Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - Dikkat: Telafer elden gidiyor!..
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pzr Nis 16, 2006 2:25 am    ileti konusu: Dikkat: Telafer elden gidiyor!.. Alıntıyla Cevap Gönder

Irak'ın işgalinden bu yana, Telafer'deki Türkmenlere yönelik saldırılar sitematik olarak sürdürülüyor. Türkmenler, bölgeden göçe zorlanıyor. Neden Telafer?

Tamamı Türkmenlerden oluşan Telafer kenti ABD tarafından 7. kez vuruluyor.

Irak'taki Amerikan güçlerinin Kürt peşmergelerle birlikte Türkmen kenti Telafer'e yönelik yeni bir operasyon başlattığı bildirildi. Yüzlerce Türkmen sivilin, kentten uzaklaştırıldığı bilgileri geliyor.

TRT'nin yerel kaynaklardan aldığı bilgiye göre, Amerikan kuvvetleri ve peşmergeler,Telafer'e 7. kez operasyon düzenledi. Operasyon sırasında yaklaşık 800 ailenin bölgeden uzaklaştırıldığı öğrenildi.

Geçtiğimiz yıl Eylül ayında ABD askerleri tarafından başlatılan operasyonlarda bugüne kadar yüzlerce Türkmen katledilmiş, binlerce Türkmen göçe zorlanmıştı...

Neden Telafer?

Telafer, yüzde yüz Türkmen şehri. Coğrafi konum olarak çok kritik bir noktada bulunuyor.

Suriye sınırını hemen kuzeyindeki şehir, Suriye’de Kürtlerin yaşadığı Kamışlı bölgesiyle doğuda Kürtlerin kontrolündeki Kuzey Irak arasında tampon bölge hüviyetinde. Irak, Suriye, Türkiye ve İran topraklarının belli kısımlarını içine alan sözde Kürdistan’ın bir bütünlük oluşturması için Türk toprağı olan Telafer’in ele geçirilmesi gerekiyor. ABD ve peşmerge saldırısının en büyük nedeni bu. Telaferli Türkler ya ortadan kaldırılacak ya da başka yerlere sürülecek ki, ABD güdümünde bir Kürdistan kurulabilsin!

Saldırının ikinci nedeni ise, Suriye sınırında açılacak Sıncar ve Türkiye sınırında açılacak Ovacık sınır kapılarının kontrolünü ele geçirmek. Bilindiği gibi, Türkiye Barzani’nin kontrolündeki Habur sınır kapısına alternatif olarak Ovacık kapısını açmayı çok önemsiyordu. Böylece Irak’la yapılacak ticari alışveriş ve diğer ilişkiler, Kürt bölgesine girmek zorunda kalmadan Telafer üzerinden yapılacaktı. Daha da önemlisi Türkmenlerin güvenliği ve diğer ihtiyaçları için kolayca kullanılabilecek bir yol yaratacaktı Ovacık sınır kapısı.

Anlaşılan Türk devleti, geleneksel Irak politikasını terketti. Sessizlik yaşanılanlara boyun eğildiğini gösterir.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pzr Nis 16, 2006 9:55 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Peşmergeye Destek
8 bin askerle Telafer’e saldıran AMERİKALILAR Türkmenleri bölgeden sürgün etmek amacıyla ekinlerini tanklarla ezdi.



Kerkük ve Musul’u peşmergelere teslim eden ABD’nin yeni hedefi Türkmen şehri Telafer oldu. Daha önce de zulüm yaptığı bölgeyi binlerce askerle yeniden kuşatan işgal güçleri, evleri basıp çoluk çocuk demeden bütün erkekleri gözaltına aldı ve sorgulanmaları için işkencehanelere götürdü. Türkiye’nin duyarsız kaldığı vahşette kan ve gözyaşı sel oldu.

Ekonomik soykırım



TÜrkmenlerİn üzerine bomba yağdıran Amerikan askerleri, harekât bahanesiyle ekili alanları kasıtlı olarak tahrip etti. Buğdayın filiz verdiği tarlalara, tank ve zırhlı araçlarla giren işgal güçlerinin amacı, Türkmenleri ekonomik yönden de çökertip göçe zorlamak, boşalacak yerleşim yerlerine de peşmergeleri yerleştirmek.

Türkmeni yoketme operasyonu

Telafer’de, Türkmen erkekleri çocuklarının ve eşlerinin önünde aşağılanarak gözaltına alınıyor. Diğer yandan Türkmenler, ekili arazileri tahrip edilerek göç ettirilmeye zorlanıyor

Türkmeneli’nde yaşayan yüzbinlerce Türkmen işgal güçlerince soykırıma uğratıldı. Barış, demokrasi insan hakları yutturmacasıyla Irak’ı işgal edip enerji kaynaklarının üstüne oturup denetimi ele geçiren ABD’li ve AB’li işgal güçleri, Sünni ve Şii Araplara uyguladıkları soykırım mekanizmasını dünyanın gözü önünde Türkmenlere de uygulamaya başladı. Telaferi kuşatan ve Türkmen halkın üzerine bomba yağdırmaya başlayan Amerikan askerleri, işi daha da ileriye götürüp, Türkmenlerin ekili arazilerini tahrip etmeye başladı. Binlerce dönüm ekili araziler Amerikan askerlerinin kullandıkları tank ve zırhlı araçlarla tahrip edilmeye başlandı. Amerikan askerlerinin amaçlarının Türkmenleri ekonomik yönden de çökertip, uyguladıkları yargısız infazlarla göçe zorlayıp, boşalacak yerleşim yerlerine peşmergeleri yerleştirmek olduğu bildirildi. Zararın milyonlarca dolar olduğu bildiriliyor.

