Konu Basın-Yazarlar
Necmeddin Erbakan Hoca’nın, hakkındaki siyaset yasağı kalktıktan sonra Saadet Partisi Genel Bakanlığına, ittifakla seçilmesi beni hiç şaşırtmadı; aklıma nedense, "arkadan karpuzcu geliyor" fıkrası geldi. Bilenler, bilmeyenlere anlatırlar.
İnsanların yasaklanmış şeylere karşı özel ilgileri olur. İtiraf etmeli ki- Erbakan da kurnaz, becerikli, "hacı yatmaz" bir politikacıdır. Hitabeti kuvvetli, "Medrese mantığı" etkileyicidir. Parantez arasında söyleyeyim, Kongredeki konuşmasının retoriği aynı idi de, biraz yaşlanmış gibi idi. Yıllanmış Erbakan’la, genç kabadayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın mücadeleleri ilginç olmaktan öte, Türk siyasetinin gidişatını belirleyecek. Buda, bir ideolojik mücadele olmaktan da ziyade bir nefes ve sinir mücadelesi olacağa benzer. Erbakan’ın deyimiyle, "milli görüş" ile "işbirlikçiliğin" mücadelesi. İkisinin, Saadet Partisi ile, AKP’nin, düşünceleri, ideolojileri arasında, derin fark yok. Olsa olsa, söylem farkı, var. "Milli Görüşün" ne olduğu malum. Bu görüş, adına rağmen, hiç de "milli ve milliyetçi" olmayan "ümmetçi" görüş. AKP’nin, Erdoğan’ın görüşleri de aslında öyle ama daha modern elbiseli ve hali hazırdaki araziye uydurulmaya ve kurulu düzenle işbirliği yapmaya çalışan bir görüş ve hareket. Galiba püf noktası da bu; Erbakan Erdoğan’ının ve AKP eski görüşü bırakıp, reel politikaya, yabancılara uymakla suçluyor.
Erbakan’ın sırtında yumurta küfesi, resmi sorumluluk yok; fazla takiyye yapmadan daha pervasız konuşabilecek, vaatlerde bulunabilecek. Velhasıl bu mücadeleyi izlemek ilginç olacak.
KİM KAZANIR?
Bakalım Erbakan gelecek seçimleri beklemeden AKP gurubundan insan çalmayı ve Saadet Partisinin Gurubunu kurmayı başaracak mı? Erbakan’ın ve yandaşlarını iddiası AKP'yi parçalamak ve milletvekili transfer etmek için gayret sarf etmeyeceklerini ve fakat AKP gurubundaki "milli görüşçüler" gelirlerse kapılarının açık olduklarını söylüyorlar. Bu açık bir davet. TBMM Başkanı Bülent Arınç, AKP de kopmalar olacağına pek ihtimal vermiyor ve eğer Erbakan aynı camia ve tabanın üzerinde etkili olabilse idi, seçim mücadelesine fiilen katıldığı halde, netice olarak SAADET Partisi %2.2’den fazla oy alırdı" diyor. Bir nokta daha: SP Kongresinde Erdoğan yuhalanırken Arınç’a sevgi gösterilerinin yapılması zaten biraz kırılgan olan Erdoğan – Arınç ilişkilerine nifak sokmak tertipleri mi? Erbakan da oyun çook…
Zaten pek homojen olmayan AKP gurubundan SP’nin Gurup kurmasına yetecek kadar, Erdoğan dan hoşnutsuz milletvekilinin kopması hiç de uzak bir ihtimal değil. Şimdi Erbakan atağa geçince, Erdoğan, AKP gurubunu tecavüzden koruyabilecek mi? Çok ilginç gelişmeler bekleyebiliriz.
Önce Erbakan SP ile AKP arasındaki ideolojik farkı,-eğer gerçekten varsa- nasıl açıklayacak?
Açıklarken de toplumu daha gerginleştirecek mi, yoksa paratoner gibi dikkatleri ve yıldırımları, SP’ye ve kendisine çekerek, Erdoğan’ın işini kolaylaştıracak, onu rahatlatacak mı? Malum ya, Erbakan geçmişteki pervasız hareketleri ile "Balans" ayarlarına ve 28 Şubata sebep olmuştu. Bundan sonra da pek uslanacağını sanmıyorum: herhalde Recai Kutan gibi temkini, mutedil bir Genel Başkan olmayacaktır. Erbakan - YENİ ÇAG’ın başlığındaki gibi belki "Saadete Erdi" ama ayakları suya erdi mi? ….Karpuzcu geldi!
Velhasıl, siyaset tiyatrosunda –yeni bir perde açılıyor - Erbakan Erdoğan’ı tahrik mı edecek, yoksa terbiye mi edecek? İlginç bir durum; merakla, bazen de heyecanla izleyeceğiz.
|
Haber :
Üyeler :
Servisler :
İletişim :
Dökümantasyon :
