Bozkurt NET

[Gokcebala]

Çin, 196 Uygur Türkü'nü kurşuna dizdi



Doğu Türkistan'da ikinci büyük Çin katliamı. Bin 500 kişi gözaltına alındı. Olayların sorumlusu olduğu öne sürülün 196 Uygur kurşuna dizildi.

GÜNLER süren olaylar sonrasında Çin yönetimi Urumçi'ye asker takviye etti. Çin yönetimi olayları kanlı şekilde bastırdı, Urumçi'de ev ev baskınlar yapıldı, Uygur Türkleri gözaltına alındı.Çin hükümeti oluyların sorumlularının idam edileceğini açıkladı. Ve o kararını önceki gün uyguladı.Tam 196 Uygur Türk'ü kurşuna dizildi. Uygur Türkleri'nin nerede idam edildiği bilinmiyor. Cenazelerinin ailelerine verilip verilmediği de belli değil. Bilinmeyen sadece o değil. 600'den fazla kişiden de haber alınamıyor. Olayların çıktığı ilk günde de 187 Uygur türkü katledilmişti.

Çin Uygur katliamını sürdürüyor. Geçen ay bir fabrikada Çinliler'le Uygur Türkleri arasında çıkan kavganın ateşlediği olaylar sokağa taştı. Uygur Türkleri kavgada ölenlerle ilgi soruşturma açılmasını talep etti. Ama Çin hükümeti olayı örtbas etmek isteyince, Urumçi karıştı.

Günler süren olaylar sonrasında Çin yönetimi Urumçi'ye asker takviye etti. Çin yönetimi olayları kanlı şekilde bastırdı, Urumçi'de ev ev baskınlar yapıldı, Uygur Türkleri gözaltına alındı.

Çin hükümeti oluyların sorumlularının idam edileceğini açıkladı. Ve o kararını önceki gün uyguladı. Tam 196 Uygur Türk'ü kurşuna dizildi.Olayların çıktığı ilk günde 187 Uygur türkü katledilmişti.

Uygur Türkleri'nin nerede idam edildiği bilinmiyor. Cenazelerinin ailelerine verilip verilmediği de belli değil. Bilinmeyen sadece o değil. 600'den fazla kişiden de haber alınamıyor.

ÇİN'DEN GÜLÜNÇ AÇIKLAMA

Çin'in özerk Uygur bölgesi Sincan'da resmi rakamlara göre 187 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar hakkında Çin yetkililerinden yeni açıklama var. Sincan özerk yönetiminin lideri, Çin polisinin geçen ay 12 Uygur'u vurarak öldürdüğünü açıkladı.

Özerk yönetim lideri Nur Baykeli, polisin 12 Uygur'u başlarından vurarak öldürdüğünü açıkladı.

Söz konusu Uygurlar'ın, Çinli sivillere saldırdığı ve dükkanları yağmaladığı iddia edildi.

Özerk yönetim, olaylar sırasında Urumçi'de bir camide çekildiğini öne sürdüğü görüntüleri de yayınladı.

Güvenlik kamerası kayıtlarında bıçaklı üç kişinin cemaati sokaklarda protestoya zorladığının görüldüğü ileri sürüldü.

5 Temmuz'da Sincan'ın başkenti Urumçi'de yaşanan olaylarda, Uygurlar, Çinli siviller ve polisle karşı karşıya gelmişti.
ALİNTİ ORTADOGU GAZETESİ

[tatvanbozkurt]

Durdurun Şu Katliamı!!!

[Turkmeneli]

Augsburg Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı - Dogu Turkistan paneli

Augsburg Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı, Dünya Uygur Kongresi genel sekreteri ve Avrupa Uygur birliği başkanı Dolkun İsa beyin konuşmacı olarak katıldığı "Doğu Türkistan" konulu Konferans düzenledi.



