 |
Politika: BESMELE DUYMUŞ ŞEYTAN GİBİ DENKTAŞ'I GÖRÜNCE GENEL KURU
Gönderen:: Bozkurt |
|
|
Konu Siyaset
 TBMM'de konuşmak üzere, Ankara'ya gelen *****hurbaşkanı Rauf Denktaş'ı, Esenboğa Havaalanı'nda Hükümet'ten kimse karşılamadı. Rauf Denktaş TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, "Milli iradenin temsilcisi olan sizler, bizim yerimizde olsaydınız, geleceğiniz ile böyle bir kumar oynar mıydınız? Yabancıların hazırladıkları yasaları, anayasaları kabul eder ve bunun adına barış der miydiniz? Bu soruları kendime soruyorum. Annan Planı`nda leyhe görünen ne varsa bunların sağlanmasında payı olan bir müzakereci olarak soruyorum ve böyle bir şey olmaz, bunda bir yanlışlık var diyorum" diye konuştu.
Denktaş, yaklaşık bir saat süren konuşmasında genellikle konuşma metnine sadık kalırken, zaman zaman eklemeler yaptı. Bugün KKTC'de uçağa binmeye hazırlanırken, BM Genel Sekreteri'nin yeni bir değişiklik önerisi ilettiğini, kendisinin de bu reddettiğini bildiren Denktaş, ''Artık ayıp oluyor... Her gün birşeyler öğreniyoruz. BM Genel Sekreter'i, özellikle anlaşmaya bir madde koyarak Türkiye'nin müdahale hakkını ortadan kaldırdı'' diye konuştu.
Rauf Dentaş, Genel Kurul Salonu'na geldiğinde de Meclis tarihinin en kalabalık ziyaret günlerinden birini yaşadı.
Protokol için ayırılan localar dolunca, bazı eski bürokrat ve politikacılar dinleyici locasına alındılar. Loca'da yeterli yer olmayınca bazı dinleyicilerin merdiven başlarına oturduğu görüldü.
KKTC *****hurbaşkanı Denktaş'ı Genel Kurul'a gelişinde ve ayrılışında hem milletvekilleri hem de İçtüzük'te yasak olmasına karşın izleyiciler ayakta alkışladı.
KKTC *****hurbaşkanı Denktaş'ın TBMM'deki konuşmasını, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Devlet Bakanları Kürşat Tüzmen, Ali Babacan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Tarım ve Köyişleri Bakanı Sami Güçlü izledi.
DYP, DSP, MHP, ANAP, ve SP'li çok sayıda eski milletvekili ve eski bakanın yanısıra eski Başbakanlardan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve eşi Rahşan Ecevit, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, SP Genel Başkan Vekili Recai Kutan, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu da Denktaş'ın TBMM'deki konuşmasını izlediler. KKTC *****hurbaşkanı Denktaş, daha önce de 10 Haziran 1993, 21 Ocak 1997 ve 6 Mart 2003 tarihinlerinde TBMM Genel Kurulu'nda konuşmuştu.
DENKTAŞ: KONUŞMAMI HAMASET OLARAK GÖRMEYİN
KKTC *****hurbaşkanı Rauf Denktaş, 24 Nisan`da baskı altında, tarafların mutabık kalmadıkları bir belge için referanduma sürüklendiklerini belirtirken, ``Yani anlaşmayı değil, anlaşmazlığı oylayacağız. Hem de 9 bin sayfalık bir pakete bakarak, içinde bizi etkileyecek yüzlerce yasaya, Anayasaya rağmen. Milli iradenin temsilcisi olan sizler, bizim yerimizde olsaydınız, geleceğiniz ile böyle bir kumar oynar mıydınız? Yabancıların hazırladıkları yasaları, anayasaları kabul eder ve bunun adına barış der miydiniz? Bu soruları kendime soruyorum. Annan Planı`nda leyhe görünen ne varsa bunların sağlanmasında payı olan bir müzakereci olarak soruyorum ve böyle bir şey olmaz, bunda bir yanlışlık var diyorum`` diye konuştu.