Peşmergeye teslim ediliyorlar

Diğer yandan Telafer’de 3 gün önce başlatılan saldırılar sürüyor. ABD askeri, peşmergeler ve Bedir Kuvvetleri’nden oluşan 8 bin kişilik güç, Kadisiye, Mutenne ve Su mahallelerinde zulüm uyguluyor. F-16 ve F-18 savaş uçakları ise kenti bombalıyor. Kentte sokağa çıkma yasağı uygulandığı belirtilirken, Türkmen evlerinin kapıları kırılarak, içeride çocuk ve kadınların gözleri önünde Türkmen erkeklerinin gözaltına alındığı belirtiliyor. Gözaltına alınanlar peşmergelere teslim edilerek, Akra, Dohuk, Erbil, Baduş ve Boka’ya götürülüyor
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Pzr Nis 16, 2006 5:17 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu haberleri okuyup ta birsey yapamamak ne kadar aci ya Rabbim..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
bozkurt_1312
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Feb 08, 2006
İletiler: 198
Şehir: Mardin

İletiTarih: Pzr Nis 16, 2006 5:25 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bu haberle yuregımız burkuldu.Nerdesın ey yuce TURK mılletı nerdeler ıstanbuldan HINDISTANA MUSLUMANLAR ICIN SAVASMAYA GIDEN OSMANLI NERDE..BIR EKSIKLIK VAR AMA NERDE NEDIR BU EKSIKLIK...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Pzr Nis 16, 2006 5:30 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ATAM ÜLKESİ VATANIM

Atam ülkesi vatanım cennetim Telaferim

Her umağım uzun dilim izzetim Telaferim

Mahvolur gönlüm gamı her dem hayalinde senin

Toprağın taşın seririm sohbetim Telaferim

Her sabahın bana bir bayram tekin kutsal olur

Her akşamın aragahım rahatım Telaferim

felekoglu
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Pzr Nis 16, 2006 5:37 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Uzun süreden bu yana Telafer'de gerçekleşenlerle ilgili yazmak istiyorum ancak Telafer ve hatta Kuzey Irak-Türkmen denkleminde gerçekleşenler Türkiye için o kadar yüz kızartıcı ki, şimdiye her seferinde yazmaktan vazgeçtim. Türk basınında Telafer olayları, 'çoğunluğunu Türkmenlerin oluşturduğu kent' başlığı ile geçiyor. Bu yanlış. Çünkü Telafer yüzde yüz bir Türkmen kenti. Ancak peşmergelerle Amerikan ordusu, stratejik bir planlama çerçevesinde Telafer kentinin etnik yapısını dağıtarak, kentte peşmerge-Kürt hakimiyeti kurma planını uyguluyorlar.

Telafer, dünyanın en büyük ilçesi niteliğini taşıyor. Saddam Hüseyin bu kenti Türkmen yapısından dolayı ilçe olarak muhafaza etti. Telafer, stratejik bir öneme sahip. Bu kent, Türkiye, Türkmenler ve Arap dünyası arasında bir geçiş noktası. Ne KDP ne KYB, Telafer'in Türkmen dokusundan dolayı bu noktayı kontrol edemiyorlar. Telafer'i kontrol edemeyen Barzani, Musul üzerinde de istediği baskıyı ve denetimi oluşturamıyordu.

Türkiye ise Habur'un dışında Telafer'in karşısına düşecek bir yerde ikinci kapı olarak Ali Rıza Efendi kapısını açmayı planlıyordu. Ancak ABD'nin örtülü ve Barzani'nin açık muhalefeti şimdiye değin bu kapının açılmasını engelledi. Böylece Türkiye, Araplar ve Türkmenlerle doğrudan bir ilişki kurmaktan mahrum oldu. Ancak, Barzani, Telaferi kendisi için potansiyel bir tehdit olarak görerek, bu kenti Amerikan desteği ile etnik bir temizliğe tabi tutarak, kente peşmerge yerleşimi gerçekleştirme planını uygulamaya soktu. Amerikan desteği olmadan peşmergelerin böyle bir temizliği tek başlarına yapmaları mümkün değildi.

ABD'nin Irak'ı işgalinin hemen ardından peşmergeler Kerkük'e girdikleri gibi Telafer'e de girmek istemişlerdi. Hatta, KDP'li peşmergeler Telafer'de bir büro açmışlardı. Ancak, Telafer Türkmenleri, hiç olay dahi çıkarmadan peşmergeleri Telafer'den kovdular. Telafer ile ilgili Amerikan-Kürt planı bundan sonra yürürlüğe girdi. Önce Telafer'e 'Sünni Arap' muhalefetine yataklık yaptığı iddiası ile girdi Amerikan ordusu. Amerikan ordusunun Telafer'deki eylemleri o kadar ölçüsüz oldu ki, A. Gül, Türkiye'nin ABD ile Irak konusunda yaptığı bütün işbirliğini sona erdirebileceğini açıkladı. Ancak ne yazık ki, Türkiye'nin tepkisi bununla sınırlı kaldı ve sonra Telafer tamamen unutuldu. Aslında kentte bu dönemde Sünni Arap muhalefeti ile o da para karşılığı işbirliği yapan sadece bir Türkmen aşireti vardı.

