Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - CANAKKALE SEHIDLERINE
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
mus25
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: May 18, 2005
İletiler: 473
Şehir: türkiye

İletiTarih: Çar Haz 29, 2005 5:07 pm    ileti konusu: CANAKKALE SEHIDLERINE Alıntıyla Cevap Gönder

Suheda govdesi, bir baksana daglar taslar...
O, ruku olmasa, dunyada egilmez baslar,

Vurulmus temiz alnindan uzanmis yatiyor;
Bir hilal ugruna ya Rab, ne gunesler batiyor!

Ey, bu topraklar icin topraga dusmus, asker!
Gokten ecdad inerek opse o pak alni deger.

Ne buyuksun ki kanin kurtariyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanlari ancak, bu kadar sanli idi...

Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsin?
"gomelim gel seni tarihe!" desem, sigmazsin.

Herc u merc ettigin edvara ya yetmez o kitab...
seni ancak ebediyyetler eder istiab.

"Bu, tasindir" diyerek Kabe'yi diksem basina;
Ruhumun vahyini duysam da gecirsem tasina;

Sonra gok kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine ceksem butun ecramiyle;

Mor bulutlarla acik turbene catsam da tavan;
Yedi kandilli Sureyya'yi uzatsam oradan;

Sen bu avizenin altinda, burunmus kanina,
Uzanirken gece mehtabi getirsem yanina,

Turbedarin gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gunduzun fecr ile avizeni lebriz etsem;

Tullenen magribi, aksamlari sarsam yarana...
Yine bir sey yapabildim diyemem hatirana.

Sen ki, son ehl-i salibin kirarak savletini,
Sarkin en sevgili sultani Salahaddin'i,

Kilic Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki islami kusatmis, doguyorken husran,

O demir cemberi gogsunde kirip parcaladin;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrami adin;

Sen ki; a'sara gomulsen tasacaksin... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...

Ey sehid oglu sehid, isteme benden makber,
Sana agusunu acmis duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY


ne güzel söylemiş AKİF bizler vatanımız için binlerce canverdik çocukları öksüz kadınları eşsiz bıraktık.analarımız cepheye gönderirken başımıza kına yaktı koç kurban eyliyorum canım vatana diye.geçmiştede verdik gelecektede vereceğiz.canımızı vereceğiz ama bu topraklardan bir karış toprak vermyeceğiz.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Cum Tem 29, 2005 7:55 pm    ileti konusu: Bilirmisiniz orda bir Yahya Çavuş vardı..?? Alıntıyla Cevap Gönder

Yıl 23 Temmuz 1915
Çanakkale Şavaşı'ndaki en kanlı çatışmaların geçtiği bir kara çarpışması.Özel silahlarla donatılmış 3 İngiliz alayı çıkarma yapmıştır.Onların bu üstün 3 alayını dırdırmak için bizim askerlerinin yarısı aç,yarısı yaralı olan 1 alayımız bulunmaktadır.3 İngiliz alayı saldırıya geçmiştir.Kanlı çarpışmalar olmaktadır.Bu 3 alayın komutanları bir gece,sabaha kadar düşünüp bir strateji geliştirmişlerdir.Amaçları ise bir bölüklerini yem olarak atıp,o bölük Türk askerlerini oyalarken bunlar geriye çekilip alaymız sağından geçerek savaşın kaderini değiştirebilecek kadar stratejik öneme sahip olan Kocaçimentepe'ye çıkacaklardır.
Sabaha karşı 4,30 suları..
2 gündür 3 alaya da geçit vermeyen 56. alayımızın askerleri son derece yorgun ve açtırlar.56. alayımızın komutanı Albay Hüseyin Avni Bey askerlerine cesaret vermeye calışmaktadır.O sırada alayımızın bağlı olduğu 19.Tümen komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal Paşa gelir ve "ben size taarruzu emretmiyorum.Ölmeyi emrediyorum.Biz ölünceye dek geçecek zaman dahilinde yerimize başka komutanlar ve birlikler gelecektir"sözünü burada söyler.
Sabah İngilizler stratejilerini gerçekleştirirler.Alayımızın sağından doğruca Kocaçimentepe'ye ilerlemektedirler.Önlerinde hiçbir kuvvet yoktur.O tepeyi alıp savaşın kaderini değiştireceklerinden emindirler.Ama bilmedikleri birşey vardır:Geceden oraya giden 64 er ve bu erlerin komutanı birde Yahya Çavuş vardır.Bu Yahya Çavuş tam 3 İngiliz alayına karşı dillere destan bir savunma yaparak bir İngilizi bile geçirmemişlerdir.Düşünün:Binlerce İngiliz köpeği 65 Türk askerini geçemiyor.Yahya Çavuş kendisi kadar yiğit askerleriyle 3 alayı günlerce bulundukları yere çivilemişlerdir.Ve en sonunda 56.Alayımız yetişip 3 İngiliz alayını denize kadar sürmüşlerdir.Ama Yahya Çavuş dahil tüm takım şehit olmuştur.Ve sonradan öğreniliyor ki düşman bu takımızdan bahsedildiğinde "onlar bir tümen değilmiydi?" demişlerdir.