Genel Kurul Salonu`na gelişinde milletvekilleri tarafından ayakta alkışlanarak karşılanan Denktaş, tarihin bir cilvesi olarak TBMM`nin 84`üncü yaş gününün kutlanacağı günün ertesi günü verilecek oylarla belki de KKTC`nin ortadan kalkmış olacağını kaydetti. Denktaş, Kıbrıs`ta gidişatın TBMM`nin bugüne kadar aldığı kararların çok dışına çıktığını ve 1960 anlaşmaların da öngördüğü Türk-Yunan nüfuzundan ve dengesinden ayrılıp AB yolu ile dolaylı Enosis`in eşiğine geldiğini kaydetti. Denktaş, Annan Planı`nın, TBMM`nin kararlarının öngördüğü şekilde adil ve kalıcı bir çözüm getirmediğini, üzerinde tarafların mutabık kalmadıkları bir rejimin zorla kabulünü öngördüğünü belirtirken, uzlaşma olmadığı halde planın tarafları bir meçhule oy atmaya zorladığını ve buna halkın hür iradesinin tezahürü dediğini söyledi. Denktaş, planın Rumlar açısından Türkiye`nin baskısından, müdahelesinden, Türk askerinden kurtulmanın bir yolunu sağladığını ifade etti.
Denktaş, Kıbrıs konusunda son zamanlara kadar tek ses, tek yürek olan Türk cephesinin, Annan Planı ile ilgili propagandalar nedeniyle ikiye bölündüğünü dile getirirken, ``Annan Planı`nın getirdiği, Madam Fogg ekibinin körüklediği bölünmeyi engelleyemedik`` dedi.
Denktaş, 24 Nisan`da baskı altında, tarafların mutabık kalmadıkları bir belge için referanduma sürüklendiklerini belirtirken, milletvekillerine, ``Yani anlaşmayı değil, anlaşmazlığı oylayacağız. Hem de 9 bin sayfalık bir pakete bakarak, içinde bizi etkileyecek yüzlerce yasaya, Anayasaya rağmen. Milli iradenin temsilcisi olan sizler, bizim yerimizde olsaydınız, geleceğiniz ile böyle bir kumar oynar mıydınız? Yabancıların hazırladıkları yasaları, anayasaları kabul eder ve bunun adına barış der miydiniz? Bu soruları kendime soruyorum. Annan Planı`nda leyhe görünen ne varsa bunların sağlanmasında payı olan bir müzakereci olarak soruyorum ve böyle bir şey olmaz, bunda bir yanlışlık var diyorum`` diye seslendi.
Denktaş, TBMM`nin Kıbrıs meselesine bir çok defa gerçekçi teşhisini koyduğunu, Annan Planı`nın ise bu teşhise uymadığını ifade ederken, ``Kıbrıs meselesi, 1960 anlaşmaları ile meydana getirilmiş olan, Türk-Yunan dengesine dayalı, bir Türk-Rum ortaklık devletini yıkmaktan kaynaklanan bir meseledir. Rumların iddia ettikleri gibi ve Annan Planı`nın da genelde kabul ettiği gibi 1974`te başlayan ve zavallı evsiz kalan Rum göçmenler meselesi değildir. Ortaklığı yıkan tarafı meşru hükümet addetmekle başlayan yanlışa hala devam edilmektedir`` dedi.