İlk operasyondan sonra Türkmenlerden boşaltılan bazı mahallelere peşmergeler yerleşti ve sonra ailelerini getirdi. İkinci aşamada Amerikan-peşmerge ittifakı, ustaca hazırlanmış bir komplo ile Türkmenler arasında Şii-Sünni gerilimi ve daha sonra çatışması yarattı. Saddam döneminde Şii Türkmenler, Sünni Türkmenlere nazaran daha fazla ezilmişlerdi. Bundan istifade edildi ve bu kez Şii Türkmenler, Sünni Türkmenlere karşı tahrik edilerek ve silahlandırılarak gerilim artırıldı. Öte yandan Sünni Türkmenler üzerinde gerçekleşen Amerikan-peşmerge baskıları, Sünni Türkmenleri, Sünni Arap direnişine daha fazla sempati duymaya başladılar. Telafer'e karşı Amerikan-peşmerge komplosu devam ederken Türkiye ve Türkmen Cephesi ne yaptılar?

Türkiye, sınırına kuş uçuşu 100 km uzaklıktaki Telafer'deki olumsuz gelişmeleri engelleme, Şii ve Sünni Türkmenlere kurulan tuzağı bozma konusunda en ufak bir inisiyatif geliştiremedi. Bu Türkiye'nin güçsüzlüğü değil, Türkiye'yi yöneten kadronun güçsüzlüğünün sonucudur. Keza, Irak Türkmen Cephesi'de (ITC) gerek genelde Türkmen haklarının savunulmasında gerek ise Telafer hadiselerinde inisiyatif geliştirmede çok etkisiz kaldı. ITC, işe yaramaz kamu iktisadi teşekküllerinden (KİT) birisi haline geldi. ITC, son üç seneyi Ankara'nın da katkısı ile heba etti. ITC, 'demokrasi' oyunu oynarken, Türkmenlerin hakları gasp edildi. 100 sene de bir gelen bir fırsat kaçırıldı
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pts Nis 17, 2006 1:36 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ITC her zaman Telaferde deydi..

burolari basilan, calisanlari tutuklanip surgunlere goturulen ITC calisanlari idi...

Telafere yapilan baskin, barzaninin telafer kalesinde dalgalanan ITC bayragindan duydugu rahatsizliktan dolayi idi.

telaferde hala ITC bayragi dalgalanmaktadir.

evet ITC nin silahli milis gucu yok, ama hukumette bagdata bircok kere girisimlerde bulundu, kimse bir sey yapmadi, zaten hukumet kendileri.
diger turkmeneli bolgelerinden toparlanan yardimlari telafere goturduler, bir cok kere yolda pesmergelerin saldirisina ugradilar..telafere sokulmadi..pesmergeler telafer ITC sorumlularini sehit ettiler..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Pts Nis 17, 2006 1:37 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

KÜRTLERİN TÜRK TALAFER’E KARŞI SOYKIRIM POLİTİKASI SÜRMEKTEDİR…


YAZAN : SADUN KÖPRÜLÜ


Telafer demek, Büyük Türk Milleti demektir, Türkiye sınırından 70 kilometre olmak üzere, yoğunluk bir nüfuslu olan bu Türk ilçemiz 500 bine yakın Türk milleti orada yaşamaktadır.

Irak’ın en büyük ilçesi olmasına karşı, Saddam döneminde 35 yıl, hiçbir gelişme sağlanmadan yıkık düşük, yok olmakla acı kötü durumlarda yaşamışlardır.

Saddamdan öncede, bu Türk topraklarda hiçbir gelişmeler, yapım, imar onarım alanda değişmeler olmadan, yıkık harabeye dönmüştür, Irak başına gelen tüm yönetimler, bu milleti bu bölgeyi yok etmeye çalışmışlardır.Telafer’liler yiğitlikle tanınarak 1920 tarihinde İngilizlere karşı vererek onları ana topraklarından onları sürmüşlerdir .

Telafer Türkleri uzun zamandan beri, bugünde olduğu gibi her türlü işkence, acı, her türlü haksızlığa maruz kalmışlardır .
Saddam döneminde, Telafer Türklerinden çok sayıda insanlar kurşuna dizilerek idam olmuşlardır.

Saddam rejimi 9 Nisan 2003 tarihinde düştükten sonra, Kürtler ile Amerikan ve müttefik devletler tarafından daha geniş bir durumda katliamlar, soykırımlar yürütmeye başlatmışlardır.

2004 Eylül ayından günümüze, saldırılar sivil insanlara, her türlü araçlarla, uçak, tank, yeni silahları kullanarak çok sayıda, kadın, çocuk yaşlıları öldürmektedirler.
Bugün Irak’ın her yerinde, düşman güçleri milletimize acımadan gerekçesiz yere, büyük operasyonlarla Telafer Türk topraklarını yıkık, kan gülüne dönüştürerek, çok Türkleri tutuklayarak, yüzlerce, Türkleri kurşuna dizerek şehit etmişlerdir .

Artık Saddamdan sonra, ikinci defa Telafer Türkleri, her türlü yoksulluk, sağlık, yaşam şartlarını, eğitim gibi, önemli ihtiyaç duyarak elde etmeden en kötü anlarda yaşamışlardır.

Türk şehri Telafer, ABD güçleri, ve Kürtler ile, müttefikler güçleri tarafından, yok etme silinme noktasına gelmektedirler .

Telafer de yürütülen gelişmeler, Türklere karşı operasyonlar, sindirme göç etme, kendi yerlerinden, topraklarından uzaklaştırmayla,Kürtleşme politiksi amacını taştığını göstermektedir .

