Bozkurt NET

[Turkmeneli]

Çin 9 Uyguru İdam Etti



Çin, Geçtiğimiz Aylarda Meydana Gelen Şiddet Olaylarından Hüküm Giyen 9 Uyguru İdam Etti.

Çin resmi haber ajansı Xinhua'da yer alan habere göre, Sincan olayları ile ilgili hüküm giyen dokuz kişinin idam edildiğini duyurdu. İdam edilen kişilerin, bölgenin başkenti Urumçi'de yaşanan olaylar sırasında işlenen cinayet ve diğer suçlardan hüküm giydiği aktarıldı.

Sincan'da 5 Temmuz'da Uygurlar ve Çin'de çoğunluğu oluşturan Hanlar arasında çıkan çatışmalarda 200'e yakın kişi hayatını kaybetmişti. Gösterilerin ardından yüzlerce kişi tutuklanmıştı.

(CİHAN) (Cihan Haber Ajansı)

[Turkmeneli]

Mücadeleci bir kadın Rabia Kadir



Çin yönetimi tarafından `hain´ ilan edilen, Rabia Kadir, İtalya´nın başkenti Roma´da özel açıklamalar yaptı.


Çin yönetimi tarafından Uygur Özerk Bölgesi´nde meydana gelen kanlı olayların `kışkırtıcısı´ olarak `hain´ ilan edilen, ülkenin sayılı zenginleri arasında yer alan 63 yaşındaki Rabia Kadir, İtalya´nın başkenti Roma´da DHA muhabirine özel açıklamalar yaptı.

Kendisi 6, eşi 9 yıl hapiste kaldı. 11 çocuk annesi. 3 oğlu halen Çin hapishanelerinde cezalarını çekiyor. Tutuklu bulunan oğulları bile annelerinin çıkan olaylarda kışkırtıcı olduğunu söyledi. Cezasını çektikten sonra ABD´de yaşamaya başlayan ve kendi deyimiyle sürgünde olan Dünya Uygur Kongresi Başkanı Kadir, iddiaları asla kabul etmedi. Çin´in baskıcı tavrının nedeninin, 11 Eylül saldırılarından sonra Çin´in Müslümanları bölücü olarak görmesinden kaynaklandığını savunuyor. 20 milyon Türk´ün yaşadığı Doğu Türkistan´ın bağımsızlığının hayal olmadığına inanıyor. 4 yıldır ABD´nin Virginia eyaleti Fairfax kentinde hayatını sürdüren Rabia Kadir, Türkiye´de yaşamak istediğini söyledi. DHA, yaşadıklarını `Kibar Savaşçı´ adlı kitabında anlatan, `Uygurların Anası´ Rabia Kadir´le, bir toplantı için geldiği Roma´da buluştu. Kadir, Türkçe soruları, Uygur Türkçesi´yle yanıtladı.

`ÇOCUKLARIM BANA SADIK, BUNLAR GERÇEK SÖZLERİ OLAMAZ´

``Oğullarınız sizin aleyhinizde konuşmaya başladı ve Sincan´da, Urumçi´de yaşanan olayların sizin kışkırtmanızla olduğunu söylediler. Bu konuda üzüntü duyuyor musunuz? Oğullarınız sizce samimi mi?´´ şeklindeki bir soruyu yanıtlayan Kadir, ``Oğullarım, kardeşlerim, bütün halkım benimle samimi. Bunlar Çin Hükümetinin kışkırtmaları, baskıları. Onları zor durumda bıraktılar. Bunlar beni üzmüyor. Çünkü bu yalan. Çin Hükümeti benim söylediklerime karşılık böyle yapıyor. Bunun için ciddiye almıyorum. Üzülmüyorum çünkü çocuklarım bana sadık, beni iyi tanıyorlar. Bunlar gerçek sözleri olamaz´´ diye yanıtladı.

