 |
Derin Haber: ANLAYANA SİVRİ SİNEK SAZ
Gönderen:: YamanTurk |
|
|
Konu Derin Haber
Bir kaç gündür haber sitelerinde görmüş olduğunuz fotoğraf Bağdat’ da, Felluce’ de ya da Tıkrit’ te çekilmedi. İsrail askerlerinin işgali altında bulunan Filistin’ de ya da Lübnan’ da da çekilmedi. Resimde gördüğünüz otomobil, Irak’ ta ki işgalci askerlerden ya da İsrail’ li işgalcilerden birine ait değil.. Bu fotoğraf Şemdinli’ de çekilmiştir. Olaylarda ailesini korumaya çalışırken (eşini ve üç çocuğunu) darp edilen, linç edilmeye çalışılan ve sonradan savcının "Meşru müdafaa sonucunda kastı aşan ölüme sebebiyet vermek" iddiasıyla tutuklanan Piyade Uzman Erbaş Tanju ÇAVUŞ' un olaylara karışan kitle tarafından yakılan arabasıdır.
Dikkatle baktığınızda kullanılamaz hale getirilen bu arabanın ön kısmında bir de Atatürk büstünün yer aldığını görebilirsiniz. Malum medyanın “çocuklar oyun oynuyor” saflığıyla servise koyduğu haberleri hatırlıyor olmalısınız. Evet bölge de Türk Devletini ve otoritesini temsil eden bir TSK mensubu, ailesiyle beraber evine dönerken linç edilmeye çalışılmış, arabası kundaklanmıştır. Ve bunu yapanlar da olay sonrası basının oyun oynayan çocuklar olarak lanse ettiği, Şemdinli girişine “PKK-APO KONTROL NOKTASI” kuran gençlerden başkası değildir.
Tıpkı ateşe tapan Zerdüştler misali, “Güneşimiz” dedikleri terörist başının emriyle, sokaklara dökülüp daha bu gece İstanbul’u, Mersin’ i, Siirt’ i savaş alanına çeviren “yoldaş”ları gibi... Geçmişte PKK terör örgütü ilk eylemini yaptığı zaman, uzmanların önerilerine ve tespitlerine kulak tıkayan iktidar sahipleri “üç-buçuk terörist” aymazlığıyla teröre ve terör örgütüne ivme kazandırmaktan geri kalmamışlardı. Şimdi de aynı oyun sergilenmekte ve ellerinde APO posterleri ve üç renkli paçavralarla sokağa dökülen vatan hainleri “yaptıklarını oyun zanneden küçük çocuklar” olarak millete yutturulmaya çalışılmaktadır..
Hayır efendim. Olay o kadar basit değildir. Bugün PKK/KONGRA-GEL terör örgütünün kırsal kadrosunun hatırı sayılır bir kısmı medyanın çocuk diye adlandırdığı yaş grubundan oluşmaktadır. Ve bu “malum medya çocukları” her an askerimize, polisimize, öğretmenimize ölüm kusmak için pusuda beklemektedir.
Birilerinin “kardeş” ilan ettiği ve “derdiniz benim derdimdir, devlet hata yapmıştır ama ben bu sorunu çözeceğim” diyerek bağrına bastığı vatan hainleri durumdan vazife çıkartarak, işaret almışçasına Türk Devletine ait her kuruma ve bireye saldırmaktadırlar.
Geçmişte ancak kalabalıkların arasına gizlenerek üç beş kişilik gruplar halinde “apo posterleri” ve “üç renkli paçavraları” açabilen vatan hainleri, öylesine pervasızlaşmışlardır ki artık sadece güneydoğu da değil, ülkenin her yerinde, ellerinde otuz bin insanın kanı bulunan bölücü başının resmini rahatlıkla taşıyabilmekte, otobüslerde, kahvehanelerde hasılı halka açık her yerde büyük bir rahatlıkla bölücü yayın organlarını görsel propaganda malzemesi olarak kullanabilmektedirler.
Artık İstanbul’ da yolda yürürken 100-150 kişilik bir grubun 500-600 polis nezaretinde bayrağınıza, devletinize ve tüm kutsal değerlerinize küfrettiğini rahatlıkla görebilirsiniz. Bu durum artık vatandaşı da, polisi de, bir zamanlar akıllarından geçirmeye bile korktukları fikirleri en yüksek perdeden haykıran bölücüleri de şaşırtmamaktadır.
Zira mevcut siyasal iktidara göre “AB SÜRECİNDE” devletin kutsallarına küfretmek, bayrak yakmak, katil devlet diye yırtınmak “düşünce ve ifade özgürlüğü” polisin olanlara seyirci kalması ise “sağduyu” dur.
Ancak karısından korkan bir sarhoşun kendi evine gece yarısı gizliden girmeye çalışması ya da bir hırsızın mesleki (!) titizlikle soyacağı eve girmesine benzer bir şekilde, Misak-i Milli sınırları içerisinde yer alan ve her karışı şehit kanlarıyla sulanmış yüz de yüz TÜRK toprağı, vatan toprağı olan Şemdinli’ ye gecenin bir yarısı kimseye haber vermeden gidip, yüzüne karşı “KATİL DEVLET” “KÜRDİSTAN FAŞİZME MEZAR OLACAK” diye haykıran “kardeşlerinin” isteğiyle, şehrin valisini görevden alanların terör yarasına merhem olmayacakları gibi mevzi kaybetmeye devam edecekleri aşikardır.
Diyarbakır’ da Kürt’ ten devlet adına özür dileyen, Bilecik’ te Türk Milleti’ nin asaletinden dem vuran; Şemdinli’ de TÜRKİYE’ lilik diye ucube bir kavram üreten, Samsun’ da “TEK MİLLET, TEK DEVLET, TEK BAYRAK” diye gürleyen bir Başbakanımız var…
Ne diyelim.. “Cetvelleri yanlış olanların bütün ölçümleri yanlıştır..”
Sahi ne diyordu atalarımız: “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna da az….”
Yüz devar
Çoban birdi, yüz devar
Ayak var öpülmeye
Tükürmeye yüz de var
|
|
|
| |
|
|
| Giriş |
| Hala hesabınız yok mu? Hemen buradan açabilirsiniz. Kayıtlı bir kullanıcı olarak yorum ayarları ve isminizle yorum gönderme gibi birçok avantajlara sahip olacaksınız. |
|
|
|
| Haber Puanlama |
Ortalama Puan: 4.94
Toplam Oy: 18
|
|
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