Youtube görüntüleri için http://www.youtube.com/watch?v=3JiqrMgMA88



Konferans için tutulan salonun bu tür organize için izni olmadığı Polis tarafından salon sahibine hatırlatılması üzerine, Konferans Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı bahçesinde yapılmıştır. Konferansa konuşmacı olarak Dünya Uygur Kongresi genel sekreteri ve Avrupa Uygur birliği başkanı Dolkun İsa bey konuşmacı olarak katılırken, dinleyici olarak Augsburg Nakşibendi Gül dernegi başkanı Kenan Çetinkaya, Nizamı Alem Ocağı başkanı Turan Gülmez, Kırım Tatarları Münih temsilcisi İsmail Pekmez, Türk federasyon bayern eski bölge başkanı Murat Yalçın , Augsburg Türk veliler derneği 2. başkanı Fahrettin Tuncay ve çeşitli cemiyetlere mensup insanlarımız katıldı.



Augsburg Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı başkanı Yıldıray Sarı yapmış olduğu açılış konuşmasında“ 1949 yılından beri çin zulmü altında inleyen Doğu Türkstanda yaşanan vahşet ve katliamlara dünyanın sessiz kalmasını protesto ediyoruz. Türk milletinin ana vatanı Türkiye ise ata vatanı bu gün çin zulmü altında inleyen Doğu türkistandır.



Tv´lerde ve insanımızın ağzına sakız olan sincan özerk bölgesini kabul etmiyoruz. O bölgenin ismi çin´ce yeniyurt anlamına gelen sincan değil, Türk milletinin Atayurdu Doğu Türkistandır.



Bir hafta önce kesin sayı bilinmemekle beraber 800 den fazla soydaşımızı dünyanın gözü önünde katleden yüzlercesini tutuklayan ve akibetleri bile belli olmayan insanlarımızın çığlıklarına karşı, Nerede Birleşmiş Milletler? Nerede AB Ülkeleri? Nerede İnsan Hakkı Savunucuları? Nerede Feministler? Nerde hakların kardeşliği palyaçoları ? Nerede Müslüman Ülkelerinin Devlet ve Hükümet Başkanları? Nerede İslam Konferansı Örgütü?



Doğu Türkistanda soydaşlarımıza devlet terörü uygulayan Çin Halk ***huriyeti’ne karşı başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslar arası kurum ve kuruluşları göreve çağırıyoruz.

Bu insanlık ayıbının bir an önce sona erdirilmesi için gerekli girişimlerin acilen başlatılmasını istiyoruz



Bütün dünyanın gözleri önünde insanlıktan nasibini almamış çin devletinin soydaşlarımıza uyguladığı terör yüzünden hayatını kaybeden soydaşlarımıza Cenabı Allah’tan rahmet diliyor burdan birkez daha uyarıyoruz ey çin tarih tekerrürden ibarettir, sana bu gidişle bir duvar daha ördürmek kırk kişiyle senin sarayını basan Kürşadın torunları olan bizlere farz oldu haberin olsun...



Artık Doğu Türkistanda özgürlük ateşi takılmıştır iki kere bağımsızlığını kazanan Doğu Türkistan; “Bir defa kalkan bayrak bir daha yere inmez” diyen Mehmed Emin Resulzadeyi haksız çıkarmayacak ve 7 bağımsız Türk devleti bayrağı arasında sekizincisi olarak inşallah en kısa zamanda gök bayrakta yerini alacaktır. Rabbim Türk islam coğrafyasının yar ve yardımcısı olsun, Al bayraktan gökbayrağa selam olsun. Doğu Türkistana Hürriyettttt.“ Diyerek bitirdiği konuşmasının ardından Augsburg Gül derneği Hocası Muhammed Sofi tarafından tüm şehidlerimiz için Muhammed Sofi Hocamız tarafından Yasini Şerif okundu topluca dua edildi.





Okunan Yasini şerif ve yapılan duaların ardından Dünya Uygur kongresi genel sekreteri Dolkun İsa yapmış olduğu konuşmada” Öncelikle bu gün bu gün bu güzel organizeyi gerçekleştiren ve Doğu Türkistandaki yaşanan zulme karşı bizleri yalnız bırakmayan Augsburg Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı ve buradaki tüm dernek yöneticileri ve katılanlara teşekkür ediyorum. Dünyanın kulaklarını tıkadığı kınamaktan bile kaçındığı 1949 yılından beri devam eden zulum ve soykırımları burada bir kaç saat içinde anlatmamız elbette mümkün değil. Çin in işgal ettiği ve sincan yani yeni vatan anlamına gelen ismi verdiği Doğu Türkistan tarihte iki defa bağımsızlığını kazanmış ilim ve medeniyet beşiği bir Türk islam coğrafyasıdır. Çinin bu bölgede ısrarcı olmasındaki en önemli etken çok zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklarıdır. Doğu Türkistan topraklarından zengilik fışkırmasına rağmen milletimiz tam tersi bir sefalet ve yoklukla boğuşmaktadır. Çünki Çin bizden çaldıkları ile kendi milletini yaşatmak için uğraşırken Uygur Türklerinide yok etmek haritadan silmek için yıllardır mücadele vermektedir.



