İki gerçeği galiba AKP iktidarı dahil, herkes biliyor da,bazıları işlerine gelmediği için itiraf etmiyorlar.
Bir defa, ağzımıza zaman zaman birkaç parmak bal çalmalarına rağmen, Türkiye’yi üye almayacaklar; önce, bu sefer gene müzakere tarihi vermeyecekler, verseler bile, şartlı verecekler, “uygulamalara bakalım” diyecekler, - verseler de, en az on yıllık müzakere sürecinde, yeni uyum paketleriyle, bütün kendi değerlerimizi, savunma mekanizmalarımızı, TSK‘ni, saf harici edip, kolay yutulur, hazmedilebilir hale getirecekler- sonunda da, muhtemelen, “sınırlarınız tehlikeli-kültürünüz farklı” deyip “özel bir statü” ile uydu yapacaklar. Alman seçimlerinde Hıristiyan Demokratlar kazanırsa bu önemli bir işaret olacak!
Kopenhag kriterlerinden olmayan Kıbrıs’ta, sözde çözümü şart koşan – ve bundan sonra da muhakkak Ege sorununu ileri sürecek olan ,PKK-KADEK'i terör örgütü kabul etmeyen, Avrupalıların, hakkımızdaki iyi niyetlerinden nasıl emin olabiliriz?
TERÖR NEDİR?
Bizim içimizde de, mesela Murat Belge gibiler, terörün ve terörizmin, Özgürlük savaşı ve PKK’nın de özgürlük savaşçısı telakki edilebileceğini iddia ederlerse, Avrupalılar da böyle düşünmekte mazurdurlar (!)
Avrupalıların Kürtlere karşı her alanda duydukları aşırı ilgi acep nedendir? Tarihte Avrupa Devletleri ataerkil olarak, korktukları Türklerin gücüne karşı Kürtleri ve Ermenileri kullanmak istemişlerdir. Bu güdü şimdi de var.
ZANA KONUSU
Avrupa Parlamentosu başkanı Pat Cox Abdullah Gül’ü telefonla arıyor ve “yargıya saygılı”olduklarını söyledikten sonra, bal gibi müdahale ediyor ve Ankara’da yargılanmaları devam eden DEP’lı Leyla Zana ve diğerlerini tahliyelerinin, şu kahrolası AB sürecini olumlu etkileyeceğini söylüyor ve “Yargıya aynı derecede saygılı” TC Bakanı da, kamu vicdanında aklandıklarına inanan, Leyla Zana ve şürekasının, tahliyelerinin kendilerini “tercihleri” olduğunu söylüyor ve Mahkemeye telkinde bulunuyor.
Kopenhag kriterleriyle hiç ilgisi olmayan Kıbrıs konusunda ve sonra da muhakkak Ege konusunda da AKP iktidarı,AB uğruna,alabildiğine tavizci, teslimiyetçi. Abdullah Gül, ANNAN planını esas kabul ederek Denktaş’ı arkasından hançerliyor.
ABD VE PKK
İkinci gerçek; sözde teröre karşı “evrensel cihat” ilan eden ABD'nin, PKK- KADEK’le mücadelemizi, pek ciddiye almadığı ve savsakladığıdır. Savsaklıyorlar,çünkü,can müttefikleri ve petrol çıkarlarının bekçisi,Irak’ bütününde güvenceleri saydıkları Kürtleri kızdırmak istemiyorlar; akıllarınca PKK dahi onlara yarayabilir! Bu bönle olunca, Türk Ordusunu çıkarlarımızın odağı ve Kürt Bölücücünün sıçrama tahtası olabilecek Kuzey Irak’a değil de,Irak’ın başka bölgelerine göndermenin mantığını anlamak mümkün değil. Şurası aşikar ki İkinci
Tezkerenin geçmemesi,aslında onlara, Türkleri-Türkmenleri Kuzey Irak’tan dışlamak fırsatını vermiştir. Fikret Bila’nın çok önemli haberine göre,Ecevit hükümetinin son günlerinde , *****hurbaşkanı,Hükümet ve Genelkurmay Başkanının aldıkları bir kararla, TSK Kolordu gücünde bir
“önleyici” (preemptive) operasyonla, Kuzey Irak’a girecek ve orada vaziyete hakım olacaktı. İktidar değişip,AKP gelince bu kararı bilhassa uygulamayarak,hesabı muhakkak sorulması gerekecek vahim bir tarihi hata yaptı.
AKP NİÇİN BÖYLE?
AKP niçin böyle? Vizyonsuzluk ve beceriksizlikten öte, bence milli çıkarlar hususunda duyarsız ve devlet tecrübe ve hafızasından mahrum olduğu için! AKP‘nin önceliği ,her ne pahasına olursa olsun, sırtını ,bir taraftan AB’ye,diğer taraftan ABD’ne ,dayayarak,ve Türkiye'yi ,kendi kadrolarıyla ve kendi planlarına göre,kökünden değiştirmek amaçlarıyla ,yabancıların, Türkiye üzerindeki planlarıyla birleştirerek,ülkemiz üzerinde iyice çöreklenmek!
Altemur Kılıç /Habergazete