Bozkurt NET

[hilalugruna1]

56.Azınlık Hükümeti zamanında, 16 Şubat 1999 tarihinde ABD tarafından Türkiye'ye teslim edilen ve sonra İmralı'ya konan (AB)(D)ullah Öcalan o günden bugüne dünyanın en rahat teröristi olarak İmralı'da gününü gün ediyor. MHP'nin 57.Hükümet zamanı ve AKP iktidarı zamanı defalarca F tipine nakledilmesi konusunda girişimleri olsa da, dönemin mevcut Adalet Bakanları "Can güvenliğini sağlayamayız" şeklinde açıklamalarla, F tipi önerisine hep karşı çıktılar.

O alçak, kendisine özel hazırlanmış İmralı'da terörist olarak değil, krallar gibi yaşamaktadır. İmralı'dan PKK'yı yönetiyor, PKK'nın siyasi taşeronluğunu yapacak partiler kuruyor, her hafta avukatları aracılığı ile açıklamalar yapıyor� Şimdi ise öyle bir noktaya geldi ki, Türkiye'nin meseleleri karşısında sanki bir otorite gibi ona başvuruluyor. (AB)(D)ullah Öcalan'ın bizzat adını vererek kurduğu parti DTP ile iktidar partisi AKP'nin milletvekilleri bu alçağın muhatap alınarak, çözüm yoluna gidilmesini istemektedirler.

Bu girişimler, (AB)(D)ullah Öcalan'ın Kürtlerin önderi ve temsilcisi gibi algılanmasına yol açıyor.Bu bilinçli bir çabadır.Bu çabaya en net bir şekilde ve tek başına MHP Lideri Devlet Bahçeli "Bölücü terörü Kürt sorunu haline dönüştürüp, 'Kürt açılımı' demek, PKK'nın etrafında, (bu ülkede Kürtçe konuşan kardeşlerimizin hepsinin, tek bir örgütü vardır, o da PKK'dır) demektir. Bu hata olur, yanlış olur." Şeklindeki sözleri ile karşı çıkmaktadır.

(AB)(D)ullah Öcalan denen ruh hastası da, sanki Kürtleri çok severmiş, onların iyiliğini düşünürmüş gibi MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye "Şunu anlamak gerekiyor. Kürt Türksüz, Türk de Kürtsüz olmaz. Kürt olmadan siz bitersiniz. Kürt olmadan Türk de biter. Bunu en büyük milliyetçiniz Ziya Gökalp söylüyor. Gökalp bunu keşfetmiş. Milliyetçiliğin babasıdır, siz neden anlamıyorsunuz?" şeklinde cevap veriyor.

Şu dünyada Kürtlere en büyük zulümleri yapan, onlara en büyük hakaretleri eden, her fırsatta onları aşağılayan (AB)(D)ullah Öcalan iken, gel gör ki, AKP-DTP bu alçağı, Kürtlerin temsilcisi haline getirmiştir.
Ertürk Yöndem'in hazırlayıp sunduğu "Anadolu'dan Görünüm" isimli programda izlemiştim. (AB)(D)ullah Öcalan isimli bu dağ ayısı göbeğini kaşıya kaşıya Kürtlere hakaretler yağdırıyordu. Kürtlerin temsilcisi haline getirilen (AB)(D)ullah Öcalan "Kürtler kadar aşağılık bir topluluk yok, en ufak hatalarında kafalarını ezeceksin, yoksa laf dinletemezsin" diyordu� Yine avukatları aracılığı ile kamuoyuna duyurduğu bir konuşmasında "Kürt erkeği karıdan yüz kat daha karıdır.

