Bozkurt NET

[aksu61]

http://www.itugercekleri.com/


işte ülküdaşlarım itüde yaşananlar ve yorum size kalmış

ya sabır

[gelibolulu]

Şehitlikten Mektup Var



Sabreyle be Hocam,diye yazmışsın
Sabırtaşı mıyız biz be Hüseyin?
Cümlenin hesabın görürüz dersin
Ne zaman,nerede,kimle Hüseyin?

Edirnekapıda arefe günü
Şehitlerle konuştum,uzun uzun...
Helâllik diledim hepsinden,tek tek
Gözyaşlarım sele döndü Hüseyin.

Yetimler ağlıyor mezar başında
Ayetler,ağıtlar mezar taşında
Düşmüşler toprağa yirmi yaşında
En verimli çağlarında Hüseyin.

Şehit anaları,elinde Kur'an
'Unutlumak'esas onları vuran
Biz değiliz dedim sizi unutan
Duymalıydın isyanları Hüseyin.

Gelmişler herbiri başka diyardan
Kimi Trabzon'dan,kimi Urfa'dan
Kimisi; Bayburt'tan,Sivas,Konya'dan
Burası,'bir gül bahçesi' Hüseyin.

Ablası, okşuyor mezar taşını
Anası, kokluyor kabir taşını
Baba, akıtıyor gözün yaşını
Kan akıyor gözlerinden Hüseyin.

Ay-yıldız altında yatan şehitler
Cennette Resûl'e komşu şehitler
'Fatiha' bekliyor bizden şehitler
Ruhlarını şad edelim Hüseyin.

Bu kutsal mekâna bazen uğrarım
Şehit bahçesinde huzur ararım
Yüce ruhlarına selâm salarım
Mükâfat dilerim Hak'tan Hüseyin.

Yolun düşer ise bir gün buraya
Beraber gideriz,o gün oraya.
Lânetler yağıyor hep Ankara'ya
Ahlar,göğe ulaşıyor Hüseyin.
19.01.2005
Edirnekapı Şehitliği

...Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor,şehit ailelerinin hepsinin ellerinden öpüyorum.

Dursun Elmas



Aziz şehitlerimizi saygı ve şükranla anıyoruz. Onları asla unutmuyoruz. Şehit vurulduğu gün değil unutulduğu gün ölür...


Şu anda sessiz gibi görünüyoruz. Bize "aksiyonunuz ne oldu" diye soranlara cevabımız şu dizelerdir...

.........
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.
............

[bozkurt_1312]

Bu dunyada her kotulugun karsısına bır ıylık cıkmadıkca vay dunyanın halıne..

[thegreen_wolf]

[b][i]

sevgi ve saygılarla selamlarım hepinizi

Böyle bir şerefsizlik benim vatanımın ünüversitesinde üstelik bu Adana da
çok üzücü bir durum

Başbuğumuzun hakkı var fakat ben olsaydım eger ki orada polisin birsey yapamadıgı yerde kendime düsen millisuurum ve TÜRKlüğümle orayı dagıtırdım cezası ne olursa olsun bunu yapardım

Yazık ya polisin böyle bir yere girememesi cok yazık
Aslında akpye göre dogrudur burası TÜRKİYE burada demokrasi var

EVET BURASI TÜRKİYE AMA DEMOKRASİNİN GECEMEYECEĞİ BÖYLE ALANLARINDA OLDUGU BİLİNMELİ

Benim şahşi görüsüm bana karsı cıkacak olanlar vardır emınım
yanlıs bırsey yazdıysam eger af ola

Böyle bir kansızlığa karsı kelepceyle baglasalar duramazdım ben !!
Bunların bu vatanda yeri yok itin biri onların siyasi bilmem nesiymiş

.............................
........................

saygılarla[/i][/b]

[thegreen_wolf]

Sarıkamış
Niçin Sarıkamış benzin niçin yine öyle bembeyaz
Biliyorum civanlar bu beyazlık kar beyazı değilki
Hatırladım unutmadım o gecedendir o vahşi ayaz
Biliyorum Sarıkamış bu beyazlık kefeni nur beyaz