`BİR GÜN TÜRKİYE´DE YAŞAMAK İSTİYORUM´

Türkiye´de yaşamayı düşünüp düşünmediği de sorulan Kadir, ``Düşünüyorum. İnşallah daim olur. Biraz zaman meselesi. Avrupa´da, Japonya´da, dünyanın her yerinde Uygurlular´ın maruz kaldığı, 7. ayın 5´inde, 6. ayın 26´sındaki `soykırım´ meselesini dünyaya anlatmak için Türkiye´yi biraz geciktirdim. Çünkü Türklük benim özüm. Türk halkı ben, ben de Türk halkıyım. O benim özüm. Bunun için Türkiye´nin kapısı benim için hiç kapalı değil, açık. Bir gün Türkiye´de yaşamak istiyorum´´ ifadelerini kullandı.Kadın bir lider olması ve bunun zorlukları ile tehdit altında yaşadığı hatırlatılan Kadir, bu konuda da şunları söyledi:``Çocuklarım, 9 tane torunum tehdit altında. Onlar henüz 5, 7, 11, 15 yaşındalar. Okuldan çıkarıldılar. Kardeşlerim, akrabalarım ve ben hepimiz tehdit altındayız. 20 milyon Doğu Türkistanlı kardeşim için ben bu tehditlere razıyım.´´Hiçbir pişmanlık duymadığını belirten Kadir, ``Beni kendi halkım için, toprağım için çalıştım. Hiç pişman değilim´´ dedi.Kadir, ABD´de de her gün, her saat, her dakika çalıştığını belirterek, ``Allah niyetimi biliyor, Doğu Türkistanlının gelecekteki özgürlüğü için çalışıyorum´´ dedi.

GÖZYAŞLARINI TUTAMADI

Halkına uygulanan zulümden bahsederken gözyaşlarını tutamayan Kadir, ``Bütün dünya Doğu Türkistan´daki gözünün yaşı dinmeyen, ölen çocukları, oradaki anaları, kızları, hepsini bütün dünyanın bilmesi gerek. Doğu Türkistan´daki `soykırım´ı dünyaya bildirmek için çalışıyorum. Yedinci ayın beşinde (5 Temmuz) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çıktı bizim için konuştu. Bütün dünya Türkleri bana destek veriyor. Barack Obama Çin´i ziyaret etti. Çoğu devletin kendi problemleri var. Her bir devlet kendi menfaatini düşünüyor. Bizim menfaatimizi hiçbir devlet ağzına almıyor. İşine gelirse bizi konuşuyor gelmezse konuşmuyor. Barack Obama belki Doğu Türkistan meselesini Çinlilerle konuştu belki konuşmadı´´ şeklinde konuştu.

`ABD PARA YARDIMI YAPIYOR´

``ABD´den bu konuda destek görüyor musunuz?´´ sorusuna ise Kadir, ``ABD para yardımı yapıyor. Oradaki dernekler, halk, politikacılar, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupa Parlamentosu hepsi bizi destekliyor´´ şeklinde yanıt verdi.



DHA
Kerkukfeneri.com

[Turkmeneli]

Uygurların Annesi Türkiye'ye geliyor



Uygur Türklerinin Lideri Rabia Kadir, "Türkiye gözümde tütüyor. Türkiye'ye gider gitmez ilk önce Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ziyaret edeceğim. Daha sonra kardeşlerimle yani Türk halkıyla kucaklaşacağım. Onlara Doğu Türkistan'da Çinlilerin yaptığı katliamı anlatacağım" dedi.

2005 yılından beri ABD'de yaşayan Uygur Türklerinin lideri Rabia Kadir, Uygur halkının yaşadığı baskı ve uğradığı katliamları anlatmak ve Avrupa Birliği'nin (AB) tavır almasını sağlamak amacıyla Avrupa turunun ikinci durağı olan İsveç'e geldi. Kadir daha önce İtalya'ya giderek parlamenterler ve demokratik kitle örgütlerinin yöneticileri ile görüşmeler yapmıştı. Üç gündür Stockholm'de bulunan Kadir yarın Stockholm'den ayrılarak Almanya, Hollanda, Fransa ve Belçika gibi ülkelerde temaslarda

bulunacak.