Telafer ilçesinde yapılan operasyon, gerçekleşmesinin nedenleri göz önüne tutarak, Telafer önemli bir Stratejik bölge olarak, Irak’ın en büyük Türk yoğunluğu olan görünmektedir .

Saddam rejimi Telafer Türklerine sürekli, her türlü haksızlık, Araplaştırma politikasını uygulayarak, hiçbir gelişme imar, yapım alanında ilerleme sağlanmadan, düşmancasına onları yok etme planları her gün artmaktadır, Araplaştırma, zorla Türk oymaklarını, boylarını Arap yazarak, her türlü baskı, işkence, göçler milletimize uygulamışlardır.

ABD güçleri işgali ile, birleşen KDP ile KYB kendi yerleri olmayan, kuzey Irak topraklarını, kendilerine katmak amacıyla, her türlü silahlarla baskı yaparak Telafer Türklerini göçtürmeye zorlamışlardır .

Kürtler ABD, ve Müttefik güçlere uşaklık yaparak, Telaferi Kürt bölgesinin içerisine almak nedeniyle, Irak, Suriye de, Türkiye’de olan Kürtleri birleştirmek politikasını uygulamakla, bu tür saldırılara kalkmaktadırlar.

Telafer ile Irak Türklerinin, Coğrafi bağlarını kesmek için, bunun yanında Türkiye ile sınır kapısı olan Ova köyden, Türkiye’nin yeni bir kapısın açılmasına engel olmakla, ABD Kürtlerle yıllardır, Irak Türkleri bu kapıdan yaralanmasınlar diye, karşı koymaktadır .

Ova köyü yanında daha önemli konuda Sincar ilçesini il yapma projesi, Kürtler Sincari il yaparak amaçları Telafer Sincar’a bağlamakla, kendi yönetimleri altına almaktır. O zaman Ova köyünden ikinci sınır kapısından yine kendileri yaralanacaktır.
Ayrıca Telafer de yürütülen operasyon, Irak Türklerinin göçe zorlamakla, Telafer Türkmenlerinin, toprak yerlerine Kürtleri yerleştirerek, Türk şehri Kerkük’ün demografisini, yapısını değiştirmeye kalkan ırkçı Kürtler, bugün Telafer Türk şehrinde, ve tüm Türkmeneli topraklarında uygulamaya kalkmaktadırlar .

bunun tek amacı bu bölgelerde bağımsız, bir Kürt devleti kurmanın planlanmasıdır.ve Ekonomik alanında, petrole sahip olmakla, kendi çıkarlarına bir çok faktörlerin kendi yararlarına kullanmaları için çalışarak çapa göstermektedirler .

Kürtler için en önemli faktör olan, Petrol, Zirai ürünler, Su önde gelmektedir. Buna eşit olarak Kerkük petrolü gibi, Telafer de ekin ziraat, ekonomi tarafından çok önemli sayılmaktadır.

Telafer bir Ova köy, birde Sincar’a yakın olması, ayrıca zirai ürünler tarafından önemlidir, bunun yanında, Ortadoğu’nun tahıl ambarı olarak, Telafer, Kerkük gibi önemli olması, Kerkük, Yumurtalık hat borusunun buradan geçmiş olduğu bölge üzerine düşmektedir ..

Telafer şehri, bir Türk kimliğini taşarak, bu topraklarda tarih boyunca yalnız Türkler yaşamışlardır, ve Telafer’in tüm nüfusunu Türk oluşturmaktadır, Saddam döneminde olduğu gibi, bugünde Kürtler demografik yapısını değiştirmeye çalışmaktadırlar .

Telafer Irak Türkleri tarafından, önemli bir şehir olmasının yanında, Türkiye açısından büyük önem taşmaktadır, ve Türkiye’nin güvenliğinde jeopolitik önemi bulunarak, bugün Kürtler Telafer Türkleriyle, Türkiye coğrafi bağını kesmeye çalışarak, bölgeyi Kürtleştirme politikasını her defasında başka bir yönüyle, değiştirmektedir .
bunun yanında Kürtler, sınırlarını geliştirmekle, başka Türk bölgelerini, kendilerine katmaktadırlar, bu durumda Türkiye’de susmadan endişeleri artmak üzeredir .
Telafer’in yanında Kürtler Türk şehri Kerkük’e kendi açılarından bakarak sahta, oydurma sözlerle Kerkük’ü kendi toprakları saymaktadırlar.

Kürtler Amerika güçleriyle, Telafer’den Türkleri çıkarmakla, Telaferi Sincar ilçesine bağlamak üzere Kürt denetimi, yönetimi altına almak amacıyla Telafer operasyonu büyük oranda Telafer Türklerini yok etmek uzun yıllardan planlanmıştır.

Telafer Türk şehrinde milletimize karşı yürütülen soykırım operasyonu,ve boyutlarıdır kimyasal, yakıcı silahlar bile kullanmıştır. bu katliam, soykırıma karşı, yüzlerce Türkler şehit düşerek, çok sayıda insanlarda Telaferi bırakarak göce zorlanarak başka yerlere gedmişlerdir.

Millet güvensiz olarak çadırlara yerleşmişlerdir.
Kürtler Telafer’in doğusu etrafında bulunan Türkmen köylerinin bir çok bölümüne el bırakarak, Telafer’e operasyon sonucu 16 köye Kürtler yerleşmişlerdir.

Türkiye topraklarına uzanan yollar, topraklar Kürtlerin kontrolü içine girerek her yeri Kürt Peşmergeler almışlardır .

