YP Genel Başkanı Sadettin Tantan, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşamki ulusa sesleniş konuşmasında, özellikle hazine, vakıf ve orman vasfını yitirmiş arazilerdeki düzenlemelere yönelik açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Balıkesir'de bazı ziyaret ve incelemelerde bulunan YP Genel Başkanı Tantan, 'ordu' ile siyasetin bazı menfaat güçleri tarafından kasıtlı şekilde Türkiye'nin gelecekte de istikrarsız olması için karşı karşıya getirildiğini belirterek, Başbakan Erdoğan'ı, kendisinin İçişleri Bakanlığı döneminde adalete teslim edip, birçoğunu tutuklattığı kişileri affetmekle suçladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna'nın ANAP kökenli olduğu ve YP ile dirsek teması yaptığı yönündeki iddialardan haberi olmadığını söyleyen Tantan, AK Parti Hükümeti'nin iktidara gelmek için yoksulluk ve yolsuzluğu kullandığını, ancak bugüne kadar ne yolsuzluk, ne de yoksullukla ilgili hukuki bir altyapı oluşturulmadığını kaydetti.
HAZİNE VE ORMAN ARAZİLERİ
AK Parti'nin halka iyi bir şekilde vaat ve hayal sattığını söyleyen Tantan, şunları söyledi:
"Hükümet, bugüne kadar yaptığı bütün harekette kendisini ve kendi yandaşlarını affeden hukuki düzenlemeler yaptı. Bu da gerçek niyetini gösteriyor. Bizim içeriye aldığımız, ülkeyi soyan bütün insanların affedilmesine sebep olmuştu. Türkiye'de yolsuzluk ekonomisi devam ediyor. Tayyip Erdoğan, 'ulusa sesleniş' konuşmasında orman ve hazine arazilerinden bahsetti. Biz bu konuda bir yıla yakın süre yoğun çalışma yapmıştık. Türkiye'de hazine, vakıf arazisi ve orman vasfını kaybetmiş arazilerin organize şekilde çıkar amaçlı örgütler aracılığı ile siyasetçi, bürokrat, işadamı ve mafya düzeni tarafından nasıl parsellendiğini ortaya çıkardık. Bunları kamuoyunun gündemine getirdik, adalete intikal etti, çoğu tevkif oldu. Şimdi bunlara af geliyor. Kimi affediyor hırsızları? Namuslu insanları da cezalandırıyor. Adaletsizliği meşru kılmak isteyen insanların suyundan gitmiş oluyor. İstanbul'da Sultanbeyli ve Çavuşbaşı tamamen Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren, kendilerinin içinde olduğu yapılanma. İstanbul'u kuşatan değişik belde belediyeleri var. Hepsi siyasi partilerden üst seviyesindeki insanlar.
Televizyonlarda son derece güzel fotoğraflar veren insanların o bölgelerdeki hazine arazilerinde, orman arazilerinde inşaatlarını ve villalarını görüyorsunuz. İsim veremem, araştırın bulun. Peki Türkiye bir hukuk devleti mi, yoksa kuralsızlıklar devleti mi?"
"TÜRKİYE SAHTE GÜNDEMLE YÖNETİLİYOR"
Türkiye'nin sahte gündemlerle yönetildiğini ve gerçeklerin halktan gizlendiğini ifade eden Tantan, Amerikalı 2 yetkilinin Türkiye aleyhindeki sözlerinin kabul edilemez olduğunu, ancak bu söyleme gelinen noktanın iyi analiz edilmesi gerektiğini kaydetti. Tantan, "Türkiye söylem bombardımanı içinde, hakkını savunamaz, ulusal menfaatlerini koruyamaz duruma düşürülmüştür. Bu noktada büyük bir boşluk var. Bir tarafta ulusal menfaatleri düşünmek için çabalayan namuslu insanlar, karşı tarafta da mandacı ve onun güdümünde Türkiye'yi yönetmeye talip olanlar var. Türkiye'de etkin konumdaki sivil, siyasetçi, bürokrat, işadamı kimliği rüşvete bulaştırılarak yozlaştırıldı. Ve bu insanlar uluslararası güçler tarafından kullanılmaya başlandı. Türkiye'de bugün yasama, yürütme ve yargı yönetiminde büyük bir boşluk, etkisizlik, yozlaşma var. Türkiye ekonomik, siyasi ve güvenlik bakımdan bir kuşatma altında" diye konuştu.