 |
Türk Dünyası: BİR ŞEY OLMUŞ BİTMİŞ DEĞİLDİR !
Gönderen:: Bozkurt |
|
|
Konu
 KKTC *****hurbaşkanı Rauf Denktaş, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın dün gece İsviçre'de taraflara sunduğu planın bu sabah eline ulaştığını ve değişiklikleri tedkik ettiğini söyledi. Denktaş, makamında gazetecilere açıklamalarda bulunurken, şunları söyledi: ''İlk söylemek istediğim şudur: Türkiye ile Yunanistan arasında
henüz bir anlaşma olmamıştır. Kıbrıs Rumları ile bizim aramızda bu
belge üzerinde bir anlaşma olmamıştır...
Üzerinde mutabakat hasıl olmayan bir belgeyi referanduma sunmak suretiyle alınacak sonuç ne olur, ben bilemem. Ama herhalde Sayın Genel Sekreter bu yönde kararlıdır.''
Yapılan değişiklileri incelemeye devam ettiklerini, görüşmelere katılan Kıbrıs Türk heyetinin adaya dönmesinin ardından acele bir değerlendirmede bulunacaklarını ifade eden Denktaş, şöyle konuştu:
''Bu değerlendirmeyi de yaptıktan sonra halkımıza daha salim bir görüş sunabileceğiz. Önemli olan, mal-mülk konusuna nasıl bakıyorlar, harita bizi ne kadar perişan ediyor, yine göçmenler konusu ne durumdadır, siyasi haklarımız, eşitliğimiz ne derece korunmaktadır, Türk garantisi ne kadar kalıcıdır? Açıkça Sayın Prodi, 'derogasyonların geçici olabileceğini, kalıcı olamayacağını' söylemektedir. Bu da bizi belirli bir süre sonunda Rum çoğunluğun insafına terk etme anlamına geliyor. Bütün bu hususları soğukkanlılıkla değerlendirmemiz gerekmektedir.''
Denktaş, ''planı tatmin edici bulup bulmadığı'' sorusuna karşılık, ''Haksızlık yapmak istemem, bizim heyetimizin girişimleriyle yapılmış olan lehimizde değişiklikler vardır muhakkak. Ama sorunuza 'evet' diyebilmem için bütün belgeyi okumam ve aynı zamanda gelecek olan arkadaşlarımızla her şeyi tartışmamız gerekir. Onun için bir gün daha sabredin'' dedi.
Denktaş, ''referanduma ilişkin tutumunun ne olacağı'' sorusu üzerine, bunun kararını da değerlendirme yaptıktan sonra vereceğini belirterek şunları söyledi:
''Şimdiki halimle buna 'evet' denilir bir şey görmüyorum.
Arkadaşlarımızla konuşalım, çünkü benim 'evet' veya 'hayır' demem önemli değil, halkın 'evet' veya 'hayır' demesi önemlidir. Halkın da 'evet' veya 'hayır' diyebilmesi için her şeyi bilmesi lazımdır.''
Denktaş, bir gazetecinin, ''Türk televizyonlarında 'Her şey oldu bitti, anlaşma oldu' yönünde yayınlar çıktığını'' hatırlatarak bununla ilgili görüşlerini sorması üzerine, Güney Kıbrıs'ta yayımlananCyprus Mail gazetesinin başlığına atıfta bulunarak, şöyle devam etti:
''Ben Cyprus Mail'in başlığına inanıyorum. 'Uzlaşma Olmadı' diyor.
Yunanistan ile Türkiye uzlaşamadı, biz Rumlarla uzlaşmadık. Üzerinde mutabakat hasıl olmayan bir belge var önümüzde ve bu belgenin içinde de iki tarafı baş başa bırakıldıklarında büyük ölçüde kavga ettirecek ne gerekirse her şey var.''
Denktaş, planı soğukkanlılıkla ve akıllıca incelemek gerektiğini ifade etti.
''HERŞEY HALKA BIRAKILDI''
KKTC *****hurbaşkanı Rauf Denktaş, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ''her şey oldu bitti'' diye bayram havasına girilmemesi gerektiğini belirterek, ''Bir şey olmuş bitmiş değildir. Her şey bütün zorluklarıyla, içerisindeki bütün pürüzleriyle halka bırakılmıştır. Halkın bilinçlendirilmesi çok önemlidir'' dedi.
*****hurbaşkanı Denktaş, düzenlediği basın toplantısında, halkı 24 Nisan'da yapılacak referanduma kadar bilinçlendirmenin herkese düşen bir görev olduğunu söyledi.
