olmadı" adlı anılarından bahsetmiştim. Bu anılarda öne çıkan ve dikkate değer kısımları özetle aktarmıştım. Bu vesile ile bir kez daha zikredeyim; AKP ve dünya Musevi cemaati ilişkisi o kadar sağlam kurulmuştur ki, bu hareketlere müsaittir ve kimse zannetmesin ki, köprüler atılmaktadır. Diplomasi dilinde bu aslında "Kaşı sırtımı, kaşıyım sırtını" anlamına bir çıkıştır...

Hareketle birlikte AKP İsrailli politikacıları rahatlatmıştır, Peres atışmasıyla İsrail TayyipErdoğan'ı...

Söz konusu olan, "çakma kahramanlık"tır... Gelinen süreç, bilinen ve istenen bir yeri işaret etmektedir.

Yoksa, böyle Allahın Arslanı gibi "Haydar haydar" dolaşmak ve başı dik tutmaksa, görelim yiğitliği de seslensin bakalım Kuzey Irak için, Kerkük, Musul için, Kıbrıs için, Ermeni iddiaları için...

Irak'ta ölen bir buçuk milyon insan Müslüman değil miydi? Niye sesleri çıkmadı? Patates miydi onlar yoksa patates dininden mi?

Türkmenler insan değil mi? Bir yandan ABD diğer yandan Barzani ve Talabani peşmergeleri tarafından adeta soykırıma tabi tutuluyor...

Kısacası, seçim sonrası birileri devreye girer ve cesaret madalyası ile ödüllendirdikleri sevgili dostlarını normal çizgiye doğru yeniden çekerler... Hatta bu iş için şimdiden pek çok insan görevlendirilmiştir bile...

Yapılan iş numara. Kahramanlık "çakma", atraksiyon sebebi "seçim"... Ama buradan bir kez daha herkesi uyarmak, özellikle bu numaraları çekenlere hatırlatmak istiyorum: Bu türden pek çok saçmalık sonrası ne yazık ki dünyanın pek çok yerinde antisemitik tutumlar artmaktadır. Günahı ve vebali olmayan insanlar ölmektedir. Hiçbir seçim bir kişinin burnunun kanamasından bile önemli değildir. Herkesin bu tehlikeli oyunları bir yana bırakması, millet karşısına gerçek yiğitlikleriyle çıkması elzemdir...

Türkiye'yi dünyada yalnızlaştıracak, haklı iken haksız hale getirecek her türlü provakatif girişim ve düşüncelere karşı insanlarımızın dikkatli olması lazımdır.

Yine bir husus daha çok önemlidir. İsrail'in politikalarını ülkemizde yaşayan Musevi Türk vatandaşlarımız belirlememektedir. Ne İsrail'in saldırgan politikalarında ne AKP'nin seçim hesaplarında en küçük bir dahli olmayan bu insanlara karşı en ufak bir nahoş, incitici tavır, davranış bizi üzer, sıkıntıya sokar...

Bu sebeple, kendi kardeşimiz, vatandaşımız olan insanlara karşı İsrail yöneticilerinin insanlık dışı terörist davranışları sebebiyle kimsenin en ufak bir husumet göstermemesi için başta Sayın Başbakan olmak üzere herkesin daha dikkatli ve temkinli olmasında yarar vardır. Türkiye ne yazık ki 6-7 Eylül hadiselerinden bu günlere gelmiş bir ülkedir. Kimsenin seçim stratejisi uğruna ve beklentileri ülkemizi tekrar o noktalara çekmeye hakkı yoktur.

Dik duruş, Peres gibi bir siyasi zavallıya hareket çekmek değil, Kerkük, Musul, Kıbrıs konularında Türk milletini ezdirmemektir. Terör hamilerine cesaret vermemektir...


Etikhaber
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pts Şub 02, 2009 2:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Kardes bir sitede Ülküdasimizin bir yorumu dikkatimizi cekti, buraya eklemek istedik. Katilip katilmamak sizlere kalmis. Biz de bu konuda yeterince bilgiye sahip olmadigimizdan "acaba" noktasindayiz. Konu hakkinda bilgisi olan elbet gündeme tasiyacaktir.


Bahse konu yorum;


Alıntı:
SELAMUN ALEYKUM ARKADAŞLAR
KENDİNİ BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNİN EŞ BAŞKANI OLARAK KABUL EDEN BİR İNSANIN SAMİMİYETİ İLE İLGİLİ BİR KAÇ BİLGİ VERECEĞİM.

