 |
Türk Dünyası: İLK ÖNCE KIBRIS'TA İKİ HALKIN VAR OLDUĞUNU KABUL ETSİNL
Gönderen:: Bozkurt |
|
|
Konu
 KKTC *****hurbaşkanı Rauf Denktaş, Annan planında yapılmasını istedikleri değişiklikler hakkında Rumlara sundukları değişiklik önerilerinin tümünün reddedildiğini, Kıbrıs Rum tarafının, müzakereler sonunda olası bir anlaşmada Rum tarafına bırakılacak toprağın ilk günden Birleşmiş Milletler (BM) kontrolüne verilmesini istediğini belirterek, 'Bu olacak şey değil' dedi.
*****hurbaşkanı Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, Avrupa Birliği'nin (AB) ''Ada'da, Türk ve Rum halklarının var olduğunu kabul ederek, Rumlara bir şeyler söylemesini istediklerini'' belirtti.
Denktaş, Rumlarla varılacak anlaşmanın ve Türk tarafının statüsünün, AB ile yapılan anlaşmaya eklenmesini istediklerini de kaydetti. Rumların toprak konusunda bugün 20 sayfalık bir belge verdiğini anlatan Denktaş, Rumların, Annan planı uyarınca Türk tarafının üç yılda boşaltacağı ve bu sürenin sonunda kendilerine bırakılacak bölgelerin ilk günden BM kontrolüne verilmesini istediğini belirterek, ''Bu tabiatıyla perişanlık demektir. Öyle bir şey yapılacak olursa halkımızın süratle o bölgeleri boşaltması anlamına gelir. Bunun hazırlığı yoktur, rehabilitasyon programı yoktur, parası yoktur, hiçbir şeyi yoktur. Dolayısıyla bu olacak iş değildir'' dedi.
Belgeye kısaca baktıklarını kaydeden Denktaş, Rumların, garantörlerin, kuruluş anlaşması yürürlüğe girmeden, ortaya bir şey çıkmadan anlaşmanın kabul edilmesi yönünde garanti vermesini istediğini belirtti. Rumların, referandumda 20 Aralık 1963'te "Kıbrıs" vatandaşı olanlar ve onların çocuklarının oy kullanmasını istediğini, Türkiye kökenli KKTC vatandaşlarının adada ve referandumda oy kullanmasını istemediğini anlatan Denktaş, Rumların sadece Kıbrıslı ile evlenenler ve çocuklarının adada kalabilmesini istediğini kaydetti.
Rum tarafının, ısrarla "Kıbrıs'ta tek halk vardır" mantığında olduğunu ve "hiçbir şeyin Türk-Rum ayrımı üzerine kurulamayacağını ve bunun etnik ayrım anlamına geleceğini" söylediğini anlatan Denktaş, Kıbrıs'ta 400 yıldır Türk-Rum olarak yaşadıklarını, 1960 anlaşmasının da bu gerçeği esas alarak yapıldığını kaydetti. Bunun temel bir sorun olduğunu dile getirerek, Türk tarafının siyasi eşitliğinin ve azınlık olmadığının BM kararlarında da belirtildiği anlatan Denktaş, Rumların buna rağmen Türk tarafının siyasi eşitliğini kabul etmemesinin üzücü olduğunu söyledi. Belçika'da da dil üzerine ayrım olduğunu ve kimsenin ''Belçika'da ırkçılık vardır'' demediğini ifade eden Denktaş, Kıbrıs'ta iki milli halk olduğunu vurguladı.
Türk tarafının yaklaşımının, ''AB normları reddeder'' diye Rum tarafınca kabul edilmediğini dile getiren Denktaş, şöyle konuştu:
''AB'ye maksatlı girdiklerini bilen bir kişi olarak, AB'den, Rumların bu maksadına hizmet etmemelerini, Kıbrıs'ta iki etnik varlığın, iki halkın var olduğunu, Türk ve Rum halklarının varolduğunu kabul ederek Rumlara bir şeyler söylemelerini istiyoruz. Çünkü aksi takdirde 'AB normları kabul edemez' mazereti adı altında Kıbrıs'ı alıp götürme siyasetlerine devam ettiklerini göreceğiz.''
Rumların, ''toprak gaspını yasallaştırmak ve etnik temizlik'' suçlamalarından vazgeçmeleri gerektiğini belirten Denktaş, Rumların KKTC'yi tanımadığını ve ''Kıbrıs *****huriyeti vardır'' dediğini ifade etti.
AB kuruluş anlaşmasını iki başkan olarak imzalama önerisinde bulunduklarını ve Rumların bunu da reddettiğini anlatan Denktaş, Rumların ''Kıbrıs *****huriyeti'' olarak AB'ye alınmasından kaynaklanan yasal ve politik anomalilerin olduğunu, bunların düzeltilmesi istediklerinin de reddedildiğini söyledi.
Denktaş, AB'nin ''Kıbrıs hükümeti'' ile ''Türk cemaati'' ayrımı yaptığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu, Rumların Kıbrıs'a bakış açılarını yansıtır, eşitliği inkar eder. Düzeltilmesi gerekir. AB'den bunu ısrarla talep ediyoruz. Rumlarla yeni bir anlaşma yapacak olursak, tabiatıyla bu anlaşmayı ve bizim statümüzü AB'nin 'Kıbrıs hükümeti' diye yapmış oldukları anlaşmaya eklemeleri, o anlaşmayı ona göre değiştirmeleri lazımdır. Bunu da AB'den ısrarla talep ediyoruz.''
Türk tarafının derogasyon talebinin de ''kabul edilmez'' olarak görüldüğünü kaydeden Denktaş, ''Türkiye (AB'ye) üye oluncaya kadar istediğimiz diğer derogasyonlar var. Türkiye'nin ne zaman üye olacağı belli değildir. Bunlar da 'kabul edilemez' denmektedir'' diye konuştu.
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 4.83
Toplam Oy: 6
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