Niçin Sarıkamış nedendir benzin yine öyle yemyeşil
Biliyorum bu yeşil çimen yeşili olamaz ama değil
Mehmedin üstüne vurmuş bu son asrın şehit yeşili
Yanıyorum Sarıkamış bu buz donmuş Mehmet yeşili

Sarıkamış sana ne oldu neden mosmor olmuş tenine
Evet değildir morluk menekşe morluğu yazılı kefenine
Bu morluk buzlu çarık içinde donmuş ayak morluğu
Yandı ciğer donmuş Mehmedine ve çarığının hasretine

Neden salınırsın sarısın Sarıkamış bu sarılık nedir yav
Bu sarılık Mehmedin yemek menüsünden olmasın hay
O menü ki sabah yok öğle yok akşam şekersiz hoşav
Ah can Sarıkamış ah sen dik dur Allahuekber sallansın

Sarıkamış niçin yine öyle çehren yine kıpkırmızı boyana
Mehmedin kanımı basiretsizin afaki şanımı çıktı ayana
Haykırıyorum bu hiddet Mehmedi kurbanlık koç sayana
Biliyorum bu acıya, hüzüne Mehmed yürek lazım dayana

Sarıkamış bırak artık matemi bak şehitlerim süslenir
Ordu millet beraber şehidime abide yapmak için hislenir
Kalk ayağı Sarıkamış kalk ve duy Ömer sana seslenir
Unutma unutma ki bu asil millet asırlardır imanıyla beslenir




ŞEHİDE MEKTUP

Gençliğinin baharındaydı şehit olduğunda
hak tecelli etti karar kıldı ayrılmaya
melekler fısıldamıştı şehitliği kulağına
o gece sıra onundu yüksekovada

[thegreen_wolf]

Bunu hepınızle paylasmak ıstıyorum bu olay benı cok yarmıs bulunmaktadır bir polis meslaktaşı arkası gozlerının onunde bu serefsız adamın taraftarları tarafından sehıd edılmıs bır şehid polisimiz ne var ki nerde bu polisler ki böyle bir olaya engel olamazlar nerde bu devlet ki bu polislere sahip bu millete sahip çıkamazlar sevgilerle

yorumlarınıza

Alıntı:

