MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Tunceli Valisi Ali Cafer Akyüz’e yönelik suikasti nefretle kınadıklarını söyledi. Bahçeli, ayrıca çıkan çatışmada iki erimizin şehit olmasından da büyük üzüntü duyduklarını kaydetti. Bahçeli, KURULTAY’a yaptığı açıklamada, “Görülüyor ki, PKK-KADEK bölücü örgütünün Türkiye üzerindeki amaçlarında, hedeflerinde hiçbir sapma gözükmemektedir” dedi. Siyasi iktidarın konuyu çok ciddi olarak ele alması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, ‘Eve dönüş, Topluma kazandırma’ gibi kısmi af niteliği içeren davranışlardan vazgeçilmelidir. Eve dönüş böyleyse o zaman bunun izahı mümkün değildir” diye konuştu. TBMM’de bulunan Milletvekillerinin bu gibi yasaları çok derin düşünerek ve olayları geçmişten bugüne iyi tahlil ederek değerlendirme yapmalarında yarar gördüğünü anlatan Bahçeli, “Çünkü mevcut siyasi iktidar her yönüyle teslimiyetçi bir anlayışla olaylara yaklaştığı için Türkiye’ye ne ölçüde zarar verebileceğini henüz daha fark edememektedir. Ama TBMM’de bulunan değerli milletvekilleri artık buna bir çözüm getirmelidir” şeklinde konuştu. MHP Çorum eski Milletvekili Bekir Aksoy da, Tunceli’deki olayın Türkiye’deki terörün henüz bitmediğinin işareti olduğuna dikkat çekti. Bekir Aksoy, “Esasında bu işareti hükümetin iyi algılaması lazım. Hükümetin hazırladığı sözüm ona “Kazanma Yasası” neyi kazanacaksa bununla güya dağdakileri indireceğini, memlekette sulh ve sükun sağlayacağını zanneden mevcut hükümet tarafından Türkiye’deki terörün iyi algılanamadığının işaretidir. Çıkaracakları kanunla meseleyi çözeceklerini veya bir nebze çözeceklerini zannediyorlarsa yanılıyorlar. Çünkü Türkiye’deki bu bölücü terörün nihai hedefi kendilerinin af edilmesi filan değil Türkiye’yi bölmektir. Bu nihai hedefe ulaşmadan da terörden vazgeçeceklerini zannetmiyorum. Türkiye’yi yönetenler bu işi iyi algılayıp ona göre kanun çıkartmak zorundalar” şeklinde konuştu.


