Bozkurt NET - Hazin manzara

Fazla söze gerek yok. Türkiye'nin ne hallerde olduğunu gazete haberlerinden takip edelim. Türkiye'nin gündemini bazı başlıklarıyla aktaralım. Özellikle AKP'ye oy verenlere ve hala ümidini kesmemiş olanlara ithaf olunur.

Ali Dibo'ya kardeş geldi: Hatay'dan sonra Bingöl'de de ikinci bir Ali Dibo olayı patladı. AKP Milletvekili Mahfuz Güler'in Bingöl İş Kurumu Müdürü olan kardeşi Mehmet Fesih Güler hakkında rüşvet suçlamasıyla dava açıldı. (Bir Ali Dibo olayının da Sinop'ta patladığını unutmuşlar. Hatay'daki olay patladıktan sonra, bunun ne ilk ne de son olduğunu ipin ucu ortaya çıkınca arkasının çorap söküğü gibi geleceğini yazmıştık. Görünün dağın dibi yakın olurmuş.)
Danıştay'da hükümeti uyardı: *****hurbaşkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Yargıtay Başkanından sonra Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu da sert konuştu. Hedefinde ise Arınç, Erdoğan ve hükümet vardı. Çörtoğlu, kadrolaşmanın istikrarı bozduğunu ve yargı kararlarına uyulmadığını söyledi. Çörtoğlu, Türk kavramının birleştirici unsur olduğunu vurguladı. (Hükümeti uyarmayan, hükümetle kavgalı olmayan kurum ve kuruluş neredeyse kalmadı. Türk kavram, bayrak, milli birlik sadece hükümetin meselesi değil.)
Hıristiyan Televizyon yayına başladı: Misyonerler Türkiye'de kol gezerken Türkçe yayın yapan ilk Hıristiyan televizyonu sessiz sedasız yayına başladı. Daha önce de Kürtçe Televizyon yayına başlamıştı. (Türbanı, İmam Hatip'i çözemediler ama Hıristiyanları memnun edecek, bölücüleri sevindirecek ne varsa eksiksiz yerine getirdiler.)
Konuşanlar disipline: AKP içindeki yolsuzlukları, yetersizlikleri gündeme getiren, hükümeti eleştiren Milletvekilleri teker teker disipline sevk ediliyor. Başbakanın, "basına bilgi vermeyin" talimatı bir işe yaramadı. (Yorumsuz)
Karaman'da ihale oyunu: Çorum'daki ihale yolsuzluklarının bir benzeri Karaman'da ortaya çıktı. İçişleri müfettişleri bazı ihalelerde yasadışı uygulamalar yapıldığına ilişkin rapor hazırladı. (Yolsuzluk AKP'nin ikinci adresi oldu. Seçim rüzgarları ve liste kavgaları kim bilir daha neler ortaya çıkaracak?)
Fransa'dan tehdit: Fransa'da sözde Ermeni soykırımın inkarını suç sayan teklife karşı Türkiye'nin yaptığı girişimler üzerine, Fransa'dan tepki geldi. "Avrupa Birliği ülkesi olduğumuzu unutmayın." (AKP hükümetinin yumuşak karnını çok iyi biliyorlar. Yarın Başbakan çıkıp Fransa'dan özür diler ve soykırım iftiralarına hak verirse hiç şaşırmamak lazım.)
Hem aldattı hem dövdü: AKP Milletvekili Halil Ürün'ün eşi Esma Ürün karakola giderek, "kocamın bir kadınla ilişkisi var. Tartışınca beni fena yumrukladı" diye şikayet etti. (Yorumsuz)
Cemil Çiçek'e defter davası: AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Selanik'deki deftere yazılanları okuyan Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in suç işlediğini ve hakkında tazminat davası açacağını söyledi. (Birbiriyle kavgalı olmayan bakan, birbiriyle meselesi olmayan Milletvekili kalmadı. Kavgadan ve Ali Dibo'lardan, teslimiyetten fırsat bulurlarsa milletle de ilgilenecekler.)
Avrupa'nın defansı 2 Türk'e emanet: Başbakan bir hafta idman yaptıktan sonra AB ve Latin Amerika liderleriyle maç yapmak için Viyana'ya gitti. Başbakan defansta oynayacak. (sanki başka yerde oynuyordu. Şimdiye kadar da AB'nin defansını yapmak hep Başbakanın işi değil miydi? Ülke meseleleri çığ gibi büyüyor. AB balonu çoktan söndü ama Başbakan oynamaya devam ediyor.)
Daha çok haber var ama yerimiz bitti. Bazı başlıkları hatırlatmakla yetinelim: Başbakandan Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin'e uyarı. Meclis Başkanı Bülent Arınç ayrı telden çalıyor. Diyarbıkarspor'u ligde bırakma teklifi AKP milletvekillerini böldü. Kıbrıs Rum Kesimi *****hurbaşkanı Papadopulos, "adadaki Türkler sadece yüzde 18'i oluşturuyor. Onlar ancak Kıbrıs *****huriyeti'nin azınlığı olabilirler" dedi. İran'dan, "ABD her zaman PKK ile görüşüyor ve sizi aldatıyor" açıklaması geldi. Talabani, ABD'den garanti aldıklarını ve Türk askerinin Irak'a girmesine izin verilmeyeceğini söyledi.
Manzara böyle. Bu ülkede bir hükümetin varlığından söz edilebilir mi? İnsanın içi acıyor. Yüreği sızlıyor. Beyni zonkluyor. Yazık bu ülkeye, bu millete. Eğer hala, "bu ülke iyi idare ediliyor" diyen varsa niyetinden şüphe etmek gerekir.

Orhan Karataş