Bozkurt NET - ÜLKÜCÜ ÜLKÜCÜ'NÜN ÖZ KARDEŞİDİR..

Bu yazı son günlerde ÜLKÜ OCAKLARI GENEL MERKEZİNDEKİ görev değişimi üzerine, üzerlerine hiç vazife olmadığı halde, “durumdan vazife çıkararak” kerameti kendinden menkul bir takım açıklamalarla, hariçten gazel okuyup, ahkam kesen, komplo teorileri üreten dışımızdakilere ve bu tarz çirkin dedikodulara çanak tutarak gündem oluşmasına izin veren içimizdekilere ithafen kaleme alınmıştır..

Ülkücü, Ülkücü’ nün öz kardeşidir. Hiçbir Ülkücü diğerinden daha az maharetli, daha az ihlaslı ya da daha az yetenekli değildir. Tabanından tavanına varana dek herkes verilen görevi en güzel şekilde yerine getirecek bilgi ve donanıma sahiptir. Bu vesile ile ömrünü Türk – İslam Ülküsü davasına adayan ve bu yolda tarifsiz çilelere talip/düçâr olan Alişan SATILMIŞ ağabeyden ve ondan bayrağı devralan Harun ÖZTÜRK ülküdaşımdan Allah razı olsun diyorum…

Alemlerin yegane hakimi ve sahibi, cenab-ı hak zulcelâli ve tekaddes hazretlerine "kün" emriyle yarattıklarının sayısınca hamd-u senalar olsun..

Salat-u selam, tahiyyat'ül ikram ve her türlü ihtiram yaradılmışların en seçkini, iki cihan serveri (sav) efendimize, âl ve ashabına, ezvâcı tahiratına, ehl-i beytine ve kıyamete kadar sadakatle O'nun yolundan ilerleyenlere, din-i devlet, mülk-ü millet için aziz vatan toprağını sulayan evlad-ı fatihan şehitlerin üzerine olsun...

"Selam Allah(cc)' ın beğenip, seçtiği kullarına, selam hidayete tabi olanlara..."

Bu yazı son günlerde ÜLKÜ OCAKLARI GENEL MERKEZİNDEKİ görev değişimi üzerine, üzerlerine hiç vazife olmadığı halde, “durumdan vazife çıkararak” kerameti kendinden menkul bir takım açıklamalarla, hariçten gazel okuyup, ahkam kesen, komplo teorileri üreten dışımızdakilere ve bu tarz çirkin dedikodulara çanak tutarak gündem oluşmasına izin veren içimizdekilere ithafen kaleme alınmıştır..

Ülkücü, Ülkücü’ nün öz kardeşidir. Hiçbir Ülkücü diğerinden daha az maharetli, daha az ihlaslı ya da daha az yetenekli değildir. Tabanından tavanına varana dek herkes verilen görevi en güzel şekilde yerine getirecek bilgi ve donanıma sahiptir. Bu vesile ile ömrünü Türk – İslam Ülküsü davasına adayan ve bu yolda tarifsiz çilelere talip/düçâr olan Alişan SATILMIŞ ağabeyden ve ondan bayrağı devralan Harun ÖZTÜRK ülküdaşımdan Allah razı olsun diyorum…

Allah bu kutlu davanın yolbaşçılarının ve yoldaşlarının yollarını açık etsin, yar ve yardımcımız olsun…

Muhterem ve Muvahhid Ülküdaşlarım,

Kısaca TÜRK-İSLAM ÜLKÜSÜ olarak adlandırdığımız mübarek davamızın çerçevesi bizzat Allah(cc) ve Rasulü (sav) tarafından çizilmiştir. Bu noktadan hareketle rahatlıkla söyleyebiliriz ki; ülkücülük bir hâl meselesidir, bir aşktır ve yaşanma ister. Aşk ise anlatılamaz sadece yaşanır. O yüzden bu davanın hazzını, yaşamayanlar anlamaz, anlayamaz... Ülkücü; hayatına özlemini duyduğu nizamla yön veren kişidir. Özlediği nizamı ölçülerine göre yaşayıp, "nefsini üç talâkta boşamayan", ülkücü insan profilinden uzaklaşmış demektir..

Hattı zatında hayat dediğimiz olay başlangıcından günümüze dek bir kavgadan ibarettir.. Soylu ve soysuzların kavgası.. Hak ile batılın kavgası.. İman ile küfrün kavgası... Yeryüzünde ilk kanı akıtan, Hz. Adem (as)' ın oğlu KABİL' den bu yana; batılın, küfrün, soysuzun adıdır Kabil.. Peygamberin (sav) övdüğü Necip Türk Milleti hep mazlumun, hep imanın, hep hilalin yanında olmuştur bu kavgada.. Ve bu kavganın ön saflarında da ALLAH (CC) ismini yedi iklim dört köşe yaymaya and içmiş BAŞBUĞ VELîLER ve ALEMLERE NİZAM VERME AŞKIYLA kılıç kuşanan ÜLKÜCÜ ÇERİLER yer almışlardır.. Dün Anadolu'yu TÜRK YURDU yapan ALPARSLAN, Söğüt'de bir beylikken üç kıtaya hükmeden bir imparatorluğun temelini atan OSMAN GAZİ ve onun yiğit çerileri hangi ülkü ile yanmış, hangi ocaklarda pişmiş ve hangi iman ile yoğrulmuşsa, bugün de BAŞBUĞ ALPARSLAN ve O'nun yolundan kıl kadar ayrılmadan ilerleyen ÜLKÜ ERLERİ aynı ülkü ile yanıp, aynı ocakta pişmiş ve aynı iman ile yoğrulmuştur.. OCAK ismi öyle alalede bir isim değildir ve şüphesiz tesadüfen seçilmemiştir.. Ülkü derneği, Ülkü kulubü değilde, neden ÜLKÜ OCAĞI düşündünüz mü hiç?...