Hemen eklemek istiyorum 56.alayımızın Çanakkale Savaşları'nda en büyük rütbeli komutanından en küçük rütbeli emir subayına kadar tamamı şehit olmuştur ve bu alayımız tarihe"Şehitler Alayı"olarak geçmiştir.Dünya Savaşlar tarihinde komutanı,emir subayı,en son askerine kadar şehit olan alay büyüklüğünde bir askeri birlik yoktur..


Bir kahraman takım ve Yahya Çavuş'tular,
O gün 3 alayla yiğitçe vuruştular.
Düşman tümen sanmıştı bu şaheser erleri
Allah'ı arzu ettiler,akşama kavuştular.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Tem 30, 2005 7:56 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE
.

Şu Boğaz Harbi Nedir? Var mı ki dünyada eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,

-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,

Ne hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!

Nerde-gösterdiği vahşetle “bu: bir Avrupalı”

Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi

Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!

Eski Dünya, Yeni Dünya bütün akvam-ı beşer

Kaynıyor kum gibi, Mahşer mi, hakikat mahşer.

Yedi iklimi cihanın duruyor karşında,

Osrtralya’yla beraber bakıyorsun ; Kanada!

Çehreler başka, lisanlar, deriler rengarenk.

Sade bir hadise var ortada : Vahşetler denk.

Kimi Hindu, kimi Yamyam, kimi bilmem ne bela...

Hani tauna da zuldür bu rezil istila...

Ah o yirminci asır yok mu, o mahluk-i asil,

Ne kadar gözdesi mevcut ise hakkiyle sefil,

Kustu Mehmetçiğin aylarca durup karşısına;

Döktü karnındaki esrarı hayasızcasına,

Maske yırtılmasa hala bize affetti o yüz ...

Medeniyet denilen kahbe, hakikat yüzsüz.

Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbab,

Öyle müthiş ki: Eder her biri bir mülkü harab.

Öteden saikalar parçalıyor afakı;

Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı;

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;

Sönüyor göğsünün üstünde o aslan neferin.

Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,

Atılan her lağımın yaktığı: Yüzlerce adam.

Ölüm indirmede gökler, ölü püskürtme de yer

O ne müthiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer...

Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,

Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.

Saçıyor zırha bürünmüş de namerd eller,

Yıldırım yaylımı tufanlar, alevden seller.

Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,

Sürü halinde gezerken sayısız tayyare.

Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler...

Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!

Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;

Alınır kal’a mı göğsündeki kat kat iman?

Hangi kuvvet onu, başa, edecek kahrına ram?

Çünkü te’sis-i ilahi o metin istihkam.

Sarılır, indirilir mevki’-i müstahkemler,

Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;

Bir göğüslerse Huda’nın edebi serhaddi;

“O benim sun’-i bediim, onu çiğnetme” dedi.

Asım’ın nesli... diyordum ya... nesilmiş gerçek:

İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek.