BUNDAN İKİ GÜN ÖNCE TV LER SON DAKİKA HABERİ DİYE DUYURDULAR TÜRKİYE BAŞBAKANININ DÜNYA LİDERLERİNİN BULUNDUĞU BİR PLATFORM DA HERKEZİN GÖZÜ ÖNÜNDE ASLAN KESİLİŞİNİ.EVET BENDE KOYUN OLSAYDIM BELKİ ASLAN OLDUĞUNA İNANIRDIM.AMA BOMBASI COK UZUN SÜRMEDİ HEMEN İKİ GÜN SONRA PATLADI ASLANIN.

ŞİMDİ DÜŞÜNÜN Kİ BİR TOPLANTI AMACIYLA DIŞ ÜLKEYE UÇUYORSUNUZ.ORADA KALACAĞINIZ GÜN SAYISI DAHA TÜRKİYE'DEN ÇIKMADAN BELLİ ÜÇ GÜN.PEKİ NASIL BİR DÜŞÜNCE HAMBURG HAVA ALANINA İNERKEN KURMAYLARINA ŞÖYLE DER
-UÇAK PLOTUNA SÖYLEYİN OTELE FALAN GİTMESİN HAVA ALANINDA HAZIR BEKLESİN
.
ONDAN SONRA ÜÇ GÜN OLAN DIŞ ÜLKE ZİYARETİ BEŞ ALTI SAATTE BİTER.

EVET ARKADAŞLAR SAYIN BAŞBAKAN DÖNÜŞ SAATİNİ BİLE DAHA UÇAGA BİNDİĞİNDE KURMAYLARINA SÖYLÜYOR.PEKİ NASIL OLUYORDA O TOPLANTIDA GE ÇEÇEK OLAN KONUŞMALARI VE OLUŞACAK ORTAMI BİLİYOR.
VE OLAYLAR GELİŞİP DEDİĞİ SAATTE GERİ DÖNÜŞ OLUYOR.BİR DE BAKIYORUZ Kİ GECENİN BİR YARISINDA HAVAALNI ANA BABA GÜNÜ İNSANLARIN ELLERİNDE BAYRAKLAR ORTA DOĞU PROJESİ EŞ BAŞKANI NI BEKLİYORLAR.HADİ ANLADIK HERKEZ SON DAKİKA HABERLERİNİ İZLEYİP YOLLARA KOYULDU E MÜBAREKLER O BAYRAKLARI NEREDEN BULDUNUZ.

ONUN DA CEVABI ŞU.YOLA ÇIKMADAN ÖNÇE BÜTÜN İL VE İLÇE TEŞKİLATLARI BİLGİLENDİRİLİP BAYRAKLAR HAZIRLANIP VE HATTA METRODA FAZLA MESAİ YAPTIRILIP O SAATTE METRO BEDAVA SERVİS ÇEKTİRİLİP ORTAM HAZIRLANIYOR.

ŞİMDİ DÜŞÜNÜN BİR ORTADOĞU EŞ BAŞKANI VAR.BU EŞ BAŞKAN BÜTÜN İNSANLARA KENDİNİ SEVDİRMEK ZORUNDA,İSRAİL LE ABD SEVMESEDE OLUR,AMAÇLARI ORTA DOĞUDA ZATEN İSRAİLİN YARARINA ÇALISMAK.ŞİMDİ ORTA DOĞUDA HERKEZ BU EŞ BAŞKANI SEVİYOR PLAN BU ÇÜNKÜ.YOKSA İSARİLİN YARARINA NASIL ÇALIŞACAK.

YANİ ARKADAŞLAR BAŞBAKANIN İSRAİL LİDERİNE ONU BUNU DEMESİ ÖNEMLİ DEĞİL.ÖNEMLİ PLAN O BÖLGEDEKİ İNSANLARA KENDİNİ DELİKANLI GÖSTERİP ONLARIN HAKLARINI KORUYOR GÖSTERİP EŞ BAŞKANLIĞIN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİP O BÖLGEDE DAHA RAHAT ÇALIŞABİLMEK.

BAZI ARKADAŞLAR DANIŞIKLI DÖVÜŞ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜP NASIL OLUR DİYEBİLİRLER.BİR İSRAİL BAŞKANINA GELİP POSTA KOYACAKSIN ABD DAHİL KİMSE SESİNİ ÇIKARMAYACAK.E TABİ ÇIKARMAZLAR ZATEN SEN ONLARA ÇALIŞIYORSUN NE DESİNLER SANA DAHA MİNNETTAR KALIYORLAR. İŞTE ARKADAŞLAR O ASLANLIĞIN TÜRK MİLLETİ İÇİN OLMADIĞINI BURADAN DAHA RAHAT ANLAYABİLİRİZ.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 3 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1