Doğu Türkistanda devlet terörü uygulayan Çin vahşetine örnekler o kadar çokki bunlar;

Çin Doğu Türkistanda nükleer denemelerini yaparak milletimizin radyosyondan etkilenip çoğunun kanser olmasına çocuklarımızın sakat doğmasına yol açmış ve bu denemelerşne aralıklarla devam etmektedir.

Kızlarımızı zorla çalıştırmak için Çin´in iç bölgelerine götürmekte zorla ucuz iş gücü larak fabrikalarında çalıştırmakta karşı çıkanları fuhuş bataklığına düşürmektedir.

Doğum Kontrolü Doğu Türkistanda tüm vahşilği ile devam etmekte ikinci çocuğuna hamile kalan Uygur kadınları ister 7 ister 9 aylık olsun bebekleri zorla karınlarından alınarak öldürülmektedir.

Okullarda Uygur Türkçesi yasaklanmış zorla çin dili öğretilmeye Uygur çocukları asimile edilerek, kendi kültürlerini unutturmak için tüm imkanlar seferber edilmiştir.

Doğu Türkistana hergün binlerce çinli yerleştirilerek Uygur Türkleri azınlık durumuna sokulmak istenmektedir.



En son meydana gelen olaylarda ise çoluk çocuk 800 ün üzerinde belkide çok daha fazla Uygur Türkü tüm dünyanın gözleri önünde vahşice katledilmiş Birleşmiş milletler, AB, ABD malesef Çin´i kınamaktan bile uzak durmuş adeta dahada cesaretlendirerek yeni katliamlarına göz yummuştur.

Bütün bunlar olurken 1,5 milyar nufuslu islam dünyasının tutumunun malesef diğerleriyle aynı olması bizleri derinden yaralamış olsada Türkiyedeki soydaşlarımızın Türkiyenin heryerindeki protesto gösterileri ve duaları direncimizi arttırmaktadır. Bundan dolayıda burdan bu organizeleri düzenleyerek bize destek olan tüm soydaşlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum.



Doğu Türkistandaki gök bayrak sevdalısı soydaşınız olarak, al bayrak sevdalısı siz değerli misafirlerimizden ricam Dünyanın en büyük hapishanesine çevrilen Doğu Türkistanda yaşayan ve hertürlü dini ve kültürel kimliği baskı altında tutulan, soykıırm ve zulümlere uğrayan, telefon hatları kesilmiş, internet bağlantısı kesilmiş dünya ile bağlantısı yol edilmiş olan ve sonlarının ne olacağı meçhul olan kardeşlerinizin yaşadıklarını eşinize dostunuza ve alman komşularınıza anlatın. Anlatınki Çinlinin sahtekarlıklarına ve yalanlarına kanmasın. Anlatalım ve yukarıdan olmuyorsa aşağıdan yukarıya bulunduğumuz ülkelerde kamuoyu desteğiyle siyasetçileri ve siyasi partileri etkileyelim onlarda daha fazla bu çığlıkları duymamazlıktan gelmesin.. “ diye devam ettiği uzun kanuşmasının sonunda sorulu cevaplı bölümün ardından konferans Doğu Türkistanda şehid edilen tüm soydaşlarımız için yapılan duanın ardından son buldu.



Alparslan Türkeş Ülkü Ocağında geç saatlere kadar süren muhabbetlerde Dünya Türklüğünün Turan coğrafyasının sorunları üzerine konuşuldu...



Misafirlerin Ocakta ağırlanması yenilen yemekler, içilen çaylar sonrası bu güzel organizeye ev sahipliği yapan Ocak başkanı Yıldıray Sarı´ya ve emeği geçen herkese teşekkür eden Dünya Uygur Kongresi genel sekreteri ve Avrupa Uygur birliği başkanı Dolkun isa ve soydaşlarımız bir birlerini Allaha emanet ederek ayrıldılar...