Dayanamadım... Ben de Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale Şehitleri'ne adlı şiirinin önceki bölümünü gönderiyorum. Mus25 gardaşıma ilave olarak...
Biz böyle bir milletin torunlarıyız.
O şehitliklere her gidişimde gözyaşlarımı tutamıyorum...
Hem gururlanıyor hem de lanet okuyorum...
Zamanın en güçlü orduları savaşarak geçemediği Çanakkale'den serv ile ellerini kollarını sallayarak geçtiler...
Ve sonra yeni şehitler...
Ve günümüz...
Apo savaşarak bir karış toprak alamamışken, şimdi koca adada bizim verdiğimiz vergilerle tatil yapıyor, hatta kahrolası örgütünü yönetiyor...
Kanıma dokunuyor bunlar...
Şehitlerimizin hakkını nasıl ödeyeceğiz ???
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Tem 30, 2005 7:59 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

BİR YOLCUYA
( Bu şiir Gelibolu yamaçlarında yazıldı.).


Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın,
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın,
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda,
Gördüğüm bu tümsek, Anadolu’nda,
İstiklal uğrunda, namus yolunda,
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğuldu sele,
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, hasrolan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin,
Bir harbin sonunda, bütün milletin,
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.
NECMETTİN HALİL ONAN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Cmt Tem 30, 2005 8:10 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

[url]http://www.burasicanakkale.com/burasicanakkale/extra_pages/cnk_savaslari/savaslar.htm

Konu Çanakkale olunca dayanamıyorum...[/url]
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Cmt Tem 30, 2005 9:23 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Türk milleti bu toprakları da aziz kanlarıyla sulamıştır. İşte Kerkük'ten Nuri oğlu Veli adında bir Türkmen yiğidi kalkmış "Çanakkale Geçilmez" diyerek yollara düşmüş, 1915 senesinde geldiği bu kutsal beldede savaşırken can vermiştir. On binlerce kisidien yalnizca biridir.

Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Cmt Tem 30, 2005 4:20 pm    ileti konusu: İngiliz köpekleri,asil Türk milletini ve askerini tanıyor.. Alıntıyla Cevap Gönder

1915 yılı Çanakkale..

Savaş tüm şiddetiyle sürüyor.Her yerden el
kol parçaları çıkıyor.Ve bir İngiliz üsteğmeni savaştan sonra "İNGİLİZ OLMAKTAN UTANIYORUM" adlı bir kitap çıkarıyor.Kitabın bir bölümünde İngiliz şunları yazmış :"Bize komutanlarımız ve lordlarımız gördüğümüz her Türk'ü hangi yolla olursa olsun terreddüt etmeden öldürmemizi emretmişlerdi.Türkler barbardır zihniyrtini aklımıza sokmuş ve Türk lerin esir aldıkları askerleri pişirip yedikleri bile anlatılmıştı.Savaşın kanlı çatışmaları devam ederken birgün komutanım esir aldığımız 20 kadar Türk askeriyle birlikte bir tepeye çıkacağımızı söyledi.Yanıma birkaç askerimi alıp 20 Türk ve komutanımla birlikte tepeye çıktık.Bana ve askerlerime hemen tahta bir barak yapmamız için emir verdi.Barakayı yaptık ve esir aldığımız 20 Türk'ü içeri soktuk.Türk kanına susamış askerlerimiz komutanın emriyle barakayı ateşe verdi.20 Türk de yanarak öldü.Sonrada öğrendiğime göre bu tepeyi Türkler sürekli olarak dürbünle gözetliyorlarmış ve bu esirleri yakmakla onları psikolojik olarak büyük bir yara vermiştik.Önce bende bu durumdan memnundum.Daha sonra birgün bölüğümün tamamı öldü ve bende Türklere esir düştüm.Yavaş yavaş sonumun geldiğini düşünüyordum.Beni bir yüzbaşının odasına götürdüler.Türk yüzbaşısı beni görünce ayağa kalktı ve oturmamı işaret etti.Daha sonra bir asker bir tabak çorba getirdi.Yüzbaşı eliyle çorbayı içmemi işaret etti.Çorbayı esir çorbası zannedip içtim.Fakat biraz sonra gördüğüm manzara beni oldukça utnadırdı.Yüzbaşı cebinden çıkardığı kuru peksimeti yiyordu.Yani bana kendi çorbasını vermişti.Sonra gece olduğunda yüzbaşı sessiz ve güvenli bir yerdeki bir şezlongta uyumamı işaret etti.Uyudum ve her gece gördüğüm kabusatan terler içerisinde uyandığımda gördüm ki Türk yüzbaşısı hemen yanımda yerde,bir battaniyeye sarılmış uyuyor.Ağlamamak için kendimi zor tuttum.Bana kendi yatacağı yeri vermişti.İşte Türkler böyle asil insanlar.Türk vatandaşı olabilirim ama bu dünyaya safkan bir Türk olarak gelmediğim için hergün için için üzülüyorum......"

