Simitis, PASOK Partisi Yürütme Kurulu Merkez Komitesi toplantısında yaptığı konuşmada, 'Kardak krizinden tam 7 yıl sonra bugün buradayız.
Kriz sonrasında bazı kişiler, Yunanistan'ın gerekli karşılığı veremeyeceğini, baskı altında kalacağını, geri adım atacağını düşünmüşlerdi, ancak tam tersi oldu. Kardak krizini organize edenler, bunu göz önünde bulundurmamışlardı' dedi.

Yunanistan'ın gelişmelerde kararlı adımlar atarak, bölge halkının istediği yönde ilerlediğini söyleyen Simitis, 'Bu arzu barış ve işbirliğidir' ifadesini kullandı. Simitis, 'Türkiye'nin askeri yönetimi ve Ankara'nın kurulu düzenindeki saldırgan tavra karşı yeni bir tavır ileri sürmeyi başardık' dedi.

Simitis, 'Türkiye'ye uluslararası kuralları görmezden geldiğini gösterdik. Türkiye'yi başka bir yola yönlendirerek aşamalı olarak uyum sağlaması ve işbirliğinde bulunmasından başka çıkar yol olmadığını da gözler önüne serdik' diye konuştu.

Simitis ayrıca, 'Türkiye'nin AB adaylığı, ilişkilerin normale döndüğünün göstergesidir' ifadesini kullandı. Simitis, Atina'yı ziyaret eden Kıbrıs Rum kesimi lideri Tasos Papadopulos ile görüşmesine de değindiği konuşmasında, 'Kıbrıs'ın başkentinde duvar olan son ülke olduğunu' söyledi.

Simitis, 'Bu duvar, geçmişi gelecekten ayırmaktadır ve yıkılmalıdır. Kıbrıslı Rumlar ve Türkler, hep beraber bu duvarın yıkılması için çalışmalıdırlar. Bu çabaya Türkiye de katılmalıdır. Böyle bir hareket, Türkiye'nin Avrupa yolunu olumlu etkileyecektir' şeklinde konuştu.

'Yeşil hattın Ankara'yı Brüksel'den ayırdığını' da söyleyen Simitis, 'Yeşil hat, Türkiye'nin çıkarlarına hizmet etmemektedir ve sadece sözlerle ortadan kaldırılmaz. Hareket ve siyasi irade gerekmektedir' dedi. Kıbrıs Rum kesiminin AB'ye girmesiyle yeni bir sayfa açıldığını kaydeden Simitis, 'Kıbrıs'ın (Rum Kesimi) AB'ye girmesiyle birlikte bölgeye istikrar ve güven yerleşmiştir. Yunanlılar olarak, Kıbrıslı kardeşlerimiz için güven duygusunun tam anlamını hissedemiyor olabiliriz. Bu duygu onların hakkıdır' dedi.

Hem Kıbrıs Rum kesimi, hem de Yunanistan'ın ortak hedeflerinin adada problemin çözüme ulaştırılması olduğunu kaydeden Simitis, 'Yunanistan'ın çözüme her zaman destek verdiğini' de belirtti. Simitis, 'Sayın Denktaş'ın (KKTC ***hurbaşkanı) 'Eğer bir gün sınırlar açılırsa düşmanlık, şiddet ve savaş tehlikesi gündeme gelir' şeklindeki sözlerinin boş olduğunu gördük. Kıbrıs ***huriyeti (Rum kesimi) serbest dolaşıma izin vererek, 300 bini aşkın kişinin 'yasaklı bölgeyi' ziyaret etmelerine olanak verdi. Halklar birlikte yaşayabileceklerinin mesajını verdiler' diye konuştu.

Öte yandan Rum yönetimi lideri Papadopulos, AB'ye katılımlarının 'tarihi bir an' olduğunu söyledi ve bunun, Yunanistan ile Rum yönetiminin 'başarısı' olduğunu kaydetti. Rum kesiminin AB'ye girmesinin adadaki sorunun çözüme ulaşması yolunda katalizör olması gerektiğini söyleyen Papadopulos, 'Önümüzde Annan planı var. Biz Türk tarafına adada sorunun çözülmesinin her iki tarafın menfaatine olacağını anlatmaya çalışıyoruz. Aynı hareketi karşı taraftan göremiyoruz ne yazık ki' dedi.

'Türkiye'nin koyduğu, Denktaş'ın yürüttüğü serbest dolaşım konusundaki politikanın çözüme örnek olamayacağını' da söyleyen Papadopulos, 'Denktaş'ın yapmak isteği, 'iki resmi toplum' arasında iyi komşuluk ilişkileri olduğunu göstermektir. Bunlar boş girişimlerdir' şeklinde konuştu.

Papadopulos, 'Biz Annan planı temelinde BM kararları çerçevesinde müzakerelere devam etmek istiyoruz. Kalıcı bir çözüm için daha çok yolumuz var. Bu noktada Yunanistan'ı yanımızda istiyoruz. Çünkü Yunanistan'ın desteği olmadan hedeflerimize ulaşamayız' ifadesini kullandı.