İsveç Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Annelie Enchoson'un davetlisi olarak Stockholm'e gelen Kadir, İsveç Parlamentosu'nda düzenlenen toplantıda, yaz aylarında yüzlerce kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylardan Çin hükümetini sorumlu tuttu ve Çin'i Uygur Türklerine asimilasyon ve soykırım uygulamakla suçladı. Kadir, AB'den yaz aylarında Sincan'da çıkan olayları soruşturmaları ve katliamın sorumlularını açığa çıkartmaları için tarafsız bir komisyon kurmalarını talep etti. Kadir, "Hükümet,

Doğu Türkistan'da yaşayanların mutlu olduklarını iddia ediyor. O zaman neden ayaklanıyorlar" şeklinde konuştu.

Çin'deki olayların tek sorumlusunun Uygurları asimile etmeye çalışan Çin hükümeti olduğunu vurgulayan Kadir, Uygur Türklerinin davası için elinden geleni yapacağını söyledi.

Rabia Kadir, Avrupa ülkelerinden sonra Müslüman ülkelerini de gezeceğini, davalarına destek isteyeceğini belirtti. Kadir dün Türkiye Başkonsolosluğu'na giderek vize talebinde bulundu. Kadir, savaşların olmadığı, halkların; barış ve kardeşlik içinde bir dünya hayaliyle yaşadığını bildirdi.


KENTHABER
TÜRKMEN BACI - www.kerkukfeneri.com

[Turkmeneli]

Diyanet'i eleştirdi



Türkiye’nin 81ilindeki müftülükler bünyesindeki komisyonların hiç birisinin, Kızıl Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştirdiği, geçtiğimiz Temmuz ayının 5’inde başlayan ve günlerce devam eden, binlerce Türk’ün şehit edilmesi, binlercesinin yaralanması ve yine binlercesinin kayıp olmasıyla sonuçlanan katliamları hutbe konusu ‘seçmediği’ ortaya çıktı.
MHP’Lİ TANKUT SORMUŞTU
Türk-İslam dünyasında büyük infial uyandıran katliamların neden camilerde hutbe konusu yapılmadığını gündeme getiren MHP Adana Milletvekili Yılmaz Tankut, Başbakan Erdoğan’a “Diyanet’in bu vurdumduymaz, milli ruh ve heyecandan uzak tutumunun, Hükümetinizin izlediği dış politikayla bir ilgisi var mıdır? diye sormuştu. O soruya Devlet Bakanı Faruk Çelik cevap gönderdi. Diyanet’in Çelik’e gönderdiği, Çelik’in de Tankut’a ilettiği açıklamada, hutbe konusunun il müftülükleri bünyesinde oluşturulan komisyonlarca belirlendiği bildirildi.
TARİHE GEÇEN ‘TESADÜF’
Diyanet, söz konusu katliamların hutbe konusu yapılmadığını kabul etmekle birlikte, Temmuz ayında iki Cuma namazı öncesinde vaazlar verilmesinin istendiğini açıkladı. Bu cevaba göre, 81 ilin müftülerinin başkanlığını yaptığı komisyonların Türkistan’daki katliamları hutbe konusu seçmemesi “Büyük bir tesadüf” olarak kayıtlara geçti. Daha önce Filistin, Bosna-Hersek, Çeçenistan gibi bölgelerde yaşanan dramlar hutbe konusu yapılırken, dahası camilerde maddi yardım kampanyaları düzenlenirken, Doğu Türkistan’daki mazlum halka yönelik katliamların “81 ilde görmezden gelinmesi” dikkat çekti.

http://www.medyayenigun.com.tr

[Turkmeneli]

Çin'de 94 Uygur daha gözaltına alındı



Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de Temmuz ayında meydana gelen olaylara karıştıkları gerekçesiyle, 94 Uygur daha gözaltına aldı.

Pekin yönetimi, Urumçi'deki olayların ardından başlattığı soruşturmayı kapsamında son gözaltına alınanlar hakkındı detaylı bilgi vermedi.

Resmi rakamlara göre 197 kişinin hayatını kaybettiği olaylarla ilgili Pekin şimdiye kadar 17 Uygur'u idam etti.

