Bozkurt NET

[kadir45]

Çok önemli;milli bayramlarımızdan birisini daha büyük bir coşku içerisinde kutluyoruz.
19 Mayıs tarihi milli mücadelenin fiilen başladığı önemli bir gündür.
Yerine çakılıp kalmış;bitik ,yorgun ve ümitsiz bir milletin ayaklanıp ,silkinerek ayağa kalktığı bir tarihtir.Henüz millet savaşı kabul etmemiş olmakla birlikte,bu yolda atılan ilk ciddi ve resmi adımın atıldığı gündür.Çünkü bu savaşı yapmaya kararlı Büyük Atatürk işbaşı yapmak üzere;Samsun da Anadoluya ayak basmıştır.
Bugün ülkenin içinde bulunduğu şartlar,en az o gün kadar kötüdür.
Henüz fillen işgal edilmemiş olmakla birlikte,ülke örtülü bir işgal altındadır.
Türk ordusunun ;nato paktı çerçevesinde neredeyse tamamı abd nin emrine verilmiştir.Abd den izin almadan kımıldayamamakta,ve yerine çakılmış bir vaziyette çevresinde olup bitenleri seyretmekle yetinmektedir.
Millet uyumakta,işgal edildiğinin bilincinde dahi değildir.
Yanlış seçim sistemi ile ;milleti değil;cemaatleri,holdingleri,dış devletleri ve onların iş guruplarını temsil eden ;atanmış bir meclis işbaşındadır!
Yine yanlış seçim sistemi ile;azınlığın çoğunluğa dayatması getirilmiştir.
Her getirilen dayatma;Cumhuriyetin etkisini ve izlerini her gün biraz daha silmektedir.
Düşünce özgürlüğü adı altında,kendisine küfredilen,aşağılanan,ayak takımı diye adlandırılan ;kişiliksiz,duyarsız,kokup bulaşmayan,susan bir millet yaratılmıştır.
Dili,dini,töreleri tahrip edilmiştir.Ülkeye bir kürt sözde kültürü ve töresi dayatılmaya kalkışılmaktadır.Kürtçülük ve dincilik had safhadadır.
Sistem perişan edilmiş;ne Türk tarihinin ne devlet geleneklerini en küçük bir izi kalmamıştır."Bir Türk cihana bedeldir"diye;dünyaya meydan okuyan ve büyük özgüven içerisinde buluna bir millet;küçültülmüş,kişiliksizleştirimiştir!
Besleme ve küçük yunanistan;Türkiye hakkında ileri geri konuşabilmekte,uçakları her gün uçuşlarımızı önlemektedir.
Uluslararası anlaşmalardan doğan haklarımız korunmamakta,savaşla aldıklarımız barış ve dialog adı altında verilmektedir.
İnsanlara huzur ve mutluluk getirmesi gereken din;dincilerin elinde;yalan dolan,iftira,sapıklık dolu bir uyuşturucu ve sömürü aracı edilmiştir.
Yazmakla bitmez.Bugünün şartları 19 Mayıs 1919 da çok daha ağırdır.
Çünkü millet işgal edildiğinin çok büyük oranda farkında dahi değildir.
Olup bitenlerin pek çoğundan haberi bile yoktur.
İşte ülkenin hali,işte gençlik.
Bu örtülü,ahlaksız kuşatmadan artık kurtulma zamanı gelmiştir.
Mhp dahil,hangi parti iktidara gelirse gelsin;bu günün seçim kanunlarıyla,bugünün siyaset anlayışıyla,bu günün ahlak,maneviyat ve moral değerleri,eğitim sistemi ve devlet yapılanması ile bu işin içinden sıyrılmak olanağı yoktur!
Türkiyede değişmesi gereken Cumhuriyet değil,yukarıda yazdığım şeylerdir.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen ümidimi bir an olsun kaybetmedim ve mücadeleden yılmıyorum.
Biliyorum ki;Atatürkleri,Atsızlar,Başbuğları çıkaran bu millet,yeni kurtarıcısını da çıkaracaktır.
Türk ün ;içindeki öz cevheri bir gün bu patlamayı yapacaktır.
Bu duygu ve düşünceler içerisinde bu büyük bayramı kutlar;
Büyük Atatürk ve silah arkadaşlarını ;bu uğurda kefensiz yatan şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet,minnet ve saygı ile anarım.
TANRI TÜRKÜ KORUSUN!