Almanya Augsburg Alparslan Türkeş Ülkü Ocağı

www.ulkuocagi-augsburg.de



Augsburg 26.07.2009


















DAha fazla bilgiler icin:
http://kutluturan.com/modules.php?name=News&&file=article&sid=86

Bu faliyette emegi gecen tum herkezden Allah razi olsun!
Iste birlik iste beraberlik!

[Turkmeneli]

Rabia Kadir'den şok iddia

www.kerkukfeneri.com


Sürgünde bulunan Uygur Türkleri Lideri Rabia Kadir, Japonya'nın başkenti Tokyo'da basın toplantısı yaptı.

Kadir, Uygurca konuştuğu basın toplantısında, "Bir gecede yaklaşık 10 bin insan ortadan kayboldu, bu insanlar nereye gitti, eğer öldüyseler şimdi neredeler?" dedi.

Dünya Uygur Kongesi Başkanı Kadir, Çin devletinin Uygur Türkleri'ni yok etmeye çalıştığını ve içinde bulundukları durumu bütün dünyaya göstermek istediğini belirtti.


TOKYO / İHA

[Turkmeneli]

Festivalin İnternet Sitesine Saldırıyor



Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir'e İlişkin Film Gösterimine Kızan Çinliler, Festivale Ait İnternet Sitesine Saldırmaya Başladı.

Dünya Uygur Kongresi Başkanı Rabia Kadir'e ilişkin film gösterimine kızan Çinliler, festivale ait internet sitesine saldırmaya başladı.

Uluslararası Melbourne Film Festivali'nin internet sitesine son günlerde ikinci kez saldırı düzenlendi. Son saldırı, Pekin yönetiminin, Avusturalyalı elçiyi çağırarak Kadir'in yapacağı ziyareti eleştirmesi ardından geldi.

Festival sözcüsü Asha Holmes, Çinlilere ait bir internet sitesinde, nasıl saldırı yapılacağına yönelik bir el kitabı bulduklarını söyledi. "Kesinlikle Çinliler işi" diyen Holmes, saldırıları Çin yönetiminin değil birkaç Çinli tarafından yönlendirildiğini ifade etti. Holmes, sahte hesaplar açılarak rezervasyonların yapıldığını ve boş olan koltukların dolu gibi gösterildiğini belirtti. Holmes bu saldırılara rağmen Rabia Kadir'in ziyaretinde bir sorun olmadığını da vurguladı.


Kadir'in hayatının işlendiği "The 10 Conditions of Love" (Aşkın 10 Hali) adlı filmin 8 Ağustos'ta galası yapılacak. Filmde, Kadir'in insan hakları savunucusu olan eşi Sıdık Ruzi ile ilişkisi ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi için verdiği mücadelenin 11 çocuğuna etkisi konu ediliyor.

Eski bir iş kadını olan Rabia Kadir, Çin tarafından ulusal güvenliği zedelediği gerekçesiyle 1999'da tutuklanmış ve yıllarca hapiste kaldıktan sonra dönemin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın girişimleri sonucu 17 Mart 2005'te kefaletle serbest bırakılmıştı. Kadir, tedavi için ABD'ye götürülmüştü.

Uygur Türkleri ve Han Çinlileri arasında 5 Temmuz'da başlayan şiddet olaylarında, Çin makamlarına göre 184 kişi hayatını kaybetti. Dünya Uygur Kongresi, olaylarda 800'den fazla Uygurlunun yaşamını yitirdiğini savunuyor. (CİHAN)

[Turkmeneli]

Çin: Bin Kişi Gözaltına Alındı (video)



Çin, 5 Temmuz olayları ile ilgili yeni bir açıklama yaparak olaylarda bin kişinin gözaltına alındığını ve halen soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.

Çin'in Şincan Uygur Özerk Bölgesi'nde, 5 Temmuz'daki şiddet olaylarına adı karışan bin kişinin gözaltına alındığı ve soruşturmanın sürdüğü bildirildi.

Çin Devlet Konseyi Basın Bürosu Başkan Yardımcısı Wang Guoning bir grup Türk basın temsilcisini kabulünde, 5 Temmuz olaylarının beklenenden daha karmaşık bir durum olduğunu söyledi.