Şehit polise şiir Diyarbakır’da görev yaparken teröristlerle girdikleri çatışmada en yakın arkadaşı kucağında şehit olan polis memuru Abdurrahman Kara, yaşadığı acıyı şiire döktü. ŞİİRLERİNİ KİTAPLAŞTIRDI Meslektaşı ve hemşerisi olan Beşir Benli’yi kaybetmenin ızdırabını paylaşacak birisini bulamayan Kara, duygularını tek sırdaşı olarak gördüğü kağıt kalemle paylaşmaya başlıyor. Kara, yaşadığı üzüntüyü yazdığı şiirlere yansıtıyor. Şehit arkadaşına ithafen yazdığı şiirleri bir araya getiren Kara’nın, şiir kitabı yayınladı. O günlerde hem kendisinin hem de ülkenin yaşadığı durumu vatandaşlara aktarmak isteyen Kara, yayınlattığı şiir kitabını ücretsiz olarak dağıtıyor. Şehide şiir kitabı Terör olaylarının en yoğun olduğu dönemde Diyarbakır’da görev yaparken teröristlerle girdikleri çatışmada en yakın arkadaşı kucağında şehit olan polis memuru Abdurrahman Kara, şehit arkadaşını, yazdığı şiirlerle yaşatıyor. ŞEHİT ARKADAŞA İTHAF EDİLEN ŞİİR KİTABI Meslektaşı ve hemşerisi olan Beşir Benli’yi kaybetmenin ızdırabını paylaşacak birisini bulamayan Kara, duygularını tek sırdaşı olarak gördüğü kağıt kalemle paylaşmaya başlıyor. Yaşadığı üzüntüyü eline aldığı kalemle kağıda yansıtan Kara, yazdığı şiirleriyle arkadaşını anmaya başlamış. Şehit arkadaşına ithafen yazdığı şiirleri bir araya getiren Kara, şiir kitabı yayınladı. O günlerde hem kendisinin hem de ülkenin yaşadığı durumu vatandaşlara aktarmak isteyen Kara, yayınlattığı şiir kitabını ücretsiz olarak dağıtıyor. TERÖR OLAYLARI ÇOK YÜREK YAKTI Türkiye’de belirli bir dönemde yoğun olarak yaşanan terör olayları bir çok yüreği yaktı. Terör saldırılarında bir çok kişi ya yaralandı ya da şehit oldu. Meydana gelen kaos ortamı ülke ekonomisini büyük ölçüde etkilerken bir çok vatandaşın yüreğinde kapanması zor yaralar açtı. Özellikle teröristlerin yaptıkları karakol baskınları, polis noktalarını taramaları, köyleri yağmalamalarının ardından bir çok masum vatandaşın yüreği yandı. Girilen çatışmalarda bir çok polis ve asker ya yaralandı ya gazi oldu ya da şehit oldu. Bu üzüntülü dönemde bir çok er ya da güvenlik görevlisi şehit verildi. Her Türk vatandaşının yüreğinde yer eden hissettiği acılı günler yaşandı. Yaşanan sıkıntılı günlerde bu acıyı belki de en çok şehit aileleri yüreklerinde hissetti. Kimileri bayramlarda şehit çocuğunun başında dua ederken, kimi mezar taşına sarılarak göz yaşı döktü. Bazı şehit yakınları ise çektiği hasreti dindirmek için her gün mezarlığa giderek şehit çocuğunun mezarı başında dua etti. KAN VE BARUT EKSİK OLMADI Yaşanan bu zor günlerin en canlı şahitlerinden olan polis memuru Abdurrahman Kara, hem terörle mücadele etmiş bir polis memuru hem de en yakın arkadaşını terör saldırılarında şehit vermiş bir şehit yakını. Abdurrahman Kara, terörün en şiddetli olduğu dönemde polis okulunu bitirdikten sonra 1992 yılında ilk tayini Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’ne çıktı. Bismil İlçesi’nde Güvenlik Şube’de göreve başlayan Kara, göreve yeni başlamanın heyecanını duyarken yaşanan terör olayları ise görev aşkından hiç bir şey eksiltmedi. Kara, görev yaptığı bölgede yaşanan olaylar sebebiyle bir çok defa teröristlerle sıcak çatışmaya girdiklerini anlatıyor. Görev yaptığı günleri anlatan Kara, o dönemde kimseye güvenemediklerini çünkü saldırıların nasıl ve ne şekilde olacağının belli olmadığını aktarıyor. Bir yandan emniyet müdürlüğünde nöbet tutarken bir yandan da kendi evlerini korumak zorunda olduklarını aktarıyor. Sürekli elleri tetikte hem kendilerini hem de masum vatandaşları korumak için görevlerinin başında beklediklerini dile getiren Kara, o dönemi kan ve barutun eksik olmadığı günler olarak görüyor. OLAY YENİ OLMUŞ GİBİ HAFIZASINDA Kara, saldırı ve çatışmaların eksik