Bozkurt NET - Zaman isimli destursuz bağ / Ergun Göze

ZAMAN gazetesinin üç gözde yazarı Nevval Sevindi, Herkül Milas ve Etyen Mahcupyan. Bilhassa son ikisi büyük bir inatla ve dolaşıklıkla Türk toplumunun menfaatlerinin ve gerçeklerinin zıddına yazılar döşenmektedirler. Bunlardan Herkül Milas'ın Kıbrıs konusunda uzaktan aşırtmalı bir yazısını ele almış okuyucularıma iletmiştim.

Bu zat, 22 Temmuz günü, temmuz sıcağı beynine vurmuş olacak ki durup dururken ve birdenbire Milliyetçilik başlıklı bir yazıyla dört nala hü*****a geçerek zamirini ortaya koymuştur. Yazısına yekten 'Bir hastalıktır. Bulaşıcıdır, bir yörede çıkar ama her yana yayılabilir' diye başlayan yazarın milliyetçiliğin sosyolojik, politik, felsefi, kısacası ilm” hiçbir vasfına ulaşamayan fakat sadece saldırgan ve kudurgan bu yazı ancak bir başka milliyetçiliğe yer açmak için yazılmış olabilir. Ama bu aşkla işi öylesine ileri götürmüştür ki artık biz bile denmesi bu zata göre insanlık dışı bir harekettir, bunu bile söylemekten çekimemektedir. Mademki bu yazara inatla yazdırıyorlar, o halde Zaman Cemaati şu sorulara cevap vermelidir ve buna mecburdur. 'Biz de biz demiyor musunuz?', 'Biz diyerek bu noktaya gelmediniz mi?'
Cevap vermeye değmez
BÖYLE bir yazıya cevap verilmeye değmez. Nitekim buna en iyi cevabı milliyetçiliğin ne olduğunu sosyolojik, biyolojik, felsefi ve ilmi temellerinden ele alarak anlatan ciddi kitapları okutmak ve konuyu basit saldırganlık ve kavga platformundan çıkarmak verecektir... Ben de işin bu yanını büyük Türk düşünürü Peyami Safa'nın Nasyonalizm- Milliyetçilik isimli kitabını yeniden yayınlayarak yapacağım. Burada değinmek istediğim, bu Zaman gazetesinin durumudur. Burada bir garabet var. Bu gazete Fethullah Hoca'nın manevi şemsiyesi altında çıkmaktadır. Bütün itibarı da oradan gelmektedir. Oradan ve cemaatin para kaynaklarından. Türk Milliyetçiliği inhisari bir şey değildir, kendini Türk ve inanmış hisseden herkes bu duyguyu paylaşıyorsa bu sevgi halkasında yeri vardır. Girmeyenlere de eğer Türk Milleti'ne düşmanlık etmiyorlarsa, düşmanca duygular da beslenemez. Millas Efendi'nin iddia ettiği gibi klinik bir vak'a değil bir sağlık aşısıdır, ayakta durabilme vitaminidir. Klinik vak'a, ancak emperyalizm, vahşi kapitalizmdir ve bunlar da Batı ırkçılığının (ABD dahil) bu günkü mirasçılarıdır. Ancak onlar milliyetçilik aleyhinde bulunabilirler ki milletler uyanmasın, şahsiyetlerini bulamasın, egemenlik istemesin de yice sömürelim, maddi manevi ırzlarına geçelim diye. Ve Zaman gazetesi ne hikmetse bir marazi diyalog histerisiyle, rahmi maderine bir avuç cam kırığı atarcasına iki üç kişiyi daima korumaya almıştır. STV de öyle...
İlk zamanki ideal
GALİBA aynı dramı yaşıyoruz. Bir zatın etrafını alanlar onu zamanla ablukaya da alır, işleri kendi menfaatleri istikametinde götürürler. Artık ilk zamanki idealistlik kalmamıştır. O zatın da bunu kontrol edecek hali zaten kalmamıştır. Ondan sonra istediğini yap, Hoca Efendi böyle istiyor, de. Yalandan kim ölmüş? Biri böyle yaptı da sonunda ne olduğu ortaya çıktı. Merak ederim bu yazıya Hoca Efendi razı olmuş mudur? Okusa ne derdi? Çünkü bu yazı bir toplumun savunma reflekslerini ve manevi kaynaklarını öldürmek için hazırlanmış akrep zehiridir. Herkül Milas bu yazısıyla Türk toplumuna, onun insaniyetçiliğe açık kapısı olan milliyetçiliğini ve şahsiyetini öldürerek AİDS şırınga etmeye uğraşmaktadır. Bu yazı AİDS'ten de beterdir. Ve üstelik bu gerçek yüzyıl önceden belli idi. Ey! Zaman gazetesinin zamane idarecileri, dinleyin Ziya Paşayı bakın ne diyor:
'Milliyeti nisyan ederek her işimizde efkarı frenge tebaiyyet yeni çıktı.' Evet. Ziya Paşa'nın bundan önceki mısraı da şudur:
'İslam imiş devlete pabend- i terakki, evvel yoğidi işbu rivayet yeni çıktı.'
Acaba işin nereye vardığını anlayabildiniz mi? İsterseniz Hoca'ya bir sorun bakalım. Ergun Göze / H. Tercümanı