Yerel yönetimler gururumuz

MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Çilimli’nin herkesi derinden yaralayan 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden etkilenen bir ilçe olduğunu belirterek, “Ne yazık ki bu depremlerde Çilimli’nin içinde ve bölge genelinde çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiş, çok sayıda insanımız da yaralanmıştır. Bunlara ek olarak konutlar ve işyerleri tahrip olmuş, insanlarımızın maddi ve manevi anlamda ağır yıkımlara ve kayıplara uğramıştır. Huzurlarınızda öncelikle deprem felaketlerinde hayatlarını kaybeden bütün vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Mekanları cennet, kabirleri pir nur olsun. Bilindiği gibi o günlerden bugünlere devlet olarak, millet olarak hayatını kaybeden vatandaşlarımızın derin teessürleri dışında bir iz bırakmamanın çabası ve gayreti içinde olunmuştur. Burada Cenab-ı Allah’a şükürler olsun ki bir hayli mesafe kaydedilmiştir” dedi. Yıkılan şehirlerin yeni baştan imar ve inşa edildiğini, evsiz kalan vatandaşlara ev, işsiz kalana işyeri yapma yolunda ne gerekiyorsa hiçbir fedakarlıktan çekinilmeden çalışıldığına dikkat çeken Bahçeli, “Yaşadığımız deprem afetleri bize şunu göstermiştir ki biz millet olarak birlik ve beraberliğimizi koruduğumuz, kalplerimiz birbiri için çarptığı sürece başımıza gelen sıkıntıların boyutları ne olursa olsun aşarız ve Allah’ın izniyle ayağa kalkarız. Ancak artık tedbirli olmanın, başımıza gelebilecek her türlü felakete ve sıkıntıya karşı önceden önlem almanın vazgeçilmez olduğudur. Bu anlamda da özellikle deprem, sel, heyelan gibi tabii afetlere maruz bölgelerde yerel yönetimlere büyük görevler düşmektedir. Şehirlerin büyüme stratejisini belirlerken, konut ve iş alanları açarken mutlaka bu tür doğal afetleri de hesaba katmaları gerekir” diye konuştu.
MHP Lideri Bahçeli, afetler sonrası hazırlıklara da işaret ederek, Bu çerçevede de yerel yönetimlerimizin büyük görev ve sorumlulukları bulunmaktadır. Tecrübelerimiz göstermektedir ki afet hallerinde kent bilgi sisteminin olması, sivil savunma, arama kurtarma, acil müdahale organizasyonlarının gerçekleştirilmesi kayıpları en aza indirmektedir. Elbetteki insan oğlunun Cenab-ı Allah’tan gelecek bir afeti engellemek, ortadan kaldırmak gibi bir gücü bulunmamaktadır. Ama insanoğlunun bu tür felaketlere karşı hazırlıklı olmasının önünde bir mani, bir engel de bulunmamaktadır. Önemli olan bu tür afet hallerinde kayıpların en az olmasının teminidir. Unutulmamalı ki hiçbir hatır gönül ilişkisi, hiçbir siyasi veya ticari beklenti insanlarımızın hayatından daha değerli olamaz” şeklinde konuştu. MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, MHP’nin yerel yönetimlere yaklaşımının ne olduğunu da şu şekilde açıkladı: “Bilindiği gibi yerel yönetimler halk iradesinin yönetime doğrudan yansıyan yüzüdür. Bu anlamıyla da yerel yönetimlerin işi gerçekten çok zordur. Kıt kaynaklarla büyük ve çok çeşitli hizmetleri yerine getirmeleri zarureti bulunmaktadır. İşte bu noktada biz diyoruz ki belediyelerimiz halkın beklenti ve ihtiyaçları ve kendi maddi imkan ve kaynaklarını gözeterek bir öncelikli hizmet alanları tercihi yapmalıdır. Kaynakları israf etmeksizin, emekleri boşa harcamaksızın sürekli hizmet üretmelidir. Seçimle gelinen görevlerin genelinde olduğu gibi yerel yönetimlerde de süre sınırı bulunmaktadır. Kim ki kendisine verilen bu fırsatı ve emanet edilen bu görevi en iyi şekilde yerine getirir, vatandaşın teveccühü ile görev süresini bir kez daha uzatma imkanı bulur. Bunun için de belediye başkanlarımızdan bu sürelerini en iyi şekilde değerlendirmelerini istiyoruz. Hep söylüyoruz ki her günleri dolu dolu geçsin, halkla iç içe ve hizmetle geçsin. Şehirlerin çehreleri onlarla birlikte bir kimlik, kişilik kazansın. Halkın ihtiyaçları cevap bulsun. Şehirleri şehir yapan, büyümesini temin eden unsurların başında tabii ve tarihi dokuyu zedelemeksizin gelişmesini temin edecek iş ve istihdam imkanları açısından cazip kılacak önlemleri almak gelmektedir.”