İngiliz üsteğmenin bu sözlerinide içeren kitap 1931 yılında çıkmış.Ve bu askerin 8 ocak 1916 yılında günlüğüne yazdığı birşey kitapta gözüme çarptı :" Çanakkaleyi hiçbir şekilde geçemedik.Bugün son gemiyle ayrılıyoruz.LANET OLSUN!Blindfort'dan kaçtık,Mısır'dan kaçtık,şimdide Gelibolu'dan kaçıyoruz.."

1965 yılında bu askerin kaldığı huzur evini ziyeret eden bir Türk gazatecisidir.Askerin kızı,babasının kulağına Türk gazatecisinin geldiğini söyler.Adam gazetecimizin gözlerine,kendi faltaşı gibi açılmış gözleriyle bakar ve aynen şöyle der:"TÜRKLER!!! MÜTHİŞ TÜRKLER!!!"

Size soruyorum ülküdaşlarım:Ecdadımızı anlatmak için başka ne söylenebilir...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Cum Ağu 05, 2005 4:29 pm    ileti konusu: İNGİLİZLER'İN KRALİYET ALAYI NASIL KAYBOLDU*ÇOK İLGİNÇ* Alıntıyla Cevap Gönder

1915 yılındaavustralyalı 22 asker gördükleri çok ilginç bu olayı bakın nasıl anlatıyor:


"23 Ağustos günüydü.Türkler bize geçit vermiyordu.Komutanımız Hamilton İngiltere'den ek kuvvet istemişti.Ve artık sabrı kalmayan lordlar konseyi kralın özel eğitimli askerleri olan 4.Norfolk Alayını Çanakkale'ye göndermeye karar vermişti.Alay özel olduğundan 1 albay 10 subay ve 260 erden oluşuyordu.Savaşın kanlı günlerinden biriydi 23 Ağustos günü.Bu sefer hedefimiz 60. tepe idi.Bu tepe stratejik bakımdan o kadar önemliydi ki ingilizler-bu tepeyi alırsak İstanbul yolu açılır-diyordu.Sabaha karşı harekat başladı.Özel 4.Norfolk alayının geldiğinden habersiz olan Türk askerleri bizi yine geçirmeyecek gibiydi.O sabah 60.tepenin zirvesinde 6-8 kadar küçük bulut duruyordu.Denizden meltem esmesine rağmen bulutlar hiç yerlerinden oynamıyorlardı.4.Norfolk alayına emir geldi ve harekete geçtiler.Önünde hiçbir kuvvet yoktu.Hızla 60.tepeye ilerliyorlardı.Tepeye ulaştılar.O anda tepedeki bulutlardan biri tepenin zirvesinden biraz daha aşağıya kadar indi.Biz dua ederek müttefiklerimizin tepeye çıkışların izliyorduk.Türk subaylarıda beklemedikleri bu durum karşısında ne yapacaklarını düşünüyorlardı.Tepenin zirvesine çıktılar ve çekinmeden bulutun içine girdiler.Alayın son askeride bulutun içinde gözden kayboldu.İşte tam o anda bulut sanki yükünü almış bir gemi gibi havalandı.Diğer bulutların yanına geldi ve deniz yönünde,yani rüzgarın estiği yöne doğru hareket etmeye başladılar.1 saat içinde de gözden kayboldular.Ve biz zafer beklerken o askerlerden hiçbirinden haber alınmadığını ve dönmediklerini öğrendik."