olmadığı dönemde en yakın arkadaşı Beşir Benli’nin şehit olduğu günü hiç unutamıyor. O gün yaşadığı olayları her hatırlayışta gözleri dolan polis memuru Kara, “Hayatımın belki de en kötü günüydü. Olay sanki bu gün olmuş gibi hala hafızamda Diyarbakır’a görev için gitmiştik. Birden telsizde teröristlerin polis karakoluna saldırı düzenlediği anonsu geçti. Saldırı mahali bizim iki sokak uzağımızdaydı. Hemen olay mahaline intikal ettik. Saldırı yerine gittiğimizde bir polis arkadaşımızın yaralı olarak yerde yattığını gördüm. Hemen onun yanına gittim. Ona yardım etmek istedim. Yüzünü bana doğru çevirdim. Yaralanan hemşerim Beşir Benli’nin olduğunu görünce adeta yıkıldım. Çünkü benim en yakın dostumdu. Bir anda sanki dünya daraldı. Zaman sanki durdu. Olay yerine çağrılan ambulans ile en yakın arkadaşımı hastaneye kaldırdık. Ağır yaralanan can ciğer arkadaşım hastaneye giderken kucağımda şehit oldu. O gün hayatımın en kötü gününü geçirdim. Teröristlere olan kinim bir kat daha arttı. Biz ülkedeki huzuru sağlamaya çalışırken bize yapılan saldırıları bir türlü kabullenmiyordum. Bu ülkenin ekmeğini suyunu içen birinin ülkeye ihanet etmesini güvenlik güçlerine silah çekmesini içime sindiremiyorum.” diye konuştu. ÜZÜNTÜSÜNÜ ŞİİRE YANSITTI En yakın arkadaşını bir terör saldırısı sonucu kaybetmenin üzüntüsünü yaşayan Kara, yaşadığı acıyı birileriyle paylaşmak istemiş. Etrafında acısını paylaşacak birini bulamayınca yaşadığı üzüntüyü kağıt kalemle paylaşmaya başlamış. En iyi dinleyici olarak gördüğü kağıt kaleme, dostuna olan özlemini paylaşmaya başlayan Kara, ilk olarak arkadaşı için ‘Karanlık’ şiirini yazıyor. Bir yandan arkadaşına olan özlemini ve ondan ayrılmanın acısını şiirine yansıtan Kara, bir yandan da güvenlik güçlerine yapılan saldırılara da olan isyanını şiirlerinde yansıtmaya başlamış. EĞRETİ BEŞİKTE KABUSLAR Kara, 3 yıl boyunca Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde görev yaparken yaşadıklarını şiirlerine aksetmeye başladı. O dönemde bölgede yaşanan sıkıntılarla boşaltılmış köyleri halkın içinde bulunduğu durumu da şiirlerine bir bir döken Kara, üç yıl boyunca elinden kalem kağıt düşürmeden duygularını şiirle dile getirmiş. Yazdığı şiirleri bir bir biriktiren Kara, şiirlerini okuyarak kendini avutmaya başlamış. Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nde görev yaptıktan sonra tayini Konya’nın Beyşehir İlçesi’ne düşen Kara, bu sefer doğanın güzelliklerine yönelik şiirler yazmaya başladı. Diyarbakır’da yazdığı şiirleri bir araya getirerek “Eğreti Beşikte Kâbuslar” şiir kitabını yayınlayan Kara 2 bin 500 adet kitap bastırmış. Hem arkadaşına olan özlemini hem de o terör dönemini yansıtan şiirleri vatandaşlara ulaştırmak isteyen Kara, bütün kitaplarını ücretsiz olarak dağıtıyor. Beyşehir’de ikinci şiir kitabı ‘Tutsak Düşler’i yerel bir şairle ortaklaşa çıkaran Kara, Konya Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Büro Amiri olarak görev yapıyor. Arkadaşının şehit olmasının içindeki duyguları kamçılayarak kendisini şair yaptığını kaydeden Kara, üçüncü şiir kitabını insan sevgisi üzerine yazdığı şiirlerle yayınlamaya hazırlanıyor. Kaleme aldığı ‘Karanlık’ şiirinde isyan ve özlemini Kara şöyle yansıtıyor Karanlıktı..... Hem gözleri hem yürekleri Evler, fabrikalar, okullar soğuk bir mezarlıktı Bir kızak şakırdattılar bir tarak kurşun attılar Öyle acımasız öyle zalim ve öyle taş yürekliydiler ki Taşları bile ağlattılar. Adam mıydı? Duvar mıydı? Boşluk mu? Nedir bu polis düşmanlığı? Geçici bir sarhoşluk mu? Bağırdılar çağırdılar yeri ve göğü bir birine kattılar Şerefli üniformalara salyalarını akıttılar Ne istiyorlardı bizden? Bu milletin kalbinde gecikmiş bir heyhattılar... Ellerini, yüreklerini, ruhlarını kızıl putlara sattılar.