Bunlar büyük, tarihi suçlamalardır. Basit suçlama yapmam" şeklinde Kürtleri aşağılıyordu. Yine bu ruh hastası "HEP'e destek vermeyen Kürdün tavuğuna kadar öldürün" ve "Otoritemizi kabul etmeyenlerin evdeki faresine kadar başını ezin, göçertin. O topraklarda tarafsız kimse olmaz, ya bizdendir yada düşman" şeklindeki sözleri ile binlerce Kürt kökenli vatandaşımızın ölüm fermanını vermemiş miydi? Kundaktaki Türk-Kürt çocukları, camilerden çıkan ihtiyarlar bu sapığın emri ile öldürülmedi mi?

Kürtler hayatları boyunca en büyük zulüm ve işkenceleri, (AB)(D)ullah Öcalan denen Türk-Kürt kardeşliği arasına düşen fitne tohumu sayesinde görmüştür.

Başbuğ Alparslan Türkeş'ten, MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye uzanan anlamlı çizgide, Kürtlere yönelik en ufak kırıcı, dışlayıcı bir söz olmadığı gibi her konuşmada onların Türk Milleti'nin ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanmıştır.

Başbuğ Alparslan Türkeş ""Biz ne kadar Türk'sek, onlar da o kadar Türk ve onlar ne kadar Kürt'se, biz de o kadar Kürt'üz." Sözü ile bu kardeşliği çelikleştirmiş, onun izinden giden MHP Lideri Devlet Bahçeli'de her fırsatta bu kardeşliği koruyacak bir duruşun sahibi olmuştur. MHP Lideri Devlet Bahçeli'ye akıl vermeye kalkan ve yaratılan bu süreçte kendini Kürtlerin temsilcisi gibi göstermeye çalışan (AB)(D)ullah Öcalan denen soysuz, Kürtlere ettiği hakaretleri ve zulümleri unuttu herhalde?

MHP Lideri Devlet Bahçeli, yıllar önce Türk-Kürt kardeşliğini korumak için ne diyorsa, bugünde aynısını demektedir.

Günümüz tartışmaları alevli bir halde sürerken, aklıma MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Takvim Gazetesi'ndeki söyleşisi geldi.

16 Eylül 2005 tarihinde gerçekleşen söyleşi de MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli "Bazı insanlar da her Kürt kökenliye PKK'lı gibi bakıyor..." şeklindeki yazar tespitine karşı "Çok büyük bir hata olur. Türkiye'nin her tarafında yaşamakta olan ve ana dili Kürtçe olmakla beraber, birinci sınıf vatandaş konumundaki insanlarımızı PKK ile özdeşleştirerek, PKK'nın hedeflerine varmayı kolaylaştırıcı hatalara düşülmemelidir. Birçok sosyal alan çalışması ortaya koymaktadır ki, PKK'ya destek veren insan sayısı yüzde 3 bile değildir.

Ama Doğu'da olduğu gibi Türkiye'nin diğer yörelerinde de yoksulluk, işsizlik, gelir dağılımı adaletsizliği vardır. Bizim 57. Hükümetimiz döneminde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Eylem Planı uygulamaya konulmuştur. Bu planın geliştirilerek devamında yarar vardır." şeklinde cevap vererek MHP'nin niyetini bir kez daha göstermiştir. MHP'nin bu manadaki düşüncesi hiç değişmemiştir.

MHP Lideri Dr.Devlet Bahçeli aynı söyleşi içinde "Şimdi, PKK ve yandaşları, her birini Cenab-ı Allah'ın kutsal bir emaneti olarak kabul ettiğimiz Kürtçe konuşan vatandaşlarımızı, örgüt mensubu konumuna taşımaya çalışmaktadır. İmralı'da bulunan caniyi de bu topluluğun lideri olarak gösterme gayreti vardır. Bunu fırsat olarak gören bazı kişiler, PKK'nın yasallaşması ve siyasallaşması için hükümeti sıkıştırmaya çalışmaktadır.

Bu çok açık olarak görülmelidir. Şimdi hükümet, hatasından dönüp, bölücü terörle amansız bir mücadeleyi nasıl yapacağını planlamalıdır." Sözleri ile çizgisinin netliğini gösteriyor.

