Bozkurt NET{ Bozkurt NET
  Tıklayın kayıtlı kullanıcı olun
Ana sayfa ::Hasabınız :: Forumlar :: Makaleler :: İndir :: İletişim :: KURALLAR
alt1 alt1 alt1
alt1 alt1
alt1
Atatürk
Başbug
Atsız´ın Mektupları
Bozkurt
Tarihte Türkler
Osmanlı Sultanları
3 Mayis
Türk İslam Ülküsü
Ülkücü Hareket
İslam
Türk Büyükleri
12 Eylül
Dokuz Işık
Kızıl Elma
Doğu Türkistan
Türk Dünyası
Şiirler ve Marşlar
Ülkücü Şehitler
Ülkücüye Mektuplar
Sorular ve Cevaplar
Komünizm
Videolar
Müzikler
Postakartı

alt1 alt1
alt1
 Haber :
 Haber Ekle
 Haber Arşivi
 Arama
 Konular
 Baskıya hazırla
 Üyeler :
 Hesabınız
 Günlük
 Üye Listesi
 Özel İletiler
 ICQ Servisi
 Servisler :
 Kur'an-ı Kerim Meali
 Resim Galerisi
 E-Kart
 Dosyalar
 Müzikli Postakartı
 Cep Melodileri
 İletişim :
 Forumlar
 Bozkurtlar 100
 Bize Ulaşın
 Bizi Önerin
 Dökümantasyon :
 Makaleler
 Fikir ve Tarih Dünyası
 Kısa Nükteler
 Şairler ve Şiirler
 İzlenimler
 Ansiklopedi
 Dosyalar
 Dosya Ekle
 Popüler
 İlk 10
 Bağlantılar
 

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1
AB'YE HAYIR

alt1 alt1
alt1
Makaleler
·Meluncanlar ve Biz
·Türk Tarihi ve Türk Adı
·Amerikan Genç Hristiyanlar Cemiyeti (Y.M.C.A.) ve Amerikan Kolejleri
·SEVR YASALARI MECLİS’TEN GEÇİRİLEREK TÜRKİYE YENİ BİR KURTULUŞ SAVAŞINA BAŞLAMAK MECBURİYETİNDE BIRAKILDI!
·ABD, Alenî Bir Düşman Haline Gelmiştir!
·Dedelerimiz Oğuzlar Çıkmış Yola Aral Kıyısından
·Avrupa Birliğine neden hayır.. Jeopolitik Yaklaşım
·Noel Üzerine
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -1-
·Siyasi Konjonktürde Irak Türkmenleri
·Gümrük Birliği Anlaşmasının Anayasanın Başlangıç Kısmına Aykırılığı -2-
·Kıbrıs'ın Türkiyesiz AB üyeliği mümkün mü?
·Avrupa Birliği ve Kıbrıs Konusu
·Internet mi, İnternet mi?
·DİLDE, FİKİRDE, İŞTE BİRLİK (Gaspıralı ve Türkistan)
·İSMAİL GASPIRALI'NIN FİKİRLERİ
·Türkler ve İslamiyet
·Alparslan Türkeş'in Din Anlayışı ve İslama Bakışı
·Gök Tanrı
·Şamanizm Meselesi
·Ruhban Okulu neden açılmamalı?
·Ruhban Okulu
·Çanakkale Savaşları
·Türk Kültüründe Nevruz ve Milli Birlik-Beraberlik
· Sovyetler Birliği’nin Çöküşü ve Yeni Rusya Çeçen Mücadelesi
·Türkçenin Anadil Olarak Dünyadaki Yeri
·Masonların Kirli İşleri
·Gümrük birliği mi; sömürge antlaşması mı?
·17 Ağustos 1999 Depremi ve gizlenen gerçekler

alt1 alt1
alt1

alt1 alt1
alt1

alt1
Bozkurt NET :: Başlığı Görüntüle - ÜMİT ÖZDAĞ OLAYI...
  Link 1Ana sayfa | Link 2
Arama       


Bozkurt NET
Bozkurtların Yuvası
 

Forumlar Gruplar Gruplar Hesap Aç Oturum Aç  

Sayfa: 1, 2, 3, 4  Sonraki »  

Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 4 sayfa)
« Önceki başlık :: Sonraki başlık »  
Yazar İleti
kaganos
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 02, 2005
İletiler: 1034
Şehir: TÜRKİYE

İletiTarih: Cum Ekm 20, 2006 5:40 pm    ileti konusu: ÜMİT ÖZDAĞ OLAYI... Alıntıyla Cevap Gönder

Değerli Kardeşlerim,

Ülke seçim Yılına girdi.. Provakasyonlar birbiri ardına gelecek..

MHP'nin yükleşini hazmedemeyenler.. her türlü oyunlara başladılar..

Prf Dr.Ümit Özdağ olayını yakından takip ediyorum.. Bu nasıl bir ülkücü terbiyedir ki;

Genel başkanı ; medyayı aracı kullanarak açık oturuma davet etmeler...

Kendi hazırlattığı CD'leri.. reklam kitapçıklarını.. Ülkenin her yerine göndermeler..( bunların finansörü kim çok merak ediyorum..)

Değerli kardeşlerim.. sanki burada bir komplo var gibi..

Amaç MHP'nin oylarını bölerek.. onun iktidarını engellemek.. son bir manevra ile.. ANAP, DYP,AKP gibi bir parti ile dirsek teması sağlayıp..

Meclise Girmek.. sanki bana böyle bir oyun oynanıyor gibi.. geliyor..

Eğer kongreye girmeside kabul edilirse bu komplo daha gerçek olacak..

kongrede olay çıkarmak sureti ile.. Halkın gözünde Bu partiye oy verilmez imajı yaratmak... görev yerine getirilincede.. Ben partiden ayrılıyorum diyerek...ANAP;DYP;AKP gibi bir partiye katılmak..

Bariz bir şekilde pis bir siyaset oyunu kokuyor..hem de çok pis kokuyor..

Değerli kardeşlerim.. sizlerden ricam bu pis oyuna prim vermeyelim...

Ülkücü camianın Örf Ve adetlerinde olmayan bu tür oyunlara gelmeyelim..

Bu davada kişinin peşinden değil..DAVA'nın peşinden gidilir...

Davanın liderini tu kaka göstermek.. Hiçbir ülkücünün haddi değildir...

Hele ki bu .. CNN gibi bir SOROS kanalında yapılıyorsa..

Siyaset sahnesinde her şeyin ince elenip sık dokunacağı bir döneme girdik...

Ali Cengiz oyunlarına.. ŞARK kurnazlıklarına karşı çok uyanık olmalıyız...

Şu andan itibaren seçim zamanı başlamıştır...

BİRLİK OLACAĞIZ... DİRLİK OLACAĞIZ....

ALLAHIN İZNİ İLE BU İŞİ BAŞARACAĞIZ.....


saygılarımla.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Cum Ekm 20, 2006 9:45 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Milliyetçi Hareket Partisi'nin kongresi yaklaştıkça,MHP düşmanları,kırk kapı gezmiş, onun-bunun siyasi yalayıcısı olmuş, sözde 'kurtarıcı' adamlar ve MHP'lilerden çok, küresel güçlerin adamları ile 'yol arkadaşlığı' yapmış olanlar,yine sahneye çıkmaya başladı.

Bunların hiçbirinde, utanma ve arlanma gibi anlayış bulunmamaktadır.Adamların tüm pisliklerini ortaya döksende,tüm maskelerini düşürsende 'hiç bir şey olmamış' gibi,MHP'ye yönelik fitne ve fesatlarına devam etmektedirler.

Tüm iftiralarını,tüm yalanlarını,tüm ilişkilerini ortaya çıkarıyorsun,adamlar hiç oralı olmuyor. Çünkü,yüzsüzlük bunlarda had safhada !

Çünkü menfaatleri,kendilerini o derecede şartlandırmıştır.Kendilerine verilen misyon bu olduğu için,bu manada duruşlarını hiç bozmamaktadırlar.

Bunlardan biri olan Fotokopici Profesör Avni Hoca'da bu ekole yeni(son 4 yıl) katılanlardan…

Fotokopici Profesör Avni Hoca'nın maceralarını sık sık,sizi 'güldürürken düşündürsün' diye,buradan anlatıyorum.

Fotokopici Profesör Avni Hoca'ya hafta sonu yazdığımız yazıda şöyle sorular yöneltmiştik:

MHP'nin birlik ve beraberliğini bozmak isteyen karanlık güçlere 'Ümit' olan Fotokopici Proföser Avni Hocam,senin bu Türkiye'yi gezerek,yapmış olduğun harcamaları kim karşılıyor,bu değirmenin suyu nerden geliyor acaba?

Biz,şuradan şuraya gidemiyoruz,ama senin etin ne,budun ne ki,hem kendin milyarlık harcamalar yapıp,yanındakileri de besleyebiliyorsun?

'Maaşımdan karşılıyorum' desen,o maaşın sırf MHP'de fitne yapmak için çektirdiğin fotokopilere yetmez.Hem sen,nereden maaş alıyorsun ki?