Olay yerinde yakalananların, giysilerine, vurdu ya da öldürdü şeklinde karıştığı olayı belirten işaretler konulduğunu anlatan Wang, sanıkların giysilerini attıklarını, bunun da durumu daha fazla karmaşık hale getirdiğini kaydetti.

Çinli yetkili, gözaltına alınan yaklaşık bin kişi arasında Uygur Türklerinin çoğunlukta olduğunu bildirdi.

Zanlıların etnik ya da dinsel kökeni için değil, suç işlediği için gözaltına alındığını savunan Wang, ''5 Temmuz olayları ne dini ne de milli boyutu olan olaylardır. Toplumun gelişmesi esnasında yaşadığı sorunlardan kaynaklanmıştır'' diye konuştu.

Çinli yetkililer, olaylara karışanların arasında Urumçi dışından gelen işsizlerin de bulunduğunu kaydetti.

TRT.NET.TR

VIDEOYU IZLEMEK ICIN BURAYA TIKLAYINIZ
http://www.kerkukfeneri.com/video.asp?videoID=44

[Turkmeneli]

Fransa Uygur Derneği Başkanı:

Çin'de Bu Ay Başından Beri Yaşanan Gelişmeler Fransa'da Yaşayan Az Sayıda Uygur Türkü Tarafından Protesto Edilmeye Devam Ediyor.




Fransa ve Avrupa'yı Uygurların Yaşadığı Drama Sessiz Kalmakla Suçlayan Fransa Uygur Derneği Başkanı Yusuf Ekber, "Çin 60 Yıldan Beri Uygurlara Baskı Uyguluyor ve Tüm Dünya Buna Seyirci Kalıyor" Diye Konuştu.
Çin'de bu ay başından beri yaşanan gelişmeler Fransa'da yaşayan az sayıda Uygur Türkü tarafından protesto edilmeye devam ediyor. Fransa ve Avrupa'yı Uygurların yaşadığı drama sessiz kalmakla suçlayan Fransa Uygur Derneği Başkanı Yusuf Ekber, "Çin 60 yıldan beri Uygurlara baskı uyguluyor ve tüm dünya buna seyirci kalıyor" diye konuştu.
Fransa Uygur Derneği, Rabia Kadir'in başkanlığını yaptığı Dünya Uygur Kurultayı'nın üyelerinden biri. Eylem ve söylemlerinde Kurultay ile birlikte hareket ediyorlar. Fransa'da çoğunluğu üniversite öğrencilerinden oluşan 500'e yakın Uygur yaşıyor. Şu ana kadar Paris'te iki yürüyüş düzenleyen Uygurlar'a, Fransa Türk Federasyonu, Goussainville Türk Derneği, Tiberliler Derneği, Çinli Demokratlar, Tayvanlı Demokratlar gibi çeşitli sivil toplum örgütleri destek veriyor. Cihan'a konuşan Fransa Uygur Derneği Başkanı Yusuf Ekber doğum yeri olan Urumçi'deki olayları kaygıyla takip ettiklerini belirtti. Urumçi'deki akrabalarıyla dinlenme korkusu yüzünden yalnızca birkaç saniye görüşebildiklerini ifade eden Ekber, "Doğu Türkistan'da binlerce Uygur'un kayıp olduğunu" belirtti.


"TİBET'E VERİLEN DESTEK BİZE VERİLMİYOR"

Fransa Uygurlar Derneği Başkanı Yusuf Ekber, Çin'de asimilasyonu temel alan diktatörlük rejiminin hakim olduğunu belirtti. Uygurlulara Tibetliler kadar sahip çıkılmadığını dile getiren Ekber, "Fransa'da basın ve televizyonlar gösterilerimize yer veriyor. Ama Türkiye ve Japonya dışında ne ABD ne de Avrupa devletlerinin resmi bir tavır almaması üzüntü verici. Tibet'e verilen açık destek bize verilmiyor." ifadelerini kullandı. 2003 yılında Çin'den ayrılarak Fransa'ya siyasi sığınmacı olarak gelen Yusuf Ekber, "Doğu Türkistan'da söz hakkımız yok. Özgürlük ve bağımsızlık taleplerimizi demokratik yollarla arama imkânımız yok. Yıllardır hapishanede yatan arkadaşlarımız var. Çin yönetiminin beni de aramaya başlamasının ardından Fransa'ya gelmek zorunda kaldım. Burada Doğu Türkistan'da yaşananları Fransızlara anlatmak için elimden geleni yapıyorum." dedi.