2005 yılında da aynı şeyleri söylüyor,2009 yılında da� Bu bir tutarlılık ve samimiyet ölçüsüdür.

Ama dün Kürtlere hakaret eden, onları çocuk, genç, yaşlı demeden öldüren kansız ise sözde Kürtler adına sahiplenme gösteriyor ve İmralı'dan ahkâm kesiyor.

(AB)(D)ullah Öcalan'ı bu hale getiren ona "Sayın Öcalan" diye seslenen AKP iktidarıdır.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan şimdi de "Terörist başını değil, DTP'yi muhatap aldıkları" söyleyerek sözde "Kürt açılımı" denilen ucubeliğin potansiyelini genişletmeye çalışıyor. (AB)(D)ullah Öcalan'ın bizzat ismini vererek, İmralı'dan talimatla kurduğu DTP ile muhatap olununca, Öcalan'ı muhatap almamış mı oluyorsunuz Sayın Başbakan?

Merhum Ecevit 56.Hükümet zamanı (AB)(D)ullah Öcalan'ı teslim alıp, İmralı'ya koydurduktan yıllar sonra "Amerika bize niye Apo'yu verdi, onu hala ben de bilemiyorum." Şeklinde ilginç bir açıklama yapmıştı.Cevabını herhalde Türk milleti bugünlerde daha net görmektedir.

Yildiray cicek
Ortadogugazetesi

[hilalugruna1]

Hürriyet gazetesinden bir alinti.

Baykal ve Bahçeli’ye haksızlık
Siz de fark etmiş olacaksınız ki, gazeteci olarak yaptığım görüşmelerde çok önemli iki eksik halka var.

Biri ana muhalefet partisi başkanı Deniz Baykal, öteki MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.

Şu ana kadar onlarla konuşmadım.

* * *

Geçen pazartesi günü Devlet Bahçeli’nin “12 kötü adam” sözlerini büyüten tek merkez gazete Hürriyet oldu.

Bu konuda birkaç arkadaşımdan da eleştiri aldım.

Büyütmeyecektik de ne yapacaktık?

Biri yüzde 23, öteki yüzde 15 oy almış iki parti.

Topladığınız zaman iktidar partisi kadar oy ediyor.

Ülke, böylesine büyük ve tarihi bir sorunu tartışacak ve siz onları görmezden geleceksiniz, var mı böyle bir şey?

* * *

Bir haftadır bizim grup da dahil bazı gazetelere bakıyorum.

Deniz Bey ve Devlet Bey yerden yere vuruluyor?

Bu aydın arkadaşlara şunu söylemek isterim.

Çok büyük haksızlık ediyorsunuz.

İsterseniz önce Devlet Bahçeli’den başlayayım.

Milliyetçi partiler, dünyanın her yerinde etnik meseleleri kaşırlar.

Hem de fena halde kaşırlar.

MHP ve Bahçeli bugüne kadar bunu yaptı mı?

“Irkçılık” denilebilecek tek kelime, tek davranış işittiniz, gördünüz mü?

Kürtleri aşağıladı mı?

Hayır.

Tam aksine fevkalade sorumlu davrandılar.

Burası demokratik bir ülkeyse, elbette farklı görüşler olabilecektir.

Yoksa niye seçim yapıyoruz ki?

* * * Ertugrul özkök

IRKICI FASIST HAIN AKEPE HADDINI COKTAN ASMIS BIR SIYASET VE USLUB ICERISINDE PARTIMIZE HAKSIZ ELESTIRILERDE BULUNUYOR ;BUGÜN LIDERIMIZ APONUN ASILMASI ILE ILGILI KONUYA BASIN ACIKLAMASI YAPMISLAR VE GÜZEL BIR CÜMLE VAR ORDA ""BIRGÜNDE HADDINI BILSE!!"" evet r,t,e birgünde haddini bilse ne kadar haddini asan icraatlar yaptigini bir görebilse !!