Yüzlerce Uygur da hapishanelerde tutulurken, gözaltına alındıktan sonra 'kaybolan' binlerce Uygur hakkında ise bilgi alınamıyor.

Dünya Bülteni/Haber Merkezi

[Turkmeneli]

Doğu Türkistanlılar Çin'i protesto etti



Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk Çin'in Doğu Türkistan'da Türk nüfusunu yok etmeye çalıştığını söyledi.

Çin Büyükelçiliği önüne siyah çelenk koyan Dünya Uygur Kurultayı Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk burada bir açıklama yaptı. Tümtürk, Çin'in Doğu Türkistan'da Türk nüfusunu yok etmeye yönelik hareketlerinin devam ettiğini, dünyanın da buna göz yumduğunu söyledi.

Tümtürk, Çin'in bölgeye kimseyi sokmadığını, adeta bölgeyi dünyadan soyutladığına dikkat çekerek, "Doğu Türkistan halkına Çin terörist muamelesi yapıyor. Terörle mücadele adı altında sert darbe kampanyaları uyguluyor. On binlerce Doğu Türkistanlı gözaltına alınmakta ve adil olmayan gizli yargılamalar neticesinde yüzlercesi idam edilmektedir. Din, milli kültür üzerinde uygulanan baskılar her geçen gün artmaktadır." dedi.

Çin'in operasyonlarının sınır dışına taşıdığını ifade eden Tümtürk mültecilere bile tahammüllerinin olmadığını belirtti.

Bugünün Dünya İnsan Hakları Günü olduğuna dikkat çeken Tümtürk, Doğu Türkistan'da olanlara dünya liderlerinin kayıtsız kalmaması gerektiğini söyledi. Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Öznur da protesto eyleminde Doğu Türkistanlılara destek verdi.

Öznur, Doğu Türkistan'daki Çin'in zulümlerinin dinmesi gerektiğini söyledi. Öznur, ayrıca dünyanın birçok yerinde Müslümanların baskı altında olduğuna dikkat çekerek bu durumun bir an önce son bulması temennisinde bulundu. Göstericiler, 'Katil Çin', 'mazlum burada insan hakları nerede?' sloganları atarak olaysız şekilde dağıldı.
http://www.habervakti.com/?page=news_details&id=19773

[Turkmeneli]

Çin Kamboçya'ya sığınan Uygurları suçladı

Çin yönetimi, Kamboçya'daki Birleşmiş Milletler Temsilciliğine sığınma için başvuran 22 Uygurun suç olayına karıştıklarını ileri sürdü.


Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ciang Yü, Pekin'deki olağan basın toplantısında konuyla ilgili soruyu yanıtlarken, Çin'den kaçan ve sığınma talebinde bulunan Uygurlarla ilgili araştırmaları sürdürdüklerini ifade ederek, "Birleşmiş Milletler'in mülteci programı suçlular için sığınak olmamalı" diye konuştu.

Söz konusu 22 Uygur 5 Temmuz'da Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de meydana gelen olaylarla ilgili yargılamadan kaçmak için bir süre önce gizli faaliyet gösteren bir misyoner oluşumu ve Çinli Hristiyanların yardımıyla Kamboçya'ya gitmişti.

Dünya Uygur Kongresi yetkilileri, Kamboçya'ya giden Uygurların 5 Temmuz'daki olaylarla ilgilerinin olup olmadığının kesinlik kazanmadığına dikkat çekiyor ve Pekin yönetimi ile Kamboçya arasındaki sıkı ilişkilerden dolayı bu kişilerin Çin'e iade edilmesinden endişe ediyor.

Bu ayın başlarında Kamboçya hükümeti sözcüsü Khieu Kanharith, bu kişilerin "siyasi mülteci" olarak tanınmaları durumunda iade etmeyebileceklerini, ancak suçlu oldukları kanıtlanır ve talep olursa sınır dışı edebileceklerini açıklamıştı.

Associated Press, Birleşmiş Milletler'in Phnom Penh'deki temsilciliğine başvuran 22 Uygurla henüz görüşme yapılmadığını bildirdi.
Urumçi'de 5 Temmuz'da meydana gelen olaylarda resmi makamlara göre 197 kişi ölmüştü. Olaylarla ilgili olarak görülen davalarda bugüne kadar 17 kişiye ölüm cezası verildi.