[EgE]

19 Mayis Atatürk´ü Anma Genclik ve Spor Bayramimiz Kutlu Olsun.

[-ULKUCU-GARDAS-]

19 MAYIS YENİDEN DİRİLİŞİMİZİN GÜNÜDÜR.
Teslim olmayacağız, uyumlu olmayacağız, uzlaşı aramayacağız.
Kanmayacağız, kandırmayacağız, korkmayacağız, sözde demokrat hiç olmayacağız.
Uyumayacağız, uyutmayacağız, uyutturmayacağız.
Aldanmayacağız, aldatmayacağız, aldattırmayacağız.
Satmayacağız, satılmayacağız, sattırmayacağız.
YOZLAŞMAYACAĞIZ, RUHSUZLAŞMAYACAĞIZ, RUHSUZLAŞTIRMAYACAĞIZ.
GAFLETE, DELALETE, DÜŞMEYECEĞİZ, İHANET ETMEYECEĞİZ.
ATAMIZA, ECDADIMIZA, BAŞBUĞ'UMUZA, DAVA'MIZA, DİN'İMİZE, İMAN'IMIZA İHANET ETMEYECEĞİZ.
AYAĞA KALKACAĞIZ.
AYAĞA KALDIRACAĞIZ.
YER - GÖK ŞAHİT OLSUN.
YENİDEN DİRİLECEĞİZ KUTLU OLSUN BAYRAMIMIZ
ALLAH(c.c.) emanet olunuz

ALLAH (c.c.) TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN (ÂMİN)

[tamerr]

Alıntı:

