Yakın coğrafyamızdaki en huzursuz devletlerden biri de İran.Demografik yapısındaki dengesizliği, bu güne kadar halkın cehâleti sebebiyle, dini duyguları sömürerek dengelemeye çalışan, bu dengeyi de ”milli kimlik kabul etmeyen” dini yapısına rağmen Fars milliyetçiliği /şovenizmi lehine sinsice çevirmeyi bilen Tahran yönetimi, artık ipin ucunu kaçırmış, direkt olarak sivil halka saldırıya geçmiştir.
Azerbaycan, Türkmen, Kaşgay, Kızılbaş, Şahseven Türklerinin toplam sayısı İran nüfusunun %50’sinden fazladır. Yalnız başına Güney Azerbaycan Türkleri 30 milyon civarındaki nüfusuyla İran halkının en büyük milli topluluğudur ,sayıları Farslardan fazladır. İrandaki en büyük devrimleri, halk hareketlerini başlatan ve sonuca götüren Türklerdir.Ancak yönetimden her zaman Fars şovenistleri tarafından uzak tutulmuşlar, her zaman masabaşı oyunlarına yenik düşmüşlerdir.
Tahrandaki Molla yönetimi, yıldan yıla bir çığ gibi büyüyen ”Bez”kalesi yürüyüşleri,Türk boyları arasında milli kimlik şuurunun uyanışı ve Türk milliyetçiliğinin artık entellektüel kesimle sınırli kalmayıp ,şehirdeki esnafa, ilkokuldaki çocuğa, evdeki kadına, dağdaki çobana kadar yayılması karşısında telaşa kapılmış ve şeytanca tedbirler almaya başlamıştır.
Bir Türk aile yeni doğan çocuğuna Türkçe bir isim vermek istediği zaman, yasakla karşılaşıyor ve önüne bir liste uzatılarak İslâmi bir isim seçmesi isteniyor.
Aynı ”Müslüman” yetkililer; İsfendiyar, Rüstem, Daryüs, Kros, Siyavuş, Kiyamest, Sudake, Zal, Eşkan, Sasan v.b Fars milliyetçiliğine dayanan isimleri teşvik ediyorlar.
Türklerle meskûn yerleşim birimleri, eğer merkez durumunda iseler bu hususiyetleri iptal ediliyor, yönetim olarak bir Fars veya Lor v.s yerleşim merkezine bağlanıyorlar. Pek tabii ki merkez durumundayken sahip oldukları hastahane, resmi kurumlar da iptal edilerek halk Farsların veya başka etnik grupların yaşadıkları yerlere göç etmeye zorlanıyor. Hedef Türk yerleşim birimlerini dağıtarak elden geldiğince Türk bölgelerini zayıflatabilmek.
17 Ağustos 2003 günüSamirom kentinde meydana gelen olay budur.Kaşgay Türkleriyle meskûn bir yerleşim birimi, cebri olarak idari merkez olmaktan çıkarılmış, idare bir Lor bölgesine tevdi edilmiştir. Buna isyân ederek gösteri yapan silahsız, sivil Kaşgay Türklerine dinibütün molla rejiminin askerleri tarafından ateş açılmış ve en son aldığımız haberlere göre sekiz Türk şehid edilmiştir.
Tahran yönetiminin kan dökmekle varabileceği bir yer yoktur.Bugün İran diye adlandırılan ülkede Türklük şaha kalkmıştır, yukarıda da belirttiğimiz gibi en ücra köşelere kadar Türklük şuuru ulaşmıştır.
Fars şovenizmi, döktüğü masum insanların kanında mutlaka boğulacaktır.
Bu arada olayı birkaç satırla geçiştiren ve İranda yerel bir karışıklık olarak veren, dönen dolaplardan ve oradaki Türklerden hiç bahsetmeyen Türk medyasını (özür dilerim ”Türkçe medya” olacaktı ) kınıyorum.
Fars şovenizminin son kurbanları olan Türk evlâtları. Mekanınız cennet, dökülen kanlarınız azadlık bayrağina renk olsun…
Hürmetlerimle
İlhan Esen