ABD müttefik güçleri ile, Irak tugaylarıyla, Kürtler iş birliği yaparak, Telafer katliamını uygulamışlardır.
bunun yanında ABD Şiilerle, Sünni Türkler arasında ayrımcılık, düşmanlık yaratmaya çalışmaktadırlar .

ABD güçleri ile Kürt Peşmergeler her türlü gelişmiş silahlarla, tank, uçaklarla saldırılar düzenlemişlerdir.
bir çok sayıda Türkleri göç ettirerek yerlerine, topraklarına Kürtleri yerleştirmişlerdir .

Kürtler Telaferde Şii, Sünni Türkler arasında, düşmanlık, ayrımcılık yaratmaya çalışarak, bugün bu Mezhepçilik tüm bölgeye yansımıştır, sıçramış bir durumdadır, bu operasyon Türklere yönelik bir soykırımdır, Bu operasyon tüm dünya Türkleri ve Türkiye tarafından tepki göstermişlerdir ..
Bu saldırı, baskı, Soykırımın nedeni, Amerikanın tek amacı, bir iç savaşın çıkarmasıdır, ABD Kürtleri Irak’ta tüm insanlar milletler , partiler arasında ayrılığın, düşmanlığın sürmesiyle oyunlar oynatılmasını milletimize karşı her gün bam başka bir yöntemle, sistemle çıkmaktadır, artmaktadır.

Yüzlerce şehit veren, canıyla, kanıyla duran Telafer Türk şehri, Bugün ABD gündeminde olarak Kürt Peşmergeler için vermeye, planlar çizilmektedir.

İki yıl olarak Telafer olayı, soykırımı insan hakları tüm yönüyle sürmektedir yaşanmaktadır.

Bu acı Telafer dramı, soykırımı insan hakları, BM duyarlı olmadan Avrupa, batılı devletler, tüm Örgüt, sivil insan hakları, hiçbir tepki göstermemişler, yalnız onların zulüm acılarına, Türkiye Cumhuriyeti tarafından kamuoyuna yansımıştır, tüm gücüyle, varlığı ile, Türkiye Irak Türklerine destek vererek, çadır, battaniye gıda, yardımlar göndererek onlara dağıtılmıştır .

Telafer operasyonunun Irak yönetimler,Irak hükümeti hiçbir destek vermeden binlerce insanların,şehit düşmelerinin yaralanmalarına serci kalarak bakmıştır.

Telafer şehrine yalnız Kürt Peşmergeler ile,ABD güçleri girerek her yeri yağma,talan yok ederek, sivil insanlar, çocuk, kadın, yaşlıları
kurşuna dizilmişlerdir, bu haksızlık zulüm, işkence saldırılar ulusal meclis,Irak hükümetine yönelik hakaret olarak önde Cumhur başkanı, Başbakan ve parlamento sorumlu sayılarak,çünkü onlar hiçbir karşılık vermeden tepki göstermeden bu güçlere destek olmuşlardır..

Telafer’de bu acımasız kanlı operasyona karşı,milletimiz ayakta durarak dilini,varlığını kaybetmeden, stratejik önemi taşmaktadır.

Türk milleti güçlü kalarak Telafer’de yaşanan insanlık acı dramını,Irak ile Türkiye,ve dünya Türklerine,tüm insanlara duyurmalı tüm sivil toplumlar, örgütleri, insan hakları kuruluşları bu acı Telafer dramına,bir an önce son verilmeli, birlikte çalışmamızla Telafer’in Türk kimliğini korumalıyız, yardımcı olmalıyız, Türkiye ile olan kan, dil, bağlantımızın, Türkçülük davamızın kesilmeden,dehada güçleştirmeliyiz .

Türkçülük,milli duygu bilincini,ön plana bırakmalıyız. Türkiye ve tüm Türk dünyasıyla Telafer Türk topraklarına döndürmeliyiz.
yerleşim yerlerimize, yerleşen Kürtlere engel olarak,onları tüm gücümüzle topraklarımızdan çıkarmalıyız.
Bunun yanında Türkiye ile,siyası alanda,Telafer Türklerini yerlerine döndermekle,tutuklan Türkleri bir an önce özgür olmalarına karşı çalışmalıyız.
ayrıca Telafer şehrinin,alt yapısını sağlayarak onları güvenceye almalıyız.
Telafer şehri Tarihten önce,Türk şehri olarak bugün en büyük oyunlarla,kanlı operasyon, soykırımla onları yurtlarından, topraklarından zorla çıkarmakla onları yok etmeye çalışan Kürtler Amerikan, o topraklara Kürtleri yerleştirmektedirler.

Telafer topraklarını,ve bu milleti yalnız sadece, kendi milletimiz Türkler savunacak, Telafer Türklerini yalnız tek başlarına bırakmamalı,onlarla birlikte olmalı,onlara can kan vermeliyiz.
Telafer bugün yene de Peşmergeler tarafından hedef olmasın diye sahip çıkmalıyız Türkiye hükümeti,Türk milleti onları engellemelidir ve Telafer Türklüğün kimliğini kanlarıyla,canlarıyla korumalı Kerkük, Erbil, Musul gibi Telafer Türk’tür bir damla kanımız verene tek Türk kalacaktır..
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Pts Nis 17, 2006 5:06 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Gercekten cok üzücü haberler. Hangi birine, hangisine ve neye üzülecegimizi sasirmis durumdayiz.