Senin niye beslendiğin belli de,seni kim besliyor o meçhul!"

Şu an,bu Fotokopici Proföser Avni Hoca'nın etrafında tartışılan konuların cevabı,bu sorularda yatmaktadır.

3 Kasım'dan iki hafta sonra MHP'ye 'sızma' çalışmalarına başlayan,ilk anlarda bizim bile masum gördüğümüz çabalar, zamanla gerçek yüzünü göstermeye başlamıştır.

Ülkücü Hareket içinde, iftiraları, yalanları, tahrikleri ile varolmaya çalışan bu Fotokopici Proföser Avni Hoca'nın, bu milyarlık harcamaları, nereden karşıladığı meçhuldür.

Düzenlediği konserler,en lüks otellerde vermiş olduğu iftar yemekleri,teknolojik araçlarla yapmış olduğu milyarlık propagandalar,gazete ve dergilere aktardığı paralar,tüm Türkiye'yi gezme faaliyetleri arkasındaki bir güce yahut güçlere delildir.

Bu paranın kaynağı,şu bir zamanlar başında bulunduğun stratejik merkezdeki yolsuzluklarla mı ilgili yoksa Avni Hocam?

Yoksa,acaba AKP'nin MHP kongresi için özel olarak ayırmış olduğu bütçeden mi karşılanıyor?

Fotokopici Proföser Avni Hoca'nın Dedeman Otel'de gerçekleştirdiği iftar yemeği adı altında düzenlediği illüzyon gösterisinde, AKP'de demlenen Çay'ın da bulunması, (dolar) uzmanlarını göstermeye yetmektedir.AKP ile Avni Hoca arasındaki trafiği sağlayan kişi de herhalde odur.

Fotokopici Proföser Avni Hoca,bu illüzyon gösterisinde, bol bol rahmetli babasının 'Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği' tezgahlarını ve kendisinin rahmetli Başbuğumuza 'diktatör' demeye kadar varan suçlamalarını unutturmak istercesine,gönlümüzün sultanı Alparslan Türkeş'i adeta konu mankeni yapmıştır.Bu rol yaklaşık dört yıldır sürüyor.

Bu tarihten önce,bu Avni Hoca'yı bir MHP programında gören var mı?Bir Başbuğu anma töreninde,ya bir Erciyes Zafer Kurultayı'nda,ya bir Gün Sazak ve Ülkücü şehitleri programında,ya bir Söğüt'teki anmalarda?Bir gören varsa, çıksında açıklasın !

Buralarda görünmeyen, Fotokopici Proföser Avni Hoca,Bingöl'de kendi kendine kutsaliyet yaratıp, şahlanışa buradan başlayacakmış…

Bundan önce,Türkiye'nin hangi bölgesinde ve Bingöl'deki hangi Ülkücü şehidin mezarını ziyaret etmiştir?Ne hikmetse, bütün istismarları MHP'yi ele geçirme operasyonları ile başlamıştır.

Başbuğ Alparslan Türkeş'i, Ülkücülüğü, MHP'liliği,Ülkücü şehitleri hep şimdi hatırlamıştır.MHP ve Ülkü Ocakları'nın yolunu bilmeyen muhterem,buraları MHP'li ve Ülkücülerin elinden kurtaracakmış!

Değil mi Avni Hocam?

Birde Fotokopici Proföser Avni Hoca ile aynı gazetede yazanlar var…Onlarda ayrı bir cins…

Bize telefonda,"Bu adam karanlık,her türlü (CİA,MOSSAD)ilişkisi var" diyenler,şimdi "Fotokopici Proföser Avni Hoca, Genel Başkan adayı olursa MHP ne kaybeder?" diye sormaktadır.

Birde aynı sayfada yazan bir yazar var,o da Fotokopici Proföser Avni Hoca'nın karanlık ilişkileri hakkında geçmişte, yazılar yazıyordu.Ben mi,bulup yazayım onları,yoksa kendisi köşede tekrarlar mı?

Tamam…Biraz daha bekliyorum !

Hiç birşey demiyorum,sadece biraz ahlak,biraz şahsiyet diyorum…

Herkesi ve her yolu deneyip, hayal kırıklığına uğrayanlar,şimdi Ümit'lerini Fotokopici Proföser Avni Hoca'ya bağlamışlardır.

Senaryoyu yazıp,herkesi de bu senaryoya inandırmaya çalışmak için,feryat-figan ediyorlar.

Fotokopici Proföser Avni Hoca,sağı-solu arayıp 'Korkuyorlar benden,korkuyorlar,yazın bunu' diye yalvarıyor.Yalvarıştan etkilenen,keçi sakallı adamda (Yalçın Doğan) bu yalvarışı görüp,Avni Hoca'yı mutlu ediyor.Bakalım,Avni Hoca'yı daha kaç kişi mutlu edecek?Evet,Avni Hoca senden değil de,senin iftiralarından korkuyor ve Allah'a sığınıyoruz !

Fotokopici Proföser Avni Hoca,sen olmadık iftiraları atıp,söylenmemiş sözleri söylenmiş gösterip,MHP Liderine saldırırken problem olmuyor da,MHP yönetimi senin 'sahtekarlık' yaparak,MHP'ye girme çalışmalarını ortaya çıkarınca mı problem oluyor?

Fotokopici Proföser Avni Hoca'nın tavrı da aynı şuna benziyor:

Anasını-babasını öldürmüş adamı,mahkemeye çıkartıyorlar.

Savunmasını isteyen hakime, 'Hakim bey,hem öksüz,hem yetimim,beraatimi istiyorum' diyor…

Fotokopici Proföser Avni Hoca'da, pişkinlik en üst düzeydedir.

Sen önce atmış olduğun iftiralar adına,MHP yönetiminden özür dile…MHP iktidara doğru yürürken,kim adına ortaya çıktın,seni kim görevlendirdi bunu açıkla?

MHP'li olmak yürek ve inanç işidir.MHP'li olmak, aşkla davaya bağlanmadır.MHP'li görünerek,MHP'yi ele geçirme tezgahlarına,her Ülkücü'nün karnı toktur.

'Yerel seçimlerde,MHP yüzde 2-3 oy alacak,bizde MHP'yi ele geçireceğiz' diyen Fotokopici Proföser Avni Hoca,takmış peşine Abdileri,MHP'yi MHP'lilerden kurtarma oyunu oynuyor.

Ya siz MHP'liler, siz ne yapıyorsunuz?

Ha siz, Fotokopici Proföser Avni Hoca hakkındaki yeni sürprizlerimizi bekliyorsunuz…Merak etmeyin,az kaldı,geliyor…

Yıldıray ÇİÇEK
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Cum Ekm 20, 2006 10:04 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Tavır ve ilke sahibi olmak insan olmanın en üst düzey meziyetleridir. Bu noktada hangi amaç ve görüş için önderlik etmeye kalkarsanız kalkın. İlke ve kararlı duruşunuz yaşamınız boyunca karşınızda bir abide gibi dikilecektir.

Adınız, şanınız, isminizden önce gelen bütün sıfatlarınız hatta güzel huylarınız ya da her türlü meziyetleriniz diğer şahıslardan önemli bir yerde duruyor olabilir bunu söylerken yazımıza konu olan şahsın bu tür özellikleri olduğu gibi bir iddiam yok çünkü kendisinde bu tür hasletler sezmiş değilim.

Daha ziyade ismi geçen şahsın bir misyon adına ortalığa çıkıp feryad figan haykırışlarının yıllarca boynu bükük emanet bekleyen fedakar insanlara haksızlık olduğu kanaatindeyim.


Bir konu bir topluluk ya da bir cemiyet hakkında söz sahibi olmak yada ehil olma iddiası kesinlikle altı doldurulması gereken büyük iddialardır. Dün bu evin zor şartlarında, geçim derdinde, çile derdinde evden kaçıp bugün evde söz sahibi olmaya kalkarsanız gülünç duruma düşmeniz kaçınılmaz olur.

Bugün milyonlarca Ülkücünün ismi geçen şahısla ilgili olarak kafalarında soru işaretleri vardır. Bu soru işaretlerine cevap verilse dahi kanımca tatminkar olmak mümkün değildir. Zira “ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözü de burada daha da anlam kazanmaktadır.

Bugün ismi geçen şahıs Milliyetçi ve Ülkücü camiada farklı bir algılayışla göz önünde ibret vesikası konumundadır.

Bazı noktaları konuşmanın ve yazmanın net olacağını düşünüyorum.

57. Hükümet döneminde hükümet ortağı olan MHP’nin eksik ve hatalarını anlamak için Prof olmaya gerek yoktur. Ama bunu söylerken Milletvekilliği ve Bakanlık gibi büyük bir vazife ile onurlandırılan insanların ciddi yanlışlarını göz önünde tutmamız gerekecektir. Bunun için Geçmişin vicdan muhasebesi önümüze bütün bunları mutlak suretle çıkaracaktır.