ABD sırtımızdan vurdu

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, İki büyük deprem yaşayan Düzce ve Düzce’nin ilçesi Çilimli’ye yaptığı ziyarette, ABD’nin Türk askerine yönelik tutumunu eleştirdi.
“Her farklı siyasi partiden düşünce sahibi olabilen vatandaşlarıma bir konu üzerinde düşüncelerimi açıklamak istiyorum. Hepimiz farklı siyasi partilerden olabiliriz. Değişik düşünceler taşıyabiliriz ama bu vatanın evlatlarıyız. Bazı günler bazı olaylar vardır ki, bu her zaman partiler üstü düşünülmelidir” diyen Bahçeli, 4 Temmuz 2003 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin bağımsızlık gününün kutlandığı günde ABD’nin işgal kuvvetlerinin Türk Özel Tim bürosunu basarak terörist muamelesi yapmak suretiyle 3 subay, 8 Astsubay ve orada bulunan Irak Türkmenleri’nden 13 kişiyi almak suretiyle önce Kerkük’e sonra Bağdat’a götürdüklerini hatırlatarak, “Askerlerimizi 60 saate yakın tutuklu bırakmışlardır. Bu doğru bir hareket olmamıştır. Dost ve müttefik bir ülkeye yakışır bir davranış değildir. Çirkin ve rezil bir davranıştır. Bunu böyle kabul etmek lazım. Buradaki amaç nedir onu tam bilemiyoruz fakat amaç ne olursa olsun Kuzey Irak’ta hala bir otorite boşluğu vardır” dedi.

PKK YUVASI

Birinci Körfez savaşından doğan otorite boşluğundan dolayı orada PKK, şimdiki adıyla KADEK örgütünün yuvalandığını ve beslendiğini kaydeden Bahçeli, “90’lı yıllardan bu yana Türkiye kendi güvenliğini temin amacıyla, meşru müdafaa amacıyla Kuzey Irak’ta asker bulundurmaktadır. Hala da orada bir otorite boşluğu devam ettiği sürece de Türk Silahlı Kuvvetleri orada bulunacaktır. Bunu dost ve müttefik bir ülke olarak iddia edilen ABD’nin iyi anlaması lazımdır. Kendi ülkesine yönelik bir terör olayından dolayı kilometrelerce uzak bir ülkeyi işgal eden, terörle mücadele ve ülke güvenliğine saldırı iddiasını taşıyan bir ülkenin, Türkiye’nin yaklaşık 15 yılı bulan terörle mücadelesindeki sabrını anlayışla karşılaması gerekir. Orada 3 – 5 çapulcu peşmergeyi müttefik ilan edip 56 yıllık dost ve müttefik ülkeye tercih ediyorsa bu ABD için tarihi bir yanılgıdır. Bush yönetimi bu olayları gözden geçirmelidir. Hatta Amerikan halkının da bunu tasvip edeceğini zannetmiyorum” diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, Amerika Birleşik Devletleri’nin Türkiye’yi iki konuda hem yalnız bıraktığına, hem de arkadan vurduğuna dikkat çekerek, “Bunlardan birisi Kıbrıs’tır, ikincisi ise Kuzey Irak’taki gelişmelerdir. Onun için dost ve müttefik ülke yanlış yapmıştır. Telafisi mümkün olmayan bir hata işlemiştir. Türkiye’yi incitmiş ve Silahlı Kuvvetlerimizin onurunu kırmıştır. Onun için salıvermekle yetinilmez. Amerika Birleşik Devletleri’nden hem ülke yöneticisi, hem Genelkurmay sorumlularından 11 kişi Türkiye’ye gelmeli ve bu büyük milletten, bu devletten özür dilemelidir” şeklinde konuştu.
MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü : “Bir konuyu da hatırlatmak istiyorum ve bu güzel ilçemiz Çilimli’den bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Milli kurtuluş savaşımızın zafer günü 30 Ağustos’tur. 30 Ağustos Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bayramıdır. Milletçe paylaştığı bir bayramdır. Onun için 30 Ağustos Zaferi’nin kutlandığı günde başta Ankara olmak üzere bütün illerimizde Mehmetçikle beraber izleyerek bayramları şereflendirmeliyiz. Ve milletimiz o meydanlarda toplanarak gerekli cevabı vermelidir. Bunu yapabilmek için 30 Ağustos Günü’nü “Mehmetçik sizinle beraberiz” parolasıyla bayramlara gelmenizi istiyorum. Millet – Ordu kaynaşmasıyla bu büyük milletin ne kadar güçlü, ne kadar muktedir olduğunu herkese göstermeliyiz”

Büyük Kurultay Gazetesi