Bu millet artik gözünü acip sokaga dökülmesi lazim. Biranevvel bu satilmis hükümeti indirmesi lazim o koltuktan!

Milleti günden güne yarisma programlariyla, shov programlariyla, dedikodu, star avi, dans yarismalari, ahlaksiz dizilerle oyalayip duruyorlar. Millet sanki hüpnoz olmus, ne gösterirsen izliyorlar hic birseyi umursamiyorlar, hersey gülüm balim gerisi bos! Bu kadar olumsuzluklarin icinde, bu kadar kaosun icinde halen dans ve ses yarismalarina, sabah programlarina, ahlaksiz dizilere bakabiliyorlar ama hic dis politika olsun ic politika olsun ne satilmis kim satilmis ne elden gidiyor diye merak ettikleri yok! Bu kadar vurdumduymazlik olmaz ya!!! Bütün TÜRK Milleti BIR olup sokaga dökülmeli artik! Secimleri beklerken, yok erken secim olacak diye beklersek kim bilir neler olacak neler....

Keske keske mümkünati olsa, böyle birsey gercekten olabilsede bu satilmis hükümeti o koltugundan indirip ulu ortada linc edebilsek, meydanlarda asip sallandirabilseydik bu satilmislari!!!

En azindan ordumuz girse devreye ve bu satilmis hükümeti yiksa ne güzel olurdu.....!!!!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
Vuslatim
Forum Yöneticisi
Forum Yöneticisi



Kayıt: Nov 02, 2004
İletiler: 3121
Şehir: Turan/Almanya

İletiTarih: Sal Nis 18, 2006 11:46 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



TELAFER’DE KİM KALDI Kİ?

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türk Ocakları’nın 36.Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı.

Bu konuşmasında, lise ve üniversite yıllarında, Türk Ocakları’nın kendi görüşlerinin oluşmasına katkı sağladığından dem vurarak, salonda bulunanları tatmin etmeye çalışmıştır.

Abdullah Gül, Türk milliyetçiliği fikriyatı üzerine kurulmuş Türk Ocakları’nın toplantısına katılarak, Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı “milliyetçi olamıyorsan milliyetçi görün” modasına katılmıştır.

Abdullah Gül, Türkiye’de yaşanan bu kadar olumsuzlukta pay sahibi olmasına rağmen, utanıp-sıkılmadan, arması dahi Bozkurt olan Türk Ocakları’nın toplantısına katılarak ve kendisinin de bir Türk Ocaklı olduğunu vurgulayarak, milli konularda ne kadar hassasiyet(!)sahibi olduklarını ballandıra ballandıra anlatmıştır.

Türk Ocakları mensuplarına yapmış olduğu konuşmada, AB ve ABD ilişkilerinde bol bol tavizler veren sanki kendi iktidarları değilmiş gibi açıklamalar yapması, katıldığı toplantının anlamı ile resmen dalga geçmek olmuştur.

Abdullah Gül’ün masalımsı konuşmasından sıkılan Türk Ocakları mensupları zaman zaman müdahalelerde bulunarak, “sadede gelin” demişlerdir.

Bu tepkiler daha ziyade, Irak’ta yaşananlar ve Türkmen kardeşlerimizin orada acılar içinde kalması ile alakalı olmuştur.

Abdullah Gül’de tepkilere kürsüden cevap vererek,”Ben, nerede sesimi yükselteceğimi, nerede meydan okuyacağımı bilirim. Gidin, beni Telafer’dekilere sorun, onlar beni iyi bilir” demiştir.

Abdullah Gül, kendisini, ‘adın ne? Mülayim, sert olsan ne yazar’ özdeyişinin öznesi olarak konumlandıran durumu ile açıklamaya çalışmış.

Yahu, Abdullah Gül! Telafer’de kim kaldı ki, seni onlara soracağız. Sen bu açıklamayı yaparken bile Telafer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “başarılı olmaları için dua ediyorum” dediği ABD’nin işgal güçleri tarafından bombalanmaya devam ediyordu.

Telafer, bomba yağmuruna tutulup, Türkmenler katledilirken çıkıp da hangi milli duruşu sergiledin? Bir gün olsun Türkmenlerin adını ağzınıza aldınız mı?

Bir taraftan ABD, diğer yandan peşmerge çapulcuları Türkmenleri yok ederken, AKP iktidarı olarak ne yaptınız?

Yaptığınız, ABD’nin hedeflerine yardımcı olmak ve Barzani-Talabani ikilisini kollamaktan başka bir şey değildir?

İncirlikten kalkan ABD uçakları, mübarek Kadir Gecesi günü Telafer’i bombalayarak yerle bir ettiğini nasıl unutalım da Telafer’e gidip, seni soralım?

Hem kime soralım? Harabeye dönmüş evlere mi, Türkmen şehitlerin mezar taşlarına mı, öksüz kalmış Türkmen yavrulara mı, ABD askerleri tarafından tecavüze uğramış Türkmen kadınlara mı; söylesene Abdullah Gül, Telafer’de seni kime soralım?

ABD’nin kapılarına gidip,”bizi kullanın” diye adeta yalvaran AKP iktidarının Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, kamuoyunu ve toplantısına katıldığı Türk Ocakları mensuplarını, herhalde dünyadan bihaber sanmaktadır.

“Nerede sesimi yükselteceğimi, nerede meydan okuyacağımı bilirim.” diyen Abdullah Gül, bize gösterebileceğin bir tane örnek var mıdır ya da bundan sonra gösterebilecek misin?