Pîri Türkistan Hoca Ahmed Yesevi Hazretleri ve erenler zikir halkasında oturmakta iken bu büyük Veli ortada yanmakta olan ocağın içine eline daldırıp gökyüzüne doğru savurmuş ve alev alev yanan odunlardan her biri Anadolu'nun değişik bölgelerine düşmüştür.. Pîri Türkistan Hoca Ahmet Yesevi hazretleri daha sonra dost meclisinde oturan erenlerin her birini bu ateşin düştüğü yere göndermiş ve Anadolu'nun manen fethine başlanmıştır.. HOCA AHMET YESEVİ' nin manevi tasarrufuyla kurduğu bu OCAK' lar, nasıl ki Türklere Anadolu'nun kapılarını açmışsa; Alparslan Ata'nın "öyle bir yurt aldım ki, size ebediyyen vatan olacaktır" sözüne sımsıkı sarılan DÜNÜN ÜLKÜ OCAKLARI' da Anadolu'nun vatan kalması için aynı mücadeleyi vermiştir. O ocaklarda pişen ÜLKÜ ERLERİ, aziz vatan toprağını kanlarıyla sulamaktan çekinmemişlerdir..Sehpalarda bile "YAŞASIN MİLLİYETÇİ BÜYÜK TÜRKİYE, KAHROLSUN KOMUNİSTLER.. ALLAHÛ EKBER!" nidalarıyla zulmün kalelerini sallayan MUSTAFA'nın, infazına günler kala hücresinde kefenini giyerek dolaşan ve infaz anında vücudundan necaset sızmasın diye yemek yemeyen FİKRİ' nin, "anneciğim, babacığım, arkamdan ağlamayın, gözyaşı dökmeyin, ben vuslata gidiyorum" diyerek mektup yazan HALİL' in, SELÇUK' un ve diğer ÜLKÜ GÜLLERİ' nin tavrını "İMAN VE TESLİMİYET" ten gayrı ne ile izah edebilirsiniz ki?

Yağmur gibi yağan kurşunlara, zulmün urganlarına, küfrün kalelerine aldırmayanların tavrı "bir elime ayı, bir elime güneşi verseniz, yine de davamdan vazgeçmem" diyen (sav) Efendimiz' in tavrıyla aynıdır.. Çünkü dava ALLAH' ın davasıdır.. Kavga iman kavgasıdır. Hayatta benzemek zorunda olduğumuz tek insan şüphesiz ki; iki cihan serveri (sav) Efendimizdir. Ve O (sav) buyurur ki; "zulme rıza zulümdür..." ve yine Hz. Ali (ra) buyurur ki; "Haksızlıklar karşısında susanlar haklarıyla beraber, şereflerini de kaybederler..."

ÜLKÜCÜ;
Haksızlık karşısında susmayan, davasında taviz vermeyen, korkaklığı, pısırıklığı, nemelazımcılığı, lügatinden çıkarıp atandır. Yiğidin başında KÜRŞAD, il derleyip vatan tutan İLTERİŞ, bilgelikte TONYUKUK, AKŞEMSEDDİN, Malazgirt Ovasında ak kefen içerisinde ALPARSLAN' dır. Türk'ün töresini, Türk'ün ilini islamla yoğuran, İslamla kaynaştıran, Ahmed Yesevi Ocağında kaynayan, pişen, kavrulandır. Bir bozkurt esaret zincirlerini kırandır. Liderine, ocağına, fikir sistemine bağlı, tefrikaya çanak tutmayandır. Rehberi iki cihan serveri (sav), kaynağı, ilhamı, düsturu Kur'andan alandır..

Ve tüm kaygımız ve tüm kavgamız TÜRK MİLLETİNİN GELECEĞİNİN TEMİNATI olarak gördüğümüz TÜRK İSLAM ÜLKÜCÜLERİ' nin, bu dejenerasyondan mümkün olduğu kadar uzak kalarak bu Yüce Milletin geleceğine ipotek koymaya çalışan külahlı-silahlı, tüm soysuzların karşısına çıkabilmeleridir.. Bu nedenle tüm ÜLKÜDAŞLARIMI, her türlü kırgınlıkları bir köşeye koyarak omuz omuza, yürek yüreğe olmaya, "bir binanın kerpiçleri gibi" saflarımızı sıklaştırmaya davet ediyorum. Unutmayınız KALLEŞLİK VE FİTNE BİZANSIN SURLARI İSE, KARDEŞLİK FATİHİN TOPLARIDIR..Yazdıklarımıza bu pencereden bakılırsa mesele daha iyi anlaşılacaktır. Bizi anlamayan, anlamamakta ısrar eden, yola çıktığımız ilk günden ayrık otluğu yapanlara, boynumuza türlü yaftalar asanlara gücenmiyorum, kırılmıyorum, kızmıyorum.. Zira hepimiz aynı gök kubbenin altında yaşıyoruz, ama hepimiz aynı ufka sahip değiliz..

Selam, dua ve aminlerimle..