NE OLUYORUZ
Tarih: 29.11.2005 Saat: 00:09
Konu: Sizden Gelenler



Ne mi oluyoruz? Makineleşiyoruz. İnsanlığımızı kaybediyoruz. 68, 70’lerde memleket kurtarılıyordu. 90’larda herkes kendini kurtarmaya başladı. 2000’ler derken zaten şahsi menfaatler her şeyin önüne geçmişti… İlk kuşak fedakardı, cesurdu, kimlik sahibiydi, aşk adamıydı… Sonra bencil, örgütsüz, aşksız bir kuşak ile tanıştık. Herkes birbirine yabancılaşmıştı.


Aşk kuşaktan kuşağa değişiklik göstermeye başladı. Aşk temizdi, saftı, sadakat temelleri üzerine kuruluydu. Henüz cinsellik ile eşanlamlı kullanılmıyordu. Yani sahte değildi.

Önceden siyasi kimlik sahibi olanlar vardı. Önlerine henüz, süslü püslü, yalan yanlış, ahlaksızca şeyler konmamıştı. Düşünüyorlardı. Düşünen insanlardı. Dünya görüşleri vardı. Fikir sahibiydiler, renkleri belliydi, tavırları ve tarafları vardı.

Daha sonra bir şeyler oldu, talihsiz şeyler… Asalak bir kuşak ile tanıştık, gece gündüz fotosentez yapan... Yığınlar gibi yaşıyorlardı. Yemek, içmek ve yatmak üzerine kurulu bir hayatın adamıydılar. İnsan deniyordu onlara insan bulmanın zor olduğu yıllarda…

İlk kuşak fedakardı. Kitlesel hareketlere katılıyorlardı. Cesurdular. Gaye sahibi insanlardı. Büyük düşünüyorlar, büyük işler yapmak hevesi taşıyorlardı. Yalnızca kendi egolarının, kendi menfaatlerinin peşinden koşmayacak kadar insandılar. Zorluklarla büyüdüler, zor olanlara talip yaşadılar… Çile çekmenin hazzını mutluluk görenlerdi. Onlar birbirine hiç yabancı olmadı. Samimiydiler birbirlerine.

Şimdilerde, ‘’40 yıl sürecek olan şahsi istikbalimizi’’ düşünüyoruz. Başka bir şey yok aklımızda, fikrimizde, zikrimizde… Plajda turist avında bizim çocuklar. Dünyevileşme buhranı yaşanıyor. Dünyevileştik artık. Tek merkezli bir dünyada insan olmayı oynuyoruz. Tüketiyoruz! Tükettikçe varız. Birileri nefsimizi kırbaçlıyor, hoşlanıyoruz. Düzenden memnunuz.

Düzende bizden… Düzen kendisine benzetti bizleri… Manayı unuttuk! İncir çekirdeği bir iman ile yaşıyoruz. Fatihler doğmaz oldu artık! Tek telaşı mide olan, eğlenceye koşan, ehl-i keyif sevdalısı şahsiyetler olduk. Acaba ‘‘üzerinde ölü toprağı olan bu gençlik kimin ürünüdür?’’

Ne mi oluyoruz? Makineleşiyoruz. İnsanlığımızı kaybediyoruz. Düzelirmiyiz bilmiyoruz. Zaten düşünemiyoruz. Nefes almaya bakıyoruz, nefes aldıkça canlı olduğumuzu hissediyoruz, bazen insan olduğumuz geliyor aklımıza. Kahrediyormuyuz? Hayır! Yaşantımızdan gayet memnunuz. ‘‘Yediğim önümde, yemediğim arkamda…’’zihniyeti ile yaşıyoruz. (Bazen çoğumuz ne önünde ne arkasında yiyecek bir şey dahi bulamıyor) Düzenin ne kadar aracı varsa kabulleniyor, benimsiyoruz.

Afşin Selimoğlu






Bu haberin geldigi yer: Bozkurt NET
http://www.ulkuocagi.net

Bu haber icin adres:
http://www.ulkuocagi.net/modules.php?name=News&file=article&sid=2673