4.Norfolk alayının bu gözden kaybolşunu,arkadaşları adına da yeminli ifadelerinde anlatan askerler:c-165/5 künyeli John Seaman,c-165/57 künyeli Frederic Holton,c-165/80 künyeli Gordon Freeman.4.Norfolk alayı savaştan sonra ingilizler tarafından araştırlmış ve Türkiye'den askerlerin cesetleri veya alaydan kalan malzemeler(tüfek,dürbün vs.) taleb edilmiştir.Tepenin her köşesini arayan ingiliz ve Türk araştırmacılar hiçbirşey bulamamışlardır.Olay günümüzde de esrarengizliğini korumaktadır.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Pzr Ağu 07, 2005 11:07 pm    ileti konusu: 5 dakikanızı ayırın bunlara lütfen.Şehitlerimizi unutmayın. Alıntıyla Cevap Gönder

Mustafa Çoruh’un bir anısı:
“Sırtımızı birbirimize dayar elimize ne geçerse fırlatıverirdik düşmana.Onlar bize kurşun atarlardı,biz onlara toprak.Gene de öldürürdük onları.O gece düşman,bulunduğumuz tepenin diplerinden usul usul yaklaşıyordu.60 kişi idik...Elimizde silah yoktu.
Sağımızda ve solumuzda bizim askerler vardı ama bunlarla temas kurmayı deneyen cehennemi ateş altında eriyip giderdi.Ölmeyi korktuğumuzdan değil,vatana lazım olduğumuzdan istemiyorduk.Silahsız,karşıdan bir adam öldürmeden ölmek istemiyorduk.Bir ara düşmanın ne kadar yaklaştığını anlayabilmek için doğruldum.Üzerimize yağan mermilerin haddi hesabı yoktu.Hemen yattığım yere saklandım.Göğsümden göbeğime doğru akan ılık bir şey beni gıdıkladı.Arkadaşlarım beni yatırıp baktılar:Yaralanmıştım.4 yerden kurşun girmişti vücuduma.Sonra bayılmışım.Kendime geldiğimde siperin içindekiler sessizdi.Uyuyorlar sandım.Meğer hepsi şehit düşmüşler.Sadece Hasan Onbaşı gözlerini ileriye dikmiş bakıyordu.İnlediğimi görünce bana baktı:”Mustafa merak etme.Bütün arkadaşlar şehit oldu ama ben yaşıyorum.Sana kimse dokunamaz ben yaşarken.”Dudaklarımı kımıldatamıyordum.Bir ara iri kolların beni kucakladığını hissettim.Beni sırtına aldı.Karanlığa daldık.Epeyi yürüdükten sonra bizimkilerden bir gruba karıştık,benim tedavimi yapıp kurşunları çıkardılar.Hastaneye kaldırıldım.Sonra öğrendim ki Hasan Onbaşı ertesi akşam,beni taşıdığı sipere tek başına geri dönmüş ve geri gelmemiş.Gün ışıyınca sipere gidenler Hasan Onbaşının ve 24 düşman askerinin cesedini bulmuşlar.4 askeri sadece süngü ile şişlemiş olduğunu anlata anlata bitirememişlerdi.24 gavuru tek başına öldürmüştü.”
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Pzr Ağu 07, 2005 11:08 pm    ileti konusu: 5 DAKİKANIZI AYIRIN LÜTFEN BUNLARA.ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYIN. Alıntıyla Cevap Gönder

Takdir edersiniz ki Çanakkale Savaşı’nda,İngilizler,bizimle aynı kıbleye yönelen,aynı peygambere inanan ve aynı kitabı okuyan kişileri de karşımıza çıkarmıştır.İşte bu acı manzaralara bir örnek de şudur:

Harp başladıktan bir süre sonra,Osmanlı askerleri,savaştıkları düşman askerleri içinde,kandırılarak İngilizler tarafından buralara getirilen Müslüman askerlerinde bulunduğunu anlarlar.Tayyar Paşa,onlara kendilerinin de Müslüman olduklarını anlatmanın en güzel yolunu bulmuştur.O sabah Paşa,yanına çağırdığı 50 civarında sesleri birbirinden güzel gençlerimizden,en gür sedaları ile bir sabah ezanı okumalarını isterler.Az sonra Osmanlı siperlerinin dört bir yanından Allah-u Teala’nın adı yankılanmaya başlar.Ezanın sonuna doğru karşı siperlerde bir hareketlenme olur ve Osmanlı siperlerine küçük taşlara sarılı kağıtlar atılır.Osmanlı askerleri kağıtları açtıklarında şu yazılarla karşılaşır:
“Bizler Hindistanlı Müslüman askerleriz.İngilizler bize,Almanlara karşı Osmanlı’nın yanında savaştığımızı söylediler.Biraz önce siperlerinizden ezan sesi duyduk,siz kimsiniz?”

Mehmetçik şok olmuştu adeta.Kalleşliğin bu dereceye varacağını düşünmemişlerdi.Aceleyle cevap yazarlar:
“Burası Osmanlı payitahtının kapısı,bizler de Asakir-i Osmani’yiz.”

Bu cevaptan sonra karşı siperlerde bir patırtı kopar.Az sonra haber gelir ki;Müslüman olan ve kiminle savaştıklarını öğrenen karşı cephedeki askerler isyan etmişler ve İngilizler tarafından geriye çekilmişlerdir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Pzr Ağu 07, 2005 11:10 pm    ileti konusu: 5 DAKİKANIZI AYIRIN LÜTFEN BUNLARA.ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYIN. Alıntıyla Cevap Gönder

M. İhsan Gençcan’ın hocasının bir hatırası;
”Miladi 1915 yılında Ramazan Bayramı 12 Ağustos’a denk geliyordu.11 Ağustos’ta cephe kumandanı Vehip Paşa beni çağırttı:”Hafız!Askerin yarın için bir talebi var.Yarın Ramazan Bayramı,sabahleyin hep beraber bayram namazı kılmak istiyorlar.Eratın(askerin) toplu halde bulunmaları tehlikeli ve düşman için bulunmaz bir fırsat.Tekliflerini kabul etmedim.Sen uygun bir lisan ile anlatırsın”dedi.Tam Paşa’nın yanından ayrılmıştım ki zamanın ulu,develer yükü okumuş,bilgin,arif bir zat çıktı karşıma.Bana dedi ki:”Sakın ola erata bir şey söyleme,gün ola,hayır ola!Allah ne derse o olur!”
Ertesi sabah erkenden kalktım.Müslüman Türk askerleri bayram namazını mutlak eda edeceklerdi.Allah sevgisiyle birleşen yüzlerce asker ayakta idi.Hep beraber başımızı göğe kaldırdık.Hevenk hevenk beyaz bulutlar göründü.Biraz sonra da bu bulutlar yere indi.Herkes”Allahuekber”deyip yüzünü toprağa sürdü.Herkesin bağrında bir huzur çiçeklenmişti.Yüce Allah bizi bulutların içerisinde görünmez bir hale getirmişti.Bu ulu kişi Kur’an dan Fetih Suresi’nin 1den 9.ayetine kadar okudu.Sonra 2 rekat bayram namazı eda edildi.Askerler “La İlahe İllallah”sesleriyle bütünleşiyorlardı.
Bu bulutları yere indirip sis içinde namaz kılarken düşmana görünmememizi sağlamak ancak Hazreti Allah’ın emriyle,dört büyük melekten biri olan Mikail Aleyhisselam tarafından yerine getirilmiştir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Pzr Ağu 07, 2005 11:12 pm    ileti konusu: 5 DAKİKANIZI AYIRIN LÜTFEN BUNLARA.ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYIN. Alıntıyla Cevap Gönder