Burada anlamsız ve adaletsiz olarak gördüğümüz husus işe durumdan vazife çıkarma niyetinde olanlardır. Hiç kimse kusura bakmasın bu isimlerden biri de hiç şüphesiz Ümit Özdağ’dır

Mağlubiyetle tanışmış, küsüp kenarda durup sövmenin moda olduğu bir dönemde tavır sahibi ülkücü bütün eksikleri ve kusurlarına rağmen Liderin etrafında etten duvar olmak mecburiyetindedir.

Çünkü Türk töresi ve Ülkücü Ahlak bunu emreder.

Eğer bunun aksini tartışan varsa kendi vicdan muhasebesinde yenilgiye uğrayacaktır.

Kaç gündür gazetelerde ilgili ve ilgisiz insanlar ismi geçen şahıs hakkında “sanki bir haksızlığa uğramış gibi” gönüllü avukatlık yapmaktadırlar.

İsmi geçen şahsın, etrafındaki zevatın hatta ve hatta kendilerine muhalif elbisesi biçenlerin bugün talip oldukları koltukta oturan Sayın Bahçeli’nin hepsi üzerinde inkar edilemeyecek kadar ağabeylik hakkı bulunmaktadır.

Bu durumda Sayın Bahçeli’nin yüzüne sözüm ona uğradıkları haksızlıkları söyleyemeyenler üç beş tane densiz gazetecinin ara gazına inanarak saygınlıklarını yitirmektedirler.

Her şey bir kenara Milliyetçi ve Ülkücü tavır sahibi olmanın daha da anlam kazandığı şu günlerde, Ülkücü dünya görüşünü benimsemiş bürokratından, memuruna kadar haksız ve adaletsiz uygulamadan nasibini almış herkesin ümidi MHP’nin tek başına iktidarıdır.

Böyle bir süreçte çarka dahil olmak yerine,çarka dışardan darbe vurmak gibi bir yanlışın içinde olursanız vebali ve sorumluluğu ağır bir yükün altında ezilirsiniz.

Bugün bu şahsın etrafında dolaşan eski bakanlar eski vekiller ve hatta eski bürokratlar bugün 57. hükümet döneminin yanlışları olarak karşımızda durmaktadır.

Bu insanlar neden muhalif olmuşlardır? Kim hangi hesapları niçin yapıyor? Acizane bizimde görüp şahit olduğunuz hadiseler mevcuttur. Hepsini zamanı gelince muhataplarına anlatmak ve söylemek boynumuzun borcudur.

MHP’nin Lider sıkıntısından ziyade en büyük sıkıntısı Fitnedir.

Elbette ki Genel Merkezin eksikleri olacaktır. Bunları konuşup istişare yolu ile çözmek bizim geleneğimizin bir parçasıdır.

Kimseye oturduğu koltuk baki kalmayacaktır. Eninde sonunda herkes oturduğu koltuktan kalkacak ve şerefli bayrağı ardından gelenlere teslim edecektir.

Ama bu vakit o vakit değildir.

Kapının dışında kendince bağırıp çağırmanın bir faydası yoktur. Bu gemi Nuh Peyganber misali kutsal bir gemidir. Binen ve gelen omuz omuza yol arkadaşlığı yapan herkes bu girdaptan kurtulacaktır.

Bugün yaptıklarınız yarınlarınızın utanç tablosu olmamalı.

Kutsal yolcululuğun her merhalesinde ter döken kardeşlerimiz Cenabı Hakkın izni ile mükafatını misli misli alacaktır.

Yarın bazı insanlara acımak ve ah çekmek kimseye fayda getirmeyecektir.

Herkes yaptığının bedelini ödeyecektir.

Önder KARAYILAN
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
kadir45
Site Yöneticisi
Site Yöneticisi



Kayıt: Jun 03, 2004
İletiler: 3100

İletiTarih: Cmt Ekm 21, 2006 5:22 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

kaganos demiş ki;
Alıntı:
Prf Dr.Ümit Özdağ olayını yakından takip ediyorum.. Bu nasıl bir ülkücü terbiyedir ki;

Genel başkanı ; medyayı aracı kullanarak açık oturuma davet etmeler...

Kendi hazırlattığı CD'leri.. reklam kitapçıklarını.. Ülkenin her yerine göndermeler..( bunların finansörü kim çok merak ediyorum..)

bu adama ülkücü sıfatını kim vermiş,ne zaman vermiş,bu adam bugüne kadar davanın neresindeymiş?Ülkücü olmak o kadar kolay mı?Babası yüzyılımızın sayılı Türkçülerinden birisi olan bu adamın yaptıkları,her şeyden önce bırakın davaya,babasına ihanettir.Bırakın ne yaparsa yapsın kaale alınacak bir adam değil.kimse bu partinin başına paraşütle tepeden inemez.Camiamızda böyle bir gelenek yok!Burası doğruyol partisi değil,ağar gibi parti zaptedilsin.Eğer bu dava tartışılacak konuşulacaksa,bu adam sn Bahçeli'ye çerez bile olamaz.bop ,mop deyip de varmı öyle israilde konferanslar vermek?Önce israile kaç kez gitti,neden gitti,neden orada konferanslar verdi onları bir açıklasın kamuoyuna.Liderlik ona kalmadı!Camia zamanı gelip de sn Bahçeli çekildiğinde,kendisine genel başkanını seçecek ehliyet ve liyakatttedir!O kadar kendinden emin,ve çok şey bildiğini düşünüyorsa çıksın ortaya partisini kursun ben göreyim onun liderliğini!Onun babası kelleyi koltuğa alıp da darbe yapacak kadar yürekli bir adamdı.Bu ise sadece müflis bir mirasyedi!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder
mustafayaman
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Jan 09, 2006
İletiler: 315
Şehir: türkiye

İletiTarih: Cmt Ekm 21, 2006 7:37 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ortadoğu gazetesi yazarlarından Seyfi Şahin´in, Ümit Özdağ hakkındaki analizi...






Bir üniversitede dolgun bir maaş alırken, bunu bırakıp, evini geçindiremeyecek emekli maaşı ile MHP genel başkanlığını ele geçirmek için istifa edip geliyorsun.




Sana kim garanti verdi ki, bu işe asılıp duruyorsun.




Senin kurduğun büro masraflarını kim karşılıyor? Sinsi, sinsi dolaştığın il ve ilçelerde senin yediğin ve başkalarına yedirdiğin yemek masraflarını, otel paralarını, araba yakıt giderlerini kim karşılıyor?




Hiçbir ülkücü geçmişin yok. 40 yıldır bu şerefli dava içindeyiz, senin ne adını, ne sanını duyduk. Ne de her hangi bir toplantıda gördük. O zaman nerelerdeydin be arkadaş? Babanın ismini kullanmak istiyor ve onu da ülkücülere yutturmaya kalkıyorsan ayıp ediyorsun. Rahmetli baban da MHP ve Başbuğun başına bela idi. Bizzat 1969 yılında ülkücü gençliği komünist gençliğin teşkilatı Dev Genç'e pazarlamak istemişti de, Rahmetli Dündar Taşer ve o zaman ki ülkücü gençlik liderleri bunu engellemişti. Bunu Yılmaz Yalçıner, Sadi Somuncuoğlu, Aytekin Yıldırım, Mevlüt Mercan ve Ramazan Mirzaoğlu'ndan sor. Ondan sonra da baban bir daha MHP'nin semtinden geçmedi. Ne diye asaletini ve geçmişini, ortaya döktürüyorsun. Milleti araştırmaya sevk ettiriyorsun ve mezarda da babanı rahatsız ediyorsun.








KARANLIK MEDYA




Bakıyoruz, Türk milletini sevmeyen, onu aşağılayan, dışardan beslenen bir çok Tv kanallarında devleti ve milleti savunan insan pozisyonunda takdim ediliyorsun. Bunlarla ilişkin nedir? Bunlarla gizli pazarlığın nedir? Seni niçin ortaya sürüyorlar?




Bir hitabetin, konuşma kabiliyetin yok. Sempatik mimik ve jestin yok. Ülkücü terminolojiyi bilmiyorsun. Ülkücü misyonu bilmiyorsun. Öyle birden bire hilkat garibesi olarak ortaya çıktın. Seni hangi ülkücü dava arkadaşım diye kabul eder? Başına taç eder.




Ama kaprisli, MHP'de bir yere gelmek isteyip de kabiliyeti yetmeyen, belki de teşkilata karşı hata yapıp kendini ortaya atmaya, ortalıkta görünmeye cesaret edemeyen yanlış kişiler, bir kısım saf ve bön kişiler seni yanıltabilirler. Seni tahrik edebilirler. Sen onları denemek istiyorsan onlardan para iste. Bakalım sana ne kadar inanmışlardır.




Çevrende kimse olmadığı halde tek başına gayesiz lastik top gibi oraya buraya sıçrayıp duruyorsun. Camı çerçeveyi kırıyorsun.