Başbakan Adenoviral mi? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Mayıs gibi önemli bir günde tüm programlarını iptal ettirecek "göz rahatsızlığı"nın nedeni Ankara’da merak konusu oldu. ANKA’nın Başbakan’a program iptal ettiren göz rahatsızlığının nedenlerini araştırdı. -Numune Hastanesi Göz Kliniği Şefi Prof. Dr. Hikmet Hasıripi, Başbakan Erdoğan’ın gözündeki rahatsızlıktan ötürü tüm programını iptal etmesinin nedeninin, bugünlerde sıkça rastlanan viral göz nezlesi adenoviral olabileceğini söyledi. -Genellikle çocuklardan geçen bu rahatsızlığın özellikle ilk birkaç gün bulaşıcı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hasıripi, “Çocuklarla yakın temasından olabilir. Bu hastalıkta kişinin birkaç gün çevresiyle en az temasta olması gerekir. Başbakanınki eğer bu rahatsızlıksa yarın ve sonraki gün de programlarını iptal edebilir" dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 19 Mayıs gibi önemli bir günde tüm programlarını iptal ettirecek "göz rahatsızlığı"nın nedeni Ankara’da merak konusu oldu. Daha önce "kan şekerinin düşmesi" ve "bel fıtığı teşhisi" ile Bakanlar Kurulu veya yurtdışı gezilerini gibi önemli programlarını iptal eden Başbakan Erdoğan’ın bu kez "göz rahatsızlığı" nedeniyle 19 Mayıs törenlerine katılmaması Ankara’da heyecan yarattı. Dün Eskişehir’deki yoğun programı sonrası Ankara’ya gelen Başbakan Erdoğan’ın programlarının iptaline ilişkin gerekçe Başbakanlık Basın Merkezi’den saat 23.20’de yapılan açıklamada, "göz rahatsızlığı" olarak gösterildi. ANKA’nın Başbakan’a program iptal ettiren göz rahatsızlığının nedenlerini araştırdı. Uzmanlar, Başbakan’ın gözündeki rahatsızlığın bugünlerde sıkça rastlanan viral göz nezlesi adenoviral olabileceğini söyledi. Numune Hastanesi Göz Kliniği Şefi Prof. Dr. Hikmet Hasıripi, ANKA’ya yaptığı açıklamada, “Başbakan’ın gözünde bugünlerde sıkça rastlanılan ve mevsime bağlı olarak görülen viral göz nezlesi adenoviral oluşmuş olabilir. Bu ise özellikle ilk birkaç gün bulaşıcıdırö dedi. Genellikle çocuklarda görüldüğünü, çocuklardan ailelerine ve yakın çevrelerine bulaştığını belirten Prof. Dr. Hasıripi, “Hastalık gözlerde kızarıklığa ve hafif yapışmaya neden olur. Ağır durumlarda ise 6 haftaya varan görme bozukluklarına da yol açabilir. Bu hastalıkta kişinin birkaç gün çevresiyle en az temasta olması gerekir. Başbakanınki eğer bu rahatsızlıksa yarın ve diğer gün de programlarını iptal edebilir" diye konuştu. Hastalığın havlu, mendil gibi eşyaların yanı sıra tokalaşmaktan da bulaşabileceğini ifade eden Prof. Dr. Hikmet Hasıripi, “Böyle bir hasta kliniğe geldiğinde dahi bulaşıcı olması açısından kullanılan eşyalara oldukça özen gösterilir. Suni göz yaşı kullanımının yanı sıra gözleri dinlendirmek oldukça önemlidir" dedi. "KIZARIK GÖZLE KİŞİLERİN KARŞISINA ÇIKMAK DOĞRU DEĞİL" Öte yandan, Başbakan’ın gözüne toz, toprak gibi yabancı cisimlerin de girerek rahatsız etmiş olabileceğini bildiren Prof. Dr. Hasıripi, böyle durumlarda ise hafif bir bandajla korunabileceğini ve dinlendirilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Hasıripi, “Gözlerde kızarıklık, üveit veya iltihaplı bir durum da söz konusu olabilir; ancak böyle durumlarda halka ilişkiler açısından da kişilerin karşısına çıkmak doğru olmaz" dedi. DOKTORLAR İSTİRAHAT ÖNERDİ Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın gözünde bulaşıcı iltihabi bir durum olduğu bildirildi. ANKA’nın Başbakanlık kaynaklarından edindiği bilgiye göre, gözündeki bir rahatsızlık nedeniyle bugün bütün programlarını iptal eden Başbakan Erdoğan’ın gözünde arpacık çıkmadığı, bulaşıcı iltihabi bir durumun olduğu belirtildi. Doktorları da Erdoğan’a birkaç gün istirahat önerdi. Başbakan Erdoğan’ın yarınki programlarını da iptal edebileceği belirtiliyor.

Biz yine yemedik, bunuda yemedik, tıpkı öbürlerini yemediğimiz gibi, basit üstgeçit, algeçit törenlerini fırsat bilip kaçırmayan başbakan, nasıl olurda 19 mayıs törenlerini kaçırır? tabiki çıkıp sağa sola çatamayacak ortam yok orda, ucuz mahalle ağzıyla konuşacak ortam yok orada, yemedik yemeyeceğiz !!! bu Millet sizin ne olduğunuzu artık anladı, inadına Türk'üm, İNADINA !!! NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE !!! (bu bir türlü söyleyemeyenler içindir)

Saygılarımla

[kadir45]