Planın referanduma sunulmama olasılığının olup olmadığının sorulması üzerine, ''Olumlu olasılıklar üzerinde durmak istiyoruz'' diyen Denktaş, plana Türkler ''evet'', Rumlar ''hayır'' derse bazılarının, ''önlerine altın yağacakmış'' gibi bir yaklaşım içinde olduğunu, böyle bir şeyin olmadığını söyledi.
Rumların ''hayır'' da deseler AB'ye gireceğini belirten *****hurbaşkanı Denktaş, şöyle konuştu:
''Kıbrıs meselesinin hayırlı bir neticeye varması için Kıbrıs Türklerinin devletlerine, egemenliklerine, garantilerine dört elle sarılmış olmalarının görülmesi lazımdır. 'Ben bugünkü durumdan bıktım, usandım' diyen halka, 'o halde bıktın usandıysan sen şuraya gel' derler ve gideceğin yeri gösterirler. Yapılan da budur. O halde 'bıktım usandım' meselesi yok, 'devletime, bayrağıma, garantilerime bağlı kalarak, ben hak istiyorum, hukuk istiyorum, eşitlik istiyorum, güvence istiyorum', bunu söyleyerek istediğimiz bir yere varabiliriz.'' Halka güvendiklerini ve güvendikleri için de rahat olduklarını ifade eden Denktaş, Kıbrıs konusunda uygulanan usul ve metodun yanlış olduğunu söyledi. Denktaş, ''Bizi bunalmış, el açmış, diz çökmüş, bir yerlere muhtaç addediyorlar'' dedi.
Türk hükümetinin de bütün gerçekleri bildiğini kaydeden Denktaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dün uzun bir telefon görüşmesi yaptığını belirtti.
Derogasyonların AB'nin birincil hukuku haline getirilmesinde ısrarlı olduklarını tekrarlayan Denktaş, ''Kıbrıs'a sahip çıkma eylemini sürdüren Rumlarla yeniden bir ortaklık kuracaklarsa kalıcı anlaşma istediklerini'' söyledi.
Denktaş, Rumların kalıcı derogasyonlara, Türklere verilen hakları, AB normları ve insan haklarının arkasına saklanarak ortadan kaldırmalarına engel olarak gördükleri için karşı çıktığına işaret etti.
Rumlarla yapılacak anlaşmanın AB'nin birincil hukuku içine girmesini istediklerinin altını çizen Denktaş, Rumların, geçici derogasyonları dahi, mahkemelere başvurarak değiştirebileceğini ifade etti.
Kıbrıs Türk heyetinin İsviçre'de güzel bir ekip çalışması yaptığını anlatan Denktaş, Annan planının tümünde istedikleri değişikliğin olmadığını söyledi.
Denktaş, garantiler konusunda, BM'nin Kıbrıs'ta iken adada 6 bin askerin kalmasını kabul ettiğini, ancak bunun İsviçre'de değiştirildiğini ve 2018 yılında, 1960 anlaşması temelinde 650 Türk askerinin kalacağını belirtti. Denktaş, bunun da 3 yılda bir gözden geçirileceğini, bu durumun, Türk askerinin adadan çıkmasına yol açabileceğini kaydetti.
Mal-mülk konusunda kısmen iyileştirme olsa da bu konunun ''patlamaya hazır dinamit'' olduğunu belirten Denktaş, üzerinde doyurucu görüşme yapılmadan yüzlerce yasanın referanduma sunulacağını söyledi.
Bu yasaların bir kısmının Kıbrıs'ı üniter devlet olarak gösterdiğini ve bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını ifade eden Denktaş, önlerinde yasalar olmadığını, yasaların listesinin bulunduğunu, yasaların da ''kamyonla geleceğini'' söyledi.
Denktaş, anayasanın da olmadığını ve BM'nin kurucu devlet taslak anayasasıyla kendilerinin sunduğu anayasanın takdim kısmını birleştirdiğini ve ortaya nasıl bir şeyin çıktığını bilmediklerini anlatarak, halkın referandumda bilmeden yüzlerce yasaya ve anayasaya oy vereceğini kaydetti.
Kıbrıs konusunda uygulanan usul ve metodun yanlış olduğunu, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey görülmediğini dile getiren Denktaş, zamanı kendisinin tükettiği yönünde eleştiriler yapıldığını, zamanın tükenmesinde Rum tarafı ile BM'nin sorumlu olduğunu belirtti. Denktaş, plan ilk sunulduğunda, kendilerine ''değiştiremezsiniz'' dendiğini, ancak ısrarlı tutumları karşısında ''değişiklik yapılabilir'' dendiğini, bu nedenle görüşmelerin geç başladığını anlattı.
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 5
Toplam Oy: 8
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