DIŞARDAN DESTEK




Dışardan destek aldığına dair iddialar var. Daha önce başında bulunduğun bir stratejik araştırma kurumunun sen başında iken bazı ABD sivil toplum örgütleri ile ilişkin olduğuna dair Türkeli dergisi vesikalar ortaya sürdü. Ona köşende cevap vermedin. Kardeşinin İstanbul ABD konsolosluk Avukatı olduğu iddia ediliyor. Bunu da bir araştır. Cevap ver.




Sakın ülkücüleri ahmak sanma. Bu işin ardında bir oyun olduğu iddiası gittikçe yaygınlaşıyor. MHP teşkilatları harıl, harıl senin bu işteki ısrarının sebebini araştırıyor. Bu ne azim? Bu ne gayret? Sonuçsuz ve asla mümkün olmayacak bir girişim için sana yatırım yapanların sermayelerine yazık.




Belki ülkücü harekette geçmişi olan bazı fırıldaklar vardır, onlara yatırım yapsalar mantıklı olurdu. Ama inan seni ülkücülere kabul ettirmek imkansızdır. Daha önceki yazılarında, ileri sürdüğün liberal kapitalist ekonomik görüşlerini nasıl inkar edeceksin? Her şeyin ortada… Türk İslam düşünce ve inancında ne bir bilgin, ne bir yaşayışın ne de bir ihlasın var arkadaş. Seninle konuşanlar, Sana yoldaş olanlar bir sohbette hemen seni anlıyorlar. Servet Kabaklı'nın makalelerini oku kendini görürsün.




AYIP




Bir parti genel başkanlığına aday veya lider olacak adam gidip bir ilçede sahte ikamet gösterip evrak düzenler mi? Yalancı bir adam bir milletin kaderine hükmetmek isterse ayıp etmez mi? Özür dile ve çekil, eğer biraz onurun varsa… Seni ardından itenlere de; "Bu iş olamayacak arkadaş yeter artık!" de ki, ilerde belki kendi haysiyetini kurtarıp biraz MHP'de kıdemlenirsin. Öyle dışardan zorla montaj olmaz. Doku uyuşmazlığından yaralar açılır.








BİR OYUN OLMASIN?




Acaba diyorum MHP büyük kongresinde olay çıkarıp, MHP'yi kanlı, vahşi ve çirkin göstermek için bir tertip aktörü müsün? Çünkü aynı oyunu istihbaratçı Abdurrahman Toygar'ın Ülkü ocağındaki adamları tarafından Tuğrul Türkeş kongresindeki aktörler oynamıştı. MHP iktidara giderken bundan daha şerefsiz bir tertip olabilir mi? Bir milletin kaderi ile oynanabilir mi?




Ama su uyur düşman uyumaz. Eğer samimi isen kendini bir dene. Biraz nefis muhasebesi yap. Kirli çamaşırların ortaya dökülmeden yeniden bir düşün…
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
polat_38
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 641

İletiTarih: Cmt Ekm 21, 2006 11:24 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ümit özdag TÜRKCÜ ve yürekli bir insandir ama lider olup olmadi konusunda süpelerim var


saygilarimla


NE MUTLU TÜRKÜM DIYENE
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
turkuaz51
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Aug 21, 2005
İletiler: 68
Şehir: turkiye

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 12:24 am    ileti konusu: PROF.DR.ÜMİT ÖZDAĞ'IN AÇIKLAMASI.. Alıntıyla Cevap Gönder

PROF.DR.ÜMİT ÖZDAĞ'IN AÇIKLAMASI..


Prof. Dr. Ümit Özdağ, Milliyetçi Hareket Partisi'ne (MHP) üyeliğinin Genel Başkan Devlet Bahçeli tarafından mahkeme yoluyla engellenmeye çalışıldığını belirterek, "Ben, MHP Genel Merkezi Büyük Kurultay sürecini resmen açıkladıktan sonra Bingöl'de adaylığımı açıklayacağım" dedi.

Prof. Dr. Ümit Özdağ çalışma ofisinde düzenlediği basın toplantısında, MHP'deki son gelişmeler ile kendisinin üyelik ve genel başkan adaylığı ile ilgili değerlendirmeler yaptı. Özdağ, MHP yetkililerinin, kendisinin MHP'ye sızmaya çalıştığına ve MHP üyesi olmadığına dair açıklamalar yaptığını hatırlatarak, demokratik bir partiye üye olmak istemenin sızmak olarak değerlendirilmesinin anlamsız olduğunu söyledi.

"Bana ben, bana suçlamayı yapanlar henüz MHP'nin adını dahi bilmedikleri bir dönemde bu partinin içinde idim" diyen Özdağ, babasının partinin kurucularından olduğunu ve parti programını Başbuğ Alparslan Türkeş ile birlikte yazdığı belirterek, "Partinin milletvekili ve genel başkan yardımcısı, Ülkü Ocakları'nın kurucusu olan rahmetli Muzaffer Özdağ benim babamdır ve ben baba ocağında bir Türk milliyetçisi ve ülkücüsü olarak yetiştirildim. İlk gençlik yıllarımdan itibaren ülkücü hareket içinde yer aldım. Başbuğ Türkeş'in isteği üzerine MHP için siyasi araştırmalar ve analizler yaptım. O tarihlerde Devlet Bahçeli'nin ricası üzerine Ülkü Ocakları'nın yeniden yapılandırması için kapsamlı bir çalışma hazırladı. Bu çerçevede kimse Ümit Özdağ'ı 'MHP'ye sızmak' ile suçlayamaz. Böyle bir suçlama ayıptır, haksızdır ve siyasi nezaket ile bağdaşmaz" diye konuştu.

Özdağ, MHP Genel Başkan ve Genel Sekreteri'nin ısrarla kendisinin MHP üyesi olmadığını ileri sürdüklerini hatırlatarak, "Bu iddiaları hayretle izledim" dedi. 20 Temmuz 2003 tarihinde bütün hukuki gerekleri yerine getirerek Artvin'in Yusufeli ilçesinde MHP üyesi olduğunu, ancak MHP Genel Merkezi'nin üyelik kaydını Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmediğini belirten Özdağ, bunun üzerine hukuk mücadelesi başlattığını kaydetti. Neticede Danıştay 10. Daire'nin, 'Ümit Özdağ'ın partinin üyeliğine kabul edildiği konusunda duraksama bulunmadığını hükmettiği'ni hatırlatan Özdağ, "Yargıtay tarafından resen üye yapılmamı kabul etti. Yani Ümit Özdağ Cumhuriyet tarihinde ilk kez Danıştay kararı ile parti üyesi olan kişi oldu" değerlendirmesini yaptı. Ancak, 12 Ekim 2006 tarihinde Türk siyasi tarihinde benzeri görülmemiş şekilde MHP Genel Başkanı adına Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Nacar'ın Artvin/Yusufeli Cumhuriyet Başsavclığı'na kendisiyle ilgili olarak partiye sahte ikametgah belgesi göstererek üye olmak fiilini işlemekten suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Özdağ, şöyle konuştu:

"Acı olan şey dün ülkücüleri hapisten kurtarmaya çalışan bir teşkilat bugün üyelerini, teşkilat başkanlarını hapse attırmaya çalışmaktadır. Ümit Özdağ ile ilgili partiye sızma, parti üyesi olmadığı ve partiye sahte belge ile üye olduğu iftiralarının muhakkak ki bir nedeni vardır. Çünkü ben sayın Bahçeli'den farklı olarak, 'Onurlu AB' değil, onurlusu ve onursuzu ile AB'ye hayır diyorum. Çünkü ben Sayın Bahçeli'den farklı olarak 'AB ile stratejik ortaklık' değil, 'NATO ortaklığı' yeter diyorum. Çünkü Sayın Bahçeli, 'Türkiye çiçek bahçesi biz Türkiyeyiz' derken ben, 'Ne çiçek bahçesi ne mozaiği, biz Türküz' diyorum. Sayın Bahçeli, 'Türkiye'de Türkler azınlıkta diyen Gürcan Dağdaş' ile yol arkadaşlığı yaparken, ben Türkeş'in Türk-İslam ülkücülüğü çizgisinin ülküdaşlık hukuku zemininde savunmasını yapıyorum. Ve Milliyetçi Hareket Partisi'nin 19 Kasım 2006'da yapılacak olan Büyük Kurutlay'ında MHP Genle Başkanı anti demokratik bir zeminde seçilmesini sağlamak için tek aday olarak kongreye girmek amacı ile her şeyi yapmaktadır. Benim üyeliğimi engellemeye yönelik çalışmalarında hakkımda açılan davalarında tek amacı MHP Genel Başkanlığına adaylığımı engellemektir.

MHP Genel Merkez yetkilileri benim parti üyesi olmadığımı açıklayarak kamuoyunu yanıltmaya çalışmak yerine Danıtşay karına iptal yoluna gidebilirdi. Ancak böyle bir eylemde bulunmadan benim MHP üyesi olmadığı ileri sürmelerinin hiçbir ciddi yanı yoktur. Ancak netice itibarı ile bütün bu engellemeler boşa çıkacak ve Ülkücüler Büyük Kurultay'da davalarına sahip çıkacaklardır. Ben MHP Genel Merkezi Büyük Kurultay sürecini resmen açıkladıktan sonra Bingöl'de gereken açıklamayı yapacağım".