Ekber, "5 Temmuz'da Urumçi'de polis ve asker çok sayıda Uygur'u katletti. Onlarca insanın ölümü ve yüzlercesinin hapse atılması tüm dünyaya Çin'in yaptığı zulmü gösterdi. Çin'den hiçbir ümidimiz yok. 21. yüzyılda artık demokrasi ve insan haklarını esas alan bir yaşam istiyoruz. Dünyanın farklı yerlerinde yaptığımız bildirilerle, gösterilerle davamızı anlattık. Şu an tüm dünya Uygurların neler yaşadığını biliyor. Daha fazla anlatacak bir şey yok, her şey ortada. Avrupa'nın bu konuda açık ve net bir cevap vermesini istiyoruz." derken cevap alana kadar protestolarına devam edeceklerini belirtti.

"VATANIMIZ ŞİNCAN DEĞİL DOĞU TÜRKİSTAN"

Türklerin Uygurların yaşadığı bölge için Şincan ismini kullanmasının kendilerini üzdüğünü belirten Yusuf Ekber, Uygurların vatanının gerçek adının Doğu Türkistan (Şarkî Türkistan) olduğunu vurguladı. 1949'dan sonra Çin'in kontrolü altına aldığı bölgeye "Yeni yer" manasına gelen Şincan ismini verdiğini ancak kendilerinin bu ismi kullanmak istemediklerini söyledi. Ekber, Doğu Türkistan Özerk Bölgesi Valisi Nur Bekri'yi ise "Kendisini ne Uygurların temsilcisi ne de Uygurların bir evladı olarak görüyoruz. Türklerin seçtiği bir yönetici değil Çinlilerin oyuncağıdır." sözleriyle eleştirdi. (CİHAN)

[Turkmeneli]

Çin zulmü kameralarda



Genellikle gizli çekilen veya şehir takip kameralarına yansıyan görüntülerde yayşanan vahşetin boyutları bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriliyor.

Onlarca Çinlinin tek başına yakaladıkları Uygur Türklerini öldüresiye dövdüğü görüntüler bir insanlık dramına şahitlik ediyor. Sopalarla öldüresiye doövüler Uygur Türklerinin çoğunlukla ölümüyle sonuçlanan olaylardan nasibini kimi zaman bayarlar da almıış.

VIDEOYU IZLEMEK ICIN BURAYA TIKLAYIN

Kaynak: Iha.com

[Turkmeneli]

Rabia Kadir Avustralya'da



Uygur Türklerinin Lideri Rabia Kadir kendisinin hayat hikayesini anlatan "Sevginin 10 Şartı" adlı sinema filminin ilk gösterimine katılmak amacıyla Avustralya'nın Melbourne kentine gitti.

Kadir, Çin'in Melbourne Konsolosluğu önünde gösteri düzenleyen yaklaşık 100 eylemciye Uygur Türkçesi'yle konuşma yaptı. Açık mavi renkteki Dünya Uygur Kongresi bayrağını sallayarak konuşan Kadir, Çin'in kendi suçlarını gizlemek amacıyla kendisini Urumçi'de meydana gelen şiddet olaylarına zemin hazırlamakla suçladığını belirtti. Kadir ayrıca, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşanan şiddet olaylarında Çin devletinin belirttiği rakamlardan çok daha fazla insanın hayatını kaybettiğini ifade etti.

IHA.com.tr

[Turkmeneli]

Uygur Eylemciler Çinlilerle Avustralya'da Karşı Karşıya Geldi



Avustralya'daki Temasları Kapsamında Melbourne Kentine Gelen Rabia Kadir Taraftarları ile Uygur Lideri Protesto Eden Çinliler Arasında Arbede Yaşandı.

Avustralya'daki temasları kapsamında Melbourne kentine gelen Rabia Kadir taraftarları ile Uygur lideri protesto eden Çinliler arasında arbede yaşandı.