Hurriyet

[Turkmeneli]

DAVET:DOĞU TÜRKİSTAN AĞLIYOR

Asya’nın ortasında bozkırın bitip ovaların başladığı yerde. Aynı güneşin aydınlattığı aynı duyguların paylaşıldığı aynı törenin süre geldiği aynı dinin yücelttiği topraklar ağlıyor. Kardeşlerimiz ağlıyor hatta beklide özgürce ağlamayı özlüyor. Doğu Türkistan kan ağlıyor.


Peki, biz ne yapıyoruz ya da en azından ne biliyoruz ki bir şeyler yapabilelim?

Çin 5 Temmuzda Doğu Türkistan’ın Başkenti Urumçi’de Uygur Türklerinin protesto gösterisini fırsat sayarak bilinçli ve planlı bir katliyam yaptı. Yüzlerce Uygur vahşice katledildi. Kaç kişinin öldürüldüğü muhtemelen hiçbir zaman öğrenilemeyecek. Uygur ‘ların yaşadığı bölgeler dünyaya sımsıkı kapatıldı.

Doğu Türkistan Çin’in ham petrol rezervinin %25’ini kömür rezervinin %20’sini oluşturması bu bölgede kanın neden akıldığını anlamaya yetiyor. Durup düşündüğünüzde kapitalizm emperyalizm komünizm adı her ne olursa olsun dünyanın kanayan yerlerine isim farklı yapılış farklı ama acı aynı.

Bu topraklar hem Türk hem Müslüman topraklar onlar bizim kardeşlerimiz ve biz bu daveti okurken bile onlar özgürce gezemiyor dolaşamıyor hatta kendi dillerini konuşamıyor kendi topraklarında misafir muamelesi görüyorlar. Bunlar bizler için bir şeyler ifade etmeli çünkü her şeyden önce orda ölenler katledilenler insan. Biz bu yaşanları bilmezsek tepki gösteremeyiz peki biz bunlara tepki göstermeyeceksek insan olma onurumuz nerede kalır.

27 Aralık Pazar günü yapılacak olan ‘Doğu Türkistan’da Kadın Olmak’ adlı konferansımız da buluşalım bunları öğrenelim bu yaşananları bilelim tepkisiz olanlardan olmayalım insanlığımıza kardeşlerimize sahip çıkalım.

PROGRAMIN İÇERİĞİ:

—ÜLKÜCÜ YEMİNİ

—SAYGI DURUŞU VE İSTİKLAL MARŞI

—AÇILIŞ KONUŞMASI

—BELGESEL 1

—ŞİİR OKUMA

—BELGESEL 2

—TÜRKÜ DİNLETİSİ

—KONUŞMACI: DOĞU TÜRKİSTAN GENÇLİK VE KÜLTÜR DERNEĞİ ONURSAL BAŞKANI SAYIN ARSLAN ALPTEKİN

İSTANBUL ÜLKÜ OCAKLARI BAYANLAR MASASI İL BAŞKANLIĞI

Istanbulocak.com

[Turkmeneli]