Gazetecilerin sorularını cevaplayan Prof. Dr. Ümit Özdağ, bu süreç ile Genel Başkan Bahçeli ile görüşmediğini ancak kendisini daha önce açıkladığı gibi görüşmeye davet ettiğini belirterek, "Siyasi yaşam mahkeme yolunu açmak demokratik değildir" dedi. Ozan Arif hakkında da suç duyurusunda bulunulduğunun hatırlatılması üzerine Özdağ, "Bu kararlar Sayın Bahçeli'nin ruh halini gösteriyor. Siyasi rakiplerine suç duyurusunda bulunuyor. Partiye 35 yılını vermiş Arif hakkında da suç duyurusunda bulunuldu. Kimbilir daha neler göreceğiz" dedi.

Adaylığının neden Bingöl'de açıklayacağının sorulması üzerine Özdağ, Bingöl'de MHP'nin birinci parti geldiği dönemlerde Bingöl Belediye Başkanı Hikmet Tekin ve ailesinin şehit edildiğini hatırlatarak, "Ben tekrar MHP'nin Bingöl'de birinci parti olması gerektiğini düşünüyorum. O nedenle bu tür bir harekete de ilk orda başlamak istiyorum. Bu kararı 3 sene önce almıştım bugün de yerine getirecem" diye konuştu. Bir gazetecinin, parti içindeki muhaliflerle görüşüp görüşmediğinin sorulması üzerine Özdağ, muhaliflerle temasın da e ilk kez Danıştay kararı ötesinde birçok konuda mutabık olduklarını açıkladı. Özdağ, toplantı sonrasında MHP'nin kendisi ve Yusufeli İlçe Başkanı hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği suç duyurusu ile Danıştay'ın üyelik belgesi raporunu basın mensuplarına dağıttı.
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSNM
EgE
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Mar 14, 2003
İletiler: 1129
Şehir: EGE DENİZLİ

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 1:04 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Ya bu adam ne kadar ahlaksiz serefden yoksun birisi böyle! Bir insan bu kadarda nankör ve hain olurmu? Demekki olurmus!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 9:49 am    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Bence Ümit Özdağ olayı, sadece ısınma hareketleri...

Daha fazlasını yapmaya çalışacaklar...

Aslında O'nun MHP ye içerden bir zarar veremeyeceğini, destekçileri de biliyor. Amaçları kamuoyunun kafasını karıştırmak...

MHP nin ayak seslerinden bile korkanlar var !

"Yiğidi öldüreceksin, hakkını yemeyeceksin..." Bunların yiğit olduğu söylenemese de, akıllı oldukları gerçek...
MHP nin güçlü iktidarında, istedikleri gibi at koşturamayacaklarını biliyorlar.
Güçlü MHP iktidarından sonra, güçlü Türkiye'nin geleceğini biliyorlar.
BOP larını suya düşeceğini biliyorlar.
Pkk nın mahvolacağını biliyorlar...
Kısacası Türk Milletinin şahlanarak, hakettiği duruma geleceğini biliyorlar...

Ümit Özdağ olayı sadece bir başlangıç...

EvvelAllah camiamız hepsinin üstesinden gelecektir...

En sert fırtınların bile, koca bir kayadan alabileceği; sadece üzerindeki tozdur...
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
kocakurt_adil
Amatör Üye
Amatör Üye



Kayıt: Jan 27, 2006
İletiler: 104

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 3:33 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

ülkücü hareket bu TURUVA ATLARINI DA TARİHİN KARANLIK SAYFALARINA GÖMECEK tarihe şanlı bir destan yazacaktır .liderine patisine sahip çıkacak ,BOP'CU ,ABD'Lİ,AB'Lİ ,FETTULLAHCI ,DİYALOGCU
LAR geldikleri çöplüğe dökülecekler. SOROS keferesinin DOLARLARI ülkücü
milliyetci VİCDANLARI satın alınmayacağını anlyacaklar KAHROLACAKLAR.
kahrolsunlar. devletin başına tek başına DEVLET GELECEK
bobcu,soyguncu,diyalogcular hesap verecek
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
Sebas
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 18, 2003
İletiler: 510
Şehir: Bordeaux / KahramanMaras

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 5:29 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

eger demokrasimize golge dusurmek istemiyorsak umit ozdag'a seçilme hakki vermelidir merkezimiz !!
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
gelibolulu
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Jun 25, 2005
İletiler: 750
Şehir: TÜRKİYE-Çanakkale

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 7:14 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Sebas demiş ki:
eger demokrasimize golge dusurmek istemiyorsak umit ozdag'a seçilme hakki vermelidir merkezimiz !!


Niye ?

Üstelik neye rağmen demokrasi ?

Adaylığı, nelere gölge düşürür ?

Parti içi disiplini ne yapacağız ?


Ümit Özdağ bu güne kadar MHP için ne gibi katkılarda bulunmuştur ?

MHP genel başkan adaylığı için yeterli donanıma sahip midir ?

Vizyon sahibi midir ?

Bu sorular uzar gider...

Sebas "iki satır yazı yazdım, ne çok soru sordun" deme...

Çünkü sorularımda haklıyım... Değil mi ?
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder
-ULKUCU-GARDAS-
Deneyimli Üye
Deneyimli Üye



Kayıt: Feb 10, 2004
İletiler: 395
Şehir: İSTANBUL

İletiTarih: Pzr Ekm 22, 2006 9:41 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

Herkes, herkesi biliyor!

MİLLİYETÇİ Hareket Partisi’nin kongresi yaklaşırken, hiçte şaşırmadığımız şekilde belli olan MHP düşmanları atağa geçmiştir. Bu durumda, MHP’nin doğru yolda olduğunun ve safların belli olduğunun göstergesidir. AKP yandaşı gazeteler ve yazarlar başta olmak üzere, MHP dendiği vakit tüyleri diken diken olanların hepsi, MHP karşısında saf tutmaya başlamıştır. MHP düşmanı, köşe yazarları kin ve nefret yaymaya, onların Internet siteleri iftira-fitne üretmeye hız vermiştir. MHP yönetimi, tek başına iktidar yürüyüşü için, kongreye dügün-dernek anlayışı ile hazırlıklarını yaparken, bu yazarların hepsi ’MHP’de kavga olacak, kaos olacak’ diye bir atmosfer yaratmaya çalışmaktadırlar.

Sahtekarlıklardan aklanabilirlerse, kongrede 3-4 oy alabilecek kişilerin arkasına geçerek, MHP’yi karıştırmak isteyenler, kongreye kadar her yolu deneyecek, her türlü iftirayı atacaklardır. Bunun karşısında, her Ülkücü birlik ve beraberliğini muhafaza etmelidir. Gölgesinden dahi korkan adamın biri, katıldığı bir programda "Bir kere de ürkek değil erkek gibi davranın da şu kurultaya gelin. Orada hesaplaşalım" demiş. Ev sahibi belli, gelecek olan sensin a benim Avnim ! Yahu sen değil misin, milleti arayıp,’beni kongre salonuna alırlar mı, yardımcı olsanız da girsem’ diye yalvaran? MHP kongresinde, tüm erkekler orada olacak, buyur gel !!! MHP Genel Başkanına her türlü hakareti, her türlü saldırıyı yapıp, sonra birde utanmadan bunun hesabını hukuken soranlara "niye böyle sertleşiyorsunuz?" diye sormaktadırlar. Zaten sizde utanma olsa, ağzınız foseptik çukuru gibi olmaz. Eleştiriler seviyeli, yapıcı olur. İftira değil, gerçeklere dayalı muhalefet yaparsınız. Biz bunu yapmadığınız için, sizi Ülkücü Hareketin değerlerini yıpratmama adına sürekli uyarıyoruz. Sokak ağzı ile kime karşı muhatap olamayacağınızı bu hareket size öğretecek. Ne derseniz, ne yaparsanız yapın karşılığını alıp, hesabını vereceksiniz! Ahlaklı davranmayı, seviyeli olmayı, bu harekete karın ağrısı olmamayı öğreneceksiniz. MHP’nin birliğini, beraberliğini bozmadan, her yarış güzeldir, her mücadele güzeldir. Ama önce herkes haddini bilecek !Geldiği yeri bilecek, gittiği yeri bilecek. MHP’yi yol geçen hanı sanıp, yanaşanlar öyle olmadığını önümüzdeki MHP kongresinde öğrenecektir. Bazılarını da daha erken öğretmek için www.yildiraycicek.com sitesi yazarlarından, Halis Türkoğlu’nun, ortada ismi dolaşan biri hakkındaki kaleme aldığı yazısını buradan sizlerle paylaşıyorum.

MHP üzerinde oynanan "Ümitli" oyunlar ve oğul Özdağ analizi

Malumunuz üzere, Başbuğumuzun 1997’de hakkın rahmetine kavuşmasından sonra, MHP kurultayları hep çalkantılı olmuş, son iki kurultayda da taşlar yerine oturmuş, MHP, Türkeş çizgisinde yoluna devam etmektedir.