Abdullah Gül, senin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ülkede sesini yükselterek alerjinizi hissettirdiğiniz kişiler, hep vatanseverler olmuştur.

Türk diyene, vatan diyene, bayrak diyene, Türkmen diyene, Kıbrıs diyene, milliyetçilik diyene hep, “marjinaller” yaftası yapıştırarak, bazı mahfillere yaranabilmek için kendinizce aşağılamaya çalıştınız.

Abdullah Gül! Sizlerin klasik huyudur. Kimin ortamında iseniz, onları tatmin peşinde koşarsınız. Leyla Zana ve diğer PKK’lıları konutlarda ağırlayarak bölücüleri, Türk Ocakları toplantısına katılarak da, milliyetçileri tatmin etme yöntemi, ancak sizin gibi zihniyetlerde görülmektedir.

Türk Ocakları yetkilileri keşke, Bozkurt amblemleri altında Abdullah Gül’ün siyasi masallarını dinlemek için, onu davet etmeseydi… Abdullah Gül’ün anlattığı masallara tepki gösteren Türk Ocakları mensuplarını da kutluyorum.

AKP iktidarının birinci ayında, Bülent Arınç’ı ziyaret eden ve ziyaret esnasında "Ümitli bir dönem başlıyor" diyen Türk Ocakları’nın şu an en yetkili kişisi de umarım, yaşanan bunca olaydan sonra ‘Ümitli dönemin’ aslında kapkara bir dönem olduğunu anlamıştır. Çünkü, hiçbir şey için geç değildir.


Yildiray Cicek

Kaynak; Yildiraycicek.com
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kerkuk_turk
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Aug 06, 2004
İletiler: 855

İletiTarih: Çar Nis 19, 2006 1:40 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

A.Gul'u ve tayyip erdogani, kisaca akp yi,

gelin bizden sorun....

ne bos laflar ediyor gul efendi, artik geride kaldi iki yil onceki saldirilari telefon acip durdurmustu, ama hemen yine basladi, binlerce Turk hayatini kayb etti telaferde, hala hergun yuzlerce kisi oluyor veya tutsak oluyor kurtlere...gul gidin beni telaferlilere sorun diyor..telafer su anda bombardiman altinda, etrafi cevrilmis, kimse sokulmuyor...istediklerini oldurup, istediklerini alip goturuyorlar...turk medyasi tv leri hic bir seyi gostermiyor, en aci yonude bu zaten.

Telafer halki Gul'un (Turkiyenin) bu saldiriyi hemen durdurtmasini istiyor
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per Nis 20, 2006 2:20 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ITC lideri Ergeç: Türkiye, PKK eksenli Kuzey Irak politikasına son vermeli


Irak’ta işgal sonrasının en önemli konularından biri olan Kerkük’ün nihaî statüsü konusundaki belirsizlik sürerken Iraklı Türkmenler, Türkiye’nin PKK’ya endeksli Kuzey Irak politikası takip etmesinden rahatsız.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Sadettin Ergeç, Ankara’nın işgal sonrası oluşan yeni dengeleri göz önünde bulundurması gerektiğini söyledi. Ergeç, Cihan Haber Ajansı’na verdiği mülakatta Kerkük’ün nihaî statüsünün belirlenmesi için kentte nüfus çalışmaları yapan komisyona güvenmediğini açıkladı. Türkmen halkıyla Kürt halkının hiçbir sorunu olmadığını vurgulayan Sadettin Ergeç, ancak Kürt siyasetçilerin Türkmenler üzerinde ileriye dönük emellerinin bulunduğunu belirtti.

Amerikan işgalinin ardından Irak’ın kuzeyinde yeni dengeler oluştuğunu ifade eden ITC lideri, Iraklı Türkmenlerin yayılma alanının stratejik olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bu dengeler yerine hâlâ PKK eksenli politikalar takip ettiğini savunan Ergeç, Ankara’nın bu yeni oluşumları görmesi gerektiğini vurguladı. Bölgenin yeraltı ve diğer bazı zenginliklerine dikkat çekerek, Irak’taki her bölgenin Iraklılara ait olduğunu kaydeden ITC Başkanı, bunun sağlanması ve Türkmenlerin haklarının korunabilmesi için Türkiye’nin manevi desteğine ihtiyaç duyduklarını belirtti. Kerkük’e farklı bölgelerden insanların yerleştirildiğini ifade eden Ergeç, harekete geçilmemesi durumunda kentin nihaî statüsü için 2007’de yapılacak referandumda Kürtlerin istediği sonucu alacaklarını söyledi.

‘Kerkük Komisyonu’na güvenmiyoruz’

ITC Başkanı Ergeç, aralık ayındaki seçimlerde Kürtlerin yaptığı usulsüzlükleri görüntü ve belgelerle belirleyip seçim komisyonuna sunduklarını hatırlatarak “Görüntülerde bazı kişilerin 40 kez, bazılarının 14 kez oy kullandığı görülüyordu.” dedi. Ergeç, buna rağmen itirazlar dikkate alınmadan seçim sonuçlarının onaylandığını kaydetti. Türkmen lider, yaşadıkları bu tecrübeler ışığında, Kerkük’ün statüsünü belirlemek için kurulan komisyona da güvenmediklerini dile getirdi.