Hayatını anlatan belgesel film gösterimi için Melbourne'a gelen Rabia Kadir, bağımsızlık yanlısı Uygurlar tarafından mavi bayraklarla karşılanırken, bir grup Çinli gösterici de Kadir'i terörizmle suçlayan pankartlar açtı. Bu arada Uygur bir kadın ile Çinli göstericiler arasında kısa süreli arbede yaşandı.


(CİHAN)

[Turkmeneli]

Çin'de Afgan Uçağı Bilmecesi

Afganistan'dan Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne İlk Seferini Yaparken, Çin Tarafından 'Bomba Tehdidi' Olduğu Gerekçesiyle Geri Gönderilen Boeing 767 Tipi Yolcu Uçağıyla İlgili Çelişkiler Sürüyor. Çin, Bomba Tehdidi Var Derken, NATO ve Afgan Yetkilileri Bunu Yalanlıyor.

Afganistan'dan Çin'in Sincan Uygur özerk Bölgesi'ne ilk seferini yaparken, Çin tarafından 'bomba tehdidi' olduğu gerekçesiyle geri gönderilen Boeing 767 tipi yolcu uçağıyla ilgili çelişkiler sürüyor. Çin, bomba tehdidi var derken, NATO ve Afgan yetkilileri bunu yalanlıyor.

Çin'in resmi Xinhua ajansı, Afgan Kam Air'e ait bir uçağın Urumçi'ye ilk seferini yaparken dün akşam bomba ihbarı üzerine Urumçi'ye iniş izni verilmediğini duyurdu. Xinhua, Afganistan'ın başkenti Kabil şehrinde ismini açıklamadığı bir havaalanı yetkilisine dayanarak verdiği haberde, Afgan uçağının Afganistan'ın Kandahar şehrine indirildiğini bildirdi. Haberde aynı yetkilinin uçağın mekanik bir arızadan dolayı beklenmedik bir iniş yaptığı ifadesi yer aldı. Ancak Cnn televizyonuna konuşan NATO'nun Uluslararası Güvenlik Kuvvetleri Sözcüsü Brian Naranjo, bir Afgan uçağının Kandahar'a ihtiyatlı bir iniş yaptığını ancak uçağın kaçırılmadığı ve uçakta bomba olmadığını söyledi.

KIRGIZİSTAN ÜZERİNDEYKEN GERİ ÇEVRİLDİ

Afgan Kam Air'in Genel Müdürü Zamaray Kamgar şirketin Urumçi'ye başlattığı tarifeli seferlerinin ilkini gerçekleştirmek üzere Kabil'den dün havalandığını ve kendisinin de içinde bulunduğu uçağın Kırgızistan semalarındayken dönüş bildirimi aldığını ifade etti. Çin medyasına göre Kamgar, Kabil'deki hava koşulları nedeniyle uçağın dün akşam saatlerinde ülkenin güneyindeki Kandahar şehrine indiğini, bu sabah da Kabil'e vardığını söyledi. Afgan Genel Müdür, uçakta 5'i Çinli toplam 170 yolcu bulunduğunu dile getirdi.

Kam Air Genel Müdür Yardımcısı Fedavi Muhammed ise uçağın 160 yolcu taşıyan uçakta bomba tehdidinin olmadığını, uçağın kalkıştan önce bir yabancı güvenlik şirketi ve Afgan yetkililer tarafından özel olarak kontrol edildiğini dile getirdi. Kırgız yetkililerin, uçağın pilotuna, Çin'in kendi hava sahasına girmeye müsaade etmediğini mesajı gönderdiğini aktaran Afgan genel müdür yardımcısı, bunun üzerine uçağın geri dönmek zorunda kaldığını açıkladı.

Kandahar Havaalanını kontrol eden NATO'nun Afganistan'daki kuvvetinden bir basın yetkilisi de müttefiklerin uçağın zorunlu iniş yaptığına ilişkin bir bilgi almadıklarını açıkladı.

Xinhua, ilk haberinde uçağın kaçırıldığını duyurmuş, sonrasında ise haberi, uçağın inişine bomba tehdidi nedeniyle müsaade edilmedi şeklinde düzeltmişti.

Uçakta bomba bulunduğu yönündeki ihbar üzerine Urumçi Uluslararası Havaalanı'nda sıkı güvenlik önlemleri alındı. Çin'in devlet televizyonun CCTV'nin Urumçi havaalanı görüntülerinde özel kuvvetlerle çok sayıda ambulans ve zırhlı aracın havaalanına sevk edilişi yer aldı. CCTV, Urumçi'deki havaalanının bugün normale döndüğünü duyurdu.