Mustafa Kemal Atatürk ün milli mücadeleyi başlatmak üzere Samsuna çıkışının 90.yıldonumunu coşku ile kutluyoruz.
Ataturk,dava arkadaşları ve kahraman Turk milletinin,saçma sapan hayallerle Anadoluya ayak basan küçük Yunanistan ve arkasındaki yayılmacı guçlere,silahla karşı koymak ve defetmek uzere milli direnişi baslattığı bu kutlu gün;yüce Türk milletine kutlu olsun!
Bu kutlu gün dolayısıyla ;Atatürk,dava arkadaşları,kahraman ordumuz,şehit ve gazilerimizi
minnet ve saygı ile anıyor;umudumuz olan Türk Gençliğinin,ecdadımıza layık olarak,nice canlar bahasına kurduğu bu devlet ve Cumhuriyeti;sonsuza kadar yaşatmasını diliyoruz.
Artık bir kez daha yeni bir devlet kurmak istemiyoruz.Kurulan bu devletin,büyüyüp gelişerek;TURANI gerçekleştirmesini diliyoruz.TURAN gerçekleşmedikçe,hiçbirimiz görevini yapmış sayılmayacaktır.Bu;ayni zamanda yüce dinimizin bize yüklediği büyük bir görev ve sorumluluktur.Bölük börçüklüğü kabul etmeyen İslam;bize birleşmemizi emrediyor.
Bunun en doğru yolu da,bu birleşmeyi gerçekleştirmeye;önce ırkımızdan başlamak,ardından Türk milletinin önderliğinde İslam dünyasını birleştirmektir.TURAN,işaretimiz olan 3 hilalin ilk aşamasıdır.Bilinmelidir ki;Turan gerçekleşmedikçe diğer hedefler hep bir boş hayaldir.İslam dünyasının birleşmesi;ancak Türk milletinin önderliğinde olacaktır.
Bizi büyük ve diğerlerinden üstün kılan; dil ,tarih ve kültürümüzü her turlu yabancı taarruzlardan korumak en başta gelen ödevimizdir.
19 Mayıs yüce Türk milletine kutlu olsun!
TANRI TÜRK Ü KORUSUN!

[Vuslatim]

19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'yla İlgili Basın Açıklaması



Şan ve şereflerle dolu tarihimizin önemli dönüm noktalarından 19 Mayıs 1919’un yıldönümü kutlu olsun.



Mustafa Kemal ve ülküdaşlarının aziz vatanımızın işgale uğradığı bir dönemde şanlı Türk tarihinden ve necip milletimizden aldıkları güçle Samsun’da bağımsızlık meşalesini yaktıkları o kutlu günün üzerinden 90 yıl geçmiştir. Ancak geçen 90 yılda; 19 Mayıs 1919 öneminden hiçbir şey kaybetmemiş bilâkis zor zamanlarda Türk’ün hürriyet aşkının ve sarsılmaz imanının nişanı olarak milletimize güç vermiştir.



Türk tarihi şanlı zaferler ve fetihlerle dolu bir kahramanlıklar tarihidir. Aziz milletimiz, tarih boyu büyük devletler kurmuş ve gittiği yerlerde iz bırakan medeniyetler oluşturmuşlardır. Ancak; Türk tarihinde bu zaferler, fetihler ve büyük medeniyetlerin yanında büyük buhranlar ve sıkıntı dönemleri de vardır. Türk milleti, tarih boyunca böyle buhran dönemlerinde defalarca varlık mücadelesi vermek zorunda kalmıştır.



Milli mücadelenin başladığı tarihler de yine böyle büyük sıkıntıların yaşandığı, Türklüğün canına kast eden emperyalizmin aziz vatan topraklarını işgal ettiği bir tarihtir. Ama aziz milletimiz tarihin her döneminde karşı karşıya kaldığı zor ve sıkıntılı şartları aşmış, kara bulutları dağıtmıştır.



19 Mayıs 1919 da Türk milletinin adeta yeniden doğduğu kutlu bir gündür ve aziz milletimizin gönlünde çok önemli bir yere sahiptir.