Her büyük lider sonrası, bu tür çalkantıların olması gayet normal olmakla birlikte, takdir edersiniz ki artık bu tür tartışmaların bitmesi ve ülkücü hareketin tüm enerjisini ideallerimize harcaması gerekmektedir. Kaybedecek tek bir saniyemiz yoktur. AKP hükümetinin uyguladığı müstemleke politikalar sebebiyle ülkemiz adeta bir sömürge haline gelmiş, tek bir mermi dahi atmadan düşman zafer kazanmak üzeredir. Memleketimizin bugün tek ihtiyacı Türk Milliyetçilerinin tek başına iktidarıdır ve bunu başarmak için önümüzde çok tek bir fırsat vardır. Önümüzdeki seçimlerde MHP’yi tek başına iktidara getiremezsek, çok büyük bir ihtimalle sonraki dönemlerde Türkiye diye bir ülke olmayacak. O sebeple ülkücü fikriyata mensup herkesin meseleyi bu şeklide düşünüp öyle hareket etmesi şarttır. Bu hakikati Türk düşmanları çok iyi görmektedir. O sebeple, giderek yoğun bir biçimde MHP üzerinde iki proje üzerinde çalışmaktadırlar.

Birincisi MHP’nin tek başına iktidarı engelleme çalışmalarıdır ki, hedef, ülkücüleri sokağa dökerek, İktidara odaklanmalarını engellemekti. Bu projeye göre MHP’ye biçilen rol "Erol Taş" rolü idi. Çok şükür ki bu proje tutmadı ve Lider’in "Ülkücülerin sokağa ne zaman çıkacağına siz değil, ülkücüler karar verir" cümlesi ile derhal engellendi. Düşmanların ikinci projesi, tek başına iktidarını engelleyememe durumuna karşılık, MHP’nin yönetimini ele geçirerek, hükümet MHP olacak ama ipler onların elinde olacak, projesi idi. İkinci projeye göre Sayın Devlet Bahçeli uzaklaştırılacak, Ümit Özdağ’ın Yeniden Türk Milliyetçiliği (3 Ok yayınları) kitabında açıkça yazdığı gibi, icraatlarında ABD saygısını kazanmayı olmazsa olmaz şart koşan, IMF politikalarının ISRARLA uygulanmasını benimseyen, AB tam üyeliği yerine, halihazırdaki "onlar Ortak biz Pazar" uygulamasının bir başka ifadesi olan Serbest Ticari Bölgeler ile Avrupa değerlerine sımsıkı sarılan bir Türkiye politikası benimseyen... Birisi getirilecek, böylece görüntüde Milliyetçiler iktidar olduğu için Halk mutlu olacak, uygulamada ise teslimiyetçiler iktidarda olduğu için AB-D mutlu olacak. Bu iki proje de, AB-D think tankçılarının ısrarla sahneye koyduğu, figüranlığını da yerli AB-D’cilerin yaptığı çok sinsi projelerdir.

BOP projesi, planlandığı gibi giderken, işin ucunda trilyonlarca dolar menfaat ve Asya’yı "Hıristiyanlaştırarak" ele geçirme gibi büyük hedefler varken, Türkiye gibi anahtar bir ülkenin Milliyetçilerin iktidarı ile çarklara çomak sokulması AB-D’nin bütün kazanımlarının bir anda kaybedileceği anlamı taşıdığından, buna müsaade etmezlerdi elbette. O sebeple, MHP’nin tek başına iktidarının engellenemeyeceğini anlayan iç ve dış BOP’cular, MHP’nin ele geçirilmesi planına hız vermiş durumdalar.

2003 yılında Ankara Dedeman otelde yapılan CFR toplantısında MHP’ye isim de belirlediler. Belirlenen bu ismi herkes yakından bilmektedir. Biz asıl konumuza dönelim. Kasım Ayı içerisinde yapılacak MHP Büyük kurultayı için, Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın Genel Başkanlığa adaylığı son günlerde sıkça dillendirilmeye başlanmıştır. Ümit Özdağ’ın, MHP’ye üyeliği ile ilgili gelişmeler üzerine düzenlemiş olduğu basın toplantısında söylediği ve aslında durduk yerde son iki yıldır ısrarla kendisinin "ülkücü" olduğuna delil olarak gösterdiği konularda daima "cambaza baktırma stratejisi" güttüğüne cevap olarak da algılayabilirsiniz bu yazımızı. Yazımızın bu kısmında, bir ülkücü olarak Ümit Özdağ ile ilgili görüşlerimizi açık ve net bir şekilde ortaya koyacağız ki, kendisi hakkında değerli ülküdaşlarımız fikir edinebilsin. Hemen söyleyeyim ki, her ülkücünün liyakati ölçüsünde MHP’nin her kademesine talip olması hakkıdır, hatta görevidir de. Siz de takdir edersiniz ki, MHP’nin herhangi bir kademesinde göreve talip olmak için ilk şart ülkücü olmaktır. Prof. Ümit Özdağ’ın ülkücü olup olmadığını, en azından Türkeş idealinin ülkücüsü olup olmadığını gelin birlikte analiz edelim.

1961 doğumlu Ümit Özdağ, hakkında yaptığımız daha önceki analizlere, hep geçiştirici cevaplar vermiş, kendisi hakkında öne sürülen iddialara hiç bir şekilde cevap verememiştir. Biz okuduğumuz kitaplarından, yazılarından, üniversite hayatından örnekler vererek ülkücü olmadığı sonucuna vardığımızda, kendisini iki şekilde savunarak ülkücü olduğunu ispat etmeye çalışmıştır.

Birincisi; Ülkücü olduğu için Ankara TED kolejinden atıldığını iddia etmektedir. Bu ifade sadece kendisinin bir beyanıdır ve ne okul yönetiminden ne de o dönemde beraber okuduğu öğrencilerden hiç bir şekilde bu meyanda açıklama yoktur. Üstelik TED koleji özel bir okuldur ve öyle kolay, kolay kimseyi okuldan atamazlar. Ayrıca, rahmetli babası dönemin etkili isimlerindendir ve babasına rağmen, ülkücü olduğu gerekçesi ile, okuldan atamazlar. Velev ki söylediği doğru bile olsa, lise sonrası hayatında ülkücü olduğuna dair herhangi bir emare yoktur. Kaldı ki, kendi sitesinde "ilk-orta ve lise tahsilimi Ankara Ted kolejinde tamamladım" ifadesi vardır. Aynı yazının birkaç cümle sonrasında da "atıldığını" iddia etmektedir. Özdağ, atıldın mı, tamamladın mı, bir karar versen ya. Özdağ işte böyle tutarsız bir kişiliktir.

İkincisi; Ülkü Ocakları dergilerinde ve başka ülkücü yayınlarda yazısının ve röportajının çıkmış olmasını, ülkücü olduğuna delil göstermektedir.

Ülkücü yayınları yakından takip edenler iyi hatırlayacaktır ki, bu yayınlar sadece ülkücü olarak tanınan şahısların yazılarının değil, millet menfaatine görülen yazıların da yayınlandığı yayınlardır. Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Prof Erol Manisalı’nın bazı yazıları Ocak dergisinde yayınlanmıştır. Milliyet Gazetesi yazarı Can Dündar’ın ’Türkçe ses bayrağımız" yazısı da yayınlanmıştır. Ümit Özdağ, ülkücü olduğuna delil olarak Turan dergisinde, Başbuğumuzla birlikte yazı yazmasını da göstermektedir. Aynı dergide İmralı’daki katilbaşının sürekli övdüğü Taha Akyol da yazmış, DYP’ye geçtikten sonra APO’nun idamına hayır diyen şimdiki AKP’li Abdülhaluk Çay da yazmış. Bunları söylemekten utanıyor olacak ki, isimlerini bile anmıyor nedense? Başka örnek mi? Mesela "Amerikan Köpekleri" kitabında Ümit Özdağ’a oldukça geniş yer ayıran Nihat Genç de uzun yıllar Ocak dergisinde yazılar yazmıştır. Mesela Türkün sembolü Bozkurt yerine kangal köpeğini öneren Mümtazer Türköne de yıllarca Ocak dergisinde yazmıştır. Sol tarafından aforoz edilen Nihat Genç ya da ülkücü şehit kardeşi Mümtazer Türköne şimdi kalkıp da Ocak dergisinde yazarlık yapmış olmalarını Ülkücülüklerine referans gösterebilirler mi? Gösterseler de kim inanır? Kaldı ki, ülkücü olmak kadar ülkücü kalmak da önemlidir, değil mi?