Rauf Denktaş, ``referandumda Rum ne der? KKTC halkı ne yapar`` sorularının yanıtının bir hafta sonra alınacağını ifade ederken, ``Ümit ederim ki dıştan ve Türkiye`den gelmekte olan tüm baskı ve telkinlere rağmen halk kendi hür iradesini kullanacaktır. İçeriğini bilmediği, zorla empoze edilmek istenen, 9 bin sayfalık pakete evet demenin tehlikesini görecek ve ona göre hareket edecektir`` dedi. Denktaş, referandumda niye ``hayır`` diyeceğini anlatmaya çalışacağını da bildirirken, ``Ben hayır diyeceğim çünkü bu anlaşma Rumlara, kısa bir süre içinde Kıbrıs`ın tümüne sahip çıkma olanağı verecek, Kıbrıs Türkünü anavatandan ayıracak`` diyen Denktaş şöyle devam etti:
``Bu anlaşma iki kesimliliği bozmakta, AB normları altında, bizi nereye götüreceği belli olmayan karmaşık idari ve siyasi bir çerçeve içine oturtmaktadır. Mül-mülk sorunlarını halletmiyor, bunları bireyşler arasında içinden çıkılmaz bir karmaşa haline getiriyor, geleceğin büyük kavgalarına zemin hazırlıyor. 1960 anlaşmaları ile bize verilmiş olan garantileri zaman içinde tümüyle ortadan kaldırmaya açık kapı bırakıyor. Halkımızın yarısını göçmen yapıyor ve bunları rehabilite edilebilecekleri toprak bırakmıyor, rehabilitasyonu apartman daireleri ile halletmeye çalışıyor, onun parasını da rehabilite edilecek kişilerden alıyor. Kıbrıs meselesine Rum`un gözü ile bakarak tedbir öngörüyor ve Kıbrıs Türklerinin iki halktan biri olduğunu, bu halkın eşit egemenliğini kabul edecek cesareti göstermiyor. Hayır diyorum çünkü bu planda bize verilmiş görülen haklar AB normları altında yok edilebilecektir. Hayır diyeceğim çünkü, AB Kıbrıs hükümeti sahte adı altında Rum yönetimi ile yaptığı anlaşmaya verdiği birincil hukuk statüsünü bizi de kapsayacak şekilde genişletmek niyetinde olmadığını açıklamıştır. Hayır diyeceğim çünkü, Rumların AB ile hazırladıkları 9 bin sayfalık bir paketin geleceğimizi nasıl etkileyeceğini bilmiyorum. Çünkü bu paketin içinde Meclisimizin onayından geçmeyen, ancak geleceğimizi ipotek altına alacak bir Anayasa bile var. Hayır diyeceğim çünkü, bu metod halkımıza hakarettir, onun varlığını, Meclisini, otoritelerini hiçe sayarak başka ülkelerin Kıbrıs üzerinde kendi çıkarlarını sağlamak için kurulmuş bir mega-hiledir. Hayır diyeceğim çünkü, bu plan bizi Türkiye`ye, Anadolu`ya ebediyen hasret bırakacaktır.``
Denktaş, referandumda hayır sonucunu aldıktan sonra KKTC`nin uluslararası camia tarafından tanınması ve içinde bulunulan izolasyondan çıkılması için Anavatan Türkiye ile birlikte yoğun çabalar sarfedilmesi gerektiğini dile getirirken, böylelikle AB`nin yapmış olduğu büyük yanlıştan dönmesine olanak sağlayabilecek bir temas sürecin kapılarının açılmış olacağını söyledi. Annan Planı`nın gündemden düşmesi ile AB`nin KKTC ile temas olanaklarını arayacağına inandığını dile getiren Denktaş, bu arada KKTC`ye uygulanmakta olan ambargoların kaldırılmasının gündeme gelmesinin de kaçınılmaz olacağını belirtti.
Denktaş, Kıbrıs meselesinin hamasatle halledilemeyeceğini söyleyenler olduğunu, bugünkü konuşmasının hamaset olarak değerlendirilmemesini umduğunu ifade etti. Kıbrıs meselesinin doğru, gerçekçi bir teşhisle, gerçekler kaale alınarak halledileceğini kaydeden Denktaş, ``Ve bu gerçekler Kıbrıs`ta iki halkın, iki devletin varlığıdır, Türk-Yunan dengesidir, fiili ve etkin garantilerin devamıdır. Bu esaslar dahilinde Rumlarla iyi komşuluk, adil ve kalıcı bir anlaşma ile yeni bir ortaklıktır`` diye konuştu.
Denktaş, konuşmasının ardından milletvekilleri tarafından ayakta ve alkışlarla uğurlanırken, oturumu yöneten Başkanvekili Sadık Yakut da Denktaş`ı, ``Güle güle sayın *****hurbaşkanım. Allah Türk Milletinin ve Kıbrıs Türkünün yardımcısı olsun`` diye uğurladı.
ERDOĞAN YER ALMADI
KKTC *****hurbaşkanı Rauf Denktaş'ın TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada ürkiye *****huriyeti'nin Başbakanı Erdoğan besmele duymuş şeytan misali Genel Kurul'da yer almadı.
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 4.75
Toplam Oy: 29
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