Mazlum ve davasında haklı bir milletin zulme ve eziyete karşı başkaldırısı olan 19 Mayıs, necip milletimizin gurur kaynağı olduğu kadar, dünyadaki tüm ezilmiş ve işgale uğramış milletlerin örnek aldığı asil bir direniş ve bağımsızlık hareketidir.



İşgale ve istilaya karşı 90 yıl önce dünyayı hayrete düşürecek bir imanla direnen ve dönemin büyük devletlerinin vatanımızın üzerindeki hain hesaplarını boşa çıkaran aziz milletimizin birliği ve bedeli şehit kanlarıyla ödenmiş vatanımızın bütünlüğü üzerindeki oyunlar maalesef bugün de sürmektedir.



Türk vatanı üzerinde hesapları olanlar ve onların yerli işbirlikçileri bilmelidirler ki; dün milli mücadeleyi veren kahraman neslin bugünkü ülkücü torunları gerektiğinde vatan müdafaası vermekten çekinmeyecektir. Ülkücü gençlik, Türk tarihinin kendisine yüklediği ağır misyonun farkındadır ve bu misyonun gereğini yerine getirme kararlılığı, azmi, cesareti ve kudreti kendisinde mevcuttur.



19 Mayıs, ayrıca Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaktadır. Bugünle yarın arasındaki köprü olan gençlik aydınlık yarınların teminatıdır. Türkiye Cumhuriyeti’ni, Türk demokrasisini ileriye taşıyacak ve aziz milletimizi yeniden hâkim millet kılacak olan bugünün gençleridir.



Ancak; Mustafa Kemal’in “bütün ümidim gençliktedir” diyerek ülkenin yarınlarını emanet ettiği gençler bugün büyük sorunlarla yüz yüzedir. Türk gençliği şahsi sorunlarıyla boğuşmaktan ülke sorunlarıyla yeterince ilgilenememekte ve ideallerinin peşinden koşamamaktadır.



2009 yılına ilişkin TÜİK verilerine göre genç nüfustaki işsizlik oranı %28,6’ya yükselmiştir. Bu oran kentlerde yaşayan gençlerde %30,1’e ulaşmaktadır ve bu veriler durumun vahametini açık bir şekilde göstermektedir.



Çalışan gençliğin de en az işsiz gençler kadar önemli problemleri vardır. İdeallerindeki meslekte çalışamayan gençler mutsuz olmaktadırlar. Ayrıca ağır şartlar altında çalıştırılmakta ve sosyal haklarından mahrum bırakılmaktadırlar. İş güvencesinden de yoksun olmaları yarınlarını belirsizleştirmekte, bu durum kendilerinin verimini olumsuz etkilemektedir.



Üniversiteli gençler için de durum iç açıcı değildir. Üniversite kapılarında süründürülen gençlik, uzun ve yorucu eğitim sürecini tamamladıktan sonra da işsizlik kâbusunu yaşamaktadır. Eğitimini tamamlayan gençlerin kendilerine uygun alanlarda istihdam edilememesi ve diplomalı işsiz sayısının endişe verici boyutlara ulaşması toplumumuzun geldiği nokta ve ülkemizin geleceği açısından endişe vericidir.



İçinde bulunulan buhran hali ve belirsizlik maalesef gençliğimizi kötü alışkanlıkların pençesine düşürmekte, bu durum gençliğimizi olduğu kadar toplum ve aile yapımızı da yıpratmakta, milletimizi içten kemirmektedir.



Genç nüfusu oldukça kalabalık olan ülkemiz, gençliğin enerjisini ülkemizin aydınlık geleceğinin inşası için kullanmak istiyorsa, gençliğin sosyo-kültürel olarak gelişimini sağlayacağı ortamı yaratması gerekmektedir. Aksi taktirde kişisel gelişimini tamamlayamamış, eğitim düzeyi yetersiz, gelecekten ümitsiz bir gençlik, ülkemizin gelişimine değil felaketine yol açabilecek bir etkendir. Bu nedenle gençliğin önündeki engeller acilen kaldırılmalı, sıkıntıları bir an önce giderilmelidir.