[hilalugruna1]

MHP'li Vural'dan AKP'nin Kürt açılımına tepki

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, AKP Genel Başkanı Erdoğan ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün

buluşmasına ilişkin, "Bu görüşmeyle Başbakan, terörle müzakere döneminin başladığını resmen ilan etmiştir" dedi.

AKP'nin Kürt açılımı konusunda "kılıf" aradığını belirten Vural, Başbakan Erdoğan'ın DTP ile yaptığı görüşmeyi "Ferhat ile Şirin"in buluşması olarak nitelendirdi.

Arınç MHP'den özür dilesin

Vural, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, MHP'nin idam cezasının kaldırılmasına "evet" dediğine ilişkin sözlerinin "yalan-yanlış" bir ifade olduğunu belirterek "MHP idam cezasının kaldırılmasına hayır oyu vermiştir, Arınç'ı MHP'den özür dilemeye çağırıyorum" diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın MHP'ye yönelik ifadelerine tepki gösterdi. Arınç'ın yalan yanlış ifadelerde bulunduğunu, MHP'nin idam cezasının kaldırılmasına evet dediğini söylediğini hatırlatan Vural, "Minareyi çalmışlar kılıf arıyorlar. MHP'nin idam cezasının kaldırılmasına oy verdiği tümüyle yalandır.

MHP idam cezasının kaldırılmasını istememiş, hayır demiştir. Sayın Arınç'ı MHP'den özür dilemeye çağırıyorum" dedi. Arınç'ın o dönemde 'idam cezasını kaldırmak zarurettir' dediğini ve 41 AKP'linin teklifte imzası olduğunu belirten Vural, "Sayın Arınç bu millete gerçekleri söyleyin. Teröristbaşıyla müzakere yolunu açanların MHP'yi bu işe dahil etme çabaları yavuz hırsızlıktır" dedi. İdam cezasının kaldırılması konusunda MHP'nin müsterih olduğunu söyleyen Vural, "MHP'nin bu tavrını kimse başka yere çekmesin" dedi.

"FERHAT İLİ ŞİRİN BULUŞMASINA DÖNÜŞTÜ"
Başbakan Erdoğan'ın AKP Genel Başkanı sıfatıyla DTP'yle yaptığı görüşmeyi de değerlendiren Oktay Vural, yapılan görüşmeye ilişkin "Ferhat ile Şirin buluşmasına dönüştü" dedi. Başbakan'ın 'Başbakan sıfatıyla görüşmedim' dediğini ancak toplantıda İçişleri Bakanı ve Başbakanlık başdanışmanının olduğunu söyleyen Vural, Erdoğan'ı ikiyüzlü bir siyaset izlemekle suçladı.

Vural "Keşke Başbakan ilçe kongrelerine giderken Başbakanlık uçağını, otobüsünü kullanmayarak başbakanlık sıfatını kullanmadığını gösterse daha hayırlı olurdu" dedi. Erdoğan'ın Davos'ta ve Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliği'nde gösterdiği tavrı DTP'yle görüşmesinde de ortaya koyduğunu, "Terör örgütü demedikçe görüşmem" demesine rağmen DTP'yle görüştüğünü hatırlatan Vural, bu tavrın 'tipik bir Erdoğan klasiği" olduğunu savundu. Vural, Başbakanın, DTP'yle yaptığı görüşmeyle terörle müzakere sürecini başlattığını resmen ilan ettiğini de vurguladı.



''DIŞ MİHRAKLAR TARAFINDAN HAZIRLANMIŞ BİR SENARYO"
Erdoğan'a "kan üzerinden siyaset yapma, kan dökenlerin taleplerine boyun eğme" çağrısında bulunan Vural, "Sayın Başbakan analarımızın gözyaşının anlamını hâlâ kavrayabilmiş değilsiniz. Bu gözyaşları bugün var olmamızı sağlamıştır. Milletimizin içine fitne ve fesat sokmayınız. Sayın Başbakan bu devletin ve milletin pusulası vardır"dedi. DTP'nin ABD'de büro açacağına yönelik haberlerin hatırlatılması üzerine "Görünen o ki bu açılım denen husus yurtdışında hazırlanmış bir senaryo.

