Bozkurt NET

[sancaktar]

BÖL, PARÇALA, YUT!

Onlar da gayet iyi biliyor ki Türkiye’yi tek parça halinde mideye indirirlerse hazmedemeyecekler. Çünkü Türk milleti birliktedir, dirliktedir; gerektiği yerde, gerektiği zaman tek vücut haline gelmesini bilir. O halde ne yapmak lazım? Durun hemen endişelenmeyin benim sömürgeci kardeşlerim! Bakın anlaşıldı ki siz bunları tek parça halinde cullop diye indiremiyorsunuz bir yerlerinize; neden parça parça bölüp yemeyi düşünmüyorsunuz!
Bilirsiniz bu açgözlü obezlerin mutfak şeflerinden biri olan Verheugen efendi arada sırada memleketimize pek bir ehemmiyetli(!) ziyaretlerde bulunur. Kendisi AB temsilcisidir, oranın buranın masa şefidir, bölge sorumlusudur; ya da Türkiye’nin AB papazı mı desek ya da muhterem batının maşası mı desek daha doğru olur!

MUTFAK ŞEFLERİ ZİYARETTE!

Gelmeden önce bir açıklama yapmıştı demişti ki: “Ankara’yı ve sonra da Diyarbakır’ı ziyaret edip reformların yapılıp yapılmadığını yerinde tespit edeceğim.” Tabii bu açıklamadan sonra benim kafamda şu sorular oluşmaz mı:
- Haydi Ankara’yı anladık, bir zamanlar milli mücadelenin kalesi olan Ankara’yı ele geçirmeye, yılan bellediğiniz Türk milletinin başını ezmeye çalışıyorsunuz da peki şu Diyarbakır ziyareti nereden icap etmekte?
- Neden bir Denizli, bir Erzincan, bir Giresun değil de Diyarbakır! Neden bir şeyleri kaşımaya uğraşıyorsunuz ki, siz hiç zahmet etmeyin Verheugen paşam buralarda sizin işlerinizi yapan hainler var zaten öyle değil mi!
- Verheugen kimdir, kimin nesidir, ta uzak diyarlardan gelip benim ülkemi hangi hakla denetleyecektir!Bu ne cürettir, bu ne küstahlıktır!
-
MARJİNALİZ ÖYLE Mİ!

Efendim duyamadım birileri milli bilinç mi dedi, ama olur mu canım şimdiki zamanda o da çağ dışılık oldu; hem bak sayın başbakan da Kıbrıs meselesinde- hay Allah yanlış yazdım, Kıbrıs sorunu(!) diyecektim, dil sürçmesi işte- “Denktaş’a destek verenler marjinal gruplardır” demişti ya, artık vatanseverlik falan da marjinal olmamış mıydı! Haydi diyelim ki ben böyle düşünüp yazdığım için marjinalim; ya tarihin altın sayfalarında yaşayanlar: Mustafa Kemaller, Fevzi Çakmaklar, Kazım Karabekirler, Ziya Gökalpler… Onlar da mı marjinaldi?Yahu marjinalliğin tanımı mı değişti yoksa dönem mi değişti anlayamadım gitti! Neredeyse -Ne mutlu Türküm- sözünü yasaklayacaklar; peki bu size bir zamanlar Türk’e köpek yakıştırması yapanları hatırlatmıyor mu? Bu durum geçmişteki anlayışın günümüze yansımasından başka bir şey değildir.

Paşa düşmanın İstanbul’u işgal ettiği gün ne demiş: “Geldikleri gibi giderler.” İyi de Paşam bunların bir de iç uzantıları var, bunlar hep içimizde bir yerlerdeler, gitmek falan da bilmezler; peki ne yapacağız be Atam!

GAZİLER HAPİSE ATILSIN!

Şimdi devir değişti: Artık etnik bölücüler yani batının kuklaları, demokrasi savunucusu, özgürlük savaşçısı oldu ya, bir zamanlar bunlara karşı cepheye koşan gariban Anadolu çocukları da suçlu olmaz mı! Şimdi tutmuş bu gaziler ellerinde Türk bayraklarıyla hainleri protesto ediyorlar; hiç olur mu arkadaşlar, onlar yuvalarından çıkarken eğlenmek serbest de siz buna tepki gösterince gerginlik yaratmış olmaz mısınız!

ATATÜRK RESİMLERİ YASAKLANSIN!

Şimdi biz AB’ye girecekmişiz ya, yeni kurallara göre okullara, devlet kurumlarına, meydanlara Atatürk ile ilgili resim asmak, büst dikmek de yasaklanacakmış! Yani bunların yapmak istediği o kadar açık seçik ortada ki: Türk milletini kölelikten kurtarıp çağdaş medeniyetler seviyesine çıkarmış ve tüm bu vatani hizmetleriyle Türk milletinin gönlünde sarsılmaz bir taht kurmuş ve daha sonra da kanıtladıklarıyla mazlum milletlere örnek olmuş bir askeri dehayı, ilerici üstün devlet adamını yani Mustafa Kemal Atatürk’ü çevreden, zihinlerden, kalplerden silip atmak!(Hay Allah bak yine çağ dışı oldum, yine marjinalleştim!)
“Yahu olacak iş mi bu?” demeyin niye şaştınız! Bir düşünün bakalım, Sömürgeci açgözlü batıya mazlum milletler adına ilk tokadı kim atmıştı? Batı denen güruh bunları unutmadı kolay kolay unutamaz da. Atatürk’ün fotoğraflarının varlığına dayanamıyorlar, “Atatürk diktatördü” diyen Avrupalı siyasetçiler bunu diyerek insanların kafasını karıştırıyor; bir yandan da Gazi’nin çelik gözlerine bakıp azıtıyorlar, rahat değiller, huzurları bozuluyor, Gazi bunların canını az mı yaktı! Anadolu’da bir laf vardır bakın meseleyi ne güzel de özetliyor: “Yarası olan gocunur.”

[KurTuraN]

Haklısın kandaş..