Bu duygu ve düşüncelerle, 19 Mayıs 1919’un; 90. yıldönümünde aziz milletimizin ve Türk gençliğinin Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten duygularımızla kutluyor; başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve dava arkadaşlarını, tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi şükran, minnet ve rahmetle anıyoruz.



Ülkü Ocaklari Genel Merkezi

[tamerr]

19 mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramınız Kutlu olsun...

[kadir45]

liderimizi sayın Devlet Bahçelinini 19 Mayıs ile ilgili açıklamaları.

Alıntı:

Bahçeli'den çok sert 19 Mayıs mesajı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,"19 Mayıs 1919'da tıpkı bugünkü gibi, o zaman da işbaşında aciz, pısırık, sinmiş, haysiyetsiz, tavizkar, korkak ve yalnızca kendi menfaatlerinden başka bir hedefi olmayan hükümet etme zihniyetinin varlığına rağmen, Türk milleti kendi geleceğini belirlemek amacıyla bizatihi inisiyatif almıştır." Bahçeli, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, 92 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanlama itibariyle muazzam bir hamlesi olan Samsun’a çıkışının, Türk milletinin bağımsızlığına musallat olan emperyalist mihraklara asla teslim olunmayacağının tam bir irade beyanı olduğunu belirtti. Atatürk’ün, dönemin karanlık ortamında yenilmiş, yorulmuş, hırpalanmış ve dağıtılmış ordusuna rağmen, aziz milletin, inancından ve istiklaline duyduğu tavizsiz bağlılıktan güç alarak yedi düvele Samsun’da atılan ilk adımla meydan okuduğunu anlatan Bahçeli, tehditlerle sindirilmeye çalışılan, şantajlarla durdurulmaya uğraşılan ve kurşunla yolundan döndürülmek istenen milli mücadele ruhunun, Türk tarihinden aldığı ilhamla işgale, esarete, eziyete, zulme haddini bildirmek için Anadolu’nun mukaddes bağrında boy verdiğini ve kök saldığını ifade etti. Samsun’dan vatanın her köşesine verilen sesin, Havza’da gürlediğini, Amasya’dan yayıldığını, Erzurum’da karara vardığını, Sivas’ta bağımsızlığın ne pahasına olursa olsun gerçekleşeceğini ortaya koyduğunu belirten Bahçeli, asırlarca Türk milletini Anadolu’dan kovmanın hesabını yapanların ellerine geçen fırsatı ganimete çevirmenin telaşıyla ilerledikçe, aziz milletin milli heyecan ve azimle aşılmaz sur, yıkılmaz kale ve bükülmez bilek olduğunu bildirdi. Uzun savaş yılları boyunca yoksul ve yorgun düşen Türk milletinin, vatanını sömürge, aziz varlığını köle yapmak için ittifak kuran bedbahtları geldikleri gibi göndermek için imkansızlıkları aştığını, zorlukları geçtiğini ve engelleri yıkarak tüm haşmetiyle ayağa kalktığını ifade eden Bahçeli, şöyle devam etti: "19 Mayıs, teslimiyet belgelerini yırtıp atan cesaretin timsali, manda ve himaye çağrılarını bastıran kahramanlığın çığlığı, yabancı emellerin asla amacına ulaşamayacağını haykıran milli seslenişin otağıdır. 