Ülkücü olduğuna delil olarak gösterdiği bu iki kuvvetli(!) delil de böyledir değerli ülküdaşlarım. Elbette elimizde ülkücümetre yok, elbette ben insanları ülkücüdür, değildir şeklinde tasnif etme hakkına sahip değilim. İnsanlar hakkında hüküm verirken, onların hayat tarzlarına, üniversite, bürokrasi, hayatlarına...yazılarına, kitaplarına bakarak bir kanaat sahibi olabiliriz herhalde. Daha önceki bir yazımda Ümit Özdağ’ın kitaplarını analiz edip, vardığım sonucu sizlerle paylaşmıştım. Kitabının ABD gözü ile dünyaya uzun, uzun bakışını, sloganvari ifadeleri bir kenara bırakırsak, geri kalan ifade, fikir beyanı, siyasi bakış tarzı...vs hiç birinin ülkücü fikriyatla alakalı olmadığı, üstelik ülkücü fikriyata tamamen ters olduğu sayfa numaraları ve cümleleriyle tek, tek açıklamıştım. Sonra ne mi oldu? Benim eleştirip Ya Türkeş ve Atsız Beyler ülkücü değil, ya da bu kitabı yazan diye sonlandırdığım yazımdan sonra, derin hayallerden uyanıp kitabındaki eleştirdiğimiz bölümleri ya tamamen çıkartarak ya da daha yumuşak ifadelerle başka sayfalara serpiştirerek yeni bir baskı daha çıkartmıştır. Bu yeni baskısını okuyan ülküdaşlarımız da bizi yalancılıkla suçlayıp, kitabında bizim bahsettiğimiz ifadelerin olmadığını ileri sürmüşlerdir. Buradan bir kez daha söylüyorum, Türkeş’in Milliyetçilik, Atsızın Türk Ülküsü kitaplarını okuyun, ardından da Ümit Özdağ’ın Yeniden Türk Milliyetçiliği(3 Ok yayınları) kitabını okuyun. Varacağınız sonuç ya Türkeş ve Atsız ülkücü değil, ya da Ümit Özdağ, olacaktır. Ümit Özdağ, emir ve talimat almaya öyle yatkın ki, bunu son basın toplantısındaki ifadelerinden açıkça görmekteyiz. Genel Merkeze verdiği raporları da, yazdığı bütün yazıları da, kendiliğinden değil, hep "talimatla" yaptığını beyan etmektedir. Halbuki her ülkücü çok iyi bilir ki, "durumdan vazife çıkartmak ve bilgisi çerçevesinde raporlar hazırlayıp" parti yetkililerine ulaştırmak, ülkücünün kendi kendine biçtiği bir misyondur. Elbette "Ocak terbiyesi" ve "ülkücü ahlaktan" nasiplenmeyen birisi bu gerçeği bilemez. Bu konularda nasip almayan Ümit Özdağ’dan da böyle bir sorumluluk taşımasını elbette beklemiyoruz. Sokaktaki bir ülkücü belki ekonomi, IMF, AB-D konularında karşı-duruş ya da taraftar konularında sağlıklı bir fikir sahibi olmayabilir. Bu oldukça normaldir. Fakat, bir profesörün ABD saygısını kazanma mecburiyeti içerisinde olması, dünyaya Türk gözü ile değil, AB-D gözü ile bakıp çelişkileri bir bir sıralaması, hele hele bir iktisat profesörünün, çağımızın GALATA BANKERİ-DUYUNU UMUMİYE’si IMF’nin politikalarının ısrarla uygulanmasını salık vermesini bir iyi niyet veya basit bir yanılgı olarak değerlendirmemiz herhalde aptallıkla eşdeğer saflık olmaz mı? "Cehaletin bu kadarı ancak tahsille mümkündür" diyeceğim ama, Ümit Özdağ’daki bu yanlış fikirler "cehaletinden" değil, misyonunun gereğidir. Gazete köşelerinde AB-D ve IMF savunuculuğunu kimseye bırakmayıp sıkışınca ben de milliyetçiyim diyen Taha Akyol ne kadar ülkücü ise Ümit Özdağ da o kadar ülkücüdür. Bildiğimiz kadarıyla, sabit geliri, ancak fotokopi çekip MHP delegelerine mektup yollamaya ancak yetecek derecede olan Ümit Özdağ, Bedava Konserler, Bedava yemekli toplantılar düzenlemekte ve Türkiye’nin pek çok ilini gezmektedir. Bu "değirmenin suyu" nerden geliyor, bu "pınarın kaynağı" nedir açıklasa da biz de "finansör-sponsor" konularında çok da meraklanmasak (!) olmaz mı? Türk Milliyetçiliğinin iktidarını engellemeyi başaramayacağını anlayanlar, genel başkanlığa "kullanıma hazır-kendilerinden" birini oturtmak için para musluklarını da sonuna kadar açmış durumdadırlar. Dr. Devlet Bahçelinin uzaklaştırılması ve yerine BOP çerçevesinde hizmet edebilecek birinin getirilmesi için ayrılan bütçe, gerektiğinde artırılmak şartıyla, 1 milyar dolardır. Evet yanlış okumadınız, ilk etapta ayrılan bütçe budur. 2003 Yılında Mamak’ta, 2005 ve 2006 yıllarında da Balgat ve Kızılay’da bir büroda sıkça toplantılar yapılmış ve MHP’nin ele geçirilmesi konusundaki çalışmalar değerlendirilmiştir. İlk toplantılarda "Bahçeli düşmanlığı" etrafında birleşmişlerdir. MHP’yi ele geçirme projesinin en çok işlediği konu "Bahçeli düşmanlığıdır." MHP’ye ve Türk Milliyetçiliğine açıkça laf söyleyemeyenler, bu kinlerini "Bahçeli düşmanlığı" yaparak sergilemektedirler. Ümit Özdağ ve benzerlerinin fırsat buldukça Sayın Bahçeli üzerinden MHP’ye saldırı malzemesi yaptıkları iki konu daha vardır.

Bunlar "Yol arkadaşlığı" ve "sokak meselesi"dir. Bunları defalarca açıklamamıza rağmen "benim oğlum bina okur, döner döner yine okur" misali, Ümit Özdağ yine bildiğini okuyup ülkücüleri yanıltmaya çalışmaktadır. Hayatının hiç bir döneminde eline bir çakıl taşı alıp Türk düşmanlarına atmamış Ümit Özdağ, avazı çıktığı kadar bağırıyor. "Ülkücüler sokakta olmalıdır." İyi de Ümit Özdağ, bu iş öyle insanları "bu Cumayı Ayasofya’da kılacağız, haydi gelin" deyip de, o gün telefonları fişten çekip ortadan kaybolmaya benzemez ki. Niye başkalarını çağırıyorsun ki, hele sen önce çık bir sokağın başını tut, görelim bakalım seni, sonra biz de düşünürüz, olmaz mı? Olmaz tabii, sıcak bürolarda "strateji uzmanlığı" yapmak daha kolay değil mi? Ülkücüleri sokağa çağırmanın ardındaki hesabı elbette Özdağ gibi biri çok iyi bilir de, işi cehalete vurması kurnazlığındandır. Etnik temele dayalı bir sokak mücadelesinin tarafı olmak, ülkemizi kendi elimizle Yugoslavya yapmaktır. Etnik temele dayalı sokak mücadelesi İdeolojik mücadeleden çok farklıdır. Etnik temele dayalı mücadelenin sonu kesinlikle "dış müdahaleyi" gerektirir. Bu gerçeği bilen AB-D’li dostlarımız(!), ülkücüleri sokağa çağırarak bu çatışmayı başlatmak istemiş, tehlikeyi erken gören sayın Liderimiz de derhal tedbir almış ve "ülkücüler sokakta olmayacaktır. Bölücülerle ve terörle mücadele devlet otoritesi aracılığıyla yapılacaktır. Yumruğunu masaya şimdi vursan neye yarar. İktidar olduğumuzda devlet gücü ile bu işi çabukça hallederiz." diyerek gerçek lider olduğunu bir kez daha göstermiştir. Ama Ümit Özdağ, hemen hemen her yazısında bu konuyu işlemekte, adeta "ülkemize barış getirmek için tetikte bekleyen Amerika’dan" daha fazla istemektedir Ülkücülerin sokağa çıkmasını nedense(!)

Gelelim "Yol arkadaşlığı" meselesine.

Bu konuda da Ümit Özdağ aklınca eleştiride bulunmaktadır. Daha önce konuyu açıklamamıza rağmen halen "bina okumaya" devam eden Özdağ’a kendi babasından örnek verelim de, bu konuda da "kayadan" bir şey kopartamayacağını anlasın.

Bildiğiniz üzere rahmetli Muzaffer Özdağ, rahmetli Başbuğumuzun hem ülküdaşı hem de yol arkadaşı idi. Fakat daha sonra M.Özdağ "yol arkadaşlığını" bırakmış, siyasetten bir süre çekilmişti. Aynı M.Özdağ, 1980 sonrasında ihtilalcilerin "Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği" projesinin başına getirilmiş, "yol arkadaşlığı" hukukuyla birlikte "ülküdaşlık" hukukunu da kaybetmişti.