DAHA ÖNCE DE UYGURLARIN UÇAK KAÇIRMA GİRİŞİMİ OLDUĞU İDDİA EDİLMİŞTİ

Urumçi'de 5 Temmuz'da meydana gelen Uygur-Çinli çatışmasında resmi rakamlara göre 197 kişi ölmüş, bin 700'den fazla kişi de yaralanmıştı. Polisin, Uygur öğrencilerin Guangdong'daki bir fabrikada çıkan kavgada ölen yakınlarının hesabının sorulması için Urumçi'de yaptığı barışçı gösteriyi durdurması üzerine Uygurlar, camları kırıp, arabaları ateşe vermiş ve Han Çinlilerine saldırmıştı. Han Çinlileri de 2 gün sonra caddelere çıkarak öç alma yoluna gitmişti.

Çin yönetimi, daha önce Uygurların El Kaide grubuyla bağlantılı olduğunu bildirmişti. Çin, 2008 Pekin Olimpiyatları'na 5 ay kala Urumçi'den kalkan bir Çin uçağını Uygur bir kadının kaçırıp, havaya uçurma girişiminde bulunduğunu duyurmuştu. Çinli yetkililer bu girişimi radikal İslamcı grupların (Doğu Türkistan İslami Hareketi) yaptığı bir 'terör kampanyası' olarak nitelemişti.

İnsan hakları grupları, Çin'in Müslüman ve kendi dil ve kültürleri olan Uygur nüfuzu üzerindeki hâkimiyetini arttırmak için terör tehdidini abarttığını savunuyor.

(CİHAN)

[Turkmeneli]

Uygurlar yine gözaltına alındı



PEKİN - Resmi haber ajansı Şinhua, Sincan'ın başkenti Urumçi'de polisin, kent ve daha başka yerlerde halktan toplanan istihbarat ve soruşturmalardan elde edilen bilgilerle 319 kişiyi daha gözaltına aldığını duyurdu.

Çin resmi makamları daha önce yaptıkları açıklamada, 5 Temmuzda başlayan olaylarda 1600 kişinin gözaltına alındığını bildirmişti. Şinhua, Urumçi polisinin bu kişilerden kaç kişinin serbest bırakıldığı ya da neyle suçlandıkları hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.

Pekin hükümeti olaylarda 197 kişinin öldüğünü, 1700'den fazla kişinin de yaralandığını belirtmişti.

AA

[Turkmeneli]

Uygurlar yine gözaltına alındı



PEKİN - Resmi haber ajansı Şinhua, Sincan'ın başkenti Urumçi'de polisin, kent ve daha başka yerlerde halktan toplanan istihbarat ve soruşturmalardan elde edilen bilgilerle 319 kişiyi daha gözaltına aldığını duyurdu.

Çin resmi makamları daha önce yaptıkları açıklamada, 5 Temmuzda başlayan olaylarda 1600 kişinin gözaltına alındığını bildirmişti. Şinhua, Urumçi polisinin bu kişilerden kaç kişinin serbest bırakıldığı ya da neyle suçlandıkları hakkında herhangi bir açıklama yapmadı.

Pekin hükümeti olaylarda 197 kişinin öldüğünü, 1700'den fazla kişinin de yaralandığını belirtmişti.

AA

[Turkmeneli]

SON URUMÇİ KATLİAMI VE DOĞU TÜRKİSTAN SORUNU İÇİN ÖNERİLER SEMPOZYUMU



16 Ağustos 2009 Pazar
Zaman: 14:00 - 17:00
Yer: DOĞU TÜRKİSTAN VAKFI
Cadde/Sokak: DEDEEFENDI CAD. NO 09 ŞEHZADEBAŞİ FATİH
Şehir/Kasaba: Istanbul, TÜRKİYE

DOĞU TÜRKİSTAN KAHRAMANCA DİRENİYOR
SON URUMÇİ KATLİAMI VE DOĞU TÜRKİSTAN SORUNU İÇİN ÖNERİLER SEMPOZYUMU

Kaynak: http://www.facebook.com/rabiakadir

Kerkukfeneri.com