19 Mayıs, vatan topraklarını alçakça paylaşmaya cüret edenlere ve onlara el uzatanlara verilen kesin bir cevap ve özgürlüğün kanla olsa dahi elde edileceğinin muhteşem ifadesidir. Mondros Limanı’ndan harekete geçen işgalci hevesler, çok şükür ki Samsun’dan atılan tarihi adımla yerin dibine batırılmış ve nihai olarak Ege’de denize süpürülmüştür. Tıpkı bugünkü gibi, o zaman da işbaşında aciz, pısırık, sinmiş, haysiyetsiz, tavizkar, korkak ve yalnızca kendi menfaatlerinden başka bir hedefi olmayan hükümet etme zihniyetinin varlığına rağmen, Türk milleti kendi geleceğini belirlemek amacıyla bizatihi inisiyatif almıştır. Samsun’a çıkan milli mücadele kahramanları vatanın selameti için her türlü riski üstlenmişler ve her bedeli seve seve ödemeye hazır olduklarını duyurmuşlardır. İftiralar yollarından vazgeçirememiş, baskılar yıldıramamış ve tuzaklar durduramamıştır." "TÜRKİYE SEVDALILARINA YÖNELİK MÜTECAVİZ SALDIRILAR..." Cenab-ı Allah’ın himayesi ve aziz milletin fedakarlıklarıyla Samsun’da başlayan tarihi yolculuğun başkent Ankara’da cumhuriyetle birlikte sonuca ulaştığını belirten Bahçeli, şunları kaydetti: "Ne var ki Türk milletinin kolayca teslim olacağını zannedecek kadar şuurlarını kaybedenler, şimdi daha etkili ve büyük bir oyunu devreye sokmuşlardır. Nitekim geçen yıllarda Türk milletinin maruz kaldığı tehdit ve tehlikelerde bugüne kadar bir azalma olmamış, Türk vatanının birliği ve dirliği için söz veren, yemin eden Türkiye sevdalılarına yönelik mütecaviz saldırılarda gözle görülür bir artış yaşanmıştır. Milli ve manevi değerlerimizi tahrip ve imha etmek için, bu defa da yerli taşeron kullanmaya girişenler, içerideki maşalarıyla dün alamadıkları sonuçları bugün almaya çalışmaktadırlar. Samsun’a çıkışın 92. yıldönümünde, Türk milletinin varlığına kendini adayan ve kutlu ecdadımızın kutsal emanetini canı pahasına sahiplenen vatanseverler, şeref ve utanma duygusundan yoksun çapulcular ve onlara destek veren iktidar zihniyeti tarafından etkisizleştirilmek ve itibarsızlaştırılmak istenmektedirler. Bilinmelidir ki hiçbir kötü ve aşağılık oyun başarıya ulaşamayacak, tehditler mesafe alamayacak, tertipler belini doğrultamayacak ve Samsun’a çıkışın intikamı asla alınamayacaktır. Topla, tüfekle ve tek taraflı çalışan anlaşma masalarıyla hedeflerini gerçekleştiremeyenler, Samsun’dan yakılan özgürlük meşalesini söndüremeyecekler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının mirasına zarar veremeyeceklerdir. Elbette 19 Mayıs’ın, ’Gençlik ve Spor Bayramı’ olarak kutlandığı dikkate alındığında, Türk gençliğine çok büyük görev ve sorumluluklar düşeceği de şüphesizdir. Geleceğimizin teminatı sevgili gençlerimizin, Türkiye’nin bugünkü manzarasını ibretle ve endişeyle takip ettikleri açık ve nettir. Türk gençliğinin, dünün muhterem hatıralarına mutlaka sahip çıkacağına, art niyetlilere ve çanak tutanlara fırsat vermeyeceklerine yürekten inanıyorum. Temennim, her bir gencimizin huzurlu, mutlu ve gelecek kaygısı taşımadan yaşayacağı günlere yakın bir zamanda ulaşmalarıdır. Bu vesileyle büyük Türk milletinin ve değerli gençlerimizin 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum. 92 yıl önce başlattıkları bağımsızlık mücadelesi neticesinde, bizlere vatan kazandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; milli mücadele kahramanlarına ve aziz şehitlerimize Yüce Allah’tan rahmet diliyor, muhterem anılarını hürmet ve hayranlıkta yad ediyorum."