Rabia ana’nin gurbet’deki Turan Türkleriyle konusmasi
14 Aralik 2009 - Amsterdam



Dünya Uygur Kongresi Baskani, Uygurlarin anasi; Rabia Kadir Hollanda'nin Amsterdam sehrine geldi. Hollanda Türk Demokratlar Birligi'nin düzenledigi yemege katilan Rabia Kadir, dünya Türkleriyle karsilasti. Yemege katilan çok sayida Tatar, Özbek, Türk, Türkmen, Azerbaycanli, Nogay,Kirim, Uygur ve Bati Trakya Türkleri temsilcileri vardi.Yemek'ten sonra Hollanda kanalinin Dogu Türkistan davasi ve Rabia Kadir hakkindaki sinevozyonunu izlendi.
Rabia Kadir yemek'ten sonra bir konusma yaparak, Çin'deki Dogu Türkistan Türklerine yönelik zülmü dile getirdi. Yurt disinda çesitli Turan illerden katilan Türklerle beraber olmanin sevinçini yasayan Rabia Kadir ve misafirler, Rabia Kadir'e sorular yönelttiler. Sorular: Siz bu gücü nereden aliyorsunuz, yüzünüz herzaman gülümsüyor, hangi Türk devletleri sizlere yardim ediyor, sorularina; "Ben bu gücü ilk önce Allah'tan aliyorum, sonra Uygur halkindan, sehitlerin al kanindan bütün dünyadaki Türklerden aliyorum. Türk devletlerinin cogu çesitli nedenlerden dolayi sorunlar yasiyorlar, onlarda birgün azadligina kavustugu zaman bizlerle olacaklar dedi.R.T Erdogan'a, bana Türkiye'ye gelmeme izin verdigi icin, ve asilce Dogu Türkistan halkinin yaninda oldugunu dile getirdigi için çok tesekkür ettigini söyledi.

Bu geceye gelmeden evvel etrafimdaki tanitiklarima Rabia ana için mektup yazmalarini istemistim. Çogu kisiler Dogu Türkistan davasinin kendilerini derinden üzdügünü ve onun için duygularini kagida dökmeklerinde zorluklandirdiklarini söyledi. Yaklasik alti mektup toplanmisti. Rabia Ana'naya bu mektuplari bu gece iletmem lazimdi. Uzun bir yolun bizi bekledigi için, bütün o gece erken hareket ettik.
Herkes soru yöneltirken, oradaki Veyis beyden izin alarak, söz hakki istedim mektublar hakkinda. "Tabiki buyrun" dedi.
Rabia hanim'a "Bu mektuplar size arkadaslar yazdi, umarim uçakta okursunuz. Allah davanizda muzaffer eylesin" dedim. Yanima gel diye isaret etti. Cikmam gerektigini söyledim, çünkü köye giden en son otobus için o an çikmaliydim. Rabia ana: "Ben her geldigimde bu kizim bana Dogu Turkistan bayragi ile beni karsiliyor. Dogu Turkistan bayragi burdaki Dogu Turkistanlilarin elinde yok, ama bu kizim beni boyle karsiladi, bu benim tanklar onunde kahraman kizim dedi. INSALLAH, INSALLAH dedim. Buda benim bayragim diyerek, Irak Türkleri'nin bayragini açtim. Sonra Allah'a emanet olun diyerek oradan vedalastim.
Güzel bir geceydi. Rabia Kadir ananin sorulara yöneltmis oldugu cevaplar beni çok mutlu etti. Hep umutlu konusmalar yapti, çünkü o 1949 evvelden beri Dogu Türkistan nasil özgürse, yakindada ayni azadligina kavusacagina inaniyordu ve herkesi bilgilendiriyordu. Allah kendisinden razi olsun, Rabbim verdikleri mucadeleden dolayi Dogu Türkistan'i ve tüm esir Turan illerini azad eylesin.

http://www.kerkukfeneri.com/?p=1253

[Turkmeneli]

En büyük desteği Türkiye'nin verdiğini ve Erdoğan'ın ilgisinden dolayı minnettar olduğunu söyleyen Kadir baskıların artarak sürdüğünü belirtti.

Uygur Türkleri'nin lideri Rabia Kadir, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde baskıların artarak devam ettiğini bildirdi.

Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir, Hollanda Avrupa Türk Demokratlar Birliği'nin Amsterdam'da düzenlediği "Kurban Bayramı Yemek Haftası" etkinliğine onur konuğu olarak katıldı.

60 yıldır baskı altında yaşayan halkına en büyük desteği Türkiye'nin verdiğini belirten Rabia Kadir, ilgisinden dolayı Başbakan Erdoğan'a minnetlerini dile getirdi.

Kadir, "Recep Tayyip Erdoğan ve tüm dünyadaki Türkler, hangi partiden, hangi görüşten olursa olsun (Ben Türküm) diyen herkes Doğu Türkistan'daki Uygur Türklerine sahip çıktı." diye konuştu.

