 |
|
|
|
Konu
Farkında mısınız Ermeni’si, Avrupalısı, Suriye’si, Rum’u, PKK’sı velhasıl çevremizin tamamı ve üyesi olmak için kapılarının önlerinde dolaşıp durduğumuz Batılı kurumların pek çoğu, sürekli Türkiye’den bir şeyler istiyor ve devamlı Türk’ü aşağılıyor.
Yetmiyor, adamlar içimizden pek çok üniversite mensubunu, sivil toplum örgütlerinin üst kademelerini ve gazetecileri avuçlarının içine almış, onlarla el ele vermiş; Ankara’ya “Ver de kurtul akılları” empoze edip durmaktalar.
İyi de, biz kime ne kötülük yaptık? Neden aşağılanıyoruz, niye güvenilmiyoruz, niçin toprağımıza, egemenliğimize ve milli değerlerimize sürekli çullanılıyor?
Balkanların küçük bir parçası ile Anadolu’da tutunmak için çırpınmaktan başka suçumuz ne bizim? Yani topraklarımızı işgalci Yunan’a, müstevli İngiliz, Fransız ve İtalyan’a peşkeş çekip tarih sahnesinden silinse miydik? Ancak o zaman mı yaranabilirdik “uygar dünya” adı verilen “tek dişi kalmış canavara!”
Sovyet Sosyalist *****huriyeti’ne karşı hür dünyaya kalkan olma vazifesi görürken sırt sıvazlanıyor, Kore’de, Somali’de, Balkanlarda, Irak’ta, Afganistan’da sıkışınca kan ve can isteniyor ve fakat daha dün kurulan, devlet olma sürecini dahi tamamlayamamış ve Türk ırkına büyük çileler çektirmiş, Azerbaycan Türkünü Ruslardan aldığı destekle “kaçkın” eylemiş ve Türkiye’den toprak talepleri olan Ermenistan’a, bütün bu fedakârlıklar peşkeş çekiliyor!..
Yıllarca terör bize kan kusturdu.
Ocaklarımız söndü, ekonomimiz dibe vurdu.
Kimi bölgelerde geceleri sokağa çıkamaz olduk. 30 binden fazla can telef oldu.
Batı’dan hiç ses çıkmadı.
Üstelik terör örgütüne kol kanat gerildi. BM şemsiyesi altında Irak’a bir operasyon düzenlendi, en zararlı çıkan ülke Türkiye oldu. Kimse, gel senin şu zararının yüzde yirmisini olsun karşılayayım demedi.
Kıbrıs’ta Rumlar jenosit uyguladı, ilkokul bahçelerinde Türk çocukları katledildi, evler basılıp banyolarda anneler ve yavruları boğazlandı, yine Batıdan ses değil, üç maymunlar vardı.
Yunanistan Lozan’ı kevgire çevirdi, sen ne yapıyorsun diyen bir devlet duymadık. Bütün bu badirelerle tek başımıza, aç ve açık kalarak ve kalkınmamızı erteleyerek uğraştık, başardık.
Terör örgütünün başını taşlara vurduk.
Kıbrıs’ta jenositi durdurduk. Suriye’nin toprak taleplerini ve PKK’ya yataklığını yöneticilerine yalattık.
Tam belimizi doğrultmak üzereydik ki, bu sefer de, terörist başını asma, ayrılıkçı unsurların, kültürel haklar kılıfına sarıp sarmaladıkları bölücü beklentilerine cevap ver, Ermeni soykırımını tanı diye yeni talepler gelmeye başladı o “medenî” Batıdan!
O batı ki, Gümrük Birliği’nden doğan yani altında kendi imzası bulunan haklarımızı bir türlü vermiyor, yükümlülüklerini bir türlü yerine getirmiyor.
Ama Türkiye aleyhine kararlar alırken tarihi gerçeklerin adeta ağzına “şey” ediyor! Onlar için Türkiye suçlansın ve aşağılansın yeter. Tarihi gerçek, imzalanan anlaşma, bunların hiç bir önemi yok, bu yaratıklar için...
Öfkeleri sadece Türk’e karşı!Bir de elbette Müslüman’a...
Bakınız İsrail yıllardır Filistin’de vahşet uyguluyor. Kimsenin seçi çıkıyor mu? Hayır. ABD önüne gelen yere asker yığıyor, canı istediğinde savaş çıkartıyor, engel olmak için ciddi bir adım atana rastladınız mı? Hayır! Hadi ABD’ye gücünüz yetmiyor, korkudan kuyruğunuzu bir yerlere saklıyorsunuz, peki İsrail’e karşı niye tavizkârsınız?
Çünkü İsrail de namlularını Müslüman’a, gözünü Arz-ı Mev’ud yani Türk’ün toprağına çevirmiş de ondan!Söylediklerimiz, bizimle uğraşan kişi ve kurumlara karşı şiddetli bir kampanya başlatalım şeklinde yorumlanmamalı.
Bizim yapmamız gereken üç önemli şey var.
Bir, her hal ve şartta Türk devlet, millet ve ırkının bütün değerlerini korumayı kendi can ve namusunu korumak kadar özümsemiş kadrolar. Bu kadrolar, hariciyeden ticarete, sanattan bilime kadar her alanda ve mümkün olabildiğince donanımlı ve çok olmalı.
İki, Batının Türkiye’yi “hak ettiği güce kavuşmuş olarak” milletler camiasında görmek istemediğini peşin kabul.
Üçüncüsü ise, haklılığımızı sürekli, bıkmadan ve fakat tarihi ve ilmi gerçeklere dayanarak anlatmak, anlatmak ve bilgi, alın teri ve göz nûru ile onları maddi plânda yakalamak ve geride bırakmak.
Bugün maalesef hakim olan tavır Batının haklılığını Türk insanına empoze etmek şeklinde.
Erdoğan hükûmeti siyasette bu işin başını çekiyor.
Yani AKP kadroları da eksik ve kusuru Türk milletine yüklemiş durumda.
Bizlerin dilinden düşmez birgün sizede ögretecegiz yakında NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE hadi söyleyin ögreneceksiniz.
Hasan DEMİR
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 4.86
Toplam Oy: 15
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
