Selam Ebed-i DEVLET e...
Tarih: 7.11.2003 Saat: 00:38
Konu: Türk Dünyası


İnsanlar,tarih boyunca bir arada yaşama gereksinimi duymuşlardır. Böylece, aileden başlayarak genişleyen sosyal birimler ve yapılar ortaya çıkmıştır. Boylar, aşiretler ve daha geniş olarak, millet gibi. Ancak bu topluluklar, teşkilatsız oldukları sürece siyasi bir birlik meydana getirememişlerdir.

Aralarında teşkilatlandıkları, ortak bir otoriteye, hukuki sisteme ve hükümete bağlandıklarında ise devlet ortaya çıkmıştır.Devlet,siyasi ve merkezi bir teşkilata sahip olan bir toprak parçası üzerindeki insan topluluğudur.Burdan hareketle hiç şüphesiz,devletin var olabilmesi için,siyasi bağımsızlığın da mevcudiyeti gereklidir.Bütün bu unsurların bir araya gelmesi,yani milletin,üzerinde yaşanılan toprağın(ülke veya vatan) ve bağımsızlığın varlığı her zaman mümkün olmamaktadır.O takdirde bir millet,ülkesini kaybedip başka topraklara göçedebilir veya ülkesinde kalmakla beraber,başka bir devletin boyunduruğunda,ona bağımlı kalır.Devletsiz bir millet,varlığını sürdürebilir fakat devletine kavuşacağı günü de hasretle bekler.
Yahudiler,daha ilk çağlarda hem ülkelerini hem bağımsızlıklarını kaybetmişler,topraklarından sürülerek çeşitli ülkelere dağılmışlar ve yakalaşık böyle ikibin yıl yaşamışlar,fakat milliyetlerini koruyarak devlet kurma ve anavatana kavuşma ideallerini hiçbir zaman kaybetmemişlerdir.Bugünkü İsrail,asırlardır ısrarla peşinden koşulan bu ülkü sayesinde gerçekleşmiştir.
Devlet fikri,ideal devletin nasıl olması gerektiği,çok eski çağladan beri insanlığın özellikle de filozofların zihinlerini hep meşgul etmiştir.Bu konuda sayısız yazı ve yayın kaleme alınmıştır.Bunlardan bazısı ütopyadan öteye geçememiş,bazısı ortam şartlarına kısa süre de olsa cevap verebilmiştir.
Bu şartlar altında devlet kavramını değerlendirecek olursak,devletin üstlenmesi gereken bazı sorumluluklar listesi ortaya çıkacaktır.Devlet aklın ve adaletin sorumluluklarını yerine getirmekle görevlidir.Ahlakla siyasetin ayrı düşünülmesi mümkün olamayacağı gibi devletin de erdemli insanlar yetiştirmesi zorunluluğunu gözardı etmek mümkün değildir.Devlet ve fert psikolojisi senkronize birliktelikle birbirlerine entegre olmalıdır.Uyum ancak bu şekilde sağlanabilir.
Kutadgu Bilig'de halkın hükümdardan bekledikleri de,benzer şekilde sıralanmaktadır.
1.Asayişin sağlanması
2.İktisadi istikrar
3.Kanunların adil olması ve adalete uygun şekilde karar verilmesini
Kutadgu Bilig'de Öğdülmiş'in hükümdara nasihatlari arasında halkın karnının tok olması,aç olup olmadıkları,yiyeceklerinin bulununp bulunmadığı ile daima ilgilenilmesi tavsiye edilmektedir.Bey'in zenginliğine gerek olmadığı,halkın tok olmasının yeterliği ileri sürülmektedir.
Türklerde devletin kuruluşunda ve işleyişinde Türk kültürünün etkisi son derece belirleyicidir.Bu tabiidir.Çünkü devleti inşa eden milletir.
Başlangıçta tamamen Türk nüfusa dayalı bir beylik olan Osmanlı Devleti,fetihler hızlanıp topraklar genişleyince,gayrimüslim ve gayritürk toplulukları da bünyesine kattı.Türk nüfusun oranı azaldı.Bu durumda devletin Türk karakterini muhafaza etmek gerçekten çok zordu.Ancak yönetime ve askeriyeye,Müslüman olmayanların alınmaması,ilmiye sınıfında ise Türklerin yüzde doksanlara varan mutlak hakimiyeti gibi gibi uygulamalar bir ölçüde başarılı sonuçlar vermişti.
Şimdiyse çok sesli koro halinde söylenen,herbiri Devlet kavramını arkadan hançerlercesine ifade edilen düşünceler,ahkam kesme niteliğindeki repliklerle yönetiliyoruz..
Türk Töre'sini bilmediniz.Dilimizi, bozdunuz."Kaşgarlı'ya nasıl hesap vereceksiniz?Dinimizi karıştırdınız!Yesevi'nin,Yunus'un huzuruna nasıl varacaksınız?Bu millet,titreyip kendine gelirse eğer,bilinki saltanatınız sona ermiştir.Anadolu sizi affetmeyecek,tarih affetmeyecek.
Selam Türk ellerinin yiğit erlerine,selam geleceğe,selam ebed-i DEVLET e...

Tuğçe CANCAN






Bu haberin geldigi yer: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Bu haber icin adres:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=News&file=article&sid=1757