Rabia Kadir, Uygur Türkleri'nin hiçbir zaman şiddete ve silaha başvurmayacağını, özgürlük mücadelesinin "demokratik yollardan" sürdürüleceğini açıkladı.

Sincan Uygur Özerk bölgesinde Uygur Türklerine yönelik baskıların artarak devam ettiğini dile getiren Kadir, "Doğu Türkistan'da soykırım sürüyor. Binlerce insan askeri cezaevlerine atılıp, katlediliyor. Bunların arasında 10-12 yaşlarında kız çocukları bile var. 5 aydır telefon bağlantısı yok, internet bağlantıları da engelleniyor." diye konuştu.

turkmenelim.com

[Turkmeneli]

Kamboçya hükümeti Temmuz ayında Çin'den kaçarak kendisine sığınan 20 Uygur'u sınırdışı etti. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Khieu Sopheak Uygurlar'ın Çin'e iade edildiğini açıkladı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü de Uygurların Kamboçya'ya kaçak yollarla girdiğini, bu nedenle sınırdışı edildiklerini bildirmişti. Hristiyan misyonerlerin yardımıyıla Kamboçya'ya ulaşan Uygur Türkleri BM Mülteciler Yüksek Komisyonu'na sığınma talebinde bulunmuştu.

Çin Başkan Yardımcısı Xi Jinping'ın dört günlük Kamboçya'ya ziyareti yarın başlıyor.

İnsan Hakları örgütleri geçen ay Kamboçya'ya ulaşan Uygurların Çin'de işkence görebileceği veya idam edilebileceği uyarısında bulunmuştu. Çin hükümeti adı geçen Uyguların Şincan'daki olaylar nedeniyle soruşturma altında olduğunu açıkladı.

Temmuz ayında Şincan'da Uygurlarla Han Çinlileri arasında çıkan çatışmalarda 200 kişi hayatını kaybetmişti. Olaylardan sonra Çin hükümeti 17 kişiyi idam etmişti.

[Turkmeneli]

Ver parayı, al Uygur’u



Kamboçya, sığınmacı 20 Uygur’u Çin’e iade etti. Çin de Kamboçya ile 860 milyon dolarlık ticari anlaşma yaptı. Pekin iki olay arasında bağlantı olmadığını savundu. BM ve ABD, Kamboçya’yı kınadı.


ÇİN ve Kamboçya arasında imzalanan toplam 850 milyon dolarlık 14 adet ticaret anlaşmasının zamanlaması tartışma konusu oldu. Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde geçen temmuzda yaşanan ve 197 kişinin öldüğü etnik çatışmalardan sonra artan devlet baskısı yüzünden geçen ay Kamboçya’ya sığınan 20 Uygur, anlaşmaların imzalanmasından iki gün sonra, uluslararası toplumun tüm çağrılarına rağmen Çin’e iade edildi.

Uygur mülteciler, sınırı kaçak olarak geçip Kamboçya’daki Birleşmiş Milletler ofisinde sığınma talep etmişler, BM de buna olumlu yanıt vermişti. Bir ay boyunca sürüncemede kalan olay, şok sınırdışı kararıyla sona erdi.

Kamboçya: Kötü muamele olmaz

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği “güçlü garantiler” vermesine rağmen Uygurları sınırdışı eden Kamboçya’yı eleştirirken, ABD kararı kınadı. Sürgündeki Uygur lider Rabiya Kadir de, Wall Street Journal’a yazdığı makalede, “Kamboçya hükümeti hiç şüphesiz milyonlarca dolar yardım aldığı Çin’in baskısına maruz kaldı” dedi. Kamboçya ise kararını savunarak, sığınmacıların mülteci hukukuna aykırı hareket ettiğini ve iade edilmeleri halinde kötü muameleye maruz kalacaklarına dair endişelerin yersiz olduğunu öne sürdü.

En büyük finansör

Çin, doğrudan yatırımlar açısından Kamboçya’nın bir numaralı finansörü. Pekin, bu yoksul ülkeye altyapı yatırımları başta olmak üzere son yıllarda yaklaşık 4.3 milyar dolar aktardı.