FRANSIZ JEAN GRAMMOT’UN ANISI
“Bir top mermisi cephaneliğimize isabet ederken bir mayına çarptık.Bouvet zırhlısındaydım ve sancak tarafından yana yatıyorduk.Arkadaşlarımla kendimi denize bıraktım.Kırkbeş dakika sonra sahile vardık,yorgunluktan ölüyorduk.Aynı zamanda korkudan perişandık.Biraz sonra Türk askerleri göründü.İşimiz bitti diye düşündüm.Önce halimize baktılar,sonra silahlarını bırakıp sıcak kaputlarını bize giydirdiler.Yukarı doğru yürümeye başladık.Hepsi ailemizden biri gibi davranıyordu.Bir barakanın içine soktular.Büyük sobanın yanına dizildik.Biraz sonra erler bize çorba ve ekmek getirdiler.Az sonra kuru çamaşır da verdiler.Genç bir subay geldi.İsmini not ettim:Hasan Galip.Ve:
“Geçmiş olsun.Sizler için savaş bitti.Şimdi artık bu körolası savaşın sonuna kadar misafirimizsiniz.Ne yazık ki yiyecek çok şeyimiz yok.Nemiz varsa paylaşacağız.Kısmet.Üzülmemenizi rica ederim.Bir isteğiniz olursa nöbetçi onbaşıya söyleyiniz”dedi. Esir değil sanki hatırlı misafir gibiydik.Türklerin bu civanmertliklerini hiç unutmadım.Tanrı hepsini kutsasın”

(Bu olayı Pierre Loti,”Le Question Armenienne”adlı eserinde nakletmektedir)
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Pzr Ağu 07, 2005 11:14 pm    ileti konusu: 5 DAKİKANIZI AYIRIN LÜTFEN BUNLARA.ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYIN. Alıntıyla Cevap Gönder

Çanakkale’de yaralanan Ladikli Gazi Ahmet Ağa’nın bir anısı:
“Cehennemi bir ateş altında askerlerin damarlarını kurutacak derecede bir susuzluk yaşanıyordu.Tam bu esnada nur yüzlü bir zat,elinde bir testi su olduğu halde siperlerin arasında peyda oluverdi.Bütün askere buz gibi su dağıttı.Yinede testisindeki su bitmedi.Bende o testiden su aldım.Bu zat,bana:
-Evladım,yaralanırsan matarana aldığın sudan sürüver.dedi.Nitekim bir iki defa yaralandım ve yaralarıma bu sudan sürdüm.Kısa zamanda şifa buldum.Daha sonra,isminin Kaşıkçı dede olduğunu söyleyen bu zat hakkında araştıra yaptık ve Kilitbahir’de yıllar önce vefat etmiş bir Allah dostu olduğunu öğrendik.”
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
reis269
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jul 15, 2005
İletiler: 180

İletiTarih: Pzr Ağu 07, 2005 11:16 pm    ileti konusu: 5 DAKİKANIZI AYIRIN LÜTFEN BUNLARA.ŞEHİTLERİMİZİ UNUTMAYIN. Alıntıyla Cevap Gönder

Çanakkale Savaşları’ndan sonra Avustralyalı bir subayın anlattıkları:
“Çanakkale’de bulunduğumuz günler zarfında bir gün,bizim dini bayramımızdı.O günü neşe içinde eğlenerek geçirmek istiyorduk ama harp halinde olduğumuzdan bu durum imkansız gibi görünüyordu.Son çare olarak Türklere elçi gönderip bugünlük savaşa ara verip ateşkes istedim.Elçimiz gelip Türklerin, talebimizi kabul ettiklerini söyledi.Bu duruma sevindik ve bayram havasına girmeye başladık.Ama içimde hala,-ya bir hile olursa-kuşkusu vardı.Fakat,yaklaşık 10 dakika sonra gelen Türk elçisini görünce böyle düşündüğüm için kendimden utandım.Çünkü gelen Türk elçisi, bizim dini bayramımız olduğu için,kumandanlarından,adına ayran dedikleri içeceği hediye olarak getirmişti.Asil Türklerin bu hareketi beni çok duygulandırmıştır.Batı kültür ve tarihinde düşmanına bile bu kadar ince ve nazik davranan,asil insanlar görülmemiştir..”
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1