Şimdi Oğul Özdağ, Baba Özdağ’ın 1969’a kadar Başbuğumuzla hem Ülküdaş hem de yol arkadaşı, 1969-1980 arası sadece ülküdaşı, 1980 sonrası da ne ülküdaşı ne yol arkadaşı olduğu konularında da düşüncelerini söylerse biz de memnun oluruz. Anladığıma göre "Türkeşsiz Türk Milliyetçiliği üzerine çalışmalar" Özdağ’a babadan kalma bir mirastır. "Sosyopolitik Yaklaşım" dergisinin Şubat-Mart 1993 tarihli birinci sayısında "Demokrasi ve Ülkücü Yaklaşım" başlıklı bir makalesi yer alıyor. Başbuğumuz ve MHP hakkındaki gerçek düşünceleri aynen şöyledir. "Radikal Türk milliyetçiliğinin siyasî organizasyonu olan CKMP/MHP hareketinin Türk demokrasisinin gelişmesine doğrudan katkıda bulunmak gibi bir fikrî eksen üzerine oturmadığı açıktı. Ancak parti pratiğinden çok, parti önderlerinin zaman zaman hedefi aşan ve/veya gereksiz açıklamaları CKMP/MHP hareketini neredeyse Türkiye’deki tek anti-demokratik tavır sergileyen siyasal parti olarak önplâna çıkarmıştır. Örneğin radikal dinciliğin temsilcisi olma iddiasını taşıyan MSP/RP çizgisinde lider hegemonyası CKMP/MHP’den çok daha güçlü iken, CKMP/MHP’nin lider olgusunu sürekli vurgulayışı CKMP/MHP’yi parti içi demokrasiden yoksun tek parti konumuna düşürmüştür. Kezâ devletin demokrasiden daha önemli olduğu şeklindeki açıklamalar, partiyi, proleterya diktatörlüğünü savunan veya millî egemenliği reddeden partilerden daha anti-demokrat bir konuma itmiştir.

Açıkça Başbuğumuzu "Politbüro üyelerinden aşağı" gören, MHP’yi de "Milli hakimiyeti reddeden" şeklinde tarif etmektedir. Bu düşünceler Özdağ’ın gerçek düşüncelerini yansıtmaktadır. Siz şimdi de gelin de bu adamı ülkücü ve MHP’li olarak görün. Bu mümkün mü?

Ümit Özdağ, Ankara’da CFR heyetine birifing vermesi, Amerika’daki Kürt Konferansına katılması, kitaplarındaki AB-D’ci, IMF’ci tutumları hakkında görüş açıklamaktan hep kaçması ve etrafındaki bazı aklı evvellere, bizlere saldırtıcı ve iftira edici yazılar yazdırması onun ne kadar "derin bir stratejist" olduğunu, ama gerçekleri saklamaya gücünün yetmediğini, MHP’nin değil Genel Başkanlık makamına, MHP’de sıradan bir görevi, mesela çaycılığı, dahi yapabilecek "ülkücü" kabiliyete sahip olmadığı, oldukça açıktır.

Bazı arkadaşlarımıza Ortadoğu gazetesinde filan yazarla nasıl aynı gazetede yazarsın diye eleştiri yöneltmesini tebessümle karşılıyor, kendisinin Akşam Gazetesinde hangi "ülkücü yazarlarla" aynı gazetede yazı yazdığını da ve belden aşağı yazılar uzmanı, Serdar Turgut’la arasının nasıl olduğunu soruyor ve şu an yazı yazdığı gazetenin yazarlarından birinin kendisi hakkında "CIA’nın adamıdır, karanlık ilişkilerin adamıdır"demesi karşısında cevabının olup olmadığını da merak etmiyorum.

Ülkücü, her şartta partisinin yanındadır. Hiçbir ülkücü "parti %3’lere düşsün de gidip teslim alalım" ahlaksızlığını düşünmez. Partisinin az oy alması yönünde hareket etmez. Ümit Özdağ ve benzerleri "MHP’ye sızma" misyonunu aldığı günden beri partinin aleyhinde çalışmıştır. MHP’yi yıpratma konusunda kendisi gibi düşünenler dahi kendi aralarında geçen bu sohbeti deşifre etmiştir.

O arkadaşının deşifre ettiği ve Ümit Özdağ’ın ahlaki hiç bir temele dayanmayan cümlesi aynen şöyledir. "Bunlar barajın altında kaldılar ama yetmedi. Bu yerel seçimde oylar yüzde 3’lere düşünce kongreye bile gerek kalmayacak. Türkiye’nin bütün illerinde, ülkücüler otobüsleri tuttular, bekliyorlar. Gelip bunları Genel Merkez’den uzaklaştıracaklar. Biz de gidip emaneti teslim alacağız!.." Bu uzun yazıyı da Ümit Özdağ’ı önemsediğim için falan yazmış değilim. Küçük oranda da olsa bazı ülküdaşlarımız, bir takım gerekçelerle enerjilerini gereksiz yere harcamakta, Türk düşmanlarının bilmeden elini güçlendirmektedirler. Bu yazıdaki amacım, az da olsa Özdağ ve benzerlerinin peşinde giden varsa eğer ülküdaşlarım, onları uyarmak ve bilgilendirmektir. Ülkücüler üzerinde hesap yapan her kim varsa, bundan sonra da ifşa etmeye devam edeceğiz. İfşa ederken hasbelkader isimlerini anmamız, onları muhatap aldığımızdan, onları dikkate aldığımızdan falan değil, ülküdaşlarımızın onları daha iyi tanıması sebebiyledir. Ülkücüler üzerinde yapılan bütün hesaplar bozulmaya mahkûmdur. Ülkücüler "bir tek ülkücünün dahi burnu kanamadan" tek başına iktidara koşmaktadır. Kutlu olsun.

Yıldıray ÇİÇEK
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder E-Posta gönder MSNM
Sebas
Kıdemli Üye
Kıdemli Üye



Kayıt: Apr 18, 2003
İletiler: 510
Şehir: Bordeaux / KahramanMaras

İletiTarih: Sal Ekm 24, 2006 12:37 pm    ileti konusu: Alıntıyla Cevap Gönder

gelibolulu demiş ki:
Sebas demiş ki:
eger demokrasimize golge dusurmek istemiyorsak umit ozdag'a seçilme hakki vermelidir merkezimiz !!


Niye ?

Üstelik neye rağmen demokrasi ?

Adaylığı, nelere gölge düşürür ?

Parti içi disiplini ne yapacağız ?


Ümit Özdağ bu güne kadar MHP için ne gibi katkılarda bulunmuştur ?

MHP genel başkan adaylığı için yeterli donanıma sahip midir ?

Vizyon sahibi midir ?

Bu sorular uzar gider...

Sebas "iki satır yazı yazdım, ne çok soru sordun" deme...

Çünkü sorularımda haklıyım... Değil mi ?


Degerli kardesim gelibolu,
öncelikle yorumun için tesekkür ederim,

benim sonuna kadar Sayin Devlet Bahçeli'yi destekleyecegim, çünkü her konuda Ümit özdag'dan üstündür ve Ülkücü Gençlige daha yakindir ve daha fazla katki saglayacaktir.

Parti içi demokrasiye gelince kardesim,

Bu MHP'de veya baska bir partide olmasi gerektigi gibi, her aday hür olmalidir, hür davranmalidir, eger o kendini adaylik için, Genel Baskanlik için yeterli buluyorsa, gelsin buyursun aday olsun !!

Buna karsi çikmamaliyiz, korkmuyoruz, çünkü biz kazancagiz Ülkücü Gençlik kazanacak, DEVLET BAHCELI kazanacaktir Insallah !!

katkilarina gelince umit ozdag'in, Vallah onu bence zaman gösterir ne gibi katkilarda bulunacagina, onunda kendine göre fikirleri vardir elbet ...

birde parti içi disiplin yazmissin kardesim,

Ben diyorumki, eger biz kendi içimizde yani Parti içinde disiplinli olamazsak, Vatan içinde hiç bir zaman bütün olamayiz !!

Eger Parti içinde Baris saglanmazsa, Koskoca Vatanda nasil baris saglanacaktir ?? !!

Her zaman, her yerde, ne sart, ne kosul altinda olursa olsun, DISIPLIN SARTTIR !!

bir birimize güvenelim, ve Allah'in izniyle yeniden Sayin Devlet bahçeli'ile genel seçimlere katilalim, daha güçlü, daha parlak TÜRKIYE için !

HAYDI ÜLKÜCÜ GENCLIK IS BASINA !!!

saygilar sevgiler degerli Ülküdaslarim
Kullanıcı bilgilerini göster Kişisel ileti gönder MSNM
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 4 sayfa)

Sayfa: 1, 2, 3, 4  Sonraki »  


 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki iletilere cevap veremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizi değiştiremezsiniz
Bu forumdaki iletilerinizisilemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız


Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB

alt1
1998-2007 Bozkurt NET
alt1
1998-2010 BOZKURT NET
--------------------------------------
Web sitemiz PHP-Nuke (© 2003) kodlarına sahiptir. PHP-Nuke GNU/GPL lisansı altında dağıtılan ücretsiz yazılımdır.
alt1