Çin: Önkoşul yoktu bu bizim iç işimiz

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Jiang Yu, sığınmacı Uygurlar’ın nereye gönderildiğini açıklamamakla birlikte şu ifadeleri kullandı: “Bu suçlamalar yersiz. Kamboçya’ya yaptığımız yardımın ön koşulu yoktu. Söz konusu Çin vatandaşları sınırı yasadışı biçimde geçerek hem Çin, hem de Kamboçya yasalarını ihlal etti. Bunlar bazı suçlardan aranıyor. Bence her ülkenin bu durumda kendi yasalarına göre kendi kararını verme hakkı vardır. Bu bizim iç işimiz.”

Hurriyet

[Turkmeneli]

Çin, 5 Doğu Türkistanlı İçin Daha İdam Cezası Verdi



Doğu Türkistan olarak tanınan Sincan Uygur özerk bölgesinde geçen Temmuz ayında çıkan olaylar sırasında işledikleri suçlardan dolayı 5 kişi daha idam cezasına çarptırıldı.

Sincan yönetimi, 5 kişinin daha suçlu bulunduğunu ve bölgenin merkezi Urumçi'de yapılan ayrı duruşmalarda cezaya çarptırıldığını duyurdu. Çin'de bu hafta 5 kişi daha idam cezasına çarptırılmış, ancak bu cezalar iki yıl ertelenmişti. Şimdiye kadar olaylarla ilgili suçlu bulunan 9 kişinin idam cezaları infaz edildi.

BBC Çince servisinin haberine göre, 5 Temmuz'da Urumçi'deki olaylarla ilgili olarak ölüm cezasına çarptırılanların sayısı 22'ye yükseldi. Olaylarda resmi verilere göre 197 kişi hayatını kaybetmiş, 1700'den fazla kişi yaralanmıştı.

EBM Haber Ajansı

[Turkmeneli]

BM’den Çin’e "Uygur Türkü’nü idamdan vazgeç"



BM, Çin'nden 'uyuşturucu trafiği' suçlamasıyla Doğu Türkistan’da gözaltına alınan İngiltere vatandaşı Uygur Türk’ü Akmal Şeyh’i idam etmekten vazgeçmesini istedi

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER(ANKA) -Kahraman Halisçelik Bildiriyor- BM İnsan Hakları Konseyi’nin Hukuk Dışı ve Yargısız İnfazlar konusundaki özel raportörü Philip Alston, Çin Halk Cumhuriyeti’nden ‘uyuşturucu trafiği’ suçlamasıyla Doğu Türkistan’da gözaltına alınan İngiltere vatandaşı Uygur Türk’ü Akmal Şeyh’i idam etmekten vazgeçmesini istedi. Alston, Şeyh’in akıl hastası olduğuna dair güçlü belirtiler bulunduğunu ve tutuklandığında bu etkenin dikkate alınmadığını kaydetti.

Doğu Türkistan’da 2007 yılında üzerinde dört kilo eroinle yakalanan Akmal Şeyh’in yüksek mahkeme kararına itirazının kabul edilmediğini hatırlatan Alston, “Hem Çin kanunları, hem de uluslararası hukuk, suç işleyen kişilerin akıl hastası olduğunun anlaşılması durumunda idam edilmemeleri gerektiğini açıkça ortaya koyuyor” ifadesini kullandı.

Çin’in akıl hastası bir insanı idam etmesinin bu ülke için geriye doğru atılmış kötü bir adım olacağını savunan BM İnsan Hakları Konseyi’nin Hukuk Dışı ve Yargısız İnfazlar konusundaki özel raportörü Philip Alston, Çin’in Akmal Şeyh’i idam etmekten vazgeçeceği umudunu taşıdığını sözlerine ekledi.

Geçtiğimiz Ekim ayında ‘CIA, Afganistan ve Pakistan’da insansız uçakları kullanarak yargısız infaz yapıyor’ açıklamasıyla dikkat çeken Alston, BM İnsan Hakları Konseyi’nde görev yapıyor.

Mynethaber
Kerkukfeneri.com'dan alintidir