Kerkük’ün Kürtleştirilmesi projesinde tapu kadastro ve nüfus belgelerinin bulunduğu binaların özellikle yağmalandığını hatırlatan Ergeç, Kürt yetkililerin kentteki il kayıtlarına güvendikleri yönündeki açıklamalarına karşılık şunları söyledi: “Madem bunlara güveniyorlardı, neden ilk olarak nüfus ve tapu kayıtlarını yağmaladılar, onları korumadılar. Bunların ortadan kaldırılması, bu memleketin hüviyetini değiştirme gayretidir.” Saddam döneminde yurtlarından çıkarıldıkları gerekçesiyle kente geri getirilenlerin büyük kısmının Kerkük Kürdü olmadığını vurgulayan Türkmen lider, “Kerkük Kürtleri bile bu olaydan rahatsız.” diye ekledi. Ergeç, Iraklı Türkmenler olarak Kürtlerle bir problemleri bulunmadığının altını çizerek “Benim Kürt politikacılarla problemim var. Çünkü onların Türkmenler üzerinde ileriye yönelik emelleri bulunuyor. Yayılma alanlarını genişletiyorlar. Haritalarını Bağdat’ın aşağısına kadar indirdiler.” diye konuştu.

Kerkük, Cihan

[list=][/list]
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
thegreen_wolf
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 12, 2006
İletiler: 466
Şehir: trabzon

İletiTarih: Per Nis 20, 2006 2:32 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Alıntı:



120 sivil toplum kuruluşundan oluşan Dayanışma Konseyi, ABD askerlerinin Irak’ın Türkmen şehri Telafer’e yönelik operasyonunu kınadı ve ABD’nin asıl amacının Telafer’i Türklerden arındırmak olduğunu açıkladı. İşin en vahim taraflarından biri ise, Telafer’deki Türkler’i yok eden silahların AKP hükümetinin gözleri önünde Türkiye üzerinden geçirilmesi...

Soykırım yapılıyor
Kamu–Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen konuyla ilgili basın toplantısından önce, Telafer’de yaşananların gösteren slayt gösterisi yapıldı. Ardından Türk Dayanışma Konseyi Sözcüsü ve Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Konseyi Başkanı Şenol Bal, Türkiye sınırına çok yakın olan Telafer’deki 350 bin Türk’ün ABD askerleri ve onların yerli işbirlikçileri tarafından göçe zorlandığı ve adeta soykırıma tabi tutulduğunu söyledi.

Hedef Türk bırakmamak
“Bölgeyi direnişçilerden temizlemek” iddiasıyla 9 Nisan’da 3. aşaması gerçekleştirilen ABD saldırılarının temel amacının Telafer’i Türksüzleştirmek olduğunu belirten Bal, “Telafer’de yine direnişçileri ele geçirmek bahanesiyle bazı ABD askerleri, Türk kadınlarına tecavüz etmekte, kadın, çocuk yüzlerce masum insanı da öldürmekte hatta ‘ana karnındaki ceninler bile kurşunlanmaktadır. Yiğit Türkmen halkının sert direnişi karşısında çılgına dönen ABD’li askerler Telafer’de vahşi katliamlarını aralıksız sürdürüyor. Sokaklar, oynarken vurulan Türkmen çocuklarının cesetleriyle dolu” dedi.

Silahlar Türkiye üzerinden geçiriliyor
ABD önderliğinde yürütülen bu hain saldırıların maalesef Türkiye üzerinden geçirilen silahlarla ve Türk hükümetinin ve uygar dünyanın gözleri önünde gerçekleştirildiğini anlatan Bal, “Irak’ın bütün bölgelerinde özellikle de Telafer’de yaşanan insanlık dışı olayları şiddetle kınıyoruz. Uygar dünyayı, yaşanan vahşi olaylar karşısında insana yakışır bir tavır almaya ve küresel sömürgecilere ‘dur’ demeye çağırıyoruz. Türk devletinin ve Türk hükümetinin titreyip kendine gelmesini ve Türk’e yakışır bir tarz ve ağırlık içerisinde Telafer’de soykırıma tabi tutulan Türk kardeşlerimize sahip çıkmasını istiyoruz” diye konuştu.



ITC
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM ICQ
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Per Nis 20, 2006 10:01 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder



Telafer Türkmen Mitingi::.
Değerli ülküdaşlarım, biliyorsunuz ki Amerika Irak'a girdiğinden beri Irak halkına zulüm etmekte ve insanlık dışı muamele uygulamakta. Dış politika da olabildiğince teslimiyetçi tutum izleyen hükümet Irak'ta yapışan bu katliamlara da sessiz kalmaktadır

Türkiye Cumhuriyeti için büyük önem taşıyan kırmızı çizgiler ABD tarafından hiçe sayılmış ve o bölgede yaşayan bize soy, dil ve din bağıyla bağlı olan Türkmen kardeşlerimize de büyük zulümler yapılmış ve hala da yapılmaktadır.
Türkmen kardeşlerimizin tek umudu olan Türkiye Cumhuriyeti; hatalı dış politikarı ve ilgisizliği sebebiyle Türkmenleri adeta kaderine terk etmiştir.
Bizler yani Tüm dünyadaki Türklerin yegane dili ve savunucusu, Türk Milliyetçileri Kuzay Irak'ta ve Telafer'de yapılan katliama, soykırıma ve vahşete maruz kalan soydaşlarımıza mümkün olabildiğince destek olmalıyız.
Tüm Türklerin garantisi olan Türk Milliyetçilerini; 22 Nisan 2006 Cumartesi günü saat: 13,00'da Sıhıyye Abdi İpekçi Parkında Telafer Türkmen Mitingine davet ediyoruz.

Tüm Türkler El Ele!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 2 sayfa)

Sayfa: 1, 2  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1