AKP'nin de figüran olarak rol aldığı bir senaryo. Minare çalınmıştır, şu anda kılıf uydurma çabasındalar. Özellikle böyle bir süreç içerisinde bu sürecin dış mihraklar tarafından yönetildiği anlaşılıyor. Senaryo Türk milletini ayrıştırma, etnik kimliklere göre bölme senaryosudur. Ayrımcılıktır. Bu senaryo hükümet elinde aktörlerle oynanmaya çalışılmaktadır. Ama asıl senaryoyu millet çizer. Bu senaryo da Sevr'deki gibi yırtılmaya mahkumdur."diye konuştu.

Vural, Erdoğan ile DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün görüşmesine ilişkin, "Bu görüşmeyle Başbakan, terörle müzakere döneminin başladığını resmen ilan etmiştir" diye konuştu


TRT'DEKİ CANLI YAYIN

TRT ekranlarında, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan için "Sayın" ifadelerinin kullanıldığını bildiren Vural, milletin vergileriyle oluşturulmuş TRT'de, terörist başına 'sayın' diyenlerin büyük bir yanlışlık yaptığını söyledi.

TRT'yi bu girişimi karşısında milletten özür dilemeye davet eden Vural, şunları kaydetti: "Bir terörist başına bir kamu kurumunda 'sayın' denilmesine izin vermek ve bu konuda bir düzeltme yapılmaması, işte bu açılımlarının amacının ne olduğunu ortaya koyuyor. Bu açılımlar, terörist başını açıkça muhatap kabul eden bir yaklaşımın tezahürüdür.

''ŞEHİTLERİMİZİN RUHU İNCİNMİŞTİR''

Dolayısıyla TRT, bu konuda Türk Milleti adına yaptığı bu yayıncılıktan dolayı özür dilemelidir. TRT Genel Müdürü dahil olmak üzere bir terörist başına TRT kurumlarında 'sayın' demek, bu millete hakarettir.
Şehitlerimizin ruhu incinmiştir, milletimizin ruhu incinmiştir. Herkesi dikkatli olmaya çağırıyorum. Artık 'açılım saçılım' diyerek neredeyse kendileriyle gidip İmralı'yla röportaj yapacaklar. TRT kurumunu kınıyorum ve bu konuda bir açıklama beklemek de hakkımızdır.

TRT, bu konuyla ilgili yaptığı yayınlara dikkat etmelidir. Türk Milletinin kuruluş felsefesini yok sayan bu yayın anlayışı, kamusal menfaatlerimizi haleldar etmektedir. Milletin vergileriyle milletin istek ve taleplerine aykırı yayın yapmak, bu milletin verdiği vergileri helal ettirmemeyi gerektirir."
ORTADOGU

[hasan1299]

dün HABER TÜRK de SANSÜRSÜZ adlı programda OKTAY VURAL ONUR ÖYMEN ve akp den bir milletvekili vardı,OKTAY VURAL VE ONUR ÖYMEN DEVLET ADAMI ciddiyetiyle olaylara baktılar değerlendirmelerde bulundular.o programda çıkan sonuç şuydu AKP nin üst kademlerinde olan bir milletvekili AKP NİN açılımı bilmiyor içinde ne var bilmiyor yemin ediyor.böyle bir durumda içişleri bakanı ne görüşecvek mhp ile,çözüm diyorlar içeriği yok neyi çözecekler,devletim çözecekler,federasyonamı gideceğiz,eyaletleremi bölünceğiz ne istiyorlar açıklamıyorlar,tek sebep şu,TAYYİP ERDOĞAN diğer konularda olduğu gibi halkın nabzını kontrolmedecek daha sonra U DÖNÜŞÜ yapacak ve bu işi sulandırıp prim yapacak .bunlar olacak göreceğiz