Kadıköy Belediyesinden Misyonerliğe Taşeronluk / Orhan Birgit
Tarih: 2.07.2003 Saat: 01:00
Konu: Basın-Yazarlar


Bugün, köşemi, yerimin elverdiği oranda, bu protokol için ''Güvercinevi'' nde yazılanların geniş özetine ayıracağım. Kadıköy Belediye Meclisi'nin yarınki toplantısında görüşüleceği bildirilen AB önerisinde, kadınlara ve özürlülere, insan hakları alanında eğitim ve bilinç arttırma desteği vermekten söz ediyor ve bu çalışmaların karşılığında 612.752 Euro'luk bir hibe yardımı vaat ediliyor.

Sözleşmede ''Türkiyede in san hakları ile ilgili şimdiki durum, onlara uyulma ve ihlalleri ile ilgili bulunabilen verileri incelemek, bilgi toplamak ve sunmak gibi çalışmalar için, ülkemizi yabancılara şikâyet edecek ve jurnalleyecek ajanlar yetiştirilmesinin'' amaçlandığı ileri sürülüyor. Yine sözleşmenin ''Hedefler'' bölümünde ''belirli sorunlarla mücadelenin geliştirilmesi, daha demokratik bir toplum için acil ve etkin önlemler alınması konusunda politika belirleyicilerin ve hükümet üyelerinin uyarılması amacıyla eylem koyabilecek ortalama 500 kişilik bir lobicilik faliyetinden söz edildiği bildirilerek bu çalışmanın KKTC de Annan Planı'nın desteklenmesi için Denktaş tarafından açıklanan 5 bin kişilik AB yanlısı lobicilerin örgütlenmesine benzediğine dikkat çekiliyor. Kadıköy'de de, ''AB yanlısı politikalar için kendi bağımsızlıklarından ve ulusal onurlarından taviz verecek'' kimselerin Kadıköy Belediyesi eli ile mi örgütlendirilmesinin düşünüldüğü sorusu yöneltiliyor.

''Bu proje çerçeve sinde 500 kişi ile çalışılmasından söz edilmektedir. Birinci aşamada 20'şer kişilik 9 ayrı gruptan ve belediye çalışanı 20 kişi ile birlikte toplam 10 gruptan ve toplam 200 kişinin eğitilmesinden, biliçlendirilmesinden söz edilmektedir. Burada, belediyenin, Avrupa Topluluğu Komisyonu'nun yapacağı misyonerlik faaliyetlerine sağladığı kılıf karşılığında ödüllendirilmesi de söz konusudur.'' deniliyor.

Eğitilmesi hedef alınan ''kurban grupları'' arasında özürlüler, kadınlar ve seks emekçileri isimlendirilmekte, öteki çalışma gruplarının kimliklerinin açıklanmayışı, unutkanlıktan değil, sözleşme metninin gerçek amacının saklanmasından ileri gelmektedir. Projeye katkı sağlayacak olanlar, gazeteciler, avukatlar ve öğretmenler gibi muhalefet unsurunu güçlendirebilecek toplumsal sınıflardan seçilmiş. Sözleşme bu katılımcılara özel bir eğitim verilirken ''özel konumlarında yapılacak iyileştirmeleri'' de içeriyormuş.

Güvercinevi, bu açıklamanın ne anlama geldiğinin anlaşılmadığını, buna karşılık Kadıköy Belediyesi'nden lobicilik ve ülke muhalefeti için yetiştirilmek amacı ile görevlendirilecek 20 elemandan ötürü, adı geçen belediyeye sağlanacak çıkarlardan söz edildiğini de kayıtlara geçiriyor.

Türk ve Türk gerçeğine odaklanmadan kaçınma!

Yerel radyolardan yararlanmadan yapılacak yayınlar ve düzenlecek seminerlere kadar bütün ayrıntıların belirtildiği sözleşme metninde, internet sitesine göre ''en göze batan ve yürek burkan'' koşul bir paragrafta toplanmış:

''Konuşmacılar'' diyor AB Topluluğu, ''Türk ve Türk gerçeğine odaklanmadan kaçınma ve diğer ülkelerin deneyimlerinden yararlanma amacıyla ve görüş çeşitliliği sağlanması için diğer ulusların öğretmenleri, uzmanları ve personeli olacaktır.''

Sözü, yine Güvercinevi editörü Taşkın Eslek' e bırakayım: ''....2 Temmuz Çarşamba günü Kadıköy Belediye Meclisi'nde ele alınacak 55 sayfalık kötü tercüme ve hedefleri ancak cümle aralarından anlaşılmaktadır. Sözleşmenin İngilizce olarak gönderildiği ve burada Türkçe'ye çevrilerek aynen kabulünün istenildiği ortaya konuluyor... Proje ve sözleşmenin hazırlanmasında hiçbir ulusal emek göze çarpmamaktadır... Topluluk Kadıköy Belediyesi'ni bir alt taşeron gibi sık sık rapor vermekle yükümlü kılıyor. 30 gün içinde verilmeyen yanıtlar olursa hibenin iptalinden söz ediliyor.

AB Topluluğu, belediyeye verilmiş belge ve bilgilerin ya da diğer malzemelerin gizliliğinin açıklanmamasının taahhüt edilmesini de koşul olarak öne sürüyor. Anlaşmazlıkların Belçika yasalarına göre Brüksel mahkemelerinde ele alınacağını da söylüyor.

AB nin ne yapmak is tediğini burada uzun boylu tartışacak değiliz. Onurumuza dokunan Kadıköy Belediyesi'nin bu tür bir misyonerlik faaliyetine yasal kılıf ve taşeronluk yapmasıdır'' deniliyor.

Ve Belediye Başkanı Salemi Öztürk ile belediye meclisine açık uyarı yapılıyor: ''Sözleşmenin imzalanması ve yürürlüğe girmesi durumunda yaklaşan yerel seçimlerde Kadıköy'ü kendisine dar ederiz. KKTC'de tezgâhlanan oyunların ülkemizde de oynanmasına seyirci kalmayacağımızı bildiririz.''

Geniş alıntı özeti böyle. Bir son soru da benden:

AB niçin bunca belediye arasından Kadıköy'ü seçmiş olmalı? Acaba, Kemal Derviş' in seçim bölgesi olmasının bir etkisi mi var?

Orhan Birgit / *****huriyet







Bu haberin geldigi yer: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Bu haber icin adres:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=News&file=article&sid=1298